15 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12

15 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş taraft birinci sahifede) / tekrar toplanacaktır. İllerden gelmiş kanmın da kaymakamla temasını doğ olan delegeler bugün öğleden sonra ru buldu. Abdülmuttalib (Malaıya) Tanm Esntitüsünü gezmişlerdir. De maddenin olduğu gibi kalması lehinlegeler çarşamba günü Parti Genel de bıılundu. Örge Evren uzun uza Kâtibinin öğle yemeğinde buluna dıya izahat vererek teklifini müdafaa ' caklardır. cttL Cevdet Kerim daha evvelki naddede bu cihet tasrih edilmiş olduğu (Dünkü sayımızda, Anadolu Aianiçin vazife sahiblerinin tereddüdle sının mbah 3 e kadar tamamını vererine mahal kalmıyacağııu, maddeve mediği için Parti Genel Kâtibi Receb fıkra ilâvesine lüzum olmadığım söyPekerin nutkunu tam olarak neşre ledi. Receb Peker ince bix mesele o dememiştik. Bugün de söylevin son lan bu temas işinin nizamnameye Ilk kısmını neşrediyoruz:) geçişi dolayısile uzun uzadıya telkik Bugün rahat yaşıyoruz, yurd kurtuledildiğni, kazalar ilâve edüirse na hiye ve köylere kadar temşili akla ge muştur derken iç pazar ecnebi ürü nünü istilâsı altında mahvolmağa lebileceğini, maddenin şimdiki halile mahkum bulundukça yarınımız için kâfi mana ve ruhu taşıdığını söyledL Söleyman Sırn (Yozgad) Genel kâ en derin yoksulluk ve felâketlerin varlığımızı sarsacağına şüphe etme tibin kanaatine hürmet, fakat Örge melidir. Şu halde, devletçilik te bir Evrenin mütaleasına iştirak ettiğini Parti vasfı olarak kalmamah, dev •nlattı. Hacim Muhittin (Balıkesir) letin vasıflan arasında yerini almaresmî temasın yalnız valilerle Parti hdır. Bunu bir söz değil, içinde bu vilâyet başkanlan arasında olmasım lunduğumuz devrin bir hayat mese doğru buldu. lesi olarak kaydetmeliyiz. Partinin kaza reislerinden olar. bir Lâiklik ve devrimcilik hakkında murahhası «eğer böyle bir fıkra ilâ söz söylemeği artık bulurum. Çünkü ve edilmezse kaymakamlarla tema • bu iki mefhum olmayınca yeni dev sın güçleşeceğini ileri sürdü. Mazhar let varlığının dayandığı iki dayanak Müfid (Denizli) eski ve yeni idare heyeti reislerinin hatta muhtelit ka direği kökünden yıkılmış olur. Her za reislerinin mütalealanm dinledi şeyüniz tamdır. Düzenimiz yolunda jfrini, eğer kaza reislerinin de kayma dır der de devletin tekâmül usulile ileri gitmesini muvafık buls^ak olurkamlarla münasebetine eevaz varsa sak, ileri gitmek için bütün müşkül bunun maddeye ilâve edilmesini soyleri yenmek hususunda da bu suretledi ve sözünü söyle bitirdi: « Zaten Fırka Genel Kâtibi Re le hareket edersek, yalnız ileriyi deseb Peker de bu fıkra maddeye konu ğil, şimdiye kadar elde ettiğimiz bütün inkılâb neticelerini de tehlikeye lursa kıyamet kopmaz demişti. Kop düşürmüş oluruz. Bu anlayış devrim mıyacağına ben de kaniim. Fıkra ekfikrinin anası olan kutsal heyecanı lenmelidir.» söndürür. Bu asırların biriktirdiği Aziz (Erzurum) valilerin avni za kokmuş fikirlerden mülhem karanlık manda siyasî bir müraessü olduklanyollara dönmekten ve dünyanm bunı, kaymakamlıkların siyasî bir a günkü ilerleyiş hızına ayak uydur fatı olmadığını, ancak Parti vilâvet mayı bırakarak dirlik ve adamlık sabaşkanlannın valilerle temas etmesi vaşında yüzgeri etmekten başka birdoğru olduğunu anlatarak maddenin şey değildir. olduğu gibi kalmasmı istedi Diğer bir Şu halde Partimlz yıllardanberi çok murahhaslar söz aldılar. kendisine çizdiği vasfı devlete mal Neticede örge Evrenin takriri reve kondu ve kabul edilmedi. Madde ol etmekten ulusun yaşama kudretini koruma yolunda en iyi ve en ileri bir duğu gibi onaylandı. kuvvet admu daha atmış olacaktır. Büyük Millet Meclisi Reisleri. îcra Arkadaşlar, bu yoldaki fikir akışjVekilleri ve Parti Umumî Kâtib ve mı tamamlamak için yardımcı olarak umumî idare heyeti azasının, Parti bazı şeyler daha söylemek isterim. grupu reis ve reis vekillerinin hususi şirket ve müesseselerde müdürlük ve Biliyorsunuz ki, insanhk, ilkin feodal idare azalığı gibi idare ve temsil va bir idare devri geçirdi. Yer yer şahsî arzulan tek adamm tahakkümlerini, ziyetlerinden hakikî surette feragat edeceklerine dair maddede Hacim söz tek ailenin kaprislerini tatmin edici yollardan devlet sistemleri uzun asıralarak dedi ki: < Buradaki «hakikî surette> iba lar dünyada hüküm sürdü. tnsanlık bu esirUk devrinden çıkmak için ih resinin çıkarılması lâzımdu. Zira tilâller yaptı. Yer yer ihtilâl ateşîeri madde bu şeklile bazılannm hakikî yandı. Bütün bunlann neticesinde insurette feragat etmiyecekleri gibi bir sanlığa bir hür yaşama devri geldi. mana verilebilir.» Ferid Celâl, encümenin «hakikî su Ve feodal devlet tipi yıkıldı. Onun yerine liberal devlet kurulrette» ibaresine lüzum gördüğünü, bu ibarenin cümleyi kuvvetlendirdi du. Liberal devlet acıkh esirlik de f^ni söyledi ve bu şekilde kabul o virlerinden çıkmış insanlığı bu hür yaşayış sarhoşluğunun tesiri altında lundu. Parti gazetecilerinin riayet edecek bulundurduğu zamanlar liberalizm leri noktalar hakkındaki madde ko aldı yürüdü. Onun ana çizgileri olan haklarda hürriyetin ve çalışmada, kanuşulurken Tarık Usun bir takriri ozanmada hürriyetin tatbik edilişleri kundu. Tank Usu, bu takririle gazete ye zamanla derin suüstimallere uğradı. rine matbuat tabirini kullanmakla da Haklarda hürriyetin suiistimali in sanları yıkıp çurüten bir anarşi devha riyade teyid ve tesbit etmekte idi. Takrir bir celse arasında derhal top rine götürdü. Herkes kendisini hür sayıyor, kendi varlığının hürriyetini lanan encümene verildi. smırsız bir genişlikte kullanırken kenKocaeli murahhası avukatm da karı di öz varlığının yanında bütün tek koca, baba, ogul ve kardelşerin ayni varlıklann yekununu da korumak öidare heyetlerinde bulunmalan hakdevinde bulunan devlet kudretinin kında bir maddenin de birer nizam masuniyeti hiç gözönüne almmıyor nameye eklenmesini istedi. Takrir du. Herkes herşeyde hür tek tek olasahibi mütaleası etrafında izahat ver caktL Hepsi bir tarafa çeken hepdi. Teklif yolunda görüldüğünden en si birbirini yıpratan ve devleti dücümene verildi. Bu aralık Kurultaya şündüren fiküier, sözler yazılar sü • Zonguldaktan gelen bir telgraf okunrüp gittL Beşeriyet medenî kabili • du. yetlerin bol meyvalanm almıya im » Zonguldak Elektrikçiler cemiyeti kân bulucu beraberlik yerine anar reisi bu telgrafında Büyük Parti Kuşinin tesiri altında uzun müddetler rultayının toplanacağı gün bir erkek bocaladı durdu. Ekonomi alanında çocuğu dünyaya geldiğini bildirerck liberalizmin tatbikleri de daha az febu uğurlu tesadüf dolayısile çocuğa ci olmadı. Büyük sermayeli insanlar takılacak adı Kurultaydan rica edi kullandıkları işçileri ve fabrika ü yordu. rünlerini vücude getirmek için muhBu güzel alâka murahhaslar üze taç olduklan ilk maddeyi, yetiştiren rinde iyi tesirler yaptı. Birçok kim ve nihayet büyük istihsali temin ettikten sonra koskoca müstahsü küt • seler adının Kurultay olmasım söy lesini baştanbaşa istismar ettiler. Bulediler. nun neticesinde bütün haklan çiğ Çocuğa bir münasib ad bulunması nenenler, liberalizmin yaptığı çatış riyaset divanına havale edildi. malardan doğan bu büyük nefret duyBundan sonra Aksaray murahhasguları içinde karşı karşıya cepheler larından bir bayan da söz alarak kürkurdular, boğuştular, insan yığınlan süye geldi ve köylüye yardım, çocuk ardı arası gelmiyen bir kavga içinde bakımı, gazete ihtiyacı ve birçok yaşadılar. Liberal devlet sinesinde mevzular üzerinde izahat verdi. Ban hatıra ve görgülerini anlattı. hertürlü zarar ve kanşıklık ve kavga unsurlan yaşamıya müsaid bir zeNeticede nizamname umumî hisle min buldu. Çünkü herkes birşey yapkabul olunarak toplantıya nihayet tı. verildL Kurultay yarın da toplanarak ça Arkadaşlar üzerinde daha çok durlışmalanna devam edecektir. mıya değer bulmadığım bu mevzuu Ziraat Vekili Muhli» Kurultay ü bitirmek için liberal devlet tipinin de yelerini ziraat enstitülerini ziyarete bütün bu sebeblerle artık can çekişdavet ettiğinden murahhaslar 11 bumekte olduğunu söylemeliyim. çukta Ziraat Enstitüsünü gezdiler. Feodal devlet battı, onun yerine Murahhaslara Ziraat Bakanı bizzat igelen liberal devlet te kendi içinden zahat verdi tefessüh neticesinde dünyanm her Dilek encümeni bugün de çalış yerinde çöküyor. Yerine çeşid <Vşid malarma devam etti. devlet tipleri kuruluyor. Arkadaşlar, Kurultayın bildiriği feodal devletten sonra gelen liberal devletin yıkılışı ulusal devletin do Ankara 14 (AJ\.) G H. P büyük ğuşu devrini getirmiştir. Ulusal devkurultayı bildiriği: let keyfî bir idare değildir. Her ka C. H. P. büyük kurultayı 14/5/1935 fadan bir ses çıkaran dağıtıcı bir ida«alı günü saat 10 da toplanarak yeni re demek te değildir. Bizim anladı ^tüzük taslağını konuşmuş ve onamışğımız ulusal devlet, nizamlı bir idaUzun raporu ancak yanna kadar rede herkesin özel teşebbüsü demeklebflecek olan dilek işlerinl tir. luşmak flzere 15 mayu sabahıada Kurultay calışmalarına dün de devam etti Receb Pekerin nutku Bir takım insanlar «liberal devlet çöküyor, onun yerine sınıf devleti geliyor» diyorlar. Biz «hayır» diyo ruz. Liberal devlet yerine kurulacak olan smıf devletinin, ergeç mutlaka doğru yolu bulacağına ve muvaffa kiyeti ancak ulusal devlet yoluna girmekle bulacaklarına kani bulunuyoruz. Arkadaşlar, Türkiyede ulusal endüstri ilerlemektedir. Devlet kendi yapıcılık kuvvetini her alanda göz kamaştıracak bir muvaffakiyetle tebarüz ettirmekte iken hususî teşebbüslere açık bulunan sahada da birçok işler hergün ileri gitmektedir. Bütün bunlarm neticesinde memle kette genis. bir işçi sınıfı türemektedir. Endustri açılmamız neticesinde mevcud işçüerimizin sayısı. artacak tır. Gerektir ki, bu ileri gidişin tabii neticesi olarak artacak olan işçi sınrflan, klâsik sınıf mücadelesi, liberal devletin her fena cereyana açı ru hunda doğup onun içinde beslenmiş. olan ve ona karşı cephe alıp çalışmif bulunan ve gaye olarak onun yerine bir sınıf tahakkümü devleti kurmayı güden noktai nazan takib eden cereyanJar, ulusal Türk devletinin değerli evlâdlanndan ve yurddaşlarından ibaret olan bu yeni genc Türk işçi sınıfını zehirlenmesine ön vermesin. Ve bu genc tabaka yurd için olduğu kadar kendileri için de felâket geti ren yalnız duygularla zehirlenmesin. Onun için yeni doğan bu işçi sını fının patronlarla münasebaü noktasını bütün Parti programımn baştan aşağıya yazılışında ve anlaşılışında ruh olan ahenk, anlaşma, uyuşma haline irca ediyor. Aralarında uyuşma yolu yetmezse devletin koyacağı hakem yolu çatışmalan önliyecektir. Programda Türkiyede greve ve lukavt sınıf çarpışması yasak edilecektir. (Bravo 6esleri) Fakat bu yasak oluşun yanında, herhangi bir sermayedar fikrinin, kendisi kadar bu memleketin halk çıiık zihniyetinden dolayı, bir evlâdı olan işçiyi, haksız yolda tazyik edememesini temin etmek te lâzımdır. Onun yanında bir işçi kütlesinin topluluğuna tesanüd kabiliyetine güve nerek devlet varhğında esas olan sanayi mevcudiyetini tahrib etmesine de müsaid bulunmamak gerektir. Bunun için grev ve lukavtı yasak eden yeni programımız onun yanında işçi ile iş verenin münasebetlerinde, ânlaşmalaruu esas olarak koyu yor. Şu halde acaba korporatif bir devlet düşüncesi mi hâkimdir, fikri hatıra gelebilir. Bunu da karşılamak için programımızda bir önemli madde vardır. Onu hatırlatayım: Türki yede istismarcı yolda çalışacak tröstler ve karteller de yasak olacaktır. Bilirsiniz, nasıl Marksis sosyalist fikir bir ulusu içinde sınıf duygusu ile besliyerek parça parça çatışma saflarına ayırır bir sınıfı öteki sınıf a leyhine uğraşan sürükleyici telkinler yaparsa, müstahsillerin aralarında birleşmeleri ve elele vermeleri ve bu suretle müstehlikler aleyhine ilk bakışta bariz görünmiyen fakat haki katte zararlı olan bir başka çeşid sınıf mücadelesine yol açar. Halbuki biz Türk varhğında bu müstahsiller müstehlikler çatışma sına da yer vermiyeceğiz. Hergün kendisine maliyet fiatinden kat kat fazla bir fiat empoze edilmek vazi yetinde bulunan ve istismar edenlere karşı yüreği nefretle dolu bir müstehlik kütlesi meydana çıkmasmm da önüne geçmeyi esash bir prensip tutmuş oluyoruz. (Alkışlar) Arkadaşlar, Türkiyede teklerin menfaati umumun menfaati sının içinde bulunacaktır. Bu sade bir edebiyat değildir. Bu, bugünkü hayatta gerçekleş « brilmesi gerek olan bir düsturun tam ifadesidir. Bugünkü dünya durumunda, genel varlığı düşkün olan bir devlet ve ulus içinde kendisini gerçekten o ulusa, o devlete bağh sayan bir yurddaşın, nekadar şahsî varlığı, nekadar parası olursa olsun, kendi başına mesud olmasma imkân yoktur. Arkadaşlar, bugün zenginlik te ferdî olmaktan çıkmıştır. En büyük varlık sahibi kazanmış olanlann bile parası millî paranın durumuna bağlıdır. Şahsın parası devletin ve ulusun hakikî kuvvetine dayanmıyorsa bu bir gece içinde mahvolabilir. Bir millet tehlike içinde iken herhangi hakikî bir vatandaşm, bu umumî tehlikeden masun kalmasma imkân yoktur. Ulusal bir tehlike herkese tesirini yapacakhr. Bunu anlayışı kıt olanlar için anlatıyorum. Yoksa sizin bu sozlere üıtiyacınız yoktur. Devrimizde başmm bağh olduğu ulusun umumî şartlan düzgün gitmezken tek adamm ne huzur ve ne de şeref nok tasından güleryüzlü olmasma imkân yoktur. Şu halde programda tek adam menfaatini umumî menfaatin sının içinde göstermekle bir hakikati ifade et miş oluyorum. Arkadaşlar, yeni programda devletçiliğin tarifini açık bir halde koyuyoruz. Eski programdaki tarifte «u » mumî teşebbüs terbesttir( devlet te ik> | tısadî bakımdan istediği şeyleri yap f makta serbesttir.» diyorduk. Sağımızda koyu liberal fikir denilen ikinci cüm. leyi almadan diyorlar ki bana devlet j kanşmaz. Benden ne hesab sorabOir ne beni kontrol edebilir. Ne yapacağım işm mahiyetini ne kullanacağun ilk maddeyi, ne müstehlikten istiyeceğim fiati, ne kullandığım işçinin hakkını so\ rabilir. Öte tarafta bir kızıl marksis te her şeyi devletin yapacağını hususî teşebbüse birşey bırakılmıyacağını ifade ediyor. Hakikat ne öyle, ne de böyledir. Bu noktayı yeni program aydm latıyor. Bizim devletçiliinmizin hakikî manası «hususî teşebbüsun serbest olduğu» fakat umumî menfaatler noktasından gerek olan her ekonomik te şebbüste devletin yapılacak saha ve <alâhiyetini açık bulunduruyor. Devlet kendi yapacak ve kurulmasım teşvik ve himaye etu'ği endüstriyi kontrol da edecektir. Arkadaşlar, Türkiyede hususî teşebbüslere bırakılmış her hangi bir iş yalnız teşebbüsü alanlann kabiliyetinden kuvvet alarak büyümüyor. Türkiye gümrük kapılannı büyük duvarlarla örmüştür. Millî sanayii ilerletmek için her kolaylığı ve her imkânı temin etmiştir. Devlet bütün bu yardımlarla besledi ği ulusal endüstrinin kontrolsuz çalışma ile ulusu istismar etmesine kayıtsız kalamaz. Türkiyede ticaret terbestliğinin yanlış. anlaşılmaması için de bir noktayı izah edeceğim. Programda ticaret serbestliği eskisi gibi kalıyor, fakat sermaye normal çalısacakbr. Rasyonel isrihsal için ser maye tekniğe istinat edecektir. Nor mal çalışmıyan sermayenin himaye ve teşviki mevzuu bahsolamaz. Arkadaş^ lar, bu bahsi daha fazla uzatmadan kredi bahsine geçiyorum. Krediler için yeni programda mühim noktalar vardır. Tatbikat ilerledikçe toprak ürücüsü ile beraber her küçük san'at sahibi, esnaf, balıkçı, süngerci her çalışma kolu kendisine normal şartlar içinde kredi bulabilecektir. Emlâk Bankasının şimdiki şekline de program dokunmuştur. Mevcud dar sermayenin dar bir mıntakada akar ve irad getirici binalara tahsisi yerine akar, depolar, aparu manlar sahiplerine kredi vermiyerek yurddaşı yuvalamak üstün iş sayıla cakbr. Alkışlar bir yıldız gibi ilk parladığı günden | beri Türkiyede ne oldu ne oluyor, ne olacaksa bunun hepsi büyük eserin ana plânına, büyük bir anlayışla ve heye can ateşi içinde istikamet verişmdedir. O plân bütün plânlann ana plânıdır. (Alkışlar, var ol sesleri) Hülâsa bu programda bu plân işini yazı tarafından da daha geniş bir hale getiriyoruz. Ekonomi gibi bayındırlık, kültür işleriraiz teşkilâomız, halk terbiyesi teşekküllerimiz hep plânlaşanlacaknr. Ulusça teşkilâtlanma, halk terbiyesi işlerimizde plânlanacakbr. Bütün bu işler görülebilen çizgiler halinde, hükumetin, hepimizin müşterek kovalayışımızın kolaylaşması için vüzuhlu hale geunleceknr. Bu plânın içinde eko • nomi alanında hususî teşebbüs, umumî teşebbüs hep ana çizginin içinde yer alacakbr. Türkiye, politik baknndan olduğu gibi ekonomik bakımdan da bir iş bü tünlüğü arzedecek hale gelecektir. Ye ni program bu birliği ve bu manayı hassatan tesbit etmiştir. Arkadaşlar, devletin teşkilâtlanma sının yanında ulusça teşkilâtlanma bir ana fikirdir. Devlet teşkilâb büyük bir varlık ve kuvvetb'r. Bizim anlayışımıza göre egemenlik kaynağmdan kuvvetini aldığnnız ve bunun da sade bir tozden ibaret olmadığma inandığnnız ulusu, devlet teşkilâbnm yanında onunla beraber, onun içinde ona kuvvet olacak surette kıymetlendirmek için bu toplanışa ve bu birleşmeye öıtiyaç vardır. Şimdi burada Türk gençliğinin ya vaş yavaş ilerliyecek teşkilâbnı gözö nüne alıyoruz. Ve buna programda yer veriyoruz. Gençlik için okunacak maddelerde göreceksiniz ki yüksek bir gençlikten yurdun istediği yüksek vazife leri programda bunlann teşkilâbna dokunan kısımlarda sayıyoruz. Türk işçileri bir kavga, bir aynlık' unsuru olmryacaklar onlar ulusal Türk devletinin bakasına, varhğına içten inanarak yardımcı bir destek olacak lardır. Programda kültür işinde pren sipli ve programlı çalışma hususî bir madde ile tesbit edümiştir. Yeni Üni versitelerin çahşması önem verilen bir nokta olarak kaydedilmiş, dil, tarih ve güzel san'at işleri kuvvetle kaydedilmiş tir. Ilk tahsil için yeni bir formül tek lif edilmişb'r. Arkadaşlar, biliyorsunuz ki bu müşterek bir derddir. Bu Ulu Atatürkten bizlere kadar, halk yığınlarun kadar her Türkün bir gün önce kotanlmasına isteğimiz büyük meselelerden biridir. Dün gün doğuncıya kadar çalışan Kurultay dilek encümeni de buna uzun zaraanını hasrebniştir. iki milyona yakm çocuk okumak ihtiyacında dır. Bunun ancak dörtte birini okuta cak çare ve vasıtamız bulunuyor. Şimdiki vasıtalan ve bunlan tabiî artırma yollarile hedefe gittiğimiz takdirde nor mal yoldan bu işin tam görülmesi için uzun yıllara ihbyac vardu ki buna hiç bir yurddaşın tahammülü olmadığı görülüyor. Bunun için Parti Umuroî reislik divanı belki sizlerin de buluna bileceğiniz, pratik çare olabilir düşüncesile Türk çocuklannı az zamanda mümkün olduğu kadar daha çok okutmak için bir formül teklif etmiş bulu nuyor. Köy çocuklannı kısa zamanda okutacak bu tipten başka nomal ilk tahsil beş sene olacaktır. Maddesi okunduğu zaman bunun üzerinde du rulacakhr. Bundan şimdi uzun uzadı ya bahsebnek luzumsuzdur. O yakit lâzun olursa fikirlerimi arkadaşlara bildirmeyi vazife bilirim. Klâsik mekteb terbiyesinden başka halk yığınlarmı geniş bir halk terbiye sine kavuşbırmak için göğsüm kabararak söylüyorum Atatürkün bu yüce kürsüden öğücü bir dille bahsettikleri Halkevlerini halk terbiyesine esas ola cak bir sekilde genişleteceğiz. Aynca gençliğin terbiye edilip yeti?tirilmesin« önem vereceğiz. Arkadaşlar, gençlik terbiyesine, yığın terbiyesine dokunurken, halkı ve gençliği kafasını kullanmadan yat dediğimiz zaman yatar, kalk dediğimiz zaman kalkar sürüleş Arkadaşlar, programımızın zaten miş bir yığın haline getirmek iste • özünü söyledim. Parti hükumetinin kenmiyoruz. öte taraftan programımızda disine önemli iş edindiği, Türk köylü disiplin sıkı bir yer almışbr. Her zorlu sünü topraklandırmak işine de yeni işin başanlmasında muvaffakiyet te programda yer veriyor. Bunun için humin eden şey disiplindir. Türkiyenin susî istimlâk kanunlan yapılmasmı gözşimdiye kadar yendiği ve bundan sonönünde tutuyoruz. Tabiidir ki Teşkilân ra da yenmesi lâzım gelen işleri kü Esasiye Kanunu icab ederse diğer kaçümsemek doğru değildir. Onlann, nunlar buna göre düzeltilecektir. büyük vasıflarla ileri günlere hazırlaŞimdiye kadar söylediklerimi birbi nacak birer mevcudiyet olduklanm Harine ekleyip Parti simasmm bir cep brdan çıkramayız. Onlann toplanma, hesini gösteren işlere toptan bakmca birleşme ve çalışmalarmda disiplinin ulusçu vasfımızuı mükemmeliyeti yuva çok büyük yer ve rolü olduğunu önemle gözönünde bulundurmahyız. Fakat bağı ile, taprak bağı ile ailece hürri bunun yanmdan hiçbir kimseyi misal yetimiz birden görünür. Türkiyede getirmeden nefsimi geri bıtarak şunu yurddaş yuva sahibi olacak, ev sahibi da söylemek istiyorum. Bizim maksaolacak, Türk vatandaşı toprağma sadımız Türk gencliğini zekâsuu kullanhib olacak ve çiftçi topraklanacakür. madan itaat eder hale getirmek, bizim (Alkışlar) maksadınuz dışındadır (Alkışlar). Nihayet bütün bunlann yekumı o Biz Partice manıyoruz ki millî sermalarak Türk ulusu toprağma, işine, yuyelerin en büyüğü, en değerlisi millî zevasına bağh olarak her türlü zehirli kâdır. Ve o beslenmelidir (Bravo sesrüzgârlardan ve zararlı dağıncı fikirleri). Millî zekâyı döndürüp oldürecek lerden, telkinlerden korunmuş olacakve inanmadan, bilmeden beraberliğe tır. (Alkışlar) yürüyecek bir varlık bu^in için bir Arkadaşlar, yeni program her şey disiplin manzarası gosterir, fakat bu de plân ve program istiyor. Bilirsiniz şekilde yürür gibi görünen bir varlıki bizim bir demiryolu programımız ğa günün birinde zorlu hâdiselerin şidvardır. Zaman zaman bizim partimi detli tokmağı vurduğu zaman dıştan ze, hükumetimize ve çalışmalanmıza hafif görüşlü bazı insanlar tarafından kuvvetli, millî varlık gibi görünen o isnatlar yapıldı. Bundan dört yıl ev topluluk, onun prensiplerini hazmet vel yazılı programımız yoktu, nizam mediği, kafasını ona inandınnadığı, name vardı. kalbini ona vermemiş olduğu için zorAna prensiblerimiz kısaca orada yalu vaziyetler karşısında derhal dagıl zılı idi. Biz her şeyde önce yazı sonra mağa, çökmeğe mahkum olur. (Alkifiş değil, önce işi sonra yaztyı tercih lar). ettik. Demiryollanna başladık. Dev Biz Türk gencliğini disiplinli, fa let bunu kendi varhğına esas edindi. kat manevî varlığını yükselterek ruh O zaman şimdikinin yansmdan az olan Iannı en iyi icablara göre beslemesiyiz. devlet bütçesinin üçte birini bu işlere Herhangi bir güclü darbe karşısında veriyorduk. Bunu yaptığımız zaman kafasını kullanmasmı bilecek, teşeb bu iş programsız yapılıyor diyenleri biz büs alma, karar verme ve zorluklann dinledik. Sanayi kalkınmamız için üstüne varma gibi yüksek hassalarla vakit irişri. Önce bu iş için yapılmıı onlan zor vazifeler için yeb'şureceğiz. olan ayni şikâyetler kulağunızdadır. (Alkışlar). Devlet ekonomismde plân yoktur deTürk işçisini ve esnafını da teşki dileT. Arkadaşlar, plân gerçi yazılı çilâtlandırmak programımızda yer al zili birşeydir ama, büyük plân bütün mışbr. Bu teşküâtlandınş bildiğimiz bu ana fikirleri idare edenlerin ruhunklâsik işçi teşkilâllanmasmdan başka daki kafasmdaki büyük eneninin, büüstün ve ulusal fikirlerle olacakbr. Bit yük anlayışın tekâsüf etmiş heyeti meconlan devrini yaşamış, hükümleri geçmuasmın halidir (Alkışlar) miş ve flıtiyarlamış olan sosyalist ce « Yazılı plânlan beşeriyet çok gor reyanlann verdiği yurd içinde yurddımüştür. Büyük ana plân yazıda ve şa karşı mücadele yollarile değil kençizgide değildir. Yeni Türkiyenin di ulusal anlayış ve zihniyetlerimizde kunıluşu ve doğuşu fikir olarak bü kuruma bağlıyacağız. yük dimağa düşüp orada yeni doğan Arkadaşlar, bütün bunlar düşünü Iüp ve konuşulurken, hatta şimdiden akislerini görüyorum. «Ya demokrasi a oldu?» diyenler var. «Pekâlâ devletçilik vasfı kabul olunacak ulusal birlik, disiplin ve saire. Fakat demokrasi diye birşey de vardı. Bu nereye gidiyor?» diyenler var. Bu mukadder lualllere de buradan cevab vennezsem sözlerimin eksik kalacağını tahmin ediyorum. Bundan dolayı kısaca izah için sizleri biraz rahatsız edeceğim. Arkadaşlar, bilirsiniz, demokrasinin kısaca tari| «halk tarafından halk için» dir. Halktan gelen seçim ile iş bai şma gelenlerin çahşmalan halk için olmalıdır. Yani bîr adam kendiliğinden ben şuyum, buyum diye iş başmda bulunmıyacakhr. Onu, ulu varlık ulus ta, vazifelik kılmalıdır. O da çalışır ken kendi için değil, ailesi için değil, kendi ihtirası için değil, halk yomının umumî menfaatleri hedefini gübneÜ dir. Demokrasinin öz tarifi budur. Bu tarifi böylece aldıktan sonra şekilleri, usulleri, yollan tatbik edileceği yurdun ve ulusun karakterine, tabiabna, iklimine göre çeşidlenir. Bu usuller zaman zaman yer yer, çeşid çeşid kullanıl miş, bırakılmış, değişmişbr. Bizim siyasal yaşamamızda idarenin halk tarafından ve halk için oluşunu tebarüz etorecek noktalan şöyle sıralıyabili rim: Bir defa bizde, devlet varhğında «kuvvet birdir» yani «tevhidi kuvva» dediğimiz ana prensip hüküm sürer. O da ulustur, herşey ulustadır. Ulus kendi adına bir kurultay seçer. Bu kurultay da içinden bir Cumur Başkam seçer. Cumur Başkam ikb'dar mevkiine seçbği hükumeti kurultaya arzeder. Hükumet ulusun karşısına kendi adına çahşan kurultayın huzuruna çıkarak kendisini beğenilmeğe arzeder. Beğenilmezse bırakır gider bir başkası gelir. Bu şekil cali bir iş değildir. Bu, hakikat olarak böyledir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde daha sesi kulağunızda çınlıyan hâdiseler olmuştur. Kamutay kendi hükumetini kendinin kabul ettiği hükumebn uzuvlarmı, murakabeden hangi an fariğ olmuştur. Sade murakabe değil Millet Meclisi vekilleri iskat etmiştir ve divanı âliye göndermiştir. Bunu yapmak kudreti bugünkü kurultaydaki şahıslann her birinin ahlâkmda, karakterinde ve heyeü umumiyenin muhabbebnde her an kendisini gösteren bir vazife olarak mev cuddur (Aalkışlar). Türkiye Büyük Millet Meclisi her sene belli günde davetsiz iş başma gelir. Ancak kendi kararile yeniledr. Türkiyede sade kurultay değil her iş seçim iledir. Hususî cemiyetlerden bahsetmiyeceğim. Fakat köylerde, vilâyetlerde hususî idarelerde ve belediyelerde seçünle iş başına gelirler. Bulun duklan idareyi kendi kendilerine tanzim ederler. Bunlar devletin resmî teşekkülleridir. Parti hayatımızda da her if seçimlidir. Bundan sonra demokrasi anlayışımra gosterecek olan ve Parti çalışmamum mühim bir parçası olan dilekler bah•ioe geçmeliyim. Her yıl yurdumuzun (Arham 13 uncu »ahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: