24 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

24 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

74 Nisna1935 Cumhuriyet ÇOCUK BAYRAMINDA, İSTANBUL SOKAKLARI Biga, temiz ve iyi Bayram yapmayan çocuklar r Mehmed çocuk, ne çalışıyorsun böyle bayram gfinfi? Ne bayramı teyze. bize ekmek parası lâıım! bir suya kavuştu On dört bin Iira sarfile şehre su getirildî Kadınlar kongresi bugün son celsesini yapıyor Dünya kadınlarından 30 kişilik bir heyet Ankaraya giderek Atatürk tarafından kabul edilecek Suad Derviş GOzel blr in rSportajı Bayram yapanlar: Muntazam atılan adımlann sesi sokaklan doldurdu. Vücudleri çelik gibi, yüzleri pembe pembe, kafaları dik ve sesleri gür izciler, marş söyliyerek caddenin ortasında ilerliyorlar. Kepsi de birbirinden sıhhatli, hepsi birbirinden güzel... Kaldınmm üzerinde kırmızı kordelâlı sarışm bir çocuğun elinden tutan ihtiyar bir nine! Bak kızım ağabeylere bak, maşailah ne güzel, ne tosun yavrular, diyor. Biraz daha ötede gene ayni inti zamh adunlarla yürüyen gene avni sıhhatli bünveleri ve zeki rehreleri gösteren mekteblilere rasgeliyorum. Kız ve erkek mektebliler, hep bir ağızdan marşlar söyliyerek Taksime doğru gîdiyorlar. Fakat dikkat edince bu gümüşi önlüklü temiz giyinmiş, gül gibi yav ruların arasında evet onların arasında bazan beli öne doğru bükülmüş ve yüzü solgun çocuklar da seçili yor, bunlar kim? Sınıflarda aç açma ders okuyan talebelerin hikâyesini o kadar işittik ki... Belki de bu tesir altında gayriihtiyarî gözlerimizle sıraların arasında onları tanımağa uğraşıyo ruz. Daha geçen gün onlar hakkın da bir hikâye duydum. Bir hoca anlatmış: Çocuk şarkı dersinde bir (do) demiş ve düşüp bayümış. Açhktan ancak bir (do) notasını çıkaracak kadar soluğu kalmışmış» Bu belki bir uydurma hikâyedir. Fakat besbelli ben tesiri altındayım., , , Yeşil, pembe, san elbiseler giymiş saçlan ayni rekte kordelâlarla süslü yapma bebekler kadar güzel yavrular, annelerüı, dadıların elinde caddeleri doldu'inuş aralarında bol paçalı tersane elbiselerini giyen muümini delikanlıJaı var. Sokaklar hakıkaten bir bayrmı havası içinde. Çocuk bayramına a"Uı rasnıadan '17un entarilerınin ı»ö* süne, ipekli mendilleri, niyetten çıkma kelebek iğnelerile tutturmuş uzun saçlı, mahalle kızlan da, uzun pantalonlu erkek elbisesi giyen yepkasketli esnaf çocuklan da ış şıyan san saçlı ve güzel bir mini mini görüyorum. tstanbul Balıkpazarındayım. Kü çük sepetlerin arkasında minimini yavrular, kalabalığın altında itile kakıla birşey satmak için avaz.avaz bağırarak boyunlarının damarını şiiriyorlar, bir tanesine yaklnşıyorum. Hey çocuğum, nedir bu senin sattığın şey? Esans, efendim. Cam şişeleri bana uzatıyor ve beni kandırmağa gayret ediyor. Çok lâzım, teyze al, bunu. Kaça bu? Yüz para... Sar bana iki tane. Ne tuhaf müşteri, iki taneyi de ne yapacak der gibi yüzume bakıjor. Senin ismin nedir? Mehmed. Mehmed, Çocuk bayramı var, neden çalışıyorsun, sen böyle bayram günü? A a bir mana ile dudağmı büküyor. Ne bayramı, teyze, evvelâ ek mek parası lâzım, ekmek parası. Daha ileride sovan ve salata satan iki çocuk sepetinin başma geliyorum. Gene ayni sullar; yavru altı salatayı beş kuruşa satmak için ne de çene yürüyor. Oğlum, senin anan baban yok mu? Babamı bilmiyonım, anam ye • ni öldıL Senin adın ne? Garib. Bayram yapmıyan çocufclardan üçü tirak etmiş. Sokaklarda yalnız'ço cuklar dolaşıjor, tramvayda bile her annenin yinında bir çocuk va." î'atta besbelli çocuklar bugün bayram larmdan o kadar mağrurlar kı ayakta bekliyen ihtiyar bayanlara ve bayla^a yerlerini terketmiyorlar. Zavallı garib! Kaç para kazanıyorsun, sen günde? Ben mi? Birdenbire kaba ve sert bir el yavruyu kavrıyor ve ite kaka ilerüere doru atıyor. Hey kabak, ne söylenip duru yorsun, Belediye geliyor, yukarı dan, kaç be! Hayır, bu kaba saba adam, istis mar ettiği bu yavruyu Belediye çavuşlarmdan değil, bizim suallerimuden kaçırıyor. Daha ileride işte küçük bir limoncu Kaç yaşındasın sen? On iki. Kaç senedir çalışıyorsun? Altı sene. Anan, baban var mı senin? Var. Neden çalışıyorsun sen, neye mektebe gıtmiyorsun? Para lâzım teyze. Para!.. Baban çalışmıyor mu? Çalışıyor, elbette, rejide ama! Bir ev ne ile dönüyor ki! Arkada çeşmenin yanında yırtık pırtık paçavralara sarılı yarı çıplak Bayram yapmıyanlar: Stadyomun yanındaki bahçeler den birine giden yolda bir kısmı mekteb, diğer kısmı da izd üniformapı giymiş çocuklar bırşey bekliyor ve kapmın önünde üç dört küçük sa tıcı, evet çocuk satıcısı, yan giyin miş, çıplak ayak, ve kir içinde bayram yapanlara simid, şeker satıyorlar, onların potinlerini boyayorlar. *** Çocuk bayramı acaba ana cadde lere mi münhasır. Tarlabaşı cadde sinden geçerken hayret dolu gözlerle sırtına üç tane kocaman iskemle yüklenmiş sekiz ya^lannda bir ço cuk sezdim. Biraz ötede bir marangoz dükkânının önünde birşeyler oymakla meşgul küçük bir çırak, daha ileride kafasmın Ozerine oturt tuğu bir çiçek sepetini zahmetle ta Arsıulusal Fe : minizm kongresi dün sabah saat 10 da açıldı. Ev, velâ 23 nisan mil t lî bayramı münasebetile kongre namına Atatür ke çekilecek olan tebrik telgrafı o kundu ve alkış larla kabul edildi. Bundan l onra, dün yapılan icra komitesi seçimi nin neticesi kongreye bijdirildi. küfelerinin içine oturmuş müşteri Başkanlığa yeni bekliyorlar. den Madam KorYenicami avlusunda işporta için bet Eşbi ittifak Kadınlar toplantıttndan: Evvelki gün Beylerbeyi tara~ de on kuruşa çorab, on beş kuruşa la seçilmişti. Bu ytnd msamimi bir hasbihal $ahnen Blgada iyi tu dağttılan şadırvan mendil satan bir çocuğa yaklaştım, netice şiddetle alkışlandı. Türk Ka görmek şerefine nail olacaklanndan Biga (Hususi) Biga çok güzel, dınlar Birliği başkanı Lâtife Bekirın tam pazarlığa başlamıştım, bir Be son derece memnun olduklannı söy şirin ve elektrikle tenvir edılmiş lediye memuru onu oradan kaldırdı. de başkan vekilliğine seçildiği alkış liyen bazı murahhaslarla görüşmüş bir şehir olmasına rağmen öteden lar arasında bildirildi. İcra komitesi Bunun üzerine küçük, büyük bütün tür. beri susuzluktan ıstırab çekiyordu. azalığma da yirmi muhtelif memlesatıcılar çil yavrusu gibi dağıldılar. Jamayka murahhası Madmazel Şehirde yalnız; şadırvan suyu ile ketin mümessilleri seçilmiştir. Kücük avluda öyle bir kanşıklık olMorson duygularmı şu suretle ifade bazı çeşme sulan vardır ki bunlar du ki... Bunların içinde korkup ka Bundan sonra «muhtelif rejimler etmiştir: da içmeğe elverişli değildi. Bu şirin çan bir kundıra boyacısı da var, ona altında kadının vaziyeti» mevzuuna kasaba halkı susuzluktan hakikaten « Bu, benim için büyük bir fır yaklaşıyorum. geçilmiş ve Çekoslovak murahhası güçlük çekiyordu. îçüebilecek su sattır. Bu büyük insanm bu kadar Gel şuraya kundıramı boya. Madam Kaninova, İngilız murahhası birer saat mesafede olan membalarkısa bir zaman içinde bütün memleke Peki efendim. Matmazel Piton Turbevil, Lehistan tin ruhunu ve maddesini değiştirişini dan havvan sırtmda taşınıyor ve iyi murahhası Madam Volska, Iran muYenicami merdivenlerinin yanın uzaktan takib ediyorum, hakkında bir fiatle satılıyordu. rahhası Ferhunde Çorabcı Hanım, en da kutusunu yere bırakıyor. birçok kitablar okudum. Diğer ırk Şehrin su ihtiyacmı temin etmelc sonra da îngiliz meb'uslarından Ledi Senin adın ne? larda da Atatürk gibi büyük bir şahve halka iyi su içirmek için kaym& Asthor birer birer söz alarak kendi Mümin. siyet çıkıp ta o ırkm hürriyeti için kamhkla belediye elele vermiş ve memleketlerinde kadmm vaziyetini Mümin, yavrum, buçun Çocuk çarpışmasını nekadar isterdim! şehrin beş buçuk kilometro cenubım anlatmışlar ve muhtelif rejimler ya bayramı var, bırak şu kutuyu, git, Atatürkün çalışması yalnız Tür da bol, iyi bir su bulmuştur. Su tah şıyan lî^dmlarm ancak demokrasi sasen de eğlen. kiye hududları içinde kalan ve kalalil edilmiş, matluba muvafık oldu yesinde erkeklerle her sahada müsavi cak birşey değildir. Bu, hududlan a Mümkün mü hiç abla.. Eve ekğundan demir borular içinde şehre haklar kazanabileceklerini söylemişşarak, diğer memleketlere ühanyve mek parası lâzım. getirilmesi 14 bin liraya bir müte lerdir. recek bir örnektir.» * ahhide verilmiştir. Senin anan baban yok mu? Ferhunde Hanım Türk kadmlan Var, var ama hepimiz çalışı » Bu su şehre gelmiş ve şehirde yaAmerika murahhası Mis Jozefin nın hürriyet yolundaki himmetlerin yoruz. Bir geçinmek içm... Yaşamak pılan depoya akmıştır. Su yavaş vaSchain demiştir ki: den bahis ve Kamâl Atatürke tazimöyle zor ki! vaş şebrin muhtelif semtlerine tak lerini takdım ederek şunlan söyle • « Çok heyecan duyuyorum, fakat sim edilmektedir. Havır sahiblerin miştir: Yanda duran bir başka boyacı çoAnkaradan döndüğüm zaman duyguden birisi bu su için 500 Iira vermişcuğu anlatıyor: lanmı daha iyi bir şekilde ifade ede« îran kadını artık eskiden oldutir ve 500 Iira daha vereceğini vadet Biz fakirler evlerimizde kalababileceğim. Bu davet, Atatürkün ka miştir. Şehirdeki mekteblere ve ba ğu gibi hep bir tarzda, cazibesiz ve lık oluruz, teyze. dınlığa karşı samimiyetinin delilidir.» gayesız bir ömür geçiren cahil ve zı şadırvanlara bu sudan verilecek Neden mektebe gitmiyorsunuz, İngiliz murahhası Madmazel Pikton meçhul bir mahluk değildir. O gene tir. mektebe gitsenize, 0 zaman daha cok Turbervil demiştir ki: en şedid, en heyecanh hassasiyetle Bigalılar, uzun bir susuzluktan para alırsınız. yaşamakla kendi çocuklarının feda « Türkiyede kadmlara erkeklerle sonra temiz ve iyi bir suya kavuştuk kâr bir mürebbiyesi ve kocasınm sa Mekteb bizi kabul etmez. müsavi hak verildiği zaman Avrupalanndan dolayı çok memnundurlar. Neden? dık bir arkadaşjdır. Bu serbestiyi de, da Türkiyeyi iyi tanımıyanlar, Türk Çıplak ayağız, hem de elbise ahalisine yeni bir hayat bahşetmiş okadınının henüz buna hazırlanmamış miz yok» lan büyük ve sevgili Şehinşahina olduğunu söylediler. Fakat Atatürk: medyundur» Çocuk Koruma cemiyeti esvab ' «Hürriyeti denemek için hürriyeti dağıtmış. evvelâ vermek lâzımdır» demişti. Bu, öğleden sonra Biz duymadık, bize kimse esvab bir büyük adam sözüdür. Bu söz bızöğleden s^:..a re ım şe^li ne olurfilân vermedi. de söylenmemişti! sa olsun bütün hükumetlerin kadın Demek siz bayramı bilmiyor ve erkeklere ayni hakları vermelerinl Mısır heyeti başkanı Madam Hoda sunuz ha? istiyen teklif suretile hükumet me Şaravi Paşa da demiştir ki: Bilmiyoruz elbet... Bizim habemuriyetlerinde ve idare mes'uliyetın« Bütün dünyayı hayrette bırakan rimiz yok. de de kadmlara erkeklere müsa\i hak şahsiyeti, kimsenin gösteremediği ce*** Edime (Hususî) Trakya Umuverilmesini istiyen teklif sureti ka sareti gösteren büyük adamı görmek, Bu cılız ve bakımsız çocuklar, Türk bul edilmiştir. Kongre v>nr""tn dağı mî Müfettişi Ibrahim Tali Öngören kendisini tebrik etmek en büyük di değil de ba^ka bir milletten midir ki lacaktır. Ankaradan Edimeye dönerken, ev leğimdir. Yeni Türkiyeye geldikten Türk çocuklarmın bayramından is sonra onu yaratan adamı görmeden velce gelip te Trakyanın muhtelif yerTürk polisine teşekkür tifade edemiyorlar?. Bizim çocuklu r memleketime dönmüş olsaydım cid lerine yerleşmiş olan göçmenleri gör E\ \'tıKi gan Unrversjtede tertib eğumuzda çocuk bayramı yoktu. Biz den esef edecektim.» mek üzere, Tekirdağına uğramış vc dilen miting münasebetile kongre a kurban ve şeker bayramlarını hale Yugoslav murahhası Madam Mı oradan da Biea, Karabiga, Çanakkazalannı Yıldız sarayından Üniversica^la beklerdik. lena Ataraskoviç demiştir ki: teye nakleden otobüs memurlan mule. Gelibolu, Evreşe ve Kesana gide« Ankarada Atatürkü selâmla rahhaslardan yirmi yerine 50 şer kurek yapılan işleri bir kere daha göz mak fırsatım elde ettiğimizden çok ruş ücret almışlardı. Bu çirkin hâ den geçirmistir. Bu seyaharj esnasın seviniyorum. Ona, Türk kadınını diseden haberdar olan polis mesele da kendilerile temas ettiği göçmenler, kurtardığı için teşekkürlerimizi b'l ye vazıyed ederek murahhaslardan Ibrahim Tali Öngörene hükumetin direceğiz. Biz, Balkan kadınlan ıc^n fazla olarak alınan 30 kuruşun iadekendilerine gösterdiği yardımlarla koTürk kadınının kurtuluşu çok mühim sini temin etmiştir. Kongrenin dün layca yerleştiklerini söylemiş ve va bir hiidsedir.» sabahki celsesinde başkan kongreye ziyetlerinden cok memnun olduklannı Arsıulusal Kadınlar Birligi fahrî azasma karşı gösterdi&i fevkalâde a başkanîığına seçilen Madam Şraybcr da ilâve etmişlerdir. lâka ve kolaylıklardan dolayı Türk de şur'an söylemiştir: polisine bilhassa teşekkür etme§e kaUmumî Müfettiş hayvan ve sabanı rar verrni^tir. < Kongrenin en büyük hâdisesi, olmıyanlara hayvan ve saban da ve Atatürkü tanımak olacaktır. Çünkü rilmesini emrettikten, vali ve kayma Ankaraya gidecek heyet biz, onun Türkiyenin ve kadmlığm kamlara talimat verdikten sonra EdirFeminizm kongresıne iştirak etmek kalkınması için sarfettiği hayret veneye dönmüştür. üzere şehrimize gelen murahhaslar rici gayretlere meclubuz. Ben esa Trakya Umumî Müfetü'şliği, şim dan 30 kişilik bir grup yarın öğleden sen Ankarayı gördüm. Ben orasını di, Bulgaristan ve Romanyadan gele sonra saat 15 te Haydarpaşadan hareyaratıa büyük bir idarenin belirişî eek olan muhacirleri yerleştirmek için ket edecek olan trene bağlanacak hutanırun.» icab eden hazırlıklarla meşguldür. Öğsusî bir vagonla Ankaraya gidecekler M. Moretin beyanah rendiğime göre hükumet, gelecek olanve orada bir gün kalacaklardır. Konlan banndırmak için evler yaptırmayı gre başkanı Madam Eşbinin reislıği Feminizm kongresinin çalışmala kararlaşhrmış ve bu uğurda sarfedilerını takib etmek üzere İstanbula gealtında bulunan bu heyet cuma gü cek olan tahsisat için Kamutaya iki len Arsıulusal iş bürosu müdür mu nü Cumhur Başkanı Kamâl Atatürk Ramazan ayında bashyan sab"ırsızavini M. Maurette dün akşamki ekskanun lâyihası vermişn'r. Müfettişlik, tarafından kabul edilecektir. Bu he lığımızı gören büyüklerimiz bize: presle Ankaraya gitmiştir. M. Mautahsisat gelir gelmez evleri inşa ettiryet bazı saylavlanmız ve muhtelif «Sen bu ramazan oruç yedin, ramarette Ankarada hükumet erkânile iş meğe başlıyacakhr. memleket mümessillerinden mürek zanda oruç yiyen bayramda tekne bürrînı ve iş kanunu hakkında te 1934 yılı içinde gelip iskân edil kebdir. altına kapanacak!» diye takılırlardı. mas edeceğini ve belki de Türkiye mi; olan göçmenler, henüz tam rna Bu zavallı yavrular için bu nasü bir Murahhaslar ne diyorlar? sanayii hakkında bir rapor hazırlıyanasile müstahsil bir vaziyete geçeme tecellidir ki bütün hayatlannda oruç Dün bir muharrırımız Atatürkü cağını söylemiştir. miş olmalarına rağmen yerleştirildik tuttuklan halde kendi bayramlarm leri yerlerde büyük bir canlılık göze da bile böyle kaldırımlarda sürüne çarpmakta olduğu soylenmektedir. rek bir dilim ekmeklerini kazanmağa çalışıyorlar. Bunlann başında Tekirdağ, Çoriu ve Lüleburgaz gelmektedir. *** Bundan sonra gelecek olanlarla Himayeietfal cemiyeti, şüphesiz ki Trakyanın diğer yerlerinin de kala memleketımiz içindeki hayır teşek bahklaşarak şenleneceğinde ve böy küllerinin en iyilerinden biridir. Bakımsız çocukları korumak için bir ha lelikle birkaç yıllardanberi Trakya yır müessesesınin elinden gelen her mızda göze çarpmakta olan umumi şevi yapar. durgunluğun da kendiliğinden zail o Fakat bir memleket için çocuk balacağında şüphe yoktur. kımı demek hayat meselesi demek Kadri OCUZ tir. İşte her yere yazdık: Çocuk yurferdler istismar edemez, onu çalıstıdun temelidir. ramaz, onu dilendıremez. Buna KimBu temelin sağlam olduğunu isti senın hakkı yoktur. yorsak ona bir cami avlusunda dileArtık buna bir nihayet vermelidir. nen dilenci gibi sadaka vermivelim. Memleketimizde has ve övey ev Çacuklan koruma meselesi, bir haArmenak kazasında Çağlıyan spor kulübü çok güzel çalışmakta ve lâd olarak imtiyazlı ve sefil iki sınıf yır müessesesinin işi değildir. Bunu ayni zamanda güzel temsfller vermektedir. Yukanki resim verilen tem çocuk görmek istemiyoruz! devlet teşkilâtlandırmalı. Çocuk, milsillerden birinde rol alanlan göatermektedir. letin, cemiyetin ve devletindir. Onu SUAD DERVtŞ Trakyada yapılacak göçmen evleri Tahsisat gelir gelmez inşaata başlanacak Armenakta çok ivi çalışan bir kurun?

Bu sayıdan diğer sayfalar: