2 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

2 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 2 tkinciteşrin 1936 Sovyet Rusya intıbaiarı : 7 Mareşal Romanyadan 13 milyon azası olan Cemiyetin Aero Kulübleri Hamidiye ile dönecek gencliğe havacılık sporunu öğreten birer mektebdir Büyük Erkânıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak, Balkan Antantına dahil devletlerin erkânıharbiye reislerinin işti rakile Bükreşte yapılacak toplantıda bu lunmak üzere bugün maiyetile birlikte Hamidiye mekteb gemisile Köstenceye hareket edecektir. Mareşal Fevzi Çakmak Köstenceden Bükreşe gidecek ve Bükreş konferansın dan sonra gene Hamidiye mekteb gemi sile Köstenceden sehrimize dönecektir. Osoaviyahîmin Moskova Merkezinde bir gün ( Şehir ve Memleket Haberlerl Fevzi Çakmak bugün gidiyor Siyasî icmal Almanyanın dört senelik plânı ransa, frangın kıymetini düşürmesi ve yüksek gümrük tarifelerinin, kambiyo kayidlerinin ve kontenjanın ilga edıleceğini haber ver mesi üzerine dünyanın iktısadî ahvali düzeleceği ve bunun zarurî neticesi olarak ta siyasî gerginliklerin zail olacağı ümid edilmişti. Fakat bu ümidler tahakkuk etmedi. Çünkü para ve emtia mübadelesini sıkan ve boğan kayidlerin bertaraf edilmesi için mühim bir adım atılmamıştır. Bahusus haricden büyük miktarda ham madde celbetmek mecburiyetinde kalan Almanya ve emsali büyük sanayi memleketlerinin ham madde yetiştiren müstemlekeleri olmaması ve ecnebi memleketlerden bu gibi mevaddı getirebilmek için altın ve ecnebi parası bulunmaması yüzünden çeînnekte oldukları sıkmtı hiç azalma mıştır. Almanyaya İngiliz İmparatorluğunun elinde bulunan eski müstemlekelerinin iade edilemiyeceğinin bildirilmesi de Alman millerinde bir ümid bırakmadı. Bu vazfyet karşısında Almanya kendi sanayiini yaşatabilmek ve yetmis milyona yakın olan halkını pek zengin ve geniş olmıyan topraklarında besliyebilmek için fevkalâde tedbirlt\re müracaat etmek mecburiyetinde kalmıştır. Almanyanın ham maddeye olan ihtiyacını anlamak için bu memleketin istih salinin miktarı itibarile Avrupanm birinci ve bütün dünyanın ikinci sanayi memleketi bulunduğunu hatırlamak kâfidir. Dünya sanayiinin umumî istihsalâtınm yüzde on biri Almanyanın hissesine isabet ediyor. Dünyanın dörtte birine ve ham madde menabiinin üçte birine sahib bulunan İngilterenin sanayii ise istihsal miktarı itibarile Almanyadan sonra geliyor. Almanya sanaynni ve halkını yaşatmak için müracaat etmeğe karar verdiği çare ham maddelerin sun'ilerini Almanyada kuruacak yeni fabrikalarda istihsal ehnektir. Meselâ petrol ve benzin, madenkömüriinden ve kauçuk bazı kimyevî mevad dan çıkanlacaktır. Haricden pamuk getirmemek için de sun'î elyaf imal edilecektir. Bu sun'î ham maddeleri Almanyanın bütün sanayiine kifayet edecek miktarda yetiştirmek için dört senelik bir plân hazırlanmış ve bunun tatbikı da Prusya Başvekili General Göringe tevdi edil miştir. Umumî Harbden sonra ayni tazminat ve tamiratla hayvandan, gemiden, ra gondan, altmdan ve ecnebi parasından ve müstemlekelerinden mahrum edildiği ve hava, deniz ve kara silâhlan elinden alındığı halde gene dünyanın ikinci bü yük sanayi memleketi ve deniz ticareti yurdu ve birinci derecede askerî ve hava devleti olan Almanya şimdi de fen a damlarınm dehası ve halkının intizam ve çalışkanhğı sayesinde dört senelik plânı, vaktinde tahakkuk ettirecektir. Almanyanın t>u plânı cihan piyasala rına boykot etmek ve kendi yağile kav rulmak yoluna girmek demektir. 1929 da başlıyan cihan iktısadî buhranı Rusya ve Çin gibi büyük memleketlerin dünya piyasasından çekilmelerinden ileri gelmişti. Habeş harbi dolayısile İtalya dahi çekilmiştir. Şimdi de Almanya gibi cihan piyasasının en büyük bir müstehlıki çekiliyor. Bunun neticesi cihan buhranının temadisi ve şiddetlenmesi olacaktır. Almanya bu iktısadî tecerrüde başlarken Amerika Dış Bakanı, söylediği bir nutukta iktısadî tecerrüdlerin devamı iki seneye kadar harb patlağı vermese bile iktısadî patlak verip bütün dünyayı te melinden sarsacağını ihtar etti. Alman yanın kararı dünyanın gerek iktısadî, gerek siyasî ufkunu karartıyor. Bunun çaılması dünya ham madde işinin biran evvel munsıfane halline bağhdır. Tıb âlemimizin kıymetli bir uzvunu daha gömdük Göz tabibi Esad Paşanın cenazesi kendisini sevenlerin göz yaşları içinde merasimle kaldırılarak ebedî medfenine konuldu • 71 Bursada tayyare kulübü açıldı Bursa (Hususî) Türk Hava Kurumu burada bir (tayyare kulübü) açtı. Açılış töreni Belediye kazinosunda yapndı. Cemiyetin reisi Emekligeneral Âşir bir nutuk söyliyerek; memlekette havacılığı yaymak bakımından ehemmiyetMeşhur So tyet tayyarecısı Kokkınakı, rokor yaptıktan sonra gazetecilere oeyali olan bu kulübe genc ıhtiyar bırçok aza natta bulunuyor. Tavyareci almnda gozlüğü bulunan Kokkinaki, ortadaki kaydolunmasını dıledi. Genc plânörcüleruniformalt da Moskova merkez Aerokulubü şefi olan gentraldir. den biri de cevab vererek Türk gencli Sovyet Rusyanm, bizim Türk Hava aza kayidlidir. 96 fabrika bütün memur ğinin havacılığa çok ehemmiyet atfettığiKurumuna mümasil, fakat çok daha vâsi ları ve amelesile merkez kulübüne yar ri bildirdi. mikyasta ve mütenevvi işlcrle meşgul dımcı azadır. Fabrikalann kadın ve erKulübün merkezi kazinonun üstkatı bir teşekkülü olan Osoaviyahım cemıye kek memur ve işçilerinden arzu edenler tinin reisi General Eydeman bir müddet kulübe devam ederek uçuyorlar. Kulü dır. Plânörcülerimiz kulübün ıik azalatenberi Türk Hava Kurumunun misafiri be lâzım Dİan tayyareleri ve sair malze rıdır. dir. Bu münasfibetle Moskovada ziyaret meyi bu fabrikalar temin ediyorlar. Fabettiğim Osoaviyahim merkezine aid intı rika amelesinden boş zamanlarında ku törsüz âlet içindeki plânörcü ile beraber lübe, daha doğrusu kulübün mektebine bulutların arasında kaybolup gitti. balanmı yazacağım. Şu rökorlara bakınız: G. N. 7 plânöSovyet havacılarile iyi bir tesadüf ne devam edenler altı ayda plânörcü, do kuz ayda tayyare pilotu oluyorlar. Pa rü 5 buçuk saatte 780 kilometro katet ticesinde daha Odesada tanıştım. Türk Hava Kurumunun güzide başkanı Fuad raşütçüler tayyareden atlamayı, bir bu miş. Plânörcü Suhamlinof 38 saat 10 dakika, plânörcü Lisitçin 38 saat 40 dakika Bulca seyahatinden dönüyordu. Başka çuk ayda öğreniyorlar. nın benim indiğim otelde olduğunu OdeTertemiz sınıfları geziyoruz. Paraşüt plânörle havada kalarak rökor tesis etsa kançılânmızdan haber alınca hemen çülüğe, plânörcülüğe, tayyareciliğe, hu mişler. Daha evvel bu rökorlar 36 saatle ziyaretine gittim. Fuad Bulca ile intıba lâsa bir kelime ile havacılığa aid nazarî Almanlarda imiş. Şimdi dünya rökoru lan hakkında görüşürken kendi mihman ve daha ziyade amelî dersler veriliyor. Lisitçinde. Sınıflara girdikçe talebe bir kumanda ile ayağa kalkıyor ve sınıftaki muallim, dosdoğru bana gelerek talebesinin sayısını ve >erdiği dersi söylüyor, böylece sınıfı bana takdim ediyordu. Burada, bu sivil spor havacılık müessesesinde tam bir askerî disiplin cari idi. Her sınıf bol bol her türlü aletler, cıhazlar ve motörlerle dolu. Birşey nazan dıkkatimi celbetti. Bütün sınıf ve oda kapılarında, isimler fransızca ve rusça olarak yazılı, hatta Odesada iken Fuad Bulcanın arzusu fransızca üstte... ve benim ricam üzerine General Varof, Paraşütçülerin pratik ders salonundaMoskovada bulunduğum zaman Osoaviyız. Bizim camileri ziyaret eder gibi teryahim cemiyetinin Moskova merkezini ziyaret etmemi memnuniyetle kabul etti. lık giyerek buraya girdik. Duvarda paraEsasen benim seyahat progTamımın ba şütün mucidi ve paraşütçülerin piri Leoşmda, ordu, havacılık, sanayi ve sporu nardi dö Vincinin resmi var. Ya kâmilen ipekten, yahud da üst tarafı perkalden, görmek vardı. General Varof, Fuad Bulca ile bera alt kısmı gene ipekten yapılmış olan paber beni de Odesadaki havacılık mües raşütlerin tozlanmaması ve son derece iyi muhafaza edılmesi lâzım. Paraşütler, seselerini ziyarete davet etmek nezaketibir insanın hayat ve mematı demek olduni göstermişti amma asıl mühimmini Mosğu için gayet ciddî bir muayeneye tâbi kovada gördüm. Volga nehrile Moskova tutuluyor, her paraşütün ayrı numarası nehrini birbirine birleştirmek ve bu su ve ayrı dolabı var. Paraşütler yerlerine retle Moskova şehrini denize bağlamak konulduktan sonra dolablar mühürleniiçin yapılan kanahn Moskovadaki ucu yor. Bu kocaman salonlarm harareti dacivarmda çok geniş bir düzlük vardır. ima normal surette muhafaza edilerek Şchre güzel bir asfalt şose ile bağlanmış praşütler çok sıcağa ve çok soğuğa maruz olan bu sahanın bir tarafında, biraz yükbırakılmıyor. İçeri girmek memnudur. sek ve sahaya hâkim bir mevkide güzel Dersler ve vazife haricinde talebe dahi bir bahçe içinde yepyeni, büyük ve güzel giremez. Daima bir nöbetçi zabiti burabinalar sıralanmıştır. Saha, Osoaviya ya hâkimdir. himin uçuş meydanı, binalarda Osoavi yahimin Moskova Merkez Aero KulüBinadaki küçük havacılık lâboratuabüdür. Otomobilimiz bu binalardan biri rında aerodinamik kaidelerini gösteren cinm örründe durduğu zaman, derhal as hazlarla tecrübeler yaptık. Kocaman bir kerî silâhlarla karşılaştık. Ve hemen a tiyatro, sinema, konferans salonu var ki havacılık kabinde General Varofun kibar ve va duvarlan hep Sovyet Rusya tablolarile kur siması göründü. Bu kıymetli havacı kahramanlannın yağhboya türkçe bilmiyordu amma, seyahati esna süslü. Binanın en üst katında telsiz telsında Fuad Bulcaya ve ziyaretimiz günü graf istasyonu ile misafir kadın ve erkek bize tercümanlık eden Agayef isimli Bul tayyarecilere mahsus yatak odalan sıragaristanlı bir Türk gencinden öğrenmiş lanmış. Bir havacı bir rökor yapmak istediği zaman doktor nezaretinde bu odaolduğu, lardan birinde yatmağa mecburdur. Hoş geldiniz, Model sınıfında 5 yaşından 16 yaşına Sözile bizi istikbal etti. Osoaviyahimin kadar çocuklar plânör modelleri üzerinde Moskova merkezi şefi olan ve kendisi çalışıyor ve yeni modeller icadına çalıgibi fırka kumandanı rütbesinde bulunan şıyorlar. Esasen bütün Sovyet Rusya zatla arkadaşlanm bize takdim etti. Bemekteblerinde, dersler haricinde, çocukraberce müesseseyi dolaşmağa başladık. lara plânör ve tayyare modelciliği öğre İşte gördüklerim ve not ettiklerim: tiyorlar. Gaye çocuklarda havacılık meGezdiğim müesseseye Merkez Aero rak ve sevgisi uyandırmaktır. Bunda o kaKulübü diyorlar. 200 hektarhk arazi iş dar muvaffak oluyorlar ki küçükler aragal ediyor. Moskovada merkezden baş sında yepyeni plânör modelleri yapıp ka 11 tane mıntaka Aero Kulübü daha muvaffakiyetle ucan mucidler çıkıyor. vardır. Bunlar haricinde, biri demiryol Kâğıddan, ağaçtan yapılmış küçük plâlan, diğeri de metro yani yeraltı tram nör modelleri, hatta oyuncak gibi küçük vayları memur, müstahdem ve arnelesine tayyare modelleri gördüm. Bunların hepmahsus iki ayrı kulüb daha mevcuddur. i mükemmelen uçuyor. Ufak bir tayyare Sovyet Rusyada üç türlü tayyarecilik modeli minimini motörile tabiî insan teşkilâtı kurulmuştur. Askerî, sivil ve sız uçmuş,, 750 metro yüksekliğe çıkmış spor tayyareciliği. Aero Kulübler, tay 4,100 metro katetmiş, 37 dakika havada yareciliğin spor kısmile meşguldürler ve kalmış, benzini bitince yere inmiş. Bu Osoaviyahim teşkilâtma bağlıdırlar. Spor tayyare yavrusunun motörü yarım beygır tayyareciliği de, plânörcülük, paraşütçü kuvvetinde, kanatlarının bir ucundan ölük ve tayyarecilik olmak üzere üç kısma bür ucuna genişliği bir buçuk metrodur. aynlmıştır. Moskova civarında Kokte Merkez Aero kulübü binasının damına belde bir de âli plânör mektebi vardır ki da çıkarak uçan tayyareleri ve bir rökor kıymetli kadın tayyarecimiz Sabiha bu yapmak için tayyare yedeğinde havalarada ders görmüştür. nan bir plânörü seyrettik. Bir müddet Merkez Aero Kulübünde. 3000 faa!, sonra tayyare plânörü bıraktı ve bu mo i darlığına tayin edilen heyetin şefi ve General Eydemanın muavini olan fırka kumandanı rütbesini haiz Varof Yoldaş ve arkadaşlarile de tanıştım ki bunlar ara sında şimdi General Eydemana refakat eden binbaşı Minof ta vardı. Eski bir asker olan ve şimdi Osoaviyahimde çalışan General Varof Sovyet Rusyada temas ettiğim şahsiyetlerin en güzidelerinden, en centilmenlerinden biridir. Bu arada, bana gürbüz bir delikanh takdim ettiler. Kocaman eli avcuma sığmıyan bu adam rökorcu Kokkinakidir. Eskiden hamalken şimdi yaman bir tayyareci olan Kokkinaki 800 beygirlik kompresörlü M. 85 motörlerile müceh hez iki motörlü bir tayyare ile ve 1000 kilogram yükle 11,746 metroya 66 dakikada çıkmış ve bir dünya rökoru tesis etmiştir. Bu rökor, daha evvel 8980 metro ile bir Fransıza aiddi. Ayni Kokkinakinin yüksüz bir tayyare ile 14,360 metro yüksekliğe çıkarak bir dünya rökoru daha tesis etmiş olduğunu da ilâve ettiler. Ruslann çiçek aşkı, Aerokulüb binasının damına bile çiçek bahçesi yaptıracak kadar ileri gitmiş, halbuki koca bahçede bir hayli çiçek ve bermutad çiçekle yapılmış resimler var. Büyük bahçenin arka tarafında memurlara, muallimlere mahsus apartımanlar, lokanta, dans ve oyun salonlan, futbol, voleybol, atletizm sahalan, tenis kordları, kapalı atKilık poligonu gıbi tesisat öteye beriye serpilmiş. 1936 başındanberi binden fazla pa raşütçü yetiştirmişler ki bunların yüzde 25 i kadındır. Kadın talibler erkeklerden fazla imış amma vücudce çok sağ lam olmak ve çok çalışmak lâzım gel diği için pek çoğunu reddediyorlarmış. Gördüğüm modellere nazaran, birer kişilik, hatta beşer kişilik beş veya yedi plânörü bir tayyarenin arkasına bağla yıp çekiyor, bir hava treni teşkil ediyorlar. Bu usulü, stratosferde tatbik etmek fikri ve projesi olduğunu söylediler. Osoaviahimin azası 1930 ta 5 milyon, 1932 de 12 milyondu; 1936 da 13 milyon olmuştur. Bu cemiyet, yalnız havacılıkla meşgul değildir; daha umumî vazifeleri vardır. Memleketin bütün müdafaa işlerine iştirak ve yardım etmek, memleketin müdafaası, ekonomik ve teknik ilerlemesi bakımından en mühim sanayiin ve bilhassa havacılık ve kimya endüstrilerinin inkişafına çalışmak, Kı zılordunun askerî kudretini artırmak ve memleketin müdafaasına malzeme itibarile yardım etmek, ordu haricinde kalan kadın ve erkek genclere hatta her sınıfa mensub ihtiyatlara askerî talim ve terbiye vermek, atıcılık, binicilik, beden ter biyesi gibi işlerle meşgul olmak, tayyare hücumlarına karsı korunmağı halka öğretmek cemiyetin en mühim vazifelerindendir. General Varof, beni tayyare meydanına da götürdü. Orada Hindli bir şefin idaresinde çalışan kadın ve erkek tay yareci gencler saffı harb nizamında, bizi selâmladılar. Ikişer kişilik mekteb tayyarelerile çalışıyorlardı. Tayyarenin biri iniyor, biri havalanıyor, çok sert rüz gâra rağmen, otuz kırk tayyare birden dolasıyordu. Unutmamalı ki bunlar as ker değil, tayyare sporu yapan işcilerdi. Uçmak, Sovyet Rusya gencliği arasında bir iptilâ halini almı^tır. kıymetli ttb üstadlarımızdan certaze merasiminden bir Evvelki gün vefat eden değerli dok torlarımızdan göz doktoru Esad Paşa nm cenazesi dün sabah saat on birde Kadıköyünde Modadaki evinden merasimle ve kendisini sevenlerin gözyaşlan a rasında kaldırılmıştır. Merasirnde bir askerî kıt'a, bando mızıka, eski Sadrıazam Izzet Paşa, şehrimizin tanınmış yüksek doktorlan, bu meyanda göz doktorlannın hemen hepsi, Darülfünun müderris lerinden birçoğu; askerî ve sivil Tıbbiye talebesi ve merhumun dostlanndan mü rekkeb yüzlerce kişi hazır bulunmuştur. Bir Türk bayrağına sarılan tabut eller üzerinde ve mızıkanın matem havası arasında Osmanağa camisine indirilmiştir. Cenaze namazı burada kılındıktan sonra alay ayni merasimle Haydarpaşa geçidine kadar getirilmiş ve burada ta but bir cenaze otomobiline konularak bunu takib eden otomobillerle birlikte Çamlıcaya gidilmiştir. Kıymetli dokto run cenazesi Çamlıcada hazırlanan hu susî kabrine defnedilerek merasime ni Esad intıba Paşanın hayet verilmiştir. Yetmiş üç yaşmda vefat eden Esad Paşa 305 senesinde Mektebi Tıbbiyeden çıkarak Avrupaya gitmiş ve beş sene burada kalarak tahsilini ikmal ettikten sonra 310 senesinde memleketimize dön müştür. Tıbbiye mektebinde ilk göz kürsüsünü tesis eden Esad Paşa meşrutiye tin ilânına kadar burada kalarak irfan sahasında çalışmış, bir taraftan talebe sini ilim yolunda yüriitürken bir taraftan da etrafına hür fikirler aşılamaktan bir an geri kalmamıştır. Meşrutiyetin ilânile idarî işlere de kanşımş ve bu sahada da memlekete büvük hizmetleri dokunmuştur. Kırk sene Darülfünun müderrisliği yapan Eşad Paşa'Darülfünunun ilgasından vc Üniversitenin tesisinden sonra faal vazifeden ayrılmıştır. Esasen son zamanlarda rahatsız olduğu için büsbütün istirahate çekilmişti. Memleketin çok faziletli ve çok kıymetli bir evlâdı olan Esad Paşaya rahmetler, kederh ailesine de sabırlar dileriz. Emden kruvazörü Adlî hayatımızda bugün geliyor iki rökor Çanakkalede ölen Vak'adan bir saat sonra Almanlarm kemikleri de verilen hiiküm ve hâdibugün getirilecek sesiz geçen gün Almanlarm Ceb knıvazörlerinden olan ve mekteb gemisi olarak kullanılan Emden kruvazörü bugün limanımıza geecektir. Emden kruvazörü kumandanı bugün öğleden evvel Istanbul Valisi ile Istan bul Kumandanını ziyaret edecek, öğle den sonra bu ziyaretler kendisine iade edilecektir. Emden kruvazörü kumandanı saat 14.30 da îstanbul matbuat mümessillerini gemide kabul edecekrir. Emden kruvazörü limanımızda iki gün kalacaktır. Dün, İstanbul Adliyesinde iki rökor kırılmıştır. Bunlardan biri Beyoğlunda olmuştur: Tarlabaşında oturan Zehra adında bir kadının seyyar börekçi Ahmedden bir miktar alacağı vardır. Zehra dün saat on buçuk sıralannda Ahmedin karşıdan geldiğini görünce kocasile beraber üzerine giderek: «Paramı ne zaman ödiyeceksin?» diyerek Ahmedin üzerine atılmıştır. Ahmed her nekadar «Dur vereyim» demişse de kadyı durmamış ve zavallı börekçiyi tokatlamağa başlamıştır. Hatta Ahmedin ifadesine göre kadın bir aralık (ben bu tokatm cezasının 25 lira olduğunu bilmiyorum amma, 50 lira da olsa bu tokatı yapıştıracağmn) demiştir. Neticede polisler tarafmdan yakalanan Zehra defhal mahkemeye veril miş ve 25 lira para cezasma çarptınl mıştır. Zehra da bu hükmü işitir işitmez mahkeme salonunda düşüp bayılmıştır. Hüküm vak'adan tam bir saat sonra verilmiştir. Çanahkalede ölen Alman atkerleri için yapılacak merasim ABIDİN DAVER Umumî Harbde Çanakkalede ölen Alman askerlerinin kemiklerini taşıyan Uğur vapuru bugün limanımıza gelecektir. Alman askerlerinin kemikleri bu hafa merasimle Tarabyaya nakledilerek, oradaki Alman sefarethanesi bahçesindeki mezarlığa defnedileceklerdir. Bu mera sime bugün limanımıza muvasalat ede İkinci rökor da dün ilk defa olarak cek olan Emden adındaki Alman Ceb îstanbul Adliyesine hiçbir vak'a gelmekruvazörünün kumandan ve tayfaları da miş olmasıdır. Cürmü meşhud kanunustirak edeceklerdir. nun tatbikından bugüne kadar bir ay geçmiş bulunmaktadır. İlk tatbik sıra İpekli kumaşların kalitesi larında hergün 45 50 müracaat vaki düzeldi olurken ayın on beşine doğru davaların Bursa (Hususî) Geçen sene ipekli miktarı 30 35 e düşmüs ve son hafta kumaşların cins ve kaliteleri bozulmaya zarfında da vak'alar 15 i geçmemeğe başlamıştır. yüz tutmuş bulunuyor; bundan müşte Dün ise yalnız bir vak'a gelmiş ve oriler zarar görüyor, tüccar kazanıyordu. nun hakkında da ademi takib kararı veÇünkü kumaşı ucuza maletmek için e rilmistir. ninden, boyundan, sikietinden, bükümün* Güzel bir cenaze merasimi den tasarruf yapılıyor, binnetice kumaş dayanıksız oluyordu. Bu vaziyete nihayapıldı yet vermek ve ipekli kumaşın nefasetini, Bursa (Hususî) Cumhuriyet baymetanetini bir seviyede tutmak ve ayni ramında yapılan resmigeçidi seyreder ipte bulundurmak için Vekâlet standa ken tribünde heyecandan kalbî durarak rdizasyon kararnamesi çıkmıştır. Ahiren ölen mensubini askeriyeden Yahyaya bubu kararnameye göre tatbikata başlan rada parlak bir cenaze alayı yapılmıştır. dığı için şimdi kumaşların kalitesi çok Mızıka ile asker, jandarma, Belediye düzelmiştir. Maamafih harcıâlem olan zabıtası ve polis müfrezelerinin de iştirak ettiği bu cenaze alayında Vali, Kumanhafif kumaş tipi kararnamede kabul o dan ve şehrimizdeki bütün zabitler bu • unmadığı için şimdi de tüccarlar ve fab lunmuşlardır. Bayrağa sarılan tabut elrikatörler satışın azalması yüzünden sız ler üstünde taşınmış, cenazeyi binlerce % !anmaya başlamışlardır. Bursalı takib etmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY îzmir hapisanesindeki mahkumlat İzmir (Hususî) Şehrimiz hapı sanesindeki mahkumlardan çiftçi olanlar İmralı hapisanesine sevkedileceklerdir. Diğerlerinden 40 kişi de hergün îzmir hafriyatmda cahstırılacaktır. Cumhuriyet Nushası 5 fCuruştnr AbOHe JTurkiye Senelik 1400 Kt Altı ayhk 750 Üç aylık 400 Bir aylık 150 Hariç şeraiti i ** *• W" 1700 Kr 1450 800 yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: