June 16, 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

June 16, 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 1932 FAYDALI B;LG;LEP MEMLCkETLCME merakh şeyler[ Beyaz trenler Evvelâ size «beyaz tiren» ne demektir, onu anlatmak Iâzım. Avrupa'da yolcu vagonları fevkalâde süslü tirenlere «Mavi tren» diyorlar. Hindistan'da ise bu çeşit katarlara «Beyaz tren» namını veriyorlar. Dünyanın her tarafında iktisat fikri ve cereyanları hâkim olmağa başladığı ve hükumellerde fert ler gibi paralarını ancak pek lü • zumlu yerlere sarfetmeğe karar veruiKieri cihetle Hint hükumeti de liiks vagonlardan müteşekkil olan beyaz tren vagonlarını sa tılığa çıkarmıstır. Beyaz trenler bilhassa IngilVlerin Hindistan umum valisini ziyarete gelen Hint raçaıarını gö HİKAY Şakir'in yat tığı odanın penceresinden içeri giren yaz gü neşi her tarafı aydınlatıp ısıt • mağa başlamış • tı. Köyde her kes uzanmış, Çİçeklerin üs tündeki şeb nemler kuru muş, cıvıldıyan kuşlar yuvala rından ayrılıp kendilerine ve yavrularına yi yecek aramağa çıkmışlardı. Bal yapmak için sermaye toplı • yan arılar vızıldıyarak çiçek • ten çiçeğe konuyorlardı. Fakat Şakir hâlâ uyuyordu. Nihayet annesi aşağıdan: Tembel oğlutn hâlâ yatıyor musun? Diye haykırınca gözlerini açtı, 'doğrulmak istedi. Heyhat başı tekrar yastığın üstiine düştü. Saate baktı, epeyce geç oldu • ğunu görünce istemiye istetniye kalkıp giyindi. Sallana sallana merdivenlerden indi. Bir dilim ekmeğe tereyağı, üzerine de re çeî sürdü. Onu yiye yiye ormana doğnıldu. Tam ağaçlann en sık l jlundu • ğu yere gelmişti. Parlak dere şı rıl şırıl akıyordu. Sırtüstü otla • rın üzerine uzandı. Gözlerini ha • vaya dikti. Birden dalların arasından gözüne garip bir cüce ilişti. Yecuç mecuç tayfasından bu a damın yüzü kirli, saçları karmakarışıktı. Şakir yan korku ve yan merak içinde sordu: Siz kim siniz? Cüce gülerek cevap verdi: Tembellerin şahı... Ya.. a! Eğer rahat yaşamak istiyorsan gel bizim memlekete.. Orada ne mektebe gitmek, ne de çalış • mak var.. Şakir biraz düşündü. Tam huyuna, tabiatına muvafık gelen bu teklifi reddetmedi. Beraber yola çıktılar. Müthiş ağır gidi yorlardı. Şakir sordu: Biraz hızlı yürüsek nasıl o lur?, Cüce güldü: Haydi canım, dedi, bu yürü Zeki insanların başları büyük mii olur? Budapeşte'deki Macar doktorlarından Worms Racks sene • lerdenberi akıl ve zekâvet çok luğu ile başların büyüklük ve kü çüklüğü arasında münasebet o • lup olmadığı hakkında tetkikatta bulunmaktad'r. Macar doktorunun tetkikatı ötedenberi söylendiği veçhile en fazla zeki, akıllı insanların bilhassa büyük başhlar arasında mevcut olduğu netıcesini vermiştir. Hususile çocuklar arasında bu hakikat büsbütün açıkhğı ile tezahür etmektedir. yüş bana çok hızlı bile geliyor. Çocuklar arasında başının daAzıcık daha hızlanırsak bizim irevî büyüklüğü 48 santimi geç memleketin tayyarelerini geride miyenler arasında zeki ve akıllı bırakınz. Az gittiler, uz gittiler, dere tepe lar pek nadirdir. Eğer baş bü yüklükleri 14 yasında 50 santimi düz gittiler. Biraz sonra yosunlu geçmezse küçük addedilmekte • kayaların arkasında Örümcek bağlamış bir kapıdan içeri girdiler. dir. Ayni yaştakı kızların başlaKapının üzerinde «Tembeller rının büyüklüğü erkek çocuklarınmemleketi» levhası vardı. Uzun kinden birer santimetre daha kühangar gibi geniş bir binada çüktür. Bununla beraber kızların bulunuyorlardı. Sağ ve sol duvar bazen erkeklerden daha akıllı larda küçük küçük levhalar mevve zeki oldukları da vakidir. cuttu. Bunların üstünde «Çalıştığı görülen insanlar ölüme mah muştu. Şimdi arkadaşları mektepkum edilirler» ibaresi yazılı idi. ten çıkmışlar güle oynıya yemeğe Şakir kendi kendine: gidiyorlardı. Çok şükür ben bu cezaya uğBu hevesle Şakir kapıyı ara rıyacak tabiatte değilim! lık edip dışarı çıktı. Sıra ile o Diye düşündü. Biraz daha yüdaları birer birer tetkika başladı. rüdüler. Yer gittikçe darlaşıyor, Birinde gördüğü terzi idi. Etiki tarafta sıra ile pis, kirli, ö rafına top top elbiselik kumaşlar rümcekli kapılar peyda oluyor du. Bunların açık kalmışlarının a yığılmıs, makası paslanmış, iğ neleri karıncalaşmıştı. ötekinde ralıklanndan yığın yığm kirli tencereler, tabaklar görünüyor, bir çamaşırcı gözüne ilişti. Tek nesinin suyu kurumuş, sabunları kokmuş et ve zerzevat kokuları geliyordu. eriyip çamur olmuştu. Karnmın achğı onu mutfağa kadar götür Bunlar Şakir'i oldukça tiksin dirdi. Koridorun sonuna geldik • dü. leri zaman tambellerin şahı onu Acaba öğle yemeği hazırlapis, örümcekli bomboş bir odadan nıyor mu? Diye merak ediyordu. içeri soktu: Heyhat ortada hiç bir hareket tşte burada, dedi, yatıp kalyoktu. Ateşte tencerelerin dibi kacaksın! yanmış, yemekler kömür olmuşŞakir birdenbire şaşırarak sortu. Bu sırada etrafta bir çığlıktır du: koptu. Sesi isitenler hepsi uyan Peki burada nasıl vakit gedılar. Terzi kesmeğe, dikmeğe, çireceğim? Ne kitap, ne kalem, ne çamaşırcı donları, fanileleri çitioyuncak ve ne de çember ve topaç lemeğe» aşçı tencereyi temizle var? meğe ve zerzevatı ayıklamağa Tembellerin koyuldular. şahı: Bağıranların sözleri gitgide da Diğerleri ha vazih anlaşılıyordu: gibi! Tembeller sahı öldü. TemCevabını vererek kapıyı çe beller şahı öldü! kip gitti. Şakir O vakit meslek erbabından dört duvar a maada diğerleri de harekete gelrasında yalnız diler. Sevinçle şarkı söylemeğe kalmıştı. Duva başladılar. Kolkola girip o kor ra göz gezdi kunç ve kasvetli yerden çıktılar. rince orada da Şakir ferahlamış, üstündeki aşöyle bir levha ğırlık kalmamıştı. O hafiflikle gördü: «Konuş gözlerini açtı. Uzandığı yerde mak, düşün • uyuya kaldığını ve bu korkunç mek ve şarkı rüyayı gördüğünü anladı. söylemek ya • Fakat bu rüya ona derin bir saktır.» Döşe ibret dersi olmuş, arkadaşları menin üzerine mektepte iken kendisinin böy uzandı ve kenle burada yatıp kalmasına canı dinden geçti. sıkılmıstı. Bir daha tembellik etUyandığı va • memeğe karar verdi. Çünkü temkit güneş tam bellik demek açlık, pislik, yoksul tepede idi. Anluk demekti. laşılıyor ki öğTembellerin mektebi ancak el idi. Henüz toz, toprak ve harabeden ibaert yatalı üç saat ol olabilirdi. Amerika'nin yeni çocuk yîldızlarindan Helen Parrish. Durnşu pek sevimli, etbisesi de pek zarif küçük hanunlar bunu model ittihaz edip birer tane yaparlarsa onun gibi sık olurlar. Garip mahluklar Dünyanın henüz keşfedilmemiş olan noktaları çoktur. Hele Asya kıt'asının tarinten evvelki zamanlarına ait elimizde pek az ma 1 t Mongolya kıt'asmdaki yaylalarda pek mühitn çserler meydana çı ' karrmştır. Bunlar bir takım büyük hayvanlar iskeletidir. İskeletlerin boyları 710 metre yüksekliğlndedir. Tahmin edildiğine göre bir kısmının şekilleri file benzemekte, yalnız üstteki hortumlarınm altında iki yassı dişten mürekkep uzanmış bir de çene bulunmak tadır. Ağızlarmın bu şekilde olması onların kolayca ot yemelerıni temin ediyormuş. Bir kısmının ise eni beş, boy on metre, ayrıca sekiz, on metre uzunluğunda da boyunları varmıs. Keza bugünkü su aygırlarına ve gerger'^r^. be7İyen hayvanlarm lumat vardır. Son zamanlarda A iskeletlerinin buruula. .im uzunluğu aşağı yukarı 7080 sahı.merika'lı doktor Ringham'm ri metre boyunda imiş. yaseti altındaki heyet Asya'da türüp getirijordu. Beyaz treni teşkil eden dört vagonun her bi rinde birer banyo dairesi vardır ki banyo edilecek mahal teksif e • dilmiş gümüştendir. Oturma da ireleri, kütüpaneleri ve yatak kompartimanları da çok kıymetli ağa<Nrdan vücudengetîrilmiştir. Tuhaf değilmidir ki 50 sene di» mevcut olan «Beyaz trenler» o zmandanberi ancak 17 defa istimal edilmiştir. Hediye kazananlar ıııııınıııtıııııııtıııııııiHmıııımmmıııııııımıııııııııııımiMHimııtııııııı III rillldlllllllIIII1IIIIIIIIIIlllll 1111II(II11)IIIİM1111 iIIIIIIIII;TI111 IIIIMIIIIII Geçen bilmecemizde hediye alanlardan üç kişinin resmini daha basıyoruz. Soldan itibaren: İz nik Efezade İsmail Hakkı Ef. oçlu Mehmet Nuri, Tokat'ta kaymaî.am Rıza B. kızı Cevza, Tokat'ta Cunıtturıyet mektebi 49 Sermet B. ve Hanımlar. Hediyeyi almak için bütün isimlerin çıktığı cetvelde ismini bu lup göstermek icap eder. Haziran bulmacası 0R EN 1 ND| T i H A NIN| TT uz Î 2 İM Pî M İY. HEJ TR DE; Su yukarıda 18 murabba îçinde gördüğünüz heceleri o suretle diziniz ki bu ayda bütün mektepliîerin ruhuna ter cüman olacak bir mısra çık • sın. Doğru halledenler arasında bir kişiye bes lira mükâf at takdim edilecek ve resmi gazetemizde basılacaktır. Diğer birine bir «İş Bankası» kumbarası hediye edilecektir. Diğer 100 kişiye muhtelif hediyeler. Onlardan da arzu e denlerin resmi basılır. Cevaplar temmuzun birinci gününe kadar «Cumhuriyet çocuh sahifesi muharriri» adresi ne gönderilmelidir. Geç kalanlar ve bu adrese göndermiyenler mükâfat kazanamazlar. Hamarat garson, arstz köpek, sinirli müsteri J

Bu sayıdan diğer sayfalar: