27 Aralık 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

27 Aralık 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Birincikâmm 1936 CUMHURİYET TOPRAK Bilmeceyi çözenler |merakh şeyler] Eşref saat! Japonyah berberlerle doktorlar bir mesele etrafmda müthiş bir münakaşaya tutuşmuşturlar. Japon doktorları her arabî ayın ilk haftasında saç kestirmenin gayet sıhhî olduğu hakkmda beyanatta bulunmuşlar, berberler ise böyle bir sıhhat kaidesi mevcud olamıyaca ğmı ileri sürmüşlerdir. Bu yüzden berberlerle doktorların arası hayli açıl mıştır. Doktorlar belki ilmî kitablardan böyle bir esas çıkararak tetkikat neti cesi, ortaya koydukları kanaate sahib olmuşlardır denebilir. Fakat berberle rin buna itirazı neden? Tarzında da şunlara verilecek cevab şudur: Bütün müş HİKAYB, IKI DUSMAN ARASINDA... Sarı altın doludur. Kara toprağın içi!.. Bu, zenginlik yoludur: Haydi; olalım çiftçi!.. ı Bizim meşhur avGit, şu tarlalara bak: :ı Bay Sadi o sene Bire bin verir toprak!.. Afrikada idi. Ta 2 manrose'dan kalk mış kervanlann geçGitti o eski sapan, tiği yolu takib ede Şimdi traktör geldi!.. rekten otomobılle Güldü çiftçilik yapan, Çad gölüne doğru Bütün isler düzeldi!.. gidiyordu. Havada müthiş bir sıkıntı var dı. Kalın ve siyah Ekinler kucak kucak, bulutlar simal ciheBire bin verir toprak!.. tinde toplanıyorlar 3 dı. Bu vaziyet ya Toprakla uğraşanlar kında müthiş bir fırHem neşeli, hem dincdir!.. tına kopacağına delildi. Fakat Bay SaHarmanda edince kâr di arabasının sür'a Duyguları sevincdir!.. tıne güvenerek öyle * bir felâkete yaka Işte binlerce başak; lanmadan istediği yere varabileceğini tah asabî bir halde olması kurşunun hedefine Bire bin verir toprak!.. min ediyordu. isabet etmesine mâni olmuş, hayvanın ba4 Heyhat, pek az bir müddet sonra bu şı parçalanmaktan kurtulmuştu. O zaman canavar kudurmuş bir hal tahmininde tamamile yanılmış olduğunu Ey mektebli arkadaş; de bir ok sür'atile delikten fırlıyarak yere gördü. Çünkü fırtına başlamıştı. Dolgun Büyüdüğün zaman sen, yağmur damlalan kuvvetli bir rüzgârla uzandı. Çalışıp, yavaş yavaş Bay Sadinin kaybedecek vakti yoktu. dört tarafa savruluyorlar, otomobilin yüZengin olmak istersen, Ya hemen fırlayıp gidip arabaya saklanrümesine mani oluyorlardı. * Bay Sadi o zaman sığınacak bir yer bul mak, yahud da kendisini müdafaadan Bir çiftlik kurmaya bak: mak için gözlerini yolun her iki tarafında ziyade taarruza geçip hayvanın hakknr Bire bin verir toprak fıldır fıldır gezdirmeğe koyuldu. Ancak dan gelmek icab ediyordu. neden sonra böyle münasib bir köşeye Avcı, ikinci yolu tercih etti. Boyun taN. R. sokulabildi. O taraf halkı sert taşların rafındaki ilk halkaya nişan alarak tetiği tabiî olarak vücude getirdikleri bu siper çekti. Bu sefer hayvan yaralanmış ve silere gur derlerdi. Ekseriya bu siperlerin yahla kırmızı arasında pis bir kan yerlere ilerisinde de mağara gibi kapalı bir ma yayılmıştı. Lâkin bu yara, hayvanı daha hal de bulunurdu. Bay Sadi sevinerekten fazla hiddetlendirmekten başka bir işe Çay ve kahve otomobilini o mağaranm deliğinin sağ ta yaramamıştı. Bay Sadi geriliyor, hayvan Asyanın cenubunda Seylân adasındalafına kadar sürdü. Artık yağmur ve rüz ilerliyordu. Şimdi mağaradan dışarı çık ki Kolombo şehrinde neşrolunan <Çay mıslar, otomobilin yanına kadar gelmiş gârdan tamamile masundu. Arabasının içine girdi ve fırtınanm din lerdi. FAYDAL1 BÎLGÎLER | Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini basmıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazan mış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananların isimleri her ayın ilk haftasında neşrolunan listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Kayseri Devlet Demiryolları müfettişi Mazharın oğlu Müfid. 2 Afyon Kapanönü civarmda yağcı Şükrü vasıtasile Mehmed Çağatay. 3 Eskişehir Sakarya okulunda 444 Kemal. 4 Haydarpaşa lisesi 903 Rıdvan Göktürk. 5 Üsküdar 20 nci ilk okul 196 Kayhan. 6 Fatih 13 üncü ilk okul Nezihe. 7 42 nci ilk okul Güner. 8 Usküdar Selimiye kışla caddesinde kahveci Necmi vasıtasile Hacı. 9 Ankara Öztürk mahallesi Gazi Anteb sokağı No. 20 de Süavi. 10 Amasya merkez baytarı Namık vasıtasile Necdet. 11 Kızıltepe ilk okul 53 Şükran. 12 Bursa İnegöl Şebboy sokak No. 9 da Nigâr Yeğen. 13 Fatih Güllübahçe sokak No. 16 da Fikret. 14 K^asuda M. Çiftçi. 15 Bakırköy Osmaniye mahallesi Cemiyet sokağı No. 12 de Mehmed Sedad. terilerin ayın ilk haftasında hücumu ve ondan sonra kimsenin dükkâna uğra maması kendileri için iyi bir şey mi? Hiç şüphesiz hayır.. İşte berberler bundan dolayı ateş püskürmektedirler. Şilide Santiago Üniversitesine men sub beş hukuk talebesi derslerini iyice hazırlamamış olduklan için meşru bir mazeret bulup imtihanı başka bir za 5 talebenin kurnazlığı f i l k k â n u n bulmacası j Bu, kısmen avcı için müsaid bir.va ziyetti. Hiç olmazsa otomobılı siper alarak daha iyi müdafaada bulunabılırdı. Heyhat, burada da karanlık hâkimdi. Canavarı, lâmbaların aydınlattığı tarafa celbettiği zaman da ona birşey olmuyor, ekenler mecmuası> şu istatistiği neşretFırtına çabuk çabuk pek geçeceğe ben fakat kendisinin gözleri kamaşıyordu. mektedir. Dünya yüzünde her sene bi* * * zemiyor, yağmur mütemadiyen yağıyor, zim paramızla 1 milvar 250 milyon, lirarüzgâr sık sık uğulduyordu. Bay Sadi Mücadele uzun müddet devam etti. lık çay sarfolunmakta ve bu para 450 akşam karanhğının çökmekte olduğunun Yılan bir iki kurşun daha yemiş olmakla milyar fincan çaya karşı gelmektedir. farkına varınca, kendi kendine: beraber hareketsiz kalmak şöyle dursun Sıberya, Moğolistan, Rusya, Ingiltere Galıba, dedi, geceyi burada geçir hücumlarını daha ziyade şiddetlendir mişti. Artık Bay Sadinin hayalinde kormeğe mecbur olacağım! kunc bir akıbet canlanmıya başlamıştı. Uyuşan ayaklarında kanm tekrar dönmeğe başlamasını temin için arabadan d r Canavar onu demir halkalarının arasına şan çıktı. Eline büyük bir elektrik feneri alıp sıkıştıracak, bir hamlede canını çıkaalarak mağaranın içini tetkike koyuldu. racaktı. Onun için genc adam var kuvveti Sağa baktı, sola baktı. Keşıf ve tetkıka bazuya vererek biraz daha gayrete geltından memnun arabaya döndü. Bir gaz di. Aralarında fazla mesafe de kalma • ve Holanda en çok siyah çay içen memsandığı ile erzak torbasmı alarak tekrar dığı için bundan sonra tüfeğinin de bir iş leketlerdir. Çin, Japonya, Birleşik A mağaraya girdi. Sandığı yere koyup üze görmesi imkânı kalmamıştı. Otomobilin merika devletleri, Fas, Tunus ise yeşil rine oturdu. Dışarıda yağmur ve fırtına lâmbalarının kenardan gelen ışıklarile çayı tercih eder. Cihanda kahve içenler çay içenlerden daha azdır. Her sene gittikçe azıp kudururken o, fenerin ışı hayal meyal aydınlanan sahada vücud dünya halkı yalnız 265 milyar fincan ğında akşam yemeğini yemeğe başladı. vücude çarpışmalan zamanı yaklaşıyordu. kahve içmektedirler. , Bir aralık mağaranın ta dıbinde tuhaf bir Bay Sadi soğukkanlılığını muhafazaya Kıymetli pullar hareket ve garib bir gürültü oldu. Hemen çahştığı için büsbütün şaşırmış bir vazi lâmbayı kapıp o tarafa doğru yürüdü. yette değildi. Binaenaleyh yılana kur En nihayetteki delikten kıpırdıyan ve nazca bir tuzak kurmak istedi. Namlısnv kıvrılan bir cismin başını çıkarmıya uğraş dan tuttuğu tüfeğile kendisini müdafaa tığını gördü. Eyvah, bu, bir boğa yıla ederken arabanın içine atlamak için müsaid bir saniyeyi ele geçirdi ve hemen mnın başı ıdi. öbür kapıdan dışarı fırladı. Tabiî yılan Bay Sadi, o civarda böyle tehlikelı da arkasmdan... Canavar içeride kimseyi hayvaülar mevcud olduğunu ötedenberi bulamayıp ta avcı gibi öbür taraftan çıkÖtedenberi pulculukta bildiği için fazla şaşırmadı amma, kork mak için kafasını dışarı uzatınca Bay Saşöyle bir telâkki vardı: En maktan da kendini alamadı. Şimdi ne ya di elinde sıkı sıkı tuttuğu kocaman bıçaeski pul, en çok para edenpacaktı? İki düşman arasında kalmıştı. ğını yılanın boynuna var kuvvetile indir dir. Halbuki yolculuk âleDışanda yağmur ve fırtına, içeride bu di. İşte o vakit eli soğuk bir kan seli al minde vukua gelen son bir müthiş yılan! tında kalmış, canavarın başı toprağa düşhâdise bu esasm yanlış olArabaya binip yeni bir melce aramıya müş, vücudünün gerisi de otomobile seduğunu meydana çıkar koyulsa belki hayatı tehlikeye girecek, rilmişti. mıştır. Nevyork'ta son bir pul satışı esnasmda 1918 senesinde gözgözü görmiyecek kadar karanlıklaş * ^ * mış ve fırtına ile yağmurdan büsbütün Amerika ile Avrupa arasında havaî Çok şükür, bütün gece uzayıp giden posta ile giden bir mektuba yapıştırıl geçilmez bir hale gelmiş yollarda ölüp gidecekti. korkunc kâbus bitmiş, yağmur durmuş, mış 75 santimlik bir pul bizim paramızO halde, yılana karşı müdafaa vazi ufukta günün ilk ışıkları belirmeğe baş la 5,500 liraya satılmıştır. Sahibi her yeti alıp burada kalmak daha tehlike lamıştı. Bay Sadi arabanın içine girerek kimse ufacık bir kâğıd parçasile mühim liydi.. Hemen arabaya koştu. Tüfeğini yılanın menhus lâşesini dışan güçlükle bir servete kondu demektir. aldı. Otomobilin kuvvetli ön lâmbalarını çekti. Kirlenen yerleri temizledikten sonTıpkı babam gibi! yakıp mağaranın içerisıne doğru çevirdi. ra mağlub düşmanm boyunu ölçtü. Birdenbire o zifiri karanlık yer müthiş Anne oğul Avrupa hayvanat bahçe Tam sekiz metro bulunca böyle bir mahbir ziya şelâlesi altında kalmıştı. Şimdi lerinden birinde dolaşıyorlardı. May luku nasıl yenebildiğine kendisi de şaşyılanın yavaş yavaş deliğinden çıkmakta munlarm kafesi önünde durdular. Bir tı. Fakat asıl onu mağaradaki deliğin küolduğunu daha vazih ve aşikâr görüyormaymun, ziyaretçilerden birinin yav çüklüğü kurtarmıştı. Eğer oradan müş du. Canavarın kızıl renkli gözleri bu kuvrusuna hedıye ettiği oyuncağı küçüğün vetli ziyadan hiç te müteessir olmuyordu. külâtla süzülmeyip te birdenbire fırla • elinden kaparak oynamıya başladı. ÇoBay Sadi, hemen tüfeğinin dipçiğini omu mak imkânını bulmuş olsaydı, avcının hiç cuk dayanamadı: zuna dayıyarak nişan aldı.. Silâhm pat bir müdafaa tertibatı almasına fırsat ver Anneciğim, dedi, bunun da babası lamasile beraber mağaranın içi akisler meden vücudüne dolanıvereceği muhak tıpkı babam gibi, oyuncağa çok düş yaparak gümledi. Fakat avcının fazla kaktı. kün! mesini beklemeğe başladı. Vakıâ, oraya yağmur ve rüzgâr tesir etmiyordu amma, müthiş gökgürültüleri pekâlâ geliyor ve göz kamaştıncı şımşek parıltıları bizım meşhur avcının kalbine korkular saçıyor du. Yukarıki resim de gördüğünüz d«likanlı bir otomo bil meraklısıdır. Haritayı önüne açmış, A noktasın dan kalkıp tekrar gene ayni yere gelmek üzere 100 kilometroluk bir mesafe katetmek istiyor. Fakat şu şartla ki: Hiçbir yolun üzerinden tekrar geçmiyecektir. Her yolun boyu sayı larla gösterilmiş t\ tir. Virgülün solun daki rakamlar ki lometroya, sağın daki sayılar da yü ^ zer metroya delâ "y let ediyor. Hangi yolları takib ede ceğini çizerek gösterin ve resmi kesip bize adresi nizle birlikte gönderin! Bu bilmeceyi doğ ru çözenlerden birinciye 5 lira, ikinşiye bir çok diğer mükâfatlar verile gününe kadar <Cumhuriyet Çocuk Sadiye takdim olunacak ve diğer yüz ki hifesi> adresine gönderilmesi gerek ciye 2 lira, üçüncüye münasib bir he tir. Geç kalanlar hediye alamazlar. cektir. Cevablarm ilkkânunun sonuncu mana bıraktırmak için şöyle bir kur nazlık düşünmüşlerdir. Küçük bir ka bahat yapıp hapisaneye girmek ve imtıhana gelememek. Bunun için sokakta bir polisle kavga edip birer hafta hapse mahkum olmuşlar ve bu suretle plânlarım tatbık sa hasma koymuşlardır. Fakat üniversitede bu işi mahsus yaptıkları duyulunca rektörlük aradan üç sene geçmeyince bu talebelerin imtihana alınmamasını karar altına almış ve bu suretle proje leri suya düşmüştür. Çok defa fazla kurnazlık sahibine zarar verir. Galatasaray Fener Küçük Neşet saçını kestiriyordu. Berber sordu: Sen hangi kulübdensin?. Galata saraylı mı, Fenerli mi? Sen hangisindense'n ben de onda nım berber başı! Tuhaf şey.. Benim hangisinden ol duğumu bilmiyorsun ki.. Bilsem de aksini söyliyemem ki.. Çünkü elinde makas var!.. Oğlum masraf defterindeki bu haftanın listesinde bir 35 kuruş var.. Karşısına B. B. işareti koymuşsun, bu işa retlerin manası nedir? Bunu bilmiyorum! Demek baba cığım. YAZISIZ HiKÂYE Masraf defteri Çocuk portreleri Baba ve Oğlu lzmirden Vahide Ultamr 9%

Bu sayıdan diğer sayfalar: