8 Temmuz 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

8 Temmuz 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Tenumu 1935 BILGI^ULUS Yaşamak azminde bulunan milletjer bizzat kendileri ken'di mallan olan yeni bir edebiyat, yeni bir musiki ve yeni bir bilgi meydana çıkarmakla varlıklarını ğösterebilirler. Gelecek te böyle varlıklarını gösterebilen uluslarındır , Uluslar Sosyetesi Tehlikeye mi Düşüyor? (Başmakaleden devam) layıp cîuruyor. Ondan sonra Almanya hakta beraberlik davasını esas tutarak, hakikatte ise dilediği gibi silâhlanmak için Sosyeteyi bırakıp gitti. Şimdi de galiba sıra îtalyaya geliyor. Eğer Sosyete İtalyan Habeş anlaşamazhğma karışmak ve bundan dolayı Italyaya karşı bazı kararlar ve tedbirler almak isterse İtalya hemen Sosyeteyi bırakıp çıkacaktır. Adı üstünde Milletler Sosyetesi olan bu kurumdan büyük devletler kendi asığlan öyle icab ettikçe bir bir çıkıp gidecek ve onların bu hareketlerine karşı hiç birşey yapılamıyacak olduktan sonra Sosyetenin ne manası kalır? Bu durum önünde diğer milletler için namusluca ve akılhca tutulacak biricik yol, ileride yenisi ortaya çıkarılmak üzere şimdiki kuruma paydos borusunu çalarak dağıtmaktan ve dağılmaktan başka olamaz. Ancak geriye kaan uluslar bunu da yapamıyarak Sosyetenin lafile avunmakta sürüp gitmek üzere eksinlikler içinde yuvarlanıp duracaklardır sanılır. Avusturya ve krallık Viyananm kararı İtalyada memnuniyet, Fransada endişe uyandırdı Habsburglar hakkındaki kanunun ilgası lâyihası İtalyanm teşvikile Dolfüs zamanında hazırlanmış (Baştarafı 1 inei $ahifede) meneden kanunun ilgası karan uzun zamandanberi hazırlanmış ve Başbakan Dolfüs tarafından tasvib edilmiş bulunmakta idi. Diğer taraftan, Schuschniggde, kral taraftan olduğunu hiçbir zaman gizlememiştir. Kendisi, Avusturyada partiler ilga edildiğindenberi monarşist partisinin yerine geçmiş olan ve krallık taraftan bir teşekkül olan Reichsbundda üyedir. 1914 te katledilen veliahdın oğlu V e Reichsbundun şefi olan Prens Maks dö Hohemberg, harbden sonra Habsburglara karşı yapılan haksızlığı tamir edecek olan kanunun parlamentodan geçirilmesinin münasib olacağını birçok defa başbakana hatırlatmıştı. Binaenaleyh bu mesele birdenbire karar verilmiş bir iş de ğildir. Avusturya hükumetinin düşüncelerindeki bu değişikliğin bir taraftan, Nazi propagandasının tekrar doğmasından, diğer taraftan da İtalyanın bu kanunu memnuniyetle karşılamasından ileri geldığı zannolunuyor. Fakat, krallık hareketinin Avusturya da ilerlemekte olduğu inkâr edilmemekle beraber, hiç kimse, alınan tedbirleri şim diki rejimin nihayete erdiğine işaret saymamaktadır. Avusturya kral taraftarlarının şefi oIan ve Arşidükle görüşmek üzere Belçikaya giden eski nazır Wiesner, elyevm Paristedir. Pazar günü Viyanada bulunacaktır. Tehdidle dolu görünen fakat belki de daha büyük bir tehlikenin Önüne geçecek olan bu Habsburglar meselesi hakkında bu zatm çok önemli diyevlerde bulunacağı söylenmektedir. Steenockerzool şatosunu ziyaret Brüksel 5 (Özel) Habsburg hanedanı azasının şimdi oturduğu Steenockerzool şatosu, sıkı bir nezaret atındadır. Etrafında kargalarm ötüştüğü, derebeylik devrinden kalma bu şato, içindeki sırrı çok sıkı müdafaa ediyor. İçindeki misafirler acaba Belçikadan ayrılacaklar mı? Bunun pek ihtimali yok gibidir. Herhalde Dağdan gelip bağdakini kovanın hürrivetî On dokuzuncu asnn başlangıcından masını, kuvvetlenmesini, parlayıp yüksonuna kadar bilginin (ilim ve fen) dev selmesini temin etmektir. adımlarile ilerilediğini görüyoruz. Bu Bundan başka insanlık yolunda her har ve elektrik gibi kuvvetler insanla ulusun kendine düşen vazifeleri dahi n n elinde birer itaatli esir gibi kulla mevcuddur. Her ulus insanlığa kendi nılmağa başlıyor ve bu gibi tabiî kuv verimini de getirmelidir. Başlıyan bü vetlerin ele alınmasından dolayı, keşif yük binaya o da birkaç taş ilâve etmekle üstüne keşif yapıhyor ve bu keşfiyat mükelleftir. yalmz lâboratuar ve ilim sahasında kalBir ulus hiçbir zaman yalnız diğer mıyarak her yerde tatbik olunmağa lerinin verimlerinden istifade ederek başlıyor. Bundan endüstri doğuyor. Huyaşayamaz. Bu parazit hayatı kendi zasusile demiryollan, vapurlar, tayyareler rarmadır. Zira diğer uluslararasında einsanları birbirine daha ziyade yaklaşhemmiyeti ve kıymeti kalmaz ve bu gitınyor, uluslar arasında mesafe azalı bi parazit hayatı geçiıen milletlerin yor, hatta hiç kalmıyor ve ulusal bir ergeç diğerlerine bir av olacaklarına da medeniyet, ulusal bir insaniyet, uluslar ; hiç şüphe yoktur. İnsanlığın ve her uluarasında bir anlaşma ve bir çalışma sun en kıymetli verimi de bilgi (ilim ve meydana çıkıyor. Bu anlaşma ve çalış fen) alanındadır. mada ise en ziyade ehemmiyet verilen Millî bilgiye verilen ehemmiyet, ortabilgi (ilim ve fen) dir. Tabiî bu suretle ilim ve fennin vatanı bulunmadığı fik ya yeni bir medeniyet çıkarmak için ileri atılan milletlerde pek aşikâr suretri gittikçe yayılmağa başlıyor. te görülmektedir. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse bu Riyaziye bilgilerinde üstad geçinen Meselâ Rusyada yeni bir insanlık Uluslar Sosyetesi iflâs etmiş gibidir. Anler şimdiki medeniyette çok değildir. devri açılmıştır. Orada insanlığa yeni cak iflâs eden sosyetedir, fıkir değil. SaBunlarm dünyada adedleri yirmi beş, ve otuzu geçmez. Bunlar birbirlerinin can ve şekil getirildiğinden bahsolunu vaş istemiyen milletlerde için için daha söylediklerini ve yazdıklarını pek kolay yor. Bu medeniyetin kendine mahsus kuvvetli bir kurum vücude getirmek fikri anlarlar. îşte bu sebebden bu ilimler a bir edebiyatı vardır. Yeni hayatı can gittikçe kuvvetleniyor. Biz öyle görüyorasında ulus farkı gözetilmiyerek ça landıran kuvvetli edibleri mevcuddur. ruz ki hakikî milletler sosyetesini devletler Yeni hayatın kuvvetini, iyiliğini, gü ve hükumetler değil, milletler kuracakbucak bir anlaşma hasıl olmuştur. zelliğini yaratan şairleri vardır. Bu ruhu lardır. Bu, savaşa ve kör kuvvete karşı Hekimlikte ise bu gibi üstadların mikgösteren yeni bir musiki hasıl olmuş hakkın kutlu bir devrimi olarak gelecektarı daha çoktur. Anlaşmaları ve temastur. Bunlarla, san'atle birlikte, bir de tir. Belki bugün değil, fakat yann, fakat lan muhtelif tıb gazetelerile olur. Her Rus bilgisi (ilim ve fenni) meydana gel yarından sonra mutlaka. Gemi azıya alLki üç senede bir toplanan kongreler bu miştir. mış azgın bir devlet günün birinde diğer anlaşmayı daha sühuletle temin eder ve milletlerin kendisine karşı ayaklanmasile Şüphesiz Ruslar da Avrupalı, Amerioralarda fikirlerin temasile yeni yeni kalı teknisiyenler getirdiler. Bu müte karşılaşacaktır, ve işte o tarihten başlıyaufuklar açılır ve herkes bu yollarda ik hassıslardan pek çok istifade ettiler. Fa rak yeni ve hakikî milletler sosyetesi kutidarı derecesinde ilerliyerek kendisine kat onlar yol gösterdi, işleri ise gene rulmuş olacaktır. Rejiyonal paktlar rejiyonal korunmaları sağlarken ayni zamandüşen vazifeyi yapar. Ruslar yaptı. îşte on dokuzuncu asrm meydana çı Diğer taraftan Italyada Musolini de da bu gelecek büyük ve kuvvetli sosyetenin temellerini de kursalar gerektir. Sakardığı bu bilgi tesanüdü bu suretle de ayni yolu tutuyor. Musolininin mey vaşı yasak edecek yeni topluluğa mantıkvam eder giderken Büyük Harb, her ne dana çıkarmak istediği ta Romalılardan la adaletin başat (hâkim) olması zarukadar bilgi uluslararası bir hal ise de, başlıyan ve birçok zaman uyuyan ttal ridir. âlimlerin bir vatanı, bir yurdu olduğu yanlıktır. Balkan Andlaşmasile Küçük Andlaşnu göstermiştir ve her âlimin de kendi O, bu ruhu yaratmak için uğraşıyor, ma gelecek losyetenin tohumları sayılamilli bir hususiyeti, bir ruhu olduğunu şimdiki Italyanlık eski Roma an'anele bilecek kurumlardır, ve eğer bir doğu anlatmıştır. Kozmopolit edebiyatı pek ri, Roma ahlâki, rönesans Italyanlığile andlaşması da bunlara katılarak bu rejiziyade sarsan Büyük Savaş, âlimlera birleşip yaşamak istiyor ve bütün gay yonal anlaşmaların sınırları genişlerse haşka vazifeler de mevcud olduğunu ret, edebiyatla, şiirle, musiki ile bu mılli dünyanın bu bölüğünde savaşın imkânsız hale gelmesi diğer yanlan için de kuvl>aWlaUıu}lu. İllııı «lanu yalmn lâbo mevcudiyeti vücude getirmektir. vetli umud temelleri olarak belirir elbet. ratuarının dört duvarı arasında yaşa îşte yaşamak azminde bulunan milletBüyük devletlerin bazılan ne düşünürmaz. Onun kendini besliyen topraklara ler bu suretle hareket ederler, bizzat lerse düşünsünler ve nasıl hareket ederve bu topraklar üzerinde yaşayan mil kendileri kendi mallan olan yeni bir lerse etsinler, yakm yannlar, savaşa karşı letine karşı dahi büyük bir vazifesi musiki, yeni bir edebiyat ve yeni bir koyacak böyle idealist bir milletler gruvardır. bilgi meydana çıkarmakla varlıklarım punundur. Ortadaki Milletler Sosyetesini yıkacak Bilgi anlaşması temin edilmiş olmakla gösterebilirler ve gelecek te böyle var biz değiliz. Onu başkaları yıkıyorlar ve o, lıklannı gösterebilen uluslarındır. beraber bilgiç gene köklerile ulusuna büyük adını taşıyan devletlerin elinde bağlıdır ve vazifesi de ulusunun yaşa kendi kendine yıkılıyor. Buna acımamak elde olmamakla beraber hakikatlere göz yummak ta elde değil. Barışa her zamandan artık ihtiyaclı Avrupa, sendeliyen ayaklarile kargaşahğa ve savaşa sürüklenmektedir. Milletler fena idare olunuyorlar. Bu biçimsiz idareleri yıkacak ulusal devrimleri bekliyerek kuvvetli ve gözü açık bulunalım, ve böylelikle kesm bir banş devrinin {frlmesine ve başatlığına yardım edelim. Bize göre ödevler bunlardır. Almanyada talebe ve Hitlercilik Berlin 7 (A.A.) Hitlerci gencler birliğinin direktörü Schirach birlik üyelerine gönderdiği bir bildirikte talebe birliklerinin ulusal sosyalistliği kavrıya madığını söylemekte ve gencleri talebe birliği ile Hitlerci gencler birliğinden birini tercih etmeğe mecbur kılmaktadır. lün insanlığın uğradığı ıstırablan temin Uşakta ilk okullar sergisi îtalyada müthiş bir patlama Roma 7 (Telsizle) Milanoda Maderno kimya müessesesinde bir patlama olmuştur. Zarar ziyan bir milyon lıreti geçmektedir. Erdekte yapılan deniz yanşlan Uşak (Hususî) Uşak merkez o fcullannm imtihanlan birkaç gün evvel bitti. Bu yıl geçen yıllara göre daha geniş daha verimli bir çalışma elde eden okullar yıllık çalışmalannı çok zengin ve övünmeğe değer bir kültür verimile so nuçladılar. Gönderdiğim resim Uşakta ilk olarak açılan sergiden bir köşedir. Erdek (Özel) Denizciler bayramı münasebetile motör ve yüzme yarışları yapıldı; kazananlara mükâfatlar verildi. YVNUS NADİ 100 metro süratte Şakir birinci, Mehmed ikinci oldular. 100 metro sırtüstü yarışta Mehmed birinci, Hasan ikinci oldular. 200 metro kurbağalama yarışında Şakir birinci, Bekir ikinci geldiler. 200 metro serbest yanşta Şakir birinci, Cafer ikinci (Baş taraft 1 inei aahifede) oldular. 1500 metro mukavemet yüzme ği bir söylevde demiştir ki: yanşında da geçen yıl Bandırma mıntaHergün yüzlerce halk taraundan gez 1 • c Italyan Yunan dostluğu Muso kasmdan yanşlara giren Mehmed birinci mektedir. lininin eseridir. Bu dostluğu kuvvet geldi ve kendi rökorunu kırdı. Sergide Gazî, Giil, Müjde, Nur. Ay lendirmeğe çalışacağım.» Burada spor denince yalnız deniz akla General, rejim meselesi hakkında geliyor . Başka sporlar denizcilik kadar bey ilk okullannm işleri görülmektedir Hassaten Aybey mektebinin küçük ak yapılacak genel oydan bahsederek kral ilgi uyandırmıyor. Biraz himmetle burası varyomu ve Gül mektebinin fantazi işleri cüarın yüzde 60 nisbetinde kazanacak Türkiyeye kıymetli deniz sporcusu yetiş larmı umduğunu söylemiştir. çok beğenilmiştir. tirebilir. Deyli Ekspres yazıyor: «îngiliz baylan, bayanlan uyamrn£ Eğer memleketinize, imparatorlağunu. za, kuvvetinize inamyorsamz, ayak ivrtetrafta bir yolculuk hazırlıgı görülmüyor. yıniz, son hükmün slzde olduğunu ilân Arşidük Ottonun yakınlarından başlıcası ediniz. hlenmek üzere olan bir ihantti olan Baron Mirbach, bize en küçük ma durdurunuz. Neler oluyor, haberiniz var mı?.. lumatı bile vermek istemedi. Ingiliz Imparatorluğu satıhğa çtkü. Bize verilen emir kat'idir, dedi, tatbikı da zor değil. Susmaktan ibaret. Fiatleri düşürecek ecnebi devletler mü~ İstediğiniz havadisleri buradan değil, Vi zayede meydanmda. Ingiliz Somalisinin bir parçası Italyanlara, Habtjlere pejfcej yanadan bekleyiniz. çekiliyor.» * Belçikadan aynlacak mısınız? Zannederim bu sene tatil yapmıya«Bunu veren kimdir, biliyor mmunuz ?.. cağız.. Bundan anîaşılıyor ki imparatoriçe Milletler Cemiyetinde Ingiltereyi tanhazretlerile oğlu acele etmek fikrinde de sil eden (senede 3,000 jı7in alan) Mister ğiller. Eden. Sizi konuşmaktan menedemem. IsBu cemileyi Afnkadaki Ingiliz merf tediğinizi söyliyebilirsiniz. faatlerini korumak için değil, Milletler Muhakkak gibi görünen birşey varsa, Cemiyeti azası olduğumuz için yaptığını o da, tecrübelerden ders almış olan impa sö'ylüyor. ratoriçe Zita ile oğlunun herhangi bir İngiliz baylan, Ingiliz bayanlan, hüt' hükumet darbesine sebebiyet vermeyip, 'iyeli koruyunuz... maksadlarına, doğru yollardan irişmek Doğru, italya diklalörü, Edenin hediiçin mümkün olan her tesiri yapmağa çayesini tersgeri yüzüne attı. Fakat Ingiliz lışacaklarıdır. Imparalorluğunun vatandaşlan, idareci • Şimdilik, Arşidük Otto dinleniyor. leri böyle büyük bir fedakârlık yapmakLouyain Üniversitesinde «dük dö Bar» tan menediniz. ismile tahsil gören Arşidük geçen per Hürriyeti kuran ve koruyan baylar... şembe, çok güzel bir tez verdikten sonra, Vatanda§larmızdan büyük bir kısmınm, siyasal ve sosyal bilgiler doktoru olmuşSomalide, daha hürriyetin manasım biU tur. Müstakbel kralın, kendi eseri olan 350 miyen iki milletin eline esir vcrilmesint sahifelik kalın bir kitabın sonucuna aid müsaade etmeyiniz...y> *** olan bu tezde yürüttüğü fikirler katolik lik damgasını taşımaktadır. Arşidük ezHiddet püsküren, îngiliz milletine bu cümle diyor ki: heyecanh beyannameyi neşreden gazete « Köylünün ihtiyatk^r dehası, devlet muharriri tam Ingilizvari bir şaka yapıyor. hayahnm iyi düzen verilmiş bir gelişimi Afrika çöllerinde, Somaliden kopardığı ni kâfildir. Köylü sınıfı, çok derin din te bir çöl parçasile İtalyanm dev iştihası lâkkisi taşıdığı ve onu kendiliğinden Tan doyurmak mümkün olmadığını Miste erj rıya yaklaştıran bir muhitte yaşadığı için, Eden kadar gazetenin muharriri de bi sun'î cennetler vadedenlerin nazariyeleri lir... Ingilterenin Habeşistanı niçin müdane mukavemet etmeğe daha müstaiddir vc faa ettiğini, İtalyaya neden çattığı, siiyah] egoist cemiyetimizin çok muhtac olduğu köle kullanan memleketten bu topra hıristiyanlık diriliğini bilhassa ondan parçasının İtalyaya neden peşkeş çekil ği beyanname muharririne malumdur. Bu beklemeliyiz.» Bul Arşidi1^» Otto, zamanın ve başbakan danısıkh döğüşlü düğünde, hükumetinin ların kendi hesabına çalıştıklanna samimî 3,000 şilinli memurile beraber muharrir olarak inandığı için hiç sabırsızhk göster de bütün Avrupa ve dünya ile alay ediyorlar... Ingiliz hükumetinin güriiltüye meden «rasını beklemektedir. papuc bırakmadığına, herkese papuclannı bıraktınp hürriyet namına ne biçim Muğlada buğday fiatleri düşük kaçırdığına koca îngiliz emperyalizm Muğla 7 (A.A.) Buğday fiatle tarihi şahiddır. rinde düşüklük vardır. Şimdi buğdayın Biz bu beyannameyi şaka diye dinl kilosu altı, arpanın dört on para, unun riz. Fakat bu hürriyetin müdafii muha. çuvalı sekiz liradır. rire biz de bugüne kadar İngiliz empe: Arsıulusal Izmir panayın yalizm çerçevesi içine giren müstemlek Izmir 7 (A.A.) Sayın Başbaka ler, müstemlekedeki esirler namına bi nımızın 22 ağustosta açılma törenini yasoru (sual) soralım... pacakları Arsulusal Izmir panayırı bu yıl Ingiliz Somalisinde bir avuc İngiliz: geçen yıllardan çok daha zengin ve ilgi hürriyeti gidiyor diye, şahlanan, şahlaı., uyandırıcı bir varlıkta olacaktır. Panayırın hususiyet ve önemini belirtmek için dınlan îngiliz milleti, mılyonlarca insamn hiçbir şey esirgenmemiştir. 200 bin liralık hürriyeti elinden giderken neden şahlandöviz verildiği gibi gümrük işleri de ko madılar?... iaylaştınlmış, panayır birçok vergilerden însaniyeti barbarlann elinden kurta.^ affedilmiş, kara ve deniz yollan tarife mak için değil mi? Emperyalizm denilen lerinde yüzde seksene kadar indirme ya hokkabazın parmaklan ucunda oynatüğı pılmıştır. bu insaniyet oyununa da siz inanın. Bir Alman plânörü, Berlinden Hamburga gitti SABİHA ZEKERtYYA üeneral Kondilis Romaya gitti "Cumhuriy«tt,in bölcmiı 5 2 Bu Gönül Böyle Sevdî f Tazanı Ercümend Ekrem Talu Ferdi, olduğu yerde, kollannı kavuşhırmuş, duruyordu. Daha ne söyliyeceksin? diye sordu. Benim de bir iki söz söylemek hakkım değil mi? îster istemez de beni dinliyeceksin! Yok: Maksadım kendimi müdafaa etmek değildir! Senin görmüş olduğun, ve yahud ki gördüm zannettiğin şeyler, bizden çok yüksekte, iradei beşerin irişemiyeceği bir yerde cereyan etmiştir. Bunun hakkında ne düşünmüj olursan ol: Beni kırmış değilsin. Bilâkis.. Belki de sana müte§ekkirim. Bittabi hepsini anlıyamadım. Insan hiçbir vakit, herşeyi anlamağa kadir değildir. Ve meselâ, senin, baja karşı önce dost, samimî göründükten sonra sırasile hasım, mütecaviz ve düşman olduğunun sebebini şimdi öğrenmiş isem de, hangi duygulannda rencide olduğunu, ayıb değil a, kavrıyamadım. Insan sevmediğini, saymadığını her vesile ile ispat ettiği bir şahsı kıskanamaz. Esasen bu, ikinci derecede kalır. Maziyi bir tarafa bırakalım: Onu takdis veya tel'in etmekte herkes hürdür. Ve onu değiştirmek te hiç kimsenin elinde değildir. O olduğu gibi kalır. Halbuki İ3tikbale, azçok her birimiz hükmedebiliriz. Ve şimdi ben.. sana soruyorum: Şu saate yıllarca bakmış olan gözlerin sahibi, bugün sağ olsaydı, senin istikbalin hakkında ne düşünürdü? Son kelimeleri dinlerken Ferdi kendini zaptedememiş, titremişti. Çok rica ederim, dedi, kavgalan mıza, yabancı hatıralar karıştırmıyahm. Babamı bir tarafa bırak ta, aynlalım, bitsinj By Kadri başını salladı ve devam etti: Geçmiş ola, dostum! Babanı hatırladıktan sonra, ben artık kavgalı olarak senden ayrılamam. Bana o gücenir sonra. Durduğu yerden, saatin işlemesine, yaşıyan bir kalbmiş gibi kulak veriyordu. Ve onu dinlerken kendi gönlünün hafifledigini duyuyor, takib edeceği yolu keşfedi yordu. Son ve kısa bir tereddüd geçirdi. Şimdi, tıpkı vaktile Ayşenin yaptığı gibi, kinini yenecek, kötülüğe iyilikle mukabe le ederek, Ferdiyi kurtarmağa çalışacaktı. Dinle! dedi. Ihtimal ki bugün, birazdan, bir daha buluşmamak, gorüş memek üzere ayrılacağız. Ben yoluma devam edeceğim. Fakat sen benim gibi değilsin. Evin barkın sönmüş, gideceğin yol meçhul. Müsaade edersen sana şunu söylemek isterim ki, yıkılanı yeniden yapmak mümkündür. Hayat daimî bir teceddüddür Sesi yumuşamış, adeta şefkatli bir hal Aİınıth. Devam etti: Dinle beni. Akif Ağanın bostanı m, kuyunun yanıbaşındaki kocaman ceviz ağacını ve bizim, onun dibinde oynamamızı seyreden babanın bakışlarındaki sevgiyi hatırlar mısın? O zaman, hiç şüphesiz, yann öbür gün ne olacağını, ne edeceğini düşünmezdin bile. Fakat herhalde, gönlünde, babana benzemek, herşeyde onun yerini tutmak kaygusu vardı, değil mi? Ferdi: Oh! dedi. O günler |imdi o kadar uzak kü. Herhalde zannettiğin kadar değil. Zira, işte bugün, haban gibi dürüst ve namuslu bir adam olmak fırsatını gene buluyorsun. Hayatını yenibaştan kur, diyorum sana! Kumardan vazgeçersen, buradan gitmene, uzaklaşmana hacet kal maz. Borcun mu var? Kayıb mı ettin?. Çok mu?. Olsun. Senin hesabına ve senden cüz'î bile minnet beklemeden bu borctı ödeyecek biri bulunur elbet. Sonra, deminden sana birşey söyledım: Senin buradan uzaklaşman başka birisini de e Berlin (Hususî) Tayyareci Peter Riedel, motörsüz bir tayyare ile yeni bir rökor yapmıştır. Riedel, Berlinde, Tempelhof tayyare istasyonundan bir tayArabsun (Hu yare yedeğinde hareket ettıkten sonra, isusi) Yıllar plânörü tayyareye bağlıyan ipi kesmiş danberi harab bir ve 1500 metro yükseklikten, buluttan halde bırakılmış obuluta geçerek Hamburga kadar git lan Arabsunda gün miştir. 270 kilometro uzunluğundaki bu geçtikçe bayındır mesafe 6 saat 40 dakika sürmüstür. lık faaliyeti art Plânörün, saatte vasatî 40 kilometro maktadır. Bu islersüratle uçtuğuna göre, Riedelin, Ham de bilhassa gene. burga irişinciye kadar ne müşkül ma kaymakam Necati | nevralar yapmak mecburiyetinde kal Gökmoğolla Bele ; dığı kolayca tasavvur edilebilir. diye reisi Mehmed ı Yüksel çok çalışı bediyen mahv ve perişan edecektir. Ma yorlar. Arabtun ziyi muhakeme etmek istemiyorum. însan Bundan sonra yakamı Necati bilmeden, istemeden de zulmedebilir. Ya pılacak binaların çahud ki ettiği zulmün derecesini ölcemez. tılı olmasma karar verilmiştir. Eskiden Bahsedeceğim kadın sana herşeyini feda yollarda fener bile yokken şimdi aydınetmiştir. Gene onun yanında basit ve te lık lüks Iâmbalarile sağlanıyor (temin emiz bir saadete kavuşabilirsin. Onun ya diliyor). nında, çalışmayı, alnının terile kazanıp Kazanın ortasında bulunan çarşıda geçinmeyi öğrenebilirsin. Hepsi mümkün şimdi bir alan açılıyor. Adına Cumhuri dür. Git, onu bul; ve bu yaşıyan kadının yet alanı denecek. Orada güzel bir ha aşkı ile, gene seni sevmış olan ölünün yadı vuz kazılacak ve Atatürkün heykeli di « arasında hayatını devam ettirmeğe çalış! kilecektir. Oh! Artık bütün söyliyeceklerini söyPek yakında da Arabsun Kjırşehiı lemişti. İçinde büyük bir ferahlık du yolu tamamlanacaktır. yuyordu. Vazifesini yapmış, Ayşenin gızDeniz kulübünün açılması li arzularını yerine getirmiş olduğunu anmünasebetile lıyor ve bundan dolayı derin bir haz hisModada yeni kurulan Deniz Kulübüsediyordu. nün 9 temmuz sah günü açılacağıru yazBir müddet, odada derin bir sükut hüküm sürdü. Gözlerini yerden ayırmıyan mıştık. Bu münasebetle yarın kulübün Modadaki kurağında saat 17,30 da baş' Ferdi: Hayır! dedi.. Mümkün değil. Bun lıyan bir danslı gece tertib edilmiştir. Bu danslı geceye kulübün üyelerile ların hepsi de hayal!. dostları çağınlmışlardır. , (Arkası var) Arabsunda bayındırhk^ işleri artıyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: