25 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

25 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1931? CUMHUBÎTET # İtalya Hava Nazırı General Valle ve Hava Kuvvetleri Erkânıharbiye Reisi dün Berline gittiler Berlin 24 (Hususî) îtalya Hava Nazın General Valle ve hava kuvvelleri erkânıharbiye reisi bir hafta kalmak üzere bugün buraya geldiler. Gazetelere verilen bir tebliğde, Gene ralin, 1933 yılı ilkbaharında M. Göringle, General Milchin îtalyan hava kuvvetlerine yapmış oldukları ziyareti ia Japonyanın 9 uncu madAlmanya ile Italya Faşist Duçe, meşhur muhterii deye itirazı haksızdır kontrol^ettiriyor birliği kuracaklarmış TELCRAF SON TELEFON MABERLER V TCLSİZLE C Altın madeni yerine altın kâsifi! Konferans etrafında tetkikler IHEM 5 [j NALINA MIHINA) Hukuk doktoru! de maksadile geldiği söylenmektedir. Siyasî müşahidlerin ifadelerine göre Nazilerden bazı nüfuzlu kimseler, şu arahk, Alman Îtalyan dostluğunu kuvvetlendirmeğe ve, bilhassa Fransa, İspanya ve Belçikadaki son siyasî inkılâblardan «onra, bir nevi «beynelmilel faşist birliği» kurmağa çalışmaktadırlar. M. Metaksas Pamuk ipliği Memleketi barıştırmak Fiatların tesbiti, müstehiçin çalışıyor likler lehine olmuştur Atina 24 (Hususî) Başvekil M. Metaksas dün akşam kabul ettiği gazetecilere Makedonya seyahatinden fevka lâde memnun olarak döndüğünü, ordunun artık tamamile vazifesine hasn vü cud ettiğini söylemiştir. Başvekil M. Metaksas Hürriyetper ver partisi lideri Sofulisin kabinenin programmda münderic maddelerin ifasına davet için kendisine gönderdiği mektuba verdiği cevabda hükumetin memlekete taalluk eden büyük içtimaî ve iktısadî meselelerle uğraştığını ve bu hususata dair hazırladığı lâyihalan bugünlerde teş rü encümene vermek iizere bulunduğunu söyledikten sonra azledilen belediye ve nahiye reislerini tekrar yerlerine getirdiğini ve isyandan dolayı mahkum olup ta cezalan tecil edilen zabitlere de affı u mumî verildiğini ve bu suretle programında milleti banştırmak için vadetriği şeyleri tahakkuk ettirmekte bulunduğunu bildirmiştir. Ankara 24 (Telefonla) îktısad Vekâleti tarafından tayin edilen pamukipliği fiatları 1 temmuzdan itibaren mer'ı olacaktır. Endüstriyel mamulâtm maliyet fiatlannı tetkik ve toptan tespit kanununa istinad eden bu fiat tayini, küçük dokuma sanayii ve müstehlik lehine büyük bir harekettir. Tayin edilen fiatlara göre 10 numaraya kadar olan pamukipliği cins lerindeki tenzilât nisbetleri bilhassa göze çarpmaktadır. Nitekim, bu fazlahk meselâ Adananın iki ay evvelki fiatlarına göre % 16 dır. Fena satış mevsimi sayılan son ayın fiatlarına nazaran da % 8 dir. lzmir fabrikalannın iki ay evvelki fiat larına göre ise % 25 ve bügünkü satış fiatlarına nazaran ^c22 dir. Fiat tenzili 10 numaradan sonraki pamukipliği cinslerinde azalmaktadır. Bu nisbetin de bir karşılaştınlmasını yaparsak şu neticeleri buluruz: Adananın en son fiatlannda vasatî olarak Tc5, İzmır fiatlarında To 10 derecesindedir. îktısad Vekâletinin pamukipliği fiatlannın tenzilinde şu noktalar üzerinde bilhassa durduğu görülmektedir: 1 1 0 numaraya kadar memleketin adi cins pamuklarını fennî bakımdan kullanmak lâzımdır. Ve bu numaraya kadar tenzilât yapmak suretile memleketi mizin iyi cins pamukları olan lzmir, Iğdır ve Adana iane pamuklarından aşağı numaraların kullanılması ve bu numaralar için daha fazla Adananın ucuz yerli cins pamuklarının kullanılması temin edilmiş olacaktır. Bunun güzel bir neticesi de fabrikalar arasında kendiliğinden bir iş bölümünün doğmasıdır. Şöyle ki iyi cins pamuk kullanan lzmir ve İstanbul fabrikalan ince iplik, Adana fabrikalan ise kalın iplik kullanmak vaziyetine gireceklerdir. 2 Diğer taraftan ötedenberi pa mukipliğinin en esaslı müşterisi el tez gâhile işliyen küçük dokuma sanayiidir. Halbuki küçük dokuma sanayii, büyük fabrikaların yüksek fiatla iplik satmaları yüzünden piyasada müşkül bir vaziytte girmiştir. Işte fiatların tesbitile bu halin de önüne geçilmektedir. Ve bu sayede küçük sanayi daha müsaid ve normal bir tarzda inki«af yoluna girmis oluyor. 3 Bir diğer bakıma göre ise fiatlarda yapılan tenzilât sayesinde fabrikaların daha fazla çalışarak daha çok is tihsal etmeleri ve bunun neticesı ola rak ta maliyet fiatlannın düşmesi temin edilmiş olacaktır. Pamuk ipliğimizde fiat tenzilinin yukanda saydığımız faydalarının yanında çok hayırlı neticeleri de vardır. Bunlardan birini bilhassa tebariiz ettirmek lâzım: Îktısad Vekâletinin tetkikatı neticesinde görülmüştür ki pamuklu fabrikalan rasyonel çalışmamaktadırlar. Bunun üzerine pamuklu fabrikalannın nazan dikkatleri celbedilmişti. VekâJetin bu alâkasına inzımam eden fiat tenzili pa muklu fabrikalannın çok daha rasyonel çahşmalanna da en mühim âmil olacaktır. Diğer bir nokta ise: Bu fiat tenzili karşısında fabrikalann iyi bir kazanc temin ermeleridir. Bu düşünce iledir ki fiatlann tayininde bugünkü iktısadî şartlar ve pamuk fiatlannın iniş, çıkışlan ve fabrikalann normal marşlan bilhassa nazan dikkate alınmıştır, Bu sebebledir ki fiat tenziline rağmen fabrikaların işçi ve memur ücretlerinde ve iplik kalitelerinde hiçbir değişiklik olmıyacaktır. San Remoda, «toprağı tut altın ol sun» fehvasınca, alelâde topraktan, kendi icad ettiği esrarengiz bir usulle al tın imal ettiği iddiasmı güden Duniko wski isminde bir adam bulunduğu ma lumdur. Pariste çıkan Le Journal gazetesinin haber verdiğine göre, M. Musolini bu yirminci asır «eksiri azam» arayıcısının dillere destan olan şöhretini işiterek kendisile alâkadar olmuş ve yaptığı tecrü belerin kontrol edilmesi için Milâno Universitesi kimya profesörü Giovanni ismindeki eksperi, Dunikowskinin nezdinc göndermiştir. Dunikowski, altın imal edilişini fennin mehektaşına vurmağa memur olan pro fesöre ilkönce, beyaz tahtadan mamul, telsiz makinelerine benzer dörtköşe bir makine göstermiştir. Bu makinenin içinde elektrik muhavvilelerile bir Rhum korff bobini vardır, kutunun altında cam bir tüp, tüpün içinde de, ihtiraın bütün esasını teşkil eden mahud proton mad desi saklıdır. Dunikowski, odanın bir köşesinde duran bir sandıktan 250 gram toprak alarak bir kesekâğıdına koymuş, makinenin içine yerleştirmiş, cereyanı vermiştir. Kralın seyahati Atina 24 {Hususî) Makedonyadaki seyahatlerine devam etmekte bulunan Kral bugün Florinayı ziyaret edecektir. Sahte gümüş lira ve 50 kuruşluklar îzmir 24 (Telefonla) Maliye Vekâleti lzmir, Balıkesir ve Kayseride sahte gümüş liralık ve Ankarada sahte 50 ku ruşlukkmn piyasaya sürülmekte olduğunu tamim etmiştir. Vekâlet bu paralardaki T. C. harflerinin silik ve paraların gayet kaba sekilde dökülmüş olduğunu da bildirmiştir. Yanm saat sonra, Dunikovvski bu toprağı bir potaya koyarak 1200 derece hararette ısıtmış, sonra soğutmuş, bir cam kâsede asid kloridrik içinde yıkamış, sudan geçirmiş, içinde bir kilo civa bulu nan bir havana dökerek bu civa ile ka nştırmış, elde ettiği halitayı bir deriye sararak bütün kuvvetile tazyik etmiştir. Bu ameliye neticesinde, civa, deriden dışarı sızmış, derinin içinde pul pul al tınlarla dolu toprak kalmıştır. Dunikowski, bu pul pul altınlan eritmiş ve nihayet minirrini bir altın külçesi elde etmiştir. 250 gram topraktan çıkan bu altın külçe 0,5 gram ağırlığındadır. Dunikowskinin altın imali için kullandığı toprak, şarkî Afrikadaki bir altın araştırma kumpanyası tarafından gönde rilnuştir, şimdiki endüstriyel usuller sayesinde, bu toprağın bir tonundan ancak 10 gram altın çıkarılabilmektedir. Profesör Giovanni, «Altın yapan adam» m ameliycsinden sonra bizzat bir kaç tecrübe yapmış ve kendi lâboratuarında bu tecrübeleri bir kere daha kontroldan geçirmek üzere Dunikovvskinin evinden aynlmıştır. Profesör Giovanni tetkikatının neticesini sekiz gün zarfında Duçeye bildirecezi ümidindedir. Izmirde bir çocuk arabadan düşerek öldü lzmir 24 (Telefonla) Kahramanlar mahallesinde Ömerin arabasına binen komşu çocuklanndan 13 yaşında Mustafa, atların birdenbire ürkmesile beyin üstü yere düşmüş ve kaldırıldığı hastanede ölmüştür. Boğazlar meselesi, Karadeniz meselesi IBasmakaleden devam] îzmirde bir cinayet daha lzmir 24 (Telefonla) Ödemişin Kaya köyünde Ahmed, ayni köyde 40 yaşlannda Hüseyini, bir tarla sulamak tneselesinden çıkan ihtilâf sonunda başına odunla vurarak öldürdü. Ahmed hakkında tahkikata baslandı. Eti Banka devredilen madenler Ankara 24 (Telefonla) kömür havzasının Kozlu 361 numaralı kömür ocağı devredildi. Ergani civarında da meydana çıkarılan krom Eti Banka ihale edildi. Ereğli mevkiindeki Eti Banka Buleman madeni de Kalıkıratya Belediye hududu içine alındı Ankara 24 (Telefonla) Floryanm tstanbul belediyesince istimlâki ve burada bir şehir kurulmasına başlanması ü zerine sayfiye halini alan Bakırköye tâbi Kalıkıratya köyünün İstanbul belediyesi hududlanna ahnması tasdik edildi. Arazi vergileri hakkmda nizamname Ankara 24 (Telefonla) Arazi ve bina vergilerine aid kayidlerin ve bakaya hesablannm Hususî îdarelere devri Ve matbu evrak ve mefruşat ihtiyacının temini ve devredilen kayidlere Maliye nin müracaat şekli hakkmda yeni bir niZamname şekli hazırlanmıştır. Sofya 24 (Telefonla) Bulgar kaLondra 24 (A. A.) Oksford Ü binesinde tebeddülât olacağı söylenmeknîversitesi, bu sabah M. Edenle Profesor Gilbert Murraya hukuk doktoru un tedir. Uç gündenberi Başvekil hergün saraya gitmekte ve Kralla görüşmektedir. vanını vermiştir. Yeni kabineyi gene Köse Ivanofun Pirede grev Atina 24 (A.A.) Pirede grevci teşkil edeceği, ve kabinede eski nazırlerle polis arasında arbedeler olmuştur. lardan yalnız Hariciyc Nazırile Maarif Bir polis memunı yaralanmıştır. Nazmnın kalacagı söylenmeitedir. M. Edene hukuk doktoru ünvanı verildi Bulgar kabinesi değişiyor nu ileri sürerek, Karadenize ticaret ge mileri gibi harb gemilerinin de serbestçe girip çıkabilecelclerini iddia edebilir. Sovyet Rusya ise, Karadenizin hukuki vaziyetine aid tarihten misaller getirerek bu denizin daima hususî bir vaziyeti ol duğunu, bu sebeble gene hususî kayid ve şartlara tâbi tutulması lâzım geldiğini ileri sürebilir. Ayni zamanda, Türkiye de, hem Boğazların her iki sahiline ve Marmaraya tamamile hâkim, hem de bir Karadeniz devleti sıfatile, kendi emniyet ve müdafaası için, denizlerin serbestisi kaidesinin harb gemilerine aid kısmının bazı tak yidlere tâbi tutulmasını istiyebilir; bu isteğini tarihî misallere ve vakıalara istinad eltirebilir. Sovyet Rusya ile Türkiyenin müddealarına, müeyyide bulmak için çok uzaklara gitmelerine hacet yoktur. Lo zan muahedenamesine merbut Boğazlar mukavelenamesi bile, ecnebi harb gemilerinin geçmesi hususunda Boğazlann ve Karadenizin sulh ve harb zamanında hususî mahiyeti olduğunu kabul etmiş, geçecek harb gemilerinin miktarı hak kmda takyidler koymuştur. 1923 te tanzımi esnasında en mühim rolü Ingiltere nin oynadığı malum olan bu mukavele name, Karadenize geçecek gemilerin Karadenizdeki en kuvvetli donanmaya faik olmıyacağmı kabul ve tasrih ederken Karadeniz devletlerini, meselâ Sovyet Rusyayı, harb gemilerini Karadenize sokup çıkarmakta ve Karadenizdeki gemilerinin miktannı istediği kadar artırmakta serbest bırakmıştı. Sovyet Rusya, halen mer'î mukavelenamedeki bu serbestiyi ileri sürerek Ingilterenin, Karadenizden gelebilecek bir filonun Akdeniz müvazenesini bozmasından endişe etmesi haklı olma dığını iddia edebilir. Görülüyor ki iş inada binerse getırilecek delil, gösterilecek misal çoktur; fakat, konferans müzakerelerinde uzlaşma fikrinin hâkim olduğu muhakkaktır. Anlaşma arzusunun hatkimiyeti sayesinde, harb gemilerinin Boğazlardan geçmesi meselesinin de, nihayet, Türkiyeyi de, Sovyet Rusyayı da, îngiltereyi de memnun edecek bir şekilde tatlıya bağlanacagını ümid ediyoruz. ABtDtN DAVER ngilterenin meşhur Oksford Üniversitesi M. Edene hukuk doktoru payesi tevcih etmiş. Îngilterenin gene, yakışıklı ve cidden kibar halli Hariciye Nazınna herhangi doktorluk payesini çok görecek değilim amma Oksford Üniversitesi bu «tevcihi vecih» in zamanını ve nev'ini fena intihab etmiştir. O kadar ki insanın, bu işte adeta bir Ingiliz mizahı olduğuna hükmedeceği geliyor. Filvaki bu tevcih, üç noktadan hicve lâyıktır. 1 Bu gibi fahrî payeler, büyük bir muvaffakıyete karşı takdir ve şükran nişanesi olarak verilir. Halbuki, muvaffattbs. kiyeti için gece gündüz dua ettiğimiz M. Edenin siyaseti, bir muvaffakiyetsizlik şaheseri olmuştur. Nitekim, nazınn zecrî tedbirleri kaldırmak için gösterdiği faaliyet, Ingiliz Avam Kamarasında işitilmemiş ağırlıkta sözlere ve görülmemiş fiddette hücumlara vesile vermiştir. Şu halde muhterem Hariciye Nazmnın bir mu18 mart muharebesine dair bir fablo vaffakiyeti yoktur ki bu doktorluH»payesi Boğazlar konferansının ilk açılış gü kaydi ihîirazisi Türkiyenin mukaddes verilsin. Görüyorsunuz ki bu tevcihin hiç nü, Türkiyenin dürüst, merd, banşsever emniyet ve müdafaa hakkma uygun de te zamanı değil! ve nizamperver siyasetinin takdir ve sena ğildir. Marmara ve Karadeniz gibi iç de2 Verilen doktorluğun, hukuk doksıle geçti. lkinci günü, konferansa iştirak nizlerde, ecnebi harb gemilerinin istedik torluğu olmasında da, ince bir Ingiliz iseden devletlerin hepsi, Türkiye tarafın leri gibi dolaşmalan hakkile bizim emni tihzası sezmemek kabil değildir. M. dan teklif edilen mukavelename projesini yet ve müdafaa hakkımız karşılaşınca bi Eden, Habeşistanın ve Milletler Cemiesas itibarile muvafık gördüklerinden zim hakkımızın daha ağır basacağı, apa yetinin hukukunu müdafaa işini üzerine konferans, projemizin müzakereye esas çık, meydandadır. almıştı. Bu iki hakkın ikisini de kurtaramadı. Tecavüze uğnyan Habeşistan müolmasını kabul etmiştir. Murahhaslann Sovyet Rusya: bazı ihtirazî kayidler zikretmeleri tabiî Sovyet Rusya dostumuzun istediği iki teca\aze yağlı bir lokma oldu. Milletler görülmek lâzım gelen bir diplomasi ihti şey vardır: 1 Bizim projemizi kabul Cemiyeti de acınacak bir hale düştü. yatkârlığıdır. Çünkü, Türk teklif ve etmekle beraber bir denizden öteki denize Hatta îngilterenin bazı haklan bile bu projesini hiçbir ihtirazî kayid ileri sür serbestçe deniz kuvvetlerinin naklini isli arada gümlemek üzere bulunuyor. Hermeden kabul etmek «bilâ kayid ve şart yor. 2 Milletler Cemiyeti kararlarmın halde M. Edene hukuk doktorluğundan kabul etmek» demek olurdu. Sonradan, tatbikı için harb gemilerinin serbestçe Bo başka bir doktorluk meselâ edebiyat, yahud tarib doktorluğu vermek daha yakımüzakere esnasında teferruata aid bazı ğazlardan geçebilmesini taleb ediyor. tadil teklifleri ileri sürmelerine imkân Sovyetlerin birinci teklifi, Fransa müs şık alırdı. kalmazdı. 3 Fakat Oksfordlulann bir kinatesna diğer büyük denizci devletlerin, ve Memnuniyetle görüyoruz ki başta In Japonyanın mukavemetine uğrıyacaktır. ye yapmak istediklerine hükmediyorum. Hak ve hukukun, kuvvet ve şiddet giltere olmak üzere, konferansa iştirak Daha şimdiden Îngilterenin ileri sürdüğü karşısında mazlumane boyun eğdiği bir eden bütün devletler, Boğazları tahkim ihtirazî kayid ve mukavemeti gösteriyor. hakkımızı, prensip olarak kabul etmişler lkinci teklifi ise, bir gün Sovyetlerin aley devirde yaşıyoruz. Bu itibarla hukuk dir, ki bizim için en mühim nokta budur. hine çıkması ihtimali olmakla beraber, doktorluğu iflâs etmiş, yapacak işi kalMurahhaslann ileri sürdükleri ihtirazî bizim emniyet ve müdafaamızı tekeffül mamış bir meslektir. kayidleri resmî ve gayriresmî haberlerden edecek bazı kayidlerle belki kabul edileOksford Üniversitesi de M. Edene şöylece hulâsa edebiliriz: hukuk doktorluğu tevcih etmek suretile, bilir. Ingiltere: galiba, muhterem nazıra tuttuğu politiFranta: Her cihetten memmmiyeii mucib bir Fransa da, Sovyetlerle hemfikirdir. kanın iflâs ettiğini işaret etmek istemiştir. mukavelename istiyor. Bunun için proje Müttefiki olan donanmanm icabmda Îngilterenin güzide Hariciye Nazırı maddelerinin müzakeresinde bazı teklif kendisine yardım için Akdenize çıkmasım talihin bir cilvesi olarak şu anda bir hulerde bulunacaktır. Ingillerenin endişe istemesi tabiidir. Ayrıca, Milletler Cemi kuk doktoru değil, bir hukuk hastasıdır. ettiği nokta, Karadenize girecek harb yeti misakı taahhüdlen gibi, bu misak dagemileri, azamî 28,000 ton olarak tahdid hilinde akdedilmiş mmtakavî pakiların edildiği halde, Karadenizden Akdenize tatbikı için de deniz kuvvetleyinin Boğazçıkacak harb gemileri umumî tonajınm lardan geçmesini istiyor. Yani Sovyetletahdid edilmemiş olmasıdır. Ingiltere, bir rin ikinci teklifini daha genişletiyor. Karadeniz filosunun Boğazlardan amı Bu hususta aynca br mütalea serdine zm geçişi halinde Akdenizde bahrî mu lüzum görmüyoruz; çünkü teklif esas itivazeneyi bozması ihtimalini ortadan kal barile Sovyetlerin ikinci teklifinin aynidir. dırmak istiyor. Romanya: Halbuki bizim teklifimiz, bütün bir fiRumen dostlarımız, Fransanın teklifini lonun toplu olarak ansızm Karadenizden kabul ettikten sonra sarih bir teklifte buAkdenize geçmesine müsaid değildir. A lunmuyorlar, projeyi Rumen menfaatlezamî 25,000 tonluk bir gemi yalnızbaşı rinin muhafazası kaygusile teklif edeceğina veya azamî 14,000 tonluk bir müfre ni söylüyorlar. ze, o da yalnız gündüzleri geçebilirler. Romanyanın menf aatleri şunlardır: Böylece kuvvetli bir Karadeniz donan Boğazlar ticaret gemilerine daima açık masmın toplu olarak bir defada değil, fa olmalı, Romanyaya taarruz için gelebilesılalarla münferiden Akdenize geçmesi cek harb gemilerine de mümkün olduğu Londra Üniversitesinin yuzuncu yuı mera~ mümkündür. Her gemi veya müfreze, kadar kapalı. Milletler Cemiyeti paktı ve siminde Üniversitemizi temsil edecek olan Boğazlardan yalnız gündüz geçebilece mmtakavî misaklarla Romanyaya yardıprofesör Nureddin AH ve Omer Celâl ğine göre, Karadeniz Boğazmdan sabahLondra Üniversitesinin yüzüncü yıl ma gelecek donanmalara ise açık... Yani leyin geçen büyük ve sürati nisbeten az bizim teklifimizle Sovyet ve Fransız tek dönümü münasebetile 29 haziranda Lonbir geminin, ayni gün güneş batmadan drada yapılacak merasimde dünyanın en liflerinin birleşmiş şekli... Çanakkale Boğazmdan çıkması, günlebüyük Üniversitelerinden birçok heyetler Yunaniatan: rin kısa olduğu mevsimlerde, mümkün oKomşumuz, projemizin maddelerinde hazır bulunacaktır. Bu merasime davet lamaz. Böylece, bütün bir filonun birden yalnız bazı tavzihler istiyecektir. O ka edilen İstanbul Üniversitesini Tıb Fa Karadenizden Akdenize çıkmasına bizim kültesi dekanı Nureddin Ali ile İktısad dar. projemizde bir mania teşkil eder. Bununve içtimaiyat Enstitüsü direktörü profesör Bu tavzihler malum olmadıkça bir müIa beraber îngilterenin endişelerini izale talea beyanına imkân yoktur. Fakat Omer Celâl temsil edeceklerdir. etmek için, Karadenizden Akdenize çıHeyetimiz dün semplon ekspresile Yunanistanm ufakfetek teferruat müsteskacak gemiler için de başka bir formül Londraya hareket etmiştir. bulunabilir. Fakat bu formüle de Sovyet na umumiyetle bizimle beraber olduğu anlaşılıyor. Rusya muanz bulunacaktır. Belçika meclis reisliği Boğazlar meselesinde en çetin vaziyeti, kendi iştiraki olmaksızın verilecek kararları kabul etmiyeceğini bildiren Italya almıstır Londra Üniversitesinin yüzüncü yılı Müttefikimiz ve dostumuz da proje Japon murahhası, zamanı gelince, do mizde bazı tadilât yapılmasım istiyecekkuzuncu maddeye itiraz edeceğini bildir tir. di. 9 uncu madde, Türkiye kendhinin Yugoslavyanın ihtirazî kaydi hakkmda harb tehdidine maruz bulunduğunu his da Yunanistanmki için söylediklerimiz seüiği zaman, Milleiler Cemiyelini ve aynen variddir. mukavelenameyi imzalıyan devletleri haBulgcaistan: berdar ederek mukavelenamnin harb gBulgar murahhası, projemizin ticaret milerinin geçiş serbestisi hakkmdaki ah gemilerine aid birinci kısmmda bazı tavkâm ve şeraitini muvakkaten ilga edece zihata lüzum görüyor. Teşriki mesaisinin ğinden ve bunların ancak Türkiyenin mü Bulgaristanın emniyeti kaygusundan ve saadei mahsusasile Boğazlardan geçebi Boğazlar rejimile sıkı sıkıya bağlı bululeceğinden bâhistir. nan ticarî menfaatlerinden mülhem olacaJaponya, böylece Türkiyenin Boğazlar mukavelenamesi ahkâmını yalnız harb zamanında tadil edilebileceğini, fakat harb tehdidi karşısında kaldığı zaman, böyle yapamıyacağını kabul ettirmek istiyor. 1904 senesinde Port Artür ve Şemulpo limanlanndaki Rus gemilerine harb ilân etmeden anî bir baskınla taarruz eden Japonyanın, bilhassa, böyle bir teklifte bulunmağa hakkı yoktur. Çünkü, artık harbler, Japonyanın misalini verdiği gibi, ilânı harbsiz yapılacaktır. Harb tehlikesi sezdiğimiz zaman Boğazlardan harb gemilerinin geçişini bizim müsaademi ze muallâk bırakmak, bizi baskm tehlikelerine maruz bırakmak demektir., Japon ğım bildiriyor. Teklifimiz Bulgaristanın ticaretini ve emniyetini tamamile tekeffül etmektedir. Boğazlann Akdenizden gelecek büyük donanmalara açık kalması, Bulgaristana faydalı değil zararlıdır. Binaenaleyh bu bakımdn teklifimiz Bulgaristanın emniyetini kâfildir. Ticaret bakımından ise projemiz, yalnız Bulgaristanın değil bütün dünyanm ihtiyaclannı temin etmektedir. Japonya: Yugoalavya: Brüksel 24 (A.A.) Anvers be lediye reisi, sosyalist M. Kamil Huys mans, 169 meb'ustan 116 sının reyile Meb'usan meclisi reisliğine seçilmiştir. zm verilecek kararları tanımamak kaydi ihtirazisini ileri sürdüğünü göstermektedir. îtalyanın, konferansm tehirini istemesi haklı bir taleb değildir. İtalya, ağlebi ihtimal, Habeşistanın ilhakım diğer devletlere ve Milletler Cemiyetine tanıttınncıya kadar, Avrupaya karşı dargın bir vaziyet alacaktır. Nekadar devam edeceği meçhul olan böyle bir küskünlüğün sonuna kadar, Türkiyenin beklemesini istemek doğru olamaz. îtalyanın hem konferansa gelmemesi, he mde verilecek kararlan tanımam demesi, bu devletin, siyasetinde tuttuğu «mukaddes hotkâmlık» prensipine uygundur amma Boğazlar meselesi gibi muazzam ve çok mühim bir arsılusal nizamın, barış içinde ve kanun çerçevesi dahilinde, yeniden kurulması işine uygun değildir. Îtalyanın da, yakmda, konfe ransa ve müzakerelere iştirak ederek ve rilecek kararlan kabul etmesi hem kend menfaati, hem de Avrupa sulhu bakımdan hayırlı olur Italya: Boğazlar meselesinde en çetin vaziyeti şimdilik Italua almıstır. Hariciye Vekilimize verilen nota ve îtalyan gazetelerinin neşriyatı, llalyanm konferansm tehirini islediğ'mi ve llalyanm iştiraki olmaksı A. P

Bu sayıdan diğer sayfalar: