21 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Ekim 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET £1 Birlnciteşrîn 1935 ( Şehir ve Memleket Haberleri'"¥) Siyasî icmal Tarihi roman : 82 Yazan : M. Turhan Tan Belki beş altı yüz çift göz, bu heybetli kayalara tırmanmağa çalışıyor, yorula yorula önlerindeki yüksekliğin hasmetini ölcmeğe savaşıyordu! onun eteğine daha birçok sarmaşıklar cuklarından yapılma bir iki sıra canlı ve yüreklerini açmıs bulunuyordu. Bu dıı beyaz bir zincir, alayın öncüsü sıfaHle şünce ıle ıçını çektı, şımdi koynunda !ır | kiliseye girince gürültü dindi, nafesler ölü saklıyan balıkçı kulübesinin eçiği ' kısıldı, herkeste saygılı bir hareketsizlik önünde durdu, Mustafanın iki eline ya | belirdi. Oncüler, flâhiler okuyarak ka pıstı: labalığm arasından geçiyor, Başduacı Yalnız, dedı, benım olamaz mı nın kürsüsü etrafında halkalanıyordu. Onların ardından büyük rütbeli üç pa sın? paz, daha sonra Türkler göründü. Ne gibi> Kiliseye kadar atla gelen bu on iki Ablalarımı, yeğenlerimi bırakıp akıncı avluda hayvanlan kilise hizmet yalnız benım olmanı ıstıyorum. Bun^ snz ver, seni buradan kaçırayım, yurduna çilerine vererek yayalaşmışlar, ikişer kişilik bir dizi halinde içeriye girmişlcrdi. götüreyim. Delikanh dik dik kızın yüzüne bak Yalnız Mustafa tekti, en önde yürüyorh, orada herşeye; yurda, dine, imana, du. Onun tek oluşu, dizinin sonunda da hatta anaya, babaya kadar herşeye iha tek bir Türk bırakıyordu. Bu iki tek net etmeğe hazır bir ruhun doiastışhnı ve beş çift Türk tunç yüzlerinde küçük gördü, dudaklarını ısırdı. Bu kadından bir hareket belirtmeksizin ağır ağır üerikorkmuştu ve bu kadın onun yüreğıne ledı, kendılerını topladıkları yerden alıp oraya kadar getiren beyaz giyimli kız ömrünün ilk korkusunu aşılamıştı. *** larla oğlanlarm yaptıkları halkanın or Başduacının iple çektiği büyük tören tasına gırdi ve ikinci bir halka viicude günü nihayet geldi, bütün Sebeniko getirdı. Hepsi bir biçimde giyinmişlerdi, hephalkı uykusuz geçen bir gecenin sabahında sokağa döküldü, kilise eşiğiııe sinin belinde birer pala vardı, bbrkleri kadar doldu. Bir iki günlük yollardai yandı, yüzleri durgundu, bakışlan sert gelen zengin kontlar, kontesler, seVırın ti. Bir boyda gibi görünüyorlardı ve bir yüksek rütbeli memurları, sıralara yer sıra kaya hissi veriyorlardı. Belki bes alr leşmişlerdı, alayla gelecek Tü klerı tı yüz çift göz, bu heybetli kayalara bekliyorlardı. Kilise tarihinde esı ol tırmanmağa çalışıyor, yorula yorula onmıyan bir zaferin yaratıcısı, o giinün lardaki yüksekliğin hasmetini ölçmeğe kahramanı sırmalı cübbesini giymiş, el savaşıyordu. maslı haçını takmış, kürsüsüne yerleşmişBaşduacı, sevinc. delisi olmuşa benzîti, bir düzüne papazın ortasmda kazan yordu, cübbesinin icine sığamıvarak dığı şanın, şöhretin tadıru emiyordu, se taskınhklar gösteriyordu. Eli sakalından vinc içinde geviş getiriyordu. kulâhma, oradan kusağma gidıyor ve Ustüste yıkılan halkın sırtlan mih dudaklarmda sessiz bir destanın ncş'esi raba, gözleri kapıya çevrilmişti, halecan dolaşıyordu. Adamcağız neden sonra kendmi topiçinde kıvranıyorlardı. On iki alay asladı, avağa kalktı, uzun uzun öksürdü: keri darmadağın etmek kudretini taşıyan on iki Türkün îsa sürüsü arasına katıl Evlâdlanm, dedi, bugün kilise tamasile kendilerinin de ruhuna biraz as rihı şerefli bir sahife kazanıyor. H T bilan gücü sinecekmiş gibi seviniyorUrdı rı bir ülke demek olan on iki 1 ürk Isave onların kılisede takınacak'arı ouru nın lut.runa erip hak yoluna giriyur, bi mun heybetini kuruntuhyarak heyecana zimle kardaşlaşıyor. Ben bu büyük günkapılıyorlardı. de yüce bir vazife yapmakla bahtiyarım. Nihayet çan çalınmaya başladı. Bu, On iki Türkü Allahın oğlile tanıştıracabeklenenlerin yaklaştıklarını müjdelıyen ğım ve^onlara ilk hidayet nurunu ben bir sesti. Şimdi herkes yerinde duramaz sunacağım. Sevincinizi içinizde tutun, olmuştu, dışarıya fırlamak ve onlan bir yüreklennızı goklere açın, dualarımı dınayak önce görmek özlemi bütün o kala lediktcn sonra yapılacak dinî törene şa balığı harekete getirmişti. Ayağa kalkı hid olun. Bu hatıra, ömrünüzün en de yorlar, biribirlerini itiyorlar, sonra gene ğerli süsü olacaktır ve bu hatıra i!e cenoturup gözlerini kapıya koşturuyorlardı. net yolunu daha kolay bulacaksınız. Şehrin en güzel kızlarile erkek ço(Arkası var) Adanadaki mektebler ihtiyacdan az... Tedrisat için büyük zorluklar çekiliyor Adana (Özel) Şehrimizde bugün sayısı 2500 ü geçen orta tahsil talebderinin, bina ve öğretmen kifayetsizlişn >üzünden uğradığı zorluk, bilhassa kay dedilmeğe değer.. Erkek lisesi, Kız Hs; si, Ziraat lisesi, Erkek Öğretmen okuîu, Muhtelit Orta Ticaret oklu ve orta okul olmak üzere ayrı ayrı beş kola aynlan orta tahsil okullan içinde bilhassa taie be sayısı 1200 ü bulan Erkek lisesii» 600 mevcudlu Kız lisesi bu zorluğu cn acı bir şekilde duymaktadır. Bugün bu liselerde beheri 7080 mevcudlu beş şubeye aynlan sınıflar v?râır. Şubelere ayrılan odaların darlısı, sıra larm azlığı ve her iki kişilik sıraya üç, dört talebenin oturmak mecburıvet nde kalışı ve sonra, bu vazıyetteki tıklım tıklım sınıflarda bazı derslenn öaretmensiz cluşu; anlatmak istedığim zoHugu bü tün anlamile ifade eden birer hakikatlir. Vakıâ bu yıl, mekteblere kaydolmak için başvuran talebelerden gerıye çevrilen olmamıştır. Lâkın anlattığım şarMar içinde, bu çocuklann umulan tahsilı elde edio edemiyecekleri cidden düsünülmeğe değer bir haldir. MadenAı oku mak istiyen geriye çevrilmemiştîr ve bu, kutsal bir prensiptir de: o ha'de bu, o kumak aşkile binbir yoksulluğa katlanan vatan çocuklarmm daha genış ımkânlara kavuşturulması da, yüksek ve ayni nisbette kutsal bir ödev olmalıdır. Sanıyorum ki, Türkiyemizde bu ba kımdan Adana kadar önemle ilgi bek lıyen bir yer yoktur. Hem, bu beklenen ilgi, büyük maddî fedakârlıklara kat lanmayı icab ettirmiyecek bir ilgıdir. Meselâ, Erkek lisesinin, esas binadan he men hemen bir kilometro uzakta kalan binasını elden çıkanp bunun tutarına 510 bin lira daha katmak suretile Erkek lisesıne yeni bir paviyon eklemek, bir de, sıra ve tedris araçlannı tamamlamak. Görülüyor ki bugünkü buhranı kaldır mak ve önümüzdeki yılların buhranını simdiden karşılamak için benimseyici bir ilgi ve şimdilik 1015 bin lirahk bir tahsisat kâfi gelecektir. Öğretmen eksikli ğini burada doldurmak mümkün olaca ğına göre Kültür Bakanlığımızın bu işe çarçabuk el koymasım beklemekte hak sız değiliz sanıyorum. NACİ AKVERDl Üç yılda bir servet membaı olan beyaban Çukurovanm el değmemiş bir parçasında üç müteşebbis yurddaş, 12,7000 portakal, limon ve mandalina ağacı yetiştirdi Vaziyetin vehameti azalmadı fi\ / j l illetler Cemiyetinin Italyanll \ y II Habeş harbini durdurmak ve Italyayı sıkıştırmak için kurduğu mekanizma yani zecrî tedbirler konferansile tâli komiteleri muntazaman işliyor. İtalyaya karşı kararlaştırılan si lâh verilmesi memnuiyeti umum aza devletlerin rıza ve muvafakati alındığından tatbik edildi. Malî tedbirleri de tatbik edilmek üzere. Iktısadî tedbirlerin müzakeresi de ilerlemiştir. Bu tedbirler İtalyaya ithalâtın men'ine dairdir. Bu tedbirlere aid aza devletlerin fikir ve rızalan bu ayın sonuna kadar ahnacağmdan teşri nievvelin otuzbirinde konferans iktısadr tedbirlerin tatbikı tarihini kararlaştıra caktır. Aza olmıyan devletlere bu kararlar esbabı mucibesile birlikte bildirilecek ve Macaristanla Avusturya hakkında da zecrî tedbirlere iştirak etmediklerinden hususî muamele yapılacaktır. *** Bunlar devam ederken Ingiltere ile Fransa arasmda Akdenızdeki Ingıliz donanmasına Fransız donanmasının yardım edip etmiyeceği meselesi etrahndaki müzakereler de neticelendi. Fransa gerek zecrî tedbirler yüzünden, gerek İtalyanın uluorta harb etmesinden dolayı Ingıliz donanmasına taarruz ettiği takdirde bi rinci halde otomatik olarak, ikinci halde ise İtalya yeni bir tecavüzde bulunursa Milletler Cemiyeti misakındaki bütün mükellefiyetleri ifa etmek için îngiliz donanmasına yardım edeceğini sarıh bir surette bildirmiştir. *** Fransa bu cevab vesilesile Italyan Habeş harbinden ayrı olarak ıngılteıe ile İtalya arasındaki hususî ihtilâf ve gerginliği izale ederek meseleyi sırf italya ile Milletler Cemiyeti arasmda bir dava şekline sokmak için teşebbüs ve ta vassutta bulunmuştu. Bu teşebbüs te neticelendi. Malumdur ki îngiltere, Habeş meselesinden ziyade İtalyan matbuatınm ve mehafılinin îngiliz Imparatorluğuna karşı aldığı hasmane ve tahrikcuyane tavır ve hareketten dolayı Akdenize bütün donanmasını ve hava kuvvetlerjni toplamış ve îtalyanın Mısır hududımda yetmiş beş bin kişilik bir ordu toplaması onu büsbütün kuşkulandırmıştı. Fransa Akdenızdeki İngiliz deniz kuvvetlerinden bir kısmının geri ahnarak Fransanın bu kuvvetlere muadil deniz kuvvetleri vermesini ve Bingazideki Italyan kuvvetlerinin geri alınmasını iki taTafa teklif etmişti. Musolini de Romadaki İngiliz elçisine İtalyanın İngiliz împaratorluğuna karşı bir düşmanlık besleme diğini temin etmiştir. İngilterenin Cebelitarıktan iki üç saffı harb gemisini geri alacağı ve İtalyanın da Bingaziyi boşal tacağı anlaşılıyor. i Fakat bu kararlarla Habeş meselesinin. ne vahameti, ne de îtalyanın bir gün büyük devletlerden biri, yahud birkaçile çarpışmak ihtimali ortadan kalkmış de ğildir. Şu kadar var ki bundan sonra Ingiltere yalnızbaşına değil, sırf Milletlar Cemiyeti namına ve azalar ve bilhassa Fransa ile birlikte İtalyaya karşı zecır ve tazyikte bulunacaktır. İtalya durmaksızın asker topluyor. Bugün seferber kuvvetleri bir milyon iki yüz bini buldu. Yakında 1915 doğum * lular davet edileceğinden seferber kuv vet bir milyon dört yüz bine varacaktır. Bunun 400,000 i Afrikaya sevkedilmiş olacaktır. Habeş topraklarında harb devam ediyor. İtalyan tayyarelerinin ingilterenin can evi sayılan Tana gölü üzerinde simdiden göründüğü hem İtalyan, hem Habeş menabiinden teyid edildi. Bu hazırlıklar Akdenizde iki İngiliz zırhlısımn çekilip yerine iki Fransız zırhlısımn gemesile vaziyetin düzelmiyeceğini anlatmağa kâfidir. ' MUHARREM FEYZl TOGAY KÜLTÜR İSLERİ Süel dersler Yük=ek okullarla fakültelerde her yıl mecburî okutulmakta olan süel derslere bugün başlanacaktır. ^1 apılan programa göre pazartesi günü Yüksek Ticaret ve İktısad lalebeleri, salı günü Yüksek Mühendis okulu ile Güzel San'atlar Akademisi ve Siyasal Bilgiler okulası (Mülkiye), çarşamba Fen Fakültesi talebelerile Eczacı mektebi, peöşembe Hukuk Fakültesi ve Yüksek Orman talebeleri,' cuma günü de Tıb Fakültesi, Diş Tabeti mektebi ve Edebiyat Fakültesi talebeleri ders göreceklerdir. Elâzizde göçmenler için yapılan evler Adana (Özel) Bilgi, azim ve eme ğin neler yaratacağını anlamak için, bugün Çukurovanm bir köşesinde sessizce yükselen servet ve güzellik abidesini görmek kâfidir: Ceyhan ırmağıniTi, Seyhana en çok yaklaştığı bir noktada, Nurdağının güneye doğru uzayan eteklerinde tCebbar dede» dağının tam karşısında «Avrat mezarı> adile nılan bir yer vardır. Burası üç dört yıl önce yabani otlarla kaplı büyük ve münbit bir düzlüktü. Ceyhan ırmağınm geniş bir kavisle çerçevelediği bu topraklarda üç yıllık ve azimli bir emek, 12,700 den fazla portakal, limon ve mandalina ağacını yetiştirmiş ve bugün bu, minimini de necek çağdaki ağaclar meyva vermeğe de başlamıştır. 50 hektarlık geniş bir parçayı süsli yen bu narenciye bahçesinin bu kadar az bir zamanda nasıl yetiştiğini hyret ve imrenişle gözden geçirirken, bunda, bilgi ve emek kadar muhit şartları nın da rol oynadığmı anlamakta insan güçlük çekemiyor. Fılhakika bu top raklar gencdir, yıpranmamıştır. Sonra burasmın doğu kuzeyini uzaktaki Nur ve Cebbardede dağları rüzgârlara karşı koruyor. Daha sonra, Ceyhan ırmağından fennî vasıtalarla temin edilen bol su, buranın hayatiyetini artırmakta hiç şüphesiz, büyük bir avantajdır da... İşte bütün bu şerait üstünlüğünü gözönüne getiren münevver birkaç yurddaş, burayı istifade edilmez bir beya ban halinden kurtarmayı aklına koy muşlar ve yılmıyan bir irade ile bu günkü servet ve güzellik kaynağını yaratmağa muvaffak olmuşlardır. 50 hektarlık, derli toplu bir naren ciye bahçesi yetiştirmek ve bunu üç yıl Vç yılda yetişen ve meyva veren portakal ağaclanndan biri gibi dar bir zamana sıkıştırmak. Bu, dile kolaydır. Geçenlerde bu bahçeyi gören ve inceliyen ünlü bir narenciyeci ecnebi, bu eser karşısında hayret duygularını saklıyamamış ve demiştir ki: « Yakmşarkta bu genişlikte, bu evsafta ve böyle tabiat şartlarına malik başka bir narenciye bahçesi görmedim. Bu büyük işi başaranları tekdir ede rim.> Filhakika Çukurovanm birçok yerleri narenciyecilikte öjıemli varlık göste ren eserlerle süslüdür. Fakat Ceyhan ırmağınm bu bölgesi, birçok bakımdan Mersin, Adana, Tarsus, Dörtyol ve Kozana üstün vasıflan haizdir. Gönül ister ki, bu yurddaşların ya rattığı bu servet kaynağı, başka müteşebbis yurddaşlara da örnek olsun ve yurdun bu güzel parrası, Akdenizin Filistin gibi, İtalya ve İspanya gibi bu işte ilerilemiş yerlerine rekabet edecek bir özenlik ve kudret göstersin. Avratmezarında vücude getirilen bu büyük narenciye bahçesinin etrafında, gene dikkat ve sevincle gördüğüm varlıklar arasmda, binlerce a&acdan mü rekkeb büyük bir okaliptüs ormanının da birkaç yıl içinde yerden fışkırmış oluşudur. Hulâsa, şurada burada daha birçok süs ve meyva ağaclarile de be zenen bu enfes Çukurova parçası, in sanda, geniş ve ucsuz ovayı geçtikten sonra ulaşılan mükemmel bir vaha tesiri bırakmaktadır. Hem müteşebbisleri, hem de dolayı sile yurd için değerli bir kazanç olan bu eser, vatanın güzelleşmesi bakımmdan da hiç şüphesiz, çok hayırlı bir iş ol muştur. Bunun çoğalmasını hepimiz dileriz. AKVERDl Dağcılık Kulübü Bu sene programını çok zenginleştirdi Ilbay Muhiddin Üstündağın himayesinde, ötedenberi mütevaziane çalışan Dağcılık Kulübü, giin geçtikçe faaliyetini artırmaktadır. Kulüb ancak iki senelik bir maziye malik olmasına rağmen bugüne kadar yaptığı işlerle bize ilerisi için çok şeyler vadetmekte ve yurd ço cukları için de daha feyizli bir kaynak haline geleceği ümidini vermektedir. Muhtelif spor ve eğlence şubelerini ihtiva eden kulüb, bu seneki programı na, bilhassa gencliği ilgilendirecek ve sosyal ihtiyac ve duyguları karşılıyacak birçok eğlence ve meşgaleler eklemiş tir. Temiz bir aile mahfilinden farklı olmıyan kulüb ötedenberi birçok sporlar, yürüyüşler, müsabakalar, eğlenceler tertib etmekle gencliği maddeten ve manen kuvvetlendirmeğe çalışmakta idi. Şimdi bu seneki programını daha zenginleştirmiştir. Bu zengin programın ilk numarası 23 ilkteşrin çarşamba günü saat 21,30 da kulüb binasında verilecek konser ve konserden sonraki danslı sü varedir. Her on beş günde bir tekrarlanacak olan bu konserler, Konservatuar profesörleri tarafından verilecektir. Çarşamba günkü konserden sonra gece saat bire kadar kulübde dans edilerek eğlenilecektir. Osmanlı edebiyatı Edebiyat Fakültesinde yeni bir ders açıldı Üniversiteye bu yıl yazılan talebelerin önemli bir ekseriyeti eski Osmanlı harflerini bilmiyen ve yeni harflerle yetişmiş olan genclerdir. Bu; inkılâbın en fazla iftihar edeceği bir sonucdur. Ancak E debiyat şubesine gelen talebelerin, program mucibince birçok eski Osmanlı ki tablan ve Osmanlı edebiyatmı tetkik etmeleri lâzım gelmekte olduğundan E debiyat Fakültesinde (Osmanlı edebi yatı dersleri) okutulmağa karar veril miştir. Bu kürsü meselâ Hukuk Fakül tesinde ölmüş bir hukuk olan Roma Hukuku kürsüsü gibi idare edilecektir. Dersleri genel linguistique profesörü Ragıb Özdem verecekn'r. Cumartesi günleri saat 10 la 11 arasmda verilecek olan bu derslere fakültenin Edebiyat zümresini takib edenlerle diğer zümrelerde oku yanlar ve ikinci sömestr talbeleri devam edebileceklerdir. ŞEHÎR İSLERİ Yeni yapılan göçmen evlerinden bazılart Elâziz (Özel) İkinciteşrin 934 tarihindenberi Vilâyetimize 1125 göçmen ailesi gelmiştir. Bunlardan 967 aıle için merkez ilçesile Palu îlçesinde venı köyler ve eski köylerde yeni mahalleler yapılmaktadır. Merkezin Etminik köyü yakınında 38 evli ve Palonun Kapıacmaz köyü civa nnda 264 evli ve Nirhi köyü yakınında 85 evli ve Hoşmat köyü yakınında 95 evli olmak üzere temmuz ve ağustos ayları içinde ve birer plân dairesinde yapılmıya başlanan yeni köyler ulusal köv mimarisi ve kurumu bakımlarından çok güzel olarak meydana gelmektedirler. Evler, zemin katınd'a bir hol ve bir oda ve birinci katta bir sofa ve bir oda olarak dört gözlü ve iki katlıdır. Üstleri oluklu saç örtü ile çatılı, pencereleri sinek için telli ve önleri balkonludur. Ahır ve samanlıkları, evler bitince, evlerin arka kapılarına bitişık olarak yapılacaktır. Bütün bu yapılar bu av nihayetinde tamamen bitirilmiş olacaklardır. Büyükdere yoluna fener asıldı Şişli Büyükdere arasmdaki asfalt yolda her zaman kazalar olmakta ve birçok ta canlar kurban gitmektedir. Bilhassa bu kazalarda, Kanlıkavak suyu membaına giden yol büyük bir rol oynar. Bu yol asfalt şoseye amud olduğundan ve yanlarındaki ağaclar da bu yolu göstermediğinden buradan geçen arabalarla otomobiller her zaman çarpış maktadır. Bu vaziyeti tehlikeli gören Sanyer jandarma komutanlığı o cıvara bir fener asmıştır. Bazı vergîlerin hafifletilnıesi için alınan kararlar (Başmahaleden devam) mıyacak derecelerde küçülmekte devam edip gidiyordu. Bu durum karşısında hükumet hayvan vergisini düzeltmek hususunda daha ziyade gecikmeği artık muvafık bulmıyarak buna aid rakamîar üzerinde oldukça hafifletici esaslı indir meler teklif etmeği kararlaştırmış bulunmaktadır. Koyun, keçi gibi küçük hayvanlarda % 25 ve büyük hayvanlarda îse % 3550 derecesinde olan bu indir me vergi verenlere bu yıl büyücek rahat bir nefes aldıracaktır. Bundan ötürü hükumetimize teşekkür etmekliğimiz lâzım dır. Yeni yazılan emlâkin yeni yazıya göre alınmak lâzım gelen vergilerine ge iince bir taraftan kira getirme kabiliyetı üzerine yapılan bu yeni tahrir yapılır ken diğer taraftan buhran tesirile emlâkin bu kıymet ve kabiliyeti azçok düş müs olduğundan % 25 ındirme bu farkı gidererek adaleti kurmak ve korumak KURUMLARDA maksadına dayanıyor sanıyoruz. Hüku Arsıulusal çocukları koruma kongresi kaldı metin bu yoldaki teklifi tabiî Kamutayda incelenecek ve onun kıymet farklannı 20 birinciteşrinde Atinada toplanacakarşılamağa yetip yetmiyeceği görüle ğını evvelce yazdığımız arsıulusal Çocektir. Herhalde bu işte dahi hükumetin cukları Esirgeme Kurumu geri kalmıştır. iyi niyeti açıktır. Bu kongreye gerek Ankaradan ve gerekBunlarla hükumetin geçen seneden se şehrimizden birçok çocuk doktorlan beri başlıyan hayatı kolaylaştırma ted ve Esirgeme Kurumu üyeleri iştirak edebirlerinde devam ettiğini görüyoruz. U ceklerdi. Merkezi Cenevrede olan ar lusal bir hükumete yaraşan bu işlerden sıulusal kurumdan şelırimize gelen madolayı bütün milletin memnunluk duy lumata göre, gelecek aybaşında Yunamamasına imkân yoktur. İcabında nisbet nistanda genoy (arayiumumiye) yapı siz surete ağır vergileri indirmeğı bi lacağından kongrenin başka bir tarihte lelim ki lüzumunda milletten olagan baş toplanması uygun görülmüştür. ka sahalarda göğsümüzü gere gere fe r. \ dakârlık istiyebilelim. Ulusal hükumet, Yurddaş: devletin vazifelerini görürken ulusun MUTEFERRlh Türk hiç bîr savaşta diğer ulusderdlerile halleşmeği bılen hükumettir. Iç îşleri Bakanı İsmet Paşa hükumeti her zaman bu hü lardan geri ka acnaz. Arsıulusal arttırma jrününde de ödevini yap. Şehrimizde bulunan Iç îşleri Bakanı kumet oldu, ve yeni vergi indirme ka rarlarile işte bu hakikatin yeni misalleriUlusal Ekonomi ve Arttırma Şükrü Kaya dün Tokatlıyan otelinde meşgul olmuş ve nüfus sayımına oıada le karşılaşmış bulunuyoruz. Kurumu yazılmıştır. Bakan bu akşam Ankaraya YUNUS NADİ gidecektir. ÜMVERStTEDE fürkçe kursu < Edebîyat Fakültesi, Üniversitemizde okuyan ve türkçe biLmiyen yabancı ta « lebeler için bir türkçe kurs açmıştır. Bu kurs salı ve perşembe günleri saat 17 de Dişçi mektebinde çalışacaktır. MÜZELERDE Ayasofyaya dair bir yazı Brükselde çıkan Byzantion adlı arsmlusal bir mecmuanın son sayısı tamamen Bizans, san'at ve arkeolojisinden bahsetmektedir. Bu mecmuanın 382 nci sahifesi Ayasofya müzesine hasredilmiştir. Ayasofya müzesi için yazılan bu yazıda Ayasofya camisinin müze haline konduğundan bahsedilmekte ve Türkiye Cumhuriyetinin bu hareketile medeniyetseverliğini bir daha bütün dünyaya gösterdiği ilâve olunarak Türklerin bu hareketi medeniyet adına takdir edilmektedir. Cumhuriyet şeraiti» Nuthası 5 Kuniftor (Törkiye Hari« Senelik 1400 Kr. Altı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 *«*• 1700 Kr. 14S0 800 yokhır W»

Bu sayıdan diğer sayfalar: