2 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 İkinciteşrin 1936 CUMHURİYET SON Milisler Madridi müdafaa ediyorlar Madrid 1 (A.A.) Aranjuez cephesindeki hiikumet kuvvetleri, nasyona listlerin Toledo ile Aranjuez arasındaki ileri hareketlerini tevkif etmişler ve bir miktar ilerliyerek bazı sevkulceyş noktalan işgal eylemişlerdir. Milisler, bundan başka Castillejos ve Algadar istasyonlarını işgal için nasyo nalistler tarafından sarfedilen gayretleri boşa çıkarmışlar ve Endülüs istikametinde demiryolunu tahlis etmişlerdir. Lesena istasyonunun işgali, Endülüs tlemiryolunun tamamile kurtarılmasını temin etmistir. Dahilî harb ortaya eskiden kalma birçok nakil vasıtalan çıkarmıştır. Birçok eşek ve katır kervanlan Madrid etrafındaki yol^arı doldurmaktadır. Motörlü nakil vasıtaları nadirdir. Çünkü benzin, ordunun ihtiyaclanna tahsis edilmiştir. Şehrin müdafaası için Aranjueze mühim miktarda kuvvetler biriktirilmiştir. Başkumandanlık, asilerin Endülüse girmelerine ve şarkta ve garbde Valansiyaya varmalarına mâni olmağa karar vermiştir. Merkez cephesi kumndanı albay Puîgdendolas, düşman tayyarelerinin bir hücumu esnasında telef olmuştur. Evvelce asiler tarafından esir edilmiş olan albay, son zamanlarda kaçmağa muvaf fak olmuş ve hükumet ordusundaki meviiine gelmişti. TE1EFON HABERLEP TELCRAF vcTELSîZLE Atatürk Sergi Evini tesrif ettiler Büyük Şefimiz her kısımda tetkikatta bulundular Ankara 1 (Telefonla) Cumhur Başkanı Atatürk bugün aksama doğru İktısad Vekili Celâl Bayar ve Bilecik meb'usu Salihle birlikte Sergi Evini teşrif ederek Elişleri ve Küçük San'atlar sergisini gezdiler. Her kısımda ayn ayn tetkiklerde bulunan Cumhurreisimiz, güzel san'atlar şubesinde tezhib iş lerile süslenmis ve altı ayda yapılmış bir tabağı da görerek bu eseri hazırlıyan Muhsinden bazı izahat istediler. Atatürk müze daire^ini ve alt kattaki bütün kısımları gördükten sonra serginin muvaffakiyetinden memnun bir vazıyette bınadan ay AZILAR URDDAN HEM NALINA MIHÎNA Alkış muharebesi antelâ harbi, 30 sene harbi olur da yahud piyhde muharebesi, topçu muharebesi, süngü mularebesi, hatta çiçek muharebesi olur da lkış muharebesi olmaz mı? Benim gördüğüm ve size anlatmak isediğim alkış muharebesi, İpek ve Melek iinemalarında cereyan ediyor. Muhare>e meydanlan, salonkr, localar, balkonar, paradilerdir. Bu iki sinemada Ehlialıb muharebeleri iı,ımH bir filim gösteriliyor. Sinemanın birindeki filim türkçe özlüdür; ötekindeki fransızca konuşu or... Filim, biraz itarileyip te «Ehlisalib» t «Ehlitevhid», haçlılarla hilâlliler biririne girdi mi, sinemalarda, bilhassa ransızca sözlü filmi gösteren Melekte âr alkış muharebesidir, başlıyor. Haçlı ordusunun kumandanı Ingiliz Cralı aslan yürekli Rişar, bir kahramank yaph mı sinemadaki hıristiyan saflaından bir alkıştır kopuyor; buna mukail islâm ordusunun kumandanı Salâhadini Eyyubî göründü mü müslüman hatarından bir alkıs tufanı yükseliyor. Filimde, hakikaten çok canlı bir meyan muharebesi var ki iki taraf süvarileri ayraklannı açmışlarj yalınkılıc birbirleine saldırıyorlar ve müthiş bir surette iövüsüyorlar. Arada bir haçlı bayrak örünüyor: Alkış! Arkasından hilâlli ayet dalgalanıyor: Mukabil alkış! Bir açlı kılıcı bir müslümana öldürücü bir îarbe indiriyor: Alkış! Bir hilâlli mızrağı •ir hıristiyanın zırhlı göğsünü delip geiyor: Alkış! Akkâ kalesinde müslümanlar ok ve teş yağdırıyorlar: Alkış! Hıristiyanlar alenin bürc ve barolanna köprü jtıyorar: Alkış! Alkış muharebesi de haçlı seferleri adar uzayıp gidecekti amma bereket ersin ki Amerikalı sinemacılar işi çabuk ulha bağladılar. Aslan yürekli Rişarla alâhaddini Eyyubiye barış yaptırdılar. ki hükümdar birbirlerinden aldıkları eirleri iade etmeği kabul ettiler. Salâhadin esir ettiği ve kendisine zevce yapmak stediği Ingiliz kraliçesinin kocasına son erece derin ve fedakâr bir aşkla bağlı lduğunu görerek bu güzel kadını kocaına iade etmek civanmerdliğini göster i. Böylece sinemalardaki karşılıklı alkış ıuhdiebesi dc blııl, İ İ lamfı K \,yjK hara Nasyonalistlerin hava hücumları devam ediyor; son taarruzda 150 kişi öldü, 300 kişi yaralandı muşlardır. Tayyareler, şehri bombardı man etmemiş, yalnız nasyonalistlerin gazetelereinden mürekkeb paketleri at makla iktifa etmistir. Çok güzel bir mehtab beş altı taneden ibaret olan bu tayyarelerin harekâtını teshil etmistir. Tayyarelere karşı müdafaa sistemi, mükemmel surette işlemiş, mitralyözler, toplar ateş açmış ve düdükler tehlike i şaretini vermiştir. Birkaç dakika içinde şehrin bütün ışıkları sönmüş ve ahalinin ekserisi mahzenlere, melcelere sığınmış tır. Yalnız bazı merakhlar, mehtabdan istifade ederek sokaklarda dolaşmışlar dır. Polis, bunlara gölgeden gitmelerini söylemekteydi. Saat 22 de sükun tamamile avdet etmiş bulunuyordu. \ Yazan: ismail Habib Bartın Birdenbire hafif bir kaval sesi, akşamın gölgeleri içinde hepimizden bir ürperiş geçti. Ah yolcu, kavahn vardı da şimdiye kadar niçin sustun? I Son taarruzda ölenler Kendısini şark rüzgârlarından esirgi kelenın sağında beton bir rıhtım, mavnaen uzun bir burnun garbindeki ırmak lar yanaşmış; solunda gemi tezgâhı, iki ağzı, Boğazköy ve Alıbaba sırtları ara geminin kaburgaları kurulmuş. Arka sında, dört beş yüz metroluk genişliği ve dağlarda orman, şehir önünde ırmak, ve Paris 1 (A.A.) Beş milyarlık tah bükülen tarafını henüz görmedığımiz ileride deniz; dağdan kesip getir, şehirde sisatla hava kuvvetlerinin kuvvetlendi için yarı dairemsi duran şeklile bir akar içip kur, ve ırmakta yükletip gönder. u rilmesi programı, yeni uçak adedinin > ağzından ziyade bir koy gibi görünü v'atanın bütün nehirlerini gördüm, hiç yor; demirlemiş vapuru sallayıp duran öyle gemiyle dolu olanını görmedim. yüzde elli ve mürettebat mevcudünün de 10,000 nefer ve 100 zabit artırılması dalgah denize karşı bir ayna rükudetıle iki ırmaktan Hendek, ötekinin ağabeülümsiyen emniyetli bir koy. risi, Bartının şimal dıl'ını yakışıklı bir nı derpiş etmektedir. Vapura yanaşan hantal motöre telâş anal düzgünlüğile çizen ırmak. Onun Halya, Ispanya asilerine ne ar, bağınşlar; gürültüler, sallanışlar a enuba dirsek yaptığı yerin dış tarafındasekilde yardım ediyor? rasında, çoğu köylü olmak üzere, yetmiş d sırt üstünde ayrı bir mahalle var; bahMoskova 1 (A.A.) Tas ajansı kadar yolcu doldu. Daha iyi motörler ;eler içine seyrek seyrek serpilmiş evleribildiriyor: varmış amma kısmetimize o gün bu düşGazetelerin Paristen aldıkları bir ha[Başmakaleden devarri\ müş. Pat pat motörün ağır gidişine baş le gülümsiyen oraya Orduevi diyorlar. bere istinaden bildirdiklerine göre, Ital getirmek azmile anadolu topraklarına ilk tan canım sıkılıyordu, fakat ırmağa girin Bu adm verilişi Fatihin Amasra fethine Nasyonalistler e göre vaziyet yan makamlan, Ispanyaya yapılmakta o ayak bastığı günden itibaren pervasız, ce... Güzellik içinde sürat kâr değil za giderken orada ordu kurmasındanmış. Seville 1 (A.A.) Havas ajansınAferin o şehsüvara, birkaç gün konaklalan harb levazımı sevkiyatını gayet gizli ereddüdsüz, fasılasız bir gayretle hep armış, iyi ki yavaş gidiyoruz. dan: Seville radyosu, nasyonalistlerin mak için bile ne iyi bir yer seçmiş. İki tutmak için kat'î tedbirler almıştır. bunu telkin etmiş, millette hep bunun kaMotörün başucunda, iki gaz tenekesi ıyıdaki endamlı ağacların saç tarar gibi bugün öğleden sonra Escuriala karşı Harb levazımı yüklü gemiler şu şe naatini beslemiş, arkadaşlarına hep bu üstüne bir tahta parçası koyarak kendikat'î bir taarruzda bulunacaklannı ha dallarını ırmağa öyle bir uzatışları ve dalkilde gönderilmektedir: yolu göstermışti. mize bir kanape yaptık. İki yüz metro arın akislerile okşanan ırmağın aygın ber vermektedir. Gemi kaptanlan, hamuleyi Trablusa Böyle olduğu içindir ki millî bahti Nasyonalistler, dün Madrid Cha teslim etmek emrini almakta ve ellerine yarlığm zevk ve emniyeti içinde dün A enişliğindeki ırmağın suyu aydın, akışı )aygin öyle bir uzanışı var ki... pinerias yolunda 6000 milisi bozmuşlar ayni zamanda kapalı bir zarf verilmek tatürkü dinlerken biz hiç şaşmadık; çün Delirsiz; bükülüşleri keskin değil tatlı; Asmanm da dışında böyle, ırmağın e kıyılar dalga dalga tepelerin gürbüz endi adını taşıyan ayn bir mahallesi ve azim zayiata uğratmışlardır. tedir. Muayyen bir zaman sonra açıla kü o bizi buna ötedenberi alıştırmıştı; eşilliğile kabarık. Tepelerin su içindeki ar. Orası daha mamur, muteberler semMadride tayyare hücumları cak olan bu zarf ise, geminin rotasını de yalnız hayranlığımızı tazeledik; yalnız nefti akislerile ikindi güneşinin suya i; orası da bahçeler içinde. Üç dıl'ını Madrid 1 (A.A.) Asilerin tay ğistirmek ve hamuleyi Ispanyol asilerinin zındeliğimiz yeni bir bahar havası içinde serptiği pembe pınltıların cümbüsleşmeki ırmashn cizdiei mustatil içindeki Raryareleri, dün gece yeniden saat 20,45 le elinde bulunan bir limana götürmek em daha gürbüzleşti. si. Su güzel, kara güzel; sağ güzel, sol :ın eğer yeşilliklere gömülü iri bir gülse J r ' ~ 21,25 arasında Madrid üzerinde uç rini ihtiva etmektedir. Kurnaz ve şarlatan siyasetlerin rrtas* • güzel; bütün yolcular neye susuyor? Heki ırmak dışındaki bu iki mahalle dahi keleri birer birer yere düştüğü bu devirde pimiz tabiatin büyüsü içindeyiz. nun iki tomurcuğudur. açık alınlı, temiz hesablı ve muntazam Bir saat sonra Gürgenpınarına var Safa otelinin tepesindeki etrafı camebilânçolu bir hükumete malik olmak bir dık. Burası yarı yol. İsmi gibi kendi de kânlı itfaiye kulesinden memleketin pabahtiyarlıktır. Türk mileti bu bahtiyar üzel bir köy; hulyalı bir yer, keyifli ke noramasını scyrediyoruz: Meğer güzel lardandır. Biz bu bahtiyarlıkla şımarayifli ağaclar, ve kıyıya bağlanmış iki üç ırmaklı Bartının görünüşü de ömürmüş. rak yolumuzdan sapacak ve mes'uliye yüz tonluk bir sürü gemi. Her birindeki Başta, yanı şımalde, Kırtepe, şehrin gitimizin ağırlığını unutacak milletlerden çifte direklerin hep bir araya gelisi, hava iş yeri; dıbde, yani cenubda, Halatçıdeğiliz. Vazifemizi bitirip bizden sonraiçıne, budanmış bir orman parçasının :aması, şehrin sonu; bu iki tepenin tatlı ki nesle devir ve teslim muamelesi yapmmürtesemıni çızmış. Gemılerın sudaki a tümseğini kaplayıp aradaki düzlüğe bir cıya kadar daha görülecek çok işlerimiz kıslerı yüzünden gövdeleri bir kat daha asma köprü bel verişile uzanan Bartın, lduğunu pekâlâ biliriz. Atatürkün say büyümüş görünüyor. Kuytu ırmağm süParis 1 (A.A.) M. îvon Delbos, hai ikazı kulaklarımızda tarihin yüksek kuneti bizi gürültülü dünyadan ayırmış iki tarafı yastıkla kabarık yaylı bir sediNevyork 1 (A.A.) M. Morgentau, matbuata beyanatında, üç taraflı dün Hariciye Nezaretinde Almanya bü hitabı gibi her dakika çınlayıp durmakta tı, bu gemilere karşı da kendi zamanımız re serilmiş alacalı bir halı gibi bütün depara anlaşmasınm iyi neticelerini kayde yük elçisi Kont Velczek, Belçika büyük dır. Dünkü hitabe bizim için yeni bir hayır dan çıktık; mekânla zamanın beraber de senlerini göstererek gerilip duruyor. Kırtepeden inen hükumet caddesi şiderek bu anlaşmanın Amerika noktai na* elçisi Kont Erhove dö Denterghem ve kaynağı olmuştur. Vicdanlarımız rahat ğişmesi; kalyonlar devrindeyiz. olduğu için yüzümüz çatık değildir, fazarınca mühim bir muvaffakiyet teşkil Italya büyük elçisi M. Çerruti ile mü malden cenuba şehrin belkemikliğini Irmağın genişliği yüz metroya indı, kat vazifelerimizin ağırlığını bıldiğimiz ettiğini çünkü bu defa Fransız frangının him görüşmelerde bulunmuştur. yapmaktadır. Kırmızı ve beyazla sıvanbelki seksene yetmişe indi, fakat dilberdüşürülmesi üzerine, beş sene evvel İngiAnlaşıldığına göre, Fransız Hariciye için bakışlarımız ciddidir. Sendelemeden, liğ; artıyor. Akşamın yumuşak iphamı mış resmî daireler beldenin göbeğinde. liz parası altın esasmdan ayrıldığı za Nazırile elçiler Kont Cianonun Berlin yürüyebilmek için de lâzım olan budur. Kasabanın yansını kaplıyacak kadar gealtında kıyıdaki tepeler daha morlaştı. man hâsıl olan akislerin tekerrür etmesi ziyaretile Belçikanın bitaraflık ilânını Türkün en büyüğü ve Türklüğün en niş çarşı caddenin şarkına düşüyor. Hep Tek renge bürünen suyun7 manası şimdi nin önüne geçilmesine imkân verdiğini müteakıb bir Lokarno konferansı topla yüksek şahikası olan Atatürk, millî huyemiş ağaclarile dolu bahçeler içinde daha derin. Motörün ucu suyun menek'bildirmiştir. mak ihtimalini muhtelif cephelerden, bir dudlarımız haricinde ve siyasî bir endiyükselen birkaç bin ev. Kendi isimlerile şe içinde yaşıyan kırk asırlık bir Türk şeliğıni mce ınce yırtıp duruyor. likte incelemişlerdir. şehrin üç semtini söyliyen Yukarıcami, lngilterede mütalealar Birdenbire hafif bir kaval sesi, akşacamiasından gür ve gürbüz sesile bahseOrtacami, Aşağıcami; üçünün minaresi Bu görüşmeler esnasında Ispanya iş Londra I (A.A.) Finanşil Niyuz derken Millet Meclisi bu ulvî hitaba öyle mın gölgeleri içinde hayaletleşen hepilerinin de mevzuu bahsedilmiş olmak ihüç semtin haritasını göstermek için dikilgazetesi, üç taraflı para anlaşmasınm neyüksek bir tezahürle cevab v«rmişti ki, mizden bir ürperiş geçti. Ah yolcu, kavatimali vardır. Diğer taraftan M. Delbos miş beyaz birer nirengi işareti gibi. ticelerinden dolayı pek ziyade memnu dünya siyasetinin bunda toplanan mana lın vardı da şimdiye kadar neye sustun? ve Çerruti, Fransanın yeni Roma büyük Şehrin dış çerçevesi de güzel: Şimal niyet göstermekte ve Almanyanın tecer elçisi Kont dö Senkantenin itimadname yı anlamakta gecikmiyeceğini kolaylık • Urkek ürkek başlıyan kaval hepimizin ade, Hendek ırmağının ötesinde Durnuk rüd siyasasının doğurduğu ciddî karar • si meselesini de münakaşa etmişlerdir. la tahmin edebiliriz. Atatürk dün bunu âkasını görünce perde perde yükseliyor. tepeleri, ormanlarla örtülü, garbde, AsKaval, ilklığin sesi; hepimizde ilk olan sızlıkları kaydettikten sonra, Almanya Söylendiğine göre M. Çerruti, bu iti söylerken hakkın, adaletin, fazilet ve insaniyetin göz yetişemiyecek kadar mu sonradan olanın özü ve iliğidir. Sonramı ma ırmağına çerçevelik yapan kadife bu hattı hareketi terkettiği takdirde du madnamede: «Italya Kralı, Habeşis zı bırakmış, katıksız tabiat içinde, iliği sırtlı Aladağ ve onun üstünde Gülbucaazzam bir abidesi olmuştu. rumun siyasal sahada her noktadan ce • tan İmparatoru Majeste Viktor Ema mizle duya duya, ilkın sesını dınlıyoruz. ğı tepesi. Cenubda Halatçıyamasmın arÜç yıl evvel Atatürk «Ne mutlu T ü r nuel» e hitab edilmesi hususunda ısrarda saret verici bir hal alacağını bildirmek Büyük ırmak, haritanın Bartın çayı, kasına bir fon gibi durmuş Gaffar köyü bulunmuştur ki, bu takdirde îtalyanın küm diyene!» buyurmuştu. Yıllardan tedir. Bartınlıların da Boğazırmağı dedikleri sırtları, daha geride Aralma dağları ve Habeşistan üzerindeki fetih hakkı zım beri hasıl olan bir kanaatle biz de ilâve su, Bartana gelince iki kola ayrılıyor: son ufukta Kozcağız silsilesi. Halatçıdan Kahraman Eribe için gelen nen tasdik edilmiş olacaktır. edelim: Biri Hendek, sola bükülüp cenuba zavı sona kadar koyu mordan açık maviye taziyet telgrafları Ne mutlu, başında bir Atatürkü ye vererek kasabayı şimal ve şarkından, ınen, .fakat hafifledikçe kabarışı yükselen olana! Ankara 1 (Telefonla) Türkkuşu öteki Asma, hafifçe sağa kıvrılıp gene dört rengin arka arkaya gerilişi. lsmail Müstak MAYAKON paraşütçüsü Eribenin acıklı ölümünün Şark, oo, bu taraf hepsinden baska, cenuba uzanarak kasabayı garbmden uyandırdığı umumî teessürü izhar eden altı yedi kilometroluk kaliçe biçimli ovakucaklıyan bu iki ırmak; Bartına, cenub Varşova 1 (A.A.) Danzigden bil taziyet mektub ve telgrafları gelmekte diriliyor: tarafı kara ve üç tarafı su ile çizilmis bir ya yeşil dalgah bir duvar gibi hududluk dir. Bu arada şehid tayyareci analarm Üniformalı nasyonalistler, bir takım mustatil biçimi verdikten sonra, cenubda yapan Kenevir ve Sağza tepelerinin ar dan gelen müessir taziyet telgrafları da Lehlilere taarruz etmişler ve polis te bu kasaba bitince, ikisi de artık kendilerine kasındaki Arıt dağları, orta yerlerinden Lehlileri tevkif etmistir. Leh gazeteleri, vardır. [Baştarafı 1 inci sahifede] lüzum kalmamış gibi edebli edebli isti üç kademeli, tırtıl tırtıl, birbirlerine kesmüdahale kin dişlerini göstererek, hiddet içinde Malatya Hekimhan hattı Leh makamatının şiddetle âli komise dan çok memnundur. Ve bu salâhın kametlerini değiştirip uzaklaşıyorlar. etmesini ve Danzigdeki Leh Çekoslovakya ile Lehistan arasında daHani çiftçilerin buğday demetlerin kavgacı bir boğaz yaratmışlar; yumusak açıldı rinin hemen tahkikata girişmesini isteyaymak için kullandıkları uzun saplı ve ovanm semasına sert sert uzanan bir bo ha iyi bir anlaşma husulüne medar olaHekimhan 1 (A.A.) Bugün 12 mektedirler. Komiser, 24 teşrinievvel cağını ve Çek Sovyet ittifakının Ro iki dişli bir aletleri vardır, adına dirgen ğaz. tarihinde bir defa protestoda bulun Şehrin şarkındaki sağ uc, ırmağın da He Malatya Hekimhan hattı işlet muşsa da neticesiz kalmıştır. manya ile Rusya arasındaki münasebet denir; Bartın çayı yere yatırılmış mav meye açıldı. Hekimhan istasyonunda Hükumet gazetesi olan Curjor Po leri daha ziyade iyileştirmeğe yardım bir Dirgen; sapı Boğazırmağı; Hendek bir kavis çizerek tekrar şimale döndüğü le Asma dirgenin iki yan dişi, yalnız yer; oranm adı Tuna mahallesi. Tuna binlerce halk toplanmıştı. Hatibler ranny, diyor ki: edeceğini ümid eder. <Danzigdeki tethiş hareketlerinden sap tam ortayere değil de sağ köşeyı muhacirleri yerleştiği için oraya bu ısım Cumhuriyetin feyizleri ve Atatürkün bü4 Çekoslovakya, müttefiklerini damutazarrır olan Lehlilerin tamamile düşmüş; Hendek ırmağı hem yan dıverilmiş. Anası gidenin yavruyla avun yüklüğü üzerinde heyecanlı sözler söy ima haberdar tutmak şartile Almanya tatmin edileceklerini ümid ederiz.> hem kaide, ve Bartın, güzel bir deme ması gibi bu muhacirler de bu ırmağ; lediler. Bu sözler halkın coşkun ve heile müzakerelerde bulunmağa hazırdır bakarak... Bırak, bu ırmak, avunula gibi dirgenin içindedir! tzmit kâğıd fabrikasının yecanlı alkışlarile birçok defalar kesildi. M. Çrofta, bundan başka, Küçük An Gerek Asmanın ağzı, gerek Hendeğin cak kadar güzel; fakat o ana, öteki dün küşad resmi tantın Milletler Cemiyeti misakmın kaidelik yapan kısmı, Gürgenpınarında, yaya gitmiş gibi uzakta kalan Tuna, on Türkiyenin çelik ağlarla örüldüğünü Ankara 1 (Telefonla) İzmit ktfğıd görerek coşan bir köylü bugünkü rejimi fabrikasmın açılma merasimi önümüz tahmil etmekte olduğu taahhüdlere şid olduğu gibi, bir sürü gemilerle dolu. Yol unutmak... Gene bırak, içimde keserke acısı duyulmıyan ince bir ustura sızv cu motörleri, Boğaziçindekiler gibi sa ve faydalı müspet işlerini heyecanla an deki hafta içinde Başvekil İsmet Inönü detle bağlı olduğunu da tasrih etmek var. İSMAİL HABİB tedir. lonlu malonlu bir iskeleye yanaşıyor. Is tarafından yapılacaktır. lattu Madrid 1 (A.A.) Havas ajansı muhabiri, evvelki gün Madride karşı yapılmış olan taarruz neticesinde 150 kişinin ölmüş ve 300 kişinin de yaralanmış olduğunu bildirmektedir. Telef olanlar, hüviyetleri tesbit edilmek üzere hemen hastanelere nakledil • mişlerdir. Nasyonalist tayyareler, dün sabah ta payıtaht üzerinde uçmuştur. Fakat bir guna taarruzda bulunmamışlardır. Bartını Karadenize bağlıyan güzel ırmaktan bir görünüş Fransa hava kuvvetleri için beş milvar avırdı Ne mutlu başında bir Atatürkü olana Üç taraflı para anlaşması Pariste yapılan siyasî temaslar ıngiltere ve Amerika an Fransız Hariciye Nazırı laşmanın neticelerinden M. Delbos, elçilerle siyasî vaziyeti görüştü memnun çörünüyor etle alkışlıyan dini bütün müslümanlarla ıristiyanlar da dostça ve barış içinde inemadan çıktılar. Museviler hangi taafı alkışlıyorlar, diye merak ettiniz deil mi? Ben de merak ettim; amma aksi ibi salonda, yakımmdaki zevat alkış mularebesine iştirak etmiyen bitaraflardı ve ilim bitip te ortalık aydınlandığı zaman anıdık bir Musevi göremedim ki ona soayım. Bu Amerika filminin müslümanlar ve Salâhaddini Eyyubî lehinde olduğunu görerek hayrette kaldığımı da ilâve etmek isterim. Atatürkün dünkü tarihî nutkunu dinledikten sonra [Baştarafı 1 inci sahifedei yetle kaim olduğunu kuvvetle tebarüz etirdi. Bu en hayatî sahada kendi kuvveterimize istinad edebileceğimiz hakikatinin yanıbaşında dünya sulhu namına büyük ve kuvvetli dostluklarla da müeyyed buunduğumuzun ifadelerini haklı olarak amimî alkışlar karşıladı. Nutkun Ingiliz Krah Majeste Sekizinci Edvardın, Efgan Hariciye ve Harbiye Vezirlerinin ve henüz memleketimizde bulunan Yugosavya Başvekilinin ziyaretlerini hikâye eden ve bu memleketlerin dostluklarına büyük kıymetler veren kısmile büyük komşu ve dost Sovyetler Rusyasile on beş senelik pürüzsüz bir tecrübe geçiren dostluğumuzdan bahseden kısmı hakh Jarak pek ziyade alkışlandı. İskenderun, Antakya ve havalisi için istediğimiz ıhidle müeyyed istiklâl vaziyetini ise bütün meb'uslar ayakta ve dakikalarca alkışladılar. Büyük Şef, Fransanın "dostluğuna kıymet verdiği kadar hakseverliğine de itimad gösteriyor ve onu bu iş ve fikirlerinteyid eden alkışlarile bütün Meclis te tabiî ayni inanla birlikte hakkın behemehal yerine getirileceği kanaatini de izhar :yliyordu. İ Danzigde tethiş hareketleri Çekoslovakya müttefiklerine sadık YUNUS NADt Yunan parası için yeni bir kanun Atina 1 (Hususî) Millî paranm korunması ve yabancı memleketlere dö viz ihracı hakkında dün yeni bir kanun neşredilmiştir. Bu kanun eskisinden daha şiddetli hükümlei ihtiva etmek tedir.