13 Eylül 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Evlnl Cumfmriy» TELGRAF MABERLERI Gazi Hazretleri Dün İş Bankası sergisini ziyaret ettiler (Birinci sahifeden mabait) sını sereflendirmislerdir. Reisicumhur Hazretleri evvelâ banka paviyonunu tetkik etmişler ve Salâhattin Refik Bey tarafından verilen izahatla alâkadar olmuşlardır. Grafikleri, mukayeseli tablo ları, diyapozotifleri ve statülan ayn ayrı tetkik buyuran Reisicum hur Hazretleri, bundan sonra ta earruf paviyonunu teşrif etmişler • dir. Gazi Hazretleri, bu paviyondaki istatistikleri, tablolan ve halkı tasarrufa çağıran vecizeleri, bir araya gelen küçük tasarruflardan ne büyük kudretler olacagmı göste • ren hesaplan tetkikten sonra, tş Bankası ailesinin, bankanıa büyük yaratıcısına tazim ve şükranlanm canlandıran köşeyi ziyaret buyurnıuşlardır. Reisicumhur Hazretleri şeker paviyonunu, sigorta paviyonunu, 1pekiş, Yüniş paviyonlannı, Pa mukis, Ormaniş ve diğer Jcısımlara tahsis edilen paviyonu da sirasile gezmişler, ve Kömüriş paviyonu • nu teşrif etmislerdir. Salâhattin Refik Bey, bütün paviyonlarda olduğu gibi burada da istatistikler, grafikler ve tablolar hakkmda izahat venniştir. Reisi cumhur Hazretleri, bilhassa Ergani bakın nümunelerile de alâkadar olmuzlar ve altı, yedi as«r evvel çıkanlmıs bir maden parçasHiı tet • kik ettikleri sırada, Kâzım Paşa Hazretlerme, Ergani bakır ocak larınm bizzat mfisahede buyurduklan zenginlîklerinden bahsetmiş • Ierdir. Gazi HazreHori, tş Bankası sergiskıin pek güzel tertip edilmiş ol duğunu tebarüz ettiren iltifatlar da bulunmuşlar, tş Bankası umum müdürü Muammer ve sergiyi hazırhyan Salâhattin Refik Beyi tebrik etmislerdir. Reisicumhur Hazretlerine sergi binasmdan avdetlerinde de muva • salatlannda olduğu gibi tezahürat yapılmıştır. Sergiyi o sırada ziya • ret etmekte bulunan halkla, Galalasaray lisesinin bahçesine toplanmış olan lise talebesi ve Galatasaray önünde birikmiş olan halk küt • lelerinin alkışları arasında sergi • den mufarakat buyurmuşlardır. Izmir; numune vilâyet H F M Yeni mekteplerin sayısını İzmîr Valisine sorunuz, size su rakamı verir:467 ' NALINA MIHINA Cenevrede faaliyet Sovyetlerîn daveti, Tahdidi tes '; konferansı ve Avusturya meseleleri icîn yapılan müzakereler Cenevre 12 (A.A.) Havas ajann bfldiriyor: Dün sükunetle geçmiştir. M. Bartu, akşamüzeri MOletler Cemiyetmin omumî vaziyeti ve> bilhassa Avusturya me • selesi hakkmda, M. Aluazi (AIoisi) i le gorüsrmiştür. Bu gorüsme esnasmda Sovyet Rusyanın cemiyete girmesi ve Sar reyiâm meselesi mevzuu baluolmuşrur. Bundan başka öğrenîldiğine nazaran, M. Henderson, evvelee derpiş edildi • fci giM, konferaıu bürosumm ancak i • fcindtesrinde içtimaa davft «dibnesi ne kat'î elarak karar vermistir. Komisyonlar bilhassa bürolarmı teşlcflle meşgul olmuşlardır. Büro, M. Heryo (Herriot) nun reisliğindeki Avrupa komisyonunun vazifesmi uzabmşhr. Asamble buçün ınnumî müzakereye başlıyachkhr. Bunun saati hennz tes • bit edilmemiştir. Bszı kulvar şayialan • na gore, Avusturyanın tîyat! ve flrfi • sadî meselelerinden bahsed'cek olan M. Şusnigin beyanah merakla bekleniyor. Cenevre 12 (A.A.) Sovyet Rns yaya yapılaeak davet hskkmda Cenev» redeki nrarahhaslar arastndaki gorüş • melere bn osnl meselflerinm ballî içra Moskova iie Cenevre arasmda müza • kereler mzimam fitmiştir. tlk nota projesi Sovyet »mamdarlanna tevdi edilmistir. Sovyetler mütalealannı ve vernvği duşundiikleri oevabı bildirccek • Ierdir. Bu snretle, önümüzdeki bîrkaç gün zarfında konıey azasiie Sovyet komieerleri arasmda Sovyet Rusyantn Mîlletler Otniyetine giımcsinm sanaryo • «mu tesbite matuf mükâlemeler başlamre olaeakhr. Bn usnl hakkındaki ibza rî mesai îkînci derecede fJıemmiyeti haizdir. Asıl muhim olan cibet, Sovvet Rnsyanm kabulü için lâzim olan iki sü • lüs ekseriytetm temin edilmif nlması • drr. Uludağ I 1 OtomobUin tırmandığı şu dağa 34 sene evvel katır bile çıkamazdı. Camhuriyet dört beş sene içinde oraya mektebi, maallimi, yolu, otomobili ve refahi gb'tiirmesini bildi. ski bir Türk şehrinin tepeain •' den asırlarca kâinata yan bak« tığı halde, her nedense müna sebetsiz bir isim taşıyan Keşiş dağ, son senelerde ihtida ederek kefişükten kur» tuldu, kendisi gibi ismi de Türkleşerek Uludağ oldu. Uludağ, tstanbuldaki evimden görünür. Hava berrak olduğu zaman, kışın mehtaph gecelerinde ve ilkbahann gö» nesli günlerinde onun panl panl yanan karlı ve nurlu şahikalarmı her zaman zevkle seyrederim. Geçen kış, başta Valimiz Muhittm Bey olmak üzere, tstanbuldan da birçok kimseler, Bur sadaki merakhlar gibi, Uludağa t:rmandılar, kayak sporu yaptılar, Avrupa • nın dağlık yerlerinde sürülen sefah spor hayahnı Uludağm asırdide yamaç« lannda yaşadılar. Bursadaki Husnst Muhabirimiz Musa Bey de bir kayak • çı olduğu için bu yeni sporun bir âşığı ve müptelâsı sıfatüe, Uludağdaki kış sporlannı bîze günü gününe büdiri • yor, karilerimizin, birçoklarmda olduğu gibi Cumhuriyet muharrirleri arasmda da Uludağa karşı bir sevgi uyandı • nyordu. Onun için, bu defa Musa Bey, bana Uludağa çıkmağı teklif ettiği vakit memnuniyetle kabul ettim. Ustat bir şoforiin îdare ettiği otomobnimlz •Nilüfer çayınm mecrasını ve Bursa ovası sulannın ıslahmı taahhüt eden Bakkalbaşı zade Nuri Bey müessesenin o gün bize tahsis etmek lutfunda bu • hmduğn güzel bir otomobil bizi Um« dağm tepesine çıkardı, 2100 metre ir • tifaındaki otele kadar gotSrdS. Uludağm yakmdan manzarası, uzalc' tan görünüşünden muhakkak çok daha güzel. O döne döne yükselen yılankavi yollar, o yamaçlan süsliyen kestane ağaçlan, o çam ormanlan, o kocaman granit kayalan, hepsi birbirmden gfi • zeldi. Uludağm ihtiyar başmdan senenbf dokuz aymda eksik olmıyan karlar erimifti ama ötede beride buz gibi «ular akıyordu. Bursa sıcaktan yanarken biz Uludağ otelinde titriyor ve soba yakbrmağı blle diişünüyorduk. Bir aralık hava bozdu, ucan sisler, yürüyen bulutiar dağı ve bizi sardı. Şalnrtılı bir yağmur, arkasından da biraz dolu yağdı. Gök gürültüleri o ıssız kayalıklan, çamlıklan mağrur bir baş gibi göke yükselen zirveyi mletti. Çok geçmeden arkasından güneş açh, tam bir sessîzliğin hâkim olduğu bu şahikalarda bir iki horoz sesi ve kus cıvıltısı işitildi. Zirvenm etrafmda kartallâr, tayyareleri andnan bir hasmet ve heybetle dolaşıyorlardu Ta uzaklarda deniz, Gemlik korfed çam ormanlarile örtülü nefti tepelerin ve üzerlermde buhıtlann yürüdüğü yamaçlann arasından parlak gümüşi bir gök parçası gibi görunüyordu. Açık havalarda, tzmit körfezi, Marmara, hatta tstanbulun hayali görünürmSş. Uludağ hakflcaten Ulu sıfabna iâyık güzelliklerle doludur. Kışm, etrafı karlar kapladığı zaman bu güzelliklerin bir kat daha artacağma şuphe yoktur. Bütün sporcu Türk gençliğini Uludağın güzelliklerini ve zevklerini tatmağa da> vat ederim. Uludağa çıkmanm terbiyetkâr bir fazileti de var. tnsan, tabiatin heybet ve azameti karşısmda kendi zâfmı, aczmi, küçüklüğünü anlryor, kibir ve gurumnu kaybediyor. Alçak yerlerde otura otura burnu büyüyenlerin, kendnerinl bn ruhî hastalıktan kurtarmak için arasna Uludağm yüksekliklerîne tmnan > malan faydahdır. 2 tzmir (Hususî) Gölcüğii çevi • ren dağlann en büyük hususiyeti taşı yanı, 1500 metrelik Bozdağdır. Tarihe bakan muhteşera tepesinde bu!ut tan beyaz bir taç nadiren eksiUtir. Ciineşîn binbir rengi bu bulutiar üze rinde oynaşırken ona daha dasitanl bir manzara verir. Bozdağ zaten bir des • tandır. Türk çocuklan düsman ve istilâyı Horasan erleri namını taşıyan bu top raklardan ve bu dagın sinesinden bir sel gibi boşanarak kaç defa tepeledi ler. Onun içindir ki istilâ, Bozdağ ko • yünde birkaç evden baska birtey bı • rakmamışb. Fakat bugunkü manzaraya bakuuz! Gölcügü Bozdağa birleştiren on beş yirmi kilometrelik yol. Otomobili kısa bîr zamanda köye atar. Köy çam or • manlan eteklerinde ve her çeşit mey • valı ağaçlar arasmda iki katlı beyaz ve güzel evlerle süslenmişür. Köyün ortanndaki meydandaki havuzdan sular fışkırıyor. Vali Kâzım Paşanın köy plânında böyle bir meydan, havuz ve Gazi heykeli ilk merhaledir. Havuzun etrafmda mükemmel evler ve köy kah • veleri vardır. tsmet Paşa bu kahve • lerden birinin önünde neş'e ve şetaret içinde köylüler arasmda kahvesini içti ve hayalimizde yaşattığımız Kema • list kSylerinhı hakikatleşmege gittigini gördS. Daha birçok kSylerde tesadüf et • tiğim bir şeyi burada da gördüm. Köy meydanmın etrafmda süpruntü döke cek demir sepetler var. Biz tstanbulda Taksim meydamndaki aptesaneyi hâIâ muhafaza ediyoruzl *¥* Köyün üerisinde çamlıklar içinde ve buz gibi akan bir çeşme yanında, tz mir Valisinin ençok kıymet verdîği baska bir tablo herkesi mütehassis etti. Köy mektep çoeuklaruım istirahat kampi. Mükemmel yataklı ve teşkilâtlı bu isfa'rahat yuvalannm tzmir vilâyetin deki sayısı yedidir. Buralarda ovanın muhtelif koylerindeki zayıf köy me*tep çocuklan toplanır. Medenî bir ihtimam içinde moayyen müddetler zarfında burada kaffle kafüe köy çocuklan bunyelerini kuvvet • lendirfarler, yorgun ve zayıf geldikleri ova köylerîne sen ve gürbüz dönerler. Bu sene buralarda ihtimam ftoren çocuklarm sayısı 350 dir. Bu kamplar daki çocuklara köy yardım eder. Dağ köylerinin ova köylerine uzatılmtş bir eli içtimaî tsanüdün ne güzel bir levhasıdnI Zaten «Türk çocuğu Türk cem:yetinin öz mah değil midir?» Köy, hem kendi yuvasını güzelle* • tirmek iç*'n münevver bir rehberli|în ve fennî bflginin idaresi altmda çalışırken hem de cemiyete karşı olan bu gibi vazifeleri yapmağa sevkediliyor! *** Başka bir istikamete bakmız: «Kemalpaşa» ist'kameti bağlar ve tütün tarlalan arasmda uzanan müm • bit topraklardan bir parçadır. Saat • Ierce giden otomobil, yolda küçücük bir sarsmtı yapmaz. Bu yol, etrafında Leh aiannnın neşrivatt Varşovn 12 (A.A.) Yarmsmt îskra ajann, Cenevrede Sovyet Rusya • ya karsı gSsterilen güzrl kabulden do • layı sevinmekte ve Lehistanm Sovyetlerm Mîlietler Cemiyıtine utfhakma karşı hiçbir ihtirazt kavit dermeyan etmediğmi b?Idirmektedir. Mezkfir ajans Lehistanm bu husus • lald vazfjrntmin, Sovyet Rusya ile olan mSnasebst iyt olduğu icm, nriisait olduğunu beyandan sonra diyor ki: « Lehutan Sovyet Rusyanm halisane bîr arkadası olmafi bildiğini heir devletten daha »yi takdtr etmektedir.» meydanını, havuzln ve Gazi heykeli fle süsliyen parkh ve radyolu kÖyler var. Bunlar artık köylükten çıkmıstrr. Ayni istikamete dizilen köyler, biribirinden örnek alıyorlar. Bu güzel mmtakada bu güzel yol üzerinde ve bu kadar mütekâmil köylerin yanıbaşmda yakın zamanlara kadar bir şark iptitlailiği içinde kalan köyler de vardı. Düne kadar iptidaî kalan bunlardan birinin orta sınd an tzmir Kasaba yolu feçer. Ve bunun hikâyesi çok şayanı dikkattir: tzmir Valisi yanıbaşındaki köylere yaphgı ziyaretlerden dönerken oto mobüini en son süralte bu köyden ge> çirerek durmaz geçermiş. Kövlüler neden köylerine ugramadıguu sormutlar. Böyle güzel bir mmtakada boyle uyanık insanlar için bu pejm&rde kıyafetın tahammül edflmez bir manzara olduğu cevabını aimışlar. Bunu bir ızzetinefis davası haline kalbeden köyln, tanzim ettigi güzel beyaz evler ve sokaklar • dan sonra şimdi köyün ortastndan geçen pisHklerin üstünfi betonla örtüyor, Meydanmı açıyor. Nümunelik cins tavuk istasyonlan meydana getlriyor. Tecvitli konusan eski softa muhtarm yerine geçen cevvaL genç köy muhtannı ayağında çizme, elinde Kâzım Paşa plânı köy meydanını açarken gör • düm. *** Başka bir Ievha: Muhtelif köylerde durma zamanlan da dahil olmak Szere otomobille bir günde Menemen, Fuça, Dikili üzerinden geçerek 500 kiiometre yaptığimız Bergamanın Kozak yaylası seyaha'inde, karşıdaki Midilli sahfllerine ve mavi denize bakarak çamhstıgı ormanlan içinde kâh bin metreyi hrmanıyor, kâh yüz metreye iniyorduk. Bir âsık gibi Izmir Valisinin etrafmı saran kadm, erkek, çocuk köylülerden biri, Ue dört sene ew«lisine kadar baraya k*hr büe çıkamazdı, dedi. Cumhuriyet dört beş sene içinde oraya, mektebi, muaDinv, yolu, otomobili ve refahı götürmesini bildi. Bizim bir günün çerçevesine giren 500 kilometrelik yolculuğumuzda üç dört saat süren bu dağ yolculugu da vardı. Mütemadiyen uzanan çamfuhklan ormanmm güzelligine daldığımtz bir sırada, muhterem ve kıymetli c k i bir jeneral olan şimdîki tzmir meb'usn eski Samsun valisi Kâzım Psşanın teheyyüçten kendini tutamadıgma baktim. Ancak otuz kadar çatı sezflebiien karşı dağ üstünde bir dağ kSyânün bâkim bir noktasmda bir projektör gibi temiz ve yepyeni beyaz kârgir mektep b'nastnı görmuştu.. Bu kadar uzak bir yerde bu ne manzaradır! Modern bir mitnarî dekoru içinde tzmir vilâyetinin her köşesinde bu manzarayı, yeni mektep manzarasını go rursünuz. Hemen kâmüen denecek derecede köyiünün kendi malı olan mrktep binalan fennî esaslara göre yapıian ve insana inşirah ve nese veren ftbideIerdir. Bu mazara M. Heryoyu büe teheyyüce sevketmişti! Cumhuriyetle, eski devri mukıyese için bazı yerlerde tezat levhalan bı rakılmış, yeni mektep bînası yanında eski viran mektep binası, yeni beton köprü yanında, köhne ölüm korknluttıyeni şose yanında toprak bir 'z. esk? fle yeniyi hayatla ölüm kadar birihninden aymyor. Yeni mekteplerin sayısnn tzmir Va« Bsine sorunuz: Bir saniyede hepn gozlerinin önünde canlanır. Çünkü hepsin<n tas ve topragmı bile kendi görmâştür. Ve size su rakamı verir: 467 yetu mektep! Şerefi, bir insanm nesillerini bahti • var etmeğe kâfi rakam! Bu raksm nihayet beş altı senenin çerçevefins sıkıştınhmştır. Yol ve güzel şoseler için de ayni mîkyası kullanabilirsitıiz! Yalnız bunlan yapmak değil, bonlan muhafaza etmek ve dahna inkisaf» sev • ketmek.. tste asıl dava buradadır. Ve bu dava da bir şuur ve metot halmde hızını abnışto*. Bugünkü Türk nesli yapıc: bir ne sildir. Harabelerden mamure çıka'mak vazifesini Sstüne ahnıştır. Onun ıçin heyecantnı kaybeden herkes moral : bir kür yapmak isterse trm r viiâyetini dolaşsın, köylere dalsın. Hele vaUn.n her noktasmda muhtelif sahalarda vazife alacak olan Üniversite, Miilidye Sarda neler oluyor? Cenevreye bir müracaat ve amele sendikalarına bir taarruz Sarbruk Sarrebruck 12 (A.A.) Btşi Alman cephesine mensap maden sendikan azasmdan baliman ameleler . obnak üzere 30 kadar şahıs dün Sar hînsb'y*n amele sendikasi bürolanm iki defa îsgal etmişlerdir. Bu bürolann reisi Pflc (Pick) son defa Montrö (Montreinr) da toplanan hiristfyan sendikalan beynf Imflel kongresinde yap • hğı beyanattan dolayı Alman propa ganda teşkilâbmn şîddetli hücumtına raaroz kalrmsftr. Polis, burolan işgal edenleri dağıt • ımş ve burolan kapabmşfar. Cenevre 12 (A.A.) Sar (Sarre) dfld Alnum cephesi reisi MiIleÜer Ce • miyed konseyine bir nota göndererek hükumet komisyona reisinin beynelmilel poKs temmine mahrf talrbini pro • testo etmiştir. Silâh satışları Vaşington sefirimiz tahkikat komısyonunda îstizahta bulundu Vaşington 12 (A.A.) Ya pılan silâh satiflarını tetkike me | mur tahkik komisyonundaki ifadeleri Arjantin ve Şili hükumetleri protesto etmislerdîr. Türki yenin de ismi bu islere kansttrıldığmdan Türkiyenin Vaşington Büyük EIçUİ de tahkikat komis yonundan istizahta bulunmuftur. Amerikanın eski Londra sefiri de keza komtsyonda bazi miilâha • zalar dermeyan etmiştir. Komisyon reisi, beyanatta bulunarak tahkik komisyonunon silâh tacirlerfnin dosyalarmda bakikati bulmağa çalıştıgını, yoksa ecnebi memleketlerdeki ajanlar tarafından gönderilen mektupların hakikate mukarm olduğuna delâ • let edecek ortada hiçbir emare balunmadığını soylemistir. Diğer taraftan Hariciye Nazın M. Hul, ecnebi hükumetler tarafından yapılan yeni protestolar üzerine aleJâcele Vaşingtona dönmüştür. tktısat Vekili Zonguldağa gidiyor Vekil Bey Zonguldakta bir hafta kalacak Ankara 12 (Telefonla) tktuat Vekili Celâl B.m tzmir seyahati teahhur etmiştir. Celâl Bey cuma sabahı otomobüle Zonguldağa gidecektir. Refakatinde Bekir Vehbi, Profesor Granîk bulunacaktnr. Zonguldakta bir hafta kadar kalmdıktan sonra Anka • raya avdet edüecektir, Burada da bir iki gon kalmdıktan sonra Şark seyahatine çıkılacaktır. İsmet Paşa dün Dişçi mektebini ziyaret etti (Birinci tahifeden mabait) fakültesi dekanı doktor Nurettin Ali ve mektebin müdürü Kâzım Esat Beylerle mektep mualimleri tarafından istikbal edilmiştir. Başvekil Paşa Hazretleri mek tep erkânma iltifat etmislerdir. Müteakıben protez hocası profesor Rüştü Bey Paşa Hazretlerinin diş • lerini tedavi etmislerdir. İsmet Paşa Hazretleri vaktin geç olması münasebetile mektebi başka bir gün ziyaret edeceklerini vade • derek mektepten aynlmışlardır. Paşa Hazretlerinin mektebi teşrifleri ve ders koltuklarmdan birinde dişlerini tedavi ettirmeleri mektep muallimleri arasında büyük bir sevinç uyandirmıştır. tngiltere ve Amerika da bir birlerini protesto ettiler Londra 12 (A.A.) fngPte renin Vaşington sefiri pazartasi günfi hiikumete miiraeaat ede rek, silâh satıçi tahkikat komis • yonunda kullanılao usu^Iere ve ezcümle yaıpilan heyecanlı iddialara karsı protesto etmiştir. Ay ni şekilde bir müracaat, Londrada, bir tngiliz Hariciye memuru tarafından, Amerikanın Londra sefaretine de yapılmıştır. •^ • ws> • m0ım^, ^r Fransa ve İtalya Sultanahmet camii hakkmdaki İki devletin tnukarenetine bir haberi tekzip dair Romada yapılan Ankara 12 (A.A.) Sultanah • roet camiinin kutüpane olup olmamaneşriyat sı hakkmda Aktam gazetesinin 1 1 / 9 / 9 3 4 salı gunkS nüshasmda Maarif Vekili Beye atfedilen beyanat doğru degildir. Roma 12 (A.A.) Havas ajansı bıldiriyor: Birkaç gnndenb^ri ttalyan matboatı Fransız ftalyan mukarenetine ozun satunlar tahsis etmektedir. Gazeteler, boyle bir tarzı hallin dünya sulhunün kuvvetl^nmesindeki menfaatlerini kaydeden ecnebi ve bilhassa Fransız, lngiliz ve Almîn matbuatımn geniş hulâsaIannı neşretmektedirl'r. Lavoro Fasuta (Lavara Fascista) garetesinm Paris nrahabirî yazıyor: « Fransız gazetelerini ve burada genU bir snrett" istins;h edilen Çekos lovak ve Romanya gazetelerini oktır kcn Roma siyaseMnm Küçuk ftflâfa ve Fransaya muhaKf telâkki edilmesi zöınîytinin terkedilmekte olduğu int'baı hâsıl olu^nr.» Amerika sahillerinde yanan gemî Daimî sergi binası için bir fikir Geçenlerde tş Bankası sergisinm verdiği dersler isimli başmakalemiz* de daimî bir sergi binasma ihtiya • cımızdan bahsetmiştik. Kaatamonuda mütekait binbaşı Hasan Sabri Beyden dün bir mektup aldık. Bu eski zabit diyor ki: «Mektebi rttur • biye Ankaray nakledildikten sonra tstanbuldaki bina mektep, hastane, sergi ve saire binasa olabilir. Buj«u> retle sergi binası hakkıodaki düşSncelerinize uyabilir.» Kariimize teşekkür ederek, pekâ'â üzerinde işlenebilecek olan bu müta'easım kaydediyoruz. mektebi, ve yüksek tahsil gençFğine her sene buralan gezdirilmelidir. Güzel Türk vatanının müstakbcl çehresini yarahrken, tzmir viUyetinin bu numune faaliyeti, hayatlannda daima bir heyecan kaynağı olarak (ccn dilerini aksiyona güzele, bir kelime üe Gazi ülküsüne sevkedecektir. Şark Vilâyetlerinde yapılaeak numune tahrirleri Ankara 12 (TrJefonla) tstatbtHc Umum Müdurii Celâl Bey şarkta yapı lacak tecrube tabrirlerinde bulunroak Qzere şarka hsreket etmiştir. Refakatind» üd sube müdüni de vardu. Şarkta iki yerde tecriibs tahrirleri yapılaeak tır. Ayın on yedisinde Van vilâyetinin Ahlât k?za?mda, aym yirmi birinde E • tiudz vilâyeb'nm bir kazasında tecrube tahrirleri yapılacaktır. NSros Umum Müdörü Ali Galip Beyle de Diyarbekirde birleseceklerdir. Italyanlar bafradan tütün alıyorlar Bafra 12 (A.A.) Tüccarlamnı • xm elinde bulunan 933 tutün mahsulünü sahn almak üzere bîr ttalyan grupu bnraya gelmiş, tüccarlarla temas ve mo* ukereye baslamısbr. Karsa kar va^dı! Kars 12 (A^A. Dün yağan yagmurla beraber sehrin şarkmda bulunan daglann tepesine kar dCsmüştiîr. Bir aydanberi devam eden sıcakiar dimku yagmurdan sonra nihayet bu! mastur. Amerika sahillermd* esrarengiz bir yekflde yanan Mırrobastl posta vapuru nun Avrupa ve Amerikada uyandırd^ı heyecan hâlâ devam etmektedir. 165 insanın hayatına mal olan bu facia etrafmda Amerikada yapılan tahkikat heniiz ne ticelenmemistir. Gemiyi yanarken gS*teren yukandaki resmi dün gelen Avru pa gazetderinden aldık.

Bu sayıdan diğer sayfalar: