5 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Birincitesrin 1935 CUMHTJBtYET SON MABE RLED Kredi kooperatifleri Harbin Moskovada uyandırdığı akisler Iâyihası dün konuşuldu TELEFON TELCRAF vc TELSiZLE Ankara 4 (Telefonla) Kamutay bugün 15 te Tevfik Fikretin başkanlığıada toplandı. Çankırı saylavı Sami ve Çoruh saylavı Alinin ölümlerine dair Başbakanlık tezkereleri okundu. Bir dakika susuldu. Ruznamedeki bazı lâyihaların tekrar tetkiki istendiğinden hazırlanan makamlara geri verildi. Gümrükler Bakanlığı vazife ve kurum Iâyihası konuşulurken Re fik Ince beşinci maddeye bir fıkra ilâvesini teklif etti ve bunun için encümene gönderildi. Posta, Telgraf ve Telefon memurlannın müteselsil kefalet borclan kanununun kabulünden sonra çiftçiler hakkında kredi kooperatifleri teşkili lâyihasının müzakeresine geçildi. Refık Ince konuşmalara başlanmadan evvel yeni ve eski kanuniar arasındaki farkın izahını istedi. Celâl Bayar dedi ki: « Bir kredi kooperatifler lâyihası kabul edilmiş, tatbikatına geçilmiş, bilhassa İzmir ve Karadeniz havalisinde kooperatifler vücude getirilmiştir. Gördüğümüz noksanları düzelterek bundan sonra arızasız işlemelerini temin için bazı hususatı tesbit ve bu kanunda bunlara yer verdik. Ziraî kredi kooperatiflerinin muntazam yürümemesi sebeblerinden biri tahsil işlerindeki zorluklardı. Bu kredi kooperatifleri satış kooperatiflerile alâkadar değildi. Şimdi kredi kooperatifine girecek ortağın, ayni zamanda satış kooperatifine de aza olması mecburiygtini de koyuyoruz.» % Bundan sonra maddelere geçildi. Hamdi Içel söz aldı ve kredi kooperatifleri ortaklannın gayrimahdud mes'uliyete tâbi tutulmamasını mahzurlu buldu: « Bunda köylüden ziyade Ziraat Bankası düşünülmüştür. Bu, girecek or"" Taarruzun üçüncü günü neler anlatıyor? (Baştarafı birinci sahifede) den anlaşılmaktadır. Burada İtal yanlar tayyareler ve tanklarla taarruza geçerek Ramab dağını zaptetmişlerdir. Habeşliler tavyare bombardımanlarından çok müte essir olarak Adigrat civarında bir jnağlubiyete uğramışlardır. Bura daki ordunun kumandanı olan Ras Seymunun tavyare bombardıman ları karşısında mevkiini terketmek ve askerini geri çekmek mecburi yetinde kalacağı veya kaldığı anlaşılıyor. Habeş ordusu ve kumandanlan modern harbin en büvük esaslarından biri olan saklanmağı, gizlen meği bilmedikleri, belki de, bunu, kahramanhğa uymıyan bir ayıb telâkki ettikleri için, bidayette bu gibi acı darbelere uğrıyacaklardır ve dayak yiye yiye harbetmeği, gizlenmeği öğreneceklerdir. Dün akşam, saat 9 a kadar ge len haberlere göre, Adua mıntakasında son vazivet şudur: Muvaffakiyetle ileriliyen İtal yanlara karşı Aduayı bırakmağı düşünen Habeşliler Aksum civarmda mukavemet etmektedirler ve burada çok şiddetli bir muharebe vuku bulmaktadır. bîze İHEM NAL1NA MIH1NA SÜEL MUHARRİRİMÎZİN MÜTALEALARI nakil aşiretleri hiç tayyare görme miş olduklarından fena halde ürkmüşlerdir. Eğer ayni ürkeklik 50 bin kişilik orduyu da sararsa, İtalyanların bu düz mıntakada işi kolaylaşır. Harb, nihayet başladı! nu hep bekliyorduk! İşte nihayet gelip çattı ve başladı. Onu, Kimimiz endişe ve korku ile, Kimimiz sevinc ve heyecan ile, Kimimiz infial ve istikrah ile, Kimimiz vahşi bir zevkle, Kimimiz kazanc hırsile, Kimimiz teessür ve teessüf, Kimimiz elem ve acı ile, Kimimiz de gizli bir memnuniyet ile, Oh! diye rahat bir nefes alarak karşıladık. Burada kimimiz dediğün zaman insanlan ve milletleri kastediyorum. Şimdi ben bu satırları yazarken ve siz, yazdıklanmı okurken Afrikanm dün uzun yağmurlarla ıslanan, fakat kızgın güneşi altında çabucak kuruyan çorak topraklar, beyaz siyah yüzlerce ve yüzlerce insanın kanını içiyor. Artık boğu şanlar arasında, vahşi ve medenî diye bir tefrik yapmanın imkânı yoktu. Medenisi de öldürüyor ve ölüyor, vahşisi de öldürüyor ve ölüyor. Hatta mede nisi daha fennî, daha teknik, daha bol ve daha çok öldürüyor. Bu harb başlar başlamaz, ilk kurşun, ilk gülle, ilk bomba ile ilk sonuçlarım vermiştir: Uluslar Kurumu denilen teşekkül, Asyada ve Amerikada olduğu gibi, Afri kada da bir harbin önüne geçememiş, hatta kendi azasmdan iki devletin harb etmesine mâni olmaktan bile âciz bu « unduğunu göstermiştir. Uluslar Kurumunun bu aczi, söz ve söylevin top ve tüfeğe söz geçirmekten çok uzak olduğunu, acı bir gerçeklik (realite) olan harbin, tatlı hayale ku * lak asmadığını ispat etmiştir. Kaç yıldır toplanan silâhlan bırakma konferanslarınm bir malihulya olduğu, kimseyi aldatamıyan ve avutamıyan bu hulyanm peşinde yalancıktan koşuldu « ğu sabit olmuştur. Uluslararası hak ve adalet mefhumunun da bir palavra olduğu ve tabiî kuvvetlere ram olan bu dünyada gene kuvvetin hâkim bulunduğu, «Ku\vet» in kendinden emin olunca kimseyi dinlemediği ve dinlemiyeceği meydana çıkmıştır. Başlıyan harbden ahnacak bir tek ders vardır: Kuv\etli olmak. Almanyanın fırsattan isKamutayda bu hususta uzun müzakereler oldu, tifade ederek yeni hâdiselâyihanın kabulü diğer celseye kaldı ler çıkaracağı söyleniyor taklan düşündürecektir» dedi. Celâl Bayar bu meselenin uzun münakaşaların sonunda kabul edildiğini, ;imdi esasen kooperatiflerin yüzde sekseninin böyle olduğunu söyledi ve: « Mahdud mes'uliyetli kooperatife girmek istiyenler her halde vasat seviyede ve üsttedirler ki kendi aralarında bir teşekkül yapabilecekleri gibi başka bir yerden de kredi temin edebilirler.» Dedi ve teklifin aynen kabulünü istedi. Hamdi Içel, kanunda bankaya çok geniş salâhiyetler verildiğini, hatta bankaya idare heyetleri hakkında veto hakkı verildiğini kaydederek mes'uliyetin gayrimahdud olmamasmda ısrar etti. Celâl Bayar meselenin nazarî olarak düşünülmemesi, işin banka mekanizma sile alâkadar olmadığmı, kredi verilirken bir adamın serveti değil de, çalışması ve bundan doğacak istihsal kudreti esas tutulduğunu söyledi. Biraz daha müzakereden sonra Hamdi İçelin buna dair takriri kabul edilmedi ve madde aynen kabul edildi ve diğer maddelerin müzakeresine devam olundu. Ortaklardan borcun tahsili hakkmdaki maddenin müzakeresi yapıldı, burada Ziraat Bankası Dırektörüne söz miisaadesi verildi. Banka Genel Direktörii izahat vererek hacizler için çok masraf gittiğini, hacizlerden sonra borcun eksilmeyip arttığı bile vaki olduğunu ve bunun için tahsili emval kanununun tatbikı daha muvafik olacağını söyledi. Salâh Yargi, konulan beş yıllık mu vakkat madde ile bunun nazan dikkate alındığını söyledi. Bir müddet daha müzakereden sonra celse ta f 'l edildi, müzakereye gelecek toplantıda devam edilecektir. Paris 4 (Özel) Moskovadan bu raya gelen haberlere göte doğu Afrika sında harbin başlaması Moskovada siyasal mehafıl üzerinde derın bir tesır yap mıştır. Umumî kanaate göre, doğu Afrikasında başlıyan harb mevziî mahiyette kalamıyacak, çok genişlıyecektir. Ayni mehafilde, bilhassa Almanyanın fırsattan istifade ederek, uzun zaman danberi hazırladığı projelerini tatbika kalkışacağı söylenmektedir. Bu münase betle orta Avrupada Sovyetlerle Küçük İtilâfa karşı kuvvetli bir Leh Macar Alman bloku teşekkül ettiği, Hitlerin ilk fırsatta orta Avrupada yeni hâdiseler çıkaracağı da ileri sürülmektedir. Bundan başka Japonyanın da fırsat gözetmekte olduğu ve uzak Sarkta Mançukoya benziyen yeni bir Mongol hü kumeti kurmak istediği söylenmektedir. Bu durum karşısında Sovyet hükumetinin tutacağı yol hakkında kat'î bir ke tumiyet muhafaza edilmektedir. Icra komiserleri bu akşam Stalinin başkanlığı altında toplanarak arsıulusal durumu inceliyeceklerdir. Bugün Cenevreden gelen Dış işleri Komiseri Litvinof, Cenevrede yaptığı konuşmalar hakkında uzun izahat verecektir. 3 Ogaden sında : mıntaka Vehib Paşanın kumandan olduğu cenub cephesinde dün sabahtan itibaren başlıyan muharebelerin Habeşliler lehine cereyan ettiği haber veriliyor. Burada 2000 maktul veren Habeşliler, İtalyanlardan harb malzemesi ve bir miktar esir almışlardır. Fakat Habeşistanda, muhabere servisi pek fena olduğu için Habeş payitahtında bu mınta kadan malumat alınmamaktadır. >| ( İtalyanlar da cenub cephesindeki M hareketlerden hiç bahsetc^orlar, ki bu, orada bir muvaffakiyet ka zanmadıklarını gösterir. İtalyanların tayyareleri vasıta sile yalnız bomba değil, beyanna me ve yiyecek atmak suretile Habeş ordusunun ve Habeş halkının maneviyatına karşı da taarruza geçtikleri anlaşılıyor. Kendi iddi alarına göre, bu manevi taarruz da muvaffakiyet vermekte, ahali İtalyan kıt'alarını beyaz bayraklarla karşılamakta imiş. Hududa yakın yerlerdeki halk arasında, önceden Eritreliler vasıtasile yapılmış olan devamlı propagandaların tesirile oralardaki bir kısım Habeşlilerin elde edilmiş olması, imkânsız de ğildir. Fakat Habeşistan içerilerin de, beyanname ve yiyecekle ayni neticeyi almak kabil olamaz. Dünkü vaziyeti şöylece hulâsa eedebiliriz: İtalyanlar taarruz ede rek ilerilemekte, Habeşliler ise, memleketlerini müdafaa ede ede çekilmektedirler ki hudud muha rebelerinin başka türlü olmasına zaten imkân da yoktu. Habeş mü dafaasının, geriye doğru gittikçe daha artması beklenebilir. ttalya, Habeşistanda İngilterenin miisaadesi nisbetinde ilerliyebilir Berlin 4 (A.A.) Völkişcherbeobachter gazetesi îtalyan kuvvetlerinin Habeş topraklarında ilerlemesinden bahsederek diyor ki : «Ingiltere, Italyanın Adua intikamını almak fikrine tavizde bulunuyor. Fakat Italya şunu bilmelidir ki Habeşistanda îngilterenin ancak müsaadesi nisbetinde ilerliyebilir. Ingiltere büyük süel hazırhklarda bulunmuştur. Her halde Ingiltere de bunu yaparken nüfuz ve şerefini icabında korumak cihetini gözetmiştir. Avrupanm durumu günden güne degişebilir. Çünkü yalnız asker taşıyan gemilerde değil, zırhlıların içinde de dinamik bir kuvvet vardır. Harbe hazırlanmakla banşı korumak arasında ancak tek bir adım vardır ve bütün mesele bu fasılada tutunabilmektedir.» Bu mıntakada da muharebeler başlamıştır. Musaali dağı şimalinde taarruza başlıyan İtalyan kolunun, Cibuti Adisababa demiryolunu kesmek istiyeceğini yazmıştık. Süratle hareket edebilmesi ve biran evvel demiryolunu tutarak Habeşlilerin denizle muvasalasını kese bilmesi için bu kola birçok uçak ve 96 tank verilmiştir. Elindeki motörlü vasıtalarla se ri bir yürüyüş yapmak istiyen bu kol, anzasız arazide. denizden 5 üâ 1000 metro yükseklikte çorak Da nakil yaylasında mümkün merte be çabuk ileriliyecektir. Habeşliler, bu kolun karşısma 50.000 kişi göndermişlerdir. Bu mıntakadaki Da 2 Musaali dağı mıntakasında : nıiHinııııllllllllininillltlliniüllllintlllllllllllllinımınıif Bulgaristandaki darbei hükumet Şimdiye kadar 153 kişi tevkif edildi Yunanistanda rejim meselesi Kralcılar reyiam yapılmasını istemiyorlar ADLIYEDE Şeker kaçakçılannın muhakemesi PEN/Z İŞLERİ Bir İtalyan vapuru bir motörü parçaladı Sofya 4 (A.A.) Polis direklör Atina 4 (Özel) Cumhııriyetçilelüğünden bıldırıldığine göre, dirbri hü rin eski Krala gönderdikleri mektub hakkumet teşebbüsile ilgili olmak üzere il kında gazetecilere beyanatta buluııan lerde 153, ve Sofyada 68 kişi yakalan Başbakan Çaldaris «Eğer Yunan ulusu mıştır. Bunların coğu müfrit sol cenah Kralı çağırırsa saltanat hiç kimsenin sarköylü partisindendir. samıyacağı kuvvetli bir temel üzerindc kurulmuş olacaktır» demiştir. Diğer taraftan Sü Bakanlığı da biri albay, üçü binhaşı ve 11 i yüzbaşı ol Koyu Kralcılar bugün e?ki Tanm mak üzere 15 subayın tevkif edilmiş ol Bakanı Teodokisin başkanlığında topla duğunu bildirmektedir. narak durum hakkında konuşacaklardır. Sofya süel ilbayı saat 22 den sekize Bunlann rejimin parlamento kararile dckadar bütün yerlerin kapatılmasmı em ğiştirilmesi için verdikleri takrirde ısrar retmiş ve hususî telefon muhaberelerini etmekte oldukları anlaşılmaktadır. Siyasal çevrenler hükumetin herhalde yasak etmiştir. genoydan vazgeçmiyeceği kanaatinde Dış Bakanimız Ankarada dirler. Ankara 4 (Telefonla) Dış Ba kanı Tevfik Rüştü Aras bu sabah gel Atinada cumhuriyetçi ve Kraldi. Başyaver Celâl, Kamutay başkanı, cı talebe arasında musademeler lç İşleri, Gümrük Bakanları, Sovyet büAtina 4 (A.A.) Havas Ajansmın yük elçisi, Parti Genel Sekreteri Receb özel aytarının bildiriğine göre, cumhuPeker ve saylavlar tarafından karşılandı riyetçi ve kralcı talebeler arasında çarpışmalar olmuş ve bu çarpışmalara asNüfus sayımında ödev kerler de karışmıştır. Talebelerden bir almıyanlar çoğu yaralanmış ve bazısı tevkif edil Ankara 4 (Telefonla) Bazı işyar mistir. General Kondilis, kısmî seferberlik lar genel nüfus sayımında üzerlerine bir rivayetlerini yalanlamıştır. b'dev almamak için yeni bir usul bul Italya, yeni tekliflerde mi muşlardır. Bu işyarlar o günler için daîrelerinden şimdiden muhtelıf vesilelerle bulunacak? izin almaktadırlar. Başbakanlık bu izın Londra 4 (A.A.) İtalya büyük elistemelerin son günlerde çoğaldığını na çisi Grandi .bugün öğleden sonra Hoare zan dikkate alarak bir tamim yapmıştır. tarafından kabul edilmesini istemiştir. Bu tamimde bu nevi izin istemelerin de Dolaşan bir şayiaya göre, Grandiııin sayımda vazife almaktan kaçma adde bu ziyaretinden maksad, Habeş İtal yan anlaşmazlığının halline aid bazı dileceği bildirilmektedir. yeni tekliflerde bulunmaktır. Çocuk hastalığı mütehassısı Bu haber teeyyüd etmemişse de doğAnkara 4 (Telefonla) Sağhk ru olduğuna ihtimal verilmektedir. Bakanlığınm Nümune hastanesinde ça Giresunda fındık fiatleri lıştıracağı çocuk hastalığı mütehassısı Giresun 4 (A.A.) Uzun günlergeldi. Diğer üç Alman mütehassıs ta yadenberi 37 ile 38 kuruş arasında satıl kmda gelecektir. makta olan fındıklarımızın fıati dündenJaponya Uluslar Kurumunun beri biraz yükselmiş, fındıkiçi 41, ka buklu 19, buçukla 20 kuruştan muamele kararını bekliyecek Tokyo 4 (A.A.) Japon kabinesi, cu görmüştür. Piyasanın durumu isteklidir. ma günkü toplantısında Afrika işini ko Fiatlerin daha ziyade yükseleceği umul nuşmuştur. Japon Dış İşleri Bakanı maktadır. Hirota, Japonyanın almış olduğu bitaraf durumu bilhassa meselenin inkişaf tarzı şimdiden bilinemiyeceğinden do Paris 4 (Özel) Paris Borsasınm bulayı değiştirmeğe lüzum olmadığını söy günkü kapanış fiatleri şunlardır: lemiştir. Japonya, İtalyan Habeş sı Londra 74.37, Nevvork 15,19, Berlin nırına süel müşahid göndermiyecektir. 610, Brüksel 256,37 1/2, Madrid 207.25, Diğer taraftan, Uluslar Sosyetesi on Amsterdam 1026, Roma 123,75, Lizbon altıncı madde hakkında vaziyet alma 67,90, Cenevre 494,21 bakır 40 40 1/2, dıkça, Japonya da bu hususta bir vazi kalav 221,10, altın 141,11 1/2, gümüş yet almıyacaktır. 29 9/16. Transit olarak limanımızdan geçmek170 ton şekeri göçmen mah gibi göste olan İtalyan bandıralı Romakniya tererek gümrük resmi vermeden Bulga vapuru Yenimahalle önünde Ahmed ristandan şehrimize getiren Bulgar va Kaptanın idaresindeki 106 tonluk Hü pur acentası tvan Baklaciyef ve arkadaşdaverdi motörüne bindirmiş ve motörü arının duruşmasına dün gümrük sekizin parçalamıştır. ci ihtısas mahkemesinde başlanmıştır. Amerikan komünistleri (Basmakaleden devam) Gemi kazadan sanra yoluna devam İlk duruşmada sekiz suçlunun ifade Habeşistana taraftar etmiş, yaralı motör, civardan yetişen ilgilendirebilecek bütün emniyetini gözönünde tutmaktan geri durmuyorlar. NiNevvork 4 (A A.) Dün akşam Ma leri alınmış, şahidlerin celbi için duruşma vesait tarafından karaya çekilmiştir. disou Squarede yaptıklan büyük bir 15 teşrinievvele bırakılmıştır. hayet iki devlet arasında bu türlü çetin Liman idaresi çarpışma hâdisesinde toplantıda Nevvork komünistleri, ttal kabahatli olan tarafı araştırmaktadır. çekişmelerle ikisi ortasını bulan bir anlaşCürmümeşhud evrakı ya aleyhine Habeşistana arka olmağı Motör sahibleri kabahatin bütün işa ma husule geliyor gibi görünüyor. MilletMüddeiumumiliğe verildi kararlaştırmışlardır. retlere rağmen manevra yapmıyan ve ler Cemiyetinin esaslı kararlar verecek Danüp sigorta şirketinden para alır rota değiştirmiyen İtalyan vapurunda hakikî toplantıları İngiliz Fransız anlaşken cürmümeşhud yapılarak yakalanan olduğunu söylemektedirler. masını takib edecektir. Mecide aid zabıt evrakı İlbaylık idare Liman Başkanlığı acentalık vasıta İlk merhale olarak paktm 16 ncı madheyetine gelmişse de idare heyeti bunu sile İtalyan vapuru süvarilerinin ifa desi müeyyidelerinden yalnız ekonomık salâhiyeti harici görmüş ve bu işe aiddelerini istemiştir. Vapur Karadeniz ve finansal tedbirlerin tatbika konulmasile (Bas tarafı birinct sahifede) kanunî takibatın adliyece yapılması lâ den dönerken burada duracak ve alâ işe başlanacağı anlaşılmaktadır. îtalya bu da durarak, mütemadiyen ulusal şarkıistanbul kadarlar sorguya çekilecektir. kadarını zaten hoş görmeğe hazırlanmış ollar söylemişlerdir. Bu arada îtalyan ve zımgeleceği beyanile evrakı FOLISTE duğu için yalnız bu tedbirlerle savaş ateTürk bayraklannı salhvarak tezahürat Müddeıumumılığıne iade etmiştir. ta da bulunmuşlar, Atatürk ve Türkiye şinin Habeşistandan genişliyerek AvruBir şoförün muhakemesi Hastabakıcıya bıçak çekmiş! paya atlıyabileceğine ihtimal verilmemekiçin «yaşa> diye bağırmışlardır. Bundan bir müddet evvel Hasan ıs Hareket saati yaklaştığı sırada ttal Ulviye adında bir kız, dün Gülhane tedir. Ingilizler sıkı tatbik olunmak şarminde biri seksen kiloluk bir şeker çuvayan konsolosu Salerno Mele giden genchastanesine gitmiş ve içeri girmek istemiş tile ekonomik ve finansal tedbirlerin savaleri bir araya toplıyarak İtalyan elçisi lını taşımakta iken Bahçekapıda şoför tir. Kapıda bulunan hastabakıcı Firdevs, şı kısaltmağa yeteceğine inanıyorlar. nin Ankaradan gönderdiği telgrafı o Niyazinin otomobili altında kalarak ölArayerde ltalyanın kendi ihtiyadarıni kumuş ve bir söylev vermiştir. Konso müştü. Suçlu şoförün dün birinci ceza hastanenir tatil zamanı olduğunu söylemahkemesinde muhakemesine başlanmış yince Ulviye kızmış ve çantasından bir Almanyadan tedarik edebîlmesini temin lostan sonra faşist ileri gelenleri de söylev vermişler, bu münasebetle Türk ve şahidlerin dinlenmesi için başka güne çakı çıkararak hastabakıcının üzerine hü için yapılmağa başlanmış konuşmalardan cum etmiştir. ve italyan dostluğu lehine tekrar teza bırakılmıştır. da bahsolunuyorsa da bu türlü konuşmahürat yapılmıştır. Ulviye, bir vak'a yapmasına meydan ların müsbet sonunclar verebileceğine Bir çocuğu yaraladı Bundan sonra konsolosla İstanbul Fakalmadan yakalanmış ve polise teslim e inanmak zordur. Almanyanın İngiltere şist Kurumu Genel Sekreteri giden Şoför Şefiğin idaresindeki 2340 sayılı dilmiştir. Yapılan muayenesinde Ulvi rağmına bu türlü serbest hareketlere atılgencleri ayrı ayrı kucaklamışlardır. otomobil, dün Tophanede Boğazkesen yenin aklının bozuk olduğu anlaşılmıştır. mak cesaretini göstereceğine kolay kolay Vapur rıhtımdan ayrılırken, nhtım ihtimal verilmez doğrusu. duvarına ve parmaklıklara tırmanan den geçerken Eminenin kızı 8 yaşlarında Yakalan ankumarbazlar Maamafih şimdiye kadarki çekişmelar, gidenlerin analar ıve babalan elle Hayriyeye çarpmış ve yaralamıştır. YaGalatada Şeftali sokağında 19 sayılı lerde elbette önüne çıkacak türlü ihtimalrinde mendil hüngür hüngür ağlamıya ralı tedavi altına alınmış, şoför yaka Recebin kahvesinde çırak Haydarla meş leri pek iyi öğrenmis olan İtalyanm hiç başlamışlardır. lanmıştır. hur sabıkalılardan zencî Marmara Ha olmazsa beş altı aylık ihtiyaclarını temin Vapur Sarayburnunu dönünciye ka Kalb sektesinden öldü san, dün kumar oynarlarken Emniyet ikin etmiş olacağı şüphesizdir. Bu müddet dar giden gönüllülerle rıhtımda ağlı ci şube memurlan tarafından yakalan zarfında savaş herhangi bir sonunca göyanlar karşılıkh mendil sallamıya de Altmış yaşında Osman isminde birisi, vam etmişlerdir. dün sabah 8,40 da Kalamıştan kalkan mışlardır. türülemezse meselenin mütaleasına ancak Gene Galatada kumar oynıvan Bed o zaman sıra gelmiş olabilir. On beş gün sonra 40 kişilik ikinci gö Haleb vapuruna binmiş, vapur iskeleden nüllü grupunun da İtalyaya gideceği ayrıldıktan sonra kalb sektesinden öl ri, Mehmed, Ali adında üç kişi ikinci şuBugiinlük vaziyetin siyasal hulâsası buhaber verilmektedir. be memurlan tarafından yakalanmıştır. dur. müstür. YUNUS NADİ Afrika doğusu savaşmın Avrupadaki yankıları Gönüllü italyan gencleri Istanbuldan ayrıldılar obO okDsırn İtalyaya gönderilen mallar için harb sigortası konuluyor Habeş Italya harbinin başlaması üzerine İtalyaya sevkedilen mallar için her yerde harb sigortası şartı konulmuştur. Türk tecimenleri italyaya yapılacak ihracat için çok ihtiyath hareket et meğe başlamışlardır. Hatta söylendiğine göre bazı siparişler için munzam te minat istenmiştir. Liret üzerinde İstanbul borsasında serbest muamele olmadığından Londra borsası fiatleri esas tutulmaktadır. Şayanı dikkattir ki bütün bu hâdisattan liret henüz müteessir olmamış, hatta biraz yükseklik göstermiştir. PARİS BORSASI

Bu sayıdan diğer sayfalar: