17 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

{ Sehir ve memleket haberleri "j Siyasîicmaı B1R DEVRIN TAR1H1 Tamirat konferansı Ziya ve Mithat Paşalarla Namık Ketnal Beyin hayatlarma ait hatıralar Selânik valıi sabıkı NAZIM PAŞANIN hatıranUndan iktibas edilmiştir. ^Cumhurîyet i'i şubat 3 kadın tayyareci Geliyor Maruf bir tayyareci de şehrimizden geçecek Şeker niçin pahalanıyor? ((Alpullu» müdürü izahat veriyor... ...Verîyor ama bu beya nat, vaziyeti izah değil, büsbütün i ğlâk ediyor Şekercilerin kontenjan dolayısile piyasada toz şeker bulunmamasından, Alpullu şeker fabrikasının da bir çu val toz şeker fiatı 35 liradan 40,50 li raya çıkardığından şikâyet ettiklerini yazmıştık. Uşak'tan tstanbul'a şeker celbinde masarifi nakliye, sigorta ve avariye gibi hususat teemmül olunmuş, Usak toz şekerinin fiatı İstanbul'da 4 0 kuruş olarak hesap edilmiştir. Fakat Uşak'tan tstanbul'a şeker gelmesi beş on güne mütevakkıf bir iş olduğundan şirke timîz şekercilere bir sühulet olmak üzere kendi deposunda bulunan 13 vagon şekerin Uşak'tan gelecek şekerle teb dilini kabul etmiştir. Şirketm bu hattı hareketi münhasıran piyasaya toz şeker arzedebilmekten ibaret bir tavas • sut ve delâlettir.» Abdülhamid'in ilkönce Mithat Paşa aleyhine kullandığı silâh! Hünkâr, Mithat Pş. yı desise ile saraya çağırtarak tevkif ettirip hudut haricine attırıyor Tenezzüh maksadile ve tayyare il« bir devri âlem seyahatine çıkan Mis Marjuri Auran isminde Amerika'lı bir kadın bir kaç güne kadar tayyare sile Kıbrıs'tan şehrimize gelecektir. ; Amerika'lı milyoner kadının tay yaresini Mr. Lajut isminde maruf biı Amerika'lı tayyareci idare etmek tedir. 24 Bundan başka Leydi Çeyturs İMnin SuIUn Hamit Saffet Paşaya taraf dan geçiyordum. Birdenbire köprü de asil bir îngiliz kadmı 1 martta t? olmuş. Ve Avrupa'yı kızdırmamak tarafmdan bir miktar muntazam as Almanya'dan tayyare ile hareket e• geldiğini o da tekrar etmiş. Bu kerin gelmekte olduğunu gördüm. m derek Frankfurt, Viyana, Belgrat ve j Mızıka çalarak yaklasıyorlardı. Halk nun üzerine Mithat Paşa: Sofya'ya uğradıktan sonra şehrimize askerin arkasına takılmıştı. Bu ka Zatı şahaneniz bu gibi mühim gelecek, buradan Konya, Halep tari siyasî umurda henüz tecrübesizsiniz. labalık büyüye büyüye bir cemmi ga kile Mısır'a, oradan da Afrika şehirfir halinde Babıâli'ye gelip dayandı. Avrupa'ya karşı bu kadar serf üru etlerine gidecektir. İngiliz leydisi Afmek memleket ve devletin zararına Aradan bir müddet geçti. Tekrar rika'dan sonra tayyare ile Avustu dır. lcrayi saltanatta biraz daha tec mızıka çalınmağa başladı. Ben bir ralya'yı dolaşacak ve ayni yollardan kolayını bulup Sadaret kabul dairerübe sahibi olduğunuz zaraan, zatı memleketine dönecektir. sinde bekleşenlerin arasına katıl şahaneniz de, bendenizin ne kadar Mart iptidalarmda da Madam dım. Birdenbire geliyor, geliyor, dehaklı olduğumu anlarsınız.. Fakat Maureau isminde bir İngiliz kadını diler. o zaman iş işten gecmiş olur.» Artık merak son haddine varmıştı. da Sayfun'dan tayyare ile hareket Tarzında Sultan Hamid'e cev.vp ederek şehrimize gelecek, buradan Nihayet Sadrazam sökün etti. Bu vermiş ve Hünkârdan izin alarak dıEthem Paşayds. Resmî elbisesini gi gene tayyare ile Londra'ya gidecekşarı çıkmif. Mithat Paşamn çıkmatir. yinmiş, tekmil nişanlarını takıp tasradan sonra epey bir müddet daha Maruf bir tayyareci geliyor kıştırmıştı. Arkasında Şeyhislâm Hariciye Nazırı Saffet Paşa PadişaPeru isminde maruf bir Fransız vardı. nın yanında kalmif.. tayyarecisi Gondeau 192 isminde, Ethem Paşanın Sadarete tayini ve Mithat Paşa saraydan çıkar ?ık (95) beygirlik motörü olan bir tayartık Sadraznmın kim olduğu anla tnaz doğru konağına gitmiş, on yare ile bir kaç güne kadar Paris'teı şılması, bir lâhza için süren merakı dan sonra ne saraya ne de Babıâli'ye hareket ederek şehrimize gelecektir. tatmin etti. V» tekrar Mithat Paşaağramış. nın sürülmesi mes'elesinin doğurduğu Fransız tayyarecisi buradan Halep Aradan cpey bir müddet geçtik yolile Hindi Çini'ye gidecek, oradan heyecan büyümeğe başladı. len aonra, bir gün saraydan bir yada Paris'e dönecektir. Tayyareci Aradan bir kaç gün geçti. Fakat ,*wr gelerek, zatı şahanenin Mithat Peru'nun bu seyahati yapmaktan bu geçen günler Istanbul'un teessüPaşayı gormek istediğini haber vermaksadı Paris ile Hindi Çini ara • rünü azaltmak şöyle dursun bilâkis tadş. Mithat Paşa saraya gitmiş ve sındaki yolu en kısa bir zamanda çoğalttı. Bu heyecan o hadde geldi fearayda pafa dairesi denilen bek katederek yeni bîr rekor yapmaktır. ki, Mithat Paşanın derhal geri ge leme mahallinde bir saate yakın Fransız tayyarecisi buna mu • tirtilmesi için halk arasında Hün * fcîr zaman huzura kabul edilmek i • kâra hitaben yazılan arzuhal 80,000 vaffak olduğu takdirde Fransız ReiÇîn beklemiş. Fakat uzun bir zaman sicumhuru tarafmdan kendisme bir imza topladı.. gectiği haldc hâlâ beklemekte ol kupa verilecektir. tki üç gün zarfında toplanan bu 'dhurunu gören Mithat Pasa, bir mafeeyincî vasıtasile Sultan Hamid'e şu seksen bin imza, Mithat Paşanın halk îngiliz tayyarecisi hareketini tarafmdan ne kadar sevilmekte ol1ıa1>ert göndermiş: tehir etti duğunu pekâlâ gösterir.. Tslerim başımdan taşkındır. Da Bir haftadanberi şehrimizde buBu hususa ait bildiklerime burada lunan maruf tngiliz tayyarecilerinden !»a fazîa beklemeğe vaktim müsait bir nihayet vermeden evvel, tevki'değildir. Mr. Neville Stak havaların fena gitMabeyinci gitmiş. Bir müddet son finden dört beş gün evvel Mithat mesinden ve motörünün tamiri bit Paşanın, mahut nota mes'elesi üze ra salona dört beş yaver gelerek, Pa mediğinden dolayi seyahatini tehir rine istifasını talep etmek maksadile etmiştir. Tayyareci evvelki gece geç şaya resmi taziıni icra «ttikten sonra Paşa Hz., demişler, mevkufsU' Padişaha yazmış olduğu meşhur vakte kadar Aerokulüp'te kalmif I.1..V «• ı ı j a,.^» Mithat Paşa bu haber! büyük mekten kendimi alamadım. Bu mek ve tayyarccllcrtmlzle meslekî has bıhallerde bulunmuştur. Bu arada bir «o&ukkanhhkla karsılamış. tubun tarihi 18 kânunusani 1293 tür. ressam Saip ve Abdürrahman Beyler. Birkaç saat sonra, Mithat Paşa Mithat Paşanın Hünkâra yazdığı m«şhur tayyarecinin kara kalem ile DoTrn^Bahçe sarayı önünde duran portrelerini yapmışlardır. mektuptan parçalar.. Izzetskı vapuruna bindirilirken, Tav Mr. Neville Stak resimUrden birini Aantaşı'ndaki konağı da asker tara«Kanunu esasiyi ilândan maksa • tayyarecîlerimize imzalatarak haf ından munasara cdtımiş buiuuu T » r r4ımız u n y m "Hbdadma hatime du. Mithat Paşa zatı sahaneye sui • vermek, zatı şahanelerine vazifelerini tıra olarak almış, diğerini de ken • kast tohmetile tevkif edilmişti. Ko öğretmek, bizim de kendi vazifemizi disi imzalıyarak kulübe hediye et • miştir. Bu resim kulübün salonuna naktakilerin cümlesi de tevkif edil anlamak, müslümanlarla hıristiyanasılacaktır. di lar arasında müsavatı kâmile gös tngiliz tayyareci şerefine, per • Mithat Paşayı tzzettin vapuru termek, memleketin saadetine kemali şembe akşamı kulüpte bir danslı ye hudut haricine çıkararak Brendîzi ciddiyetle çahsmak idi. Otuz sene mek verilecektir. limanına bıraktı. denberi bir hayli hat ve fermanlar Bu suretle ne garip tecellidir ki, Aerokulüp'te balo neşrettik. Müşkülâtı azimeyi siyasiye Icanunu esasiye ilâve edilen ve Zi • zuhuru sıralarında neşrolunan bu ısŞubatın on yedinci pazar günü akya Paşa ile Namık Kemal'i o kader lahat fermanları tehlike mündefi olur şamı Aerokulüp'te azaya mahsus bir iğzap eden 113 üncü madde, Na olmaz derhal unutuluyordu. maskeli balo verilecektir. mık Kemal ve Ziya Paşanın çok iyî Bu baloda en iyi tebdili kıyafet e «Kanunu esasî bunlara benzemi görmüş oldukları gibi, sultanın elin yecektir. Biz bu kanunu Şark mes'e'e den hanıma Paris'e kadar gidip gel de dehşetli bir silâh oldu ve bu siiâh sini muvakkaten kapatmak için ılân me bir tayyare bileti verilecektir. îlkönce Mithat Paşa aleyhine çev etmedik. Herkesin kendi vazifesini rildi. bilmesini arzetmiştim. Memlek^te Mithat Paşanın nefyedildiği, der karşı hükumei mes'uliyetinin ağırhhal bir yıldırım sür'atile İstanbul hal ğını yüklenmis olanların icraatından Belediyece Tarlabaşı ile Galatasaray ki arasında şayi oldu. İzzettin va • bir fayda hâsıl olabilmesi için evvel arasmdakî yolun tamiri ihale edilmiş puru Brendizi'ye doğru giderken, beevvel zatı şahanelerinin nümu ve ameliyata başlanmıştır. Yola parke Padişah ta Sadrazamını tayin etmiş nei imtisal olmaları lâzımdır. Sonra bulunuyordu ama yeni Sadrazamın da d6rt yüz senedenberi memlekette döşenecek, kaldınmlar asfalt olacak hr. Bu sene zarfında tamir ve yeniden kim olduğu halkça meçhuldü. Halcari olan mürailik ve hafiyelik usuinşası icap eden yollardan hemen kâfkın şaşkınlığı bir lâhza için dehşetli lünden vaz geçerek vazifemizî icra fesinin sene nihayetine kadar ikmali i • bir meraka inkılâp etti. etmek biz vükelâya terettüp eder.. çîn çalışılmaktadır. Ben, o esnalarda Babıali yokuşun[Mabadi var] tırdığı büyük ilânda Türk güzelinin de müsabakaya iştirak edeceği yazıIıdır. Yazıh ama bu sene genç ha • nımlarımızdan müsabakaya rağbet eden o kadar çok olmadığı cihetle Türkiye'nin yeri, maalesef, boş kaldı. Zorla güzellik olmaz derler, doğru imiş. Halbuki şurasını kat'iyyen ak lımızdan çıkarmıyalım ki hangi vesile ile olursa, olsun, ecnebi memleket lerinde, vatanımızı tanıtmağa çok ihtiyacımız vardır. İki sene evvel M. de Waleffe nutkunda «güzellerin seyahati milletler arasında yaklaşmalara en büyük hizmettir» diyordu. Naşide Saffet Hanımın hatıratı da bu fikri teyit etmiyor mu? Bu sene müsabakaya iştirak etmemek suretile ne büyük ve bedava bir propaganda ve kendimizi tanıtma fırsatını kaçırdığımızı, memleketten ziyade burada bulunanlar takdir ederler. Bu itibarla müsabakaya iştirak etmiyişimiz çok yazık oldu. tki marttan sonra Nis'te milletler bayramı başhyacaktır. Avrupa milletlerine mensup erkek ve kız talebeler Nis'e gelecekler. Bayrakları ve millî rubalan ile sureti mahsusada tertip edilen müteaddit şenliklere ve eğlencelere iştirak edeceklerdir. Haber aldığıma nazaran Paris'teki ta Iebemiz miüetler bayramına davet oIunmus, on'ar da kabul etmişlerdîr. Tafsilâtını ilerid» »rzederim. EMİROĞLV ZİYA j Alpullu fabrikası ne diyor? Alpullu şeker fabrikası müdürü Hayri B. bu mes'ele hakkında dün kendi» Ie görüşen bir muharririmize şu iza hati vermiftir: « Kontenjan usulünün ihdas edildiği 16 teşrinisaniden itibaren memleketin her tarafında şeker fiatlan yüksel • meğe başlamış, ihtikâr kapısı açılmış • b. Buna rağmen Alpullu şeker fab rikası geçen seneki kampanyasmı he nüz bitirmemiş olduğu cihetle depola nnda külliyetli miktarda şeker bulun • masi sayesmde kontenjanın intişann dan evvelki fiata hiç zam yapmaksı • zın şeker satışına devam etmişti. Fa kat alâkadarlann her türlü ihtimalâtı derpiş ederek istihlâk miktanndan fazîa şeker almaları harcıâlem olan toz şe kerlerh miktannı tüketti. Alpullu şe • ker fabrikasının İstanbul depolartndan da bu cînsten ancak 20 25 vagon kadar şeker ktlmış oldu. Bu miktar şeker şirketinin devair, hükurnet ve müessesah bayriyeye bağlandığı miktarlara bile tekabül etmiyordu. Diğer taraftan fabrika deposunda alakonultn şeker Trakya halkuun ihtiyacına anok tekabül edebilecektir. Normd şekerimizin sabşı bir kaç gün evveîne kadar devam etmiştir. Şu bir kaç gin içinde normal şekerin fiatı 35 ten 40 ve hatta 42 ye çıkmışbr. Malolmadıkça fiat olur mu? Mal vardır. Fakat 34 35 lira • Iık şekerleı 4 0 ve 4 2 ye kadar satıl • nuştır. Diğer tanftan piyasada ihtiyaca kâfi miktarda kü> şeker ve dubbafine şe ker mevcuttf. Bu cins şeker fiatlan nın yukselmenesine sebep henüz Al pullu'nun depjlannda bu cinsten hayli şeker bulunmaıdır. Bugünkü şeker mes'elesi Alpullu ta şekerinin bitmesi dolayısile ihdas edbniş toz şeker ihtikâ nndan başka Kr şey değildir. Şirketimiz piyasaya kâfi miktarda toz şeker ınedebilmek için Usak şe ker fabrikuının muavenetini istemiş, dün mezUr fabrika müdiri umumisi Remzi Bele mutabık kalmıs, Usak şekerinin peyerpey tstanbul'a celbi fle tereffüe mni olmağı temin eylemiştir. CUMHURİYET Alpullu şeker fabrikasının beyanatı, doğrusu, bizi tatmin etmedi. Çünkü bu beyanat toz şeker fiabnm 35 ten 42 ye kadar çık mış olmasmdaki hikmeti, mantikî bir surette izah etmiyor. Şeker ihtikânnı yapan kimdir? Alpullu şeker fabrikası, şekeri, doğrudan doğruya şeker ve şekerli mevad imal edenlere satıyor. Ortada başka tavassut eden yoktur ki şeker fiabnda bunlar ihtikâr yapsın, fabrikadan toz şekeri alanlar, bunu toz şeker halinde değil mamul şeker ve şekerli madde halinde sahyorlar. Şu halde satıcı ile bu alıcılar arasında toz şeker fiatuu 35 liradan 4 2 liraya ka dar yükseltmek suretile ihtikâr yapan lar kim olabilir? Alıcılar mı? Şeker fîatınm yükselmesinden şikâyet eden bu alıcılann ihtikâr yapması akla bile gelmez. Uşak şeker fabrikası şekerlerinin yüz kiloluk çuval başına, beş buçuk lira fasla fiatla satılması, demek bu iki fabrikanuı aralarında anlasarak fiatı yüzde on iki buçuk nisbetinde arthr malan demek değil midir? Uşak şeker fabrikası da, şekeri pekâlâ 35 liraya satabilir. Ve mesafenin uzaklığı nazari i • tibara alınarak ufak bir tezayüt te ka • bul edüebilir. Fakat bu farkın beş buçuk lira olması kabul edilemez. Esasen, Alpullu şeker fabrikasının, kendinden müstakil bir fabrika olan Uşak şeker fabrikasından muavenet istemesi de hayli garip ve manidar • dır. Uşak şeker fabrikası, kendi mal larım tstanbul piyasasına doğrudan doğruya satamaz mı ki Alpullu'nun yar \ dımına, yahut ta Alpullu onun yar J dımına muhtaç oluyor. î Tekrar ediyoruz ki Alpullu şeker fabI rikası müdürüniin beyanatı, feker fi m I ahnın aşağı yukarı yüzde on iki nisbe I tinde artmasmdaki hikmeti izah etmi • | yor, bilâkis büsbütün iğlâk ediyor. İnhiarlarm Teviidi isi İnhsarlar Vekili yeni talimat verdi Şayani dikkat Bir istatistik Soğuk aylarda hapse girenler artıyor Büyük devletlerin en salâhiyettar ricalinin Cenevre'de toplanmış ol ması yalnız Terki TesMhat konferansl için değildir. Bunlar kendi aralannda diğer beynelmilel müşkül mes'ele Ieri dabi görüşmüşlerdir. Tercümanların ve kâtiplerin bile iştirak ettirilmediği bu hususî müzakerelercie verilen kararların en mühimmi ne zaman aktolunacağı şimdiye kadar malum olmıyan Tarnirat konf eransıra aittir. İngiltere hükumeti Fransa'mn muvafakatini alarak geçenlerde Almanya hükumetine Hoover Mora toryomunun bir sene daha temdi dini teklif etmistî. Moratoryom tamîrata ait tediyatm bir müddet tecili ve ileride ifası olduğundan artık bu hesap için Almanya'nın ne şimdi, na de ileride tcdiyatta bulunamıya • cağını evvelce ilân eden Başvekil M. Brüning bu teklifi reddetmişti. Bunun üzerine tamirat mes'elesi bir çıkmaza girmişti. Lâkin şimdi Cenevre'deki hususî müzakeratta evvelâ tngiltere ile Fransa ve sonradan bunlar ile Almanya arasında iti lâf hâsıl olmustur. Tamirat konferan* sı gelecek haziranda yani mevcut moratoryom bitmezden biraz evvel aktolunacaktır. Konferansta tamirat mes'elesinin devamlı bir surette halli görüşülecektir. Bu karar temiratm esaslı surette tesviyesîni istiyen Almanya'nın noktai nazarına tevafuk ettiginden Avrupa'daki gerginliği bu cihetten tadil edecektir. Zaten dünyanm en pürüzlü mes'elesi olan teslihatm tenkisi mes'e Iesi hakkında Cenevre konferansına iştirak eden devletlerin mümessil Ieri gayet nazikâne ve mutedilâne lisan kullanmakta olmaları bu konferanstan beklenilen ve korkulan asabiyeti hayli tahfif etmiştir. Filvakî her devlet terki teslihat mes'elesindeki noktai nazarını ve emel ve tasavvurlarını şüphe götürmiyecek de« recede açık olarak izah etmiştir. Fakat hiç birî digerinin hissiyatını rencide edecek tecavüzkârane ve şiddetli lisan kullanmamıştır. Hatta teslihat mes'elesinde en mağdur devlet olan Almanya'nın Basvekili her devletin mümessilinden ziyade mutedil bir lisan kullanmış ve maahaza Almanya'nın bu konferansta en zi yade müdafaa edeceği emniyet ve se> lâmetindekî müsavatı yani taslihat öususunda Almanya'nın komşularının gerisinde kalmaması gayesini da' ima gözönünde bulundurmuşturGene bu konferansta büyük devletIerden çoğunun noktai nazarları Fransa'nınkine taban tabana zıt olduğu halde bu devletler aralarında cephe birliği olduğunu hiç bir za man ima etmemişlerdir. Bu itidal ve nezaketin ilk semeresi Tamirat konferansmın tayini mes'elesinde hâsıl olmustur. MUHARREM FEYZt Maarif Vekili Dün akşam Ankara'ya . avdet etti lediyesi buhranı iktisadiye karşı gelmek ve ayni zamanda şehri canlan • dırmak için 1932 senesi programını tevsi ederek iki yenilik ilâve etti. Yeniliklerin birincisi Avrupa Güzellik Kraliçesinin intihabı, îkincisi mil letler bayramıdır. Beş şubatta on beş millete mensup Avrupa güzelleri Nis'e vâsıl oldular ve buranın en mükellef otellerinden biri olan Negresko'ya indiler. Altı şubat akşamı şereflerine (Akdeniz) saraymda büyük bir ziyafet verildi. Ziyafetten sonra güzeller birer birer M. de VValeffe tarafmdan hazıruna takdim edildi. Bu münasebetle her güzel halka, hitaben kendi lisanile kısa beyanatta bulundu. Müsabakaya giren güzellerden acaba hangisi Avrupa Kraliçesi olacaktır? Nis'te herkesin zihnini işgal eden bahis budur. Hele kadınlar kartpostalcıların önünde toplanıp uzun uzdayıa mütalealar yürütmektedirler. Kimisi Fransız güzelinin tebessihnünü, kimisi tspanyol güzellinin gözlerini beğeniyor. Kimisi de: Merak etmiyiniz!.. Heyeti hâkime erkeklerden mürekkep değil mi? Sarı saçlı ve mavi gözlü bir güzeli Avrupa Kraliçesi intihap ederler, diyorlar. Benim fikrimce, en büyük muvaffakiyet ihtimali Danimarka güzelinÜftdir. DîgerTeri fevkalade değildirler. Akdenlz sarayinın duvara yapış dırılması için çalısan nezafet ame « Iesi kâfi gelmediğinden dünden iti baren itfaiye efradından bir kıs • mını da bu işe memur etmiştir. Caddeler arazözlerin getirdiği su larla yıkanmış, karlar araba ve kamyonlarla nakledilerek denize dö • külmüştür. Bu suretle Beyoğlu ve İs tanbul cihetindeki büyük caddelerde kar yığınlan kalmanuştır. Temizliğe bugün de devam edilecek ve ana caddelerde iş kalmadığmdan amele ikinci derecede sokaklarda çalışmağa başbya eaktır. Tiün, Müskirat, Barut ve Tuz înhi»r ldareleri umumî müdür Ieri, dün de Tütün İnhisar 1da • resiıde içtima ederek inhisar i Tarlabaşı yolu yapılıyor darterinin tevhit ve Ankara'ya naldleri mes'elesi etrafındaki tetkiktlarma devam etmişlerdir. Fomisyon, evvelki gün ve dün kü çtimalannda bu idarelerin birlesirilmeleri işi üzerinde müza keatta bulunmuştur. Inhisarla m Ankara'ya nakilleri mes'elesi Otomobil tamirhaneleri hfliüz müdiri umumiler komis Otobüs ve otomobil tamiraneleri • ymunda mevzuu bahsolmamış nin cadde üzerlerinden kaldınlarak î • tı. İnhisar müdürleri, Vekâletten kinci derecede sokak içlerine alınması gslen emir mucibince evvelâ teviçin tamirane sahiplerine bundan evvel Ht isini halledecekler, ondan sonmühlet verilmişti. Bu mühlet bitmiş tir. Alâkadarlardan bir çoğu Beledi • ö inhisar merkezlerinin Anka ja'ya ne tarzda nakledilebile • yeye müracaat ederek mühletin tem didini istemiştir. Müracaat şimdiki halcekleri mes'elesi üzerinde tetki • de muvafık görülmüş ve mühlet ma , katta bulunacaklardır. yısa kadar temdit olunmuştur. Hükumet, Tütün, Müskirat, Tuz Londra kongresi ve Belediye ve Barut inhisarlarını birleştirmek Mayısta Londra'da toplanacak olan ve bunların faaliyetlerini teksif Beynelmilel belediyeciiik kongresine ederek mümkün olduğu kadar f azİstanbul Belediyesi de davet edilmiş • tir. Bütçede bu seyahate tefrik edile • la varidat almak gayesini takip cek tahsisat mevcut olmadığından İs etmeğe karar verdiği için, inhisar tanbul Belediyesi davete icabet ede • umım müdürleri, Gümrük ve İnmiyecektir. hiserlar Vekâletinden gelen yeni Umumî caddeler temizlendi talinat mucibince bu mes'eleleri tetlâk etmeğe başlamışlardır. Belediye, caddelerdeki karlarm kalİıhisar idarelerini birleştirme işile iştigal eden bazı zevatın verdkleri malumata göre şim diyekadar yapılan tetkikat, dört inhiiar idaresindeki muhasebe, veznî, satış kısımlarının, teftiş heyelerinin, murakıplikler ka • lemi,hukuk ve memurin »ubele • rininbirleştirilebileceği neticesi ni vermiştir. Yalnız tevhit key fiyethden sonra inhisar umum muhatebesinde her inhisar için < fstanbul umumî hapisanesi, hapisanenin ve mahpuslarm bir senelik vaziyetini hulâsa eden bir Maarif Vekili Esat B. dün Galata > grafik neşretmiştir. saray Lîsesini teftiş etmiş, dersanele • Buna göre 931 senesi zar • ri dolaşarak bazı derslerde hazır bu • fında hapisaneye 3210 kişi gir • lunmuş, öğleden sonra Maarif Müdi miştir. Bunlar arasında 1952 si riyetine gelerek Maarif müdürü Haydar âdi mücrim, 617 si hırsız, ve yanBeyle yarım saat kadar görüşmüş kesici, 192 si de katil ve carih • tür. Vekil B. dün akşamki trenle An « kara'ya avdet etmiştir. tir. Bunlardan ikisi müebbet hapse mahkum bulunmaktadır. 929 Halkevi'nde senesinde hapisaneye 1350 kişi Kayıt devam ediyor girmiştir. Bu hesaba nazaran 931 sene Halkevi'ne kaydolunanlann miktan sinde hapsedilenlerin miktarı günden güne artmaktadır. Bunlar ara» yüzde 60 fazladır. sında tahsil müesseselerimizin başmda Grafikte şayani dikkat bir tabbulunan bir çok kıymetli müderrisler Io da vardır: Bu tabloya göre ikin ve muallimler, diğer bir çok kıymetli ci kânun, şubat, mart gibi soğuk şahsiyetler bulunmaktadır. aylarda hapisaneye girenlerin Gençler daha ziyade hars şubesine kaydolunmaktadırlar. Zaten bugüne ka» miktarı artmaktadır. Bir Alman âlimi geliyor Doktor Kruze isminde maruf bir Alman âlimi havaî tetkikatta bulunmak îçin tayyare ile uzun bir seyahate çıkmıştır. Doktor Kruze'ye bu seyahatinde karısı da refakat etmek • tedir. Alman doktoru Almanya'dan u çarak evvelâ Afrika'ya gitmiş, bütün Afrika'yı dolaştıktan sonra Asya'ya geçmiştir. Asya'yı da tamamen dolasarak tetkikat yapan ve Mısır'a gi • den doktor Kruze bir kaç güne kadar tayyaresile şehrimize gelecek ve buradan Almanya'ya avdet edecektir. dar en fazla aza kaydeden kısım hars ' subesi olmustur. Halk Bilğisi Derneğt de bu şubeye iltihak etmiştir. Resmi küşat hazulıklanm yapmak üzere teşkil olunan komisyon faaliy» b'ne devam etmektedir. Bu münase bet'e bugün ve yarın iki içtima daha aktolunacaktır. iş Bankası U. Mödüru Evvelki gün şehrimize avdet eden Ife Bankası müdiri umumisi tzmir meb'usu Mahmut Celâl B. dün öğleden sonra bankanın İstanbul şubesinde bir müddel meşgul olmuş, bunu müteakıp Dolma « bahçe sarayına gitmiştir. Celâl B., tran'da iki memleketin maddî ve iktisadî inkişafı için icap eden muşterek mesai hakkında yaptığı e tütlerinden çok memnun kalmışbr. MüşarünOeyh bir iki güne kadar gidecektir. ayrı bir kısım teşkil olunacak • tir. İnhisar idarelerindeki tek nik ve fabrikasyon şubelerinin birleştirilmesine maddeten im • kân görülememektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: