27 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

27 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 27 Eylul 1935 Dil devriminin öz anlamı Güreş sporunda bugün Okuyup yazma dililekonuşma kü mevkiimiz nedir? dilini birleştirip halk kültürüBalkanlarda yerini belli eden, şöhreti orta Avrupaya yayılan güreşçilerimizi daha üstün bir hale getirmek için yapılacak birçok işler var ı Küçük yaramaz Tramvaydan atlayıp otomobilin altında kaldi Ortaköyde tramvay caddesinde 46 sâ^ yılı evde oturan 8 yaşlannda Sabahad * din, dün gezmek için sokağa çıkmış ve aklına tramvaya takılmak gelerek ora dan geçen, Aksaraya doğru giden tramvayın arkasma fırlayıp oturmuştur. Tramvay tam Galatasaray lisesinin şu* besi önüne gelince küçük yaramaz yere atlamış, fakat o sırada mukabil taraftan gelen şoför Mehmedin idaresindeki 2409 sayılı otomobilin altında kalmış sol kolu kınlmış ve vücudünün birçok yerlerinden ağır surette yaralanmıştır. Şoför hemen otomobili durdurtmuş ve kücügü yerden kaldırmıştır. Sabahaddin baygın bir halde Beyoglu hastanesine kaldırılmış, şoför yakalan mıstır. nü bütünlemek ve yükseltmek Genel Sekreter İ. Necminin söylevi te yeni dil atılışmm başlıca bunlarriı. \ i Dördüncü Balkan şampiyonluğunu hazanan ulusal güreş taktmımız (Dürikü dil bayramı münasebetile Türk Dili Araştırma Kıırulu Genel Sekreteri İbrahim Necmi Dilmen radyoda önemli bir söylev vermiştir. Olduğu gibi buraya koyuyoruz.) Saym yurddaşlar, Üç yıl önceydi: Atatürkün yüksek buluş ve yaratış kaynağında yeni bir şimşek çakmıştı. Türke varlığmı, erkinliğini, egemenliğini, soysallığını bağışlıvan Yüce Önder, Türk dilini de aydın gö zünün Önüne almıştı. Bu bakısın ilk verimi, 26 evlul 1932 de yurdun her yerinden gelmiş bin kadar dilcinin Dolma bahçe sarayında toplanması oldu. Bi rinci Türk Dili Kurultayı adîle Türk devrim tarihinde yer alan bu toplantının bugün üçüncü yıldönümünü kutluluyoruz. Bayramınız mutlu olsun. Türk dili işini bu durağa getirmezden önce Önder, 9 ağustos 1928 te Türk alfabesini yarattı. Bu alfabe dilmize soysal dünyada hakkı olan yeri vermisti. Bu alfabeye yaraşır yolda lugat, gra mer, terim yaratma işine de el kon muştu. Ancak bu yoldaki ilk çalışmaların verimi, Atatürkün karanlıkları ya ran, güclükleri yenen, en kısa yoldan en umulmadık yüksek buluşlara varan dehasına göre yeter değildi. En küçük bir izden ulu bir ana yol bulan Önder, bu yetmezliğin neden ileri geldiğini hemen gördü. Dil devrimine doğru yürü yen yolun tarih kaynağına dayanması gerekliğini duydu ve yaltırık saçan gözlerini oraya çevirdi. [Arsıulusal sporlar arasında muüaf dan sonra Macanstana gıderek orada fak olduğumuz yegâne spor güreşlir. 20 gün kadar çalışan takırmmız 928 oUlusal güreş takımımız, şimdiye kadar limpiyadında bu çalışmaların ilk mey yapt'ğı müsabakalarda daima yüzümü valannı toplamıştır. zü ağartmış, bayrağımızı şcrefle terrviil 928 Amsterdam olimpiyadmda güreş etmişiir. Kahraman güreşçderim'zm bu takımımız bir dördüncülük, iki altıncılık elde etmiştir. mucaffakiııelleri halkımızda bu spora Dedelerimizin Türk ulusuna hediye karşı büyük bir rağbet uyandırrrt'ş, bıı ettiği <Türk gibi kuvvetli» remzinin raSbetle muı'affakiyet yanyana gitmekmodern sahada tecellisine bir kere date bulunmuştur. ha fırsat veren güreşçilerimiz, olim Türkün kendi sporu olan güreşte, pivaddan döndükten sonra burada bü Türk güretçiler'min istıkbali çok büyük yük bir faaliyetle çalışmağa başladılar. lür. Ulusal Türk güreş lakımınm bir gün Kulübler kuvvetlendi, teşvik müsaba Avrupa şampiyonu olması, belki de kaları ve Türkiye birincilikleri genc dünua şampiyonluüımu kazanması pek lerde bu spora karşı alâka uyandırdı. uzak birsey değildir. Cüreş lahnvrmzı Haricle temas hususunda ufak bir tebu büyük gaye için hazırlamak, bımu vakkuf devresinden sonra İstanbula temin etmekse, buşün soor leşhilâtımıza Yunan takımı davet olundu ve mağ lub edildi. Bunun üzerine takviye edidüşen ert büyük bir vazıfedır. Güreşten başka sporlarda, amuiusal len bir İstanbul kulübü Yunanlılarla Atinada temas yaptı, galib geldi. Bu spor âleminde önemli bir mevki altua hareketlerden sonra spor teşkilâtımızın mıza ihlimal ve imkân yoktur. Bunlara güreşe verdiği ehemmiyetle haricle teVerdiğimiz emek mcvzii kalmağa ve bu mas imkânları artınldı. sporlar içirt harcadığ'rmz paralar heba Güreş sporunda bize hocalık etmiş oolmaöa mahkumdur. Biz, bütün kucve lan Macarlarla temaslara başlandı. Matimizi, bu işe iahsis edtlen bü'ün para caristanın şampiyon takımı olan Vaşumızı güreşe ha^reimeli, bunu lâyık ol tas davet olunarak çok iyi neticeler aduPtı mevkie. çıkarmahyız. lındı. Cüreş Federası/onunun kıymelH gc Güres sporumuzda en şayani dikkat nel sekreteri Seufi Cenab, güreş sporu hâdise Balkan güreşlerinin ihdası ve muzu ileri gb'türmek ve bu büuük gayc bu müsabakaların dört sene arka ar ye ulaşabilmek için nat'l çahşmam'z lâ kava intizam ve muvaffakiyetle yapı zım geldiği hakkmda gazetemize bir seri labilmesidir. Balkan güreşleri Türk güreşçiliğinin bir mihengi olmuştur. makale yazacakhr. Dört sene arka arkaya kuvvetli BalSeyfi Cenabm ilk yazısını bugün neşkan ekipleri karşısında tutulan birincirediyoruz.] lik bize Balkanlarda emniyetli mevkide Son senelerde güres sporunda görü olduğumuzu ispat etmiş oluyor. len canhlık ve muvaffakiyet bu spor 1932 olimpiyadmda dünya üçüncü la uğraşanlara mühim ve ulusal bir yük tahmil etmiştir. Güreş sporunu her se lüğünü elde etmiş olan İtalyan takımıne, geçen seneden daha üstün yapmak na karşı alınan üç parlak galebe ve bungeçen senelerde kazanılan muvaffaki dan iki ay evvel Avusturya millî takı yetleri muhafaza ederek yenilerini el mını 5 2 büyük bir farkla yenmemiz, güreşçilerimize yr^nız Balkanlarda de de etmek. îki cümle ile ifade edilen bu prensipi ğil, orta Avrupada da iyi bir mevki hatatbik edebilmek için bu işin neye bağlı zırlamış oluyor. olduğunu gözönüne getiremk, meseleyi Bizim nikbin düşüncelerimizle değil, biraz içinden görmek lâzımdır. buraya gelip bizimle karşılaşan rakib Güreşçiliğimiz bugün ne durumda lerimizin dediklerine göre Türk güreş dır? Dünya güreşçiliğinde, son yaptığı çiliği dünya güreş âleminde hatırı samız müsabakalarla elde ettiğimiz mev yılır bir kuvvet haline gelmiştir. ki nedir? Bunu nasıl muhafaza edebi Diğer taraftan güreşçilikteki mazileri liyoruz? Şimdi önümüzde duran rakib pek eski ve cidden kuvvetli, cesur ve lerimiz kimlerdir? Güreş teşkilâtımız güreş bilgisi yüksek olan Sovyet güreşnasıl olmahdır? Bunları birer birer tet çilerine karşı da parlak neticeler almakik edip cevablarım vermek, ortaya at mız bize emniyet veren bir noktadır. tığımız bu meselenin avdınlatılması için Avrupa güreşçiliği içindeki durumubize bir yol gösterebilivor. muzu daha bariz bir şekilde meydana Türk güreşçiliğinin arsvulusal çıkarmak için evvelâ Çekoslovak, sonra Alman ve Macar millî takımlarile kargüreşçilikteki mevkii şılaşmamız lâzımdır. Türk güreşçıliği ilk arsıulusal tema Çekoslovaklar dünya güreşçiliğine iki sını diğer sporcu arkadaşlarile beraber üç şampiyon vermiş bir millettirler. Al1924 te Paris olimpiyadmda yapmıştır. Üç aylık bir kamp hazırlığından sonra manlar, İsveç ve Finlandiyadan hemen Parise giden beş kişilik güreş ekipimiz, sonra gelmektedir. Macarlar ise, dünya büyük bir talihsizlik eseri olarak hep güreşçiliğinde birinci, ikinci, üçüncü birinciliği kazanan Westergren, Swen derecelerde dolaşmaktadırlar. Bu sayılan memleketlerden üstün olason, Westerlundlar gibi dünya güreş rak Finlandiya ve İsveçi zikretmek lâçiliğinin yıldızlarile karşılaşmış ve bunlarla matbuat ve halk tarafından tak zımdır. dir edilecek şekilde güreşmiştir. Bu mü Gelecek senenin sonbaharma doğru sabakalarda lehimize kaydedilen iki ga yapılacak olan 1936 olimpiyadmda bu lebe, Fransız ve İspanyol güreşçilerine sayılan uluslara mensub güreşçilerle karşılaşmak güreşçilerimiz için büyük karsı olmuştur. bir imtihan devresi olacaktır. Fakat o1924 olimpiyadından sonra Türk gü limpiyadlardan e\s"el de behemehal Çereşçiliği 1927 senesine kadar kendi arakoslovak ve Alman güreşçilerini davet sında çalışmış, haricle hiçbir temas edip takımımızı bu kurnaz ve çetin haimkânı hâsıl olamamıştır. 1927 de Peşsımlarının güreş tarzlarına karşı hazırtede yapılan Avrupa birinciliğine gi lamak, tedbirli bulundurmak lâzımdır. dilmiş ve iki ferdî galebeden başka bir SEYFl CENAB netice elde edilememiştir. 1927 senesinGüreş Federasyonu Genel sekretmri den sonra güreş idarecilerimiz, takımı 928 olimpiyadına hazırlamak için ciddî Balkanlı atletlere verilen şölen bir faaliyet göstermişlerdir. Atletizm Federasyonu tarafından diın Takım hareket etmeden evvel Maca Büyükadada Balkanlı atletlere bir şö ristamn çok kuvvetli ekiplerinden birisi len verilmiştir. Bütün Balkanlı atletler, olan Mav güreş takımı çağırılmış, içiııde üç Macaristan şampiyonu bulunan idareciler bu toplantıda hazır bulun bu ekipe karşı güreşçilerimiz müsavi muslardır. Balkanlı atletler bugün de Göztepepuvan almışlardır. de bulunan atletlerimizin verecekleri çay Güreşçiliğimizin yüzünü güldüren ilk şöleninde bulunacaklardır. 29 cylul patemas bu olmuştur. Mav takımüe yapılan müsabakalar zar günü yapılacak müsabakaların ak İki kurum: Dil ve Tarih kurumları Türk Dil Kurumuna öz bir kardeş olarak kutsal elile kurduğu Türk Tarih Kurumu, yeryüzü tarihinin ilk kültür ışıklarınm orta Asyadaki Türk ana yurdunda parladığını, oradan türlü gecme yollarile Ural İdil boyuna, Hind elle rine, İran yaylasına, Mezopotamya o yalarına, ön Asyaya, Ege ve Akdeniz kıyılarına, Afrikaya, Atlas Okyanusu yakalarma, Vistül, Rayn, Tuna havzalarına, Çine, Amerikaya ve bütün Okeana yayıldığını ortaya çıkardı. Soysal yaşamanın, bilginin her türlü kültürün kaynağı böylece belli edildikten sonra, yeniden dil üzerine dönülebilirdi. Tarihin verdiği yeni aydınlığa göre, yeryüzü dilleri üzerinde Türk dılinin bir kaynak gibi gözden geçirilmesine baş lamak, bunun için de bir yandan türkçenin en eski varlıklarına kadar derin leşmek, bir yandan da başka dillerin etimolojilerini araştırarak bunlarla dilimiz arasında tarihin, belki de tarihten öncenin karanlıkları içinde unutulmuş olan bağlılıkları bulmağa çalışmak... İşşamı için Tokatlıyanda büyük bir şölen hazırlanmaktadır. Taksim stadyomu için verilen boykot kararı İstanbul spor bölgesi tarafından Taksim stadyomunun yeni mukaveleyi yapmaması üzerine boykot kararı verildiğini yazmıştık. Taksim stadyomu idarecilerile spor bölgesi arasında zuhur eden ufak bir ihtilâfın birkaç güne kadar halledileceği ümid edilmektedir. Lik ve şild maçları İstanbul futbol heyeti yeni mevsim hazırhklarını hemen hemen ikmal etmek üzeredir. Birinciteşrinin ilk haftası yeni mevsim şild maçları başlıyacak, Ruslarla yapılacak temaslardan sonra da lik maçlarına başlanacaktır. Şild maçlarında birinci sınıf kulüblerden bazıları, dömifinal oyunlarına ka dar müsabaka harici kalacaklar, bu suretle küçük kulübler daha ziyade kendi aralarında maçlar yapmak imkâniarım bulacaklardır. Burdur sporcularının Antalyada yaptığı maç Burdur (Özel) Burdurda Halkevi kolu altında 3 ay önce Ateşspor ku lübü kurulmuştu. Burdurun birçok genclerini kucağına alan bu kulüb komşu il Akdeniz spor kulübü tarafmdan bir maç için çağırılmıştı. Antalya gencleri, sporcularımızı Kırkgöze kadar karşıladılar Ve şehre birlikte girildi. Gece Burdur lular şerefine Halkevinde bir tedansan tertib edildi. Başkan Muhlis Kümt sporculuk ve futbol hakkında uzun bir diyevde bulundu. Genclerimize candan bir yakınlık ve genclik bütünlüğü gösterildi. Pazar günü Burdur gencleri Antal yanın her tarafını gezdiler. Saat 16 da Yenikapıdaki sahada maç yapıldı. Oyun 31 mağlubiyetimizle bitti. Sporcu arkadaşlarm ilgileri candandı. Uivvetli bağlarla Antalyadan ayrılındı. amaçları lini elden geldiği kadar konuşma dili ne yaklaştırmak, okuyacak Türk çocuğuna en kısa bir zamanda en kolay yolİki büyük çalışma yolu dan en çok bilgiyi belletme yolunu bulBirinci Dil Kurultayı, kurduğu dil mak, her Türkün gazete, mecmua, ro kurumuna iki büyük çalışma yolu gösman okurken okuduğunu anlıyabilme termişti. Bunlardan birincisi daha çok sini sağlamak olmuştur. Yoksa karşılığı pratik olarak Türk dilini herkesin ko gösterilen sözlerin öz köklerinin türkçe Bir tramvay çarpması daha layca öğrenip anlıyabileceği şekle koyolduğunu iddia etmek değildir. Bu bümaktı. İkincisi, daha gücü ve daha eDün saat 10,30 da Üsküdarda Ha yük hakikatin bütün ilim dünyasına saslısı ise, dilimizin bütün dünya dil kimiyetimillive caddesinden geçen ame lerine ana kaynak olduğunu ortaya çı gösterilmesi zamanı da uzak değildir. le Saime şoför Bekirin idaresindeki oto Biraz sonra daha geniş ölçüde an karmak, bunu bütün bilim dünyasına latmağa çalışacağım: Araştırmalarımız mobil çarparak yaralamıştır. Ame'.e hastanıtmaktı. Üç yıllık çalışmanın ucunda, bu iki ilerüedikce, biz, türkçeden ayrı gayri taneye kaldırılmış, şoför yakalanmışhr. büyük yol üzerinde nekadar ilerilemiş, denen dillerde de sevgili ana dilimizin neler yapmış olduğumuzu burada kısa köklerini ve sözlerini bol bol bulmak için bu, hem yüksek bir ödev, hem de tayız. Bunun içindir ki kılavuzda orta büyük bir kıvaçtır. ca anlatmak isterim: ya konan söz karşılıklarını kimseye zorTürk DiL Kurumu, bu yüce vargı üDilimizi bütün ulusumuz la kabul ettirmeyi hiçbir zaman düşün zerinde de iki geniş ve ana yoldan çalış,kolayca anlıyacak medik. Kılavuz, dilleri ve kalemleri maktadır: durdurmak için değil, onlara daha geDilimizi, bütün ulusun kolayca an Dilimize çevrilen sözlükler layıp öğrenebileceği bir şekle koymak niş, daha varlıklı söz ve yazı yolları Bunların biri Türk dilinin en eski, açmak için ortaya çıkmıştır. işi, kısaca yazı dilini konuşma diline en uzak, en ilkel varlıklarına doğru deelden geldiği kadar yaklaştırmak diye Yazarlarımıza düşen ödev rinleşerek araştırmalar yapmaktır. Bu anlatılabilir. Soysallığm, ileriliğin en yoldan yürüyerek dilimizin, bütün yerbirinci şartı, okuma yazma bilmektir. •Sonuna yaklaşmış olan bu yoldaki ça yüzü dillerine ana kaynaklık etmiş olan Biz de bütün Türklere, okuma, yazma, lışmaların verimi, yazarlarımızın emek en ilkin söz köklerini bulmağa doğru hesab öğretmek isteriz. Alfabe değişi lerine bağlıdır. Her yazann yüreğinde, gidiyoruz. Yazıh olarak elde bulunan minden sonra okuyup yazmada bir güç yazı yazarken, yazısını okuyacak olan en eski Türk dil anıdlarını, Orhun ya ların sayısını çoğaltmak; düşüncesini, lük kalmamıştır. zıtlarını, Uygur yazılarım, Kâşgarh Yalnız okunacak şevin anlaşıl duygusunu bütün Türklerin anlaması Mahmudun Divani Lugatüttürkünü ması da gerektir. Gazetelerde, kitab na yol bulmak sevgisi yaşarsa, yazısı dilimize en yeni yolda çevirmek gibi larda kullandığımız yazı dili, herkesin na halkın bilmediği, anlamadığı sözleri çalışmalar, sonuçlarını vermeğe yak konuşup anladığı dilden yarı oldukça karıştırmaktan kolaylıkla geri durabi laşmış bulunuyor. Yazıdan önceki da lir. Atatürk devrinin yazarları, Büyük bu anlaşılma işi sağlanmış olamaz. ha eski zamanların türkçe varlıklarını önderin yarattığı yeni ulusal devlet reYaztda kullamlan fakat konuşma jiminin her şeyden çok ve her şeyden bulmak için de en uzak ve karışmamış Türk yurdlannda yaşıyan konuşma dilönce halkçı bir rejim olduğunu unuta lerini derinleştirmek gerektir. Yakut, dilinde yeri olmıyan sb'zler mazlar. Halkçı bir rejimde her şey halk Çevaş, Kırgız, Altay lehçeleri gibi halk İşte bunun için, Dil Kurumu, yazıda içindir. 20 milyon Türkten yalnız birkaç ağzında yaşamış, arsıislâmik edebiy?ta kullamlan, fakat konuşma dilinde yeri bininin okuyup anlıyacağı bir yazı, ka karışmamış dillerin sözlüklerini bu iş olmıyan sözlerin, konuşmada kullamlan sözlerle değişmesine çalışmakatdır. litece nekadar kuvvetli olursa olsun, u için en yararlı bulduk. Bunlardan Yakut dilinin büyük profesör Pekarski Karşılık arama yolundaki bunca emek lusal değerce çok geri demektir. lerin sebebi ve hedefi budur. Bütün yazarlar, bu büyük ve gönül tarafından rusça olarak yazılmış olan Yazı dilimizde yer almış, fakat halk alıcı dileğe yazılarım yaklaştırmağa luuu büyük sahifelik lugati baştanbaşa konuşma dilinden uzak kalmış olan söz çahşırlarsa, pek kısa bir zaman içiÂS dilimiaeç«vrilmiştir. Bu lugat bize di ,. * lere karşılık aramak için Kurumumuz Türk gazete ve kitablarının büyük Tcıs .Jimiîin^dünyaya yaygın söz k5Wçrin • mı, halkın öz malı olur. Gazetelerinîizi; den birçoğunu tanıtmış bulunuyor. Sişimdiye kadar şu işleri yapmıştır: 1 Bütün yurd içinde halk ağzmdan dergilerimizi, kitablarımızın bir kısmını beryanın doğu kuzeyinde yaşıyan, kensöz derlemesi yapılmıştır. Bunun için milyonlarca yurddaşın okuyup anlıya di öz evrimini halk dilinde yapmış olan bütün öğretmenler, dilseverler, devlet bileceği bir şekle koymadıkça tam soy bir dilde arabca, farsça, lâtince, grekçe işyarları, Halkevleri ödev almışlardır. sal bir ulus olarak kendimizi dünyaya ve bütün İndo Öropeen sanılan ve deKöylere varıncıya kadar her yerde hal tanıtamayız. Bu büyük ülküye her ya nilen dillerin ana köklerini bulunca, hekın ağzmdan duyulan sözler fişlere ge zarın yardım etmek istediğine inanı le sümercenin baştan nihayete kadar en eski türkçe olduğu anlaşılınca de çirilmiş, ilçe ve il başkentlerinde top yor ve güveniyoruz. rin bir hayranlığa ve hayrete düşme lanmış, süzüle süzüle Kurum merkezi Böyle bir akış, yazarlar için de çok ne kadar gelmiştir. Birbirinin tıpkısı o faydalı olur. Bugün yazarlık, bizde in mek mümkün değildir. lanlar ilçe ve il merkezlerinde birleşti sanın hayatını kazandırcı meslekler aGene Yakutlar gibi Siberyamn batı rildiği halde Kurum merkezinde top rasında sayılamıyor. Bunun sebebi de kuzeyinde yaşıyan Çovaşların da biri lanan fişlerin sayısı 140 bine varmış sürüm azlığıdır. Gazeteci gazetesini rusça, öteki macarca olarak yazılmış itır. Bunları koynunda toplıyacak bir 810 bin yerine yüz bin, iki yüz bin ola ki küçük sözlülüğünü de dilimize çevirDerleme Dergisi hazırlamaktayız. rak satarsa, bir kitab 5 bin yerine 100 mekteyiz. Çovaş dili Aşmarinin yazdığı bin basılırsa, o zaman kalemile geçine rusça büyük sözlüğün basımı henüz Tarama ve ekler dergisile bilecek insanlar da güvenerek hayat Sovyet ülkesinde de tamamlanmamış karşılıklı kılavuz larını bu işe bağlarlar. tir. Bittikten sonra bunula da uğraşa 2 Yazı dilinde çok kullamlan, fa ' İşte, birinci amaç üzerinde Dil Ku cağız. kat halkın konuşma dilinde yeri olmı Kırgız, Kazak, Altay... Gibi eski Türk yan 1500 kadar kelime, gazeteler, a]ans rumu çalışmalarının vergisi bunlardır: Halkı okutma işini en kolay ve en ça lehçelerinin lugatlerini de bundan sonlar, radyolarla herkese bildirilerek bunlara karşılık aramak işi bütün ulusa bir buk yoldan başaracak, okuma öğrenen raki çalışmalarla dilimize mal etmek üödev olarak verilmişti. (Büyük Dil An her Türkün anlıyarak, tad alarak oku midindeyiz. keti) adı verilen bu çalışma bütün yurd yabileceği yazılar yaratacak bir dil; ço Kendi öz dilimizi en eski ve en ilkin da derin bir sevgi ve ilgiyle karşılanmış cuklarımızın en kısa zamanda en çok ve kaynaklarına doğru yürüyerek derin tır. Bu sözlerin hepsine gelen karşılık en iyi bilgi edinmelerine yarayacak, ta leştirmek yolundaki çalışmaların veri lar sıralanarak (Türk Dili) bülteninde ze kafalan ezberciliğe düşmekten kur mini bulmak üzere ikinci bir çalışma taracak bir dil; yurdun bilirlerini, ya yolu daha kovalıyoruz: Bu da Türk di ortaya konmuştur. zarlarım birkaç bin kişilik bir azınlığın linden ayrı ve başka sanılan dillerin e3 Ankate konmuş ve konmamış yazı dili sözlerini karşılamak üzere, der değil, gerçekten bütün halkın ve ulusun timolojisini araştırmak ve bu yoldaki lemeden gelen fişlerle 150 kadar kitab okuyup anlamasını kolaylaştıracak bir çalışmaların verimini dilimizin söz köklerile karşılaştırmak yoludur. dan türkçe sözler taratılmış, Türk dili dil... nin varlıklarını, hiç değilse bu varlığın Derleme, anket, tarama, kılavuz... Türk dili bütün dillerin ana büyük bir kısmını koynunda toplıyan Bütün bunlarla buraya doğru yürüyokaynağıdır bir (Tarama Dergisi) basılmıştı. Bu der ruz ve, öyle umarız ki, artık bütün gide şimdiye kadar yabancı sanılan 7 Türk kalem sahiblerinin birleşerek yaBütün Avrupa dillerine kültür kay binden artık söze karşı, bunları anlatan pacakları yazı devrimile, bu iş yoluna naklığı etmiş denilen eski Grek ve Lâ30 bine yakm türkçe söz vardır. Bu girmiş olacaktır. tin dillerinin etimoloj ileri bize bu dil türkçe sözlerin toplanışı dilimizin türül lerin Türk kökünden türemiş olduğunu Bu mutlu bayram gününde Kurumun şiveleri ve varlıkları üzerinde de kar ağzından bütün Türk yazarlarına ka pek aydın bir yolda göstermiştir. Bü şılaştırmalar yapılabilecek geniş bir ça lemlerini bu yola çevirmelerini rica e tün doğu ellerine ışık saçmış denilen lışma meydanı açmıştır. Arab ve Fars dilleri üzerindeki derin derim. leştirmeler, bunlann da Türk dilinin 4 Türk söz yaratma yollarını gös Daha derin bir çalışma zengin kaynağından akıp geldiğini belli termek ve bir kökten birçok sözün üreetmektedir. yolu üzerinde yişini ortaya koyarak, yeni yeni sözler bulma işini herkesin yapabileceği bir Biri ötekini kontroîa yanyan bu iki Şimdi, ikinci, daha büyük ve daha deşekle sokmak isteğile, dilimizde söz rin çalışma yolu üzerinde de birkaç söz yol üzerideki çalışmaların verimi arakurumu yolları üzerine bir anket ya söylemek isterim: sında birlik, hiç şüphe bırakmıyor ki, pılmış, bu anketin iki paraçsı basılıp Avrupada dil işlerinde uğraşan ve gn dilimiz bugün Avrupayı, Asyayı, Afri yurda yayılmıştır. Bunlarm verimi ve çoğu bağnazlık kaygılarile bağlı bulu kayı, Amerikayı ve bütün Okeani kapkurumun çalışmaları, baskıya verilmek nan bilginler, nasıl tarihte Türkün bü lıyan engin insan gruplarının dillerinin, üzere hazırlanmakta olan (Ekler Der yük birincilik ve yaratıcılık hakkını anasıdır. gisi) nde toplanacaktır. Bu kutsal bayram gününde, bütün bilmezlenmişlerse, Türk dilinin ana kay 5 En son olarak (Tarama Dergi naklık değerini de öyle bilmez davran yurddaşlarıma bu inanı bildirmek Kusi) ndeki karşılıklar elenmiş, gerekli mışlardır. Güneşin ışığı, ona gözlerini rumumuz için büyük bir sevincdir. Bu sözlerin karşılığına yeni sözler yaratı yumanların bile kirpikleri arasmdan sevincden daha büyük bir borc varsa, larak bir (Karşılıklar Kılavuzu) yapıl nüfuz ettiği gibi, Türk dilinin birincili oda bütün bu buluşlarm ve erişlerin. mış ve herkesin gözü önüne konulmuş ği ve üstünlüğü de bunların araştırma şerefi, kurumumuzu kuran ve koruyan, tur. Bu kılavuz, osmanlıcadan türkçeye ları ucunda kendini göstermemiş de ona ufuklar açan, yollar gösteren Ulu ve türkçeden osmanlıcaya olmak üzere ğildir. İçlerinden hakkı gururdan üs Önderimiz, Büyük Türk Dâhisi Kamâl iki kısımdır. Ceb kılavuzu şeklinde ba tün tutarak bunu itiraf edenler de var Atatürke aid olduğunu tükenmez saygı sılmıştır. Herkesin kolaylıkla kullana dır. ve sevgilerle söylemektir. Meceği bir biçimdedir. Yurddaşlarım, Bununla beraber, Türk dilinin gerçek Türk çocuğunu en kısa bir zaman varlığını derinleştirmek ve onun bütün Dil bayramınızı içten kutlular, hepida en çok bilgili yapmcık dillere kök salmış bir diller anası oldu nize mutluluklar diler, bütün bu se Butun bu sayılan konuşmalarda gözö ğunu göstermek, en çok Türke düşer, vincleri yaratan Büyük Atatürke uzun nünde tutulan şey, yazı ve okutma di Türke yaraşır. Hele Atatürk çocuklan ve daima ışıklı ömürler dilerim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: