30 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

30 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 30 Nisan 1936 Ingiltere kral kupası maçıParisten kaçan tayyareci G. Besim Omer de onun Habeş iiu mühim müsabakada 93,000 den fazla sevirci bulundu ve 153,000 Türk lirası hasılat elde edildi Cumartesi günü tngilterenin Vemb ley stadmda Arsc nal, Sheffild United arasında oynanan Kral kupası maçında 93,384 seyirci hazır bulunmuş, 24 bin 854 îngiliz li rası hasılat olmuş tur. Birinci ve ikinci lik takımlan ara sında yapılan bu maça verilen büyük ehemmiyetin sebeb lerinden biri de Kral kupasının ikinci lik ten bir takım tara fından alınması korkusu idi. Londrada Kral kupası oynanırken diğer lik maçlarına da devam edilmiştir. 48 senedenberi Ingilterenin birinci likinde oynıyan ve profesyonel takım ların en zenginle rinden bulunan Aston Villa takımı lik maçlarmdaki kırk ikinci oyunu da kayArsenal takımı rakibtni 10 yendikten sonra, Kral kupasını bettiğinden önümüzboyle almıştu (Kupayı taşıyan Hapogooddur) deki futbol mev siminde Blachburn Rovers takimile beraber ikinci likte oynıyacaktır. Fenerbahçe, Parise gitmek baka hakemi seçilmişlerdir. Bu zevatın o gün saat 12,30 da Taksim stadyomunistiyor da bulunmalan Galatasaray ve Beyoğlu Fenerbahçe spor kulübü birinci futbol spor kulübleri tarafından rica edilmek takımı haziran ortalarında iki müsabaka tedir. Müsabakaların birincileri 5, ikhr yapmak üzere haziran ortalarında Pa cileri 3, üçüncüleri 1 puvan alacaklardır. rise gitmek tasavvurundadır. Yapılan te En çok sayı alan takım müsabakayı kaşebbiisler ve teklifler kabul edildiği takzanacaktır. Bu müsabakalarda birçok yedirde Fenerbahçe biri Rasing diğeri ni ve genc istidadların meydana çıkacağı Red Star takimile iki maç yapacaktır. ümid edılmektedir. Ptiot Drouület avukatıle beraber, asağıda tayyaresinin onunde Habeş Imparatorunun pilotu olup, Amerikadan satın aldığı yeni tayyare ile Paristen meçhul bir semte kaçtığını a jans haberi olarak yazdığımız Fransız tayyareci Rene Drouilletnin bu hareketi hakkında son gelen Paris gazeteleri şu malumatı verıyorlar: Necaşinin hava müşaviri tayyareci Rene Drouillet, zabıtadan izin almaksızın, saat 15 te Villacoublaydan hareket etmiştir. Bu yeni usul firar tayyarecilik mehafilinde kuvvetli bir akis yapmıştır. Rene Drouillet, Habeş hava teşkilâtını vücude getirdikten sonra, birkaç aydanberi Fransaya dönmüş bulunuyordu. A merika firmalarının birinden mükemmel bir yolcu tayyaresi satın almış ve bunu Villacoublayda hangara koymuştu. Fa kat mart nihayetinde, birkaç uçuş yap mak ve tayyareyi Fransız tayyaresi olarak kaydettırmek istedıği zaman, Millî Emniyet Hava Zabıtası müfettişlerinden dört kışı buna manı olmuştu. Rene Drouillet, bu tayyarenin Cibuti ile AdisAbaba arasında ticaret seferleri yapacağını sb'ylemişse de sözünü dinletememiş, martta tayyare mühürlenmiştir. Ayni zamanda, Hava Nezareti pilot hakkında taki bata da başlarmştır. Bu vaziyetten çok müteessir olan Drouillet, Legrand isminde bir avukatı ken disine vekil tayin etmiştir. Bu vekil, cuma günü tahkıkat hâkimine müracaat ederek, tayyareyi uzun müddet âtıl bu lundurmanın, tayyare ve motör aksamını tahribe sebeb olacağını ileri sürmüş ve motörün temızlenmesıne, muhtelif aksa mm gözden geçirilmesıne müsaade almıştir. Bu müsaadeyi müteakıb, Drouillet, pazar günü öğleden sonra, yanmda Loubon ismindeki makinisti bulunduğu halde Villacoublay tayyare meydanına gelmiş, mühürleri fekkedilip hangardan çıkanlan tayyareyi, müfettişlerin huzurile muayene etmeğe başlamıştır. Sonra pilot mevkiine geçmiş ve son bir muayene yapmak üzere pervane kanadlarını çevirmesini makiniste emretmiştir. Bu sırada kimsenin aklına bir şüphe gelmemiştir. Çünkü Drouillet bası acık, arkasında caket ve tedariksiz bulunuyordu. aydınlatmaktadır. Adlıyede bulunan çantanın da esrarengiz olmadığı, muhteviyatının bu intihar hâdisesi üzerinde verilen raporlarla o zamanki Müddeiumumî Memduhun yaptığı tahkikat evrakın dan ibaret bulunduğu anlaşılmıştır. Buna rağmen bazı gazeteler hâlâ bu işe lüzumsuz bir ehemmiyet vermektedirler. Eski Teşrifat müdürünün de an lattığına göre, mütareke senesinde Hürriyet ve İtilâfçılar bu işte İttihadcılara mes'uliyeti yükletmek ve millet naza rında onları düşürmek için bu intihara aid tahkikat evrakını tekrar ortaya çı karmışlar, birçok kimselerin ifadelerini almışlardı. Diğer taraftan şüpheli kalan bir noktadan bahsedilmektedir. Guya Yusuf İzzeddin intihar ettiği zaman elbisesinde veya entarisinde hiçbir yırtıklık yokmuş. Bileğini kesecek bir adamın ko lunu sıvayarak damarlarını kesmesi kadar tabıî bir şey olamaz. Veliahdın eski Teşrifat müdürü bu hususta bize verdiği izahata ilâveten şunları söyle miştir: Yusuf îzzeddinin intihar edeceği kat'î olarak bilinmekte idi. Bu sebeble pe şinden adam ayrılmıyordu. Hatta İs mail ismindeki ağası nereye gitse peşini bırakmazdı. Aptesanede intihar etmesi ihtimali düşünülerek kapıda bir delik açılmışü. cEfendi» bir gün aptesaneye girdiği zaman İsmail koşarak bana geldi ve şunları söyledi: c cEfendi> şimdi aptesaneden çıktı. Muslukta elini yıkıyor. Fakat ikide bir durup bileğini sıvayor ve elini ustura gibi kullanarak sol bileği üzerinden götürüp getiriyor.> dedi. Hakikaten baktık, böyle bir şeyler yapıyor ve ustura ile bileğini nasıl keseceğini tasavvur edıyordu. Yusuf îzzeddinin intihar ettiği hak kında rapor verenler arasında bulunan doktor General Besim Ömer de bir muharririmize şunları söylemiştir: « Yusuf Izzeddinin intihar ettiğine dair raporu hazırlıyan doktorlar 15 kadardı. Bu meyanda benden başka Âkil Muhtar, doktor Adnan, Selânıkli Rıfat ve tıbbı adliden daha birçok doktorlar vardı. Biz o zaman Yusuf Izzeddinin intihar ettiğine kat'iyyen kanidik. Esasen sabık Veliahd mecnundu ve önüne ge lene dılinde kanser bulunduğunu söy lüyordu. Babası Abdülâziz nasıl inti har ettise, bu illet oğluna da sirayet etmişti. Bazı kimseler Yusuf İzzeddin intihar etseydi ceketinin kolunda veya elbisesinde bir emmare bulunurdu, di yorlar. Halbuki intihar ederken soyun muş olması da variddir. Bugünkü hatıramla bir şey söyliyemem. Fakat o günkü kanaatimi açıkça söylemem lâzım gelirse, Yusuf İzzeddin intihar et miştir.» Necaşinin pilotu Yusuf Izzeddinin İtalyada yakalandı! ölümü etrafında Habeşler cenubda düşmanı püskürttüler Hindenburg hattmda mağlub olan îtalİtalyada yere inmeğe intihar ettiğini söylüyor yanlar zehirli gaz kullanıyorlar Şimalde Adismecbur oldu Yusuf Izzeddinin intıharı hakkında Teşrifat müdürü Müfidın dünkü nüsha Ababadan 130 ve 170 kilometro mesafedeler... ve mızda çıkan beyanatı hâdıseyi açıkça iBaştarafı 1 inci sahifede] tahmin ettiğimiz gibi, İtalyanlar, Sassabanehte şiddetli bir mukavemet görünce, fazla miktarda hardal gazi yani Yperite (İperit) kullanmağa başlamışlardır. Elbiselerden geçerek insan vücudünde ikinci ve üçüncü derecede feci yanıklar husule getiren, gözleri kör eden ve atıldığı yerde, müsaid şartlar bulursa on beş gün kalarak tesirini gösteren hardal gazinin «yalınayak, başıkabak» vaziyetinde bulunan Habeşleri ne hale getireceğini uzun uzadıya düşünmeğe lüzum yoktur. Yperite gazıne karşı tahaffuz için tepeden tırnağa kadar kouçuk elbiseler giymek lâ zımdır. Zavallı Habeşler, bu kadar kauçuk elbiseyi nereden tedarik edecekler? Onun içindir ki, Habeşlerin mukavemeti artınca basıyorlar zehirli gazleri ve bu arada, tesiri müthiş olan hârdallı gazleri... Italyanlann topuna, tüfeğine, tankına dayanan Sassabanehteki Habeşler, bakalım zehirli gazlere nekadar dayanabilecekler? Şimal cephesine gelince, burada, İtalyanların iki koldan, daha doğrusu iki yoldan ileriledikleri anlaşıhyor. Bu yollar, adeta birbirine muvazi olarak Dessieden Adis Ababaya gelir ve Adis Ababa civarında birleşirler. İtalyanların, Dessie den ilkönce yola çıkardıklan Eritreli kıtalar, bu yollardan garbdekini ve daha kısa olanını takib etmişlerdi. Bu yol bir kervan yoludur. Bunu takib eden kıt'alar, son İtalyan resmî tebliğine göre, Mofer nehrini geçmişlerdir. Bu nehirden Adis Ababaya kadar olan mesafe takriben 130 kilometrodur. 3000 kamyon ve otokardan mürekkeb olan motör kolu ise Dessieden Adis'A babaya kadar olan ve «Imparator yolu» denilen otomobil geçmeğe müsaid yolu takib etmektedir. Ankober yakınından geçen bu yol takriben 300 kilometro uzunluğundadır. 197 numaralı İtalyan resmî tebliği bu yolda ilerliyen kuvvetlerin 140 kilometro ıleriledıklerini bildirmişti. 198 numaralı teblığ ise Macfud mevkiine vardığını yazıyor. Bu mevki, Adis Aba badan takriben 170 kilometro mesafededir. Şu halde son tebliğe göre Italyanların sağ cenah kolu Adis Ababadan 130, sol cenah kolu da 170 kilometro mesafede bulunmaktadır. Dün de söylediğimiz gibi Habeşlerin, Adis Ababayı müdafaa için, nerede bir müdafaa hattı vücude getirdiklerini ve burayı nekadar kuvvetle tuttuklarını bilemiyoruz. Habeşlerin müdafaa mevzilerini, ancak muharebe başladığı zaman anlıyacağız. Italvan motörlü kuvvetlerine ne derece mukavemet edeceklerini de tahmin etmemize imkân yoktur. Herhalde, her iki cephede de harekât mühim bir safhaya girmektedir. Yalnız şunu ilâve edelİ£j ki cenub cephesindeki vaziyetin, Italyanların lehine inkişaf etmediği anlaşılıyor. Burada yağmurlar ve Habeş mukavemeti, Italyanların ilerlemesine mâni olmaktadır. Fakat zehirli gazlerin vaziyeti değiştirmesi ihti mali vardır. *** Şimalde Adis.Ababaya doğru giden italyan kollarımn Habeş payıtahtına 130 ve 170 kilometro mesafeye geldiklerini goslerır harta Bütün cephedeki faaliyete tayyareler cok müessir bir şekılde iştırak etmişlerdir. Habeşler ttalyanlart müteaddid defalar püskürttüler Diredaua 29 (A.A.) Royter A jansı muhabiri bildiriyor: Sasabaneh yakınında üç gün evvel başlıyan muharebe bütün şiddetile devam etmektedir. Söylendiğine göre, Habeşler muannidane mukavemet etmekte olup İtalyjLalan müteaddid defalar püskürtmüşlerdir. İtalyanların her tarafa alelâcele kuvvet gönderdikleri zannolunmaktad*. Mağlub olduklart için zehirli gaz kullanıyorlar Diredaua 29 (A.A.) Royter Ajansı muhabiri bildiriyor: Buraya gelen haberlere göre, İtalyan • Iar, piyade kuvvetlerinin «Hindenburg hattı» denilen Habeş hattmda mağlubi yetile biten müteaddid hücumlar üzerine, simdi, cenub cephesinde fazla miktarda hardal gazi kullanmaktadır. Mevsimin ilk atletizm maçı cumartesi günü Cumartesi günü Galatasaray ve Be yoğlu spor kulüblerinin ikinci sınıf atletleri arasında bir müsabaka yapılacaktır. Müsabakalar tam saat 13 te başhyacaktır. Müsabaka programı şöyle tesbit e dilmiştir: Saat 13 te 100 m. gülle atma yüksek atlama Bilhassa gülle, disk ve uzun atlamada yaşlarına göre çok güzel dereceler elde edecek istidadlar bulunduğu muhakkaktır. Hakemler: Vedad Abud, Ömer Besim, Adıl Gîray, Said, Ali Rıza, Haydar, Receb, Cehdı Reşıd, M. Feridun, Taha, Frangakis, Parasküs, Fethi, Cemal, Şinasi Reşid, Firuzan, Müfahham, Cihad, antrenör Suis. Geceyarısından sonra gelen haberler Vehib Paşa ttalyanları durdurdu 13,10 13,20 13,45 14,00 14,30 14,50 Moda Yat kulübü 5 temmuzda deniz yarışlan tertib edecektir. Muhtelif müsabakalar için çalışan yat kulübte Boğazlar komisyonu reisi Amiral Mehmed Alinın riyaseti altında bir komite teşekkül etmiş olup komite, yarışjarın programını şimdiAşağıda isimleri yazılı olanlar müsa den hazırlamıştır. da de de te da de 800 m. 3000 m. 200 m. cirit,atma, uzun atlama 1500 m. 400 m. disk atma ( 200f100 + 200 + 100 ) bayrak. Deniz yarışları DENÎZ tŞLERİ Eski vapurlar satılıyor Halkevinde güzel bir konferans verildi Tarih doçentlerinden Enver Ziya ve diinkü konferansını dinliyen gencler Üniversite tarıh doçentlerinden Enver Ziya, dün, Halkevi konferans salonun da (Avrupa Türk inkılâbmı nasıl anlı yor) mevzulu bir konferans vermiştir. Konferansçı Türk inkılâbmı mevzuu bahsederek Avrupayı snıflara ayırdıktan sonra bunlardan birinci sınıfı teşkil eden halkın, inkılâbı yalnız şeklen anlamağa çalıştığını, fakat inkılâbm ruhuna hiçbir .suretle nüfuz edemediğini, ikinci zümreyi teşkil eden gazeteciler, diplomatlar, muharrirler gibi münevver sınıfm ise, inkılâbı vak'a olarak eserlerinde yaşattıklarını ve inkılâbm ruhuna fazla nüfuz edemediklerini söylemiş, Fransada Türk inkıJâbı için 933 senesine kadar 128, Al manyada 80, İngilterede 67, İtalyada 38 eser yazıldığını ve bu neşriyattan, Avrupanın Türk inkılâbmı anlamak is tediği neticesinin çıkanlabileceğini hulâsa etmiştir. Enver Ziyaya göre, garb diplomat ve askerî kumandanları, 1919 senesinden sonraki ihtilâfı Türkiye ile Yunanistan arasında değil, Türkiye ile Avrupa, hatta Asya ile Avrupa arasında mev cud bir ihtilâf olarak kabul etmişlerdir. Bunun içindir ki Millî Mücadelede muvaffak olununca Avrupa bunu bir mucize olarak kabul etmiştir. Bu hayreti birçok Avrupa müverrih ve mütefekkirleri eserlerinde yaşatmışlardır. Dagober, Roje Layon gibi mütefekkirler de eserlerinde Türklere karşı akdedilen ittifak gibi bir ittifakın tarihte mevcud olmadığını ileri sürmüşlerdir. Konferansçı bundan sonra, Türk in kılâbı hakkında yazı yazan Jülyüs Germanosun bazı sözlerini misal olarak tekrar etmiştir. Bir saat devam eden Enver Ziyanın Avrupanın Türkleri anlamak için Sa konferansı büyük bir kütle tarafından karyaya kadar niçin beklediğini toran dinlenmiş ve birçok defa alkışlanmıştır. Denizyolları İdaresi tarafından vapurculuk şirketinden satın alınan vapurlardan işe yaramıyanlar hurda fiatile satı lığa çıkarılmak üzeredir. Satılacak olan vapur 10 tanedir. Denizyollaît îdaresi bunlan parça parça satmağa karar vermiş ve ilk olarak Dumlupınar ve Bülend vapurlannı açık arttırma ile satılığa çıkarmıştır. Bu vapurlann açık arttırması Fakat, müfettişler kemalı sabırla mu ayın ikinci günü yapılacaktır. ayenenin bitmesini beklerken, pilot bir denbire tayyareyi harekete getirmiş ve Deniz Ticaret müdürü geldi Bir müddettenberi cenub limanlarımızorada bulunanlar vaziyeti kavramağa vada tetkikatta bulunmakta olan Deniz Tikit bulmadan havalanmıştır. Bir komiser, tayyarenin arkasından yüz metro kadar caret Müdürü Müfid Deniz dün şehrimikoşmussa da pilota emrini dinletememiş ze dönmüstür. Deniz Ticaret Müdürü Antalya, Mertir. Cenubusarkî istikametine doğru uçan tayyare az bir zaman sonra gözden kay sin, îzmir limanlarında yaptığı tetkikat neticesini bir raporla Iktısad Vekâletine bolmuştur. bildirecektir. Müddeiumumî, pilot aleyhinde, ha cizden eşya kaçırmak suçile takibata başAfyon înhisarı müdürü lamış, ayni zamanda makinisti de cürüm ortağı olarak göstermistir. Ankaraya gitti Şimdi Drouilletnin nereye gittiğini biAfyon înhisarı müdürü Hamza Os len yoktur. Bütün hava merkezleri hâ man, Vekâletle temas etmeV üzere Andiseden haberdar edilmişse de hiçbir ne karaya gitmiştir. tice çıkmamıştır. Tayyare saatte 330 kilometro süratle Suriye bizden tütün alacak yol almakta ve içinde 1500 kilometroluk Suriye ticaret odası, Türkofis vasıtabir seyahate yetecek kadar benzin mev sile Türkiyeden 13,000 kilo tütün satın cud bulunmaktadır. Pilotun avukatı, onun Habeşistana gi almak için müracaat etmiştir. Yeni bir adip gitmiyeceği sualine cevaben demiş hcı olmak itibarile Suriyenin bu teklifi piyasada memnuniyet uyandırmıştır. tir ki: « Bu iste birçok arsıulusal menfaatYerli mallar sergisi Ier mevzuu bahsolduğu için, Drouilletnin, Millî Sanayi Birliği reisi Vasıf şehrivazifesini iyi bir neticeye isal etmek üzere elinden çeleni yapacagı süphesizdir.» mizde açılacak yerli mallar sergisi hakkında alâkadarlarla temaslarda bulun Pilot İtalyada yere indi ve mak üzere Ankaraya gitmiştir. tevkif edildi Londra 29 (Hususî) Habeşistandan bildirildiğine göre, Sassabaneh civarında üç gündenberi şiddetli muharebeler cereyan etmektedir. Şiddetli bir muka vemet gösteren Habeşler burada Italyanları birkaç defa püskürtmüşlerdir. Romadan gelen haberler de Sassabaneh mıntakasında Habeşlerin şiddetle muka' vemet ettiklerini itiraf etmektedirler. Ce nub cephesinde şiddetli yağmurlar devam ettiğinden, bu cephede her nevi faaliyet durmuştur. Ayni haberlere göre, Dessieden Adis Ababaya doğru ilerlemekte olan Habeş kollarından biri Habeş payitahtından 160, diğeri de 193 kilometro uzakta bulunmaktadır. Cenub cephesinde General Graçyanî tarafından Harrar şehrine karşı yapılan taarruz akim kalmıştır. Bu cephe eski Türk Generallerinden Vehib Paşa tarafından vücude getirilen ve «Hindenburg 198 numaralı İtalyan resmi hattı» adını taşıyan müdafaa hattmda harb tebliği Habeşler şiddetli mukavemet etmektedirRoma 29 (A.A.) Mareşal Ba ler. Bu hatta karşı yaptıklan bütün hü doglio, 198 numaralı resmî tebliğinde cumlar akim kaldığından, İtalyanlar Hârdallı gaz kullanmıya başlamışlardır. şöyle diyor: Adis Ababaya doğru ilerlemekte olan motörlü kıtaat, dün Macfudu işgal etmişlerdir. Ayni zamanda diğer bir İtalyan kolu, Mofer nehrini geçmiştir. EVKAFTA Heybeliada camisi Heybeliada halkının müracaati iize • rine yapılması kararlaştırılan caminin inşaatına bugünlerde başlanacaktır. Cami, îsmetpaşa caddesinde yapılacaktır. 197 numaralı İtalyan resmi tebliği Dün, Anadolu Ajansınm kısa bir hulâsasını verdiği 197 numaralı italyan resmî tebliğimn tam metnidir: Şimal cephesinde, Dessieden hareket edeen otomobiller kolu, Adis Ababaya giden kamyon yolunda, mukavemete maruz kalmadan, 140 kilometro ilerlemiş lerdir. Varailudan hareket eden diğer bir kol 50 kilometro ilerliyerek Maçiş nehrine varmıştır. Âussa sultanı Mohammed Yahya dehalet etmek için hatlarımıza gelmiştir. Somali cephesinde, kıtaatımız muvaffakiyetli taarruzlara devam etmektedir. Sol cenahta, Dagamedodan hareket eden Libya müfrezeleri Fof vadisinde, kuvvetli düşman gruplarını mağlub etmiş ve dağıtmıştır. Merkezde, Frusci kolu Hamanbi etrafındaki araziyi temizlemeğe devam edi yor. 11 teşrinisanidenberi Faf vadisinde çamura batıp kalan üç hücum arabası ve altın madalya alan kahraman mülâzim Minnitinin tayyaresine aid makinelitüfek geri almmıstır. (Bu tayyareci mülâzimin düstükten sonra Habeşler tarafından kafası kesilmisti Cumhuriyet) Sağ cenahta, Agostini kolu Gungado etrafındaki mevzilerini takviye etmekte dir. Minarelerin külâhları yapıldı Son fırtınada külâhlan uçan Yenicami, Sultanahmed, Süleymaniye camilerinin minare külâhları yapılmıştır. Yalnız Sultanahmed camisinin kurşunlan kalmıştır ki bu da azamî 3 gün zarfında biti • rilmiş olacaktır. Darüşşafakalıların çay ziyafeti Darüşşafaka Mezunları Kurumunun yıldönümü münasebetıle cumartesi günü Tokatliyan salonlarında bir çay ve eğ lence tertib edilmiştir. Bu eğlenceye bütün Darüşşafaka mezunları davet edil • miştir. Dans müsameresi Cumartesi günü saat beşte Viyanali meşhur dans profesörü Madam M. Kürersin talebesi Nadine Hanni taarfından Unyon Fransez salonunda bir dans müsameresi verilecektir. Piyanist Erika Voskof talebelerinin istirak edecekleri bu müsamerenin pek mükemmel olacağı anla • şılmaktadır. Londra 29 (Hususî) Fransada satın aldığı bir tayyareyi tecrübe etmek bahanesile kaçıran Habeş Imparatoru nun hava müşaviri bugün îtalyada yere inmek mecburiyetinde kalmış ve tevkif edilmiştir. Tayyaresi de musadere edil miştir. îç Ticaret Umum müdürü İş ticaret umum müdüni Mümtaz Ankaradan şehrimize gelmiştir. Mümtaz, İstanbul Ticaret Odasında bazı mese leleri hal için tetkikatta bulunmağa başlamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: