19 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T9Temımız "Açıl bahtım, talihim, Geldi gelinlik vaktim! „ Afyonda yirmisini bulan her genç kızın yalçm kayalıklar üstündeki hisara tırmanarak >öyle bağırtnası âdet olmuştur 'Camhuriyeİ Beynelmilel idarî tlimler kongresi Muslihittin Adil Beyin verdiği izahat Kanserin tedavisi Kabil olacakmı? Kobra yılanının zehri îşe yarıyor... Türkçeye doğru Ahmet Mithat Efendi 0, Türkçülüğün babalarındandı! edinmek büyük bir işti. Şu kadar var ki Cenap Şehabettin Beyefendi geçen hafta, «Cumhuriyet» te merhum Ah hertürlü yaşayışm, Üerleyifin başı bu «inan» olmak, bu inanı edmip ona gö Paris 18 (A.A.) Profesör Kal • met Mithat Efendiyi «gazeteci» olarak Viyanadaki Beynelmilel İdarî 1re işe koyulmaktır. Çünkü bugün var, ne güzel andılar, anl/ittılar. Büyüklerilünler kongresine Darülfünun namına met, dün ulum akademismde kanserin yann yok olacak olan «Osmanhhk» ra mizi anmak, onları hiç unutmamak, oniştirak ettikten sonra şehrimize dö • tedavisme dair bir konferans vermis yanında hiç ölmiyecek olan bir varlık ların gittiği doğru yolu her vakit göz tir. Profesör, Nevyorklu Monelesser ile nen Hukuk fakültesi müderrisle • varsa o da «Türklük» olduğunu ancak önünde tutmak Türklüğün en köklü kiParisli Targe ismindeki iki âlimin, kanrinden Muslihittin Adil Bey bir mubu inanı edinmiş olanlar anlarlar, ve ba siliklerinden biridir. Hele kendimize harririmize kongre hakkında şu be serin muhtelif şekillerini tedavi için inanışın, bu anlayışın verdiği bir atılış geldiğimiz bu mutlu günlerde öz var Kobra yılanmm zehrini hafif mîktar yanatta bulunmustur: ile bu uğurda çahşırlardı. tşte Ahmet da kullanmak fikrini ortaya atmış ol lığın aydınlığile aydınlanıp bu yolda « Bu kongrede 24 devlet temsil çahşmış olan büyüklerimizi arasıra ana Mithat Efendi de bunlardan biri idi. duklarım söylemiştir. Bu sayede bazı edilmistir. Kongrenin ilk içtimaında Göğsündeki bu inan onu Türklük uğşişler zail olmağa yüz tutmuş ve has rak onlan içimizde bir düziye yasatmaumumî heyetçe seçilen reis vekilleri runda her vakit çalışmaga götürür, ve mız, Türklük yolunda çalışmak için bir tala'rm çekmekte olduğu ağrılar, sızılar arasmda bulunduğum için birinci her türlü yoksulluklar karşısında bu inan şubeye bilfiil riyaset ettim ve burada hafiflemiştir. M. Kalmet, bunun üze • örnek olarak onları her vakit göz önündan hiçbirşey kaybetmezdi. Gene meş rine Kobra yılanının zehrini kanserli fade bulunduracağından böyle Türk bübizim idarî davalar ve Devlet Şu • rutiyetin ilk günlerinde biz Darülfünunrelere tatbik etmiş ve farelerdeki şişler yüklerini arasıra anmamız, anlatmamız rası teşkilâtımız hakkmdaki tetkiklular başımızda birkaç bocamız olarak on on iki enjeksivondan sonra zail kendimizi ve çocuklarımızı yetiştirme leri izaha fırsat buldum. olmuştur. Profesör bu vak'alardan miis işlednin en büyüklerinden biridir. Ben bir Romanya geztntisi yapmışbk. Ah Kongrenin muhtelif idarî mese met Mithat Efendi de tarih hocamız obet neticeler istihraç etmek istemiyor. de bu düşünce ile Ahmet Mithat Efenleler hakkında ittihaz ettiği kararlarak birlikte idi. tlk olarak şenlikli bir Yalmz bu vak'alan kanser tedavisi içm di iktüne birkaç bildiğim ve gördüğüm Iarı raporumla hükumete arzetmezbatı yurduna gkmis oluyorduk. Ben otetkiklerine devam etmekte olan kimşeyleri kısaca söylemek istiyorum. den evvel size izahını doğru bula • ranm şenlikte nasıl ilerlemiş olduğuna seleri teşvik edici mahiyette görüyor, Kişi diriminde köklülük bence şu • mıyorum. Yalmz şunu arzedebilirim gördükçe yurdumuzla ölçümler (1 ) yadur: Dünü aşmak, bugünü yasamak, yaki ilmî bir kongrenin kararlan te par, ve bizim henüz nekadar geri olrını görmek ve ona doğru gitmektir. menni mahiyetindedir. Alâkadar duğumuzu görür, düşünür, üzülür du Bir kisinin değeri buna göre ölçülür. tş rordum. Bir gün Bükreşte Romanyah devletlerce kabul ve tatbik olunması ve (Karafilsar) mtn GatahlFuga yalçin tepe te Ahmet Mithat Efendi bu varhğı edindevletin ihtiyarına bağlıdır. Siyasî ların bütün geçmiş dirimlermı gösteren Afyon, temmuz (Hususî) Deniz mutlaka tatmin olunur. O vazîfesini mişlerden biri idi. Budunu yetiştirmeği, kongreler kararlan gibi mecburî müzelerini gezerken bu üzüntü yüzüm • sathından bin metre yükskeliğinde büir. On<fan farla şey i*tenilmez... topluluğu uyandtrmayı, Türk varhğını mahiyeti haiz değildir. de pek belirmiş olmalı ki merhum baolan Afyonun havası nekadar sağO maişetin nâzımidır... Kocasmın, ilerletmeği kendisrne iilkü edrnmisti. Beynelmilel idarî ilimler ensti na bakarak: « Bunlann hepsi birde lamdır.... Burada kış sert ve yaz se yavrulan büyütmekte yardımcııı Hep bunun için çalışmış, hiç yorulmatüsü ile kongre arasında bilvasıta de olacak.. Ben bu yaşta umudumu kesrin geçer... Arpa ve buğdayının cindır... Onun kalbini bu bir sürü evlâdan geceyi gündüze katarak çalışmış, bu miyorum da dur bakalım sen daha...» bir münasebet vardır. Enstitünün *i iyi, afyonu incedir. Her şey eker • dın muhabbeti büyütür, genişletir. yolda dirim tüketmisti. BH yazıcıya gömerkezi Brüksel olduğu halde aslî demiş ve Türklüğe olan inantnı bir ler. Qok sıcak istiyen şeyler müs Kanaat ve idare sayesinde fakiri bire bu yolda eahsabilmek için ilkönce azaımdan çoğunun kongre müna • öğün ( 2 ) daha göstermişti. tesna olmak iizere • her şey bereketIe refah içinde yaşar. 2239 numara topluluk varlığmın en bash kurumu olan sebetile Viyanada bulunmasından le yetişir .. Şimdi pancar da ekiyorBurada, sokaklarda gezinen, kapı lı Denizyolları dilde «konuşma» ile «yazma» arasındaki Zamanınuı uyusukluğunu gidennek, istifade edilerek enstitü Viyanada lar. Fakat toprak işi çok ağırdır, kapı dolaşan hanım sürülerine pek işletme inhisar büyük ayrıhğı, derin uçurumu ortadan ortalığı mandırmak içm yazdığı yazıbir umumî içtima aktetmiş ve yeni çünkü tabiat cömert değildir. Ko az tesadüf olunur... Herkes evinde, kaldırmak, o yapma «osmanlıca» yı aza sıfatile benimle Romanyah pro kanunu mucibinlaıdan bugün bile henüz değermi kayyunlaıı çoktur, ovalarda ziraat, dağişile, evlâdile ve yuvanm intizamile fesör arkadaş hakkında kabul me • ce inhisan işle» atıp «türkçe» ye geçmek gerek oldu betmemis olanlan yok değildir. ( 3 ) Zaı lık mıntakalarda davarcılık münkemeşguldür... Zaten bu bol çocuklu rasimi yantnıstır. Sunu hulusla ar • tecek müe«ses«ğunu sezmiş, ve olabüdiği kadar bu en manının yoksul ( 4 ) olduğu her türlü y» şiftir. Ahali sağlamdır. Hastalıklar anaların sürtüklük edecek zamanı zedeyim ki enstitü reisi bir Türk Ierin yolcu va doğru yolu tutmağa başlarmstı. Yaza zıları yazmak ona düşmüştür. Çünkü o yok gibidir. Köylüler zekî ve çalışolamaz . Nad'iren, san, mor, pembe, müderrisinin enstitüye mtihabını yükten alacaklacağı hertürlü yazılarm söylenen dilde vakit henüz daha bogünkü gibi «bilgt kandır. yeşil gençleri kı*a etekli çarsaf • hakikaten sevgi ile karşılamıştır.> olmasını düşünmnş, konuşma dilile yayazılan» biribirinden ayırt edilmiş de rı navlunlann Şehrin kenar mahallelerirvd'e, al lar içinde, yüzleri simsıkı peçeli hazı yazmağa o vaktin yazıcılannın utanğildi. Bundan dolayı o vakte göre en tesbiti için, Deyanakh, beyaz, tombul tombul ço • mmların sakin, seri bir surette »o dıklanna, utan saydddanna hiç te al değerli yazılan gene kendisi yazmıştır. niz Müsteşarı Sa cuklann toprakla oynadıklarıtu rfa kaklardan geçtiğini görürüm. . dmş etmiyerek bu kötü göreneği kırmış, tçinde Ribot'dan, ve diğer Frannz mudullah Beyin ri. ima görürüm. Onlar munislik, sıcakBunlar, bir hafif rüzgâr gibi eser, oldukça «osmanlıca» dan çok «türkçe» harrirlerinden çevirmeler yapıp bu otoyaseti altında b« kanhlık ve samimiyet ile teslim oyürür ve giderler ... ritelerden bir çok sözler sayıp döktüğS komisyon teşek ffomlsyon reist Deniz ile, söylenen dil ile yazmağa başlamıs, lurlar... Yanaklarını okşarken ba • Fakat kadınlığı burada maziden ve böylece herkesi okumağa ahştırarak, «peder olmak san'atı», «çocuk» gibi kül ederek onü • 'Müsteşan Sadullah na tıcak nazarlarla bakarlar... bütün bütün ayrılamamış, bütün büimrendirerek «okuma yazma» isteğmi bitikleri ( 5 ) bugün de yermde duran, müzdeki hafta Bey tün an'anesine yapısmış sanmama Afyonun nüfum süratle ortalığa yaymıştı. Yazdığı hertürlü yadeğerini taşıyan, herkesin okuyup anlar içinde şehrimizde faaliyete baş • Yüksek iktısat ve ticaret mektelıdır. Burada yenilik namına şıma zılar hep bonun içindi, herkestn okumalanacağı ( 6 ) yazılardandır. çoğaltyor lıyacaktır. binin imtihanları bitmiştir. Bu sene nklık asrilik diye delilik, ve aile hanm yazmasını artırarak bizde de «okur Bu komisyona tktısat Vekâleti namektebin bankacılık, sigortacıhk ve Burada tenasül bereketi vardır. tşte Ahmet Mithat Efendmin bu sayyatında ihtilâf çıkaracak ifratkârlık yazar» ları çoğaltmaktı. Denebilir ki bu riyaziye şubesinden: Neriman, Ne mına mütehassıs murahhas olarak Hiçbir yuva yoktur ki beşten aşağı dığtm işlerin hepsini başarabilmesi bir yoktur. ltidal dairesinde her şey ve işi bacarmtş, okuma yazma isteğini or yandan yüreğmde Türk varlığına olan bahet, Fehamet, Faize, Nesibe, Hay Kabot.ij ve hava şubesi müdürü Ayavrulu olsun. Bunu söylediğim bir her şey vardır... talığa yaymış ve bundan dolayı kendi yetullah Bey tayin edilmiş, kendisi rünnisa, Fikret, Hatice Hanımlarla zat bana bir sokaktaki on beş hainaran taşkm bir kıhkta bulunmatmdan, Afyon halkı niçin esmerdir? sine «Hacei evvel» adi verilmisti. Ve bu diğer yandan da zamanma ermesinden, dün şehrimize gelmiştir. Şevket. Sedat, Mehmet, Nesip, Ahnede en büyüğü 12 yaşında olan Ben .Afyonun sakin ve samimî Tarife komisyonile Deniz işlet • diyif te pek yermde idi. met, thsan, Cemal, Rahmi, Hüseym, yüz çocuktan bahsetti... Evet, ben «gün»ünü gorüp yaşamasmdan ileri gel' bucaklarında Türklüğün derin kıyAhmet Mithat Efendi «türkçülük» ün miştir. Bu manın verdiği hızla gününü mesi idaresinden ve Vapurcular şirNiya«J Beyler, ticaret, sehbendcrlik de mandTm ve sonra dedi ki: metlerini »aklı ve iyi muhafazalı babalarındandır. Kendi öz varlığını ilk ve iktısat kısmından da Saad«t ver ketinden birer murahhas, tstanbul EaefTet^ederim; Afyoffla hayaşanuş, topluluğun içinde bocaladığı gördüm... sezenlerden biri olup denebilir ki bu Ticaret Odasmdan da üç aza intihap Kamer Harumlarla Zeki, Tahir, Enımlann'ârasında da tek tük çocuk gerniği göfmaş, ve onu Herletmeği kenAsabı ne gevşetici, ne çok gerîcî edilecektir. yüzden zamanmm yazıcılannın hepsinsat, Fahri, Hüseyin', Emin, Halis, düşürmek kdeli başgösterdi! dine ütkü edinmiş, ve hiç durmadan olmıyan bu iklimin iyi insan yetiştirKomisyona ait ihzarî mesai şim den başka çıkmıştı. O zamana göre olaTurgut, Esat, Nsrat, Sait ve Edip Bu »öz, bu âdetin şümullenmesi dinlenmeden bu ülkü ardmdan kosmuşdiğine kanaat getirdim Bunu badiden başlamıştır. Komisyon, 1 aBeyler mezun olmuşlardır. Gençlere bildiği kadar Türklük üzerine düşünceendişesile, beni de muztarip etti. tur. Ve gene bu inanın verdiği bu uya • na buranın kıymetli Valisi de söy ğustostan itibaren içtimalarına başhayatta muvaffakiyetler temenni eler yürütür, Türklük üzerine sözler a nıkhk iledir ki «dün» ü hiçe sayarak, Garip bir âdet ledi... Iıyacak ve her iki teşekkül bu suderiz. çar, her kafaya bu düşünceleri sokmak zamamnın kötü göreneklerini kırıp Konuşuyorduk, yerlilerden birisi: Evimin karşısında Ata sahıbin üretle hazırlanacak olan tarifeyi tatisterdi. Bundan dolayı Türk acununun «Osmanhhk» ı atmaya, «Türklük» 6 Dikkat ettiniz mı? Bizim çozerine hi«ar kurduğu taş kütlesi yükbik edecektir. / her yanında adi saygile anılır ve ken • edinmeye doğru yürümüş, ve çevresmi cuklanmız küçük iken ne kadar beselir. Evvelki gün açılan ilk mektepler serdkıe Türk büyüklerinden biri gözile yürütmeğe çalışmıştır. yazdır. Büyüyünce ne kadar esmerBirkaç gün evvel açık bir havada, gisini dün yüzlerce kisi ziyaret etmistir. bakılırdı. Türkliieün geçmiş çağlarım Ieşir? Bunun sebebini bilir roisiniz? tmdi bizim hepimize, hele gençlige hisarın enkazı arasından yanık yaSergideki eserlerin çok mütenevvi ve aramağa, Türklüğün dalbudak saldığı diye sordu. örnek olacak yorulmaz çalıskanlığın an* nık bir *es, bir feryat geldi... san'atkârane oluşu ziyaretçüeri hayrether bucağı arasttrmağa uğraşudı. MesSonra izah etti: kaynağı budur: Dünü aşmak, bugünü Ben bunu, demin tırmana tırmana te bırakmaktadır. rutiyetin ilk günlerinde Türklük üstüne Bizde hashas yağını çok *e • yaşamak, yarını görmek ve ona doğru oraya çkımağa çalıştıklarını gördüZiyaretçilere eserler hakkında icap konferanslar vermeğe başlamıstı. ŞehBafmakaleden mabat ' verler, çok yerler... Dedelerimizin gitmektir. ğüm, bîr sürü hanımların, genç kızeden îzahat vertlmektedir. zadebaçmda Fevziye kıraathanesinde sefalet ve buna ilâveten vesaiti nakti • doğru olduğuna şüphe edılmiyen HALİL NİMETULLAH lann yükseklikten duyduğu neş'e ile, mesidir. Bu ölümlerin nisbeti azal • yenin tezayüdü, Avrupayı 1815 ten bir gece yanında Yusuf Akçora Beye • f ikrince hashas yağı insanı esmerle • ayaklarının altında gördükleri şehre fendi olarak verdiği konferansta Afrikaİ! (!) Mukayese. ( 2 ) Defa. ( 3 ) MCTtıhrsa, benim kanaatime göre, Af • tirmiş... Niteklm, hashas yağı kul1848 senesine kadar karıshran iktısadî gönderdikleri tatlı selâm nidaları «Tevarekler» in Türklükleri üzerine yonun nüfusu her on beş senede brr buhranı doğurmuftur. 1848 den sonrahumda gÖTulen saray daikavukluğu lanılmıyan yerlere giden hemşirelesanmıştım. sözler söylediğhti dinlemistkn. misli artar... Halbuki arazi şimdi küçüklüğü bence şundan ileri gelmiftir. dır ki tedrici, muntazam ve emin bir Lâkin bana O, yirnvsini bulan, bir rimizin yetiştirdikleri evlâtlar, bu bile dar gelmeğe başlamıştır... kadar esmer olmazlar... tarzda servet terakümü husule gelmeÇizdiği doğru yolda biı engele uğramakızdır ve (açıl bahtım, talihim; gelAhmet Mithat Efendi «Türk varlığıBurada seker pancarı her yerden Ben bu sözü, fiziyolojistlerin nağe başlamışhr. di gelinlik vaktim) diye bağırıyor. dan yürüyebilmek için arasıra zamanm na inanmıs» lardandır. Bugün bizim daha bereketle yetişir. Türkiyenin zarı dikkatini celbetmek için zikreBazı anneler bir an'aneye, bir itiGeçmiş zamanın bu kıymetli ve bü için olabilir birşey gözüken bu «inan» ı despotluğuna rüşvet vermemezlife edeşeker ihtiyacını Alpullu, Eskişehir, diyorum. kada tebaiyetle kızlarını buna sevyük tecrübelerinden istifade ederek mezdi. ( 4 ) Muhtaç. ( 5 ) Krtap. ( 6 ) ' o vakit edinmek, o inansızlık çağında, Uşak fabrikaları temine kâfi midir? Hashas yağmdan ben çok ürkerkederler, dediler... Burada kenevir ve keten de mebSezar, Ihtilâli Kebir ve Napoleon tarihFayda. dim. Sanırdım ki bu yağı yiyince Türklüğün aşağı gönildüğü bir çağda Bu bana Usküdann eski bir ade zulen yetişir. Yapağı da mebzuldür. afyon yutmu» Çinli gibi uyuyaca lerini esaslı surette tetkik ve tahlile tini hatırlattı: Ankara tiftiği kadar değilse de ona ğım... Halbuki, bu yağ iyi istihsal emecburuz. Fakat, bu tetkikah yapar Orada, vakti geçmiş kızlar (Hazyakın nefasette bir tiftik te vardır... dildiği cihetle tohumlann kokularını ken, serbest nazariyelere karşı koya • reti derya) ya kısmet istediklerini Adanadan, Aydından pamuk geti • alarak biraz ham rayihah olmak rak sırf istibdadı müdafaa etmek makbildiren arzuhal verirlerdi. rilmesi güç değildir. Burada mensutan başka her hususta kusursuzdur. sadile 19 uncu asırda, bu iki devrin Arzuhal yazılır, zarflanır, üzerine cat asnayii, Türkiyenin her yerin Gayet incedir, hazmı pek kolay • beduh çekilirdî. Perşembe günleri dır... Çok lezzetlidir. Her şeyden den daha k^laylıkla inkişaf ve terak etrafmda yapılan romantik tahrif ve ki edebilir... günes doğmadan Şemsipaşadaki sabaşka okkası 30 kuruşadır. Bu ucuztefsirlere mahal bırakılmamalı ve tşte iklimin, coğrafî vazîyetin ve luk iyiliğinin derecesini yükseltir.. ray harabesinin rıhtımından, kısmet mesele cihansümul mahiyeti itibarile demiryollann Afyona vadettiği isBir dönüm yerden 100 okka haşarayankız: # g müsbet hakikatlere istinat ettirilmelidir. tikbal budur... haş tohumu çıkar. Bundan da, tasir Al arzuhalini, ver kısmetımı... Beşeriyet hiçbir zaman harbin iğti • Uyanık ahalinin memleketlerine usullerine göre, 40 kıyeden 45 kı Ey Ulu derya hazretleri... Hıtabı ile şaşlanndan ihtilâlle, ihtilâllerin karışıkmev'ut olan parlak istikbale kavuyeye kadar yağ alınır. larfı akıntıya atar.. Peçesini ka lıklanndan da muharebe ile kurtulmuş şacaklarına şüphe myoktur. Afyonkarahisarında senede tahpar, arkasına bakmadan evıne do değildir. Harp ve ihtilâl, daima hisle • tkttsadi buhran ve afyon mnen iki buçuk milyon kıye has nerdi... Ben, Afyonda, devlet makinesinin, rin ve ihtirasların tezahürü olup vazifesi haş yağı istihsal olunmaktadır kı Ben mektepli çocuk iken bazan halk teşekküllerinin çok muntazam bir milyon kıyesi civar vilâyetlere benim gibi meraklı arkadaşlaımla tahrip etmekten ibarettir. Tarihî bü işlediğini gördüm ve anladım ki bu beraber • bostanlann duvarlarında sevk ve ihraç edilir. yük medeniyetler ise daima akıl ve intizam halkın seciyesinden, ahaligizlenerek derya hazretlerine arzuLâkin esef olunacak sey, muntamanhktan doğan ePalin netioesidir. nin istidadından doğuyor. hal veren kızları gözetler, ve bundan zam, mükemmel, ve yağı yolile tasBeşeriyet bu kadar tecrübeler geçir Burada büyük servetler, büyük bilmem ki ne zevk alırdım... fiyeye müsait bir fabrikanın mevmiştir! Bunun içindir ki, bu defaki teczenginlikler yoktur. Fakat büyük Afyonlu kadın cut olmamasıdır. Mevcut olan cenLâkin hisar harabelerinden çıkan dereler, küçük ve adi şeyler<Tır. Yal yoksulluklar, acı sefale*tler de yok rübenin de ayni olacağını söylemektur .. bu ses bana zevk vermedi, hüzün de te bir kehanet yoktur. nız Afyon şehrinde bunlardan sekfaivkaf idaresi tarafından Mimar Sinanın Süleymaniyetleki turbesi Hayat normal hadler dairesinde vermedi. Yalnız tatlı bir tebessüm sen tane ve köylerle beraber iki yüz GUCÜELMO FERRERO muhitin ve zamanın müsait olduğu yeniden yaptırılmaktadır. Bir müddettenberi devam eden inçaat iki verdi.. .Istedim ki bir sürü oğlum oltane vardır. derecelerde • cereyan eder. «un, onlara bu koca arayan k.zlan Afyonun iktısadî istikbah pek güne kadar bitecek, türbe Evkaf idaresince tesellüm olunacaktır. Tür» Böyle mütevazin ve ahenktar bir yuvanm sad.k anaları olarak ala parlaktır. Burası demiryolile lstanbe Mimar Sinana lâyık bir şekle konmuş, etrafına yekpare mermerhayattan medeniyette seri tekâmülyım... Bu hal ve hâdise bana, Af bula, İzmire, Mersine bağh olduğu ler, yükselmekte kuvvetli hamleler, den çok kıymetli kafesler yaptırılmıçtır. Resmimiz türbenin »on şekyonlu kızın analığa aşkını öğreten, gibi Antalyaya da bağlanacaktır... her şeyde esaslı terakkiler bekle yuvasmı erken kurmak emelını ı*bat Bu bağlantılardan memleketin edelini gösteriyor. eden ve bu itibarla kıymetini artıran mekte hakhyız... Asir aşiretlerinin isyanmdan pek fazceği irtifade istasyonundan geçe Dikkat edilecek ve ibret alınacak bir şey oldu... cek vagonların muhteviyatlarından la müteessir olan Hicaz Krah tbnissuYAZ TATiLLERi iÇiN HUSUSî KURSLAR bir şey söyliyeyim mi? Dört senedrr Burada aile hayatı pek duzgun değildir.. Afyonda tabiat, sanayün ut Yemen hükumetme karşı resmen harp memleketimizi kasıp kavuran iktı çok muntazam, ve çok asudedir... terakkisine çok müsaittir. Çünku: ilân etmistir. sadi buhran ,her yerde, hatta nahiAilelerde dlrliksizlik, karıkoca ha Toprak sanayile rekabet edecek Hicaz kuvvetleri şiddetli bir taamıza 1 Hazirandan 30 Eylule kadar ye merkezlerinde bile tahribat yapkadar verimli değildir... Halk bugün yahnda hiçbir gerginlik, çirkmlık tığı halde burada tahribat yapmageçmişlerdir. Necranda birleşen Yemen Bu sene hususî yaz tatili kurslan açıyorbu topraktan istif ade edebilmek içm işitilmez... Kadın terbiyesi yeknasak, mış değilse de bir tek bile iflâsa sekuvvetlerile Hicaz muharipleri çarpış Fransizca. îngilizce ve Almanca 4 ay uhsil ve haftada 3 ders 15 çok ve pek çok emek sarfeder... hayatın dileklerine tamamile uygun.. bep olamamıştır. Daha fazla şey Nüfus, dediğim gibi süratle teAdetler mazbut ve emeller muay maktadır. Her iki taraf dahilden kuvvet Tediyatta teshilât söylemek icap etmediği kanaatin • zayüt ediyor. Bu tezayüt, köylerde, yendir... getirtmekte v« aşiretlerden imdat al • Bütün lisanlar için hususî dersler. YAZ TARİFESİ deyim. şehirdeki kadar değilse o*e bunun İtUnbul 37S, İStlklU «addaal •HH^^ Afyonlu kızın dileklerinîn hududu maktadırlac YUSUF MAZHAR «ebebi oralarda çocukların fazU 81bellidir... O, bu hududu aşmaz, onun DU nudut dairesindeki emelleri Denizyolları Navlun tarifesi Tarifeyî yapacak komisyon yakında toplanıyor Tıcaret mekfebinden bu sene mezun olan gençlerimiz ilk mektepler sergisi 1 Dünya buhranında Doların sergüzeşti Mimar Sinaıun yeni türbesi Hicaz, Yemene İlânıharp etti BERLiTZ MEKTEBi

Bu sayıdan diğer sayfalar: