26 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

26 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Agustos 1937 CUMHURÎYET Zonguldağın kıymetini bir kat daha artırdı ifarm yapılacak limandan sonra havza memleketin her tarafına kudret gönderebilecektir Maden hazinemize giren demir ağ Bir sahtekârlık Başkasına aid koca bir arsayı satmışlar Beyoğlunda terzilikle meşgul Jorj ve Olimpiya isminde iki kardeş bir sahtekârlık suçundan yedinci müstantikliğin kararile tevkif edilmişlerdir. Jorj ve Olimpiya, Beyoğlunda emlâk kumüsyonculuğu yapan Sotiri vasıta sile Taksimde başkasına aid olan yedi bin lira kıymetindeki bir arsayı Kar nik isminde birine satmışlardır. Olim piya ismindeki kadın arsanın yalancı sahibi ve kardeşi Jorj da vekili olmuş, bu suretle arsayı Karniğe satarak yedi bin lira alnuşlardır. Jorj ve Olimpiya Adliye koridorla rında: < Bizim birşeyden haberimiz yok. Sotiri bize bir kâğıd getirdi, siz şuraya birer fotoğraf yapıstırıp üzerlerini imzalayın ehemmiyetli birşey değil, bir satış işinin şahidi olacaksınız, dedL. Kâğıda fotoğrafları kendi yapıştırdı, biz de imza ettik.. Başımıza böyle bir felâket geleceği hatınmızdan geçme mişti» diye ağlaşıyorlardı. Avrupanın en büyük kadın avcısı Kazanovanın mezarını bir genç kadın bekliyor Gönül fatihinin yanında, kendisine de bir kabir hazırlanan bu meçhul dilber, ona dünya kadınlarının hediyelerini taşıyor Çocuk Esirgeme kurumu faaliyeti Uç ayda muhtelif yardımlar yapıldı Istanbul Çocuk Esirgeme Merkez kurumu ve diğer kollar, son üç aylık çalışmalanna dair olan cetvelleri hazırlayıp merkeze göndermişlerdir. Kurumun, nisan, mayıs, haziran ay lannda, muhtac ve kımsesiz çocuklara yaptıkları yardımlar, birinci devre çalışmalanna nazaran daha fazladır. Istanbul Merkez kurumu 4170 çocuğa süt, şeker, 74 çocuğa kundak takımı vermiş, 594 çocuğu tedavi, 2039 diş teda visi yaptırmış, 44 çocuğa ültre tedavisi tatbik olunmuş, 50 mektebli çocuğa nakdî yardım yapmıştır. Çatalca kaza kolu 31 çocuğa elbise, ayakkabı, çorab ve pantolon vermiştir. Bakırköy kolu iki çocuğa elbise, iki çocuğa ayakkabı, iki çocuğa mekteb levazımı, 162 çocuğu muayene ve tedavi, 6 çocuğa ilâc parası vermiştir. Embönü kolu 450 çocuğa bisküvi, şeker ve şekerleme, 5 çocuğa birer çift a yakkabı, 10 çocuğa çorab vermiş, kütüb» haneye 258 kitab ilâve edilmiştir. Alemdar kolu 40 çocuğa yiyecek vermiş, Çocuk kütübhanesine 55 lira yar dımla, çocuk bayramında 40 lira eğlence masrafı yapılmıştır. Kumkapı kolu sekiz çocuğa elbise, 15 çocuğa ayakkabı, 8 çocuğa çamaşır, çorab vermiş, beş çocuğa beş. lira nakdî yardım yapmıştır. Küçükpazar kolu \2 çocuğa süt, 50 çocuğa yiyecek, 30 çocuğa elbise, 30 çocuğa ayakkabı 17 çocuğa kasket, 30 çocuğa çamasır çorab, 174 çocuğa mua yene ve tedavi ücreti vermiştir. Beykoz: 135 çocuğu beslemiştir. Adalar: 50 çocuğa 15 lira yardım yapmıştır. Üsküdar: Üç çocuğa süt, iki çocuğa elbise vermiştir. Şimendifer hattı Zongulıdağa girerken Zonguldak (Hususî) Şimendifer, Ve şimdi de İsmet Inönünün çelik iraman, yol, köprii gibi medenî vasıtalann desile vatanı baştanbaşa kuşatan demir içbiri; orman, ziraat gibi tabiî servetler ağın bir kolu Zonguldağa girdi. ', fabrika gibi sınaî müessesat, maden Şimendiferin Zonguldağa girişi sadeadar bir memleketin medenî tekâmülü ce mevziî ve mahallî bir inkılâb iktısadı e, millet iktısadiyatınm inkişafına hiz yapmakla kalmıyacak, muhakkak ki yurıet edemiyor. dun ikbsadî cephesinde de değişiklikler Filhakika bunlaruı hepsi birbirinin mü meydana getirecekrir. mmimi olmakla beraber gerek medeniyet Bu mevzua tekrar dönmek üzere şî îkımından, gerekse iktısadiyat bakımm mendifer inşaatçılığı bakımmdan çok an, maden kadar, tekâmül ve inkişafım dikkate lâyık olan bu hat hakkında ıriz gösteremiyor. biraz malumat verelim: Zonguldak, bundan daha seksen sene rvel kıyılannda bir iki balıkçı kulübebulunur, bataklık vadilerinde fundalıkr arasında domuz avlann*, sıtmalık, berıd bir köşe iken kim derdi ki; bu yerde ıgiinkü medenî Zonguldak şehri kurucak? Kim derdi ki bugün bütün bir vana, sade bütün bir vatana değil ta Ak:niz bölgesine kadar enerji koynağı olaık? Ve nihayet kim derdi ki şimendiferi, jllan, limanı, elektriğile Karadeniz kı lannda bir pırlanta gibi parlıyacakî Işte bu tekâmülü Zonguldak, bağrınÎ sakladığı tabiatin sonsuz «ervetine, kara elmas) a borcludur. Zonguldak; ta Milâddan öncelerdenîri de orman servetlerile yar ve ağyann tirasını üzerine çekmiş bir mıntaka idi. Büyük îskenderin, Iranhlarnı, daha nra Osmanhlann bütün dünyaya hâkim ananmasını bu, ormanlar yaptığı halde çin Smobdan ta Izmıte kadar uzayan ; (ağac denizi) diye anılan bu orman rveti, bu manatıkta bir Zonguldak yaıtamadı? Bu, sözlerimizden orman serîtlerimizi kıymetten düşürmek istediği iz manası çıkanlmamalıdır. Ve hiç şüpîsiz ki kömür servetimizin, memlekete ;rdiği faydaları, orman servetlerimizin ınında ve içinde olmasına borclu olduunu biliyoruz. Çp *£ *P Namk Ismail ihtifali Merhum Güzel San'atlar Akademisi müdürü Namık Ismailin ölümünün ikinci yılı münasebetıle 31 ağustos 937 salı günü 18,30 da Beyoğlu Halkevinin Tepebaşındaki merkez binasında bir ihtıfal yapılacaktır. İhtifale Ev reisi Ekrem Torun kısa bir hitabesile başlanacak, profesör ressam Nazmi Ziya mer humun san'at kudretine dair bir kon ferans verecek, muharrir Elif Naci merhum hakkındaki ihtisaslarını, Is mail Safa Günay da idareciliğini anlatacaktır. İhtifal saat 20 de son bulacaktır. ,,••• Akim kalan bir deniz Ankaradan Karadeniz kıyısında Fil yosa uzayıp inen şimendifer hattı geçen hırsızlığı yıl bu kıyılan takib ederek Çatalağzına Evvelkl gece deniz hırsızlanndan sakadar gelmis, bu suretle kömür havzamı bıkalı Izzet, Bürhan, Kâmil, Hüseyin birleşerek küçük bir toplantı yapmış lar ve Sirkeci nhtımmda bağlı duran Antalya ambanna aid motörü soymağa karar vermişlerdir. Fakat rıhtımda devrîye gezen poli»ler tarafından suçüstü yakalanmı$lar dır. Bir çoban öldürüldü Paşaköyde çobanlık yapan Şabanın birkaç gün evvel kaybolduğu zabıtaya haber verilmiştir. Yapılan bütün araştırmalar bir netice vermemiş, evvelki gün bir yolcu civardaki jandarma ka rakoluna giderek Kartal civannda tarlalar arasında bir cesed gördüğünü söylemiştir. Jandannalar derhal cesedin bulun duğu tarlaya gitmişler ve parçalanmış bir halde durmakta olan cesedi gör müşlerdir. Vaziyet Üsküdar Adliyesi ne haber verilmiş ve Üsküdar Müddeiumumî muavinlerinden Orhan, Tabibi Adlî ile hâdise yerine giderek tahki Bir tünelden diğerinin göriinüşü kata başlamış ve cesedin kaybolan çozın şimal ucuna ulaşmış bulunuyordu. ban Şabana aid oldugu tesbit edilmiş Şimendiferin havzamızm ta içine gire tir. Şabam Rıza adında bir arkadaşının bilmesi için inşaatına devam edilen Zon öldürdüğü anlaşılmış ve katil dün tevguldak Çatalağzı kısmınm da inşaan kif edilmiştir. tamamlanmıştır. Bütün medenî vesaite enerji kaynağı On kilometrodan ibaret olan bu hat lan madenkömürünün gene bütün medeo derece anzalı, o kadar sarp ve haşin î vesairi etrafında tophyan muazzam bir yerlerden geçer ki ona şimendifer inşaatuvvet olduğunu bugünkü Zonguldak isçıhk tekniği bakımmdan bir harikadır, deat etmiştir. nebilir. Yukanda da îşaret ettiğimiz gibi daBu hat, înşaat âmirlerile müteahhidlea seksen yıl evvel kıyılarmda sadece bir, rile teknisyen ve işçilerile tamamen Türk i balıkçı kulübesi bulunduran (Zongulsan'at ve meharetinin bir şaheseridir. ayık) ismi o zamanlar daha vatan coğÇatalağzı Zonguldak hartmda, tabîıfyasında bile yazıh değildiatin vahşi güzelliğile beşerin san'atı bir Madenin cazibesine tutularak bir aarada toplanmış, san'atla tabiat yekpare lele kılığile Zonguldağa gelip tedricen erleşenler bile civar köylerin nüfus kü bir güzelliğe bürünmüş olarak görülüyor. On kilometroluk olan bu hatda ikisi iğüne yazılırdı. Yavaş yavaş değil; çok süratle (Zon büyük, altısı küçük olmak üzere 3765 uldak) nahiye olmadan kaza oluverdi. metro tulünde sekiz tane tünel vardır. 1487 metro tulünde Zonguldak bü •ok az fasıla ile müstakil liva oldu. Ve yük tüneli Zonguldak merkez kasabasıene çok geçmeden vilâyet oldu. Karadenizin haşin dalgalannı kıran bir nı bir baştan bir başa katettiği gibi 1080 manı, kuvvet itibarile İstanbuldan sonra metro uzunluğunda Kilimli tüneli de hatürkiyenin ikinci derecede, fakat teknik tın diğer başında maden diyarına girildiibarile birinci derecede elektrik santrali, ğini hatırlatan bir azamet gösteriyor. Hat, Zonguldak büyük tün«linden iikumet merkezine doğru uzıyan gayet çıktıktan ve 91 metro tulünde bir delükemmel şoseleri, en zengin sıhhî mü mir köprüden geçtikten sonra Zonguldak •seseleri, hulâsa medenî hayat için lâzım istasyonuna kavuşuyor. ilcümle vesaiti bağrında tophyan ve saIstasyon, (Eti Bank Ereğli kömürleri ece vatan coğrafyasmca değil, bütün işletmesi) nin işlediği (Çaydamar) ocakünyaca tanman bugünkü Zonguldak lan karşısmda yolcu binasını da ihtiva etteydana geldi. Hamamcılar cemiyetinin yeni idare heyeti Hamamcılar cemiyeti idare heyeti bundan bir müddet evvel hep birlikte istifa etmişti. Bunun yerine geçecek yeni idare heyetinin seçimi dün yapılmıştır. Bu seçimin neticesinde ömer, Hü seyin, Abdullah, Ahmed, Kemal ve Strakın kazandıkları anlaşılmıştır. mek üzere ikinci smrf olarak inşa edilmiştir. Üzülmezden limana kadar uzıyan ve Zonguldağın bütün maden ocaklarüe iltisakı olan (Eti Bank) ın idaresindeki dar hat bu istasyonda büyük hatla iltisak temin etmiş bulunuyor. Havzamızdan senevî çıkanlan kömür miktarını iki milyon ton olarak kabul ettiğimiz takdirde bu miktann nısfmdan fazlasını çıkaran Zonguldak, Kilimli, Gelik kömür mıntakalarını bu hat kuca ğına almış bulunuyor. Ufak bir himmetle hat Kozluya kadar uzayacak olursa havzanın dörtte üç kömür istihsal mıntakası şimendifere kavuşmuş bulunur. Zonguldak Kozlu arasındaki ufacık kısmın yapılması, sade bu iyiliği vermiş olmıyacaktır. İstihsalini geçirebilmek için her türlü medenî vesaitten mahrum olan ve sadece tabiatin müsaadesine muntazır ve müftekir bulunan senevî dört, beş yüz bin ton kömür istihsal eden bu zengin maden mmtakamtz (Kozlu) bugün Zonguldak limanmdan, yann da Çatalağzında inşa edilecek limandan istifade ettirilmiş bulunacaktır. Dün, Türk kömür havzasını sermaye ve teknik itibarile baştanbaşa millileştiren millî hükumetimiz, bugün bu havzayı şimendifer gibi çok yüksek değerde medenî bir vasıta ile teçhiz etti. Yarın da yapılacak büyük bir liman sayesinde hem karadan, hem denizden vatanın dört bucağına çok ucuz bir bedelle enerji gönderecek, bu enerji vatanm saadet ve refah kaynağı olacaktır. Zonguldakta, 15 inci tünel üzerinden güzergâhın Filyos tarafına bir bakış: Küçük ve büyük Kapus plâjları B. G. Bohemyada, dağlann gölgesine ve Waldstein' Kontları şatosunun himayesine sığımnış Dux mezarlığı denilen küçük bir kabris' tan vardır. Bu mezarlığa bitişik ufak kilisenin duvarına gömülü bir taş kitabe, ve bu kitabenin üstünde de şu yazı görülür: Jacob Casanova Venedik 1725 Dux 1798 Bu mezar, tari İçinde Kazanova'nın mezan bulunan kilise hin en büyük kadın avcısı ve aşk kahramanı olan Casa kimse olan İtalyan tiyatrosu primadonnova'nın mezandır. Her sabah, yüzünde nası Silira'nm kocasına misafir oldu ve esrarengiz bir matem manası dolaşan, bu suretle, daha ilk geldıği gün, Parisin genc ve çok güzel bir kadın, bu mezann en neşeli muhitine ginniş bulundu. başma gelır, oraya diz çöker, başmı eğer, O devirde, tiyatrolardan, salonlara, orada uzun bir huşu hali geçirir.Bu kadın, salonlardan kumarhanelere, kumarhane bazan, yanında kendi kadar esrarengiz lerden kulis aralarına koşan Casanova birkaç kadın daha getirir. Bunlar kasaba nm, kaç kadını kollan arasma aldığmı da bir gün için görünür ve kaybolurlar. kendisi de bilmiyordu. İçlerinde, on alb Bazan da, gene ayni kadm, Casanova yaşmdaki Mimi Luinson'un, Louise Venın mezanna, kucak dolusu hediyelerle zian'ın, Louise Morphy'nin ve kız kargelir. Bu hediyeler, yüz kırk sene evvel deslerinin, Düşes de Ruffr'ın, balet artisahırete göçen, dünyanın en büyük kadın Rabon'un ve kimbilir kimlerin avcısma, dünyanın dört bucağmdaki kaordusu üzerinde dınlar tarafından gönderilen hediyelerdir. Ufak kilisenin içi bu hediyelerle dolup taşmışnr. Duvarlar, raflar, hatta mihrab hediyelerle doludur. Genc ve güzel kadın, hediye ile her gelişinde, bir nevi hususî ayin yapar. ÖEcnebi ve ekalliyet mekteblüyü çağırır, onunla uzunuzadıya konu leri kadroları şur, getirdiği naçiz hediyeyi kabul etmesi Maarif Vekâletı ecnebi ve ekalliyet içİD yalvanr. Bu ayinin tam öğleüstü mektebleri kadroları üzerinde tetkikabaşlaması ve bir saat kadar sürmesi muta başlamıştır. Bu sene yeniden kapataddır. nan mekteblerden açıkta kalmış birçok muallim bulunduğundan, kadrolar ya Kasabada, bu esrarengiz kadmı tanıpılırken evvelâ bu açıkta kalan mual yan, adını bilen yoktur. Yalnız, malum limlerın yerleştırılmesine çalışüacak olan cihet, bu genc ve güzel zairin, kasatır. Bunun içm de mekteblerin tedrisabarun resmî makamatına müracaatle, ta başlaması ve yeni şubelerin açılıp aCasanova nm mezanna münhasıran kençılamıyacağmın anlaşılması icab et disinin bakması için müsaade istihsal ettimektedir. Bu sebebden yeni kadroların ğidir. son şekli ancak 15 eylulden sonra belli olacaktır. Genc kadm, ayni zamanda, CasanoL va'nın mezanna bitişik toprak parçasını Ortamekteb kadroları Kazanova da, servet denecek kadar büyük bir para Manevralarda bulunmak üzere şeh mukabilinde satın almış ve orada kendi yaptığı tesirden, kazandığı muvaffakiyet rimıze gelen Maarif Vekili Saffet An sine bir mezar hazırlatmıştır. Ebedî uyku lerden cür'et alan Casanova, 1752 ağus kan, dun akşamki trenle Ankaraya dön|unu o mezarda Casanova'nın yanıbaşm tosunda, şövalye de Talvis isminde Gas müştür. Saffet Arıkan Vekâlet "Müsteda uyumak gayesindedir. konyah bir asilzade ile kavga edip Paris şarı Rıdvan Nafiz tarafından İstanbula Yetmiş üç sene süren ömrünü tamami ten aynlmak zaruretinde kalmasaydı, bu getirilen orta tedrisat kadroları üzerinle kadınlara hasreden, bütün Avrupayı tehlikeli oyuna herhalde devam edecek deki tetkikatını bitirerek son şeklinf vermiştir. Maarif Vekili Ankaraya gi ismi etrafında pervane gibi döndüren tl dince kadroları tasdik edecektir. Yeni Casanova'nın, ölümünden yüz kırk sene Paristen Venediğe dönen Casanova, kadroların bir eylule kadar alâkadar sonra bile, kadınlara mezannda bekçilik Fransada yanm bırakhğı sefahet hayatı lara teblığ edilmesi icab etmektedır. ettirmesinin sırnnı anlıyabilmek için, tana, orada da devama başlamıştı. VeneYardımcı muallimler rihin en büyük âşıkı admı taşıyan bu büdik, o tarihte, Avrupanın en neşeli şehriyMaarif Vekâleti liselerde ve orta yük kadın avcısrmn hayatma kısaca göz di. Meşhur kadm avcısı, Pariste iken ah mekteblerdeki muallim ihtiyacını kargezdirmek lâzrmdır. bab olduğu Fransa sefiri Bernis'le birle şılamak maksadile orta tedrisat kad Casanova, 1725 senesinde Venedikte şerek, müthiş bir çapkmlık hayan geçir rosuna yardımcı muallim unvanile mudoğmuştur. Anası ve babası seyyar ko meğe koyuldu. vakkat muallimler alınmasına dair üç sene ev\'el Büyük Millet Meclisinden medi oyunculan idi. Sekiz yaşma kadar Casanova'nın, sihirbazlık ettiği iddiabir kanun lâyihası geçirtmişti. Bu kacılız, mariz, hatta sersem bir çocuk olan sile, beş sene hapse mahkum oluşu, bir nuna göre her sene orta tedrisat kadCasanova, delikanhhk çağına geîdiği zasene sonra, hücrenin tavanını delerek rosuna ihtiyac nisbetinde yardımcı muman, büyük anasmın ihtimamlan saye damdan dama kaçışı, tekrar Parise avde allim alınmaktadır. Halbuki bu kanu • sinde, bir ilâh kadar güzel, zeki, mütecesti iste bu tarihlere tesadüf eder. Parise nun müddeti önümüzdeki teşrinievvelsis, faal ve âteşin bir genc olmuştu. Lâ 1757 de dönen Casanova'nın, Venedikte de bitmektedir. Üç senedenberi olduğu tinceyi ve fransızcayı mükemml surette gibi gene yardımcı muallimlerden istiöğrendi. Onu, papaz yapmak istiyorlardı. dillere destan olan yeni maceralannm ha fade etmek için ya bu kanunun müd Fakat Casanova, henüz yirmi yaşına var beri, Parise kcndısinden evvel gelmiş ve detinin temdid edilmesi, yahud da yemadan, bu meslekle kabili telif olmıyacak onu şöhretin en yüksek mertebesine ka ni bir kanunun Meclisten geeirilmesi taşkmlıklar göstermeğe başladı; nihayet dar çıkarmışh. Fakat artık Casanova için, icab etmektedır. Bu itibarla bu seneki papazlığı bıraktı, asker oldu ve işi serseri kadınlar üzerindeki muvaffakiyetlerinin kadrolarda yardımcı muallimlere vazizevkini tatmak ihtimali kalmamıştı. Çün fe verilip verilemiyeceği şimdiden bi • liğe döktü. kü, bu ezelî âşık, kalbinde sevgi kabiliye linememektedir. Casanova, birşey anyor, birşey bekliti kalmadığmı görüyordu. Bunu, Venediyordu; kaderin kendisine çok geniş ufukğe giderken sık sık denecek bir yaşta bısardırmış, ninayet, ihtiyar halinde artık lar açacağma büyük bir itımadı vardı. rakıp, a\detinde güzel bir genc kız halinbeyaz saçlanna başmı bile çevirip bak • 1 750 senesinde, 25 yaşında, Hergül yade bulduğu Manon Balletti ile tesis ettimıyan lâkayd Avrupanın ortasında, papılı, âteşin bakışlı bir erkek güzeli olan ği münasebet esnasmda anladı. Genc kız, rasız, yersiz, şerefsiz dolaşmağa başla * Casanova, Cesene'de, o uzun aşk ve îhtiCasanova'nın şeytan* bakışları karşısında mıştı. ras hayatma ilk adımını attı. mukavemet gösterememiş, nişanlısını terÇaresizlik, onu Viyanada, ttalya seHenriette isminde, fevkalâde güzel bir kedıp onunla yasamağı kabul etmişti. firi Fascarmi'nin maiyetine girmeğe mecgenc kadınla tanışan Casanova, onunla Fakat Casanova, yüreğinde aşka yer kalbur etti. Sefarethanede verilen bir akgeçırdığı dört aylık aşk hayatından sonra, madı«ım acı acı anhyordu. şam ziyafetinde, sofraya, davetlilerin yaaradığı yolu bulmuş, kendisıne en fazla Bu maceradan sonra, Casanova'nın nına kabul edilmiyen Casanova, halin yakısan meslejın kadınlann meclıs.nde Matmazel Charpillon isminde bir genc deki kibarlık, tavırlarındaki incelik ve vakit secirmek, kadınîara hos vakıt se • kızla münasebet tesisine yeltendiğini ve sözlerindeki nükte, zekâ ve bilgi eserlerile çırtmek, onlara kendıni beğendırmek olkızın ehnde bir oyuncak haline geldi Kont de \Valdstein'in nazarı dikkatini duSunu keşfedivermişti. ğ^ni görüyoruz. Kader, rolleri deği§tirmiş, celbetti. Dördüncü ayın sonunda Henriette ezelî âşıkı, kadın inrikamına kurban etKont, kendisini Dux'deki şatosuna daten, genc kadının aılesinin icbarile. zorla mek yolunu tutmuştu. Casanova, Mat vet etti ve kütübhane memurluğunu ona ayrılan Casanova, önce kendını büyük bir mazel Charpillon'un babasız olduğunu vermek istedi. Casanova, İtalya sefin yese kaptırmış, fakat üçüncü günden itiiddia eden bir adamm şikâyeti üzerine nin maiyetindeki mevkiinin küçüklüğüne baren, kendinı sergüzeşt dolu bir hayata Londra hapisanesine bile atıldı. rağmen bu teklifi kabul etmemiştir. Fa kapıp koyuvermişti. kat ertesi sene, sefir Fascarini vefat edinArtık, meşhur kadın avcısı, yavaş yaO tarihten sonra, Casanova, görünüşce, tekrar açıkta kaldı ve kontun teklite aşka pek benziyen, fakat onunla hiç vaş sönüyordu. Servetini kaybetmiş, kafini hatırhyarak Dux şatosuna gitti. alâkası olmıyan delice bir yaşayış tuttur yıbını kumardan çıkarmağa teşebbüs etCasanova, işte o şatoda hatırahnı yaz* miş, kumarbazlar, serserilerle düşmüş du. mış ve o satoda ölmüştür. kalkmış, bir aralık büyüye, sihire merak Parîse geldi. Orada yegâne tanıdığı S£J^[£^J§JI

Bu sayıdan diğer sayfalar: