19 Mayıs 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12

19 Mayıs 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bayındırlık işleri hakkında Ali Çetinkayanın Büyük Parti Kurultayında verdiği mühim izahat Ankara 18 (A.A.) Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında dılekler komisyonunun bayındırlık işleri üzerindeki raporunun görüşülmesinde Ali Çetinkaya, söz alarak bayindırlık işleri etrafında komisyonda kâfi dere cede izahat verdiğini, fakat bu işlerin herkesi ilgilediğinden dolayı, Kurultay heyeti umumiyesi karşısında da bunları bir defa daha anlatmayı yerinde gördüğünü kaydetmiş ve demiştir ki: tikçe artmış ve en son sene bu zarar 500 bin liraya vardığı için bu hattı almağa karar verdik. Ve bu memle ketin esas hatları arasına girdi (Al kişlar). Cumhuriyet 19Mavısr35 Bir satın alma Sonra Aydm hattını da, biliyorsu nuz, memleketin en feyizli yerlerin den geçmektedir. Afyon Antalya hattını yapmağa mecbur olduğumuz zaman tabiatile bu hattm temas ettiği noktalarda aramızda ihtilâf hâsıl oldu. Nihayet görüştük. Hattı bize satmağa muvafakat ettiler. Biz de almak istedik. Ve bu hattı da aldık. Bu satm alma muamelesinin esas şeraitini de kısaca arzedeyim: Bir defa ilk mukavele yüzünden şırkete 650 bin îngitiz lirası bir borcumuz ran ziyanı birkaç sene evvel rüyet vardı. Sonra Harbi Umumide hat işgalimiz altına almmıştır. Bunun za edilmiştir. Neticede 650 bin lira da dahil olduğu halde bir milyon küsur Ingiliz lirası kadar bir borc, esas te sis masrafına zam olunduktan son • ra, alü milyona yakm İngiliz lirası olmak üzere. bir kıymeti vardı. Bu nun borplarından sarfı nazar etmek üzere hattın inşa kıymeti olan 3,5 milyon lira üzerinde müzakereleri devam ettirdik ve en nihayet mürettebatı seneviye esası üzerinde, yüzde yedi buçuk faizle ve 40 senede ödenmek üzere bir milyon 850 bin Ingüiz lirası bir kıymet üzerinde anlaştık. Ve mukavelenameyi imzaladık (Alkışlar). Bu alım satıma aid mukaveleyi yakında Kamutaya getirmek üzereyiz. Onların da mayısın 25 inde heyeti umumiyelerine tasdik ettirmeleri memuldür. Söze başlarken... c Dört senelık fasüa esnasında Nafıa Bakanhğının yaptığı işleri söylemekle beraber daha evveline tedahul eden bazı işleri bir arada söyle mek mecburiyetindeyiz. Şimendifer yapmak ve işletmek, Bayındırhk Bakanlığımn mühim ve esaslı vazifelerinden birisıdir. Şımendifer yapmak siyaseti Büyük Millet Meclismin ikinci devresinde tamamen tekarrür etmiş büyük Başkanımızm esas siya setlerinden birisidir. Bu siyaset bü tün ehemmiyetile ve hızile devam etmektedir. tır. Bir kısım arkadaşlarımız encümende ve burada yol meselesi üzerinde durdular. Arkadaşlar, memleketi yalnız kurtarmış olmakla iftihar etmekliğimiz ve tarihimize şerefli bir hizmet yapmış olmaklığımız bu nesil için kâfi değildir. Bu nesil için memleketi yeniden yapmak vazifesi vardır. Bunu en küçüğümüzden en büyüğüne kadar kutsî bir vazife olarak bilmek ve yapmak mecburiyetindeyiz. Bu devir acizlere, zayıflara merhamet etmiyen bir devirdir. Onun için zamandan istifade ederek ve bu hızımızda devam ederek memleketi biran evvel imar etmek mecburiyetindeyiz. Bunu yapamadığımız vakit yarınki nesle karşı vazifemizi eksik yapmış bir vaziyette kalmış oluruz. Gelecek sene posta, telgraf ve telefon işinde mühim adımlar atmış bulu nacağız. Mühim iflerden: tmtiyazlt sirketler Nafıa Bakanlığının üzerinde, bil hassa uğraşmak mecburiyetinde kaldığı mühim işlerden demeğe mec bur oldvvım şirketler işi vardır. Bu şirketlerin ekserisi vaktile, Abdül mecid zamamndanberi maalesef bir taraflı olmak üzere kurulmuştu. Sonradan bunlara bazı kanunlarla Türk şirketi namı verilmişse de esas mahiyeti tahribkârdır. Sırf para getirmek, kazanç temin etmek cihetinden kurulmuştur. Halkın menfaati nok tasmdan bunlara karşı hiçbirşey ya pılmamıştır. Vekâlete geldiğim gün hayvan hastalığı kalmamıştır diye bir iddiada bulunacak değilim. Bilâkis birçok sari hastalıklar vardır. Ve hatbaşlanmamış olanlar da vardır.. Fata savaşı tamamlanmamış ve savaşa kat buna rağmen Cumhuriyetin ilk devirlerile şimdiki zamanm bir tab losunu yapacak olursak o zaman bu alanda büyük adımlar atılmış oldu • ğunu görürüz. Senede milyonlarca ziyan yapan, sığır vebasından 2 3 yüdanberi eser kalmamıştır. (Alkış • lar). Hastalıkla mScadele Yollartmız 1930 da Nafıa Vekıllığınde iken arkadaşım Bay Receb Peker tarafından bir kanun teklif edilmişti. Buna göre yol parasının yüzde 50 sinin Nafıa Vekâletine verilmesi kabul edilmişti. Toptan elde edilmiş olan bu para ile biraz önce memnuniyetle zikrettiği miz köprüler yapılmıştır. Yani bunlar o zamanm eseridir. Ele toplu bir para geçince muvaffakiyetle fazla iş yapmak imkânı hâsıl olur. O zamandan başlamak üzere ya pümış olan iki büyük yolumuz da vardır. Bunlardan birisi Trabzon Erzurum Karaköse yoludur ki, u zunluğu 500 küsur küometrodur ve mühim bir transit yoludur. Iranla olan bütün münakaleler bu yoldan yapılmaktadır. Bu yola üç milyon lira sarfedilmiş ve şimdiye kadar b : r kısmı yapılmıştır. Diğer kısımlannın da yapümasına devam edilmektedir. Gene bu ele geçen toplu paradan istifade ederek yenice bitirdiğimiz Çanakkale Balıkesir yolu yapılmıştır. Bunun iktısad ve müdafaa noktasından nekadar ehemmiyetli bir yol ola cağını heyeti umumiyeniz takdir eder. Gene bu paradan istifade ederek Ankaranın asfalt yollan yapılmıştır. Bu bizim için bir emri vakidir, emri zaruridir. Çünkü burası merkezi hü kumet olunca düşmana karşı burayı yükseltmek, biran evvel imar etmek yeni devletin şerefi iktizasmdandır. (Alkışlar). Şimendifer siyasetimiz Bayındırlık Bakanlığına tevdi olunan vazifelerin diğer kısımları ayni derecede ehemmiyetli olmakla beraber şimendifer işleri gerek memle ketin vahdeti ve gerek iktısadî, içtimaî, ticarî zaruretleri ve memleketin müdafaası noktai nazarından birinci derecede hız ve kıymet verilmeğe lâyık olan bir esastır ve bunu takib etmekteyiz. 1920 senesinde memleketimizde mevcud hatlar şunlardı: Anadolu Bağdad demiryolu, Mersin Adana dahil, 2046, îzmir Kasaba temdidi demiryolu 706, tzmir Aydın hattı 611, Şark demiryolu 330, Sarıkamış hudud hatti 124 kilometro geniş hatla 41 kilometro Bursa Mudanya, 174 K. M. Erzurum Sankamış, 129 kilometroluk Hıca hatlan da buna ilâve edilecek olursa hepsinin yekunu 4,082 kilometrodan ibaret olduğu görülür. Şimdi mevcud yollar böyle olduğu halde Cumhuriyet devrinde yapılan ları grafikler ve rakamlâra dayana rak söyliyeceğim. Ne yollar yapıldı ve kaça mal oldu göreceksiniz. Yeni hatlarımız, 925 senesinde 203, 926 da 251, 927 de 513, 928 de 595, 929 da 783, 930 da 1232, 931 de 1392, 932 de 1690, 933 te 1955, 934 te 2012, 935 te 2642 kilometroya baliğ olmuştur. Bunlara verilen paranın yekıinu 282 milyon liradır. Cumhuriyet dev rinin demiryollan için hazineden sarfedilen paranın yekunu budur. 935 senesi nihayetine kadar demiryollannın alacağı vaziyet şudur; Mayıs başında 6242 kilometrodan ibaret olan yollarımıza 130 kilonıet roluk Diyarbekir kısnu, 94 kilomet roluk Somucak Eskipazar, 112 kilometroluk Sıvas Erzurum, 22 kilometroluk Afyon Karaköy, 24 kilo metroluk Burdur, 13 kilometroluk Bozanönü İsparta kısımları katıl • mak surdtile 6760 kilometroya varacaktır. 940 senesinde de Sıvas Er zurum Malatya, Kilyos Zonguldak kısunlannın yapümasile varacağı miktar da 7,311 kilometro olacaktır. sfayındaitk Bakant Ali Çetinkaya denberi, bu en çok bizi işgal eden mesele olmuştur. Yeni Türkiye devle tinin şerefli hâkimiyeti bu işi de halletmeğe kâfi gelmiştir. (Alkışlar). Tatbik ettiğimiz siyaset budur: İki taraflı hak ve menfaat. Yani sermayenin aleyhinde değiliz, fakat, ayni zamanda halkın menfaa ti de vardır. Onlarla da yavaş yavaş anlaşmağa muvaffak olmaktayız. Mesele yok... Şu halde memlekette ecnebi hatları hemen kalmamış gibidir. Şark demiryolları vardır. Mülkiyeti bize aıddir. Cenubda bir kısım hat vardır ki onun da mülkiyeti bizdedir. İşletilmesi onlara aiddir. Artık mesele esas itibarile halledilmis demektir. Şim di bunlan aldıktan sonra bu hatları memleketin ihtiyacına ve ekonomik vaziyetine, halkın menfaat ve dolayısile refahma doğru işletebilmek suretile, faydalı kılmak esasını hüku met prensip olarak kabul etmiştir. Bilhassa Başbakanımızın bana su reti mahsusada emirleri böyledir. Bayındırlık Bakanlığma gelip işe baş ladıktan sonra bilhassa tarıfe meselesini ıslah ettik ve zannederim ki, azçok halkımızı memnun edebüecek bir şekli verdik. (Alkışlar). 1922 senesinde 1952 mihrak mıntakası, fuvayye tesbit edilmişken bu miktar 1930 da 380 e inmiş, 935 te sıfır olmuştur. 1920 de yılda 25 bin hayvan vebayi bakarinin kurbanı olurken ve bu vebanın sirayetini önlemek için biz de 9 10 bin hayvan öldürürken bu miktar 1930 da 200 e inmiş, 1933 te gene sıfır olmuştur. (Alkışlar). Hayvan hastalıklan savaşında ruam da cumhuriyetin ilk defa olmak üzere el koyduğu bir hastalıktır. Evvelce ruamla hiç meşgul bile olun mamıştır. 1932 senesinden itibaren mücadele açjlmış ve 120,000 hay van muayene edilmiştir. Bunlardan hastalıklı olanlar ancak lstanbulda yüzde 2, Konyada yüzde 5, atıcılık itibarile çok mühim olan Uzunyay lada hastalık hiç denecek derecede azdır. Pek az zamanda bu hastaüğın dahi kökünden kaldırüacağmı ümid ediyorum ve umuyorum ki 5 inci Kumamen ortadan kaldırılmış bulunarultay toplandığı vakit ruam da ta caktır. Diğer hastalıklarla da mücadele ayni seviyede ve ayni derecede devam ediyor. Bakan, tohum istasyonlanna temas ederek demiştir ki: «Bu vadide çalışan muesseselerimiz altı, yedi tanedir. Bunlardan beşi zaten evvelce mevcuddu. Nazillideki paiklimler istasyonlan yeni açılmıştır. muk istasyonu ile Antalyadaki sıcak Bunlar tecrübe istasyonlandır. Bun lann elde ettiği tohumlar dağıtılmışty:. Eskişehir istasyonundan dağıtılmış tohum miktan 300 bin kilodur. Mısır 30 bin, diğerleri de20, 50 bin arasın dadır. Islah istasyonlarmya tohumlar tecrübe edilmektedir. Burada mutlak muvaf.f bir netice almdıktan sonra teksif çiftliklerine gönderilmekte ve fazla istihsal edilenler halka dağıtıl maktadır.» Buğday isl Bakan, buğday alım kanunu Işîerile silo işlerine de temas ederek demiştir ki: « 1929 haziranından itibaren buğday büyük bir süratle düşemeğe başIamıştı. O zaman kilosu 12 kuruş olan buğday 2,25 e kadar düşmüştü. Bu sürat diğer ürünlerin fîatlerini de düşürebilirdi. Bu vaziyette ne büyük dayanağımız olan buğdayı tehlikeye koyabilirdi. Bunu iki defa gören par timiz buğday meselesi üzerine elini koydu ve buğday kanununu çıkardı. Buğday kanunu üç senedenberi mevkii tatbiktedir. Diyebilirim ki 1929 danberi düşüş tamamen önlenmiş, hem müstehsil ve hem de müstahsilin zaranna olan düşükler ortadan kal dınlmıştır. Vasatî olmak üzere 4 kuruş etrafında bir fiat istikran yap miştir. Harman sona* Köylü harman sonu elindeki buğ dayını her ne pahasına olursa olsun çıkarmek mecburiyetindedir. Bu su retle harman sonu muayyen bir ay zarfında elindeki buğdayını piyasa ya arzettiği için fiat düşüyordu. 19311932 senesinin beş aylık vasatisinin 7,25e, arada 1,66 ya düştüğü vardır. Halbuki müstahsilin elinden Çikıp ta mutavassıtlann elile müstehliklere İntikaîihde İ kuruş oluytrfdfl.''T ktt^ 1J retle lîir taraftan 7, diğer tarafta 1,68 ' oluyordu. Bir tarafm vasatisi 5, öbür tarafın da 3 tü. Kanun tatbikma başlandıktan sonra alım fiatinin üstünde ve altında pek az dalgalar ohnuştur. 933 34 senesi mahsulü bereketli ol sürükledl Alım yerleri 11 ken 22 ye duğundan bizi daha fazla müşkülâta çıkanldı. Halkın uzak yerlere gitmek külfeti, tehacüm vaziyeti, arada fiatleri teşekkülü gibi bazı makzurlar baş gösterdi. Bunun için bu sene bu miktan da 50 ye çıkardık. Bu iki buçuk senede 300 milyon kilo buğday kadar buğday almmıştır. Bu buğdayın cami gibi bazı fena ambar gibi şeraiti haiz olmıyan yerlerde muhafaza edildiğin düşünürseniz işin azametini kestire bilirsiniz. Bu noktai nazardan bazı küçük yolsuzluklara rağmen Ziraat Bankasının bu yolda göstermiş olduğu faaliyeti ve alâkayı burada huzurunuzda hatırlatmağı bir borc ve bir insaf borcu bilirim. (Alkışlar). lnküâbımtzın feyizlerinden... Bu münasebetle inkılâbımızm çok kültürel bir feyzini ve tesirini arkadaşlarıma tebarüz ettirmekle kıvanc duyacağım. Hepimiz hatırlanz ki Cumhuriyetin ilk zamanlannda köylü bilhassa hastalığı saklareta. ' ü a l bttki bugüır bu babdaki Iranunttn w« talimatın emrine riayet ederek veib».. bar etmenin faydasını görerek kendiliğinden haber vermektedir. Ve bu köylerden birçok yerlerden baytar ve serum istenmektedir. Bakan, bunu bir misalle anlata rak, şarbon aşısile 930 senesinde an hastalanmış hayvanlann haber ve cak 11,000 hayvan aşılandığı halde, rilmiş olması neticesinde 934 sene sinde 60,000 hayvan aşüanmıştır. . Bakan, bundan sonra yapmakta olduğumuz serumlan ihraç dahi et mekte olduğumuzu kaydetmiş ve hayvan hastalıklarma mani ohnak için sınırlarda da ehlmmiyetli kontrol yapılmakta olduğunu bildirmiştir. Fen mekteblerimix Nafıa işlerini bu suretle takib ederken ehemmiyet verdiğim işlerden birisi de mekteblerdir: Yüksek Mü hendis mektebi, Fen mektebi gibL. Bunlarm bilhassa Cumhuriyet dev rinde yetişenlerinin feyizli eserleri ni görmekteyim. Fakat Nafıanın memleketteki rolü itibarile memur yetiştirecek bazı mekteblerin de bunlara ilâvesi lâzımdır. Bilhassa posta, telgraf ve telefon, bilirsiniz ki doğrudan doğruya fen esasına istinad eder. Onun için Mü hendis mektebinde posta, telgraf, telefon memuru yetiştirmek üzere bir şube açtık. Ayni zamanda Üniver site de elektro mekanik kısmım bize verdi. Bu kısım için de bir iki ecnebi mühendis getireceğiz. Demek ki bundan sonra memleketimizde elek trikçi ve makineci yetiştirmeğe de ehemmiyet vermiş oluyoruz. îlâveten şunu da arzedeyim ki, son zamanlarda memleketimizde bu kadar nafıa faaliyetleri arasında artık ecnebi elile yapılacak işimiz kalmamıştır. (Alkışlar). Bu işler, doğrudan doğruya müteahhidleri, mühendisleri, mimar lan, herşeyi, sermayesi Türk olarak yapılmaktadır. (Alkışlar). îşimize bu suretle devam edeceğiz. Esasen Nafıa mesleği ilmî ehliyetini tamamen ispat etmiştir. Ve kemale doğru gitmektedir. Bunu da iftiharla arzedi yorum. (Şiddetli alkışlar). Bakanın bu izahatından sonra ba yındırhk hakkındaki dilekler reye konarak kabul edilmiş ve öğleden son ra toplanmak üzere celse tatü olun muştur. Sa meselesi Nafıa Bakanlığının üzerindeki mühim işlerden birisi de su işleridir. Biliyorsunuz ki su işleri memleketimizde ötedenberi ihmal edilmiş bir va ziyettedir. Halbuki topraklanmmn feyzinden istifade edebilmek için behemehal su meseîesini halletmek lâzımdır. Su meseîesini de halletmek demek memlekette göl, dere, bataklık, suya aid her ne varsa bunlann hartasını yapmak, yeni bir suyun hayatı nedir, yazın, kışın nekadar su topla nıyor, nasıl tebahhur ediyor, nasıl ve nereleri sulanabilir, ne türlü kulla nılarak istifade edilebilir? Bunu tet kik etmek lâzundır. Bu aynca ve ta mamen bir fen işidir. Bunun için de Nafıa Vekâleti yeni yaptığı teşkilâtta su işlerine de esaslı ehemmiyet ver miştir. Memleketi muhtelif mmtaka lara ayırarak, tıpkı Nafıanın mühendislerinde olduğu gibi su işleri için de muhtelif memurlar tayin etmiş ve bunlar şimdilik 12 mmtakada çalış mağa başlamışlardır. Bu 12 mıntaka dahilinde bulunanlar çok iyi bilirler, çahşmalanmızdan birçok eserler meydana getirmiştir. Küçük Mendereste 100 bin hektarhk arazide, Cellâdgölü şiddetle tahribat yapmaktadır. Bu nun önüne geçmeğe çabşıyoruz. Nisanın son günlerinde bilfiil ameliyata başlanmıştır. Samsun tarafında birçok işler ya pılmaktadır ve yapılacaktır. Antalyada birçok mühim işler başanlmıştır. Takatimiz nisbetinde idarenin ve mahallin yardunlarile daha faydalı işler göreceğimize kaniiz. Hem de bu şekilde yardımı yapanlar bu faydalı işlerden istifadeye istihkak kazana caklardır. Burada da bir baraj yapılmıştır. Bu sene bitecektir. Buna mümasil su işlerini yola koymağa azamî gayreti mizle çalışmaktayız. Fırsat bulduğumuz zaman hazineden fazla para alırsak memleketin diğer bütün eksik liklerini de kolayca tamamlıyacağız. tzmir Kasaba Izmir Kasaba hattını aldığımız vakit bu hattın 933 senesindeki varidatı 2,5 milyon lira idi. Bu sene bu hattan 3,5 milyon lira gelir elde et tik. (Bravo sesleri). Belki grafik bir mesele değilse de üçte bir nisbetinde fazla olmuştur. Cetvelleri, istatistikleri vardır. Fakat vakit dar olduğu için fazla rahatsız etmek istemiyo rum. DamızMdar meselesi tzmir Bandtrma Cumhuriyetin Üântnda... Cumhuriyetin ilânında memlekette yapılmış olarak bulunan 4 bin küsur kilometroluk hat ise tamamen denecek derecede Devlet demiryol lan arasına girmiş ve satm alınmış tır. (Sürekli alkışlar). tstiklâline sahib olan bir memle ketin, vaktile bir takım siyasî tesirler altında elde edilen imtiyazlarla yapüan bir takım hatların işletilme sine müs$r\aha etmesine imkân görmiyorduk. Çünkü bir taraftan tarifelerimizi memleketin iktısadî, içtimaî hayatı na göre tanzim etmek isterken di • ğer taraftan bu tarife tenzilâtmı on lar üzerinde tatbika imkân göremi yolduk. Zira mukaveleler buna müsaid değildL Meselâ Kasaba tzmir hattı memleketin en nüfuslu ve bayındır yerlerinden geçmektedir. Bunlar bir türlü tenzilâth tarifemizi az çok kabul ederek tatbik etmeğe yanafmamışlardır. Ayni zamanda bunlarla son yapılmış olan bir mukavele üe kendilerinin yaptıklan hesablara göre, masraflannın zararlarını ödemek esası kabul edVmişti. Bu kumpanya ile satm alma müzakeresine girişti ğimiz sırada senede 500 bin küsur lira zarar ödemek mecburiyetinde kalıyorduk. Yani birkaç sene evvel başlamış olan yeni mukavele ile seneden «eneye Sdenmeğe başlanan zarar ftt Aydm hattını elimize geçirdiğimiz vakit, bu hattı da derhal Devlet demiryollanna llhak edeceğiz. îzmir Bandırma, îzmir Afyon kısımlarmda Devlet demiryollarına kullanacağımız dört dingilli, en iyi vagonlarımızdan kullanmağa başladık. Daha bazı ufaktefek eksiklikleri de tamamlamak azmindeviz. Ve... Memlekette tren Bir kısım arkadaşlanmızın şura da, burada demiryollan yapılması hakkmda talebleri vardı. Onlara cevab verdim. Topyekun olmak üzere gene* söyliyeceğim ki demiryollarımızı hududlarımıza vardırmak esas prensipimizdir. Bunun üzerinde duruycruz. Antalyaya da tabiî Burdurdan sonra varacağız. Şimal hattı gi bi ikinci ehemmiyette tasavvur ettiğimiz bir kısım hatlar da vardır. Bolu Çankın, Amasya Karahisan şarki gibi diğer bir kısım yerlerimizi de demiryolu feyzinden istifade ettirmek azmindeyiz. (Alkışlar). Ikinei celsed* Öğieden sonraki celsede Tanm Bakanı Muhlis Erkmen bu Bakanlık işleri üzerinde uzun izahat vermiştir. Bakan baytar işleri hakkında de miştir ki: Tarun Bakanının beyanah Köprülere gelince... Köprülere geçıyorum: Cumhuriyetin ilânına kadar memlekette esaslı kârgir köprü 105 idi. Cumhuriyet devrinde yaptığımız köprüler 34 senesine kadar 55, 35 senesine kadar da 14 köprü yapılmış tır ki cem'an yekun 69 kârgir köprü ediyor. Bununla, vermek istediğimiz fikir şudur: Fazla hız gösteremediğimize rağmen 69 kârgir köprü yapü mıştır. (Alkışlar). Asırlarca 1C5 köprü yapümasına mukabil Cumhuriyet devrinde 69 kârgir köprü yapılmış • Potta, telgraf ve telefon iflerine gelince... Posta, telgraf ve telefon işlerine gelince, bunlara bu seneden itibaren ehemmiyet vererek gelecek sene bir takım işlere girişmek üzere kanun larını tertib ettik ve tedbirler aldık. « Memleketimizde hayvan mevcudü, memleketimizin vüs'atine na zaran çok azdır ve senelerce ihmal yüzünden vasıfları bozulmuş, deje nere olmuştur. Fakat buna rağmen gene ulusal ekonomik varlığımızın içerisinde başlıcalarından biridir. Bu varımı koruma ve varlık verimini artırmak, canlandırmak ve bilhassa daha elverişli, daha vasıflan düzgün hayvanlar yetiştirmek imkân ve alanını temin edebilmek için Tarım Bakanlığınız hayvan hastalıklarile savaşı ön diziye almış ve işlerinin başında saymıştır. Memleketimizde Damızlıklar meselesine temas eden Bakan, bu yolda almacak tedbir • leri üçe ayırmış ve demiştir ki: € Evvelâ, damızlıklan temin et • mek, bunlann içinden elverişli olmıyanlan ortadan aldmnak ve niha yet cins hayvanlan iyi surette yetiştirmek ve bu işi teşvik etmektü1. Bakan, bugün, üıtiyaca kâfi "geî memekle beraber, 600 700 damızlık hayvan bulunduğunu kaydetmiş ve sıfat miktarlan 930 senesinde yalnız dokuz bin iken bugün 22 bin 500 sıfat yapıldığını ve 1930 da iki hara varken bugün 5 haraya malik bulunduğumuzu bildirmiştir. Merinos koyunlarmın da ıslahı işinin ehemmiyetle takib edildiğini söyliyen Bakan, hayvan ıslahı hakkındaki beyanatını şu cümlelerle bitir miştir: c Arkadaşlanm, at ve hayvan ıslahına aid meseleleri bitirirken, bunun ehemmiyetine büyük bir dikkatle nüfuz ederek bir ıslah encümeni teş kil etmek suretile bu işi eline almış olan Başbakanımız ve Şefim İsmet înönünü hatırlatmağı büyük bir borc sayarım. (Alkışlar). Bu borcu yal nız Bakan olmaklığım dolayısile değil, hayvancılıkla iştigal etmekliğim binaenaleyh mesleğim itibarile de ödemek isterim. Tohum ıslahı meselesine temas e den Bakan bu yolda demiştir ki: Buğday kanununun faydalart Buğday kanununun yalnız faydası bu suretle bir fiat istikranna aid kalmaz. Memleketin de muhtelif sene lerdeki buğday istihsalâtını düşünürsek görürüz ki bir senede diğer bir seneye nazaran buğday miktan çok değişiklik gösterir. 1935 36 senele • rinde 35 milyon dönüm ekildi. 24 milyn hektar alındı. Halbuki 928 sene sinde 22 milyon dönüm ekildi, ancak 13 milyon hektar alrndı ve diğer senelere böyle 13 milyonla 3035 milyon arasjnda tefavüt eden bir miktar karşısında kalınmıştır. Onun içindir ki be şalü sene gibi kısa bir zaman içinde bazı zaman haricden az miktarda buğday getirmek mecburiyetinde kalmmıştır. Darlık senelerinde bir miktar haricden ge • tirildL Bolluk senelerinde de fiatlerin düşkünlüğünde sıkınüda kaimmış • tır. 25 28 senelerinde 120 milyon kilo buğday getirüdiği halde bu sene Ziraat Bankasmın elile 100 milyon kiloya yakm buğday memleket dışına çıkanlmıştır. (Alkşılar). Bu itibarla buğday mevzuunda iki mühim mesele vardır: Bol senelerdeki mahsulle dar seneleri karşılamak ve bol senelerde harice ihrac vasıtaları hazırlamak. Bu maksada nail olabilmek için silolar yapıbnışü. Zannediyoruz ki bu silolar bize bu imkânı vermiştir. Silolar, Cumhuriyet devrinde flk defa olarak yapılmıştır. Dört tane 4 bin tonluk silo yapılmıştır. Bu sene de altı silo yapılacaktır. Silo yapmak j imkânı oldukça tahakkuk ettirüeceği tabiidir.» Tohum istasyonlart c Tanm Bakanlığı tohumları dü mak yolundaki işleri çok dikkatle tazeltmek, onların verimlerini artır kib etmektedir. 932 de muhtelif vi lâyetlere gönderilen selektörlerin tesiri az zamanda görülmüştür. İlk sene ancak 600 bin kilo temizlediği halde son senelerde ört milyon kilo temiz • lemiştir.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: