25 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Ağustos 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞehSr ve memleket haberleri ) Siyasî icmal Büyük Türk . Hun Impa ratoru (M. E. 209174) ıCumhuriyet Ecnebi kumpanyalarile anlaşmış değillerdir Mete Tatar'lan ve Yueçileri mağlup ederek Türk Maharriri: YUSUF OSMAN Terciıme, Vctıbas ve saire her türlü hakkı mahfuzdur Hususî vapur Kumpanyalan Senede yalnız bir lira.. Her Türk, senede yalnız 1 lira tasarruf etse bir senede 14 milyon lira toplanır. Bankalarda 38 milyon îirayı bulan tasarruf hesaplarını 30 milyon liraya çıkartmak ilk h*>defi mizdir. Bankalarda biriken paralar memlekette iş yaratır. Küçük tasarruf hesapları bir araya pelince millî iktisadiyatımız için büyük birjj kredi kaynağı olur. Tasarruf etmek demek, parayı evde saklamak demek değildir. Tasarruf etmek demek, bankada bir tasarruf hesabı olmak ve parayı işletmek demektir. Her Türk'ün bankada muhak kak bir tasarruf hesabı olmalsüır. Bankada bir tasarruf hesabı olmıyan bir f«»rt gece deniz orta sında fenersiz kalmıs bir vapura benzer. 14 milyon Türk'ün »en«de 14 nvlvon Türk lirası biriktrebılmesi§ için her Türkün' bankaya senede bir îira yatırması kâfidir. Her Türk. aile babası. aile nü • fusu basına senede bir lira banksya yatırmalıdır. Her Türk'ün senede bankaya y&\ tıracağ\ bir tek lira ile b'r senede toplanacak olan 14 müycn llra memleketimizde her sene 14 milyon Hralık yeni iş saha» açmak detrcktir. Milli İktisat ve Tatarruf Cemiyeti Prof. Malş'ın Verdiği rapor Sıhhiye, Maarif, Adliye Vekilleri tetkik ediyorlar birliğinin temelini kurdu 21 etmişti. Binaenaleyh, b'u dof*, Yueçi'leri kolaylıkla ezebileceğini kes tirmişti. Ancak, evvelce kendisine misafirperverlik göstermiş bu ırktaşlara karşı kanlı bir harp açmak istemiyor, maksada sulh ve diplomatlıkla ermeği daha muvafık görüyordu. Gönderdiği elçiler vasıtasile Yueçi Hanını itaate davet etti. Hana, yıllık bir vergi vererek Hyungnu devletinin bir tâbii olmağı teklif etti. Yueci'ler babayiğit mu haripler olmakla beraber, Hyungnu'ların yeni kuvvetlerinden haber alamamışlardı. Karşılarında sabık kral Teoman gibi bir adamın buîunacağını tahmin ediyorlardı. Bundan başy g T~Tn!eketlerinde rehine bulun muş bir prensin, kendilerine hâki miyet iddiasmda bulunmasım bir hakaret gibi telâkki ettiler ve istiklâlden hiç bir şekilde vaz geçmiyecek lerini, harbe hazır olduklarını bil dirdiler. Mete, her ihtimale karşı hazırdı. Hiç durmadan ordunun basına geçti. Tumanlarm yürüyüf ve kuvvetini sördükça göğsü iftiharla kabarıyordu İntizam mükemmeldi. Tepeden tırnağa kadar silâhlı, dayanıklı atlar üstünde yorulmadan giden bu levent ve korkunç askerin, bu me «leniyet mübeşşirlerinin heyfceti hakikaten illere destan olacak kadar büyüktü. Emirler ve zabitler seçme, efrat seçme, atlar ve silâhlar hep seçme idi. Atların takımları da kusursuzdu Atlann boyunlarına büşem taşından, uğursuzluk ve sihire karşı nüshalar takılmıştı. Atlar püsküller ve bon cuklarla süslenmişti. Ordu çelik adımlarla gidiyordu! Yolu şan ve zafer yolu idi. Mete, bir kaç yıl evvel, menfaya giderken ve menfadan ka çarken hep bu yollardan kaygu ve üzüntü içinde geçmişti. Şimdi yenilm«l bir orjJuntın bafbuğu ve koca man bir tmparatorluğun şanlı Tanrıkut'u olarak gene ayni yollardan geçiyordu!.. Yueçi'ler, hiç ümit etmedikleri taşkın, yılmaz ve yenilmez, sayısız bir ordu karşısında bulundular. Vızıldıyan oklar düşmanı büsbiitün şaşırttı. İlk çarpışmalarda Yueçi sıraları sarsıldı. Bozgun başladı. Yueçi Hanı gafletinin büyüklüğünü derhal anladı, fakat artık geri gitmek mümkün değildi. Dövüşe dövöşe ölmekten, başka çare yoktu. Han geriliyerek Ordukent'teki karargâhma çekildi. Fakat Hun athlarından kurtulmak mümkün mü? Yueçi Hanı, dövüşerek öldü. Yueçi'lerin bir kısmı bozgun halinde kaçtı. Geri kalanı dehalet etti. Ordukentteki Yueçi hazineleri Hyugnu'lara intikal etti. Asker, ana vatana, Şan ve zengin likle dönüyordu! Milletin neş'e ve sevinci zaptedilemiyecek kadar büyüktü. Şulenlerde ke silen hayvanlar, içilen sütler, yenilen kaymaklar sayısızdı. Kımız, milleti sabahlara kadar neş'elendiriyordu. (Mabadi Var) At Ostünde yemek yedi. at üstünde uyudu. Hun ordusu, Tatar Hanının paytahtına ansızm, kor kunç bir kasırga gibi yetisti. Tatar Hanı, hiç beklemediği bu dehşetH kuvvet karşısmda, yiğitlik ve inat i!e çarpıştı. Haımmın satvetini keşfeder etmez, mağlup olacağını anlamıştı. Döğüşe döğüşe ölmeğe karar verdi. Hanın etrafmda kalanlar, scr neferine kadar öldü. Tatar'lar, Hun süvarilerinin sert hamleleri altında çiğnendiler, ezildiler. Han, yalın kılıç döğüşürken, maktul düştü. Tatar'ların perakende takımları de halet ett' Bir kısmı da Karçin memleketine kaçtı. Mete'nin zaferi bütün manasile kat'î ve kahir olmuştu, Tazminatın saym yoktu. Büyük doğru: emelin tahakhukutta Mete, bu zaferile hem şahsî ve millî öcünü almıs, hem de büyük programınm bir kısmını tahakkuk ettirmia oluyordu. Tatar Hanının şımarıklığı cezalandırılmakla bera ber, kocaman Tatar ülkesi de Hyungnu devleti halkasma girmiş bulun du. Zafer Hyungnu ordusunun ve imparatorun şan ve nüfuzunu arttırdı. Muhalefet vaziyeti alanlar bile tmparatoru şiddetle ve sevinçle alkısladılar. Milîet uğrunda »ahsî her fedakârlığı yapan ve sonra bir kanş kısır vatan toprağı için çetin ve amansız bir harbe girişerek aslanlar gibi döğüşen Mete'nin verdiği bu yüksek vatanperverlik dersini an lamıyacak bir fert yoktu. İmparator, kısa bir istirahatten sonra ordusunu teftiş etti. Progra mının öbür taraflarmı da muvaffakiyetle tatbik edebileceğine kanaat getidi. tse başlamısken, vakit kaybetmiyerek, ruhlarda kaynıyan harp nes'psinden istifade etmek muvafıktı. Sor amanlarda, Ortus eyaletine, gene Tatar zümrasine mensup konar sröçer l* Hyungnu idaresini kabul etmiyerek istiklâl idd;asmda bulunuyorlardı. Binaena'teyh Ortus eyaletini kat'i yetle zaptederek bu göçebe ve müstakil Türk kavimlerini itaat altına almak lâzımdı. Mete, hiç tereddüt ettnedi. Yenilmez ordusunun başına geçti. Ayni usulü harbi takip etti. Ortus eyaletine baskın halinde girdi. Zaten, mevcudu yüz bini geçkin bu atlı orduya orada karsı koyacak bir kuvvet yoktu. Dağınık yaşıyan Ortus Tatar'lan tufan gibi coskun gelen Hyungnu süvarilerine dayanamadı lar. Dehalet ettiler. Ortus eyaleti ile birlikte, bu dağınık TUrk zümreleri de tmparatorluğa ilhak edildi. Artık büyük emelin. yani: Türk Birliğinin tahakkukuna doğru kat'iyetle gidi • liyordu. Başlanılan hareketlere de vam edilebilirdi. Simal, sark ve ce nup mıntakalarında yaşıyan Türk kavimleri Hun camiasma girmiş bulunuyordu. Simd' sıra garpte Yueçi'lere gelmişti. Mete, Yueçi'ler nez dinde rehine bulunduğu zaman, bu kavmin meziyetlerile beraber nok sanlarını da görmiis, yakmdan tetkik Dünkü gazetelerden birinde posta vapurculuğunun 17 eylulden itibaren devlet idaresine almacağı dolayısile bazı kumpanyaların Yutnan vapur kumpanyalarile anlaşarak Pire t s tanbul Selânik ve bazı Yunan adaları arasında müştereken yolcu ve yük nakledecekleri yazılmıştır. Yaptığımiz tahkikata göre böyle bir anlasma olmadığı gibi bir ta savvur da mevcut değildir. Vapurcular diyorlar ki: « Henüz vapurlarımız elimiz dedir. Çahşıyoruz. On altı eylul günü de vapurlarımız sefere kalka bileceklerdir. Ondan sonra devletin kanununa göre hareket edeceğiz. Bazı kumpanyaîarın Yunan vapur kumpanyalarile anlaştığı ve bazı kuoı panyaların Romanya sahillerile Marsilya arasında çalışacağı hakkındaki rivayetler doğru değildir. Vapur kumpanyalan arasında verilmiş müşterek bir karar yoktur. Henüz esaslı bir şey de düşünülme miştir.» üsküdar framvay hattımn temdidi Üsküdar tramvayınm temdidi icap eden hatlan mukavelename hilâfına simdiye kadar yapılmadığı için bu ciheti Nafıa Vekâleti Belediyeden sormuş ve müddet bittiğinden mu kavelenamenin feshi cîneune gi dileceğini bildirmişti. Belediye Reis muavini Hâmit Bey bu hususta şu izahatı vermiştir: « Teşrinievvelde Şehir Meclisi açıldığı zaman bu iş mevzuu bahsedilecek ve temdidi icap eden hatlar için verilen müddetin uzatılması hususunda Vekâlet nezdinde teşebbüste bulunulacaktır.» İktisat Vekili Bugün fabrikatorları kabul edecek İktisat Vekili Mustafa Şeref Bey dün Tokathyan otelinde muhtelif ziyaret ler kabul etmiş, Seyrisefain Umumî Müdürü Sadullah ve Liman Şirketi Müdürü Hamdi Beylerle uzun müddet konuşmuşlardır. Mustafa Şeref Bey bugün de sa nayi mümessillerini ve fabrikatorları kabul ederek son kontenjan listesinden dolayı tehaddüs eden vaziyet etrafında mütalealannı dinliyecektir iktisat Vekili burada halli icap eden bazı mes'eleleri etkik ve ikmal etmek arzusile Avrupa'ya mukarrer olan seyahatini bir iki gün için tehir edecektir. Bütün Â'vrupa, şimdi Almanyâ'daki gayet kanşik ve »onu mechul vaziyet ile mesgul bulımdugundan gayet mühiırt bir hâdise lâyık oldugu derecede nazari dikkati celbedemedi. Avusturya par lâmentosu Lozan konferansından Cemiyeti Akvamîn himayesi altında olmak Profesör Malş'ın Darülfünun hakkınozere Avusturya'ya verümesi kararlaşdaki lâyihasmı tetkik etmek üzere Sıhtirılen 300 milyon Şüinlik istikrazı kabul hiye Vekili Refik Beyin riyasetinde Maebniştir. Hâdisenin ehemmiyeti i«tik arif Vekili Esat, Adliye Vekili Yusuf razîn gayet agır »îvasî sartiara tâbi tu Kemal Beylerden mürekkep bir heyet tulmuş olmasmdadır. Avusturya 1952 teşkil edilmiştir. sennsine kadar Almanva ile iktisadî birBu encümen ay bidayetine kadar tetlik teşkil edemîvecek ve döviz inleri iskikatını ikmal ederek raporunu Heyeti Vekileye verecek, Heyeti Vekile de pro tikrazı veren devletlerin mümessflleri tarafında kontrol edilecek ve bunlarm fesör Ma's'ın raporile birlikte mütaleamüsaRdesi olır«adıkça Avtıstnrva yenî sını B. M. Meclisîne arzedecektîr. bir islikraz alnmıyacakhr. Yani Avus tstihbanmıza nazaran Profesör Malturva baska bir îstikraz lemrn ederek' ş'ın raporu Büyük Millet Meclisinden Cemivetî Akvamm Ntîkrarmt ödiyemîgeçtikten sonra Türkiye Cumhuriyeti veeek, binaenaleyh siyasî *artlarin me»*üniversitesi tesisi için Başvekil tsmet iyetinp muayyen miiddetsnden evvel bir Pş. Hz. nin riyasetlerinde Maarif, Sıhhinîhavet veremîyecektn'. ye, Adliye Vekülerile Talim ve Terbiye dairesi reisinden, yüksek tedrisat müBu snretle AvusttrysT nSrçaiflnrfılrtin düründen, sabık ve lâhik Darülfünun sonra iktisadî cihetten bîrlesm"!»»» meceminlerinden mürekkep bir heyet teşkil bur bulunduthı Almanya ile sıln ve huedilecektir. susî münasebat tesis edemiyeeektir. A ~ vustorya'nm iktisadî ve sivasî cihetten Yeni teşkilât Darülfünun mehafOinde büyük bir alâka İle beklenilmektedir. hukuku hiikümranisini tahdit eden is tikraz ve bunun sartlari Avusturya'da Her sene tesrinievvel bidayetinde açılan dahi şiddetli muhalpfet uvandırmıstî. Darülfünun TID fakültesi bu sene ey • Avusturya meclisi ilk müzakeresinde bu lulün birinden itibaren küşat edilecekistikra7 mukaveîesini ancak bir rey *ktir. Bu hususta alâkadarlara tebligat ya«erîyet ile kabul etmişti. Avusturya hüpılmıstir. kumatî mttttehîdesi meclisi ise mukaveTıp Fakültesinden bu sene 75 talebe Iev! 22 reye karsı 27 rev île reddptmîati. mezun olmuştur. Bunlardan dördü haFakat son söz mîllî mecliste olduğundan nundır. ikinci defa mukavele müzakere edfldijn zaman bn meclis tekrar bir rey ekserîvet île evvelki kararında ısrar etmiştir. Garîotir ki ekseriyeti temin eden tek meb'us a|ır hasta olduğundan güçbelâ merlîse gelebilmisti. [ Avusturya istikrazının Siyasî ehemmiyeti Yapur kazalarına nasıl mâni olunacak? Bozuk ekmek çıkaran fırınlar Son zamanlarda yapılan teftisler neticesinde bir çok fırınlardaki ek mekler bozuk görülerek fuın sahiplerine cezalar verilmiştir. Halbuki bu hususta Ekmekçiler Belediye rîyasetine müracaat ederek mütevali surette kendilerine verilen bu cezala rın haksız olduğunu, çünkü fırıncılar ne un alırlarsa onu çıkardıklannı; eğer ekmekler bozuk ise bunun unlarm bozuk olduğundan ileri gel • diğini ve bu itibarla cezanın da un tacirlerine verilmesi lâzım geleceğini iddia etmiştir. Bu hususta Belediye Riyasetince tetkikat yapılmaktadır. Tahliisye idaresi sisli havalarda kazalarm önünü almak için yeni tedabire tevessül etmektedir. Boğaz'ın her iki tarafındaki istas yon bscalarına numaralar konmuştur. Anadolu sahillerindeki istasyonların numaralan tek ve siyab renk tedir. Rumeli sahilindeki binalara ise beyaz renkte çift numaralar konmuştur. Bu nutüaralar sisli havalarda görüncbilecek vaziyette oldukların ~ dan vapurlar Boğaz'ın neresinde ol duklannı anlıyabileceklerdir. Yueçi'lere karşı: Muzafferiyet ilk defa iddia makamına çıkan hanım hâkim tstanbul Müddeiumumî muavinlerinden ve matbuat tetkik bürosu şefi Meliha H., dün ilk defa olarak müddeiumumî sıfatile mahkemeye Çikmıştır. Üçüncü hukuk mahkemesinde bir tashihi sin davası olduğundan Meliha H., müddeiumumî kisvesile bu mahkemede iddia makamını işgal et miştir. Geçen sene Beyoğlu'nda bir randevu evinde Mustafa Beyi öldür mekle maznun Arap Muharrem ve Zeki hakkındaki muhakeme dün Ağırcezada intaç edilmiş ve karar tefhim olunmuştur. Bu karara göre Arap Muharrem, hâdisede faili aslî olduğundan on beş sene ağır hapse mahkum edil miştir. Ancak on sekiz yaşını ikmal etmedîğinden cezası altı seneye in dirilmiştir. Diğer maznun Zeki'nin bu katil vak'asmda yalnız müdahalesi görülmüş ve yaşı da nazari dikkate alınarak on beş gün hapis cezasına mah kum edilmiştir. Ticaret müdürleri iktisat Vekâleti mühitn tebeddülât yaptı tkticat Ve kâleti memur ları arasındmühim bir te beddülât yapıl dığı anlaşıl maktadır. Bu meyanda bir kısım ticaret müdürleri de de ğiştirilmiştır. D > yarbekir Tica ret müdürü Saf fet Bey İzmir ticaret müdür Sanayi Müdiri Umulüğüne, İzmir ti. müiğ%ne tayin edtten caret müdürü Nızamettin Âli Bey Ziya Bey de müfettişliğe tayin olunmuştur. Şube müdürlerinden Reşat Beyin bir ticaret müdürlüğüne tayin edildiği haber alınmıştır. Şehrimiz • deki müfettişlerden Bürhanettin ve İbrahim Beyler Ankara sanayi müf ettişliklerine, Halit Bey İzmir sanayi müfettişliğine tayin olunmuşlardır. tstanbul Ticaret Borsası kâtibi u mumisi Nızamettin Âli Bey Sanayi müdiri umumiliğine, tstanbul tica reti bahriye müdür muavini Müfit Necdet Bey, Ankara'da merkez ticareti bahriye müdiriyetine tayin edil mişlerdir. İstikrazlar aleyhinde bulunanlar gayet agır serait i!e alman bu istikrazin Avusturya'nîn dprdine deva o'mıvacak ka • dar az ve ehemmiyetsiz olduğunu iddia ediyorlar. Hakik»ten Avustvrya'nm bîit çesinde ör yüz milyon Şilinl«k açığı oldufc gib! haricî borçlan dani bu rad dodedir. Fakat Avusturysı hük"îmetî hiç olmnısa parasînı korumak ve simdiden tnalî enkuta ugramamak icin bu ağır «artlı istikrazi kabul etmiştir. Avusturya'nın böyle bir istikraza razı olmasî Fransa'nîn Merkezî Avrupa sivaseti icîn büyük bir zafer teşkil edîyor. Satık Avusturya Baftvekili ve Hariciye N»nrî M. Schober'in Almanya ile aktf>"<?i gümruk ittihadi projesîni brrdnrnifik için Fransa bütün dünyayı ayağa kaldırmîş ve hatta Italya'yî dahi kendi tarafina celbetmişti. Bu vesile ile Fransa mevkiini bir kat daha tahkim etmis oluyor. MUHARREM FEYZİ Basvekil Pasa Dört beş gün Heybelia da'da oturacaklar Başvekil Paşa Yalova'dan geldik"ten sonra evvelki geceyi Beyoğlu'nda Tokathyan otelinde geçhmiş ve dün sabah Heybeliada'ya gitmiştir Paşa Hz., dün öğleden sonra Ada'da bir tenezzüh yapmışlardır. tsmet Paşa Hz. dört, beş gün Heybcli'de kalacak, bilâhare Yalova'ya gidecek, on beş gün sonra da Ankara'ya avdet edecektir. tsmet Paşa Hz. nin Anadolu seyahati henüz takarrür etmiş değildir. atıdır. Gerçi okkasına 160 kuruş istedim ama «yüz otuza olmaz mı?> deseydi verecktim.» italyan seyyahları Şehrimizi ziyaret eden İtalyan bahriye cemiyeti mensuplarından mürekkep seyyahlar şerefine dün Tarabya'daki Tokathyan otelinde bir resmi kabul icra edilmiştir. Bu resmi kabulde, İtalyan konsolosu, sefaret Ataşemih'teri, Kaza Ditalya kulübü azalan ve İtalyan kolonisindep bir çoğu hazır bulunmuşlardır. İtalyan seyyahları bugün Boğaziçi'nde vapurla bir tenezzüh icra ve akşam iistü Brindizi'ye hareket edeceklerdir. Arap Muharrem mahkum oldu Türk dostu bir Fransız muharriresi şehrimizde Memleketimiz hakkında bir kaç eser yazmış olan maruf Fransız muharrire lerinden Madam Pavlo, dün Avrupa'dan şehrimîze gelmistir. Madam Pavlo şehrimizde bir kaç gün kalacak, buradan yalova'ya da gidecektir. Yarın akşamdan itibaren 30 ağustos aksamma kadar her akşam radyo ile saat sekiz buçukta büyük taarruz harekâtı hakkında konferans verilecektir. Emniyet müdürleri iBlrinci sahifeden mabait) Konya ikinci sınıf emniyet müdürlü ğüne Polis müdürü Ziya Bey, Zonguldak ikinci sınıf emniyet müdür lüğüne Erzurum Polis müdürü Faik Bey, Çanakkale'ye polis müfettişi Ali Fuat, Gazi Anteb'e sabık Ban dırma Ağırceza reisi Hikmet, Samsun üçüncü sınıf emniyeyt müdürlüçüne Polis müdürü Sadettin, Trabzon'a Polis müdürü Fahri, Diyarbekir'e Polis müdürü Sait. Eskisehr'e Polis müdürü Mahmut, Bursa'ya Polis mü dürü Mustafa, Adana'ya Polis müdürü İbrahim, Antalya'ya Polis müdürü Memduh, Kocaeli'ye Edirne Polis müdürü Feyzi, Edirae'ye Kocaeli PoIis müdürü Kerim, Balıkesir'e Kayseri Polis müdürü Tevfik, Van'a Gazi Antep Polis müdürü Nimet, Urfa'ya Zonguldak Polis müdürü Ostnan Zeki, Malatya'ya tstanbul merkez memurlarından Ekrem, Mardin'e İstanbul merkez memurlarından Necati, Beyazıd'a Artvin merkez memuru Kâ ınil, Manisa'ya İzmir merkez memurfarından İhsan, Kastamonu'ya İstanbul dördüncü ışube muavini Hâmit Bey ler tayin olunmuşîardır. tstanbul şube müdürlüklerinde eskiler birer derece terfi ile ipka edilmişlerdir. Kayseri üçüncü sınıf emniyet mü «Jürlüğüne Çerkes kaymakamı Salâftattin Bey naklen tayin edflmlştir. ' Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan Fransız'ların Exien Pravencc Kız Muallitn mektebi talebeleri dün Suriye'ye hareket etmişlerdir. Oradan da Mısır'a gideceklerdir. Talebe ka filesine riyaset eden mektebin müdürü Matmazel Parayse Türk maarif i nin takdire şayan bir sekilde inkisaf ettiğini ve memleketitnizde gördük leri misafirperverliği unutamıyacak larını söylemektedir. YenikSy cinayeti tahkikatı Fransız kızları gittiler Büyük taarruza dair konferans Kara Ali yeniden muhakeme edilecek Polis memuriarı degişmiyecek Polis memurları arasında yapılacağı mevzuu bahsolan tebeddülâtı yazmış, bu hususta tafsilât vermîştik. İki gündenberi tstanbul polislerinin taşra polislerile tebdil edileceklerine dair şayialar deveran etmektedir. Salâhiyettar bir zat bir muharririmize bunların doğru olmadığmı, te beddülâtın şube müdürlerile bir kısım komiserlere ait olup polis me murları arasında tebeddülât yapıl mıyacağını söylemiştir. yet verilecektir. Maarif Vekâleti gönderdiği bir1 tebliğde badema resmî mekteplerde idarî vazifeleri olan bu kabil kim selerin ekalliyet ve ecnebi mektep lerine muallim tayin edilmemelerini bndîrmfştîr. Ekalliyet mekteplerioin varidati Et kaçakçıları Belediye zabıta memurları tarafından son iki gün zarfında yapılan teftişat neticesinde meşhur et kaçakçısı Edirnekapı'h Münür'den dört dana budu ve gene meşhur kaçakçılardan Salih'in otomobille kaçırmak istediği yüz on bir kilo sığır musadere edilmiştir. Kaçakçılar mahkemeye verilmişlerdir. Ecnebi ekalliyet mekteplerinin bir çok masrafları olduğu halde bu tnasrafları hangi membalardan gelen varidatla karşıladıkları me;hul kal maktadır. Nazari dikkati celbeden bu vaziyet karşısında Maarif müdiriyeti tarafından bu mekteplere ikişer liste gönderilmiştir. Bu listelerden birinde masraflar, diğerinde varidat membaları bütün teferrüatile gösterilecektir. Gebze ve havalisinde icrayi şe kavet ettikleri ve adam öldürdukleri iddiasile tstanbul Ağırceza mahkekemesine verilen ve bir kısmı beraet ve bir kısmı da mahkum olan ve bu katil f üllerinde müşevvik olmak cürmile evvelâ idama mahkum edilip bilâhare esbabı muhaf f ef ei takdiriyeden dolayı cezası otuz sene ağır hapse tahvil edilen Kara Ali hak kındaki bu karar Temyiz mahke mesi tarafından nakzedilmiştir. Kara Ali'nin muhakemesîne ya kmda Ağırceza mahkemesinde yenide başlanacaktır. Yeniköy'de evvelce cereyan eden bir aile faciasında Irak tebaasmdan Nuri nammda biri tarafından Babanzade Recai Beyle valdesi Saibe ve keriraesi Neslihan Hanımlar ağırca yaralanmışîar îdi. Buna ait evrakı tahkikiye dün muddeînmumîliğe gönderilmis fakat fail Nuri'nin vefatı hasebile hukuku umumiyenin sukutuna karar verilmiş ve buna müteferri evrak, yaralılann hukuku şahsiyeleri noktasından mahkemei asliye hukuk dairesine levdi edilmiştir. Haber aldığı mıza göre hayahndan evvelce ümit kesilen' Neslihan Hanım da tamamen iadei afiyetîe hastaneden çıkmıştır. Piç ömer'in muhakemesi İstanbul Ağırceza mahkemesinde idam talebile muhakeme edilmekte iken nakledildiği Bakırköy timar hanesinden f irar eden ve tzmir'de de bir çok vak'alar yapan Piç ömer, îzmh'de yakalanarak şehrimize getirilmişti. Piç ömer'in muhakemesine 31 ağustos çarşamba günü Ağırceza maK. kemesinde yeniden başlanacaktır. Pazarlık fiatı! Sihhî imdat heyetieri Ekallivet mektepleri muallimleri Ecnebi ve ekalliyet mektepleri muallimlerinden resmî mekteplerde idarî vazifeleri olanların muallim • Ifklerîne, bir eyluîden itibaren nina Belediye tarafından bu sene zarfında tesisi mukarrer sıhhî imdat heyetlerinin mevkileri ve bu heyetlere almacak otomobillerde bulunması icap eden evsaf hakkında tetkikata başlanmıştır Bunlar tesbit edildikten ve yeni bütçe geldikten sonra derhal faaliyete geçilecektir. Abriullah Dilmekâni isminde bir kahveci, ihtikâr yaptığından dolayı mahkemeye verilmiştir. Kahvecinin bu ihtikârma, Ticaret Müdürü Muhsin Bey bizzat şahit olmuştur. Muhsin Bey çekirdek kahvenin fiatını sormuş, kahveci de 160 kuruş olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine zabıt tutulmuştur. Piyasada kahve fiatları düştüğü için, azamî 140 kuruşa satması lâzım gelen Abdullah Dilme kâni Efendi demiştir ki: « Benim söylediğim oazarlık fi Vatandaş! Türk ordusu Türk milletinin istiklâli için çarpıştı

Bu sayıdan diğer sayfalar: