17 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ . Edebî büyük romam 15 ookyuzu Yazan:: Reşad Nuri GOntekin == Maddenin filân veya falan şekilde bir kombinezonundan doğ ma anlaşılmaz bir ışık... Bu ışığın iyi kötü bir şeyler meydana getirdiğine de şüphe yok değil mi? Bir bardak suda kocaman bir fırtına.. Simdi insan vücudünden kentilyonlar ve kentilyonlarca büyük maddenin gene filân veya falan şekilde bir kombinezonundan da bizimkile ölçüştürülebilecek kadar büyük bir şuur ve kudret doğmuş olmasını niçin imkânsız görelim? Menşei bizimki kadar tabiî ve maddî olan bu kuvvete pekâlâ Allah diyebiliriz. Ben cevab vermeden gülmeğe, sekiz on yaşında bir çocuğu sever gibi Mükerremin yanaklannı okşamağa başlamıştım. Evvelâ kı zıyor gibiydi. Nihayet benim gülmem ona da geçti. Acı acı sırıta rak: Fazla mı saçmaladık! dedi, Yok olup gitmek öyle fena ki insan ne halt karıçtıracağını saşın yor. 13 Mükerrem merdivenden çıktığımı görür görmez: Gel gel, dedi, kitablarından birinin kenarına bir not yazmış ım. Eğer inanarak yazdınsa şimdiye kadar kendini öldürmediğine şaşarım. Hızlı hızlı yapraklan çevirerek notu arayordu. Ben kitabı elinden alıp bir tarafa fırlatarak: Şimdi saçmalarla uğraşacak vakit değil, dedim, gel de hep bir arada konuşaVn. Turgud maşallah bu gece düğüne gider gibi giyirrnia.... Sebebini sorabilir miyiz? Çocuk birdenbire şaşaladı, kızarıp bozarmağa, kekelemeğe baş. ladı. Demek tam üstüne basmış'.z. Ne vakittenberi buradasın Mükerrem) Eh bir iki saat oluyor.. Sen Turgud? Altı, altı buçuk vardı. Aşağı yukarı dört saat. Mükerremijı iki saatini çıkanrsak Se vimle Turgud iki büyük saat yalnız kalmışlardı. Yeter de artar bile. Turgud toy, utangac bir çocuktur. Mutlaka birdenbire açılmağa cesaret edememiş,, yarım saat, belki daha fazla gevelemiştir. Nihayet on dakikalık bir deflarasyon nutku... Çünkü Turgudun uzun lâkırdı söylemeğe kabiliyeti yoktur. Kız da «evet» demeden evvel yarım saat, üç çeyrek nazlandise hesab tamam geliyor demektir. Sofranın çiçekleri, Sevimin taşkınlığı, Turgudun pırıl pınl ru gen iskarpinlerile jaketetayı, düğün lâkırdısım işitir işitmez suçlu bir çocuk şaşkınlığı göstermesi bu tahminimin doğruluğuna şüphe bırakmıyordu. Eh demek ki güzel, eğlenceli bir gece geçireceğiz. Ailenin en yakın dostu olan Mükerremin de gelmesi ne, iyi bir tesadüf oldu. Kararlarını bize herhalde sofrada haber vereceklerdi. İlk sözü Turgudun söyliyeceğini ummam. Fakat kız yüzsüzdür, çekinmez. Sevimin benden bu kadar çabuk ayrılmasını gönül istemezdi. Yalnız şu var ki her vakit insana Turgud gibi kısmet çıkmaz. Ne yapalım hayırlısı. Turgud Sevim için hakikaten kaçırılmaz bir partidir. Yaş yirmi beş yirmi altı.. Mücevher gibi bir ahlâk.. «Basma vur ağzındakini ab) dedikleri cinsten bir melek.. Bankadan aldığı aylığın yüz lirayı geçtiğini zannetmem. Fakat âmirleri L f'Sehîr've Memleket HaberlerTj Türklüğü tahkir | Üsküdarda Dün Homansın müdafaa' sahidleri dinlendi Türk ulusunu ve ordusunu tah kîr etmekten suçlu Kibrit İnhisarı sirketi müdür muavini Homansın durusmasına dün sabah üçüncü ceza mahkemesinde devam edilmiş • tir. Dünkü celsede suçlu avukatı • nın müdafaa sahidi olarak gösterdiği General Pertev, operatör M. Kemal, operatör Bürhaneddin, doktor Osman Şerefeddin, Kibrit şir • keti müdürü King, muallim Hıfzı Tevfik, Galib Hamdi, Elektrik sirketinden Haşim, komusyoncu Na il, Kibrit sirketi ticaret subesi şefi Tevfik, Yatakh Vagonlarda me tnur Ismail Sırn dinlendiler. Şa • hidler tuçlunun Türklüğe hakaret edeceğine ihtimal vermediklerini söylediler. Durusma, gelmiyen diğer müdafaa sahi<Uerinin çağınl • ması için 23 mart sabahı saat ona bırkıldı. Urun zamandanberi devam eden bu davanın dünkü celsesi de çok kalabalıkti. Suçlu Homtnt duru» • tnayı dinleyiciler arasından takib ediyor, suçlu yerinde Homansın vekili avukat Sadi Rıza bulunuyordu. Siyasîicmal Almanyanın cevabı lmanya, Londrada Ingiliz ve Fransız nazırlan arasında yapılan anlaşmada kararlaştınlan tekliflere cevabını verdi. Fransız ve İngiliz devlet adamları Garbî Avrupa devletleri arasında hava hücumlarına karşı karçılıklı yardım esasma müstenid bir emniyet misakı akdini, Versay muahedesine Almanya için konulan askerî ahkâm ve kayidlerin ilgaaile bunun yerine bir silâhları bırakma mukavelesinin konmasını, Almanyanın ayni zamanda Roma ve şark misaklarına girmesi ve Cemiyeti Akvama dönmesini düşünmüş lerdi. Almanyanın bu noktalar üzerinde diğer devletlerle serbest olarak ve müsavi hakla müzakerelere girişebileceği de kararlaçtınlmıştı. Yani Almanya bir emri yaki karşısında bulundurulmamıs, In giliz ve Fransız devlet adamlarınıı mutabık kaldıkları esaslar üzerinde serbest müzakereye davet edilmişti. Almanya hükumeti cevabında karşılıkh hava misakı tasavvuru etrafında dolaşmış, birçok hükumetlerin imzalıyacağı bu kanşık mukavelenia derin tetkikat neticesinde hazırlanmasına lüzum gör müş, bilhassa Alman toprakları Avrupanın kalbgâhmı teşkil etti ğinden bu vaziyetin nazarı dikkate almmasını istemiştir. Alman yanın coğrafî vaziyetinin hususi yetine içaret etmekten maksadı lngiltere ve Fransa yalnız bir taraftan hiicuma maruz oldukları halde kendisinin yalnız garbden değil şarktan, yani So\"yet Rusya tarafmdan dahi hücuma maruz kalabileceğine nazan dikkati celbederek kendisine hava ve diğer müdafaa kuvvetleri hususunda fazla müsaadekârhk gösterilmesini is temektir. Yani Almanya Fransadan ve Ingiltereden ziyade hava kuvvetleri bulundurmak mecburiyetinde bulunduğunu anlatmış oluyor. Almanya hükumeti hava emniyeti meselesinde hususî vaziyetini anlattıktan sonra Ingiltere hii kumetile müzakerelere girmek armisakından, Roma anlaşmasm dan, silâhlan bırakma mukavele sinden ve Cemiyeti Akvama d .mek meselesindsn hiç bahsedilrr.emiş, Almanyanın silâhlanmış ol masmı tanıyan hava misakı üzerin de anlaşıldıktan sonra diğer Avrupa meselelerinin her tarafı memnun edecek şekilde haliine yol açılacağını kayıdla iktifa eylemistir. Versay muahedesinin askerî ahkâmına gelince Almanya hükumeti bu ahkâmın diğer devletlerin silâhlarını azaltmasına misal olmak üzere konulduğunu ve lâkin buna riayet edilmediğini hatırlatmıştır. Hulâsa Almanya cevabında lngil. terenin en ziyade ehemmiyet verdiği hava misakına esas itibarile taraftar olduğunu ve lâkin bunun vücude gelmesinin uzun müzakere ve tetkiklere muhtac bulunduğu nu, Almanyanın coğrafî vaziyetinin nazarı itibara almması lâzım geldiğini bildirmiş, fngiltere ile hususî müzakerede bulunmak istediğini anlatmıştır. Almanya hususî müzakere istemekle beraber lngiltere hükumeti şüphesiz Fransa ile istişarede bulunmadan bu müzakerelere girişmiyecektir. Almanyanın verdiği cevabın en mühim hususiyeti müzakere ka pısını açık bırakmış olmasıdır. Bundan dostu olan ve olmıyan bütün devletler, bütün sulhseverler memnun olsa'ar çerektir. Muharrem Feyzi TOGAY bir Esnaf Bankası Tetkik komîsyonu tasfiyeye taraftar Mevduatı koruma kanımunun neşrinden sonra meduat kabul etmiyen bankalardan Esnaf Bankası heyeti umumiyesi fevkalâde olarak çarsamba günü bankada gene bir toplantıya davet edilmistir. Bun dan evvelki toplantula bankanın vaziyetini esash surette tetkik e derek heyetî umucniyeye kanaatini bildirmek üzere bir heyet ayrılmıştı. Aldığımız malumata göre bu heyet bankanm tasfiyesini en muvafık tedbir olarak görmüştür. Esnaf Bankası geçen yıl neşre • dilen mevduatı koruma kanunu mucibince sermayesini bir milyon liraya iblâğ edemediğinden mev duat kabul etmiyen, fakat diğer banka isleri yapan bankalar arasına girmisti. Bugünkü serait içinde esasen bankanın esa* sermayesi kalmadığı ve mevduat ta kabul edilmediği için bankanın kurulu • sundan beklenen maksad hasıl olmamaktadır. Bu itibarla bankanın tasfiyesine karar verilmesi muhakkak görülmektedir. kendisinden çok hoşnudluk ge tiriyorlar. Herhalde ilerisi açıktır. Fazla olarak ta babasından kalma bir evile iki küçük dükkânı var . dır. Güzelliğe gelince, Turgudda boy bos, kelle kulak yerindedir. Bir atlet vücudıi üstünde astıragan gibi pınl pırıl kıvırcık kara saçlı güzel bir baş.. Kız tarahnın kendini biraz ağır satması lâzım gelir ama ne yalan söyleyim, Turgud güzellikçe Sevime çok üstündür. Her hangi bir artist heykeltraş özene bezene yaptığı bir vücudün üstüne Turgudun başını seve seve oturtabilir. Mermerden yontulmuş gibi muntazam çizgili, temiz cilâlı, klâsik bir heykel yüzü... Omuz larına bir harmaniye atsanız Roma imparatorlarından biri diyebilirsiniz. Yalnız baktığı ve konuştuğu zaman bir parça bönleşir, mana ve ihtişamından azçok kaybeder. Fakat herhalde bu büyük bir kusur değildir. Çünkü kaideleri üstünde sessiz ve hareketsiz duran heykel • ler de bakmağa ve konuşmağa baslıyacak olsalar ne şekil alacaklarını bilmiyoruz. Belki heykel traşlann onların göz yerlerini boş bırakmalan da buna mâni olmak içindir. Sözün kısası Turgud insan güzeli denen seydir. Sevime gelince, onu ilk gördüğünüz zaman sura tına bakmasmı canınız istemez. Ufak^efek, soluk, «ıska, esmer bir kız. Yalnız Turgudun aksine olarak o konuştuğu, baktığı ve hareket ettiği zaman kazandıkça kazanır. Eskiler «teşbihte hata ol maz» derler. Meselâ karanlık, perdeleri inik, manasız bir pencere göz önüne getirin. îçinde birdenbire ışık yanıyor, perdeleri açılıyor, karşınıza ummadığınız bir saray dekoru çıkıyor: Pınl pınl, renk renk möbleler, biblolar, avizeler, bu dekorun içinde durmadan değişen ve birbirine hiç benzemiyen güzel güzel kadın yüzleri eğleniyor, gülüyor, türlü aşüftelik edi yor. Benim kızın verdiği intıba aşağı yukarı budur. Konuşmağa başladığı zaman çenesi sonsuz bir sevimlilikle sivrilir, dişlerinin duru sedef akislerile pmldıyarak mey dana çıkması bir saniye evvel iki ince gölge olan dudaklannı nar çiçeği gibi renklendirir.. Gözler de öyle. Durgun zamanlarında donuk ve bulanık san zannettiğiniz gözlerinin yeşile çalar bir rengi olduğunu görüp şaşarsmız. Büyük terzilerin pahacılığına bazan şaşarız. ((Başkalarının me selâ otuz liraya yaptığı bir kostümü siz neye seksen liraya yapı yorsunuz?» deriz. Onlar: «Baş kalarının dikişi görünüşte bi zimkinden ayırd edilemez gibidir. Yalnız bizimkinde belli belirsiz bir hava farkı vardır. Biz, sekiz on misli fazla parayı sırf bu hava farkı için ahrız» derler. Sevimin de herkes gibi bir burnu ve o burnunun kanadlannı yanağına bitiştiren bir çizgisi vardır. O çizginin nasıl bir güzelliği olduğunu ve etrafını nasıl güzelleştirdiğini terzilerin o belli belirsiz havasından başka birşeyle anlatmak mümkün değildir. Neyse sözü uzatmıyayım. Sevimin güzelliği elle tutulur, dille anlatılır makbul bir güzellik değil dir. Yalnız dinamo işledikçe meydana çıkan ışık ve hareket gibi geçiçci bir... havadır. (Arkası var) tramvay kazası Freni tutmıyan tramvay arabaya çarptı ve üç kT'si yaraîandı Dün üsküdarda bir tramvayın fren yapamamasi yüzünden üç kiskıın yaralanmasile biten acıklı bir kaza olmustur. Üsküdar Tramvay şirketi arabalanndan 13 numaralı tramvay, vat* man Hasanın idaresiode olarak dü sabah saat 7,30 da Kısıklıdan Üsküdara inmekte iken Millet bahçesi önüne geldiği zaman birden bire hızlanmıstır. Vatman, tram • vayın, yokuşu bu kadar süratle inmesinden bir kaza olacağıcu hi» • sederek arabayı durdurmak iste mis, fakat bütün gayretleri bosa çıkmıstır. Tramvaym freni tutmadıgindan kızak yapmaga baslamıs ve süratini azaltamamiftır. Kor kulan sey nihayet basa gelmiş ve tramvay, biraz asagida hat üze • rinden geç*nekt« olan sucu Hali lin su arabasma bütün kuvvetile çarpmif ve arabayı paramparça etmiştir. Çarpışmanm siddetile cadde üzerin* fırlayan sucu da sol aya • gından yaralanmıttır. Tramvay, su arabasmın parça lanan tekerlek kınklannı da be raber sürükliyerek süratle inmekte devam etmiş ve önüne gelen Haydarpasa lisesi talebelerindeni 17 yaslannda Salâhaddine çarpa • rak düşürüb sağ elinden yarala mıstır. Bu »ırada ayni mektebde okuyan Rıza da arabanm sarsmtı sından tramvayın içine düşerek sağ ayagi ktrıloustır. Tramvay nihayet güçlükle durdurulmuş ve yarala • nan üç kisiden Rıza bir taksi oto • mibilile, Salâhaddinle Halil Tramvay iirketinin kamyonile derhal Zeynebkâmil hastanesine kaldırıl mıslardır. Kazanın, arabanın eski olmasından ileri geldiği söylen • mektedir, Kaza hakkında tahki • kata devam edilmektedir. Bize haber verildiğine göre Üsküdar tramvay hatlarmda kaza bununla üçüncüdür. Üç yaralıya rağmen hafif atlatılnus sayılabilecek olan bu kaza bir ibret dersi olmalıdrr. Şirketin arabalara ve tesisa ta daha fazla itina etmesi mecbu riyeti bir kere daha meydana çık mıstır. §EHİR ÎŞLERİ MÜTEFERRİK^ Dış Işleri Bakanı Fransız Elçisini kabul etti Dıs tşleri Bakanı Tevfik Rüstu Aras dün öğleye kadar Perapalas otelinde istirahat etmis, aksam iistü Dolmabahçe sarayına gitmistir. Fransız elçisi M. Kamerer dün Perapalas otelinde Dıs tşleri Ba • kanını ziyaret etmistir. FMansız sefareti ticaret atasesi M. Pasero iktısadî görüşmeler için yarın aksamki ekspresle Ankaraya gidecektir. Tramvaylarda müteharrik basamaklar Trmvay kazalarina mâni olmak üzere basamaklarin kap'larla birükte kapatıinvısinı temin eden bir şekil ka • bul edilmiftir. Bu usule göre tramvay basamakları kapilarin kapanmaoile demir parmaklıklarla kapanacaktır. Ba • samaklar öyle bir şekilde kapanacak • tir ki parmaklık arasindan basamak • lara basilamiyacak ve kapilar disarı • dan açilamiyacaktir. Tramvay durakIarinda kapilar biletçiler, vatmanlar h&tta halk tarafından açilabilecektir. Şirket bazı arabalarda kapilan yap • mağa başlamıştır. Ayasofyadaki araştırmalar Ayasofya müzesi avlusunda ya • pılan toprak altı araştırmalaruıa. dün havanın biraz açık olmasından istifade edilerek devam edilmls tir. Dün, evvelce mey<Iana çıkan taşların toprak üstüne çıkarılması işine baslanmıştır. POLÎSDE Zeytinburnunda oturan kabile Binnaz, dün gazetemize müracaat ederek inekçi Sıddıkm karısınm çocuğunu alamıyarak ölümüne sebeb olduğu yolundaki haber üzerine bi | ze şu mektubu yollamıştır: «Çocuğu ben almadun, talebim üzerine çağırılan doktor aldı. Bu iste eğer mes'uliyet varsa bana raci değildir. Adlî tahkikat henüz bitmemiştü. Hakikat bundan sonra meydana çıkacaktır.» Evvelsi gece saat 21 de Beya • zidda bir motosîklet kazası olmuştur. Bozdoğankemeri sokağında 18 numarada oturan tsmail motosik!etine binmis, motosikletin sepetine de arkadası Kâmili oturtarak gezmeğe çıkmıstır. Motosiklet Beya zıdda Cumhuriyet caddesinden ge • çerken her nasılsa sepet kısmı yaya kaldırımına çıkarak kaldırımdan geçmekte olan Muharrem, Durmus ve Mehmed Nuri adındaki sahıslara çacpmıs ve o sırada dü;en bir dük kânın kepengi üç kisiyi de yarala mıstır. Bir çocuk alma meselesi Gayrimübadil işleri Ziraat Bankasındaki eski satış ko misyonile gayrimüb?diller komisycnu ' arasında, firari Yunan emiâkine aid açık arthrma evrakınm devir ve teslim muamelesî btr iki güne kadar bitecektir. Şimdiye kadar gayrîmübadiller komisyonuna 350 den fazla dosya devredilmiştir. Gayrîmübadiller komîsyonn açık «rttırma işini çoğaltmak ve alâ • kadarlan yormadan pratik yollarla isi görmek ülkSsiie bir program hatırla • roıstır. Yeni müzayedelere «ybaşmda başlanacak, işe fasıla •erilmeden ma • ayyen gün'erde devam edilecektîr. Gavrimübadüler komisyonu simdilik haftada iki gün aîmıyan istihkak er • babına bono ve nakid dağıhnaktadır. KÜLTÜR İŞLERt Garib bir motosiklet kazası Talebe kaydı terkin ediimiyecek İlk ve ortaokullarda kayidli bu* lunan okurlardan uzun müddet derslere devam etmiyenlerin ka • yidleri ilk ve ortaokullar talimat namesi mucibince silinirdi. Kültür Bakanlığı ton verdiği bir kararla bu usulü kaldırmıştır. Bundan sonra, ilkokullarda 16, ortaokullarda da 20 yasına kadar talebenin kydi terkin edilmiyecek yalnız devam etmezlerse haklarında takibat yapılacaktır. HALKEVÎNDE: Prof. Ohrenr'orfun konferansı Dün aksam saat 18 de Halkevi konferans salonunda Tıb Talebe kurumu tarafmdan bir toplantı yapılmıstır. Bu toplantıda Tıb Fa kültesi profesörİermden Obrendorf tarafından (Batın uzuvlannın vaziyet tebeddülü ve bunlarm vazifeleci) mevzulu bir konferans verilmis; buıtdan sonra talebe tarafmdan muhtelif garb klâsikleri çalınmıştır. Köy mekteblerine yeni dersler Gelecek ders senesinden itiba • ren köy mektebleri müfredat programlaeında bazı değisiklikler ya • pılması kararlastırılmıştır. Bu arada programa ziraat dersleri de i • lâve edilecek, ziraat derslerindea de diğer esa» dersler gibi imtihan yapılacaktır. Kayınpederini vurdu Kasimpaşada Yahyakâhya ma hallesinde Pirincci sokağında 24 numaralı evde oturan Çoban Neşet ge| ce evinde damadı Mehmed AIi ta rafından sol memesi üzerinden bıçakla vurulmus ve Bsyoğlu hastanesine kaldırılmt;tır. Mehme<î Ali de zabıta taırafından yakalanarak ev • rakile birlikte Adliyeye verilmiçtir. Evvelisi aksam Çarşıkapıda müs. teri beklemekte olan taksi şoförle rinden Sami ve Aşot arasında müsteri altnak yüzünden kavga çıkmıs ve Sami demiıle Aşotu yüzünden yaralamıştır. Sami polisçe yakalanmıs, yaralı da Cerrahpasaya götürül mü'tür. VİLAYETTE ECNEBÎ MEHAFİLDE Poüslerin imtihanı Arkadaşını demirîe yaraladı Şehrimizc'e bir otomobil nezintisi Yolcu salonu genişletiliyor Gümrük Yolcu salonunun genişletilmesine devam edilmekte ve yolcu uğurlayıcılan için ayrı yer yapılmaktadir. Salon bu yeni insaatla bütün ihtiyacı karşılayacak bir şekil alacaktır. Resmimiz inçaattan bir kısmını gösteriyor. Dün Üniversite konferans salo • nun<ia polislerin komisecliğe terfii Ankarada bulunan Irak elçisi j imtihanı yapılmıs, 75polis imtiha Bay Naci Şevket dün Istanbula j na girmiştir. gelmiş ve Perapalas oteline inmiştir. Felsefe muallimlerinden Mah > mud Cevdet ile Kültür Bakanı A • öğrendiğimize göre, Alman Obidin özmen arasında geçen hâditomobil kulübü bu yıl sehrimize se münasebetile muallim Mahmud sayanı dikkat bir gezinti tertib eCevdetten aynen gazetemize der • decektir. Bu gezintiye 50 motosikcedilmek kaydile bir mektub al letle SO otomobil iştirak edecek • nuştık. Bu mektubu aynen nesrettir. Sporcu gezginler Köstence yomeğe matbuat kanunu müsaid ol • lile tstanbula gelecek ve 1 mayıs madığından mektubu Müddeiumuta şehritnizde bulunacaklardır. miliğe göndermistik. Müddeiumu • Alman Otomobil kulübü azasmmilik, bu mektub üzerinde lâzım dan olan gezginler Istanbulda bir gelen tadilâtı yaparak bize iade hafta kadar kaldıktan sonra Ediretmistir. Müddeiumumiliğin nesri ne yolile memleketlerine dönecekne müsaade ettiği kısımlari aynen ler ve bir gece Edirnede kalacak yazıyoruz: lardır. ! «Geçen çarsamba günü gazete • ÜNİVERSÎTEDE nizde hakkımda çıkan yazmın su fekilde düzeltilmesini rica ederim. 1 Müracaatim varken tekrar Vekâlete müracaati tavsiye etti üniversite okurlanna mahsus olğinden, mak üzere yeknasak bir kasket bi2 Hakkımda tahkikat yapıl • çimi kabul edilmistir. Kasketin ması için müfettişe havale edilmerengi lâciverd olacak ön tarafın si yolundaki teklifin reddedildi • da da bir bozkurt bulunacaktır. ğinden, Kenarında her fakülteye mahsus 3 Vekâlet karannın tashih eolmak üzere ayrı ayn renkte kordon bulunacaktır. Kasketler ya • dilemiyeceğini kat'iyetle ifade et tiğinden Vekil ile münakafa ettik.» kında talebeye dağıtılacaktır. Irak Elçisi getdi Bir mektub Falcı şeyh esksi yakalandı Kasımpaşada Şeyh Bedretticı mahallesinde çski bir tekkede oturan Şeyh Mehmedin bazı saf kimsele e fal bakmak ve muska yazmak suretile üfürükçülük yaptığı haber alınmış ve dün saat 12 d'e tekke ansızın basılarak Mehmed suç üstü yaka • lanmıştır. Dün Galatada kanalizasycn a • melelecinden Ali oğlu Mustafa bir çukurun içindeki arkadasına kaz mayı verirken bastığı ağaç travers kaymıs ve amele başmdan tehlikeli surette yaralanarak hastacıeye gönderilmiştir. LÎMANDA Güneysıı sefere çıktı Vapurculuk »irketi tarafmdan ttalyadan alınmıs olan iki vapurdan Güneysıı ilk postasım yapmak üzere Karadenize hareket etmistir. Şirketin Aksu vapuru da ay sonunda ; lrm r postas'na tahsis olunacaktır. Kanaüzasyonda kaza Cumhuriyet Nüshası 5 Kuniftur Üniversite kasketleri Otomobil çaptı Saat 15 raddelerinde Halâskârgazi caddesinden geçmekte olan Arife 1888 numaralı şoför Şerefeddinin otomobili çarpmış ve kasık • larıcıdan yaralamıstu*. Dikkatsiz soför yakalanmıs, Arif te Hasta • neye kaldınlmıstır. ' şeraiti I j Jürkiye '^ in Hariç ıçin ' Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 1700 Kr. 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: