30 Mart 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

30 Mart 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 . Edebî bOyükroman t iO ookyuzu Yazan: Reşad Nurî Güntekin = J Sessizlik şimdi Sevim kadar benim de aradığım ve muhtac olduğum birşeydi. Ev artık tenhalaş mağa başlamıştı. Huriye yenge Raşid çocuğu zorla eve götürmüştü. Gülşen kalfa sessiz sedasız mutfağında çahşıyor, hastabakıcıdan fena halde gözü yılmış olan Asude pek binde bir ortalarda görünmeğe cesaret ediyordu. Mükerrem de artık evine dönmüştü. Hergün beni yoklamağa geiiyor: Hepimize geçmiş olsun, diyordu, fırtınadan çıkmışa döndük.. Çocuk gün günden iyiliğe doğru gidiyor. Doktorlara göre artık hastalık bitti; çimdi nakahet dcvre sindeyiz. Sevim ayaklanır ayak lanmaz sizi Adaya yahud Yalovaya götüreceğim. Yazı berbad ettik. Bari sonbaharda birkaç hafta kendimizi bir kalafata çekelim. Benim parmğımı kıpırdatmağa mecalim yok. Böyle olduğu halde Ada, Yalova lâkırdısını işittiğim vakit hiddetle yerimden fırlıyo rum: Bir daha gezmeğe gitmek » mi? Tövbeler tövbesi... Benden geç. O dediğin gün gelsin. Kız bir kere ayağa kalksın. llk yapacağım şey nedir biliyor musun? Hasta olmak... Hem hastalığın tadırıı çıkarmak için evde de yatmıyacağım, kendimi hastaneye kaldırtacağım. Bir daha kalkmak nasib olursa kalkacağım güne kadar kimseyi yanıma uğratmıyacağım. Mükerrem manasız gibi görü nen bu sözlerin nasıl bir ihtiyacın ifrj'esi oldugunu anlıyamıyor; gülerek: « Hadi bırak Allahmı se versen... Artık sıkılacak birşey kalmadı... Dediğim gibi fırtınayı artık atlattık... Barometro gün günden güzel havaya doğru gidiyor» diyordu. •»• Sehir ve Memleket Haberleri Gezînti seferleri ] GÜrÜltÜİÜ bir İçtlma Liman kooperatifi zarar mı etmiş? Süt meselesi B^Iediye bu işi veniden eline aldı Camhttrtyei = 3 Mart 1935 =*• Siyasî icmal Memel meselesi Evet barometro, daha doğrusu termometro on on beş gün gayet iyi gitmiş, ateş otuz yedi dört diziyeme kadar düşmüştü. Fakat böyle güzel güzel gidip dururken bir yere takılmış gibi birdenbire olduğu yerde duruvermişti. Şimdi günlerdenberi ne bir diziyem ileri ne bir diziyem geri. O kadar ki doktorun bile bu inad karşısında «Allah Allah!» diye şaşırdığını, acaba bozuldu mu şüphesile aleti elinde evirip çevirdiğini görüyo rum. Hasta son derece zayıf... Bir parça kendine gelmesi için yiyip içmesi lâzım... Fakat yarım bar dak südle bir yumurta sarısını verinciye kadar akla karayı seçiyoruz. Kaşık yahud bardağı ağzına yaklaştırdığımız zaman istemediğini anlatmağa kuvveti olmadığı için dişlerini kilidliyor, gözlerini kapıyor. Ne zaman elimi saçlarının arasına soksam başının soğuk bir terle ıslak oldugunu anlıyorum. Doktorlar ilk hastalığın geçtiğini, bunun anlaşılamıyan bir ikinci hastalık oldugunu ve sebebini bulamadıklannı söylüyorlardı. Evet ama biz birinci hastalığın ne oldugunu da hâlâ anlıyamamıştık. Bu hal karşısında birkaç doktor bir araya toplanarak yeni bir konsültasyon yaptılar. Hastanın kalbi, ciğeri, barsağı, böbreği sıkı bir muayeneden geçti; vücudünde aranmadık bir yer bırakılmadı: Yok hiçbir yerde birşey yok. Derken röntgen, kan, idrar, ve saire tahlillerine sıra geldi; fakültede bu iş için birkaç kobay feda Dişçi Fakültesinin balosu edüdi: Yok, yok, yok, yok.... I Akay ve Sirketi Hayriye Haftalarca süren bu uzun, de • ' rin araştırmalardan sonra tıb ilmi ' hususî sef erler yapacak nihayet hükmünü verdi: Çocu Akay ve Şirketi Hayriye îdareleri, ğun hiçbir yerinde hiçbir şey buönümüzdeki perşembe gününden iti lunamamıştır; bütün aza sapsağbaren haftalık gezinti postalan yap lamdır. Böyle olunca hastanın da mağa karar vermişlerdir. Gezinti pos hasta olmayıp iyi oldugunu kabul talarını yapacak vapurlar Köpriiden etmek zarureti karşısındayız. Müperşembe aksamîan ve cuma sabah • kerrem bu hakikati bir türlü zihnilan kalkacaktir. Bu gezinti seferleri için şimdiki tarifenin tam ücretli bilet ne aığdıramıyor: bedellerinden yüzde elli eksîğine gidip Vaktile filozoflardan biri agelme büetleri satılacaktir. Bu suretle tılan okun olduğu yerde durup obi!et!erin dönü; parçasi cumartesi gii ku atanın gittiğini ispata kalkış nü öğleye kadar Köprüye dönen her mış, diyor, doktorların hükmü de posta için muteber olacakUr. buna benzedi. Çocuk hasta değil. Şirketi Hayriye vapurlan Boğa* kıAnladık ama bu ateş, bu düşkünyilarına, Akay vapurları da Anadola lük ne oluyor? Ben kendi hesabıyakasile Adalara ve Yalovaya gezinti ma öyle zannediyorum ki bu işte postlan yapmak için bir program ha • en doğru hüküm bizim kötü Gülzirlamişlardir. şen kalfanın ikide birde tekrar etHer iki müessesenin müştereken altiği şu eski hükümdür: «Allah dıkları bu karardan maksad hafta ta • derd verip derman aratmasın.» tüinde, buralara gezinti için gidecek • •*• Iere veya tatfl gününu buralarda geç! • Doktorlardan ümid kesilince recek olanlara bir kolaylık temin et mektir. «Bari biz kendi aramızda bir konsültasyon yapalım da başımızın MtJTEFERRtK çaresine bakahm» dedik. Ben, Mükerrem, doktor Hasan benim Temsil Akademisi bu kitab odasında bir toplantı yap sene kurulamıyor tık. Ankaradan verilen malumata goL Ckırdıya ilkönce Mükerrem re kurulacak Temsil Akademiti hakbaşladı ve şunları töyledi: kında verilen kararlann bütçe va Yahu ben uzunuzadıya dü ziyeti dolayııile tatbikının bu sene şündüm. Bizim doktorlara kızmaiçin mümkün olamıyacağı söylen ğa hiç hakkımız yok. Adamlar gamektedir. Kültür Bakanlığınca yal» yet doğru hareket ediyorlar... Ni • nız Raşid Rıza tiyatrosuna yardım çin mi diyeceksiniz? Anlatayım.. edileceği anlasılmaktadır. Meselâ sobamız güzel güzel ya • Fırka Kongresi narken birdenbire tütmeğe başladı. Ne yapacağız? Elimizden sobacı Fırka genel kongresi 9 mayısta lık gelmiyorsa bir sobacı çağıraeaAnkarada toplanacaktır. Bunun ğız... Sobacı geldi; boruları sök • için hazırlıklara devam edilmektedir. Kongrede dil meselesi ve Fırka tü, temizledi, tekrar taktı... Fakat nizamnamesi üzerinde görüşülecesoba gene tütüyor. Adamcağız bu ği söylenmektedir. sefer bir zahmet daha ederek dau ma çıktı; bacaya öteberi sarkıttı; Türk kuşu „ kurumuna bacanın ağzındaki şapka mıdır neaza olanlar dir onu düzeltti... Orada birşey kalmadığını görerek aşağı indi. Havacdık ve Spor mecmuasının Fakat soba gene tütmekte devam haber verdiğine göre yakında An» ediyor... Şirndi adamacağız «bu so karada faaliyete baslıyacak olan «Türk Kuşu» kurumuna «motörlii banın ne kendinde, ne borularınve motörsüz tayyare ile uçoıak» a da benim ilmime göre fena deneza yazılanların tayısı gittikçe artcek hiçbir şey yok. Şu halde bu maktadır» *, • soba iyidir» demekte haksız mı Mecmua, gencler arasında ateslt dır> Ona hak verirsek ayni şeyi bir fotek uyanduran bu kuruma yadoktorlara neye hak v«!fmryeceğİ2? zılmak için ilk müracaat edenler • Ben kollarımı kavuşturarak: den 74 gencin ismini basmaktadır. O halde ne yapacağız? de Çoğu talebe o.lan ve içîerinde mu • dim; hasta çok şükür iyi oldu diallimler ve memurlar da bulunan ye kolundan tutup zorla yatağınbu genclere muvaffakiyet dileriz, dan mı kaldıracağız? Tayyare cemiyetinin yeni Doktor Hasan birşey soyleme başkan muavini den düşünüyordu. Mükerrem, elleri pantalonunun Errurum «aylavhğma see'tlen ceblerinde, odanın içinde dolaşa Tayyare cemiyeti Başkan muavini dolaşa sözüne devam etti: Şükrü Koçakın yeriae erkâniharb Elbet durmıyacağız; birşeyyüzbaşılığmdan istifa etmiş olan ler yapacağız? Ben evvelâ dü Tayyare Piyango Müdürliifü Mua • şündüklerimi söyleyim de siz ismelât «efi ve tstanbul Şehir Meelisi azasından Ferid"un Dirimtekin tayin ter kabul edin ister etmeyin.. Siedilmiştir. zin bileceğiniz şey... Başta Bur sadaki profesör olmak üzere dokSipahi Ocagı intihabı torlardan birçoğu Sevimin has Dün Sipahi Ocağinda başkan setalığına infectieuse bir hastalık, çilecekti, fakat ekseriyet olmadı dediler. Ben cahilâne bir iddiada ğından intihab on beş gün aonraya bulunacağım. Bu hastalık bal gibi bırakılmifttr. bir sinir hastalığıdır. Sebebi de biziz, evet benimle sen... Bursaya Toprak kanunu gitmeseydik, o gece o uğursuz jsvtç tşleri Bakanlığınca hazırlanan de kızı korkutmasaydık bu olan topcak kanunu lâyihası Devlet Şular olacak mıydı? Yüzde seksen rası Tanzimat dairesinde tetkik e «hayır»; yüzde yirmi «evet»... dilmektedir. Tetkikler birkaç gün Yüzde yirmiyi de izah edeyim... devam ettikten sonra lâyiha genel Belki doktorların dediği gibi hasheyete gönderilecektir. talık daha evvel kızın vücudüne Toprak meselesi cnuhacir iskânı gibi idarî bakımlardan tanzim edilyerleşip gizli gizli hazırlık yap miştir. mıştır; mahud evdeki büyük si nir sarsıntısı belki asıl sebeb de Piâk ihracatı ğildir de sadece bir vesile, bir baSon zamanlarda bilhassa fstan • hanedir... bulda bir plâk fabrikası yapıldık • lArkasi var] tan sonra gramofon pl&ğı, adeta ihrac esyalanmız arasında bir mevki alcnağa baslamıstır. Bilhassa bizden sonradan aynlan memleketler, Türk ekseriyeti bulunan yerler ls • tanbuldan mühimce miktarda p\ru almaktadırlar. Mısır, ArnavudluK, Yugoslavya ve Yunanistanla Bulgaristan son zamanlarda çok plâk almaktadırlar. Bir Ingiliz sirketi de tngilterenin müslUman halkla meskun müstemlekelerine gönderilmek üzere sehrimizden plâk almakta • dir. A Bir gene öldürüldü Belediye süt meselesile yeniden uğraşmağa başlamış ve bu mesele Senelik toplantıda ş'.d yi halletmeği kararlaştıemısfır. S'M meselesi sıhhî bakımdan tetkik edildetli münakaşalar oldu miş, süt veren hayvan ahırlarınm sıhhî hale getirilmesi, bir süt fabtstanbul liman memurlan koopera • rikası kurulması ve sütlerin evsafı tifinin senelik heyeti umumiyesi evvelbozulmadan halka satışmın temini ki gün Liman hanmda yapilmiştır. Kolâzım geldiği anlaşılmışt'.c. operatif idare heyeti raporuna göre Belediye Istanbulda ne kadar süt geçen sene 1883 lira kâr temin edü elde edildiğini, ve sehirde ne kadar miştir. süt sarfedildiğini tetkik ettirmekte Rapora azanm bir kismı tarafm • dir. Bu tetkikat bittiktcn sonra faadan itiraz edilmiştir. Bunlar kâr ola liyete başlanacak, fabrikanın nererak gosterflen paranin eski liman korude kurulacağı tesbit edilecektir. Sütma sandığmdan devredilen paranin bir lerin temiz ve mikrobsuz olarak halkismı oldugunu, bu paranin bilânçoda ka tevzii için bir fabrikaya ihtiyac sermayeye kahlmasi lâzim gelirken kâr vardır. Şehrin istihlâk edeceği bütün ve zarar hesabina konulduğunu ileri sütler bu fabrikada toplanacak, musürmüslerdir. Bunun için fevkalâde bir ayene edilecek ve pastörize edildikmurakabe heyeti seçüerek vaziyetin ten sonra kapalı şişelere konarak tetkik edilmesini istemislerdir. Diğer satısa çaıkarılacaktır. Bu suretle a aza bu itirazlarm varid olamiyacağıni çıkta süt satan seyyar sütçüler ken•öylemişlerdir. Bu yüzden »iddetli mü • nakaşalar olmuştur. İtiraz eden aza • diliklerinden ortadan kalkacaklır. Fabrika kuırulmağa başladığı zanln teklifleri reddolunarak bilânçonun man ahırlar ve sütçüler muayene ereye konulması üzerine bu azalar sa • dilerek tesisatlan sıhhi olmıyan sütIonu terketmiştir. Buna rağmen müza çülerîn süt satmaları yasak edilecekkereye devam edümiş, bilânço tasdik, tir. Fabrika kuruluncıya kadar an • kâr sermayeye ilâve edilmiş ve idare cak tesisatlan sıhhî sartlara uygun meelisi ibra olunmus, yeni idare meelisi olanlar piyasaya süt çıkarabilecekazalıklanna Reşad, Faruki, Zihni, Keler dir. nan ve Asaf seçilerek heyeti umumiye dağılmiftır. ttiras eden azalarin bu ŞEHİR İSLERİ toplantinin verdiği kararlarin gayri ° • kanunt oldugunu ileri siirerek hükumet Şehir Meelisi nezdinde teşebbüslerde bulunacakları Şehir Meelisi pazartesi günü nisöylenmektedir. san devresi içtimalanna baflıyacakBilânçoya göre kooperatif geçen yil tır. Toplantının ruznamesi yapılmıs102,507 liralık satıs yapmiştir. Koo • tır. llk içtimada encümenin hazırperatifin varidatı 14,187 lira, masrafi ladığı 932 senesi hesab tetkik maz12,304 Iiradir. ftiraz eden azalar koobatasi müzakere edilecektir. peratifin 2077 lira «arar ettiğini söy ! lemişlerdir. Caddeler suîanacak I Belediye bu sene sokak ve cad • delerin sulanması ve yıkanması için | muntazam bir progratv hazırlam stır. Bu prcgrama göre büyük cad Cinayetin eski bir kin£en deler günde en aşağı bir defa sula • ileri geld gi söyleniyor nacaktır. Suîanacak caddelerin bi • rer listesi yapilmiştır. Bu cadde • lerde lâzım gelen tamirat yaz gelSilivrikapı haricinde Yedikule yomeden yapılacaktır. lu üzerindeki bahçelerden birinde kiracı olarak bulunan Sallabaş Di • ECNEBİMEHAFİLDE mitrinin 22 yaşındaki oğlu Perikli evvelki gece bahçedeki havzun ke • , Bugar Sefareti Başkâtibi nannda dururken atılan bir el ta banea kurştmile öldürültnUştür. Btriarariatantn Ankara Başkâtibi Mincov Bulgar Haricjye Periklintn eesedi dün Morga getlNezaretinde yeni bir memuriyete riimistir. Cinayet tahkikatına devam tayin edilmiştir. Mincovun yerine edilmektedir. Cinayetin bir kin yüBulgaristanm Belgrad Elçiliği Başzünden yapıldığı söylenmektedir. kâtibi Petsev Ankara Elçiliği Baş • kâtibliğine tayin edilmiştir. Yeni ŞİRKETLERDE Başkâtib önümüzdeki hafta zarfınTramvay Şirketi murahhasları da Ankarada bulunacaktır. vrupa işlerini tesviye îçin Berlinde Hitlerle Sir Con Saymon gayet mühim müzakerelerde bulundukları bir sırada Litvanyanın merkezi Kovno daki divanıharb tarafından Me melli yüz kadar maruf Almanın darbei hükumet teşebbüsile itham edilerek idam gibi ağır cezalara mahkum edilmesi Almanyada ve bütün Avrupada bomba gibi patladı. Alman kabinesinin derhal fevkalâde olarak toplanması icab eylediğinden Hitler Sir Con Saymonla konuçmağı bir tarafa bırakarak alelâcele başvekâlet dairesine gitroeğe mecbur kalmıştır. Memel mıntakası Sar havzası nın eski vaziyeti gibi daima Av rupa sulhunu tehdid eden gayet nazik bir yerdir. Eski Almanya nın şark hududundaki Niyemon nehrinin öte tarafında mühim bir köprübaşı mevkii teşkil eder. Versay muahedesile Almanyadan ayrılıp yeni hükumetlerden Lit » vanyaya verilmişti. Ancak seke nesinin çoğu Alman olduğundan mıntaka; yerli halk tarafından intihab edilecek bir direktuar vası tasile idare edilmek üzere tam bir muhtariyet hakkını haizdi. Bu muhtariyetin muhafazasım ıngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya devletleri tekeffül etmişlerdi. Zorla Almanyadan ayrılan Dan ZİR ve Sarda olduğu gibi Meme! de de Almanlar millî benliklerini ve ana vatana karşı kalbî rabıta larını şiddetli bir taassubla muhafaza etmişlerdir. Litvanya hükumeti memleketin ismini Klaipadaya tebdil edip halkı temsil etme ğe nekadar çalışmışsa da muvaf fak olamamıçtı. Bunun üzerine mıntalıanın muhtariyetini hiçe sayacak tedbirler almış ve direktu arın seçtiği hükumeti iskat etmiş ve Litvanyah ekalliyetin boykot yapmasından direktuar heyetini toplatmamıştı. Memeldeki Almanlara ve bunların idarî mühtariyetlerine karşı yapılan tazyik ve tecavüzler ara sıra Almanyayı heyecana getir mekt£«.v/e bu devletia. Cemiyeti Akvaroa ve büvük devletlere mülacaatiederek adalet istemesine saik oluyordu. Fakat yakın vakte kadar Almanya çok zayıf olduğu gibi daha büyük ve korkunc ga ilelerle uğraştığından Memel meselesine fazla kuvvet ve ehemmiyet veremiyordu. Lâkin birkaç ay evvel Memel deki Almanların en maruf sima larından yüz otuz altı kişinin Millî Sosyalist fırkasına intisab ederek bir darbei hükumet hazırla makla itham edilerek Kovnoya götürülmüş olmalan ve burada di' vanıharbe verilmeleri yalnız Al manyada değil îngilterede ve diğer memleketlerde efkârıumumi yeyi harekete getirmişti. Alman lar gibi Ingilizler de bu tevkiflerln ve muhakemelerin siyasî maksadlarla yapıldığı kanaatine gelmiş lerdir. Hatta en maruf İngiliı a vukatları Memelli Almanlan mü dafaa için Kovnoya gitmiçlerdir. Litvanyanın bunlara müdafaa î çin müsaade vermemesi ve hudud haricine çıkarmağa teşebbüs ey lemesi Ingiliz efkârıumumiyesini infiale uğratmış ve Almanların davasını kuvvetlendirmişti. , Tam Berlin görüçmeleri esna sında Kovno divanıharbinin maznunlardan yüzünü en ağır ceza lara mahkum etmesi Almanyaya yıldırım gibi tesir etmiştir. Tepe den tırnağa kadar silâhlanmakta olan Almanya bu hükmü kendi sine karşı meydan okuma ve tahrik mahiyetinde gçrmektedir. Memelin muhtariyetini taahhüd eden büyük devletler derhal harekete gelmedikleri takdirde Almanya nın kendi bildiğine hareket eyle mesi beklenebilir. Muharrem Feyzi TOCAY geldiler Bayındıriık Bakanlığile yeni bir mukavele imzalamak üzere Ankarada müzakerelerde bulunmakta olan Tramvay Şirketi murahhasları M. Brosens ve M. Ronger dün sa * bah Ankaradan tstanbula dönmüs* lerdir. Murahhasl&r dün akşama kadar Tramvay Şirketinin erkânile görüymüsler ve Ankaradaki konus malar hakkında müzakerelerde bulunmuşlardır. Fransız Ticaret Odası içtimaı Fransız Ticaret Odası dün sabah saat 11 de Unyon Fransezde sene • lik toplantısını yapnnstır. Fransız Elçisi Kamerer Ankaradan gelmediği cibetle dünkü toplantıya Fransız general konsolosu başkanlık etmiştir. POLtSTE Arrerikan seyyahlarının harcadıkları para Amerikan Ticaret Nezareti ta • rafından neşredilen bir istatistiğc göre, geçen yıl zarfmda Amerikadan • Türkiye de dahil olduğu hade yabancı memleketlere giden Amerikah seyyahlar 290 milyon dolar harcamıslardır. Halbuki 2 yıl önce bu yekun 821 milyon dolara baliğ olmuştu. Buna karşı 1935 yılında seyyahIarm miktan çok fazlalasmıs olduğundan Amerikalı seyyahlann bu yıl harcıyacakları paranin 500 milyon dolan geçeceği tahmin edilmektedir. Seyyah vapurlarının büyük bir kısmını memleketimize eelbetmek için Türkiye Turing ve Otomobil kulübü tarafından şimdîden teseb • büsler ve müracaatler yapilmiştır. Kadın yüzDnden Tophanede Halil ve Mahir is • minde iki gene arasında evvelki gece bir kadın meselesinden dolayt kavga çıkmifhr. Mahir Halili ba • sından tehlikeli surette yaralamıstır. Zabıta memurlan Halili hasta* neye kaldırmışlar Mahiri de yaka Ilyarak hakkında takibata basla miflardır . Dun Okçumusa caddesinde bir kaldınmdan diğer kaldunma geçmek istiyen 13 yaşında Ali isminde bir çocuğa soför Veyselin idaresindeki 2532 numaralı otomobil çarparak dizinden ve basmdan yaralamiftır. Veysel yakalanmıştır. Otomobil kazası Turing Kulübün balosu güzel oldu Maçka tramvay hattı uzatılıyor Maçka tramvay yolunun Maçka | kışlası önüne kadar uzatılmasi ve I burada yeni bir istasyon yapılması için tanzim edilen proje Nafıa Ba • kanlığınca tasdik edilmis ve key • fiyet şirkete bildirilmiştir. Bu hattın temdidi isine bir iki güPerşembe aksamı Dişçi Fakültesi Talebe Cemiyeti tarafından bir ne kadar başlanacaktır. Yeni hat balo verilmiş ve sabaha kadar eğlenilmiştir. Resmimiz balodan bir mayu ayına kadar ikmal edileçektahneyf gösteriyor. tir. CumhurİYöt Nüshası 5 Kuruştur | Türkiye şeraiti 1 * Türkiye Turing ve Otomobil kulübü perşembe akşamı, cuma geceui, tstan • bul Dağcılık kulübünde bir suvare vermiştir. Bu suvarede tstanbulun tanınmış «malanndan birçok zevat bulunmustur. Yapılan dans müsabakasında birinciliği Galatasaray kulübünün eski futbolculannd?'n atlet Vedad Abudla Salih Nu • reddinin kızı Cenan kazanmışUr. Suvare çok kibar ve eğlenceli olmustur. « ^ in Hariç tçın 1700 Kr. 1450 800 yoktur Senelik 1400 Kr. Altı aylık 750 Üç aylık 400 150 Bir aylık

Bu sayıdan diğer sayfalar: