2 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

2 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BUGUN 2 nci sahifede: Sovyet Rusyadan intıbalar Abidin Daver 3 üncü sahifede: Yurddan yazılar İsmail Habib 5 inci sahifede: Maarif meseleleri Arif Osmancıkoğlu, Yugoslavyada turizm işi çok terakki etmiştir V. Birson. " Bu sırada milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca büyük bir mesele, hakikî sahibi öz Türk olan Iskenderun Antakya ve havalisinin mukadderatıdır.Bunun üzerinde ciddiyet ve kat'iyetle durmıya mecburuz,, AtatürkUn Millete Hitabı . .Q1 İSTANBUL CAĞALOĞLÜ ( S8yi! 44Ö1 Telgraf ve mektub adresl: Cumhuriyet, tstanbul Posta kutusu: tstanbul, No 246 Telefon: Başmuharrlr ve evl: 22366. Tahrlr heyeti: 24298. tdare ve matbaa fcısmı 24299 . 24290 umhuriyet Pazartesi 2 ikinciteşrin 1936 KEMALİZM Yazal Türk inküabı hakkında kadar yazılmiB j ^ Ş melidir. FransK paSâmentoss rdasi Herriot ve dokfcr Köprülü Fuad eser için birer mukkddeme »yâzmrşlardır. Her gencin eliide İMR' tane bulıın' malıdır. \ Ulu Onder, dün çok mühim birnutukla memleketin kıymetDost Büyük Millet Meclisini açtılar li Başvekili bugün gidiyor Ne mutlu Başmda bir Atatürkü olana nkara 1 (Telefonla) Atatürk bugiin Millet Meclisi kürsüsünde, kendine mahsus bir belâgatle, ve yalnız kendine yakışan bir cesaret ve emniyetle tarihî hitabelerinden birini daha irad etti. Millet vekilleri, maziye karışan geçen devrenin şerefli kazanc bilânçosunu dün Büyük Şefin ağzından işitirken nekadar mağrur ve müftihir oldularsa bu sabahtanberi başlıyan yeni devrenin bereketli çalışma plânından aldıkları ilhamla da o kadar şevk ve gayret duymuşlardır. Mazinin hakikî kazanclannı atinin feyizli ümidlerine bağhyan dünkü celse rejimin hergün daha fazla inkişaf eden, her sene daha çok aydınlanan .modern terakki yolunda vâsıl olduğu yeni mer halenin bir işareti olmuştur. Hiçbir hâ diseyi hayal ve tesadüfün şuursuzluğuna bırakmıyarak bütün işlerinde müsbet hesab ve ölçülerle yürümeyi şiar edinmiş, omuzlarına aldığı vazifenin tarihî ve kanunî bütün mes'uliyetlerini kabul ede rek düşüncelerinde kanaati, icraatında bilgiyi kendine rehber tanımış bir hükumet mekanizması, sonra bunun hayirhah ve hayirkâr faaliyetine binbir tecrübe nin terbiye ettiği bir seziş kuvvetile i nanmış bir millet, en nihayet hepsinin başmda başların başı, eşsiz bir Şef: îşte bugün Atatürkü dinlerken gönüllerden simalara akseden beşuş ve mes'ud inki şafta bu hakikatin ifadesi okunuyordu; ve aldanmadan iddia edebiliriz ki görüş ve düşünüşte insafı elden bırakmıyan muhakeme ve hükümlerde nefsaniyetin peşine takılmıyan her ferdi millet vazi yeti böyle anlamış, böyle takdir el miş, buna göre kanaatini kurmuştur. Atatürk bugün millet kürsüsünde, tıpkı bir güneşti. Bir gecenin sonunda ufuk tan yükselen güneş, kendini bekliyen iştiyak ve ihtiyaclara karşı neyse, Atatürkün bugün Kamutay kürsüsünden bir güneş bereketile, bir güneş hayatiyetile, bir güneş şümul ve adaletile yükselişi de Türk milletinin intizar ve imanı üzerinde o olmuştur. Düşünmede birlik, yürümede birlik, çahşmada birlik, kanaatte birlik, nihayet emel ve hedefte birlik: Bunun nekadar verimli bir fazilet ve nasıl bulunmaz bir saadet olduğunu anhyabilmek için dünyanın endişe, korku, ıstırab, hatta fecaat ve kan dolu manzarasma bakmak kâfidir. Ve kabul etmek lâzımdır ki onlann bu kanlı manzarası nasıl ki sırf bir ta lihsizlik eseri değilse bizim sükun içinde yaşayışımız da bir lutufkâr talihin mü samahası neticesi değildir. Eğer biz bugün hududlarımız içinde ve müspet iş plânlarile süslenmiş masalanmızın ba şında emniyetle, huzur ve rahatla, sebat Ve cesaretle çahşabiliyorsak, eğer bir zamanlar Avrupalılann «ölmüş adam» diye tarif etmekte zevk ve menfaat bulduğu o eski mevcudiyetten çıkan bugünkü gürbüz varlığı bütün dünya hayret ve takdirle kıskanıyorsa bunda talihin, te sadüfün, hayal ve vâhimenin hiç yeri ve rolü yoktur. Bu, yaptığını bilen ve bil diğine inanan kafaların, devmalı, müs pet, reel çalışmaları neticesinde elde e dilmiş bir muvaffakiyettir. Aziz misafirimizin dünkü gezintileri Yaptığımız, yapacağımız işlerin tam bilânçosu S. M. Edvardın ziyaretini mes'ud bir hâdise olarak kaydeden Atatürk, Boğazlardan hiçbir muharib filonun geçemiyeceğini söyledi Atatürkün dünkü Tarihî nutkunu Dinledikten sonra M. Stoyadinoviç dün Patrikhaneyi ziyaret etti, Büyükadada şereflerine bir ziyafet verildi r nkara I (Başmuharririmizden, Telefonla) Türkiye Bü yük Millet Meclisi bugün beşinci intihab devresinin ikinci içtima yılına başlarken Atatürkün açış nutkile tarihî büyük günlerinden birini daha yaşadı. Her yıl ikinciteşrinin ilk günü davetsiz olarak kendiliğinden toplanan Meclisi, Cumhurreisinin bir nutku açtıran Türk Teşkilâtı Esasiyesinin bunu başka diyarlarda olduğu gibi bir rasime diye değil, Türkiye devleti kuvvetlerinin en yübek ve en kuvvetli bir ittihad noktası Muhterem misafirimizin dün Patrikhaneyi ziyaretleri olarak tesis etmiş olduğuna şüphe yokesnasında alınmış resimleri tur. Bu bahiste en ufak tereddüdü olanDost ve müttefik Yugoslavya Başve ra Perapalas oteline dönmüştür. Saat on lar Atatürkün bugün Meclis te irad ettiği jıutku dinhyejek re okuyarak Türk dev kili M. Stoyadinoviç dün sabah Fenere bir buçukta Rum Patriği Perapalasa gilet nizammdaki kudretin derin ve kuv gîderek, Rum Patriğini ziyaret etmiş ve derek yüksek misafirimizin. ziyaretini ia[Arkası Sa. 7 sütun 5 te] bir müddet Patrikhanede kaldıktan son de etmiştir. vetli sırrını anlamağa fırsat bulurlar. Gerçi Atatürk kendi eseri üzerinde çalışan eşsiz bir san'atkâr gibidir. Fakat ne mutlu bize ki o yüce san'atm bütün feyizleri içinde yüzerek alnı havalara yükselmiş bir millet halinde her birimiz Ulu Yapıcı ve Yaratıcınm en büyük eserinden birer cüz teşkil etmek suretile tarihe şan ve şeref veren yepyeni bir millî varlığın hergün daha parlak küllünü ikmal edip gitmedeyiz. Rejim ileriledikçe onun Türk millî varlığında yarattığı müstesna kudret ve kabiliyet te artarak ileriliyor. Dün, Atatürk, içinde yaşadığımız dünya ahvalme göre hakikaten tarihî olan nutkile memleketimize nisbetle yapılmışlardan ziyade yapılacaklara işaret ederek sanki bütün bir istikbali kucaklıyan daireler resmeyliyordu. Yapılmışlar şimdiden üstlerinde emniyetle oturulur sağlam kaideler, yapılacaklar o sağlam kaideler üzerinde behemehal yükselecek olan ve zaten bir ucundan mütemadiyen yükselmekte bulunan abidelerdir. Rejimimizin en büyük mümessili dünkü nutkile milletin maddî ve manevî saadet ve refahı üzerinde uzunuzadıya durarak millet vekillerine ve bütün millete kıymetli irşadlannı ibzal ettikten sonra milletler için hakikî saadetin millî emni Büyük Şefimizin Meclise teşrifleri esnasında alınmış resimleri Ankara 1 (Telefonla) Cumhur reisi Yüce Önder Atatürk bugün Büyük Millet Meclisinin yeni çalışma yılını bütün Türk yurdunu saygı ve heyecanla ayağa kaldıran nutuklarile açtılar. Meclis Refet Canıtez (Bursa) nin başkanlığında toplandı. Yoklamadan sonra reis ekseriyet olduğunu ve Atatürkün senelik nutkunu irad edeceğini bildirdi. Büyük Şef sürekli alkışlar arasında kürsüye geldi. Bütün sefirler ve aralarında misafirimiz Sovyet Asoaviahim teşkilâtı reisi General Eydeman da bulunan kordiplomatik localarında idi. Kesif bir dinleyici kütlesi salonu döldurmuş ve dinleyicilere, saylavlara aid olan arka sıraların da tahsisi zarureti hasıl olmuştu. Bir taraftan da hemen bütün Ankara halkı Büyük Önderin nutkunu dinlemek için radyolann ve meydanlardaki opar lörlerin başına toplanmıştı. Atatürk her Atatürk Meclis kürsüsünde parçası sürekli alkışlarla kesilen nutku nun Türk Antakya ve Iskenderundan nutuklarım irad buyuruyorlar bahseden kısmma gelince heyecan elle saygı ile dinlediler. Alkışlar devam etti. tutulacak bir hal almıştı. Bütün Meclis Bu sırada Ankara meydanlarındaki o azası ve bütün dinleyiciler bir anda aya paflörler önünde toplanan halk ta teza ğa kalktılar, ve Büyük Önderin sözlerini [Arkası Sa. 7 sütun 1 de] M. Musolini dün Milano da yeni bir nutuk söyledi İtalya, haklarına riayet edilmezse misli görülmemiş bir cesaretle Akdenizi müdafaa edecekmiş Roma 1 (Hususî) Başvekil Mu solini bugün Mılânoda bir nutuk söyli yerek Italyanm haricî siyasetini anlat mıştır. M. Musolini bu nutkunda demiştir ki: « Bugünkü toplantımızdan istifade ederek Italyanın diğer devletlerle münasebatını anlatmak isterim. Demokrasinin inhilâl ettiği şu devirde eskiden olduğu gibi şimdi de hakikî emniyet; itilâf ve ittifak sistemlerine istinad etmektedir. Silâhlanma hulyası boşa çıkmıştır. Kollektif emniyet hiçbir zaman mevcud olma mıştır. Ve olmıyacaktır. lltllllllllllMIMIIIMMItlilllllll 11111IIIII Itli • MIII1111III Milletler kendi emniyetlerini kendi vasıtalarile temin etmek mecburiyetinde dirler. İtalya ile devletlerin münasebatına gelince: Uzun seneler süren müzakerelerden sonra 1935 senesi kânunusani * sinde Fransa ile biranlaşma imzaladık. Fakat bu anlaşma ç^k kısa sürdü ve onu zecrî tedbirler takib 'etti. Fransa, Cenevrenin sararmış kâğıd parçalarına istinad ederek el'an bir Habeş tmparatorluğu mevcud olduğunu iddia ediyor. Halbuki Necaşi Imparator luğu kat'î surette ortadan kalkmış bulun* İArkast Sa. 4 sütun 4 te] IMIIIIIIIIIIIIIIIMIIIlllllllllllllllllMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIHIMIMIIIMIMMIIIII Tekirdağlı Hüseyin yağlı güreşte de birinci oldu Başaltında Sındırgılı Şerif, büyükortada Ali Ahmed, ortada da Pomak Süleyman birinci oldular i YUNUS NAD1 [Arkası Sa. 3 sütun 6 da] Çekoslovakya, Fransaya Iraktaki hükumet darbesinin sebebi ve Küçük itilâfa sadık Bu iş Alman propaganMaamafih, müttefiklerini haberdar etmek şartile Almanya ile müzakereye girebilecek dasının eseri imiş Paris 1 (A.A.) Gazetelerin çoğu, Irak vakayiinde Alman propagandasının izlerini görmektedir. Ere Nouvelle, diyor ki: Irakta vaziyetin altüst olması, birbirini müteakib Mısır, Filistin ve Suriyeyi karmakarışık etmiş olan vakayi ile münasebettardır. Bütün Arab memleketlerinde Nazi propagandasının tesirinin izleri vardır. «Filistin hâdiselerile Bağdad kıyamı arasında muhakkak surette bir rabıta vardır. Arablarm bazı devletlerin Museviler lehindeki siyasetine karşı duymakta oldukları infialden istifadeye hazır olan Hitlerci Almanyanm Bağdad daki hükumet darbesinde parmağı olup olmadığı suale şayandır.» {Arkası Sa. 7 sütun 5 ie] Bükreş 1 (A.A.) M. Groftamn bir beyanatı neşredilmiştir. M. Crofta, bu beyanatında Prag görüşmelerinin neticelerini tasrıh etmektedir: 1 Fransaya karşı girişilmiş olan taahhüdlere sadakat Küçük İtilâfı teşkil eden üç memleketin haricî siyasetlerinin mihveri olarak kalmaktadır. Bu devletler, <bitaraflık» denilen prensipe düşmandırlar. 2 Çekoslovakya, Sovyet Rusya ile hali hazırda mevcud olan münasebet Bu muvaffakiyetin sırrını bilen ve bu leri idame etmektedir. Rumenler de bulan Atatürk Türk inkılâbmı vücude nun zarurî olduğunu teslim etmişlerdir. 3 Çekoslovakya, Romanya Leh hmail Müştah MAYAKON münasebatmın salâh bulmuş olmasın [Arkası Sa. 3 sütun 3 te] , lArkası Sa. 3 sütun 3 te] Pehlivanlar güreşe başlamadan evvel yağlanıyorlar îstanbul Halkevi tarafından tertib e bu müsabakalara sabah saat on birde dilen serbest güreş müsabakaları nihayet başlandı. ' . ,''.' • lendiği için dün de yağlı güreş müsaba Orta kaları yapıldı. Küçükpazarlı Hurşidle Karamürselli Orta, büyük orta, başaltı ve başpeh Hilmi arasında yapılan bu müsabakayı livanhk olmak üzere dört kısma ayrılan [Arkası Sa. € sütun 1 de] i Çekoslovakya Harıciye Nazırı Krofta

Bu sayıdan diğer sayfalar: