18 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

18 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

^ 1& Maywl935 n a EV FİZİĞİ Bir adam iki teneke suyu bir apartımanın dördüncü katına çıkarsa şöyle boyle 300 kilo grammetroluk iş yapmış olur. Bunu çocuk ta yapabilir, fakat birkaç seferde. Bu halde çocuğun kudreti adam kudretinin ayni ola bilir, fakat takati azdır. Kilovat saat ile kilovat arasındaki fark mesafe ile sürat arasındaki farka benzer. Haydarpaşa ile Pendik arasındaki mesafeyi 20 kilometro diyelim. Yer yüzünde bu mesafe sabit gibidir. Bir tren bu mesafeyi bir saatte, yarun saatte ve 15 dakıkada katedebilir. Bu halde trenm suratı saatte 20 kılometro, saatte 40 kilometro ve saatte 80 kılometrodur. Biz sadece trenin sürati 40 kilometro der geçeriz. Doğrusu buna saatte 40 kilometro demehyiz. Bu teklifsiz lik o kadar ileri gidiyor ki mekteb sıralarında bile bunlara dikkat edil miyor. Elektrik şirketile yaptığımız mu kavele, bilfarz, 550 vat için olsun. Eğer devre 110 votluk ise biz bu devreden azami 5 amper çekebıliriz de mek. Vat veya kilovatın bizce ehem mıyeti yok. Fazla cereyan çekince sigorta atar. Lirayı verirsin, şirket me muru, gelıp sigortayı değiştirir. Asü para kilovat saat için verılır. 5 am peri 20 saat için çekersek şirketten aldığımız elektrik kudreti 20X550 vat saati yahut 11 kilovat saattir. îşte şırkete verilen para bu kudret içındır. Bir ev şirkete 550 vat ve diğeri 1000 vat için abone olabilir ve birincinin fatura muhteviyatı ikincisinden çok olabilir. Takatin bir vahidi de beygir kuv vetidir. Buna beygir takati demek daha doğru. Bu vahid de itibarî bir vahiddir. Bunun hikâyesini anlatavım. Watt buhar makınesmi keşfetmez den evvel İngilterede kömür ocak lanna gıren sular, bostan dolabı gibi atlı tulumbalarla boşaltılırmış. Watt makmelerinin takatini anla tabılmek ıçın madencilere makinelerin takatini beygir takatüe goster meğe mecbur olmuş. Vasati olarak bir beygirin bir dakikada 550 librelik bir cismı 60 ayak [*] yükseğe çıkardığmı SAUHMURAD «fnsan nasıl bir malmiedir? Bu makınenm randımanı nekadardır?» başhkh bir yazıya başladım. Bir takım vahid ve ıstüahlarla karşılaştım. Bu yazıyı neşirden evvel her biri günlük hayatımızda bizi ve hatta keselerimizi sıkı sıkıya alâkadar eden bu va hidlere dair ayn bir y a a yazmağı munasib gördüm. Biz et, ekmek gibi yiyeceklerle kömür, odun gibi ısıdacak şeyleri al dığımız 2aman parayı bunların kalorileri için veririrz. Yürürüz, koşanz, dans ederiz, spor yapanz. Kalori sarfederiz. Her gün ağızlarda dolaşan bu kudret vahidi nedir? Bunu anlamak ıçin evvelâ «kudretten maksad ne dir?» sualine cevab verelim. Biz ekseriya kudret, takat ve kuvveti biribine kanştınyoruz. Birçok yerlerde bu yanhşhk affedilmez bir şekil alır. Bu yazılarda bu üç mef hum arasındaki bariz farklan göste receğim. Kudret deyınce bir makine nin veya cismin iş yapmak istidadı anlaşüır. Adı iş kelimesıle fızikteki ış arasında fark vardır. Bir yokuşta duran bir arabayı kaydırmamak için tutan bir adam, bükumet binalarımn kapısmda bekliyen polis veya dörtyol ağzında bekliyen belediye memuru iş yapmış olur ve bu iş için para alır. Fizık bakımından bunlar iş değildir. Fizıkte ış mefhumu hareketle müterafıktir. Gergin bir adale tetauns denüen takallüs hareketlerine maruzdur. Bu ıhtizaz hareketinin tekerrürü saniyede (50) dır. Alt, üst çeneleri mizi birbirine basarken kulaktaki uğultu bundan ileri gelir. Duran bir lokomotıfin ocağında kömür yansa kömür kudretinı sarfet miş olur; fakat lokomotif iş yapmış olmaz. Kömür yanmakla kudretini verir. Bu kudret suyu ısıtıp buhara çe virir. Kömür kudretinin bir kısmı buhara geçer ve bir süpap açıbnca makine hareket eder ve iş yapar. Kömürün kimyevî kudreti ocakta harurî kudrete ve bu hararet kudreti suda mihanıkî kudrete değişir. Su buhar oluyor, buharın alâstisitmesi (yani büyume kabiliyeti) pistonu itıyor ve lokomotif işi yapmış oluyor. * t J îsteft5«S'W mihanîkî inMreÖ' bir' 11 yaşmda haylaz arkadaşını vurdu Meğer hâdisede birde kız parmağı varmış Dün Gülhane parkmda bir yarala ma hâdisesi olmustur. Bu işin garibi bu hâdisenin iki kahramanınm da on birer yaşında iki küçük olmalan ve söyîendiğine göre bir kız mesclesinin işe kanşmasıdır. Beyazıdda Hacı Hüseyin mahallesinde oturan Hüseyin Avni oğlu 11 yaşmda îffet ve Ahmed oğlu gene 11 yaşında Kemal dün havanın güzel olduğunu görünce bu güzel cumayı Gülhane parkmda geçirmeğe karar vennişler ve yola çıkmışlar. Parka gelince şöyle bir tur yapan bu iki küçük kafadann biraz sonra aralannda evvelâ ağız daIaşması şeklinde bir kavga çıkmakta gccikmemiştir. Bu ağız dalaşması biraz sonra yumnığa ve yumruk ta bıçağa dayanmış ve Iffet anlaşılan daima üstünde taşıdığı cakıyı çektiği gibi Ke mali elinden yaralamıştır. Eminönii merkezi şimdi bu işin .tahkikatüe mej guldür. Izmirde tetkikat yapan heyet vazifesini bitirdi Heyet başkanr muhabirimize mühim beyanatta bulundu İzmir (Hususî) Mahsullerimizin standardizasyonu üzerinde tetkikat yapan ve Ekonomi Bakanhğı îç Ticaret Genel Müdür muavini Salâhaddinin başkanlığmda bulunan he yet, Ankaraya dönmüştür. Salâhaddm, tzmirden ayrüırken verdiği izahatta demiştir ki: c Seyahatimizden iyi intıbalarla dönüyoruz. Bir taraftan piyasada bugün mevcud ihracat maddelerinin alışveriş ve işletme tarzlarını, diğer taraftan da İzmir hinterlandinin bizi alâkadar eden istihsal ve işletme tarzlarını tetkik ettik. Bu maksadla uzak köylere kadar gittik. Bu arada kredi ve satış kooperatiflerinin idarî ve malî vaziyetlerini gözden geçirdik. Yeni teşkil edilecek kooperatiflerin merkez ve mmtakalarını tesbite yanyacak esaslar topladık. Çekirdeksiz üzümlerimizin standardlaşması üzerindeki tetkiklerimiz, müstahsilden tadre kadar memnuniyetle karşılanmıştır. Standardlaşmaktan maksad, istihsalden ihraca kadar mahsulü her safhada muayyen nızam ve ölçüye tâbi tutarak sürüm kabiliyetini artırmakür. Tedbirlerin isabetli olabil mesi için her mahsulün, iyi netice vermiş olan istihsal, satış ve işletme tarzlarile alıa memleketler ihtiyacma göre hazırlanması lâzımdır. Üzümlerimizin standardlaşması ted birlerinin kolaylıkla tatbik edilebileceği anlaşümaktadır. Dil Ozerinde çalışmalar Kdavuz için dersler Aksetmek = Yansunak Akis (aks) = Yansı Akis = Yansıt Aksettirmek = Yansıtmak Makus, aksi = Ters Aksi sada = Yanku Aksi sada verroek, sada aksetmek= Yankulanmak Aksülâmel = Tepki Bilâkis = Tamtersi Dün gece, engin denizde yüdız yansılarına daldım. Havuza yansıyan salkımlar, ya vaş yavaş, karardu Güneş, ufukta, ışın kara yansılar bırakarak, söndü. Kıyıdaki ağaçlan, en küçük yap rak kıvnmlanna kadar yansıtan duru ve temiz sular» Dostum, dün ne sordumsa, hep ters cevablar verdi. Talih her vakit ters gitmez. Ters talihimden ben de bunu bekliyordum> Bir insan çığlığınm a a yankulannı (yankılannı) duyarak ürperdira. Bu ses, bütün ormanda, yankulanarak (yankılanarak), uzaklaştı ve kayboldu. îşte telâş ve evecenlik değil, tamtersi, öngörü ve sükun lâzımdır. 31 mart, bir türlü önlenemiyen otorite kargaşasının tepkisi idi= 31 mart, bir türlü menedilemiyen otorite anarşisinin aksülâmeli idi Bu misallerde geçen yeni kelimeler: Işın kara = Clair obscur öngörü = Basiret Telâş ve sükun (T. K6.) ••* Aksayı şark =s Uzakdoğu Aksayı garb = Uzakbaü Aksayı yesar = En «ol Aksayı yemin = En sağ Hâkim = 1 Egemen, 2 Hüku men, 3 Hüküm süren, 4 Başat. Hâkim ohnak = Başatmak Hâkimiyet = 1 Egemenlik, 2 Başathk Hâkim ve hâkimiyetin bu anlam • laruu nasıl ayıracağınızı fransızca biliyorsanız, hemen kavrarsınız. Fakat aşağıdaki misaller de sizi bu kelime • leri yerinde kullanmanıza yardım edecektir. «Türkler egemen bir ulustur.», yahut, «Trakya Türk egemenligi altındadır.» dediğimiz vakit, fransızca souvraın ve souvrainete kelimelerini karsü&mıs oluyoruz. «Türk hükümenleri türe ve kanundan aynlmaz.» dediğimizde hâkim sözünü juge anlamına kullanıyoruz. «Kamutayda hüküm süren kana • ğata göre.» sözünde ise, regnant fransızcasını karşılıvoruz. «Başt tepe = hâkim tepe» deyimindeki başat kelimesi fransızca «dominant» karşılığıdır. Uzakdoğu, harb sonrasındanberi, adım adım, Japon başathğına geçiyor. Uzakbatı da \merika tekniği ve kültürü hüküm sürmektedir. FransMim ekonomik siyasasında, ne en sağ ne de en • sol prenslpleri basattır. Fası ancak 50 yılda başatabilen Fransa, şimdi, otoritesinin zevkini sürmektedir. ••• Müstemleke = Somürge Koloni = Koloni Istismar etmek = 1 Sömürmek, 2 îşletmek Cava adası bir Holanda sömürge • sidir. Istanbulda Fransa kolonisi gittikçe azalmaktadır. Yakın zamanda bütün madenleri • mizi işleteceğiz. Amerika, erkinlik savaşını kaza nınaya kadar, Avrupa hesabına sö • mürülmüştür. Son misallerde geçen kelimeler: Tüze = Adalet Otorite (T. Kö.) Erkinlik = İstiklâl Baca tutuştu Beykozda Kavakdere caddesinde Seropeye aid bioada dün sabah ba • ca tutuşmasından yangın çıkmış ve üst kat yandıktan sonra yangın söndürül müştür. , Eşya çalarken yakalandı Maruf sabıkalüardan Şükran dün Cağaloğlunda yeni bir marifet beeerirken gene yakayı ele vermiştir. Şükran bir yolunu bularak Narlıbahçe soka ğmdaki Kader matbaası üstünde yatan Tevfiğin odasına girmiş ve dolaplan kanş.tınrV<»n vakalanmışhr. â&tıtur&opa. çevlrrfteklfc clcKtrîk kudrc ' *y*it '• HbreBJt işe' bir beygîr* kuvveti deanştSdnra bu vâhld standarfee V tmeçBvaririi've aldığımız ~ele)ctriki dılmiş. Metrık sıstemde bir beygir bir akümülâtörde uzun müddet sak kuvveti saniyede 15 kilogrammetro, lanz. Bu halde kömüre verilen para yahut 736 vattır. Halbuki İngıliz ve Akudreti içindir. Bu da beher kilo merikan sistemlerinde bir beygir kuvgram için 6 ilâ 8 bin kaloridir. veti 146 vattır. îkisi arasmda 75 te Terkos suyuna verdiğımiz para da bir fark var. Büyük makinelerde bu su için değil, kudreti içindir. Terkos miktar hesaba katacak derceyi bulur. gölünde su bedava. Onu şehire getirTakribî olarak bir beygir kuvveti 3/4 mek ve bma tepelerine çıkarmakla kilovattır. su sevıyelerıni yukseltiyoruz, ona Bir de kuvvet mefhumuna gelelim. kudret veriyoruz. Ekmeği yiyoruz, Harekette bulunan bir cismin hare daha doğrusu içımizde yakıyoruz. Oketini değiştiren veya durduran veya nun kudretinden istifade ediyor ve duran bir cismi harekete geçjren âyaşıyoruz. Ekmeğe verilen para kudmile kuvvet diyoruz. Fizıkte ve tabi reti içindir. Elektrik alıyoruz, lâmbaat meselelerinde kuvvet mefhumu kalarda, mutfakta ve banyoda kullanı dar anlatışı zor ve karışık bir mef yoruz. Verilen para elektrik kudreti hura yoktur. içindir. İstersek bu elektrikle miha nikî işler görürüz, motörleri çeviri * KudretJe kuvvet birbirinden ayn riz, asansörü çıkarınz. Bu halde kudşeyler. Tabiatin mütearifelerınden biret iş vahidüe ölçülür. İşin ameli vari kudretin yaratüamıyacağmı ve ne hıdleri kalori, kilo gram ve kilovat de imha edilemiyeceğini, fakat bir şesaattir. kilden öbür şekle geçirlebileceğini söylüyor. Yani az kudretten çok kud Fızikte kuçük ve amelî işlerde Büret çıkarmak, hareketi daime motörü yük kalori kullanınz. Büyük kalori yapmak imkânsızdır. Tabiatte dizdizküçüğun 1000 mislıdir. Bir Büyuk kacilık yoktur. Fakat az kuvvetten çok lori 430 kilo grammetro kadardır. Bir kuvvet çıkarınz. Nitekim makmelerkilo grammetroda bir kilo gramı bir de bu prensipi kullanıyoruz. metro kaldırmakla yapılan iştir. Biz günde gıdadan yuvarlak hesabla Arşimidın «bir mesned noktası ve 3200 kalori ahyoruz. Bu kadar kudret rinız, a r a mahrekinden c.ıkarayım» 1,376,000 kilo grametroluk işe bedel sözü tamamile ilmidır. Kuvvetten kadir. Yani bir günlük gıdadan alınan zanınz, ama mesafeden kaybederiz. kudret 60 kilo gram ağırlığındaki bir Bu esnada yapılan kudret alışverişinadamı 23 kilo metro irtifaa çıkarabide daima ziyanhyız. Kuvvetin vahidi lecek bir kudrettir! kilogramdır. Bu vahidleri ev islerin de nasıl kullanacağımızı diğer bir yaBiz ekseriya kilovat saatle kilovah nya bırakıyorum. birbirin© karışünro. îkisi arasmda büyük fark var. Kilovat saat kudret SAÜH MURAD ve kilovat takat vahididir. Takat bir [*] Bir libre takriben 453 gram ve makinenin bir saniyede yaptığı iştir. bir ayak 30.5 sanümetrodur. W V * S ? Tedricî tekâmül kaidesine uymıyan, muzır aksülâmeller yapan sakat bir Son günlerde nakil vasıtalan tarastandardlaşma, elbet menfi neticeler fmdan yaralanan ve ezilen çocuklann verir. Vazifemiz bu yanlışlıklardan adedi artmaktadır. sakınmaktır. Prensiplerimiz alâkaDün de saat 11 de Galatada Okçudarlarla yaptığımız temaslarda tamamusa caddesinde soför Mehmed Alimile tebarüz etmis bulunuyor. Buna nin idaresindeki 758 numaralj taksi rağmen bundan kuşkulananlann, bu David Uminde ancak sekiz yasında bir cihetin mes'uliyetini üstüne alan ciçocuğa çarparak yaralamıştır, Davi hete ve nihayet kendilerine de iti din yaralan bafinda ^ j t o "mad etmeleri lâzımdır.» " > T s Salâhaddinin son lşar%t " * ettiği Tüsım, standardizasyona muhalif olan Büyiîk Türk hekimî KonyaJı tacirlere aiddir. Çünkü borsada yapıım, ödemişli mi? lan son içtimada, bir kısım üzüm ve Konya <Hususî muhabirimiz incir ihracatçılarınm gerek standar den) Ödemişte büyük Türk bü dizeye, gerekse millî marka usulüne gini Celâleddin adına dikilmekte o yanaşmak istemedikleri anlaşdmış lan abideden dolayı Odemis.li oldugu tır. İncir için, tatbikatta şimdüik bi da ileri sürülmektedir. raz zorluk görülebilir ve bu mahsuBu, büyük Türk hekim Ve filozofu lün, bu yıldan itibaren derhal stanÖdemişm Berge köyü halkmdan Ali dardlaştırılması belki de mevzuu bahadmda birisi değildir. Celâleddin Kon solamaz, çünkü incir standardizasyoyahdır ve adı «Celâleddin Hızır» dır. nu, incir bahçelerinden başlar. Bina«Hacı Paşa» diye de ünü vardır. Ali, enaleyh işi oradan ihracata doğru yürütmek lâzımdır. Fakat, Salâhaddi babasmm adıdır. Bunu, eserlerinin birinin nilıayetinde gayet açık olarak söy nin dediği gibi, üzüm mahsulümüzün hususiyetleri, onun derhal standar lemiş ve Konyadan küçük yaşta Ödedizesine kâfidir. mise naklettiğini de eklemiştir. ödemişlilerin, bu büyük Türke Aydın satış kooperatifleri ittihadile karşı gösterdikleri samimî alâka şüpdiğer bazı müesseseler buna taraftarhesiz ki tekdirlere değer. Konyanm dırlar. Ve millî markanm, haricde, kendi çocuguna karşı unuttuğu hürmet şimdi kullanılan şahsî firmalardan hislerinin; vatanın çok krymetli bir daha esaslı bir itimad kazanacağı ve parçası olan Ödemişte diriltilmesi ve piyasanın, her ticarethaneye göre kahraman Ödemişlilerin Türk ülküsü hazırlanmış, ayni numarada, fakat başka başka evsafta mahsul bulun bu hususta one geçmesi esas Jtibarile durmaktan kurtulacağı, mahsulümüRöğuslerimizi kabartan bir rıâdisedir. zün değr bulacağı mütaleasındadır Bunun tarihî bir rühule upramadan lar. «bedileştirilmesi zannederim ki daha yerir^e olur. Diğer tacirler ise, bilâkis tatbikatta zorluk olacağmı, kontrol muameleleIrakta isyan bastırıldı rinin ihracat zamanında işi aksata Bağdad 17 (A.A.) Allu Hassa. cağmı iddıa etmektedirler Fakat bu Savvahim ismindeki kabile başkanlan iddiaları çok zayıf ve gayrivarid göile diğer ihtilâlci liderler hükumet kuvrühnektedir. Bılhassa üzüm için stanvpf'*îrine teslim olmuşlardır. dardizasyon ve millî marka, artık Korent kanalında yıkınti kat'î bir zaruret halınde telâkki edilmektedır. Atina 17 (Hususî) Korent ka Ezilen çocuklar Kısa dalga hastalığı Fransada tayfa grevi büyüdü Ra^yo île ugraşanlarçı Grev yüzimdcn Normandi ilk sef erini gününde musaHat olan yeni bir yapamıyacak hastahkjkeşfedüdi Paris 17 (Telsizle) Uzun zzmandanberi Avrupa ve Amerika tıb adamlannı meşgul eden meçhul bir hastalığı teşhis etmek üzere Amerikan laboratuarlannda yapılan araşünna lar müspet netice vermiştir. Bu garib hastalığın bilhassa telsizle uğraşanlar arasında başgöstcrdiği sfSit olmuştur. Bu sebeble hastalığa «rCısa dalja hastalığı» »dı veribruf tir. Kısa dalga hastalığma hıtulanda şiddetli başağnlarile beraber deveranı demin yavaşladığı müşahede edilmektedir. Kolej dö Frans profesorlerininfikirlerini soran «Mab'n» gazetesi mu • harririne profesörler demislerdir ki: « Bu hastalığın mahiyetini he nüz fennî surette izah etmek kabil olmamışbr. Bununla beraber, hergün terakki ve inkişaf eden telMzm, daima telsizle uğraşanlar Szerinde bazı te sirler yapması variddir.» Paris 16 (A.A.) Grev halinde bulunan Transatlanük kumpanyasmm tayfası mürettebattan yuzde seksenmin daimî mukavelflerle ise almmasını taleb etmektedir. Bahrî Ticaret Nazm M. Bertrand. tayfadan yuzde eîlisinin uzun mukavelelerîe hizmete alınmamasıteraftan olduğunu söylemiştir. Nanr, kendisini ikinci deîa ziyaret eden grevciler delegelerine ju eevabı vermi$.tir: «Vapura giderek hakem olarak verdiğim karan kabul ediniz. Sizlere bundan fazla bir şey yapılmasına im kân yoktur.» Grev yapanlar dün 1200 kişiden ibaret olduğu halde bugün iki bin ki şiye çıkmıştır. Fransız vapurlannm yola çıkmaması yüzünden birçok yolcular Ingiliz vapurlanna geçraişlerdir. Yeni yapılmış olan ve dünyanm en büyük vapuru bulunan Normandinin vaziyeti hakkmda telâş gösterilmektedir. Grev devam ederse bu vapurun evvelce kararlaştınlmış olan tarihte ha reket edememesi ihtimali vardır. Almanyaya girmesi yasak edilen Fransız mecmuası Heybelide güzel bir gece nalında bir toprak yığmmm kayması üzerine iki gündenberi kanaldan gemiler geçememişlerdir. Bu akşama kadar kanalın vapurlann geçmesine müsaid olacağı bildiriliyor. Karahan geliyor Sovyet Rusya büyük elçisi Kara • han bu sabah Ankaradan şehriraize gelecektir. Berlin M (A.A.) Lerireismindeki haftahk mizahî Fransız mecAtina 17 (Hususî) Buraya gemuasınm Almanyada satılması yasak len haberlere göre Kalimnos adasmedilmiştir. da vaziyet gene fenalaşmışor. Geçen ayın sonlanna doğru ahali ile asker aErzurumda yağmursuzluk rasındaki kanlı çarpışmalardan sonra Erzurum 17 (A.A.) Bir «y hapsa anlan ikiyüz kisiden yansı h i • danberi Erzuruma yağmur yağma lâ bırakılmamışur. Adanın kiliseleri mışnr. Ekilen tohum ve sebzeler çık » de hâlâ kapalıdır. Ahalinin paleyanı mamıştrr. Çiftçi yagmuru bcklcmck devam etmekte, gene çarpışmalara setedir. beb olacağı tahmin edilmektedir. Kalimnosta gene karışıklıklar oluyor Sağda balunanlardan bb grup, $o!da tutmara yapan Uhnekteb talebelvi Çocuk Esîrgerae Cemiyetmin Hey beli kolu tarafından cvvelki gece Heybclipalasta çok eğlenceli bir müsameıe verilmiştir.ftkonce îlk mekteb tale beleri çok eğlenceli numaraiar yaptıktan sonra eğleneeîere geçilınî; ve sababa kadar dansedilmıştir. Geç vakit hepsi birlikte tnra çıkılaraV mehtapte eğlenceli ve güzel bir gezintr yapıltni?br. » ^ i ^ . ^ ^ p * ^ r • • • • v ^ • F ^ * W ^ ^ ' ^n taa.n.^^p^pp^^^i^^p^pmMBpnniA Orman Çiftlİğl katlulama bayramından; tağda Kemnttay Başkanı AMSlhtdik vt Adliye Bakam ŞükrS Saracoğla, ortada büfmd» ağırlanan halk, tolda Pcarti Genel SekraUu Receb Peker ve Dil Kurumu Başkanı Saffet Artkan bir arada

Bu sayıdan diğer sayfalar: