18 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

18 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURfYET TSANA GÖLÜNÜ Sinema âleminde yeni bir çift ITALYAYA Karyoka filminde şöhretleri dünyayı tutan Ginger ile Fred yeni eserler vücude getirmekte devam ediyorlar NASIL VERİRÎZ? Ingilizler Diyorlar ki: «... 0 Tsana ki onun yü züsuyu hürmetine yarım asırdır Habeşlerle dost geçinmeğe çalışıyoruz. 0 Tsana ki İtalyanın eline düşecek olursa bu devlet onu sırf sınaî maksadlarda kullanacak değildir» ondrada çıkan «Sphere» mecmuasından: «Son zamanlarda Tana, yahud Tsana gölünün adını sık sık işitir olduk. Bir takım îtalyan kuvvetlerinin yegâne hedefi burası olduğunu, Habeş Imparatorunun, gölün sulannı kontrol edecek şekilde imtiyazlar bağışladığını, îngilterenin, Italyanlar tarafından Habeşistana taarruz edılmesine mâni oluşunun asıl sebebi bu gölün tasarrufu meselesindcn ibaret bulunduğunu duyuyoruz. L Klark Gable ve Loretta Young «Alttna hücum!» da Karyoka filmile birlikte sinema âle minde yeni bir çift daha doğdu. Ginger Roger ve Fred Astaire.. Kelebekler gibi uçarak, ahular gibi süzülerek dans eden bu güzel kızla, bu çirkin fakat çevik delikanlı bugün bütün iinema meraklı larınm sevgilisi oldu. Bu güzel kız, zaten küçüklüğünden beri san'at âlemile temas halindedir. Üç yaşında iken bir musikili komedide kendi yaşile mütenasib bir rol almış ve onu muvaffakiyetle başarmıştı. Fakat annesi onu mutlaka facia artisti yapmak heve sinde idi. Ginger ise o tarafa hiç yana?mıyor, evde iken bile durmadan şarkı söylüyordu. Genc kızjn sinema stüdyolarile teması annesinin yazdığı senaryolan onunla birlıkte götürüb fılim âmillerine vermesile başladı. Bu şirin yavruyu genc kadının yanında görenler ona derhal teklifctta bulunmaktan geri durmuyorlar, lâkin annesi onların hiç birine muvafakat gösternıiyordu. Annesinin gayesi onu zamanı geldıği zaman tiyatro ve sinema âlemi îie atmaktı. Çünkü birçok çocuk yıldızların birkaç sene parladıktan sonra scnduklerini pekâlâ bıliyordu. Onun için evvelâ yavrusuna meslekine yarıyacak iyi bir terbiye ve tahsil vermeğe uğraştı. Ancak on ıki on üç yaşlarına doğrudur ki Ginger oturdukları Teksas çevresindeki revülerin temsillerine karıştı. Boş zamanlarına annesinin kendısi ve dığer arkadaşlan için yazdığı küçük piyesleri oynamakla vakit geçiriyordu. *Zevk gemiti» filminden bir tahne Senenin filimleri «Saray» ın filimleri Kartallann Ölümü, artistleri: Cons ant Remy Altına Hücum. artistleri: Clark Gab Loretta Young Per Günt, artistleri: Hans Albers O. Tcekovva (K. F.) Ali Baba (Harunürreşid), artistleri: Anna May Wong F. Kortner (K. F.) Mılton Kaçakçı, artistleri: Mılton Gene Yaşıyacağız, artistleri: Anna Sten Frederic March Foli Berjer, Maurice Chevalier Bozambo, artistleri: P. Robeson eslie Banks Sen Benimsin, artistleri: Elisabeth Bergner Zevk Gemisi, artistleri: Nanry Ca oll Gene Raymond Diktatbr, Clıve Brook Madeleine aroll (K. F.) Küçük Anne, artistleri: Franziska Gal Ernst Verebes (K. F.) Bir Kış Gecesinin Rüyası, artistleri: Vlagda Schneider (K. F.) Kırık Kalbler, artistleri: Claudette Colbert W. Wılham (K. F.) Seven Kadın, artistleri: Jhon Boles Ann Hardıng (K. F.) Tana gölü nedir ve nerededir? Habeşistanın şımali garbisinde, sivrisineklerin kaynaştıklan, irişılmez bir köşede bulu nan bu göl, ihmal edılmekle beraber, daima hatırda bulunan genış bir su birikintisidir. Onun bulunduğu bölge Habeşis • tanın en iptıdaî ve mütaassıb bir parçası dır. Göl, Adisababa ıle, Sudanın şımdi ; en mühim pamuk yetiştiren sahalanndan biri olan Kasala arasında, yarıyola tesadüf eder. Arsıulusal bakımdan, Tana gölü son derece önemlidır. Neden mi? Çünkü Habeşlecin Abbai adını verdikleri mavi Nıl . bunun etrafında ve bunun içine akar. Tana gölü, denizin sathından 1840 metro irtifada olmakla beraber, dağlık arazi arasında münhat bir çukur teşkil eder. Mesahası 3000 murabba kilometrodur. Kıyılarında, fırdolayı, Papirus ağacları yetişir. Üzerindeki birçok adacıklarda kiliseler vardır. Mavi Nil sularından istifade edılmesine Habeşistanm daima muhalefet edişi bundandır. Bu kiliselerden bir tanesi. Stefanos kilisesi, söylendığıne göre, Habeşistana aid en eski evrak hazinesıle beraber, eski Habeş hükümdarlanndan bazılannın mumyalaşmış cesedlerini ihtiva etmektedir. Habeş papazlan, kendi imtiya7İarını son derece kıskanırlar. Cahil halkın aklını çelip, yabancılara düşman etmek bu Tsana gölünden manzaralar Ginger ve Fred «Kontinental» de Nihayet çarliston modası bir hastalık gibi ortalığı kapladı. Ginger de bütün delıkanlılar ve genc kızlar gibi bu âfetin tasallutundan kurtulamadı. Sade kurtulamadı değıl, iştirak ettiği bir çarliston müsabakasında o kadar zarif, o kadar mükemmel dans etti ki birinciliği kaza narak madalya aldı. Artık san'at haya tına girmesi devresi gelmişti. Zira, yaşının azlığına rağmen her tarafta tanınmış ve şöhret sahibi olmuştu. O vakit anr.esi de, Ginger de faaliyetlerini artırdıiar. Genc kız klâsik danslar ve şan derşı almağa başladı. Ötedenberi bu işlere istidadı olduğu için pek az müddet te mükemmel bir dansöz ve şantöz olmuştu. Derhal Şikago Hyatrolarından birine angaje edıldi. O gaje edilmiştir. radan Nevyorka gitti ve nihayet bütün yıldızların yetiştiği Broadvvaye kapağı attı. Broadvvaydeki muvaffakiyet leri filim âmillerinin gözünü kendısiçekmekte gecikmedı ve nın uzerıne ilk sesli filim «Manhattanh delıkan lı» yı on on beş kordelâ birden ta kib etti. Lâkin Gingerin asıl şahsiyeti «42 nci sokak» ve «Altın arayıcı kız lar» da meydana çıktı. «Karyoka» fil mıle ıse Ginger bütün dıinyaya şöhret saldı. Eski çarliston birincisi, şimdi Karyoka kraliçesi olmuştu. Fred Astarie'e gelince o, Müzikholden yetişme bir artısttır. Dansı şıır halıne geAbdülhamid, artistleri: Fritz Kort tıren san'atkârlardan bırıdır. Gıngerle ner N.ls Asther (K. F.) onu birleştiren rejisör, muhakkak ki sineKontınantal, artistleri: Fred Astaire ma göküne bir çift kuyrukluyıldız hedıye inger Roggers (K. F.) etmiş oldu. J'arıltıları hâlâ san'at ufkunu 4 Kızın Romanı, artistleri: Katharine aydınlatmaktadır. Hepburn (K. F.) Kırmızı Çiçek, artistleri: Merle ObeJanet Gaynor on Leslie Howard «Fırtınalar ortasında..» isminde Prima Donna, Fritz Kortner bir fılim çevirmekte olan Janet GayEbedî Bahar, artistleri: Betty Bal kordelânın dış manzaraları a four (K. F.) nor lınırken bir çiftlikteki çitin üzerin Volga Ateşler îçinde, artistleri: Al den atlaması lâzım gelmiş ve artist bert Prijean înkijinoff (K. F.) bu hareketi yaparken yere düşmüşKırık Hayat, artistleri: Katharine tür. Düşüş o kadar şiddeth olmuş Hepburn (K. F.) tur ki küçük Janet kendini kaybetMışel Strgof, artistleri: Adolphe miş ve hastaneye kaldırılmıştır. Wohlbrück Doktorlar yıldıza iki ay kesin rahat Paris Esran, artistleri: H. Rollan tavsiye etmişlerdir. Filmi bitirmek Madeleine Ozeray (K. F.) üzere yeni parlamağa başlıyan Königsmark, artistleri: Elisa Landy san'atkârlardan Raşel Hudson an ?. Fressenay adamları için işten bile değildir. Halkın cehaletınin derecesi hakkında bir fikir verebilmek için şu vak'ayı hatırlatmak kâfidir: Bundan on dört sene kadar evvel, Habeş hükumetinin iznile, Mısır ve Sudandan, gölün sulannı teftışe gelen iki resmî memurun yol üzerinde dikmiş olduklan işaret fflâmalarını bayrak zanneden yerlıler, yabancıların kendi memleketlerini zaptetmeğe geldıklerini zannederek, bunlara hücum etmişlerdi. Ve gene, bu esnada, suyu ölçmek için göle konulan aletlerin, sulan zehirlemek maksadıle atıldığma hükmeylemişlerdü. Yarım asırdanberi îngılız devlet adamları, mavi Nılle alâkadar olan bu Tana gölünün yüzüsuyu hürmetine, Habeşis tanla iyi komşuluk münasebetleri gözet* mişlerdır. Bununla beraber, Habeş hükumeti daima kuşkudadır. Buranın, günün birinde yabancılar tarafından istılâya uğramasından korkar. Mavi Nil, gölün cenubunda, yüz millik bir mesafeden, Tananın içine akıp, sonra gene oradan cenubu şarkî istikametinde yoluna devam eder. 850 mil kadar cenubda seyrini böylece takib eden mavi Nil, nihayet şimali garbî istikametinde beyaz Nile kavuşur. Bu suretle Tana gölü mavi Nilin kontrol anahtarıdır ve bu itibarla çok önemlidir. Ve şayed İtalyanın eline düşecek olursa, bu devlet, onu sırf smaî maksadlarda kullanacak değildir.» BİR FRANSIZ MUHARRİRİNİN HABEŞİSTANDAKİ TETKİKLERİ ((Habeşistan, tabiatin bir kalesidir. Bu kaleye tırmanmak İtalya için çok güç olacak!)) Kemal Filmin filimleri Motekarlo Geceleri, artistleri: Lilian Harvey Tullıo Carmınati Bir Aşk Gecesi, artistleri: Grace Vloore Tullıo Carminati Şöhret Yolunda, artistleri: Edvard Robenson Jean Arthur Roberta, artistleri: Irene Dunne inger Rogers Fred Astaire Pompeyinin Son Günleri, artistleri: Dorothy Wılson John Beal Kaplan Kraliçe, artistleri: Helen Gahagan Randolph Scott Kancık Arkadaş, artistleri: Victor Mc Lagnen Margot Grahame Ateşböceği, artistleri: Katharine Hepburn Colin Clive Mohikanların Sonuncusu, artistleri: Herry Carey Edwina Booth Son Vals, artistleri: Camilla Hora Ivan Petrovitch Gönlüm Seni Istiyor, artistleri: Ca mila Horn Louis Graveure Bir yıldızın sönmesi (Akşam Şarkı sı), artistleri: Evelyn Laye Fritz Kortner Conchita Supervia Korsan Kız, artistleri: Steffi Dunna Regis Toomey (KemalFıhm) in (Saray) sinemasında geçecek filimleri o sinemanın senelık programı arasına yazılmış ve yanına (K. F.) ijareti konmuştur. îtalyanlartn Habeşistanda aşmaya mecbur oldukları dağlar «Kontinental» filminden sahne ariste çıkan «Temps» gazetesinin, Afrikaya gönderdiği özel aytan, gazetesine, Asmaradan şu mektubu gönderiyor: «îtalyan Habeş anlaşmazlığı bü yük bir yazı bolluğuna meydan vrrdi. Her iki tarafın kuvvetleri, bu kuvvetlerin ne tarzda tertib edildiği, ellerindeki malzemeler, su anda, oldukça doğru olarak bilınmektedir. Fakat, bir îtalyan Habeş harbinin, ortaya çıkaracağı, ba sanlması güç öyle müşküller vardır ki, harekât sahasına girılmedıkçe bunları tesbit etmeğe imkân yoktur. îtalyan Generali de Bononun emri altındaki ordu, gerek silâh, gerek mühimmat, gerek efrad itibarile, Negüs kuv vetlerine galebe çalacağına kat'iyetle emin bulunuyor. îtalyan ordusunun elinde, modern teknık ve askerlık vasıtala rınm hepsi bol bol mevcuddur. Organi zasyonu itinalıdır, maneviyatı kuvvetli dir, iyi süel terbiye görmüştür. Binaenaleyh, çekinilen cihet, Habeş kuvvetleri değildir. Negüsün askerlerınin değeri ne olursa olsun, Asmara ile Ma reb arasında toplanmış olan îtalyan ordusu, fena akıbetler doğurabilecek hiç bir mağlubiyetten korkmamaktad'r. î talyan ordusunun, Habeşistandaki en korkunc düşmanı, memleketin geri vaziyetidir. Habeşistanda, az miktarda hayvandan başka gıda namına birşey yok tur, Avrupa usulü ev bulunmaz, ambar, hangar, erzak amban, askerleri banndı racak ve malzemeyi harab olmaktan kurtaracak, hayvanları dinlendirecek bir lek sığınak bulmak imkânsızdır. Böyle bir mmtakada, AvruDah bir asker kıt'ası, musadere edecek hiçbir şey bulamaz, kendi önünde ne ^arsa onunla idare etmeğe mecburdur. Binaenaleyh, Habeşistana giren bir düşman ordusu, yasamak, ilerlemek, harekâta gırişmek ve harbe göğüs germek için ne lâzımsa, hepsini beraberinde götürmek zorunda dır. Bunun manası, ordunun arkasından, kıbritten, çividen, düğmeden, kâğ'.da, sicime, ipe, köseleye, her türlü yıyeceğe, suya, hayvan yemlerine, tahtaya, sıhhî malzemeye, yakılacak maddelere ve cepaneye varıncıya kadar, her ihtiyacın taşmıp gbtürülmesi demektir. Ordu, son merhaleye, cephenin son noktasına kadar, îtalyadan getirılen malzeme ile idare etmeğe mecburdur. îtal yadan, ta ileri hatlara, yani Habeşısta nın göbeğine kadar uzanan 5000 kilo metroya yakın uzunlukta bir hat üzerin' de, durmadan, kara ve deniz nakliyat i şi yapılacaktır ve bu muazzam mesafe i çinde, her sandığın, her balyanm, her torbanın ve her fıçınm cepheye kadar nakli, durup dinlenmeden sarfedilmesi gereken insan gavretlerine mal olacaktır. Levazım Her harbin, en az hissî, en az romanesk tarafı olan levazım işi, 'bu harbde en önemli mevkii tutacaktır. Geri hiz metleri, yani nakliye ve iaşe işleri, birinçi derecede rol oynıyacak, vücud için kan deveranı neyse, ordu için de bu gen hizmetleri o olacaktır. Bu kısımda intizamsızlığın başgestermesi, teşkilâtın atalete uğraması demektir. Sevkiyat sırasında, arızalı mıntakalarda büyük güçlüklerle karşılaşacak ve kıt'alara, vakit ve zamanında, gerek miktar, gerek nevi itibanle malzeme yetiştirılemiyecek olursa, ayni netice mukadderdir. Bu bakımdan mu hakeme edılecek olursa, tabiatin, Habeşistanı, Afrikanın gbbeeinde, gerçektcn" (Lutfen sahifeyi çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: