16 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 tylul 1932 CamKariyet Türk İran dostiıığu... Almanya harpten evveîki vaziyete doğru gidiyor! Sabık Kayser'in Felemenk'te ortadan kaybolduğuna dair şayialar çıktı Roma 15 (A.A.) ttalyan ga zeteleri gerek Fransız cevabını ve Almanya'nm vaziyetini ve gerekse Fransız cevabı ile ttalyan tezi ara •ındaki farkı efkâri umumiye mu vacehesinde mevzuu bahsetmekten ihtîraz ediyorlar. Diğer taraftan bazı ttalyan mehafilinde Fon Papen'in mütemadiyen artan nüfuzu ile Al manya'nın harpten evveîki vaziyete doğru gittiği açıkça söylenmektedir. 7 Şehadetname davası Ortada bir şehadetname davası var. Her uzun süren münakaşada olduğu gibi iki taraf ta haklı görünüyor. Şehadetname taraftan olanlar, diyorlar veya diyebilirler ki: Yüksek mekteplerimiz bo şalıyor diye telâş ediyoruz, öte taraftan da şehadetnamenin resmî kıymetini düşürmek için elimîz den geleni yapıyoruz. Hususî tetebbu ve tahsil ile, resmî tahsüin farkı olmazsa mektebe kim gider? Dershaneyi eve nakletmek her kesin istediği bir şeydir ve teftişi kabil olmıyan hususî ilimlerle mücehhez bir sürii âlimimiz de var. Şehadetnamesizlerin tedris ve terbiye salâhiyetlerini kabul edersek bütün muallim mekteplerini ve Darülfünunu kapıyahm. Sehadetnamesiz doktor ve dişçi oîamıyacağı gibi, muallim de ola • maz.» Doğru. Şehadetname aleyhtan olanlar da diyorlar veya diyebilirler ki: Hakikî ilmin, hakikî tedris ve terbiye kabiliyetinin şehadet name ile alâkası yoktur. Türk irf anına ve edebiyatına hizmet edenler arasmda şehadetnamesiz bir çok büyük adam ismi, keza cemiyete zararlı olmuş, hatta zindana girmiş bir çok insan arasmda da şehadetnameliler bulmak müm kündür. Şehadetname, bir kabiliyeti ancak tekit ve tasdik eder, ispat etmez. llmine, irf anına emin olduğumuz şahsiyetlerden maarif sahasında niçin istifade etmiye lim ve onların yerine mühürlü bir kâğıt parçasına sahip olmaktan başka hiç bir meziyeti olmıyanları neden geçirelim?» Bu da doğru. Ben de diyorum ki: Bundan çeyrek asır evvel muallim mektepleri, bir çok yüksek mektepler şubeleri yoktu. O devirde yetişip te kendi kendilerine büyük bir şahsiyet sahibi olanları şehadetnameden istisna edelim ve ancak yüksek mekteple rimizin tekemmül ettiği devirlerden sonra yetişenlerde resmî vesika anyalım. Nitekim, büyüklerimizin çoğu o devirlerin insanıdırlar ve isimlerile yurdun öğündüğü şahsiyetlere, tecrübesiz ve toy bir yüksek mektep mezunu genci tercih etmek abes olur. En doğrusu bu gibi geliyor bana. PEYAM1SAFA bulunmuş olan hat katarın müruru sırasmda 400 metre uzunluğunda olarak birdenbire çökmüştür. Tahlis ve hattın tecnizlenmesi ameliyatı pro jektör ziyalan altında devam etmek tedir. Yarahlan hâmil olan ilk katar Tlemcen'e vâsıl olmuştur. Tahdidi hudut komisyonlı bilfiil vazifeye başladı nievvelde Ankara'da hazır bulunacak Suiistimalier... Şayanı dikkat bir içtima Berlin 15 (A.A.) Havas Ajansı muhabrrinden: Sabık Alman zabUleri millî cemiyeti tarafından tertip edi len bir içtimada nasyonalist meb'uslardan Everling Fon Papen'in Almanya'yı yeni esaslar üzerine kurmak için Vaymar cumhuriyeti binasının lon enkazını da ortadan kaldırmağa kemalî faaliyetle çalışmakta olduğunu söylemiştir. Mumaiieyh hükumet tarafından kanunu esaside yapılması tasavvur edilen ıslahatın ehemmiyetî hususımda ısrar etmiş ve hükumeti Hügen berg'in HohenzoHern hanedanım yeniden iş başına getirmekten ibaret olan fikirlerinden mülhem olmağa davet eylemiştir. Miralay Struense, Alman milletini, Versay muahedenamesinin Alman ya'nın harpten mes'ul olduğuna dair olan 231 inci maddesine karşı hiç durmadan mücadele etmeğe davet eylemistir. Almanya'mn cevabz nasıl olacak Berlin 15 (A.A.) Alman hükumeti, teslihatta müsavat mes'elesi hakkmda Fransa'ya vereceği cevaîıtn, «ekil ve vaktine dair henüz hiç bir karar ittihaz etmemistir. Almanya'nm Fransa'ya yeni bir nota gönder memesi ihtimali de vardır. Hükumet, galiba resmî bh tebliğde bulunmakla iktifa edecektir. Almanya, eylulün 21 inde tekrar işe başlıyacak olan Tahdidi Teslihat bürosu mesaisine iş tirak etmemek hususundaki kararından vaz geçmemiştir. Fakat bu hu sustaki niyetini Fransa'ya bildirmezden evvel Almanya ve Fransız nota»ının büyük devletler üzeride hâsıl ettiği ve edeceği tesire tamamen vakıf oluncıya kadar beklemek istemektedir. Dahili vaziyette son safha Sabık Kayser kayip mı oldu? Berlin 15 (A.A.) Havas Ajan sından: Sabık Alman Kayser'inin firarına dair olarak dün öğleden sonra hartçte deveran eden şayia tamamen asılsızdır. Kayser hali hazırda ZandvoortSurMer'de bir dostunun nez dinde ikamet etmekte ve esasen mahallî iki zabıta memuru tarafından muavenet edümekte olan polis ku mandanının daimî tarasaut ve nezareti altında bulunmaktadır. Berlin 15 (A.A.) Havas Ajansından: Reisicumhur Maresal Hin denburg, mefsuh Rayhiştag meclisi reisi M. Gochering tarafından gön derilen ve meclisinin pazartesi günkü celsesinde izhar eylemiş bulunduğu rey hasebile Fon Papen hükumetine artık emniyet ve ithnat etmemesini talep eden mektnba cevap vermiş tir. Mareşal bu cevabmda, Rayhiştag meclisinin vermiş olduğu reyin kanunu esasiye mugayir bulunduğunu beyan etmiştir. Bu cevap, pazartesi günkü reyi müteakıp hükumetle Rayhiştag arasmda açdan miina kaşayı tasf iye eder mahiyette telâkki edilmektedir. Mançuri vaziyeti Ne oîacak? Çin, devletlerin müda halesini talep etti Thangchun 15 (A.A.) Japonya Ue yeni Mançuri devleti arasmdaki münasebatı tesbit eyliyen protokol, Mançuri hükumeti Başvekili Then Hisa Thou tarafından imzalanmıştır. Nankin 15 (A.A.) Japonya hükumetinin yeni Mançuri devletini tasdik edeceğine dair olan tebligat ile ayni zamanda olarak Çin hükumeti, protesto notaları şekli altında Londra, Paris, Vaşington, Roma ve Cenev re'de bir hareket yapmış, Japonya'yı Çin'in idarî ve araziye ait hukuku hükümranisini ihlâl île itham ve âcilen beynelmile! siyasî bir harekete geçilmesini talep etmiştir. Çin hükumeti Milletler Cemiyeti statüsü zih oiyetile kabili telif olmadığmı ve cemiyetin kararlarının ihlâl mahiyetinide bulunduğunu beyan etmektedir. Çin hükumeti 9 devlet muahede «ini imza eden diğer devletlere tevdi eylediği ayni mealde notalarda da Japonya'nın hareketini muahedeyi idoğrudan doğruya ihlâl etmekle tav•if ve bir konferansin âcilen çağırıl masım talep etmektedir. Korkunç ve feci Bir tren kazası.. 150 Fransız askeri öldü, 200 ü de yaralandı Oran 15 (A.A.) Legion Et ranger'e mensup 510 zabit ve neferi nakletmekte olan bir tren, Tlemcen mmtakasında bir hendeğe yuvarlanmıştır. Oran 15 (A.A.) Kazaya uğnyan demiryolu müstahdemlerinin hepsi öhnuştür. Yalnız ateşçi makineden atlamak suretile katarm sonunda buIunan ve uçuruma yuvarlanmıyan tek vagonun kondökförü olan memur bu felâketten kurtulmuşlrdır. Tahlis atneliyatına kazadan kur tulan askerlerin muavenetile devam olunmaktadır. Tlemcen'e malzeme ve amele gönderilmiştir. Askerî ve sivil hükumet erkânı kaza mahallindedir. Saat 1,30 da enkaz altında gomülü bulunan 40 ceset çıkanlmışt». Ara sıra, bazan da sık sık, ga • zetelerde okuyoruz: Falan dairenin mutemedi zimmetine üç bin yedi yüz seksen üç lira geçirmiş.. Filân müessesenin veznedan kasadaki paraları dercip ederek sırroimuş! Bu nevi havadislerden, bilhassa iki tanesi var ki, hatınmdan çıktran sefîri Sadık Han Cenapları ve fran hudutlarını kat'î surette tahbir müddettenberi şehrimizde bu mak bilmiyor: Düyunu umumiye dft etmek üzere teşkili lâzım gel«n Iunmaktadır. Dün bir muharririmiz kömisyon iki, üç gündenberi faaliyete suiistimali bir, İzmir rıhtım şir • kendisini lstanbul tran konsolosha j geçmiş bulunmaktadır. Tarafımız keti suiistimali iki! nesinde ziyaret etmiştir. Müşarüni j dan üç murahhas tayin edildiği gibi Herifler biraz daha gayret etleyh muharririmizin suallerine şu ce ' hükumetiniz tarafından da miralay selermiş, hani hazinei devleti vap ları vermiştir: | Şükrü Beyle diğer iki harita ve toyüklenip gideceklermiş! € Hariciye Nazırımtz Fürugi { poğrafya mühendisi bu işe memur eHan Hz. nin Moskova'ya muvasalat , dilmiş, iki taraf murahhasları birle İşin fenası, bunlar atı alıp Uslarını telgraf haberi olarak gazete J şerek faaliyete geçmişlerdir. küdar'ı geçen takımından.. Öyle lerde okudum. Müşarünileyh CemiŞah Rıza Han Hz. nin Türkiye'ye ufak çapta mürtekipler gibi çırpyeti Akvam içtimamda hükumetimizi seyahatleri haberini vaktile ben de tıkları beş on parayı Galata meytemsü etmek üzere Moskova Berlin gazetelerde okumuştum. tki memle hanelerinde yemiyorlar.. Bunla tarikile Cenevre'ye gitmektedirler. ketin reislerinin bu mülâkatlarının rın, milyonlar bir ceplerinde, paAvdetlerinde lstanbul tarikile gele fevaidi kesiresi olduğu şüphesiz bucekler ve burada bir kaç gün gayrisaport öbiir ceplerinde... Koy • lunmakla beraber bunu Fürugi Hz. resmî surette istirahat ettikten sonra nm seyahatlerinrfe galat zanediyordunsa bul, buldunsa al! 29 teşrinievvel Cumhuriyet bayramın rum. Ondan sonra artık çazeteler da Ankara'da bulunacaklardır. Ce İki memleket münasebatı dostanevarsın yaza dursun: Tahkikat bitnevre'den Tevfik Rüştü Beyle birlikte dir. Bilhassa hudut mes'elesi de hal mek üzeredir.. Karar veriliyor.. gelmeleri de muhtemeldir. ledildikten sonra yalnız münasebatı Netice yakın! Fürugi Han Hz. nin Moskova zi iktisadiyenin iki memleket menafiini yaretleri siyasî mahiyette olmayıp Hiç uçan kuş kafese döner mi? daha ziyade tarsin edecek teşebbü İsviçre'ye giden yola tesadüf etmeFıkra meşhurdur: sattan başka yapılacak bir şey yok sinden ibarettir. Timurtaş Hz. daha tnr. Bunun için de TrabzonErzurum Adamın biri arkadaşına: evvel bir seyahatten avdet etmiş oltransit yolunun inşası icap etmekte Demin, demis, arkadaşlar duklan için Türkiye'ye gelemiye dir. Hükumetiniz bunu yapmağa kadan birine bir hafta vade ile yüz ceklerdir. Fürugi Hz, nin maiyyetlerar vermiştir. Bizimkiler daha evvel lira borç verdim.. rinde İran Hariciye Nezareti memurbu yolu hududa kadar vücude getir larından bazı zevat vardır. Bu seyaöteki, hemen cebinden defteri mişlerdir. hat sırf Hariciye Vekili Tevfik Rüstii çıkarıp bir şeyler yazmış.. Beyin Tahran seyahatine iadeî ziyaİran normal vaziyettedir. İnkişa Ne yazdın deftere? ret maksadile vaki olmaktadır. An fmı temin edecek tedabir tatbik edil Hİç.. kara'da belki iki memleketin münamektedir. Geçenlerde bir gazetede Allah aşkına söyle.. sebatı siyasiyesi üzerinde bittabi göbir eşkiya vukuatından bahsedilmekrüşülecektir. Fakat yeniden teati ete idi. Mes'ele şudur: Loristan'da 25 Söylemem, darılırsm.. düecek yeni bir mukavele veya iti kişilik bir soyguncu çetesi Kerman Vallahi danlmam, söyle.. • lâfname yoktur. şah tarafından kendîlerini takip eden Ben, enayilerin listesini yaYalnız Tevfik Rüştü Beyefendinin kuvvetlerden korkarak kaçmakta ipıyorum da, senin ismini de lisTahran'ı ziyaretlerinde aktedilmiş o ken yolda birinde Amerikan vis konteye yazdım.. solosu bulunan iki otomobile de te lan hudut ve hakem mukaveleleri Sebep? cavüz etmişlerdir. O sırada kuvvetler vardır ki bunlar teati edilmek üzere Sebebi âşikâr: Bu zaman sefaretimize gönderilmiştir. Türkiye yetişmiş ve bunlardan yirnii beşini Hariciye Vekâleti de mukabil nüs • telef ederek diğerlerini yakalamışlar da, bir hafta sonra geri gelece halannı haztrladığı takdirde teati işi dır. Hâdise bundan ibarettir. tran dağine inanarak senetsiz, kefilsiz bir gün mes'elesi olacaktır. hilinde ve hudutta hiç bir vukuat ' yüz lira borç verdiğin için.. Bu mukavelelere müsteniden Türk yoktur.» Peki ya get rirse 7 Kolay.. O zaman senin ismiî * \ i ni siler, onun ismini yazarım! Ah.J^erde böyle hamiyetli hırsız! (Birinci sahifeden mabait) bir Tatar gelmiştir. AKBABA tur. Bu içtimada maruf für ve edebiyat Bu zat Çagatay lisanına vâkıftır. Ken Hariciye Nazırı Fürugi Han Hz. 24 teşri Edebiyat üstatları Şimendifer kazanntn kmbanlan Paris 15 (A.A.) Harbiye Nezaretine gelen haberlere göre Tlemcen fimendifer kazasmda 150 kişi ölmüş, 200 kisi yaralanmıştır. Deniz faciast Swmemuende 15 (A.A.) 3 kişinin rakip olduğu bir tenezzüh yatı, bir vapurun dalgasına yakalanarak devrilmiş, 3 kişi yaralanmıstır. Kaza nastl oldu? Ölenlerin adedi elliye baliğ oldu Tlemesen 15 (A.A.) Tahrip edilen hattın pek güç olan temizleme ameliyatı sabaha kadar devam eyle miştir. Enkaz altmda elân 30 kişi bulunduğu zannolunmaktadır. Bunlardan bazıları hayat eseri vertnektedir. Cesetlerin adedi takriben 50 kadar dır. Cezayir 15 (A.A.) Son alınan malumata nazaran Belabbes'ten saat Moukderide vaziyet 7,15 te hareket eden katar 2 zabit, 27 zabit vekili ve 481 lejyoneri Fas'a Moukden 15 (A.A.) Geçen nakletmekte idi. Saat 15 e doğru bafta NewChwang'da ikî tngiliz'i Turgune mevkiinde biraz evvel yağ kaçırmıs olanlarin bulunması için fearfedilen bütün gayretler, akkn kal murlardan fevkalâde yumusamış ve d«rin bir yarın kenarından gsçmekte mıstır. CUMHURtYET'in edebî tefriknn: 62 üstatlanmız hazır bulunmuşlardır. İçtima saat 3 te başlamu ve beş buçuğa kadar sürmüştür. İçtimaa Abdülhak Hâmit, Sami Paşazade Sezai, Hüseyin Rahmi, Cenap Şehabettin, Hüseyin Cahit, Halit Ziya, Faik Âli Beyler iştirak etmişlerdir. Celse Rusen Esref Beyin ilk Dil Kurultayında konuşulacak mes'eleleri tesbit eden matbu bir ruznameyi şiir ve edebiyat üstatlarma dağıtman ile baş lamıs, Rusen Eşref Bey kendflerinden bu mea'eleler hakkında ne düşündüklerini sormuştur. Maruf şair ve edipleri miz bu sual üzerine Türk dilinin ilmî ve medenî ihtiyaçlara, müstakbel in kişaflarma göre yeniden tetkik ve tes biti hakkında fîkirlerini soyîemişler, bir kısmı da bu mühim mevzu üzerinde tetkikat icrası için mühlet istemişlerdir. Türk Dfli Tetkik Cemiyeti Kâtibi Umumisi Rusen Eşref Bey ileri sürülen mütalealann ana hatlannı not alarak tesbit etmiştir. Şiir ve edebiyat üstatlanmmn bu toplanhsı ücmd bir defa tekrarlanacakhr. Ancak bu içtimaın tarihi henüz tesbit edOmemiştir. Dün Türk Dili Tetkik Cemiyeti Reisi Samih Rifat Beyin riyaseti altında cemiyet erkâmnm iştiraklerile bir başka içtima da aktolunmuştur. disinden istifade olunacağı ümit edil • mektedir. Aydın meb'usu Reşit Galip Bey kongre bittikten sonra Türk dili hakkında tetkikat yapmak için Bursa'ya gidecekbr. izmir'de Devlet Bankası şubesi açıldı tzmir 15 (Hususi) Cumhuriyet Merkez Bankasımn tzmir subesi bugün küşat edilerek muameleye baş lamıştır. Noterlikçe tasdik edilen sirkülerin bir nüshası Ticaret Odasına gönderilmiştir. T. D. T. Cemiyetinin yeni azaiarı tstanbul 15 (A.A.> T. D. T. C. Kâtibi Umumiliğinden: 26 eylulde toplanacak olan kurultayda aza olmak arzusile müracaat edenlerin isimlerini neşre devam ediyoruz: Avni Bey sabık Satnsun meb'usu, Şemsi Bey muhabere kaymakamı, Faik Ali Bey, Mustafa Hakkı Bey Darülfünun Fen Fakültesi reisi ve kimya müderrisi, Ahmet Şükrü Bey gabeteci, O. Senai Bey muallim, Bedia Neş'et Hanıcn muallim, Rasim Bey Diyarbekir mektupçusu, Dr. Cevdet Nasuhi Bey Ziraat Bankası meclisi idare azasmdan, Emin Recep Bey Yenînesil mektebi müdürü, Dr. Cemal Zeki Bey, Abdülvehap Bey, Celâl Nuri Bey Tekirdağ meb'usu, Celâl Memduh Bey muallim, Ahmet Mecit Bey muallim, Triantafilos Bey esdi Adliye nüfettişi, Ekrem Reşit Bey muallim, Suat tstnail Bey diş tabibi, Saffet Bey Erzurum meb'usu, Edip Servet Bey Gümüsane meb'usu, Avram Galânti Bey müderris, ts mail Hakkı Bey Balıkesir meb'usu. Hişan merasimi Merhum binbaşı Mehmet Ali Beyin kerimesi Melâhat Hanımefendi ile gazetemizin idare erkânından Mehmet Derviş Beyin nişan merasimi dün Mehmet Derviş Beyin Şişli'deki evinde icra edilmiştir. Kıymetli arkadaşımızı tebrik eder, yeni yuvaya saadetler dileriz. Mes'ut bir izdivaç Bayer fabrikasının Türkiye vekili M. Herbert Vidmann ile Madam Ketavana Halse'in teehhülü tnüna sebetile dün Şişli . Bomonti'de Notre Dame de Lourdes küisesinde, pek kibar ve kalabalık bir cemaatin huzurunda dinî merasim yapılmıştır. Dinî merasimden sonra M. ve Madam Vidmann dostlarının tebriklerini ve temennilerini kabul etmiştir. Bu münasebetle M. ve Madam Vid mann'a en samimı ve hararetli teb riklerhnizi ve en hâlis saadet ve refah tetnennilerimizi sunanz. Kongreye iştirak etmek üzere Eskişehir'den bir Tatar geldi Ayın yirmi altısmda toplanacak olan Dil Kurultayuıa Türk dili hakkında mühim izahat vermek üzere Eskişehir'den mi öldürmek için aldım, dedi, fakat orada da burada olduğu gibi yapa madım, beceremedim. Bununla ora» daki âşıkıtnı da öldürmeği düşün { müştüm, onu da yapamadım, bece remedim. Bu yazıyı İtalya'da ben kazdırdım: Entreo in un cuore. Güzel değil mi? Bir hançere en yakışan iddia. Fakat bu bir kalbe girecek, mutlaka girecek. Belki senin kalbine değil; hayır, onu da yapamıyacağım, beceremiyeceğim. Coşkun, çılgın bir gecenin sabahında, bunu evvelâ senin, sonra da kendi kalbimin içine saplamak istiyordum. Seni tanıdım tanı yalı bu hayal için deli oldum. Bu o dayı seninle ya burada her zaman beraber yaşamak için, yahut ta bu rada beraber ölmek için hazırladım. Hançeri elinde evirip çeviriyordu. Bir kaç kere: «Bir kalbe gireceğim», «bir kalbe gireceğim» diye tekrarladı. Sonra derin bir kederi cebrî bir is tihza içinde eritmeğe çahşarak: Zavallı hançer, dedi, sen de, ben de bir kalbe giremedik. Ah ne Bir Tereddüdün Romanı Gözlerimi gene kapadım ve teni me geçen «ıcak göz yaşlarınm bana verdiği hürmet hissile, daha ağır, daha az kımıldıyarak nefes aldım. Bu ruhî süzülüşten, yavaş yavaş, însiyaklarımızın davetine doğru gidiyorduk. Hararetlerimizi birleştirdik. Yarım saat kadar sonra Vildan'la musahabemiz bir mırıltı halinden çıktı ve seslerimiz yükseldi. Her tesli miyetten sonra kadınm gözlerine dolan yeni muhabbet ve merbutiyetle, yüzüme uzun uzun bakarak dedi ki: Sen benim itiraflarımı seviyor sun, değil mi? Bak, biraz sonra ben •ana en güliinç ve korkunç itirafla rnnı yapacağıtn. Fakat ondan getir din mi ? Ver şimdi. Gene içelim biraz. Biraz değil, pek çok. Ah, fakat, sa Entrero in un cuore! Yüksek sesle bunu okudum ve beceremediğim için Vildan, İtalyan şi ~ vesile cümleyi tekrar etti. Evet? Dedim. Manası nedir biliyor musun? Peyami Safa «Bir kalbe gireceğim!» demek. hi, kadehleri kırdık, dur kadeh ge Ah, bir hançere en yakışan tireyim, yahut şişeden içelim, aman iddia. bir de sigara... Tütün bu an için Ve bu, senin kalbin. icat edilmiştir, değil mi? Haydi... Daha füzel. Bu hançeri sapina Beş on dakika sonra Vildan elini kadar kalbimin içinde hissetmek is divan yastıklarmdan birinin içine terdim. soktu ve küçük bir hançer çıkardı. Fakat ala... Bunu görür görtnez gülmeğe başla Alay etmiyorum, ciddî söylü dım. O da utancını daha kuvvetli bir yorum. kahkaha ile ezmeğe çahşarak: Bir hançerin keyfini kaçırmak Ben sana evvelce söyledim, de için bundan daha kurnazca bir mudi, bu hem gülünç, hem de korkunç vafakat olur mu? Bu hançer, kendibir itiraf. sini istemiyen kalpler arıyor. Fakat tkisi birden nasıl olur, merak bırakalım lâtifeyi. Bak bunun hi ediyorum. kâyesi nedir... Şu berbat istihzanı bîraz cebine Hatıralarını yoklarken yüzünden koy da bak bu hançerin üstüne. tebessümü silinmişti. Bir iki yudum Baktım üstünde italjranca bir rakı içti: Bu hançeri ben İtalya'da kendicjiınle h&kkediltnişti; kadar korkağım, ne kadar alçağım! tu. Alnma ve şakaklarına soğuk su Elinden hançeri bıraktı ve ansızm serperek başını ovalamağa devam ettim. Bir kibrit gibi muhayyelesine sustu. Hançer yere düşmüştü. Daima bir rüya âleminde yaşı sürtünüyor ve alev almıyordu. «Bir yorsun. Arada bir uyanıyorsun. Felâ kalbe gireceğim!*> diye mırıldandık ketin oradan geliyor. Yaşadığm içeri tan sonra, yumruğunun birini dizime dünyada bu hançer, üstündeki iba vurdu: resile, mefkuresile, korkunç gaye Bu hançer gayesine kavuşacak! sile güzel bir hayal unsuru. Onu dai Diye bağırdı. ma yastığmm altında saklıyacaktın Düşünme artık bunu, düşün ve kınmda sayıklamasına mâni ol me... Biraz kendine geldikten sonra mıyacaktın. Onu niçin hakikat âle bu bahsi konuşuruz. Sen «hançer» mine çıkarıyorsun? Rüyalarımızın dedikçe benim güleceğim geliyor. fotoğrafileri birer karikatürdür. FaYüzüme çirkin bir kinle baktı: kat onlar kendi mantıkları ve kendi Sus! Dedi. kanunları içinde birer hakikattirler Rüyandaki hareketlerini uya ve ölçülerinin kendi kendilerine nis nıkken tekrar ediyor ve gülünç olu betleri şe'nî ve tabiidir. yorsun, Vildan. Vildan böni dinlemiyor gibiydi. Kalbim çarpıyor. Kadehini bitirdi. Elini uzatarak bir Fırtına hafifîedt. Gel şuraya şey daha istedi. Küçük şişeyi verdim. uzan. Söylemeğe devam ediyordum. Pencereyi açtım. Rüzgâr bir anda Sus, dedi. Seni dinliyemem. Feodaya girerek havadaki damanı ve na oluyorum. İçime bir baygınlık gezehirleri savurdu, ben de geniş bir liyor. Telâş etmeden lâzım gelen şeyi nefes almıstım. yapbm. Kendini topladı. Benzi uçuk(Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: