19 Haziran 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

19 Haziran 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 19 Haziran 1938 f» O R Bugün mühim birçok müsabakalar yapılacak Atinalı futbolcular Fenerbahçe ile, Beşiktaş Bevkozla karşılaşacak, atletizm ve yüzme miisabakaları da icra edilecek Bugün şehrimizin muhtelif semtleri çeşidli spor hareketlerine sahne olacaktır. Bu hareketlerin başında üç futbol maçı gelmektedir. Bunlardan biri sa bahlevin Taksim stadyomunda Şişli ile Galataspor arasında final karşılaşması, diğeri Kadıköy stadvomunda Fener bahçe kulübünün 30 uncu yıldönümü münasebetile Panatinaikos Enosis muhtelitile Fenerbahçe takımları ara sındadır. nun pisti bu müsabakalar için esaslı surette tamir edilerek hazırlanmıştır. Atletlerimiz tam formlannda bulun duklarına göre. pistle hava şartları müsaid olursa yarışlardan iyi dereceler beklivebilirz. Duymadıklarımız ve bilmedlklerimiz Hayırlı evlâd Budapeşte zabı tası, uzun zamandanberi peşinde koştuğu nev'i şahsma münhasır bir hırsızı yakalamış tır. Yani Maşika adını taşıyan bu hır sızın vicdanı. sayı lamıyacak kadar çok vak'a ile nasıl dolu ise, kesesi de öyle dolu imiş. Daha doğrusu, kesesi değil, bankadaki hesabı! Evet, hırsız Yani Maşika'nın bankada, hatta birkaç bankada hesabı cari leri varmış. Yapılan araştırmada on beş bin lira nakid parası meydana çıkmış. Meğer. bu muktesid hırsız, haydan gelenin huya gittiğine inanmıyan ve yükte hafif, pahada ağır, ele geçirdiğini bankaya yatıran bir adammış. Daha garibi, Yani Maşika'nın. hırsızlıktan başka bir de faizcilik etmesidir. Belki, parasını çaldığı kimselere bile faizle para ikraz eden Yani Maşika, bütün cürümlerini itiraf ederken, ga liba esbabı muhaffefeden sayılır ümidile, iki iyi hareketini zikretmiş: Ben öyle insafsız tefecilerden değilim, demiş. Gayet cüz'î faizle borc para veririm. Kanunun emrettiği haddi tecavüz etmem. Esasen, bütün ka zancımı bankaya yatırdığımı da zannetmeyin. Yirmi bin frank para sarfedip rahmetli valideye bir türbe yaptırdım. Yansı hırsızbkta, yansı tefecilikte kazanılan para ile, habaset abidesi ha linde yükselen türbenin altmda, zavalh kadıncağızın ruhu kimbilir neler çeker. Hayırlı evlâdmış doğrusu! Belgrad tayyare sergisi D. D. Yolları turistik oteller temin edemez mi? muvaffakiyet kazandı SERBEST FiKiRLER Ferdlerin başaramıyacağı işlerde Devletçi olmamıza göre bana öyle geliyor ki, turistik otellerimiz de en nihayet Devlet sermayesile yapılacaktır. O halde turizm bakımından ileri doğru bir adım olan bu teşebbüse niçin şimdiden geçmiyelim. Bu münasebetle hatırıma bir hikâye geldi: Genc ve güzel kadının birinin kocası ölmüş. Kadıncağız son derece müteessirmiş. Öğle olmuş, yemekten imtina etmiş. Orada bulunanlardan biri «ömrünüz müddetince aç mı kalacaksımz?» sualine kadıncağızdan «hayır» cevabını alınca: «Oyleyse sofraya oturunuz» demiş. Bu söz genc dulu ikna eylemiş. O da mükemmel karnını doyurmuş. Turistik otellerin vaziyeti de aynidir. Mademki bunlar er geç yapılacaktır. Binaenaleyh vakit kaybetmekte mâna yoktur. Yalnız gönül arzu eder ki turistik otellerimizin inşaatma Devlet Demiryollan el koysun. Buna iki sebeb vardır: Bunlardan birincisi, Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkayanm ele aldığı her işi muvaffaki yetle neticelendiren azim sahibi bir devlet adamı olmasıdır. İkincisi, Avrupanm birçok yerlerinde demiryolu şirketlerinin oteller işlettiğini gördüm. Ezcümle Fransada, Paris, Lion ve Marsilya şehirlerinde bulunan «Terminüs» otelleri «Plm» demiryolu şirketinin mahdır ve bunlan o şirket işletir. Hatta gar hamallan yolcu lann bagajlarını otellerin yatak odalarına kadar çıkararlar. Bunlardan maada demiryolu şirketleri turizm mıntakalarında da oteller aç mışlardır. Meselâ «Tam», Fransanın ortasmda, tabiî güzelliğile tanmmış bir boğazdır. Her sene binlerce turist bu boğazdan cenub istikametine akan çayı kayıklarla inerler veya çaym kenarındaki yolu otomobillerile takib ederler. Fakat boğazın bittiği «Milo» denilen yerde karşılarına gayet mükellef ve zarif bir otel çıkar ki, bu da «Midi» demiryolu şirketi tarafından işletilir. Zaten bu otel olmasa «Tam» boğazına kimsenin rağbet etmiyeceği muhakkaktır. Dahası var, Pirene dağlannın asfalt yolu meşhurdur. Bu otomobil yolu «Turmale» de deniz sat hından 2400 metre irtifamdan geçer. Bu irtifada ekseriya bulutlar bulunduğundan otomobiller projektörlerini kullanmağa mecbur kalırlar. Ayni yol üzerinde «Fonromö» denilen yerde tesadüf olunan otel kendi başına bir âlemdir. Bütün konforları olduktan maada içerisinde tiyatrosu, sineması, gazinosu vardır. Bahçesinde tenis ve golf gibi bütün spor sahaları mevcuddur. Bu otel de «Midi» demiryolu şirketi tarafından işletilir. Hatta diyebilirim ki Pirene asfalt dağ yolunu canlandıran ve ona kıymet veren bu cazib oteldir. Yukarıdaki müşahedelerim bana de miryolu ile oteller arasında sıkı irtibat olduğu kanaatini vermiştir. Bu sebebden dolayı yurdumuzda Devlet Demiryolla rının otellerle iştigal eylemesine taraftanm. Vaktile kervan yolları üzerinde kervansaraylar inşa ederlermiş. Asnmızda kervanm yerine tren, kervansaraym ye rine de otel kaim olmadı mı? Şüphesiz ki bunların her ikisinin beraber yürümesi lâzımdır. Bir dostum bana dedi ki: « Anadoluda seyahat etmek istiyorum. Fakat yaşlıyım, vücudüm yorgunluğa dayanamıyor. îndiğim yerlerde kon foru mevcud olan otel bulmamak korkusundan bir türlü fikrimi tatbik edemiyorum.» Dostumun hakkı vardır. Fransız Başvekili Daladya'nin tavsifi veçhile, bir «altın madeni» olan turizmin bizde in kişafmı istiyorsak, parolamız, kolay yolculuk, rahat döşek olmalıdır. Büyük devletlerin geniş mikyasta iştirak ettiği meşher, hava kuvvetlerinin müstakbel rolünü bütün şümulile gözlerde canlandırdı Yüzme teşvik miisabakaları Mevsimin ikınci teşvik yüzme müsabakaları bugün Moda deniz hamamının havuzunda yapılacaktır. Geçen hafta ki müsabakalar Beşiktaş pisininin ni zamî hadde indirilememesinden tehir edildiği için bugünkü yanşlar vüzücülerimizin ilk müsabakalan olacaktır. Her tarafta vüzme sporu, kapalı havuzlar sayesinde, mevsimlık spor olmaktan çıktığı halde maalesef bizde öyle de ğildir. Yüzücülerimiz yazın sonlarına doğru girdikleri formlu vaziyetlerini, kış mevsiminde calışamamaktan, yavaş yavaş kaybederler ve deniz tekrar ısınmağa başîayınca idmanlı vazivete gelmeğe çalışırlar. Bu sebeble ilk haftalardaki yanşların dereceleri daima düşük olur. Bugün de bu hal tekerrür etmiş bulunacağından yüzücülerimiz den ivi dereceler beklememeliviz. Dünya hupası maçının finali bugün oynanıyor Bugün Pariste Kolomb stadvomunda Macaristanla îtalya millî takımları, dünva kupası final maçı olarak karşılaşacaklardır. Diğer taraftan üçüncülük ve dördüncülük için tsveçle Brezilya takımları Bordo'da maç yapacaklardır. Bu defaki dünva kupasınm yukarıda isimlerini zikrettiğimiz iki takımdan hangisine nasib olacağını kestirmek oldukca zordur. Kupa maçlarınm teknikten ziyade mukavemeti, azmi ve manevî kuvvetleri, biraz da tekmecilikleri yüksek ta kımlar tarafından kazanılması normal bir netice olarak görülmektedir. Avrupa spor gazetelerini okuyarak edindiğimiz kanaat. İtalyanın bu işe daha elverisli bir takıma malik olduğu dur. Fakat bu takımm finale kalmak için, Fransızları bir tarafa bıraksak bile, Norveç ve Brezilya gibi çok çetin ra kibleri yenmek mecburiyetinde kalarak hatırı sayılır derecede hırpalandığmı unutmamak lâzımdır. Buna mukabil Macarlar, bir dereceve kadar kuvvetli olan Isviçreliler müstesna, bu turnu \rada ikinci plânda kalan takımlar arasında savılabilecek milletlerden yorulmadan galibiyetler kopararak taze bir kuvvet halinde kalmışlardır. Binaena levh kuvvetleri atbaşı beraber olan bu iki takım, neticeyi son ve küçük bir gavret sarfile alabilecek dereceye gel dikleri takdirde, bunda Macarlarm muvaffak olmaları muhtemeldir. Bugün ayni zamanda Bordo şehrinde dünva kupası şampiyonasının ücüncü ve dördüncüsünü tavin etmek üzere Brezilya ve îsvec takımları arasında da bir maç yapılacaktır. Beşiktaş Beykoz maçı Nihayet üçüncüsü de Şeref stadvo munda şild dömifinal maçı olarak Be şiktaşla Bevkoz takımları arasındadır. Beşiktaş Beykoz maçmm galibi final maçmı Fenerbahçe ile yapacaktır. Beykozlular, Altılar muhtelitine en çok oyuncu verecek ve dömifinale gelmek için Galatasarvı venebilecek bir kudret göstermekle millî küme haricinde ka lan altı kulübün en kuvvetlisi olduğunu bir daha ispat etmiştir. Bu sebeble Beşiktaşlıların bugün hiç de ehemmi yetsiz bir rakib karşısmda bulunacak larmı zannetmiyoruz. Beşiktaşlılar, arasıra yaptıklan gibi rakiblerini hafif görürler ve nasıl olsa yeneriz düşüncesile sahaya çıkarlarsa, bu gurur, ken dileri için fena bir netice verebilir. Yugoslav Krah Mgjeste İkinci Piyer sergiyi gezerken Belgrad (Hususî muhabirîmizden) Beynelmilel Belgrad tayyare sergisi, tayyareciliğin son terakkiyatını bütün teferruatile ziyaretçilere göstermek ve tayyaruatile ziyaretçilere göstermek, tayya reciliğin müstakbel harbde ifa edeceği vazifeyi canlandınnak maksadile kurulmuştu. Sergiye; Yugoslavya, îtalya, Almanya, Polonya, Çekoslovakya, Fransa, İngiltere, İsviçre, îsveç ve Birleşik $imalî Amerika hükumetleri iştirak etmektedir. Yugoslavyanm beş, İtalya ve Almanyanın ikişer büyük paviyonlan vardır. Diğer memleketler enternasyonal paviyonda muayyen birer miktar yer işgal ediyorlar. Yugoslavya; tayyarecilik tedrisatile tayyarelere ve yelkenli tayyare modellerine; spor tayyarelerile askerî tayyareciliğe, yerli tayyare sanayiine ve havadan taarruza karşı korunma hususuna müstakil birer paviyon tahsis etmiştir. Yugos lavya paviyonlarında teşhir edilen bütün tayyare, motör ve diğer malzemenin yerli fabrika ve imalâthanelerde yapılmış ol duğunu bilhassa anmak lâzımdır. Askerî tayyare paviyonunda Yugos lavya harb tayyareciliğinin, harb tayyare sanayiinin inkişafı bütün teferruatına varıncıya kadar temsil edilmiştir. Tedrisat ve model paviyonunda tedrisatın ve modcllerin yapılma tarzı, okullardan her sene çıkan talebe miktan, tayyarecilik mensublarmın çoğalması bir istatistik halinde gösteriliyor. Havadan taarruza karşı korunma paviyonunda tayyare harbinin insanlara ve şehirlere yapacağı zararla müdafaa teşkilâtı, müdafaa işlerinde şahsa, beledi yeye ve hükumete düşen vazife tasvir edilmektedir. Bu paviyonda serginin devamı müddetince havadan taarruza karşı müdafaaya mahsus üç bin gaz maskesi satılmıştır. Ecnebi pavıyonlarının en büyüğü ve en şümullüsü Almanya paviyonudur. Bu paviyonda Alman asrî sivil ve askerî tayyare ve motörlerile tayyare modelleri, spor, avcı, bombardıman tayyareleri, piIot ve tayyarecilerin muhtelif ahvale mahsus elbiseleri, Alman tayyareciliğinin inkişafına müteallik istatistikler ve bu nunla alâkadar bilumum sanayi teşhir edilmiştir. teşhir ediyorlar. Çekoslovakya; tîcaret posta tayyarelerile temsil edilmiştir. Polonya; harb ve ticaret tayyarelerila balonlar teşhir etmiştir. Fransa, İngiltere, îsviçre, îsveç, Birleşik Şimalî Amerika hükumetleri enternasyonal paviyonda yalnız tayyare motörlerini teşhirle iktifa etmişlerdir. Serginin açılış merasimine General (Föss Len) in kumandasmda kırk bombardıman tayyaresinden ve iki yüz tay* yare zabitinden mürekkeb bir heyet geldiği gibi, Italyadan yüksek tayyare za • bitlerinin idaresinde bulunan on iki ava tayyaresi, tayyare miralayı Arelşonn'un kumandasmda üç tayyarelik ve dokuz zabitlik bir Rumen heyeti, Bulgaristandan yarbay Bedev'in idaresinde bir heyet de Belgrad tayyare sergisi münase betile Yugoslavya askerî ve sivil tayyarecilerini ziyaret etmişlerdir. Polonya ve Çekoslovakya da sergiye birer askerî heyet göndermislerdir. Bütün bu heyetler; Başvekil doktor Stoyadinoviç'le, Harbiye ve Bahriye Nazın Orgeneral Mariç'i, Genelkurmay başkanı Nediç'i ve Hava Kıtaatı Umum Kumandanı Simoviç'i ziyaret ettiler. Misafir askerî tayyare heyetlerinin iştirakile büyük tayyare talimleri yapılmış, Yugoslavya tayyare yüzbaşısı Ençigonya yüz elli metre >ükseklikten tayyare ile ağır surette yaralanmıştır. Ecnebi askerî tayyarecilerinin Belgrad da ikameti esnasında Çekoslovak tayyarecileri Alman ve Polonya tayyarecilerini muhtelif lokantalarla gece kahvehanelerinde bir takım münasebetsiz hareket lerle tahrik etmeğe çalışmışlarsa da A ! manlarla Lehler soğukkanlılıklarını muhafaza etmişlerdir. Belgrad tayyare sergisini yüz elli bin yerli ve ecnebi ziyaretçi dolaştıktan sonra sergi haziranm on dördüncü aksamı kapanmışnr. Fenerbahçe Yunanlılar maçı Dost Yunan milletinin futbolcularile Fenerbahçeyi karşılaştıracak olan maç, en eski Türk kulüblerinden birinin bayrammda cereyan edeceği için, her halde kalabalık olacaktır. Kalabalık fazlalığmın bir oyunun daha güzel cereyanına büyük tesiri olabileceğine inananlardanız. Bu itibarla Kadıköyündeki maçı seyredecek olanlann futbol zevklerini tatmin imkânını elde edecekle rini kuvvetle tahmin ediyoruz. Panatinakios Enosis muhtelitinde, son defa Budapeştede Macarlara karşı oymyan Yunan millî takımından do kuz oyuncunun ver aldığı rivayet edilmektedir. Bu takdirde Fenerbahçeliler, zorlu bir rakible karşılaşacaklar de mektir. Yunan futbolcularmm çıkar mağa çalıştıklan oyunun, Macar an trenörlerin tesirlerile. Macar sistemi ne yaklasmakta olduçu artık tamamile anlaşılmıştır. Yunanlı dostlanmız bu sistemi, ferdî teşebbüslere ve enerjik hareketlere kıvmet ve cevaz vermek suretile biraz bozmuşlar, daha doğrusu bünyevî kabiliyetlerine göre değiştir mişlerdir. Fenerbahçelilerin. bu oyuna muvaffakiyetle karşı koyabilmeleri için tekniklerine azıcık mukabil enerji katmalarmı kâfi buluruz. Mısırdan ipekli kaçıran kadın tskenderiyeden Romanya vapurile sehrimize gelen Ledife isimli bir ka dının şüphe üzerine aranmasına lüzum gösteren Gümrük muhafaza teşkilâtı memurları kadmm vücudüne ve eşyası arasına 25 kilo sikletinde ipekli kumaş sakladığmı meydana çıkarmışlardır. Ledife hakkında tahkikata başlanmış tır. Palamutlarda ecnebi mevad İhracı kontrol edilecek olan palamutlarımızın ihrac esnasında azamî yüzde varım mevaddı ecnebiyeyi ihtiva ede bilmesi nizamnamede kavdedilmişti. Tatbakitta buna imkân görülmediğin den bu miktar yüzde 1 1.5 a çıkarıl ması takarrür etmiştir. Fener stadında icra kılmacaktır. 1 Gişeler saat 14 te açılacaktır. 2 Merasim tam saat 16 da başlıyacaktır. 3 Kapalı tribünler tamamen nu maralı olduğundan gişelerden almacak biletler üzerindeki numaralara dikkat edilmesi rica olunur. 4 Davetlilerin, bu işe memur edi lenler refakatinde davetiyeler üzerinde yazılı yerlerini işgal etmeleri. 5 Saat tam 17,30 da Yunanlı misafirlerimizle Fenerbahçe birinci takımı arasında maç yapılacaktır. Maçın hakemi Şazi Tezcandır. Şişli Galataspor maçı Taksimdeki maç, bir buçuk aydan beri devam eden turnuvanın galibini ve kupanın sahibini meydana koyacakifcır. Gecen hafta Şişlinin Galatasporu ancak 3 2 yenebilmesi iki takım arasındaki kuvvet farkınm küçüklüğünü pek beliğ bir şekilde ifade etmektedir. Maamafih Nubar, Şişli takımmda yerini alarak Mıkrob eski yeri olan sol içe geçerse Galatasporun mağlubiyet ihti malleri fazlalaşmış olur. Ispanya ile ticarî müzakereler Ankarada dün yapılan maç Gül hupası maçları Atletizm hareketi olarak, öğleden sonra Taksim stadyomunda Gül kupası namile birçok müsabakalar yapılacaktır. Bu müsabakalara diğer mmtakalan n da atletleri iştirak edeceklerdir. Gül kupası birincileri, önümüzdeki ayın birinci haftasmda memleketimize gele cek olan kardeş Mısır atletlerile yapılacak müsabakalara Türkiye namına iştirak edeceklerdir. Taksim stadyomu Ankara 18 (Telefonla) Bölge ku Dasmın son macı bugün Ankaranm en kuvvetli iki kulübü olan Ankaragücile Gencler Birliği arasında oynandı. Macı Okspor kulübünün faaliyeti Ankaragücü 2 1 kazandı. Hakem, öOkspor kurumundan: mer Beleşti. Oyun sonunda bazı münaKurumumuz 12/6/938 pazar günü sefcetsiz sevirciler hakeme tecavüz et Türkün tarihî ve en eski bir stadı olan mek istediler. Okmeydamnda ilk faaliyetine geçmişFenerbahçe kulübün»"^ tir. tebliği 19/6/938 pazar gününden itibaren sporcular arasmda bu senenin rökoru Fenerbahçe kulübünden: Fenerbahçe spor kulübünün 30 uncu nu tasbit için birkaç hafta devam et vıldönümü pazar günü Kadıköyünde ' mek suretile müsabakalar yapılacaktır. Eyvah, dedi. Yandınız öyleyse... Neden?.. O aralık yıldız uçtu, öyle mi?.. Demek ki düşündüğünüz olacak!.. Fena mı?.. Bilmem... Beniml« yan yana, hep böyle yaşamak iyi mi?.. Neden fena olsun?.. Siz bundan memnun musunuz?.. Siz, değil misiniz?.. Bana bakmayınız!.. Memnun ol sam da olmasam da ne çıkar?.. Fakat bu hayatı ilkönce düşünen, bulan, kuran mademki sizsiniz; şimdi de memnun musunuz, değil misiniz, size sormalı. Ben memnunum. Demek, sonuna kadar böyle bir arada yaşamağı istiyorsunuz?.. Yıldız da uçtu. Bizi de çöpçatan çatmış, demek... Bu hayatın şimdiye kadar ne fenalığını gördünüz?.. Hiç... Demek siz de memnunsunözf.. öyle olacak ki iki aydır beraber yaşıyoruz. Mademki yaşiyoruz, demek ki hosumuza gidiyor. Öyleyse neden bu hayattan ayrılalım? Bizi ondan ayıracak ne olabilir?.. Ziya Emiroğla Kim bilir, yann ne olacağı belli olmaz ki... Perihan hiç gözlerini kırpmadan ko casınm yüzüne bakıyordu. Feridun biraz durdu. Sonra dedi ki: Diyemem ki, günün birinde yolunuzun üstüne bir başka adam çıkh da onu sevTnediniz? Bir başka adam mı?.. Olur a... Ne yapacaksınız?.. Sevdiğiniz adamı bırakıp da ömrünüzün sonuna kadar bana bağlı kalacak değilsiniz ya... Karı koca değil miyiz?.. Bizimki başkalarına benzemez ki... Benzese bile öyle sevgilcr vardır ki insana her şeyi unutturur. Yalnız kocasmı değil, birkaç çocuğunu birden bırakıp kaçan kadınlar az mı?.. Kadın olsun, erkek olsun bir kere başı döndü, gözleri karardı mı ne yaptığını bilmez olur. Nerede kaldı ki, bizimki gibi, yalnız kâğıd üstünde kalan bir nikâh!.. Demek, yarın ben de sizi bırakır giderim, diyorsunuz öyle mi?.. Yarın olmazsa öbür gün... Bir gün gelecek, kendi kendinize diyeceksiniz ki bütün bu yaptıklanm hep birer çocukluk, birer çılgınlıkmış!.. Benim de kendime bir yuva kurmamın zamanı geldi; ben de Ispanya hükumetile aramızdaki ticarî münasebatm tekrar teessüsü için b a a temaslar olduğunu ve verdiğimiz pro jeye mukabil verilecek projenin bek lendiğini yazmıştık. İspanya sefareti vasıtasile bu proje hükumetimize ve rildiğinden müzakerelere Ankarada başlanmıştır. Italyanlar on iki büyük harb tayyaresile askerî ve sivil tayyare modelleri, tayDöviz kaçakçîsî yare motör ve makineleri, dürbün aletleÇekoslovak tebaasmdan Macar lo ri, sivil tayyarecilik istatistiklerini, İtal kantası sahibi Adolfun döviz kaçakçılıyanın cihan tayyare rekorlarının üçte bi ğı yaptığı haber almarak cürmü meş rine sahib olduğunun vesikalarım, cihan hud yapılmış ve üzerinde bir aded bintayyare postalarmm bilhassa îtalya Af lik, 17 tane de yüzer leylik kaçak para rika împaratorluğu postasının haritasmı bulunmuş, musadere edilmiştir. bir madde koydurdular. Hep ona güveniyor... Feridun onu düşünceli görünce biraz bekledi. Sonra söze başlıyan gene ken disi oldu: Demek ki siz, günün birinde ayrılacağımızı hiç düşünmediniz, öyle mi?.. Hem belki de bunu ilkönce istiyecek ben olacağım; artık bu çocukluk burada bitsin diye ben gelip rica edeceğim, buralarını hiç düşünmediniz mi?.. Perihanın gözleri açılmış kocasının yüzüne bakıyordu. Feridun birdenbire sözü değiştirdi: Sahi, dedi, siz şimdiye kadar hiç kimseyi sevmediniz mi?.. Genc kadın, ne diyeceğini bilmiyormuş gibi biraz durdu. Karşısındaki öyle bir adamdı ki ona evet de dese, hayır da dese gene eğlenmeğe kalkacaktı. Fakat yalan söylemek, kendi kendini lekelemek de elinden gelmiyordu. Onun için: Birkaç defa sever gibi oldum, dedi. Daha doğrusu sevmek hevesine kapıldm. Ben de sevsem, sevilsem diye istedim. Sonra, karşıma çıkanlardan hiçbirisirr'n sevilmeğe değmediğini gördüm, hemen kendimi çektim. Sevgi yoktur, dedim.(Arkasi var) Tefrika: No. 44 12 Bir akşam yemekten sonra otelin taraçasmda oturuyorlardı. Perihan birdenbire çırpındı: Yıldız uçtuL Feridun gök yüzüne baktı: Yazık, dedi, ben göremedim. Ah keşke bir şey isteseydim!.. Yıldız uçarken insan ne düşünürse, ne isterse, o istediği mutlaka olurmuş, derler. O aralık siz ne düşünüyordunuz?.. Bilmem. Pek dalgındınız; mutlaka bir şey düşünüyordunuz. Hastaya belki ameliyat yapılacak da onu düşünüyordum. İyi olur inşallah... İnşallah... Siz ne düşünüyordu»uz?.. Sahi!.. Ben de düşünüyordum. O Nakleden: Kemal Ragıb aralık yıldız uçtu. Demek ki düşündü ğüm de olacak!!.. Neydi o?.. Benden gizli mi?.. Neye gizli olsun?.. Benim sizden gizlediğim ne var zaten?.. Demin düşündüklerimin, benim kadar size de doku nan yeri vardı. Bana da mı?.. Neymis. o?.. Allah bugünleri aratmasm, diye düşünüyordum. Amin!.. Herkesin istediği bu... Fakat bunun bana dokunan yeri neresi?.. Gelecek günlerimiz de hep bu günlerimiz gibi olsa, diyordum. Bu günlerimiz gibi mi? Evet, bu hayat, böylece, hiç değişmeden, gürültüsüz, üzüntüsüz geçse... Beraber mi?.. Beraber..* Feridun başını kaldırdı. Giîlümsedi: artık sevdiğim adamın yanmda yaşıya cağım. Bunu böylece siz de anlıyacak smız, birbirimize Allaha ısmarladık de yip ayrılacağız. Gelip bunu size anlattığım zaman ne diyeceksiniz?.. Ne diyeyim?.. Candan, yürekten dualar, tebrikler.., Hiçbir acı duymıyacak mısmız?.. Kim bilir, duysam da, duymasam da günün birinde gelip çatacak değil mi?. Ben de, bu kaç zamandır, üçer beşer yaşındaki çocuklar gibi oynadığımız bu karı koca oyununa gülüp geçeceğim. Hayırlısı böyleymiş, diyeceğim!.. Demek, günün birinde nasıl olsa birbirimizden ayrılacağız, diyorsunuz?.. îster istemez... Zaten başka türlü olamaz ki... Genc kadın dudaklarını ısırdı; kendi kendine: Bu adam, diyordu, hep ayrılmayı düsünüyor. Ne olur ne olmaz şu mahud mukaveleyi bir kere daha gözden geçireyim. îstanbula indiğim gün, ilk işim o olsun. Ayrılmayı bu kadar istedığine bak;lırsa içinde kim bilir onun isine yarıya cak neler var?.. Bosanırken benden çok bir paramı koparacak nedir?.. Mutlaka bizim avukatm gözünü boyadılar, böyle

Bu sayıdan diğer sayfalar: