July 7, 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

July 7, 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r Türklerle Süngu Süngüye No. 233 A. DAVER CUMHTIRİYET T Temmuz 1935 Çanakkalede Türkler bu sefer Viyana Kavun ihracı Mısıra kavun gönderil nın kalbini f ethettiler mesi önemle inceleniyor Birinci mülâzim Saim yüksek atlama şampiyonu olduğu zaman 8000 Viyanalı Tiirk zabitini heyecanla alkışladı Bu sene Mısıra yaş meyva ihracatımîzı fazlalaştırmak için yapılan teşebbüsler arasında İskenderiye piyasasma kavun göndermek işine önem verilmektedir. Her sene memleketimizden Mısıra yaJ pılmakta olan taze üzüm ve karpuz ıhracatımızda görülen yükseliş üzerine bu memlekete kavunlarımızdan da mühim miktarda satmak kabil olabileceği anla şılmıştır. İhracat tacirleri Mısıra kavun ihraca » tında muvaffak olabilmek için Denizyolları İdaresinin kavunlarımız için hususî tenzilâth bir tarife tatbik etmesini iste mektedirler. Denizyollan îdaresinin cavlun tarifeleri Ekonomi Bakanlığınca tayin edilen bir komisyon tarafından tesbit edilmekte olduğundan meyva ihracat çılannın bu dileği de Ekonomi Bakanhğına bildirilmiştir. Ilk hatlarımız deniz kıyısına vardıkları zaman düşman ortadan kaybolmuştu Llman Fon Saaderda hatualarındanı MetH bir topcu ateşi bunlann yerine Böyle bir halde, ne yapılacağı önceden 3oğrudan doğruya tertib edilmemiş oldu kaim oluyordu.» «Ric'at esnasında ingilizler tarafından ğundan ve sis te pek kalm bulunduğundan kumandanlar ileri hatlara gelinciye fevkalâde azim miktarda harb levazımı Ve daha ziyade ilerlemek emri verilinci terkedilmşitir. Suvla koyundan Anburnuna kadar olan mmtakada 5 küçük vaye kadar tabiî biraz zaman geçmiştir. (Bu sözlerden anlaşılıyor ki 5 inc> or pur ve 60 tan ziyade nakliye sandalı 3u karargâhı düşmanm çekilmeğe te metruk bir halde sahilde yatıyordu. Dekoviller, pek çok miktarda telefon şebbüsü halinde ne yapılacağını kıt'a kumandanlarma bildirmemişti. A. D.) teli, telörgü malzemesi, her neviden yıYollann düşman tahkimat şebekesine ğmlarla alât ve edevat, eczaneler, birçok tashyan kısımlanndakı manialann kaldı sıhhiye malzemesi ve su filitreleri bu nlması icab ediyordu. Muhtelif yeılerden lundu.» Yerlerinde bırakılan çadırlı geçerken otomotik lâğımlar infilâk ettiN ğinden zayiat ve kanşıklıklar oluyordu. ordugâhlar Bu suretle düşmanm son kademeleri, «Çok azim miktarda piyade ve topçu takib kıt'alanmızın önünden iyice muvaf cepanesile müteaddid toparlak ve araba Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunfak oldular. Kıt'alanmızın ilerlemesi es parklan, her nevi hafif silâhlar, sandıklardır: nasında düşmanm harb gemileri de Türk larla el bombası ve makinelitüfek namhtt Şinasi (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Viyana (Hususî) Dünkü mektu edildi. Onu herkes tebrik ediyor, seviyor, lerin geçeeeği araziye ateş ediyorlardı. lan terkedilmiştir. Birçok konserve, un, 1 bumda bahsettiğim yüksek atlama müsa atmı okşuyordu Tebrik için ben de koşSalih Necati (Bahçekapı), Eşref (AniVâkıa sahil yakın idise de baranlık ge arpa yığınlan ve dağlar gibi odun yığmbakasında her süvari önce bir defa atlı tum, fakat ben yanına sokulmak imkâ kara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi tede, sisler içinde, dik ve taşlık bayırlar ları bulduk. Düşmanm bütün çadırlı ortf) yor, düsüren iki defa daha tekrar ediyor. nını bulamadım, Saim de attan inmek is (Küçükpazar), îsmail Hakkı (Şehzadeüzerinden aşağı inmek çok güçtü. Ilk dugâhları yerlerinde bırakılmış ve feda ve üç defa da athyamıyan müsabakadan tiyor, fakat etrafını o kadar çok sarmış başı), Sarim (Yenikapı), Erofilos (Sa hatlar, deniz kıyısına vardıklan zaman, edilmişti. Bilhassa bu keyfiyettir ki düşlardı ki inecek yer bulamıyordu. Heyet matya), Hamdi (Şehremini), Fuad (Kaharic kalıyordu. idüşman ortadan kaybolmuştu. Harb ge manm ric'at maksadını bizden gizlemiş» şefi olarak müsabakalan takib için gelen ragümrük), Stefan (Bakırköy), Hü Mâni 1,60, 1,70 üzerinde iken girenmileri de derhal sahil boyunu ateş altına tir. Götürülemiyen yüzlerce beygir öldülerin hepsi atladı. Mâni yükseldikçe hal süvari müfettişi General Mürseli tebrik sameddin (Fener), Halk (Hasköy), aldılar. rülmüş olup sıra sıra yatıyorlardı.» (0 km heyecanı artıyor, süvariler atlarını etmeği, sonra Saime dönmeği düşündüm, Merkez (Kasımpasa), Receb (Beşiktaş), (İngilizler, evvelce gördüğümüz üze«Yarımadanın terki için verilen emtfH manie sürdükleri zaman, en aşağı 8,000 fakat General Mürsel de Saim gibi hü Hilâl (Fmdıkh), Şişli (Şişli), Galata" re, Arıburnundan çekildikleri vakit rin ne kadar anî olduğu birçok çadırlarkişi tahmin ettiğim seyirciler birer heykel cuma uğramıştı. Onun yanına sokulmak saray (Galatasaray), Vinikopulo (YükTürklerin asla farkına varmadıklarını da henüz masa üzerinde hazırlanmış ve kesiliyor, yalnız onlar da atlıyorlarmı« ta kabil olmadı. Uniformalarile gelen sekkaldırım), Büyük (Kadıköy, eski İsve ancak karada kimse kalmadıkt&n el sürülmemiş yemeklerle sabit oluyorgibi vücutlerini zorluyorlardı. Süvari ve bu suretle herkes tarafından tanınan kele caddesi), Üçler (Kadıköy Yelde çonra lâğımlar patlatıldığı vakit işi an du.» tf) manii devirirse şade (yazık) sözleri, at bütün Türk süvarilerini, tanıdık, tanıma ğirmeni), Ömer Kenan (Üsküdar, Çarladıklarını iddia ediyorlar ki bu iddia (Limanm bu muhakemesi yanlıştır. şıboyu). larsa alkış sesleri koca meydanı dolduru dık herkes hararetle tebrik ediyordu. N daha doğru olsa gerektir. A. D.) Çünkü yarımadanın terki, kaç vakittir, yordu. Saimi ve arkadaşlarını ancak yanm saAnafartaların tahliyesi hazırlanıyordu. Zaten kendisi de yuka1,80 üzerinde Fransız yüzbaşısı Du at sonra, müsabaka yerinden çıkarken Liman fon Sanders Anafartaların tah rıda tahliye tertibatının itina ile mü (0 tf) ran üç defasında da manie taktığından kapıda görmek ve otomobile binerken fiyesini de şöyle anlatıyor: kemmelen hazırlandığım söylemiyor müsabakadan çekildi, Saim ve meşhur tebrik etmek kabil oldu.. Beni de ayni CASINO de PARiS'in «Anafartalar cephesinde de düşmanm muydu? Bırakılan yemekler, yalnız bunFransız Kastri, ikinci defa da Fransız otomobile aldılar, yolda giderken müsaşarkıcısı fcekilmesi ayni şekilde olmuş, yalnız yan ları hazırlıyanların geç kalarak yemeğe baka yerinden çıkmış, yaya giden halk mülâzimi Tiliyer birincide maniı atladılar. Irç haberler dolayısile emir vermekte bazı vakit bulamamış olduklarını gösterir. LiMâni 1,90 a çıkarıldı. Saim birincide biz geçerken gene selâmlıyor, el sallımanın hatrratmda, yukarıda, dikkate 0 kanşıklıklar husule gelmiştir. Sisin o kaatladı, Kastri ikinci hayvanile üç defa yordu. değer, bir nokta daha var. İngiliz çadırlı 0 3ar kalın olmadığı bir kaç noktada, deniz sında da devirdi ve bu at müsabakadan Türkler Viyananın kalbini ordugâhlarının yerlerinde bırakılması kryısında kırmızı ziyaların parıltısını göçıktı. Diğer atile ikincide atladı. Tilifeshettiler kendisini aldattığmı söylüyor. İngiliz Her akşam saat 21,45 d« ren bazı küçük kıt'aların âmirleri, düşma ler, mümkün mertebe az insan zayiatı yer de ikincide mania epey şiddetli bir (0 Akşam Bristol otelinde komite tarafınde büyük N nm bir ihrac yapmakta olduğunu zannet vermek için, malzeme feda etmekten çevuruş yaptı, sırık fırladı, fakat düşmedi, dan bir veda akşam ziyafeti verildi, bugeçti. mişler.» kinmemişlerdir. Hasislik edip te mal rada nutuklar söylendi, komite reisi, beMâni 2 metroya çıkarıldı. Halkın he lediye reisi namına muavini hakkımızda «îlk haber bana karargâhımda sabah canın yongasıdır diye bütün levazımı yecanı son haddini bulmuştu. Halk ta pek sitayişkâr sözler söyledıler, bilhassa leyin saat 4 ten biraz evvel, bu şüpheli götürmeğe kalksalardı, iş anlaşılır ve maman ayağa kalkmış manıı sarmıştı. beledıye reis muavini: belki de korktukları 30,000 kişilik za şekilde verilmişti. Ben de derhal genel Herkes müsabakanın neticesini merakla yiatı verirlerdi. îngilizlerin zenginliği « Türkler evvelce de Viyanaya (umumî) silâhbaşı edilmesini ve süvari bekliyor, şu veya bu zabitin kazanaca gelmişler, fakat duvarlarını geçememişde bu işte bir rol oyhamışjdr. Yoksa, o Cumartesi Pazar matine saat 17 3e dahil olduğu halde bütün ihtiyatların ğını tahmin ile uğraşıyordu. kadar harb malzemesi kolayca terkedilerdi, bu defa geldiler ve Viyananın en de yeni program Oerlemesini emrettim. Her kıt'a kendi lemezdi. Meselâ, Liman fon Sanders Saim Yalçınla atlıyor yüksek maniini aştılar, bütün ViyanalıYerlerinizi evvelden tedarik ediniz mmtakası dahilinde doğruca sahile iler böyle bir ric'ati sevk ve idare etmiş ol2 metroluk mania ilk sürmek sırası lann kalbini fethettiler. Fethettikleri bu Telefon: 43703 liyecekti. Fakat emirlerin verilmesi ve bil saydı, Almanlara has sıkı tasarruf ve Saimde idi, sürdü, at ard ayaklannı ma kalbler onlarm güzel ve teknik binişleridirilmesi, bilhassa iki ayn dil türkçe ve iktisad ruhile malzemeyi ve çadırlı ornie taktı ve sırığı düşürdü, ikincisinde de ni her sene görmek ve alkışlamak ister. at tamamen maniin üzerine düştü ve Türkler; kadınlarına, silâhlarına, atlarına Türkün, Türklük namına böyle iyi btı. almanca kullanıldığı için, ümid edildiği dugâhları feda edemez, işin anlaşılmasına sebebiyet verirdi gibi geliyor. Yumanıı devirdi. Fakat bu suretle cezasını çok sadıktırlar, harikulâde bir inkılâb yap balar bırakmasını da dilerim. gibi süratli gıtmıyordu. karıki sözünden sezilen mana budur. şiddetle çeken, büyük bir dıkkat ve mu tılar, kadınlarına en madenî haklan verdiAçık arazi mıntakasında bulunan AÖğretmenlerin Bursa gezintisi vaffakiyetle sürülen Yalçm üçüncü de ler, silâhlannm kuvvetini bütün dünyaya A. D.) Bir Avusturya gazetesf bafartalar grupu kıt'aları, ileri hareketleÖğretmenler Birliği başkanlığından: fasında çok güzel ve yüksek bir atlayışla gösterdiler, atlarile, ne kadar iyi anlaşrinde müteaddid lâğım tarlalanna tesadüf «Anafarta cephesinde düşman tarafınne diyor? Bursa gezintisine 9/7/935 salı günü manii aştı ve çok alkışlandı. tıklannı da, buraya kadar gelerek bize ederek zayiat verdiler. 126 ncı alayda dan yapılan ve gece dahi görülebilmesi Viyanada çıkan Österaeihisohe AberîJ Dİduğu gibi bazı kıt'alar sahile karib ba için diğer tarafma kireçle beyazlatılmıs saat 8.20 de Yalovaya giden vapurla gi Yalçın, maniin o kadar üstünden aş gösterdiler. Kendilerini her cihetten, bü dzeitung bu yarışlara iştirak eden ekipiU yerlerde de düşmanm arkacı (düm kum torbaları konulan piyade yolları dilecektir. Arkadaşların köprüde Ada mıştı ki uğradığı cezadan aldığı ders ü tün Viyanalılar namına tebrik ederim» mize dair bu sözleri yazıyor: zerine mâni 2,10 olursa gene atlamak dedi. Bar) uçlarile kısa ateş muharebeleri yap meydana çıktı. Son kalan kıt'alara bu su lar iskelesinde toplanmalarını dileriz. «Bütün ekipler teker teker geçtikçe kudretinde olduğunu tamamen göstermişBütün ekipler komite azalanna, bura halk alkışlıyordu. Fakat halkın sevgisini hlar. Fakat burada da düşman, hemen retle yol gösterilmiş ve otomatik lâğımti. da tanıdıklarına, birbirlerine veda edi ve sempatisini pek fazla kazanmış olan hiç zayiat vermeksizin gemilerine binebil lar tertib edilen geniş tarlalardan bu suBugün bu gece miştir. Tahliye fevkalâde itina ile hazırİkinci olarak Kastri manie atını sürdü, yorlardı. Kadın, erkek, muhtelif millet Türk ekipi ortaya çıkmca bu alkışlar ziŞehzadebaşı retle tahaffuz edilmiş oluyordu.» (Bu da lanmış ve mahirane tatbik edilmişti. Taat çok fena bir atlayış yaptı, ön ayakla lere mensub ve muhtelif üniforma taşıyan yadeleşti. Halk coşmuştu. Sahayı doltahliyenin hazır yemekler bırakılacak kafafımızdan iğtinam edilen az miktar top rıle maniin iki sınğını da fırlattı, ikinci bu heyetin samimî vedalan cidden görül duran gürültü tam manasile alkış rufanı dar acele yapılmadığına delâlet etmez müstesna olarak, düşman topçusu önceden ve üçüncü defasında da ardlarile ayni ha meğe değer bir manzara idi. idi.» iki müstesna film birden mi?) geri çekilip götürülmüştü. tngiliz bataryatayı yaptı, müsabakadan haric kaldı. Süvari müfettişimiz General Mürsele Ve bu yazının daha aşağısında da geGEORGES MİLTON'un en «Bütün bu ric'atte en ileri İngiliz hatlalannın mevzileri sahile pek yakın olduÜçüncü olarak süren Tiliyer yaptığı bir Avusturya generalinin sarılıp öptüğü ne şöyle deniliyor: güzel oynadığı ğundan bu hareket kolaylıkla yapılabil rının bile sahile, bir ilâ db'rt buçuk kiloüç tecrübede de muvaffak olamadı. Bu nü gördüm, kapıdan çıkarken sordum, «Çok alkışlanan bir zafer de Türk suretle 2 metroyu atlıyan Saim birinci ilân o da süvari generah ımış, veda ederken: zabiti Saim Polatkana nasib oldu. O metro mesafede bulunmuş olduklarını ş edildi. « Ben askerim nutuk söyliyemem, fa programın en son ve en heyecanh numa«Düşmanm bataryalarının ateş kestiği nazan itibare almalıdır. Binaenaleyh baneşe, zevk ve eğlence filmi Bu ilân sinirleri gerilmiş halk üzerinde kat Türklere olan hürmet ve muhabbeti rası Tuna mükufatı idi. Yüksek atlama freya tek topla ateş ettiği, vâkıa, topçu zılarının sandığı gibi, Gelibolu yarımadafevkalâde tesir yaptı, başlıyan alkış tufa mi size sarılmakla ifade etmek isterım» müsabakası, Türk binicisinin en büyük GİNA MANES ve MANDE İLLA gibi kumandanlannın nazan dikkatine çarp smdan İngilizlerin ric'ati, Avrupa cephenı dakikalarca devam etti. diyerek sarıldığını söyledi. iki büyük artist tarafmdan oynanmış zaferi oldu. mışb ama bu hale çok ehemmiyet veril lerinde yapılan büyük ric'at hareketlerıle Bravo Türki İşte Viyana müsabakaları bu suretîe Sevimli binici (Yalçm) ınm üstüııda memiş ve daha yukarı makamlara bildi mukayese edilemez. Alkışlar arasmda (bravoTürk! Bra bitti. Türklerin burada bıraktıkları intıba iki metro yüksekten süzülüp geçti. Haİburilmemişti. Daha evvel, birçok düşman Canbazhane facıasını gösteren Seddilbahirdeki düşman yerinde kalve Polatkan!) sesleri yalnız müsabaka da çok kuvvetli ve güzel oldu. ki bu müsabakanın en muvaffakiyetlilerinbataryalarının, hususile, mevzi tebdili dehşet ve heyecan filmi. meydanmı değil, bütün ormanı titretiyorBu muvaffakiyeti bütün Türklere if den olan Fransız zabitleri kusursuz olamünasebetile bir veya iki gün ateşleri kes mışti...» du. Polatkanın etrafı bir anda muhasara tiharla müjdelerken Avrupaya gelen her rak yalnız 1,20 atlıyabilmişlerdi.» (Arkan vaı) Itikleri çok vâki olmuştu. Bu sıralarda 5 g "5 51 Nöbetçi eczaneler JANE PİERLY "5 TAKSi BAHÇESİNDE İSPANOPARİZİYEN R E V Ü SÜ 1 Hilâl ÇIRIL ÇIPLAK ÖLÜM PERENDESİ in bölamil 2 3 yelim? Ne olursa olsun ben sizden her dolusu gülmeğe başladı. Diğer misafir bana telefon edersiniz, derhal koşar, gehangi birşey satın almamağa karaı ver ler de çaresiz gülmeğe mecbur kaldılar. lirim. dim. Yani bir daha beni görmeğe gelYemek bitmişti. Mike hemen gitmeğe Sir Ralb işi lâtifeye boğarak: hazırlandı. İşi vardı. Ledi Mayoya ma miyeceksiniz. Sizi bu akşam rahatsız ettiğim için müteessifim Mike! Bu fena, bu çok fena, dedi. Bir ke zeretini söyledi. re daha tecrübe ediniz. Sizi memnun bı Gene kız: Ben doğrusunu söylemek îâzım rakmağa gayret edeceğiz. Mike siz çok değişmişsiniz, dedi. gelirse çok memnun oldum. Çok mu değişmişim, neden? Mikenin Sir Ralbı sevmediği aniaşılıMike gittikten sonra Ledi Mayo bir Bilmem. Eskiden böyle değildiniz. denbire suratını astı. Sir Ralbin onu neyordu. Ayni müstehzi tavırla devam etti: Ledi Mayo eski günleri hatırlamış ta şelendirmek için uğraşması boşuna gitti. Benim sizden şikâyetim yalnız bu kadar değil. Geçen gün Sabampton tre onları tekrar yaşamak mı istiyordu? Her Gene kız bu adamdan zerre kadar hoşnine binmiştim. Hiç memnun kalmadım. halde şimdiki Mike eski Mike değildi. lanmıyordu. Hatta bazan bu hoşlanma Vagonlar pek rahatsız ve pek pis... Bel Eski lâkaydisi kalmamıştı. Artık heıkesin mak nefret derecesini buluyordu. Böyle ki bir aydır yıkanmamışü. Üstelik bir sa düşüncelerine aykırı düşünceleri yoktu. zamanlarda onun kendisine «hasta mısıat te geç kaldı. Bu şimendifer kumpan Eski günlerdeki gibi samimî değüdi. O nız» diye sorması hiçbir şeyi olmıyan gene yası da sizin varidat membalarınızdan bi kadar ki gene kız onun kendisile istihza kızda derhal başağrısı tevlid ediyordu. ettiğinden bile şüphelendi. ridir, değil mi? Sir Ralb bittabi derhal bu somurtkan Sizi bu gece her zamanki gibi sa lığın farkına vardı. Giderken kendisini Evet öyledir. Fakat azizim Preterston, bunları bana söylemekle hata e mimî bulamadım Mike. Bizi sık sık gör teşyi eden Lord Flanboroha: ediyorsunuz. Bir tren geç kalırsa yapıla meğe gelin. Gelmiyecek misiniz? Ledi Moyanın sıhhatine dikkat et Bunu ben de biliyorum. Sir Ralb siz çok anlayışlısınız! Sir Ralb gülerek cevab verdi: Ben aşağı yukan bir ilmi ahvali ruh mütehassısı sayılırım. Bütün hayatım müddetince bununla uğraştım. O kadar ki meselâ yazıhaneme giren bir adamın tabiatini, njaişet tarzını, arzulannı derhal anlarım. Doğrusu bu çok kıymetli bir meziyettir. JJC 5jC 3 p Eğer gene bir inci gerdanlık kaycak en doğru hareket onu zabıtaya şikâTerciime eden: Ynzam bederseniz, yahud oda hizmetçiniz birşey yet etmektir. ömer Fehmi Başkut Edgar Vallas Sir Ralbın bu mukabelesi en fazla çalacak olursa Skotland Yardda 26 nu Şu halde fena reçeller ve konseryeler satmak için yüz sebebiniz mi var di kendisinin hoşuna gitmi} olacak ki ağız maralı büroda müfettiş Preterston diye Sir Ralb o gece pek neşeliydi. Müstakbel kayınpaderi ile yaptığı kısa bir mükâleme neticesinde yalnız Ledi Moya ile evlenmek işini değil, pek istifadeli bir başka işi dahi halletmişti. Bu öyle bir iş Kapısının önüne gelmişti. Zili çalarti ki on aydanberi sürüklenip duruyor ken arkadan bir kadmın kendisine seslendu.. İşte nihayet bu akşam halli kısmet diğini duydu. Başını çevirdi. Evin yanınolmuştu. da bir otomobil duruyordu. Makine bozulmuş olacak kişoför tamirle meşguldü. melisiniz, dedi. Bana rahatsız gibi görüMesele şu idi: nüyor. Lord Flanboroh, Kap ile Plimut araİTatlı bir ses sordu: Böyle birşeyin asla farkında olmıyan sında yolcu ve eşya nakleden cenubî Af Acaba beni tanıyabilecek mî'siniz? (Arkan var) Lord Flanboroh derhal tasdik etti: rika seyrisefaia kumDanyasının meclisi idare reisi idi. Sir Ralb de Solampton dokları şirketi meclisi idare reisi bulunuyordu. Yapılan şifahî mukaveleye gö • re Plimut ve Liverpola uğrryan gemiler Salampton doklarından muayyen şerait dahilinde serbestçe istifade ederek eşya boşaltabileceklerdi. Dışanda hava pek soğuktu. Otomobili kapıda bekliyordu. Fakat Sir Ralb otomobilile evine dönmek istemedi. Biraz yaya yürümek arzusunda idi. Lordun evi ile kendi evi arasmda bir kolimetro kadar mesafe vardı. Şoförüne arkadan ağır ağır gelmesini emretti. Ve ıslık çala çala bu bir kolimetroluk yolu katetti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: