25 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

25 Ağustos 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camfiariyet S OW ^El^G R A F L A Q Von Papen şiddetli Prof. Pikar'ın arkadaşi olmasa siyaseîini bırakmıyacak! «Soğuk diyor hoş!» Hitler, hükumete karşı müthiş bir mücadeleye başladığmı ilân etti kalâde şiddetli tedbirler itühazi mec buriyetinde kalmı* olan devlete değil, daha ziyade kanh kargaşalıklann âmillerine tevcih edilmelidir. Almanva bükumeti, hak esasina iıtinat eden devletler prensiplerini tahrif. ve yeni kargasahklar ihdas edecek şekilde siyasî ihtiraslan körüklemeği istihVon Papen'in bir tebliği daf eden hiç bir teşebbüse karşı müsaBerlin 24 (A.A.) Beuthen davasi mahalı davranmıyacaktır. dolayısile Nazi fırkası tarafrndan nü • H&er'in giddetli bir beyannameti kumet alevhine tevcih edilen şiddetli M. Von Papen, Prusya Adliye Ne hücumlar dolavriie hükumet dtin ak zâreti af komisyonunun hazırlıyacağı sam, atideki tehü;H ne^retmistir.. Mntbuat dosyayı tetkik edecek ve her mahkum kanunıi mucibince rtîiüin gnzete'er, bu hakkutda ayn, avn karanm verecektir. tebliği neşretmek m#cburivetindedirler: Hic olmazM başlıca miicrim olan Â'manva'yı ciddî surette tehiikeve müfrit milliyetoerverlerden Lachloun'un mamz bnakmış olan dahilî siyaset müidamdan kurtulmasî muhtemeldir. Zira cadeleleri esnannda irtikâp olıman cpbir 15 kişirun mahkumiyetini intaç etmiş ove şiddet harplratîeri dolavısile ve hü • lan cinayeti, o kadar vahsiyane şerait kumetin teklifi üzerine basvekil, sivasî alfmda ve o derece alçakçasma islemistir ciirümlere karşı srayet şiddetli cezafar ki hiç bir mahkemenin idam kararı vertatbik eîmsk mecburiystinde kalmıshr. memesine imkân yok idi. Bw emirname, mer'ivet mevkîine duHitler. katillere gÖndermis oldttfu hulü anından itibüten. hukuku ve ka teveceühkârane telgraftan ba«ka dün nunıı ihlâl eden her şahia hslrkmda Nazi'Iere ve Alman milletine hitaben bir kat'iyyen fırka farkı gözetmeksizinbeyanname neşrederek gayet hakare tatbik ohmBcakhr. tamiz tabirlerle Almanya bükumetine ve lcap ettigi takdirde AJmanya büku M. Von Papen'in şahsına meydan oku • meti, ahkâmı kanunivenin bitarafane bir mustur. surette tetbikîn* temin için devletin büHitler, BfutKen mahk'emesi kârârmîn, ttin satvetini harekete getirecektir. kendisinin M. Von Papen'in guya «milHükumet, kendi mukrıdderatma karsi lî» olan cBurjua» hükumetine girmekten her hangi bir fukanm itaatsizlîğe ve isimtina etmesini muhik RÖstermekte bu • yana kalkışmasîna müsamaha etmiye Iunduğunu beyan etmektedir. cektîr. Hitler, bilhassa şöyle diyor: Ayni zamanda Prusya hükumeti de «Alman milletinm tahlisi îçîn millî Beuthen mahkemesinin vermi? olduğu bir mücadeleye girmiş olan cellât'.ar ile idam kararlan mes'elesînde af hakkmî hiç bir münasebetim yoktur!» Sstimal etmesi icap edip etmediğini tetMumaileyb, simdiki hükumete karşî kik ederken kat'iyyen nüfuz ve tesir alduracak yalnız Nazi hareketi mevcut oltında kalmıyacakhr. duğunu, ve Nazi'lerin mücadele ve gene Efkârî umumiye tarafından bu ka mücadele etmeleri lâzim geldiğini ihbar rsrlar hakklnda serded'len şiddetli muahazeler, cemaatin menfaati naroma fev ve ilân etmektedir. Berlin 24 (A.A.) Başvekil Von Papen, Nazis hücum kıtaatmın erkânı harbîve reîsi yüzbaşı Roehm'ı kabul eylemistir. Yüzbası, B<^en hususî mabkemesi tarafından vertfçn ölüm cezalannın netayic? hakkı^a Baivekfl île gör»i«rnü?tür. Stratosfer Nasıl yer? SAN'AT VE EDEBİYAT San'at ne içindir? PEYAMİSAFA Meclis Reisimiz Ziraat Vekili Ankara horsasmda Bandırma'da... Muhlis B. köylülerle te maslarda bulundu Ankara ?.% (A.A.) Ziraat Vekili Muhlis Rey bu sabah Ankara Zahire Borsasın ziyaret ederek Ziraat Bankasmm buğday mubayaası işlermde hazır mılunmuş vc köylülerle temas etmistîr. Vekil Bey mubayaa işlerinin sevk ve idaresinden ve buğtfay kanunu tatbikatının daha şimdiden iyi neticeler vermeğe başlamış olmasından memnun kalmışlar ve banka memurlarile borsa memurlarına gösterdikleri alâkadan dolayı teşekkür etmislerdir. Kâzim Pş. üç gün sonra İstanbuPa geliyor Bandırma 2 4 (Hususî) Meclis Reisi Kâzım Paşa bugiin saat 4 buçukU Balıkesir'den Bandırma'ya hareket etti. Istasyonda erkânı askeriye ve memurin, halk, cemiyetler, sporcular, jandarma müfrezelerî tarafından hararetle te$yi edildi. Kâzım Paşa herkese ayn ayrî veda etti. Kumandan Ali Hikmet Pş., Vali, Belediye reisi, Fırka reisi ve Balıkesir meb'uslan da Paşa lie beraber hareket ettüer. Tren saat 6 da Ban dırma'ya vasıl oldu. Meclis Reisimiz burada da tezahüratla karsılandı ve sabık Balıkesir meb'usu Mehmet Beyin evine misafir oldu. Bir kaç gün burada kaldıktan sonra İstanbul'a gidecektir. EMİNlTTlN Tevfik Rüştü ve Rana Beyler tzmir 24 (A.A.) Gümrük ve tnhisarlar Vekili Ali Rana Bey bu sabah Izmir vapuru ile şehrimize gelmişler ve Naim Palas oteline inmişlerdir. tzmir 24 (A.A.) Hariciye Veküi Tevfik Rüçtü Beyefendi refa katlerinde Vali Kâzım Paşa ile C. H. Fırkatı idare heyeti reisi Hacîm Bey blduğu halde bugünkü Aydın trenile Selçuk'a gitmişlerdir. îstanbul 24 (A.A.) Hariciye Yekili Dr. Tevfik Rü>tu Beyefendi yannki perşembe günü Ege vapurile Izmir'den şehrimize müteveccihen hareket ede • cektir. CUMHURİYET'in edebt trfrik"»: Yeni maarif tayinleri Ankara 24 Maarif Vekâleti yeni ders senesi kadrolanm hazuIamıshr. Yeni kadrolarda tahviller azdır. Yalnız ailevî ve sıhhî sebeplerden dolayî bazî muallunlerin yerleri değiştirilmiştir. tstanbul'dan taşraya nakledilenler, taş radan tstanbul'a nakledilenlerden fazladır. Münhallere vekâlet hesabına Avrupa'da tahsil eden gençler tercihan tayin edilmektedir. Hariciye Vekili avdet ediyor Samsun hatfınm teftişi Ankara 24 Samsun Sıvas hattî yakmda işletmiye açılacağından Nafıa Vekili Hilmi Bey eylul iptidasında Samsun'a giderek hatta teftiş edecektir. 41 iki ay kadar evvel, bir gazetede, eden hür, muayyeniyetsiz, hedefsiz, «hepsi edebiyat» unvanlı bir fıkram namütenahi bir akış deçil mi? FelBize, Türk'ün neler yapabileÇikmışb. Orada, «üst tarafı edebi sefî ve mücerret olarak her şey o I yat», <edebiyat yapmak» tabirlerile yundur, her şev san'attır. «Ust tarafı ceğini gösteren Gazi Hz. şimdi her güzel sözü bir vehim, bos bir lâdeğil, hepsi edebiyat!», neler yapmış olduğunu da öğre BrüksePden kırdı addedenlere cevap vermek isSan'at san'at için değil, cemiyet tiyor. Tılsımlı bir ışık dalgası algelen haber tiyordum ve metafizik bir gaye araiçin de değildir, fakat san'at san'attında aydınlanan mazide, cetle lere göre pro dığımız takdirde hayatı da izah ede tir ve içtimaidir. Grösse ile beraber fesör Pikar ile rimizin dünya medeniyetine temediğimizi, onun da hedefini bilme tekrar edelim: «San'at bütün kavimbirlikte uçarak mel olmuş eserlerini kamaşmıs diğimizi, her seyin edebiyat oldu lerde ve bütün devirlerde içtimaî Kosmik ışıkla ğunu yazıyordum. bir hâdiseâir; eğer bunu yalnız ferdî gözlerle seyrediyoruz.. rî ölçmeğe muSabah gazetelerinden birinin san'at bir hâdise telâkki edecek olursak Başmuharririmizin üç niisha vaffak olan Belher seyden evvel ehemmiyetini ve sahifesinde, ilk defa gördüğüm bir devam eden makaTelerinden öğ çika'h fizik â mahiyetmi anlamaktan uzaklaşmıımza, bana. gene benim f ikrîmle talimi profesör rendik ki, culture kelimesinin aslı sız demektir. Bilâkis, halk olmasayriz ediyor ve Recaizade Ekrem'denCasyus vatanı bile türkçe imiş... dı şair şiir yapamazdı! Kelimenin beri bizde edebiyata verilen manana avdet ettniş nın değismediği neticesine vanyor. dar manasile ferdî bir san'at mevcut Bu manevî kazancın gururile tir. Zurich'ten Okuduğunu anlamıyan bu muhar • değildir.» öğünürken, güzel bir tesadüf, elisaat on yediyi rire o fıkramı tefsir etmek niyetinde Elbette san'atkâr, bir devrin ve mize İllustration mecmuasının bir yirmi dört geçe Profesör Pikafm ardeğilim; fakat bizde hâlâ san'ata ve medeniyetin mübeffiridir; fakat omakalesini geçirdi: Kâğıdın tayyare ile ha kadaşı Profesör Cosyus edebiyata gaye tayin etmek için zıt nun bu devir ve bu medeniyet üzerekı^ eden profesör Cosyus saatte fikir cereyanlarımn çarpıştıklan rine mukabil tesirini, hatta isyanmı üç yüz kilometre yol alarak bir saat [Bütün Çin san'atini ve Çin medenihissediliyor; arada bir mecmualarve aksülâmelînî inkâr edecek olurkırk dakikada Brüksel'e vartnışhr. yetini kuran Türk'ler, Milâdın ilk seneda veya buna benzer san'at sahife sak, san'at tarihindekî seyri ve teM. Cosyus kendisile görüşen ga " lerinde, kâğıdı da icat etmisler.. Aradan lerinde eski bir sualin tekrar edilkâmülü izahtan âciz kalırız. Esasen Ketecilere eunları söylemiştir: diğini görüyoruz: San'at ne içindir? uzun yıllar geçmis ve Turkyu namile tekher hâdiseAe aramağa mecbur oldu€ Her şey evvelce hazırlanmif San'at san'at için midir? San'at cerar tarih sahnesine çıkan cetlerimiz, ğumuz tesh ve mukabil tesir, fertle program mucibince cereyan etti. Hiç miyet için midir? 75 f de Semerkant'tâ dünyanın ilk bü cemiyet arasında da vardır. San'at bir hâdise olmadığından anlatılacak yük kâğıt fabrikasmı yapmışlar... Bü bu ikisi arasındaki bediî teamülden Bu sualler çok eskidir: Eflâtunyeni bir sey yoyktur. Biz, bir takun tün Iran, Bütün Arabistan, bu kâğıtlara doğar. San'at san'attır, ferdî ve içdan Kant'a kadar bir çok insanlar, rakamlar topladık. Şimdi hesapları mahreç olmuş ve ancak On Ikinci A«ırtimaidir; fakat gayesi ne ferdin, ne yapmak lâzımdır. Aletlerimîz Italya' metafiziğin namütenahi terkiplere da, bir Türk eseri olan kâğıt, bir papas de cemiyetin hususî emellerini tat•e sistemlere müsait fikir hünerle • da kalmıştır. Fakat, ben bütün ve vasıtasile ve İspanya yolile Avrupa'ya min etnaektir ve eğer faydası varsa rile bu suallere cevap aramıslardır. sikalan beraber getîrdîm. Hesaplar geçmiş... bu, onun gayesi değil, neticesidir: San'at vakıalarmm tetkikinden evbelki sekiz gün, belki bir sene içinde Fakat, bizim 751 de kurduğumuz Her hâdise gîbi. vel, «d'eduction» yol ile sorulan bu yapılabilecektir > fabrikanm eserini, ancak 433 yıl sonra, Bacon'a göre: «San'at, tabiate ilâtürlü sualler, birbirini çelen müteBelçika'h âlim, Stratosfer'deki in nakız cevaplar arasında ebediyen 1184 te gören Almanya Imparatoru ve ve edilmis insandrr.» Biz buna daha tibaları hakkında sorulan suale şu Sicilya Krah İkinci Frederik, bu icadı yeni bir ifade vermeği deniyelira: cevapsız kalmağa mahkumdurlar. cevabı vermistir: beğenmemiş ve kullanılmasını yasak «San'at, cemiyete ilâve edilmiş f ertNitekim Eflâtun'dan Kant'a kadar < Stratosfer cidden hoş bir yerdîr. hedefini anyan san'at felsefesi, nietmiş!..] tir.» San'atkânn orijinalitesi dedî Fakat biraz soğuk ha... Doğrusu, bi hiayet «gayesiz bir gaiyet = Une ğimiz şey, mensup olduğu içtimaî Bu makale, tarihin karanhk zim sıcak ıklimimiz her halde ona muhitteki bediî an'anelere isyanm f inalite sans f in> de karar kılmıstır. devirlerine açılmış bir pencere müraccah... Maahaza, arzdan çok dan ve san'at nizanunda yeni bir dir ki, oradan, fikir ve kiltür oruzaklaştığımızı hissetmiyorduk.Böyle Daha sonraki mütefekkirler artık kıymetler sistemi tesisine çalışma bu cniçin» sualinden vaz geçmisler dusunun bayrağı olan kâğıdı bir bir intiba husule gelmiyordu. Çünkü smdan başka nedir? Evvelâ tama ve tarihten evvel ki iptidaî cemiyetTürk'ün elinde dalgaîanırken telsizle gönderdiğkniz telgraflann mile ferdî mahiyette kalan bu oriler den baslıyarak san'atın hayabnı mahalline vâsıl olduğunu gelen ce görüyoruz! jinalite, gittikçe taklit edilerek ve ve tekâmülünü idareden kanunları vaplardan anlıoyrduk.» umumileşerek içtimaî bir müessese, YUSUF ZtYA bilmek istemişlerdir. Bazı medeni» fakat, nihayet bir müstehase o'ur; yet sekilleri arasındaki sebep ve neo vakit yeniden orijinal bir san'at Zurich 24 (A.A.) Profesör Pi tice münasebetlerini arıyarak zevkin kârın zuhuru ve ferdiyetinde gizli Yunanistan'da askerî nasıl tesekkül ettiğini ve giizelliğin kar, ikinci Stratosphere hava seyayeni cevherle bu bayatlamış içtimaî Birlî&i rolii.. umumî seciyelerini izah etmekten hatini tertip eden komite azalarınm estetik müessesesini tazelemesi lâ • refakatinde olduğu halde dün öğleden baska bir iddialan kalmamıştır. Atina 24 (A.A.) M. Venizelos znndır. f şte «yeni» bu demektir. Eski «San'at niçindir?» Suali, «kâmahn bediî müesseselere yapılan aşı gibi sonra saat 16 da Zurich'e gelmistlr. matbuata beyanatmda demiştir ki: gayesi nedir? Arz ne maksatla güBalonun sepet ve zarfını nakle telâkki ettiğimiz «yeni» yi, bir meo€ Cumhuriyetçî iki lider olan M. nesin etrafmda dönüyor?» gîbi, orta den iki kamyon, profesörden daha muada söyle bir formülle izaha çaKafandaris ve M. Papanastasiu gelışmıştım: Yeni = klâsik f 1. Yeni sonra Zurich'e gelmis olduklarından asır filozoflarram diyalektik münarek Cumhuriyete karşı, gerekse M. kaşalanna ve mantik oyunlarına yıkmaz, tadil ve ilâve eder. Nitekhn mumaileyhin muvasalatı hemen he> Çaldaris'in ahali fırkasına karşı olan benzer, sonsuz münazaralara yol bize en aykın trelen yeni san'at şemen nazari dikkati celbeylememistir. vazifelerini yapmalıdırlar. Bu îki liaçar ve bu da, Misisipi nehri niçin killermin tohumlannı san'at tarihiProfesör Pikar, ttalya hududundan derin mezkur fırka nezdinde manevt uzundur? Himalaya niçin yüksek nin uzak vakıalarında bile buluyoruz, bir tazyîk icra ederek rejimin tanınaynlırken M Mussolini'ye bir tesek tir?» gibi son derece giilünç bir gaSan'atın gayesini münakaşa et kür telgrafı göndermistir. Ayni za iyet arastınşından başka bir sey masmın, yahut 10 senelik bir mütamekle geçirdiğimiz vakti, bugünkü manda Jeneral Balbo ile Belçika hü olmaz. reke aktini kabul ettirmeleri lâzımestetiğin taze muammalannı halletkümdaramna ve Dezenzano belediye dır. Bu iki şıktan her hangi birisi San'at san'at içm de değildir, eemeğe ayıralım. «San'at niçindir?» reisine de diğer telgraflar keşide eykabul edildiği takdirde askerî birlik Sualine cevap vermek gayretile, Hflemiştir. Baloncular beynelmilel fe miyet için de. Çünkü san'at hiç bir derhal fesholunacaktır.» çey için değildir. Biz böylece san'atı lâtun'dan Kant'a kadar fasit bir daderasyonu, profesörün vâsıl olduğu gayesiz bir oyun telâkki edenlerle bre içinde bocahyan huanlığın ne 16,000 metre irtifaı tasdik ve ilân beraber olduğumuzu da söylemek kadar boş yorulduğunu anlamak için, eylemistir. Kayseri 2 4 (A.A.) Darülfünun istemiyoruz; çünkü mücerret manabaşımızı biraz geriye çevirmek kâheyeti dün Bünyan kazasına gelerek ipProfesör Pikar ile zevcesi ve co fidir. # ğ cuklan bir iki gün Zurich'te kalacak sile Hayat ta, gayesini kendi kenUk ve elektrik fabrikalannı gezmişler ve dinde bulan ve kendini kendisile izah PEYAMİ SAFA lar ve büâhare Brüksel'e gidecek halkla temas etmislerdir. Bünyan b#elerdir. Balonun sepet ve zarfı gecelediyesi Darülfünunlular şerefine bir knyin Zurich'e gelecektir. Balonun zarziyafeti tertip etmiş ve ziyafette nutukfı, hemen hemen şayani kayit hiç bir lar teati edilmiştir. Darülfünun heyeti dün hasara uğramamıştir. Yalnız küçük gece Srvas'a hareket etmislerdir. bir yırtık vardır. Ankara 24 (A.A.) IstihHâratıIzmir 24 (A.A.) Şehrimizde bulunmakta olan Türk ve Rus mü mıza nazaran Cemahiri Müttehide Nis 23 Fransız zabıtası hırsızlık ve tehassıları tetkikatl^rma başlamışZurich 24 (A.A) tsviçre tel Erkânı Harbiyei umumiye reisi Jeneral dolandıncılık cürümlerinden maznun graf ajansının bir muhabirînin HudMac Arthur 25 eylulde Ankara'yı zi tehassısları tetkikatlarına başlamışKâzun Ali isimli bir Türk'ü aramaktadır. dasını ziyaret etmislerdir. Bu ak • son körfezinde ıstratosfere bir suut yaret edecektir. Müşarünileyh 26 Bu adam Manton şehrinde bir otelden sama kadar tetkikatlarına devam eylulde Ankara'dan müf arakat ededaha yapacağına dair olarak bira • eşya çalmakla maznundur. Bu otele geedecek olan mütehassıslar şerefine cek ve 27 eylulde Reisicumhur Hz. deri tarafından vaki beyanatm doğru şehrimiz Rus konsolosu tarafından len bir İtalyan bir kaç gün sonra cadolup olmadığı suretinde sormuş olduğu tarafından kabul buyurulacaktır. Izmir Palas'ta bir çay ziyaf eti verile dede otelci tarafından yakalanmis ve 3bir suale cevap veren profesör Pikar, cektir. Ziyafete vilâyet ve belediye zerinde Kâzım Ali namına yazılı bir oabu suuda istirak etmiyeceğini çünkü erkânı ile Iktisat Vekâletine merbut saport çıkmışbr. Italyan bunu Cenevre'de olgun, yaşlı kimseler için ıssız mındevair müdiranı ve gazeteciler da200 Uraya sabn aldısmı sövlemistir. takalarda karaya inmek macerape Ankara 2 3 (Telefonla) 30 ağusvet edilmişlerdir. restliğine atılanuyacaklarını söyle tosta adı konacak Ankara tayyaresi buMütehassıslar heyeti pamuk ve miştir. Böyle bir iş, ancak genç deli gün şehir üzerinde bir cevelân yapfa, mensucat mmtakalannda tetkikatta kanlılara tevdi olunabiür. ve çok alçaktan uçtu. bulunmak üzere yarın şehrimizden 30 ağustosta yapılacak merasimi teshareket edeceklerdir. Türkiye Haric bit edecek komite Halkevinde içtima • • * için Ankara 2 4 (Telefonla) Gümriiklarına devam etmektedir. Program bit ıçın Aokara 2 4 (Telefonla) DeWr • ler Umum müdürii Cemil Bey yann meSenelik mek üzeredir. 1400 Kr. 2700 Kr. yolları idaresinin yaz için tatbik ettiği Altı aylık 1450 zunen tstanbul'a gidecek ve müdiriyeti 750 Bu sene Demiryottar kanunu müsait tenzflâth tarife ağustos sonunda bite Üç ayhk 800 400 umumiye vekâleti muamelât müdürii ohnadığmdan Dumlupınar ihtifalinin ya ceğinden tstanbul'a ve şuraya buraya Bir ayhk Yoktur 150 Fadıl Bey tarafından yapılacakhr. pılamıyacağı anlasüıyor. gidenler avdet ediyorlar. Kiltür ordusunun bayrağı! Profesör Pikar Zürih'te ' DarOifOnun Birlijji Kayseri'de Jeneral Mac Arthur 25 eylulde geliyor Rus heyetinin Izmir'de tetkikleri Pikar tekrar uçmak istemiyor Bu dolandırıcı kim? Bu sene Dumlupınar ihtifali yapılmıyacrk Cumhuriyet BümrOkler Umum Mödürü Yaz tarifesi bitiyor Abone • şeraiti • Bir Tereddüdün Romanı Peyami Safa Bir kadeh rakıyı susuz ve bir şününüz... Burasını tanıyacaksınız. hamlede içti. Yüzü kızarmıştı. Şoför arabayı dükkânın hizasına Oh, dedi, işte şimdi yepyeni doğru biraz çekti. Uzaktan içerisi kısbir insan olduğumu hissediyorum. men görünüyordü: Soluk bir ışık; Her tarafım yenileşiyor. tsmimden yatak vazifesini gören bir kerevet; b'aeka beni bana hatırlatan hiç bir iki tnasa ve birinin üstünde gazoz şiçey kalmadı. Haydi kalkın. Sizinle şeleri. kapalı bir otomobil gezmesi yapa Vildan Hanım bütün dikkatile dük. lım. Canım istiyor. kâna bakarken bir taraftan da elimi Kalktık, çıktık ve bir otomobile tuttu: bindik. Hatırlıyacağım, dedi, hatırlıya Evvelâ karanhk bir sokağa gire. cağrm... Durunuz, durunuz... Fakat hahrlıyamıyordu. Kendiaiceğiz, ben bir yere uğrıyacağım, siz^one bir ip ucu verdim: totnobilde bir kaç dakika bekliye • Benim son kitabıtnda... ceksiniz. Anladım, diye bağırdı, hani arDediğimi yaptım. Otomobile dönaüöüm vakit, Vildan Hanıma dükkânı kadaşlarınızla geliyor, bir şey ali yorsunuz! gösterdimt gencereye basku daha ziyade yak Hele juraya i?içe bajpnız ve dü. laştırarak: Ne garip! Dedi. Sonra öteki elimi de tuttu ve ür perdiğîni hissettim. Otomobil ağır ağır sokağı geçiyordu. Biiyük demîr parmaklıklı kapıyı ve yanındaki dükkânı gösterdim. Kepenkleri daima kapahydı. Bir daha burası açılamadı. Biliyor musunuz? Artık o bohem can çekişiyor. Ne garip! Bakınız, gene o cazbant sesi... İşte o köşedeki bar. Şoför! Arka so~ kaklardan... Ne garip! Kitab'ınızdaki efsanenin böyle birdenbire hakikat olması ne garip! Ben oradaki hayatı başka bir dünyada cereyan ediyor sanmıştım. Peki, o hasta olduğunuz otel nerede? Onu da çok merak ediyorum. Tepebaşı'nda o. Devam ediyor musunuz o hayata? Ne müthiş, fakat ne cazip! Hâlâ o dükkân açık, hâlâ oraya gidiyor • sunuz demek?, Pek nadir. Biraz da size göstermek için oğradım. Söyledim ya, o âlemler uzaklaşıyor artık... Henüz karakterini anlıyamadığım yeni bir devre giriyoruz. Belki de burjuvalaşıyoruz. Belki de ihtiyarladık. ttiraf ederim ki ben korkmağa basladım. Siz mi? Siz korkar mısınız? Çok cesur olduğum için çok korkarım. Hep zıt şeyleri beraber düşünmek âdetinizdir. Biri ötekini tamamIıyor, değil mi? İlk eserlerinizde de bu fikirlerin tohumlan var. Zıt şeyler, sizce, birbirlerinin mütemmimi dirler Hayır, içiçedirler. Tamamla mak fikri herkeste vardır. Piran dello'da da var. Anatole France na zarında haz ve keder, gece ve gün düz gibidir: Birbirlerini takip ve ik mal ederler. Fakat bu takip ve devam fikri içinde zıtları anlayış, bizim şuurumuza göredir; zaman ve mesafe haricinde kalan bir bissimiz var ki, onunla, bütün zıddiyetlerin içiçe ol duklarını sezeriz; bence san'atkâr hissi budur. Her şeyi Chaos halinde, karmakarışık, hazla kederin tnave rasında, zaman ve mesafenin maverasında hissetmek ve küllü kavramak. Meselâ Pirandello her insanda iki zıt sahsiyet kabul ediyor. Bu doğru; fakat çok kaba bir anlayış. Evvelâ insanda namütenahi sahsiyet itnkân ları var; bunların köküne ve küllüne kadar gidelim. Bu cesaret zamammızın pesikologlarında yoktur. Fakat siz kendinizi kazıyarak bulabilirsi niz. Demin de söyledim ya, ben tahlil yapamatn. Daha iyi. Sezmeğe çalışmız. Ben size yardım edeyim: Çok merhamet lisiniz değil mi? Derhal ağlıyacak kadar. Bununla beraber, pek çok zu Iumlar yaptığınızı hatırlamıyor musunuz? Fakat dikkat ediniz. Bunları ekseriya unuturuz. Kendi içimizdeki adaletten korkan şuurumuz, bu ha tıralardan kaçar. Bazen bunları hatırhyacak kadar cesaretim var. Evet, pek büyük haksızlık yaptığımı biliyorum. Tavuk kesemezsiniz, değil mi? Kat'iyyen. öyle anlannız olabilir ki adam öldürebilirsiniz. Belki. Muhakkak. Bundan başka her gün azar azar birini öldürdüğünüz de muhakkaktır. Ve bu <biri» en sevdiğiniz insandır Ah, korkunçsunuz. Söylediklerimin aksi de ayni derecede doğrudur. Manevî sahada her iddia doğrudur. Şimdi sizinle şehrin dışında bahçeli bir birahaneye gidiyoruz. Karanlıktır orası. Canımz sıkılınca oradan da kalkarız. Fakat ondan evvel şu kırlarda biraz yürüyelim. Hürriyet Tepesi yolundayız değil mi? Evet. Her kitabınızda bu yoldan ba his vardır. Çok mu yaşadınız bura larda? Mabadi var j

Bu sayıdan diğer sayfalar: