May 24, 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

May 24, 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Cumfiuriyet 24 Mayıs 193' General Göringin evinde Bazıları Almanyanm savaş için hazırlanmakta olduğunu söylüyorlar. Fakat o, buna rağmcn barış için çalışıyor. Hem de Almanyanm savaş için hazırlandığını söyliyenler dişlerinden tırnaklarma kadar silâhlanmış mil • letlerdir. Bu sözleri Alman hava generali, Almanya hava müdafaa topçu kuv vetleri kumandanı, Prusya Başvekili, Alman Hava Bakanı, Rayştag Kamutayı ve Prusya gızli polis teşkilâtı Başkanı olan General Hermann Göring söylüyordu. Kendısile Berlinde Leipzig caddesindeki evinde tam iki saat görüş tüm. General Göring M. Musoliniden sonra dünya üzerinde elinde en ziya de memuriyet bulunduran bir şahsi yettir. General beni büyük bır nezaketle kabul etti. Mülâkatımızm ilk kısmında 16 martta Hitlerin Versay andlaşmasınm süel şartlarını Almanyanm tanımadığını bildiren beyanatile onu takib eden hâdiseleri hararetle anlattı. Mükellef salonda karşı kar^ıya uzun uzun konuştuk. Genera'm bır aslan beslemekte olduğunu ışıtmiştim. Onun için bir aralık: General, dedım, aslanınız nerede? Hayvanat bahçesinde. Dıye cevab verdi. Sonra da ilâve eyledi: Aslanım büyüdü, evde tutula mıyacak bır hale geldi. Maamafıh, orıun yerine tekrar yeni bir yavru almak istiyorum. Acaba zevceniz bu aslan merakınızdan memnun mu? Sorusunu soracaktım. Tam o sıra da eski artıst ve yeni ev kadını Emmy Göring içeri girdi. Malum ya karıkoca henüz bal ayını bitirmediler. Kendisini bir sene evvel henüz Emmy Son nemann ıken bir defa daha görmüştüm. Baktım o vakte nazaran daha ziyade gencleşmış, güzelleşmiş. Madam Göring sarışın bır Cermen tipidir. Evvelce sahne artistliği etmiş olmasma rağmen bugun yüzünde zerre kadar pudra ve dudaklarmda ufacık bır ruj lekesi yoktur. Başını susliyen sarı saçlarınm çok güzel olduğunun tabiî kendisi de farkmda.. Bunlarla iftıhar ettiği sık sık onları ellerile düzeltmesınden ve okşamasından belli.. *** Sivil kıyafette olan generalin keyfi çok yerinde.. Herr Hitleri metedıyor: Bütün muvaffakiyetimi Fürere medyunum, diyor; hiç şübhe yok ki Adolf Hitler Alman tarihinde büyük bir yer alacak olan bir Almandır. Ben o zaman birdenbire: Fakat, dedim, Herr Hitler Al man değil ki.. Avusturyalı!. General, karısı ve arkadaşım Barones Margottan mürekkeb olan muhatablarım birkaç dakika susup birbirlerine bakıştılar. Sonra general sukunetle: Hitler Braunauda doğmuştur. Bu kasaba Avusturyadadır ama, Almanya hududundan uzaklığı ancak üç yüz elli metrodur. Vakıâ babası da bir Avusturya zabiti idi. Fakat AvusturyrMar da Cermendir. Bu, münakaşa götürmez bir hakikattir. Evet, Herr Hitlerin doğduğu Braunau 1809 da Alman toprağı çevresi içinde idi. Bunun için gerek generalin, gerekse bütün Almanların Herr Hitleri Alman saymakta hakları vardır. Mevzuu değıştirdık. General, tayyarecüik faaliyetlerim hakkında malumat almak istedi. Yeni projelerimin neler olduğunu sordu. Ben de buna karşılık ondan Almanyadaki tayyarecilik faaliyeti hakkında bazı şeyler öğrenmek istedim. ^ Almanyanm tayyarecilik teşki lâtı ona havadan yapılacak hücumlara hiç te cesaret vermiyecek ve memleketi koruyacak derecede kuvvetli dir ,dedi. «** Almanyanm en meşgul adamı ve en büyük kadınile balayları içinde bir mülâkat Genc kızlar hep bir «Yeşil 20 hazirana kadar paviyonlar bitmiş olacak elbiseli» ile evlenmek Yazan: Lady Drumond Hay Maruf İngiliz kadın gazetecisi Konya dördüncü Yerli Mallar seristerler Almanyada hallc giydikleri ünifor manın renşinden dolayı jandarmalara ya «Yeşiller» ve yahud da «Yeşil ce ketliler» der. Bu yeşil ceketlilerin ekseriya iriyan ve yakışıkh genclerden seçilmiş ol dukları için Alman köy kızlarınm, çiftlik hizmetcilerinin, küçük terzi çırak lan veya sütninelerinin yanında, daha doğrusu kalblerinde çok büyük itibarlar vardır. '"itün genc kız ve kadınlar (yeşil) bir sevgili veya nişanlı edinmek için canlarını verirler. bu zavallı yeşiller işlerile, kap Alman kızlarınm Konya Yerli Mallar Beyaz sergisi hazırlığı en büyük emeli mmmmm Kartalın dirilişi gisi 25 haziranda açılacak, 10 tem muzda kapanacaktır. Ulusal ekonomi ve artırma kurumu Konya kolu hazır lıklannı bitirmek için çalışmaktadır. Sergi gene eski yeri olan Atatürk ilk okula binasında açılacaktır. Sergide yalnız yerli malı gösterilecektir ve sergi satışlıdır. Sergiye yalnız yerli malı yapan fabrikalar, san'at evleri katılacaktır. Poİonya baştanbaşa bir müzik memleketidir Otuz milyon halk arasında birtek kişi yoktur ki müzik sevmesin ve müzikle meşgul olmasın 6 Firmalar ne gibi mal yaptıklannı ve sergiye gönderecekleri eşyaların ad lant oildiren bir belge bulunduklan yerin Ticaret ve Sanayi Odalarile, Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumun dan birisine imza ettirmek suretile sergiye katılabilirler. 20 hazirandan sonra sergiye girmek istiyenlerin dileği onaylanmıyacaktır. Sergi yerinin eni 1 1 /2, 2 metro oldu ğundan uzunluğun ona göre istenil mesi ve sergide standlar sergi kurumunun istediği biçimde bir ömek yaptırılacaktır. Standlann sergi kurumunca yaptınlması bildirilecek olursa metro mu rabbaı için bir lira verilmek gerektir. Fon karabezden olacak ve bunu fir malar yaptıracaktır. Elektrik ücretleri firmaların yakacakları mum sayısı üzerinden alınacaktır. Her metro murabbaı yerin ücreti de iki liradır. Ser giye girmek istiyenler Ulusal Ekono mi ve Artırma Kurumu Konya sergi koluna 20 lira göndererek kaydını yaptıracak ve sergiye gelmez ise bu para kurumun olacaktır.. Sergiye girecekle rin bu yirmi lirasının sergi sonu yer, elektrik gibi giderine takas yapılacak, artanı kendilerine verilecektir. Sergiye girecekler serginin açılmasından bir gün evvel pavyonlarını bitirecek ve malla nnı göstermiş olacaktır. şısmda kalırlarsa nasıl hareket etmele ri icab ettiği talim ettirilir. Bir cinayet karşısında bulunduk lan zaman maktulün yerde yatışındaki vaziyetle asağı, yukan cinayetin nasıl yapılmış olduğunu tesbit edecek kabi liyette bulunmaları lâzımdır. Maktulün hüviyetinin ileride tesbiti için he men parmak izlerini ve hâdise mahal lindeki ayak izlerini almasım da bil melidirler. Cinayet mahallinin zabıtaya faydalı olacak şekilde resminin ahnması da aynca bir meseledir. Jandarmalar; mekteblerinde bunlan öğrenirler. Tıpkı parmak izi gibi dişlerin izi de bir insanın hüviyetini tesbit etmeğe kâfidir. Jandarma tıpkı bir dişçi gibi ağza alet sokup diş izlerini de almağı bilmek mecburiyetindedir. Jandarma, yalnız haydudlarla, ka tillerle değil, ayni zamanda da kırlarda avcılık yapanlarla da meşguldür. Bunun için avcıhğa aid ne varsa hepsini öğrenir, meselâ doldurulmuş ku«lar karşısında vurulmasına müsaade edilen ve edilmiyen kuşların şeklini öğrenmek onlann mekteb programına dahildir. Yeşil üniformah, iriyarı ve yakışıkh delikanlıların kendilerine yakışan bu üniformayı giydikleri dakikadan itiba ren ne kadar çok zahmet ve eziyet çektiklerini, omuzlarına ne ağır bir va zife aldıklarını bilmiyen genc Alman kızları ise, onlan hiç te rahat bırak mak istemezler.. Almanyalı meşhur bir ressam de miştir ki: «Almanyada kadınlan seven ve onlar tarafından sevilmesini istiyen erkekler dört işe girmelidirler. Ya tayyarecilik, ya boksörlük, ya sinema ar tistliği, yahud da jandarmahk... Ressam, muharrir, heykeltraş, musikişinas, hatta banker bile bugün kadının gözünde desildir.» Madam Göring tan çekiliyorlar. Fakat genç kızlar spor ve açık hava hayatına alıştırılı yorlar. Bu hal, kadını erkekle ayni durumda bulundurmak için çalışan Sovyet Rusyanm hareketlerile taban tabana zıddır. Madam Göringe dedim ki: Siz evvelce meşhur bir artist tiniz. Alman hükumetinin Aknan kadınlan için ittihaz ettiği bu son tah didat hakkında ne fikirdesiniz? Bunlara, diye cevab verdi, tahdidat denemez, çünkü gayet mantı kidir. Erkekler işsizken birçok kocah kadınlarm ötedeberide çalışarak er keklerin ekmeklerini ellerinden almaları doğru değildi. Evli bir kadının evinden başka yerde meşguliyeti ol masına taraftar değilim. Onun, evi, kocası ve çocuklarile meşgul olması Di* izleri alımrken gerektir. Fakir ailelerde kadınm bü tün ev işini görmesi lâzımdır. Zen dın kalblerindeki hakimiyetlerile uğ gin ailelerde ise ev işlerine nezaret raşamıyacak kadar meşgul olan in etmeli, kocasının soysal hayattaki fasanlardır. aliyetine yardım etmeli ve ona iyi bir Ve güzel kızfarın zannettikleri gi eş, bir arkadaş olmalıdır. bi vazifeleri yalnız yeşil ve temiz üniMadam Göring kadınların siyasal işlere de karışmalarım pek lüzumlu bulmuyor: O dıyor ki: Hiç şübhesiz kadını kendi medenî haklarını kullanmak hususunda ki faaliyetınden alıkoymak taraftarı değilim. İntıhab hakkma muhakkak sahıb olmalıdır. Fakat siyasa alanma atılmasını muvafık görmüyorum. Par I lamentoda ve başka yerlerdeki siya sal savaşlar onun işi değildir. Meselâ bence Alman kadını vatanına Reichstagdan ziyade evinde daha ziyade I hizmet edebilır. Doldurulmuş kuşlar *** karşısında der» Çok zeki ve çok müstaid olan Maformalarını giyip kırlarda meyva a|acdam Göring kadının spor ve bazı larına tırmanmıs arsız çocuklan kovamasumane eğlencelerle vaktini geçirlamak ve şunun bunun çayırlan çiğnemesine taraftardır. Söz temsili, de memesine nezaret etmek değildir. di, ben ata binmekten, yüzmekten ve Onlar bu yeşil üniformalarını giyip kır hayatından çok hoşlanırım. Opete rahat, rahat dağlarda, ormanlarda rayı, tiyatroyu çok severim. Bir de en dolaşabilmek için koskoca adamlar olziyade severek uğraştığım şey evimduktan sonra da mektebe gitmeğe ve de oturup çamaşırlarımı bizzat diktahsil görmeğe mecburdurlar. Çünkü mek ve hazırlamaktır. Dans. etmem... kır yollarında inzıbatı temin etmek seBenim hayretle yüzüne baktığımı hirdekinden belki daha kolay, fakat görünce: şüphesiz ki daha tehlikelidir. Onlar bi Eski bir artistin dans etmemerer küçük cocuk gibi günde beş altı si size şaşkınlık verdi değil mi? Fakat saat mekteb sıralarında oturur ve ders o kadar işim çok ki dansa ve buna görürler. benzer boş şeylere hasredecek vaktim Çünkü şehrin haricinde olan bütün yok! Sahne hayatmda iken bütün zahâdiseleri bir polis kadar fennî ve ilmî manımı ona hasrettim. Üzerıme aldıbir surette takib edebilmek için birrok ğım bütün rollerde muvaffak oldu şeyler bilmek mecburiyetindedirler. ğumu söylüyorlar. Şimdi de bütün vaktimi evime ve kocama tahsis et Meselâ teori olarak kanunu bilmeleri tim. Evet bir kadının bazı toplantılave bu kanunun tatbikini de pratik olara, cemiyetlere gitmesi de lâzımdır. rak tecrübe etmeleri lâzımdır. Fakat bazıları gibi oralara şıklık müBu pratik tecrübeler için bilhâssa uysabakasına girişmek, en güzel ve pa durulmuş hâdiselerle manevralar yapıhalı elbiseyi giyip herkesi kendine hr. Meselâ bir cinayet vak'ası tahki baktırmak için devam edilmesi fikrinkatı ve yahud hırsızlann izlerini tet de değilim. Görüyorsunuz nekadar sakik gibi... de giyiniyorum. Mavi ve beyaz en sevdiğim renklerdir. Kocam da ma Onlara bir kaza olursa ve yahud viyi seviyor. Mücevher takmak ho birdenbire bir cinayet veya hırsızhk karşuma gider. Lâkin çok göze batmıya caklarından bir iki tane olmak şartile.. Çok monden değilim. Bakın, hâlâ saçlarıtn uzundur. Onlan herkes gi bi kısa kestirmek aklımdan bile geçmemiştir. Madam Göring bugün otuz altı yaşındadır. 1899 da Hamburgda doğ muştur. Evvelce birile evlenip ayrılmıştır. Sonnermann aile ismidir. Babası onun vaktile aktris olmasını istememiş, fakat annesi kızında istidad gördüğü için buna mâni olmamıştır. Vakit epey ilerlemişti. Kendilerinden müsaade istedim. General ve karısı bana ayrılmadan evvel evlerini gez dirdiler. Nadir eşyadan mürekkeb kolleksiyonlarını gösterdiler. Arkadaşım Barones Margotla birlikte yeni karıkocaya saadetler temenni ederek iapıdan çıktık. Varşava Operan Öropeeski kahvesinde bir gün kendisile görüştüğüm Polonyalı dost: Bizim ruhumuzu anlamak için müziğimizi dinlemelisiniz... Polon yalıların bütün idealleri, müziklerinin içinde yaşar, demışti. Ve o akşam beni alıp, dünyanın en büyük tiyatrolanndan biri olan Varşava operasına götürmüştü. Orada, Moniuşkonun «Halka» a dındaki operası oynanıyordu. İğne atılsa yere düşmiyecek kadar dolu olan tiyatronun içinde, seyircilerin nefes al dıklarını duymak mümkün olacaktı. O derece sükun ve huşu vardı. Bir köylü kadmının, asil, fakat hisBu adamlann iş bulmamalan, memlekette müziğe karşı rağbetin az oluşundan değildir. En ufak kasabalarda bile hiçbir kahve yoktur ki, müşterilerinin ruhî gıdalanm da temin edecek bir ufak orkestra ve yahud ki caz bulundurmasm. Köşebaşmda müşteri bekliyen taksi şoförü, dükkânında alış veriş gözliyen satıcı, intizar saatlerinde keman, armonik çalar; ve hiç değilse türkü söyler. Filârmonik konserler, halkrestiyal leri, sinemalardan fazla iş yaparlar. Pazar günleri, Bielani korusu, Vistül kıyıları şen türküler, müzik seslerile çm çm inler. Bellidir ki, bu ulus, uzun esaret yıllarının acılarını musıkile avutmuş, kurtulus emellennı musikisile haykırmıstır. Millî mrfahirinin basında ve ön safta, Şopen, Moniuşko ve hâlâ sağ olan Padarevski gelir.. Şopenin, bu «İlâhî çocuk» un, Varşavanın göbeğinde, Lajenki parkının ortasında muazzam bir anıdı vardır. Bu anıdın kaidesi hiçbir gün çiçeksiz kalmaz. Taze gönüllerinde yeni yeni aşkın uyandığını hisseden genc kızlar, üs tadın heykelinin ayakucuna dileklerile beraber bir demet te kır çiçeği ko yarlar. Polonyalı genc kız, dinî taassubuna rağmen musikinin ve hassaslığın ilâhı olarak tanıdığı büyük Şopenin ruhaniyetinden yardım bekler. Podarevskinin serencamı başkadır. Asnmızın en büyük piyanisti olduğu şüphe götürmiyen Podarevski siyasaya karışmak bedbahtlığında bulunmuştur. Ve bu yüzden Mareşal Pilsudski ile arası bozulduğundan, istiklâline he men Pilsudski kadar emek verdiği aziz yurdundan yıllarca uzakta kalmışbr. Sopen ile Moniuşkonun açtıkları ve Fredrik Şopen siz olan efendisine karşı duyduğu aşkı ve bu nisbetsiz sevginin acı avakı bını tasvir eden mevzua ehemmiyet vermedim. Fakat müziği hiçbir za man unutamıyacağım. Dinledığim operalardan hiçbiri bana bu derece bir heyecan vermemiş, ru humun üzerinde bu derece müessir olmamıştır. Tiyatrodan çıkarken, bu tesiri ar kadaşıma anlatügım vakit, bana dedi ki: Yalnız Varşavada bin defadan ziyade temsil edilen bu operanın bu derece muvaffakiyet kazanmasının sebebi, halkımızın, bunu dinlerken, içinde kendi müziksel hassasiyetini ve kendi melodik varlığmı tamamile bulmuş olmasıdır. Bundan başka, Halkada, Poİonya sosyetesinin hususiyetleri tıpkı tıpkısına, ahenkle tasvir edilmiştir. Ümidsiz bir aşk besliyen köylü kadını bizde böyle inler.. Saf bir aşkı redde den hissiz asılzadenin hiddeti ancak böyle ifade olunur. Onun içindir ki, Moniuşkoyu, Moniuşkonun eserlerini, halk vecd içinde dinler.. Halk denildiği vakit, yüksek mü zikten anlıyan mahdud bir zümreden bahsediyorum zannedilmesin. Ta, Baltık denizinden Karpat dağlanna, Ma zoriya bataklıklarından Silezyaya kadar, yeniden dirilen Beyaz Kartalın ülkesini dolduran bu otuz küsur milyon ahalinin hepsi de, kat'iyyen mübalâğa etmiyorum, müzik meftunudur. Ekserisi içerilik bir avlu ihtiva eden Varşava evlerinde oturanlar, her gün ve günde bazan iki defa, bu avluda gelip birkaç güzel parça çalan gez gin orkestraların ahengile neşelenir ler. Bu sokak orkestralarını teşkil edenler, derme çatma kimseler değildir. îçlerinde, bütçe zarureti ve buhran dolayısile açığa çıkarılmış, işsiz kalmış, gerçekten san'atkâr, opera müzisyenlerine rastlarsınız. Bunlar ev, ev dolaşır t avluda, beş on groşj mukabilinde Varşavada Şopen anıdı Podareskinin de sağlamlaştırdığı çığın takib eden kompozitörler arasında, en başta, Maria operasmın mübdii Henrik Opienski ile Zigmunt Stojovski gelir. Bunlann nağmeleri ağızlarda dolaşır. Fakat yeni Polonyanm musiki üs tadları saymakla biter gibi değildir. Bu bir gazete makalesinin değil, başlı ba şına bir kitabın içine ancak sığar.. Ve bunlann eserlerini tahlil etmek, yüksek bir müzik bilgisine bağlıdır. Halbuki ben, o güzel beldenin, misafiri bulunduğum müddetçe kulaklanmı dolduran zengin ve rengin musikisinin ruhumun üzerinde bıraktığı tesiri bile, şimdi ifadeden âciz bulunuyorum.. Ercümend Ekrmm T,ALU Kocasına takdirle bakmakta olan Madam Göringe döndüm. Herr Hitler evli olmadığına ve general Göring Almanyada Herr Hitlerden sonra en kuvvetli şahsiyet olduğuna göre Madam Göring bugün Almanyanm en yüksek mevkide olan kadınıdır. Bu na rağmen çok mütevazıdır. İtalyada nasıl M. Musolini kadınm hayatmı an'anevî vazifesi olan analığa ve aile kadınlığma hasretmesini istiyorsa Herr Hitler de Almanyada ayni ga yeyi gütmektedir. İtalyan ve Alman kadınlan yavaj yavaş genel hayat

Bu sayıdan diğer sayfalar: