16 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 16 Mayıs ( Şehir ve Memleket Haberleri Tarihi roman: 95 Yazan: M, TURHAN TAN Kazan kalkmak üzere Nakilci dediki: «İçinizden kimse Kazanı şerifin hangi gün kalkması münasib olacağını sormadı. Söyliyeyim: Aralık ayınm 9 uncu perşembe günü!» Sen de, dedi, çözül. Bu iş kılıca bağlıdır amma kılıcın yolunu da altm açar. Cebi boş yiğitlerin kolu oynamaz. Onun icin gayretin büyüğü sana düşüyor. Yarın biltün yoldaşlara onar kese olsun çi! akçe getir. Onlar da bu parayı Ocaklıya dağıtsmlar, ağız tadıle iş görülmesini mümkün kılsınlar. Zeki zorba el kesesinden bahşiş dağıtıyordu. Emrine kayıdsız ve şartsız inkiyad gösteren arkadaşlanna bol bol ikram ediyordu. Şu vaziyette onlann ortaya atılmalarmdan, palalarını çekip düşman tanıdıklarmm kellelerini devirmeğe kal kışmalanndan başka yapılacak bir şey kalmıyordu. Nakilci bu neticeyi de bildirdi: Artık, dedi, dağılacağız, karar verildi. herkes ne yapacağını öğrendi. 01mek var, dönmek yok. Bizi yıkmak isti yenleri biz yıkacağız, Ocağı sönmekten ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Hiç ummam ya. îhtiyat olsun diye söy lüyorum: îçimizden biri ahdimize iha net ederse, muhannesvari davıanıp sırrımızı vaktinden önce faşeylerse kanı helâldir. Onu hemen yok edeceğiz!.. Haydi öyleyse, el kaldıralım. Maslahatın ha yırlı bir sona ermesi için fatiha okuya lım. Bu rasime de yerine getirildikten sonra ayağa kalktı, odada bulunanlann hepsile ayn ayrı vedalaştı: Bakın, dedi, içinizden kimse kazanı şerifin hangi gün kalkması münasib olacağını sormazdı. Ben de işe nasıl dikkat ettiğinizi sınamak için sesimi çıkarmadım. İşte gider ayak o noktanın da karara bağlanmasmı hatırlatıyorum. Bence kısa bir hazırlık yeter, bugün aralık ayınm (Zilkaide demek istiyor) altısıdır, pazartesidir. Çarşamba günü akşamı gün battıktan sonra Etmeydamnda toplanılacak. Gene o gece düşmanların evleri basılacak. Perşembe günü güncş. doğarken kazanı şerif ortaya çıkarılacak. Ben, alaca karanhkta gelirim, önceden seçilmiş yoldaşları alıp ileri atılınm. Şimdilik Allaha ısmarladık. hoşça kalın. Iyi çalışm, yüz aklığı gösterin. Eşiği aşarken duraladı, bir şeyler söylemek ister gibi davrandı. Fakat ağzmı açmadan somurtkan bir çehre ile dışarı ç:ktı. Tek başına sokaklar: aşarak gene Kocamustafapaşadaki evine vardı. Han odasından ayrılırken topçu Mustafanm öldürülmesi hakkmdaki emrinin o güne kadar yerine getirilmemesinden dolayı arkadaşlanna sitem etmek istemişti. Lâ kin önemli ve pek önemli bir işe girişileceği sırada tamamile şahsî bir maslahattan dolayı zorbaları incitmeği akılsızlık saydığı gibi o ölüm mahkumunun henüz sağ kalmasmı da gene büyük işin muvaffakiyetle başanlması bakımından uğurlu bir tesadüf gibi kabul ettiğinden bir an için fikrine hâkim olmak istidadını gösteren hissini yenmiş ve bir şey söylemeden uzaklaşabilmişti. Bununla beraber yolda hep Mustafa îIe meşgul olmaktan kurtulamamıştı. Haftalardanberi kendisile başbaşa yaşıyan Nilüferi gördükçe o pervasız delikanlıyı hatırlamaktan geri kalmadığı halde bu gece olduğu gibi iliğine kadar hmc duyduğu pek vâki değildi. Kazan kaldırtarak koca bir şehrin altını üstüne getirmeğe, kanlar döküp ocaklar söndürmeğe, taht üzerinde değişiklikler yapmağa ve Os manh devletinin iradesini tamamile eline almağa karar verdiği bir sırada Mustafa hakkmdaki gayzı da birden feveran etmişti. Sultan Mahmud kadar, Sadrıazam kadar, Şeyhülislâm kadar ondan da nefret ediyordu ve onu yeni baştan ölüme mahkum etmekle sinirlermi bitaz yatıştırabiliyordu. Mustafanm ortadan kaybolduğunu öğrenmişti. Lâkin bu durumu onun öldürülmesi hakkında verdiği emrin infaz edilmemesi için kâfi bir sebeb olarak kabul etmiyordu. Bundan ötürü de arkadaşlanna için için kızıyordu. Eğer eşkinci meselesi meydana çıkmamış ve Ocağm teh'ikede olduğu anlaşılmamış bulunsaydı kendisi Mustafayı arayıp bulmamış ve öldürmemiş olan arkadaşlarından intikam almak çareleıini arıyacaktı. Hâdiseler o maslahatın ihmalini icab ettirdiğinden o da Kerpiç hanında dişini sıkmışt\ Mustafa meselesine temas etmemişti. / vni zamanda işin gecikmesini, yahud ' "jzüstü bırakılmasını dediğimiz gibi rayırlı buluyordu. Çünkü Mustafanm ö'dürülmesi Topçularla Etmeydanlılar arasına kılıç düşürebilirdi ve bu hal, şimdı yapılacak ayaklanmanm ahengini bozardı. Gerçi kendisi evvelce böyle bir maksad da güdüyordu. Fakat Gülhaneli Spor ve genclik bayramımız Program kat'î ve son şeklini aldı Şehirdeki eski mezarlık arsaları Bunlardan bir kısmı Belediyeye devrediliyor Belediye ile Evkaf arasındaki ihtilâfların halli için teşkil edilen hakem komisyonu bazı kararlar vermişti. Bu kararların tatbikatı arasında şehrin muhtelif mahallerindeki eski mezarlık arsalarından mühim bir kısmının Evkaf tarafından Belediyeye devrine başlanmıştır. Bu arada Beyoğlunda Foto Süreyyanın arkasmda Mevlevihane tekkesi arsası ile mezarlık, Beşiktaşta Barbaros Hayreddin mezarlığı, Şişhane yokuşunda içinde kahvehane bulunan büyük eski mezarlık arsası ve şehrin diğer iyi mevkilerinde bulunan bir çok mezarlık arsaları Evkafa devredil miştir. Yalnız bunlardan Foto Süreyya arkasındaki arsa ile Şişhanedeki arsa Prost plânma nazaran yola ve şehirde açılacak meydanlara tesadüf ettiği için, Belediye şimdilik bunlardan mühim bir kısmını satmak imkânını bulamıyacaktır. Ziraat mektebi için yer aranıyor Iş, ziraat kongresinde bahis mevzuu olacak Halkalı Ziraat mektebi binasının bulunduğu arazi, ziraate elverişli değildir. İstibdad devrinde iyice tetkik edilmeden üzerine Ziraat mektebi insa edilen bu arazinin zer'iyata hiçbir suretle müsaid olmadığı yapılan müteaddid tecrübeler sonunda anlaşılmıştır. Çekmece civarındaki Ayamama çiftliği ile civarındaki iki çiftlik hükumete devredilmiştir. Her iki çiftlik asrî tesisatı ihtiva etmektedir. Bol su da vard;r. Bu çiftlikte bir Ziraat Kolleji tesisi ile Halkalı Ziraat mektebi binasının bir depo vaziyetinde bullanılması düşünülüyor. Ankarada toplanacak olan Ziraat kongresinde bu is de bahis mevzuu olacaktır. Siyasî icmal Milletler Cemiyetindeki meseleler illetler Cemiyeti meclisinin yüz birinci içtima devresi ruznamesine giren meseleler; esas itir barile devletler arasında bilkuv\ e hallolunup bitmiş olmakla beraber, gene Avrupa ve dünya işlerinin tekrar bulanmasma vesile olması ihtimaline binaen, endişe uyandırmakta idi. Lâkin meclis büyük sarsıntılara mahal kalmadan bu nazik meseleleri birer neticeye bağladı. Habeşistanın Italyaya il • hakını tanımakta alâkadar devletleri serbest bıraktı. Bu suretle İngilterenin tasdikına bir mâni kalmadığmdan Roma misakmın tatbik mevkiine konulması için, koşulmuş olan iki şarttan biri artık yerine gelmiş oluyor. Lord Halifaks 1923 senesinde, Habeşistanın Milletler Cemiyetine kabul edilmemesi için Ingiliz murahhası olarak bütün kuvveti ve gayretile çahşmıştı. Mumaileyh Umumî Harbden müstemleke ve manda işlerinde eli boş çıkan îtalyayı tatmin etmek için bu devleti Habeşistanda serbest bırakabilmek için, Afrikalı yarı zenci hükumeti Milletler Cemiyeti içine almamak istemişti. On beş sene sonra, ayni Ingiliz devlet adamı Habeşistan ltalyanm malı olduğunu zımnen Milletler Cemiyetine tanıtmağa muvaffak olmuş ve eski düşüncesinin Ingiliz împaratorluğu menfaatine uygun bulunduğunu şimdi isbat etmiştir. Milletler Cemiyetinin baktığı ikincî nazik mesele Barselon hükumetinin Hariciye Nazın Del Nayo'nun ademi müdahale prensipinin ilga edilerek bu hükumete haricden silâh ve gönüllü yardımının serbestçe yapılmasına dair olan teklifidir. Bu teklifin kabulü Ingilterenîn hayatî ehemmiyet verdiği ademi müdahale sistemini dağıtacak ve Ingiliz İtalyan anlaşmasını sıfıra indirecekti. Bu maksadla Ispanya Hariciye Nazın İngilterenin Ak • deniz siyasetini ve alelumum İspanya meselesinde aldığı tavır ve hareketi son derecede tenkid ve takbih etmiştir. Fakat neticede ekseriyet bu teklifi reddetmiştir. tngiliz noktai nazarını iltizam ederek Barselon Hariciye Nazırmm teklifini Ingiltere ile beraber reddeden devletler, Fransa, Lehistan ve Romanyadır. Teklifin kabulü îehinde, Del Nayo ile Litvi nof rey vermişlerdir. Meclisin kalan yedi azası müstenkiflcalmışlardır. Milletler Cemiyeti meclisinin baktığı diger bir nazik mesele de, îsviçrenin bu müessese tarafından ittihaz edilecek as • kerî ve iktısadî her türlü zecrî tedbirlere iştirak etmiyeceğini ve Umumî Harbden evvelki mutlak bitaraflık siyasetine döndüğünü Milletler Cemiyetinin tanımasma dair yaptığı tekliftir. Isviçre hükumeti; bu talebi kabul edilmediği takdirde kendiliğinden bu taahhüdleri feshedeceğini de ihtar etmişti. îsviçrenin Milletler Cemiyeti îaahhüdlerinden sıynlması diğer küçük hükumetlere dahi fena bir örnek olacağı aza devletlerden çoğunu düşündürmüşse de Milletler Cemiyeti merkezinin bulunduğu devletin büsbütün bu müessese ile alâkasını kesmemesi ehveni şer telâkki edilerek nihayet talebi is'af edilmiştir. Bu suretle Milleller Cemiyeti îsvîçreyî hiç olmazsa kendisine pamuk ipliğile bağlamıştır. Fakat cenubî Amerikanm en mühim ve en müterakki devleti olup nü« fusunun ekseriyeti de Avrupalı bulunan Şili'yi elinden kaçırmıştır. Bu devlet, Milletler Cemiyetinin bir iki büyük devletin' elinde kalmaması ve cihanşümul olmasi için münhasıran kültür ve insaniyet işlerile meşgul bir müessese haline getirilmesini temin edecek tadilât yapılmasını tek« lif etmişti. Bu yolda esash değişiklikler yapılması mevcud aza devletlerden bir haylisinin işine gelmediğini hisseden Şili Milletler Cemiyetinden çıkbğmı haber veren ilk tebliğini bildirmiştir. Böylece, Milletler Cemiyeti bir aza daha kaybetmiş oluyor. 19 mayıs spor ve genclik bayramı için hazırlanan program üzerinde son degişiklikler de yapılmış ve programm kat'î şekli alâkadarlara tebliğ edılmişHüseynin ölümile sinirlerine gelen buh tir. Buna göre, millî bayramımız çok ran sırasında o maksada göre hamleler ya parlak bir sekilde tes'id olunacaktır. pamıyacağı için Ocaklı arasında kavga Takrim stadında çıkmaması hayırlı olmuş demekti. Taksim stadyomundaki spor şenlik O, işte bu mülâhazalarla Nilüferin lerine iştirak edecek talebelerin sayısı önüne çıkmış bulunuyordu. Takarrür e tesbit edilmiştir. den isyanm mutlak bir muvaffakiyetle Bakırköy muhtelit orta okulu 60, neticeleneceğine iman beslediği ve o mu Cumhuriyet kız orta okulu 120, Çapa vaffakiyet sonunda topçu Mustafayı da kız ortamektebi 90, tstanbul kız lisesi işkenceler içinde öldürmek fikrini güttüğü 470, îstanbul kız ortamektebi 120, Kaiçin kadına müjde vermekten çekinmedi.. sımpaşa muhtelit ortamektebi 60, Ni şantaşı kız ortamektebi 90, Kız Mual Üç gün sonra, dedi, dünya değilim mektebi 120, Süleymaniye kız ortaşecek! mektebi 90, Şişli Terakki lisesi 60, BaVe bu bilmeceden bir mana çıkaramı kırköy muhtelit ortamektebi 30. Cağalyan kadın bön bön baktığından izah etti: oğlu erkek ortamektebi 30. Cibali orta Perşembe günü güneş benim için mektebi 60. Darüşşafaka 60, Davudpaşa doğacak. İstanbul o gün benim ağzıma erkek ortamektebi 90, Eyüb muhtelit bakacak, yalnız benim sesimi duyacak. ortamektebi 90, Fatih erkek ortamek Gene o gün akşam olup da sular kara tebi 60, Galatasaray Erkek lisesi 120, rınca sen padişah kadınlarından çok da Gelenbevi erkek ortamektebi 90, İstanha üstün görüneceksin. Çünkü saraydaki bul erkek lisesi 250, îstiklâl lisesi 90, avratlann da canı senin elinde kaiacak. Kasırnpaşa muhtelit ortamektebi 30, Dilersen onlar yaşıyacak. dilersen ölecek. Kumkapı erkek ortamektebi 150, Pertevniyal erkek lisesi 90, Şişli Terakki Nasıl ki padişahm da canı benim elimde lisesi 90, Taksim erkek ortamektebi 60, bulunacak. îstersem o canı alırım, ister Vefa erkek lisesi 120, Yüce Ülkü lisesi sem bağışlarım. Fakat işin en tatlı tarafı 120 talebe göndereceklerdir. başka: O gün Mustafa gidisi de belâsını Bu suretle şenliklere iştirak edecek bulacak. Evet, senin öcünü bu perşembe, talebenin sayısı 2970 tir. Bundan başka haydi yamldım diyeyim, bu cuma günü Yüksek Deniz Ticaret mektebile Türkmutlak alacağım. Alçak oğlanı sana kuşu talebesi merasime iştirak edecekseyrettire ettire parçalatacağım. lerdir. Artık söylüyordu, bir deli gibi boyuna söyleniyordu. Gururu çıldırmıştı. Bu sebeble mantık hududunu aşarak akla sığmaz bir gevezelik tufanı içinde durmadan sayıklıyordu. Bu herzeler, bu hezeyanlar arasında gülünç ve korkunç birçok şeyler vardı. Meselâ Nilüferi elmas tahtlar üzerine oturtacağını anlatırken sözü he men Sultan Mahmuda geçiriyordu, ona nasıl ayak öptüreceğini anlatmağa başlıyordu. Fakat en çok topçu Mustafa meselesi üzerinde duruyordu ve kendini silleliyen bu delikanlıyı bazan çırıl çıplak soyarak uyuz bir eşek üstünde sokak sokak dolaştıracağını, sonra kazıklataca ğmı, bazan da onu bir kazana koydurup haşlata'cağını anlatıy6rdu. Bufriar, bu t*= zalar, feveran halinde bulunan gayzmı tatmin edemeyince sinirleniyordu, daha korkunç işkenceler tasavvuruna, tasvirine girişiyordu. MÜTEFERRİK Dünkü talebe gezintileri Yüksek îktısad ve Ticaret mektebi talebeleri, dün sabah, hususî bir va purla Yalova tarikile Çmarcığa gezinti yapmışlardır. Gezinti akşama kadar devam etmiş, vapur geç vakit şehre dönmüştür. Diğer taraftan Hukuk Fakültesinden bir grup da, dün, Çınarcığa gitmişlerdir. Ses müsabakası Jüri heyetinin kararı sonra ilân edilecek Beyoğlu Halkevi tarafından ses ve saz müsabakası açılmış, ses kısmının elemeleri neticelenmişti. Bu elemelerde kazananlar arasındaki müsabaka da evvelki akşam Beyoğlu Halk Partisi kurağı temsil sa lonunda yapılmıştır. Lovçen vapurunda ziyafet Zeta Yugoslav vapur kumpanyasınm Lovçen vapurunun şehrimize geleceğini yazmıştık. Vapurda, ilk seferi münasebetile yarın öğleyin büyük bir ziyafet verilecektir. Fener stadında Erenköy kız lisesi 250, Heybeliada muhtelit ortamektebi 25, Kadıköy Kız Enstitüsü 30, Kadıköy İkinci kız ortamektebi 240, Üsküdar Kız Enstitüsü 90, Üsküdar tkinci kız ortamektebi 90. Üsküdar 3 üncü muhtelit ortamektebi 30, Haydarpaşa Erkek lisesi 300, Heybeli ada muhtelit ortamektebi 30, Kadıköy birinci erkek ortamektebi 120, Kadıköy üçüncü muhtelit ortamektebi 90, Üsküdar birinci erkek ortamektebi 120. Üs küdar ücüncü muhtelit ortamektebi 30, talebe göndereceklerdir. Ceman 1445 tatefbe tam saat dokuzda önlerinde Selimiye Askerî bandosu olduğu halde tpp^aod^klar^ y^erlerde^ hareketleı.Fe,, T ner stadyomuna gidecekler ve krokide işaret edilen yerlerini işgal edecek lerdir. Beşiktaş stadında Beşiktaş mmtakasmdaki mektebler de Beşiktaş stadında toplanacaklardır. Beyoğlu ortamektebinden 60, Boğaziçi lisesinden 90, Beykoz muhtelit ortamektebinden 30, Besiktaştan 30, Hay riye lisesinden 60. İnönü kızdan 120, Işık lisesinden 90, Kandilli kız lisesin den 150, Okflllar Güneşinden 60, Selçuk kız enstitüsünden 60, Beyoğlu ortadan 60, Boğaziçi lisesinden 120, Bölge Sanat erkek okulundan 90, Beykoz muhtelit ortadan 30, Emirgân erkek orta okulundan 60, Gazi Osmanpaşadan 60, Kabataş erkek lisesinden 210, Hayriye lisesinden 90, Işık lisesinden 90 talebe iştirak edecektir. Nilüfer ıstırab içinde ve iliğine kadar titriyerek onu dinliyordu. Kendine vadettiği hazinelerle ve ayağma yüz süreceklerinden bahsolunan muhteşem çehrelerle alâkalanmıyordu. Yalnız topçu Mustafa hakkmdaki vahşî tasavvurlara idrakini vererek yüreğini ağlatıyordu. O, mahud felâket gecesindenberi belki bir dakika Mustafayı unutmuş değildi. Nakilciye bakan gözleri hep c aziz sevgiliyi görü yordu, Nakilciyi dinlerken kulaklarına gene o merd erkeğin sesi dökülüyordu. Nakilci, son haftalar içinde, adeta Mustafayı temsil eden bir şahsiyet olmuştu. Nilüfer, ruhî bir süzgeç içinde korkunç zcrbanın maddî ve manevî hüviyetini eritmek ve ondan bir Mustafa çıkarmak yolunu bulmuş gibiydi. Zalim herifin her türlü hizmetine tahammül edebilmesi de ancak bu sayede mümkün oluyordu. Lâ kin bu gece hakikatle karşılaşmıştı. Mustafa yalnız yüreğinde, dimağında yaşı • yordu. Nakilci de dillenmiş bir kâbus halinde gözlerinin nurunu incidiyordu. Mustafayı düşünmek zevki arasında Nakilcinin sıkletine gene tahammül edecekti. Fakat katil zorbanm boyuna Mustafadan bahseipıesi ve onun için tasarladığı ölüm şekillerini tasvire girişmesi yüre ğini azab içinde bıraktığından yavaş yavaş isyan ihtiyacı duymağa başladı. Can korkusile karşılaşan bu ihtiyaç, bir müddet zayıf kaldı ve o korkunun tesiri altında bunaldı. Lâkin Nakilci, korkunç ta savvurlarını anlatmakta ısrar edince Ni lüferin de tahammülü tükendi, gözlerine karartı geldi: Yeter artık ağa, dedi, içime fenalık geldi. Kendimi cellâdlar arasında görür gibi oluyorum, hafakanlara tutuluyorum. Asıp kesmeği, adam pişirmeği bırak da biraz tatlı konuş. Nakilci bu umulmaz cür'etin nasıl bir kaynaktan doğduğunu hemen kavradı, gururundaki cinneti şuuruna geçirerek kuduz bir hamle ile Nilüferin üzerine atıldı ve iki kolunu yakalıyarak haykırdı. Mustafa gidisini öldüreceğim diye ıî icine fenalık geliyor?.. Söyle kaltak? Kemikleri kırılır gibi olan gene kadının ısürabdan sararan yüzüne birkaç damla yaş düştü ve solgun dudaklarında ölüme inkiyadını bildiren kelime belirdi: lArkası var) Müsabakada Konservatuar müdürü Safranboluda çok acıklı Yusuf Ziya Demirci ile Konservatuar bir kaza profesörlerinden mürekkeb bir jüri heyeti, Safranbolu (Hususi) Safranbolu Parti vilâyet heyeti azaları, matbuat er nun Başköy ilkmektebinde bir müsa kânı ve güzide bir davetli kütlesi hazır mere provası esnasında patlıyan bir bulunmuştur. çiftenin kurşunlarile talebeden birisi Ses müsabakasının birinci ve ikincileri ölmüstür. Mektebde verilecek müsa ni tayin edecek olan bu son elemeyi Be merenin provaları muallimin huzurile yoğlu Halkevi baskanı Ekrem Tur, bir evvelce yapılıp hazırlanmış, yalnız pi nutukla açmış ve müsabakada ümid edil yesin icab ettirdiği silâh, sahneye getirilmemiş, piyes halka gösterileceği zamiyen bir rağbet görüldüğünü, bundan man silâh getirilecekmiş. sonra daha geniş bir müsabaka yapılaca Muallim mektebin üst katında dersle ğını söylemiştir. Müteakıben alaturka meşgul bulunduğu bir zamanda beş, söyliyen 11 ve alafranga söyliyen 9 gene altı kadar talebe kendikendilerine bir birer birer jürinin ve halkın huzuruna çık prova yapmak istemişlerdir. Muhtârın mış, şarkı söylemişlerdir. Jüri bu gjnclereı çocuğu evindeıu bicsilâh getirmiş, fabirer not vermiştir. kat bu çifte dolu imiş. Mekteb talebeMüsabaka bitince Ekrem Tur, taşin sinden 13 yaşlarmda Baha, çifteyi alapırlantaya çevrilmesine çalışılan Cumhu rak guya prova vaziyetinde karşısın daki ayni yaşta Şerife adlı talebeye riyet devrinde bu gene istidadlarm da ihsıkmış, silâh patlar patlamaz çıkan kesmal edilemiyeceğini, jüri kararmın bilâme kurşunlar Şerifenin kafasını pat hare ilân olunacağmı bildirmiştir. latmıştır. Filimleri çalmış! Sirkecide Muradiye caddesinde Türbe karşısmda 38 sayılı fotoğrafçı Saniyenin dükkânmda çalışan 15 yaşlarında İsak oğlu Nesim, 24 tane filim çalmıştır. Suçlu yakalanmıştır. Hırsız çırak mahkemeye verilmiştir. Hafta tatiline aykırı hareket Dün, saat 11 de Tarabyada 152 nu maralı dükkânda bakkallık yapan Dimitri, hafta tatili kanununa muhalif olarak dükkâmm açtığmdan yakalan mış, hakkında takibata girişilmiştir. İki işçi arasında... Takoz kopunca... Beşiktaşta Kıhcali mahallesinde AsmaİLsalkım sokağında 10 numaralı evde oturan Salih Çolakelin dün Beşiktaş Vapur iskelesinde tamir etmekte olduğu takoz kopmuş ve Salih başından yaralanmıştır. Yaralı Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Tütün amelesinden Hasan kızı 26 yaşlannda Fikriye Yıldıza hakaret eden gene tütün işçilerinden Kadriye Kocaoğlu yakalanarak nöbetçi cürmü meş Bunların hepsi 1620 talebedir. Genc hud mahkemesine verilmiştir. ler, tam saat dokuzda, önlerinde Taş kışla bandosu olduğu halde tecemmü Merdivenden düşen çocuk ettikleri yerden hareket ederek BeşikFmdıkhda Hardal sokağında 9 numataş Seref stadyomuna gideceklerdir. ralı evde oturan mütekaid MüddeiumuTaksimdeki merasime iştirak edecek mî muavinlerinden Galibin 4 yaşında kız talebeyi Kız Muallim mektebi be den terbiyesi muallimi Mes'adet, Cum oğlu Ali Doğan, evvelki gün, evin ikinhuriyet kız lisesi beden terbiyesi mu ci kat merdiveninden taşlığa düşmüş, allimi Sadiye Savaş, erkek talebeyi de başından yaralanmıştır. Yaralı çocuk. Vefa Erkek lisesi beden terbivesi mu tedavi için kaldırıldığı Şişli Çocuk hasallimi Necati ile Pertevniyal lisesi be tanesinde ölmüstür. den terbiyesi muallimi Fazıl idare edeceklerdir. Bu staddaki kızlara İstanbul Kız Lisesi beden terbiyesi muallimi Mübeccel, erkeklere de Galatasaray lisesi beden terbiyesi muallimi İbrahim Hakkı kumanda edeceklerdir. Fener stadında kız talebeyi Kadıköy Kız Enstitüsü muallimlerinden Aliye ile Üsküdar İkinci ortamektebi mual limlerinden Melâhat, erkek talebeyi ise Haydarpaşa Erkek Lisesi muallim lerinden Muhtar ve Kadıköy Birinci ortamektebi muallimlerinden Zeynel idare edeceklerdir. Kız talebeye Erenköy Kız lisesi muallimlerinden Hida yet, erkeklere de Ferhad kumanda verecektir. Beşiktaş stadında kız talebenin idaresi înönü Kız lisesi beden terbiyesi muallimi Remziye, erkek talebenin idaresi de Gazi Osmanpaşa ortamektebi beden terbiyesi muallimi Rahmiye aiddir. Kız talebeye Kandilli kız lisesi mu allimlerinden İffet, erkek talebeve Kabataş lisesi muallimlerinden Hamdi kumanda edecektir. Merasim öğleden evvel tam saat dokuz buçukta bütün stadlarda İstiklâl marşile başlanacak, badehu genclik teftiş edilecektir. Öğleden sonra ve gece, bütün Halkevlerinde temsıller, müsamereler ve konferanslar verilecek, toplantılar tertib edilecektir. Çabuk söndürülen yangîn Dün, saat 12 de Feriköyünde Paşa mahallesinde Analık sokağında oturan 70 yaşlarında Emine, çamaşır yıkamak için kapı aralığında kömür yakmış, fakat etrafa sıçrıyan kmlcımlar döşemeyi tutuşturmuştur. Yangın, İtfaiye su sıkmadan söndürülmüştür. Mürettibler cemiyeti kongresi dün aktedildi J Muharrem Feyzi TOGAY Sağlık korucuları kursu Tekirdağ (Hususî) Bu hafta Tekirdağ Halkevinde bir buçuk ay devam etmek üzere sağlık korucuları kursu açılacaktır. Bu kursta Sıhhat müdürü Fehmi Çankrı, dahiliye mütehassısı Lutfi Oğultürk, hükumet ve belediye hekimleri tarafından mikroblar ve salgmlar, tifo, lekeli tifo, dizanteri, sıtma ve frengi hastalıklannm ârazı ve korunma çareleri hakkında dersler verilecektir. Bu kursa devam edeceklerin imtihanlan 18 haziranda yapılacak ve muvafık olanların ehliyetnameleri verilecektir. Temiz yürek, doğru söz, güzel viicud Mürettibler kongresinde bulunan san'atkârlaı Evvelce ekseriyet olmadığı için talik bilumum basm amelesini sinesinde topedilen Mürettibler cemiyeti kongresi, lıyan bir (Matbaa İşçileri Birliği) teşdün, Eminönü Halkevi salonunda akde kil olunacaktır. İntihab neticesinde idadilmiştır. re heyeti şu şekilde seçilmiştir: Kongre reisliğini Etem yapmış, ruz A. Münir Dizer, Etem Onan, SelLm namenın müzakeresine geçilerek yeni Tanyeli, Boğos, A. Mehmed, Ali, Sırn nizamname okunmuş ve uzun münakaşalardan sonra kabul edilmiştir. Yeni Demirkan, Şeref, Nihad Mehmed Diznizamnameye göre, şimdiye kadar içi man, Saim Paker (mürettib), Aziz, ne yalnız mürettibleri alan (Mürettib Vedad (makinist), Halid, Hikmet (müler Cemiyeti) lâğvedilecek ve yerine cellid). Cumhuriyet Abone şeraîti: Nüshası 5 kuruştur. Türkiye Haric için için Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı aylık 750 » 1450 > Üç aylık 400 » 800 » Bir ayhk 150 » Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: