13 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

13 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 İkinrikânun 1939 CUMHURİYET Roma müzakereleri Ingiliz ve Italyan Nazırları hiç bir neticeye varamadılar de kılı kırk yaran bir dikkatle çalışmak(Baştarafı 1 inci sahifeâe) tadır. Hakikat neden ibaretse elbette ol talonya cephesinin bozulması Üzerine, duğu gibi meydana çıkacak ve bu işte Barselon hükumeti bu gece ne.; ettiği bir devlete düşen vazife de elbette hakkile (Baştarafı 1 inci sahifede) Mussolini bu münasebetle Akdeniz görülmüş olacaktır. Bundan en kat'î su beyanname ile seferberlik ilân ebnıç ve (Baştaraft 1 inci sahifede) jesas karnesi mevcuddur ve bu karne ile 1915 ilâ 1921 doğumlu altı smıf «lâh panya meselesi tetkik edilmiştir. İtalya statükosunun baştanbaşa değiştiğini ve rette emin olabiliriz. Vilâyete müracaat ederek yeni Valiye |işıni görebilmesi lâzımdır. Fakat elinde altma çağırmıştır. Hükumetçile». bu kuvBaşvekili Mussolini, Avrupa ve Akdeniz bu denizin bir Îtalyan denizi (More Acaba meselenin Türkiyede herhangi vetler sayesinde Katalonyada /eni bir bu eski dileklerini tekrarlamışlardır. Va ehhyetnamesı olduğu halde bu karne olvaziyetinin tenvirinden ew«l General Nostrum) halini aldığmı beyan ederek, şekil ve surette, herhangi miktar ve dere müdafaa hajtı kurmaya çalısacak'ardır li, şoförlerin bu ezelî derdlerini büyük madan hiçbir şoför seyrüscfer yapamaz. Franko'ya muhariblik hakkı verilmesi Akdenizdeki îtalyan ve Ingiliz menfaatbir alâka ile dmlemiş ve dileklerinin esas Bu tabiatile hususî otomobil kullanan şocede alâkaları taalluk etmiş başka mes'ulMuharebe kat'i safhada hususunda ısrar etmiştir. lerinin yekdiğerine aykırı olmadığını an leri var mıdır? llk ağızda bir kısım matlı bir surette tekiki için işi Belediye Reis ; förlerle amatörlere şamildir. Londra, 11 (Hususî) M^telif muavinliğine havale etmiştir. İngilterenin bu talebe ne cevab ver lamıştır. buatın neşriyatı bu türlü faraziyelerle îşte Vilâyete bu isteklerimizin müspet menabiden alman haberlere göre, Frandiği malum olmamakla beraber, müzaDün bu dilekler etraiında kendisile bir şekilde halli için müracaat ettik. Oyle Îtalyan Başvekili bundan sonra, T u meşbu görünmüştür. Hâdiseyi olduğu gikistler tabiî bütün manialan ycnereL sür konuşan bir arkadaşımıza Şoförler cemikerelerin resmen hitama ermesinden münus meselesine temas ederek, bu hususta bi nakleden hükumet cürmü ve mücrimi zannediyoruz ki bu müracaatimiz esaslı atle ilerlemektedirler. Bu vaziyet karşızakerelerin inkıtaa uğradığı zannedil ki iddialarının daha ziyade iktısadî ve takibde amansız olduğu kadar hiçbir de sında muharebenin kat'î bir şekil aldığı yeti reisi Hakkı şu izahatı vermiştir: bir neticeye bağlanabilecektir. mektedir. « Yirmi gün kadar evvel Valiye Otobüsler meselesi hukukî mahiyeti haiz bulunduğunu söy lile dayanmaksızın töhmet dairesinin şü zannedilmektedir. Ingiliz nazırları Operada müracaat ederek dileklerimize aid bir ismulünü genişletmeğe mütemayil görünen Ayrıca bir de otobüslerin çalışma tarzlemiş ve îspanya meselesine temas ede Sahile on mil kaldı tida ve ayrıca şifahî izahat da verdim.. Roma 12 (Hususî) Ingiliz na bu ölçüsüz yazıları da yersiz bulmakta Iarı hakkmda müracaatimiz vardır. Marek, İtalyanın îspanyada herhangi bir Londra 12 (Hususî) Frankistler Dileklerimizi büyük bir alâka ile dinli lum olduğu üzere otobüslerin çalışma zırları bu akşam Mussolini ile yaptıkları menfaat temin etmek istemediğini, fakat tereddüd etmediğini açık söylüyor, ki gason mülâkattan sonra Operaya giderek bu akşam Falset kasabasını da zaptetmiş yen Vali, bunlar üzerinde esaslı tetkik tarzları gayrinizamidir. Otobüs şoförle General Franko'ya muhariblik hakkı ve yet doğrudur. Hükumet gayet objektif Verdi'nin Falstaf operası tetnsilinde bulerdir. Frankist kuvvetleri halen sahilden ler yapmak üzere evrakı Belediye Reis rinin bize müracaatleri üzerine bu işle de hareket ederek: lunmuşlardır. Tetnsilden sonra, îngiliz rilmesi lâzım geldiğini söylemiştir. ancak on mil uzakta bulunmaktadı lar mavinliğine havale etti. 5ündi tetkik so alâkadar olduk. Elimdeki vesikalara göre cürmün Siyasî mehafilde, Akdenizdeki statünazırlarına eski Habeşistan umum valisi Yirmi günde 125 kasaba zapicdildi nunda verilecek cevaba intizardayız. Encümen tarafından otobüsler için koyu bozmaması itibarile İngilterenin Tu mahiyeti ve mücrimlerin şahsiyetleri maBizim müteaddid dileklerimiz vardır. hareket saatleri tespit edilmişti. Fakat Mareşal Graçyani ile diğer faşist erkânı Burgos, 12 (a.a.) Frankist k:laat, lumdur. Tahkikat ortaya yeni hakikatler nus hududlannda herhangi bir tadile muFakat bunlarrn başhcası üç tanedir. Bi son zamanlarda rekabet yüzünden ha takdim edilmiştir. dün Montblanch şehrini ve Tarragore evafakat edemiyeceği kanaati umumidir. çıkarırsa gene kanunun icabları yapılacarincisi plâka rüsumu. şoförler plâka rü reket saatlerini kendiliklerinden ortadan tnkıtaın sebebi yaletinin dağlık mıntakasında kâin bircok îspanya meselesine gelince: Çemberlayn ğında şüphe yoktur. Fakat ortada başkasumunun fazlalığı dolayısile çok müşkül Belgrad 12 (Hususî) Romadan lan için fol ve yumurta yokken yeni yeni mühim mevzileri işgal etmişlerdir. Cum vaziyetlerle karşılaşırlar. Bir taksi oto kaldırdılar. le Lord Halifaks bu meselenin doğrudan huriyetcilerin bu mıntakadaki bütün ıahalınan haberlere göre, General Franko Otobüs şoförlerinin 24 saatte aşağı mobili ayda 12,5 liradan senede 150 lidoğruya Londradaki ademi müdahale cürüm alâkadarlan ihtimali üzerinde durnun Romadaki mümessili bugün Kont mak, masumiyetleri asıl olan vatandaşla kimat hatları, mırhacimlerin eline gec ra plâka rüsumu vermektedir. Bu rüsu yukarı dört buçuk saatlık bir istirahatleri komitesinde müzakeresini tavsiye edecek Ciano'yu ziyaret ederek, Frankist'lerin rın haysiyetlerile oynmak demek olur ki miştir. Frankist'ler, Katalonya cepesrde mun esası beş liradır. Buna beş lira Gazi vardır. Halbuki 10 kisiden fazla adam tir. bu da silâh kaçakçılığından ehven olmı Saros'u hareket mebdei ittihaz »derek köprüsü rüsumu ılâve edilmiştir, iki buçahştıran müesseseler ış kanununa tâbi zaferini müjdelemiştir. Mussolini, îspanHalifaks Ciano mülâkatı olduklarından bunların da sekiz saatten yan diğer bir cürüm teşkil eder: Vatan yapmış olduklan taanruzdanberı 70 Vilo çuk lirası da köprü müruriyesidir. yadaki vaziyetin birdenbire General Roma 12 (a.a.) Röyter Ajansı daşların manevî hayatlarına suikasd cür metre ilerlemişlerdir. Frankist'lerın hatfazla çalışmaları doğru değildir. Fakat] Franko lehine değişmesi üzerine Ingiliz Biz, Gazi köprüsü rüsumunu fazlasile muhabirinden: Lord Halifaks, bu sabah mü. lan şimdi Tarragone'a 25 ve Barselona tediye ettiğimize eminiz. Rüsum kalka otobüs işi Belediyeye geçeceğinden otonazırlarına karşı aldığı tavır karşısında büs sahibleri son zamanda ne çıkarırsak Chigi sarayına giderek Kont Ciano ile Hem Ekrem König admı taşıyan bir ya 70 kilometre mesafede kâin Fa'est'e caktı. Fakat eski Vali encümenden aldıRoma müzakerelerine devam etmek imkârdır fikrindedirler. görüştnüştür. serseri beynelmilel bir şebekeye dayana 6 kilometre mesafede bulunmaktadır. ğı bir kararla bunu daimî bir şekle sokkânı kalmamıştır. Ayni zamanda böyle her yerde du \ Bu görüşme yapılmadan evvel mühim rak ve kendisihe devlet dairelerimizde bir Yirmi günlük taarruz netices'.nde Fran muştur. ltalyamn tuttuğu yol rarak müşteri almalan da seyrüsefer hiçbir müzakere icra edilmiyeceği ve bu iki sersem yardımcı bularak bir fezahat kist'ler, 125 kasaba işgal etmişlerdir. Bu Bugün hemen hemen hepimizin Be zamatma aykın bir harekettir. Bir d e ' p aris 12 (Hususî) Havas Ajansı ziyaretin alelâde bir neazket ziyareti ol irtikâb etmişse ne diye böyle fena bir ha kasabaların nüfusu 250,000 kişidir. Franlediyeye 300 400 lira kadar borcu var Taksim veya Şisliden geliş yolunun es j nın Roma muhabirine göre, îtalyan siya duğu ilân edilmiştir. Bununla beraber rekette daha çok Türkün alâkadar olaca kist'ler, 30,000 esir almışlar ve müHm dır ve bunu ödeyemiyoruz. Yanmızdan sî mehafilinde Ingiliz Îtalyan müzakere Lord Halifaks, Hariciye Nezaretine be ğmı farzetmeğe temayül eylemeli? Bir mikdarda harb malzemesi iğtinam etmiş fazlası sahib oldukları altlanndaki hur kısi gibi îstiklâl caddesinden yapılması] hususunun temini meseîesi vardır. lerine büyük bir ehemmiyet atfedilmekte raberinde müşavirleri olduğu halde git çok Türklerin Ekrem König gibi silâh lerdir. Estramadure cephesinde Cumhu da otomobili satışa çıkarsalar ancak 150 Durak yerleri dir. Muhabire göre, ayni mehafilde iki miştir ve bir saat devam eden görüşme es kaçakçılığile meşgul olmak istidadında riyetçiler, her tarafta püskürtülrrüslrTdir. lira eder ve gene Belediyeye borclu kaOtobüsçülerle beraber Emniyet Hükumetçilerin tebliği şıktan bahsedilmektedir: lırlar. nasmda Kont Ciano'nun İtalyanın ama bulunmaları neden mümkün ve caiz görektörlüğüne müracaat ettik. Emniyet rülsün? Bilâkis memleketimizin bilhassa 1 Mussolini Çemberlayn üzerinde line ve İngilterenin bu amâl hakkmda bir Geçen sene Belediyeye müracaat edeBarselona, 12 (a.a.) Cumhuriyettesir icra etmek maksadile itilâfgîriz bir anlayış göstermek suretile sulhun idame halis muhlis Türk halkı bu türlü beynel çi kıtaat, salı çarşamba gecesi "rankist rek bu rüsumun benzinden almmasını ıs direktörü, otobüslerin durak yerlerindea başka yerde durmamaları ve nizamî sürmilel faaliyetlere nisbetle hakikaten en hattı hareket tekib edecek, sine yardımda bulunmasına müteallik lerin mukabil taarruzlarmı tardertikten temiştik. Fakat Belediye Fen heyeti bu atten fazla gitmemeleri hakında kendile2 Italyanın sulhperverliğini ileri noktai nazarlarını izah ve tafsil etmiş ol masum insanlar halindedirler. Azçok sonra Estramadure'de taamıza gecmiş talebimizin mahzuru olduğunu söyledi. rine sureti kat'iyede ihtarda bulundu ve sürerek, îtalyan taleblerinin haklı olduğu duğu tahmin edilmektedir. Ihtimal Kont mes'uliyet ve şuur sahibi Türklerse böyle lerdir. Cumhuriyetçi kıtaat, dün Monte Üç sene evvel gene bir müracaatte bulu dönüş yolu hususundaki teklifi büyük bir hareketlerden nefretle kaçınırlar. Evvelâ nu ispata çalıaşcaktır. Ciano, Franko kıtaatının halihazırdaki işin kendisi kara ve karanlıktır da onun rubio mıntakasınm şimalindc Castvera narak hiç olmazsa bu rüsumun otomobil alâka ile dinliyerek şimdiki dönüş yolu Roma mehafilinde Mussolini1 nin ikinci muvaffakiyetlerine ve Mussolini'nin Yageçidini zaptetmişler ve Coscial tepesine lerin eskiliği ve yeniliği üzerinden alm olan Tarlabası caddesinde bizzat tetkikiçin. Saniyen böyle şeylerden mensub olşıkkı tercih ederek Çekoslovakya buhranı hudi mültecileri meselesi hakkmda Ame duğumuz içtimaî heyete ziyan gelmek ih vasıl olmuşlardır. Frankist'ler, Estrama masmı rica ettik. Bu da kabul olunmadı. ler yaptı. Öyle zannediyoruz ki ilkba dure'den ve diğer cephelerden miUcna Velhasıl bu rüsumla durmadan uğrasıyo harda otobüsler dönüş seferlerini gene esnasında Hitler nezdinde bizzat yaptığı rika tarafmdan yapılmış olan müracaati timali vardır da onun için. diyen takviye kıtaatı almaktadırlar. Ka ruz. Fakat tatmin edici hiçbir netice al eskisı gibi îstiklâl caddesinden yapacakteşebbüsü İtalyanın sulhperverliğine en müsaid bir surette karşılamış olması keyVe zaten bu cürmün ağır bir fezahat mağa muvaffak olamadık. lardır. Mevzuubahis derdlerimizle Vali büyük delil olarak hatırlatmış ve îtalya fiyetine Ingiliz nazırlannın nazarı dikka telâkkisi bilhassa hükumet evrak ve imza talonya cephesinde CumhuriyeUİİer, Tesçıl muamelest Frankist'lerin Artesa de Segre nvntıkagibi Emniyet direktörü de çok yakından nın dünya sulhuna daha ziyade hizmet e tini celbetmiştir. ları üzerindeki sahtekârlıktan ileri gelİkinci bir dileğimiz de tescil muame alâkadardır. îsteklerimizin teminine musındaki taarruzlarmı tardetmişhr, ve ırerdebilmesi için meşru îtalyan taleblerinin mektedir. Nitekim adliyemiz de kanunî Alman elçisine izahat verildi lesidir. Gerek Belediye Reis muavini ve vaffak olabilirsek bir hayli ferahlamış ve kezde Lerida Tarragone yol'inu 'utmatatmin edilmesini, bu meyanda Umumî görüşte cürmün mahiyetini bu esasta topRoma 12 (Hususî) Hariciye Na lamıştır. Yoksa silâh kaçakçılığı aslında ğa uğraşan Îtalyan kıtaatına karş: onuda gerek Emniyet direktörü bu işimizle çok ezelî derdlerimizin en mühimlerinden Harbden sonra yapılan hataların tamirini ne bir mukavemet göstermislerdİT. Cum yakından alâkadar oluyorlar. Bunu iyi kurtulmuş bulunacağız.» ve bilhassa İtalyan împaratorluğunun ye zırı Kont Ciano bugün Almanyanm Ro asla makbul birşey olmamakla beraber kuvvetle ııııııııııiMiııııııııriııııııiMiınııitııııııııııııııııııııııııııııııııııılllıilııınin huriyetçi kıtaat, cenubda Bellpuiz ve So bir neticeye bağhyacağımıza niden kuruluşundan sonra hasıl olan vazi ma büyük elçisi Fon Makenzen'i kabul dünyanın her tarafında hergün yapılan eminiz. livella istikametinde Frankist'ler tarahnKADINVEMÖDA yetin Fransa tarafından takdir edilmesi ederek, Ingiliz nazırlarile yapılan müza bir nevi gangsterler ticaretidir. Son yılTescil işindeki müşkülât formalitenin larda silâh imal ve ihracı beynelmilel bazı dan yapılan hücumlan durdu:mus'ardır. lâzıcn geldiğini uzunuzadıya anlatmıştır. kereler hakkmda etraflı izahat vermiştir. çok uzun olmasmdan doğmaktadır. kaıdelere tâbi tutulmuş olduğu içindır kı İspanyol bahriyelileri karaya En mühim derdlerimizden birisi de oşimdi silâh kaçakçıları fazla olarak bu işe çıkarıldt tomobillerdeki karne meselesidir. Bir şoHolandada Alman sefaretine Amerikan donanmasının sahtekârlık cürmünü de kanştınyorlar. Cebelüttank 12 (a.a.) Bahriye för, sıhhî muayenesini yaptırdıktan ve silâh atıldı manevraları Tabiî yakayı ele verirlerse cezasını çekmakamatı, İngilterenin Greyhonnd ve imtihanmı verdikten sonra bir ehliyetnaBerlin 12 (a.a.) Alman konsoloshaPanama 12 (a.a.) Amerika do meği de göze alarak. GlowWorm adındaki muhriblerinin hk m< alır. Bu ehliyetname sahibi şoför Isnesi kançılarmm Amsterdamdaki hu Ne olursa olsun adı kaçakçılık olan nanmasınm San Diego'dan toplu bir halbirhâdiseye maruz kalmaksızm Alm^ria tanbulun hududları dahilinde hertürlü susî ikametgâhma ve Almanyanın Lade hareket etmiş olan 48 tayyaresinden bir ticaretin Türkiyede birçok yapıcıları ya vasıl olmuş ve Jose Luis D'ÜZ a«?ın otomobili idare edebilir. Fakat ikinci bir heydeki sefarethanesine birkaç el silâh 45 i fasılasız 3,000 mil katettikten sonra veya mürevvicleri bulunamaz. Başbakan daki İspanyol muhribi mürett'batm ora karne daha vardır ki bunun inzıbatî ve atılmıştır. Laheydeki Alman sefiri, Holanda hü Cocosol üssülharekesine vâsıl olmuştur. Celâl Bayar Parti Grupundaki izahatın da karaya çıkarmıs olduklarmı b,ldirmek malî bakımdan lüzumlu olduğu iddia edilmektedir. Biz buna lüzum olmadığı kumeti nezdinde şiddetli protestoda bu Diğer üç tayyare, Fonseca körfezinde da eldeki delillere nazaran bunu şöyle tedir. tespit etmiştir: lunmuştur. kanaatindeyiz.. Ayni zamanda bu kardenize inmek mecburiyetinde kalmışlar « Memlekette bunun (silâh kaçakBu teşebbüs üzerine Holanda Harici dır. ne yüzünden zarar da görmekteyiz. ye Nazırı Patijn, teessürlerini beyan etçılığının) kök budak salmadığı, ancak bir rak ifade eylemiştir. Böylelikle bu silâh Meselâ bir otomobil sahibi, hastalanan 45 tayyare, Kübada kâin Guatana miş ve mücrimleri meydana çıkarmak kaç kimsenin haricden gelen cereyana, kaçakçılığı hikâyesi de en hakikî şekline şoförü yerin* derhal ehliyetnameli bir şoiçin tahkikat yapılacağını söylemiştir. moda Amerika donanmasına iltihak ve menfaat saikasile, tâbi olarak bu fezahatı irca olunmuş oluyor. för ikame edip şehre çıkaramaz. Bunu Bakaya arazi vergisinin affı büyük manevralara iştirak edeceklerdir. işledikleri anlaşılmaktadır. Bunun yuvası Bu meselede hükumetimizin ihtiyar et yapabilmesi için evvelâ bir beyanname Amerika Çine tayyare beynelmilel bir büyük şebeke olmak üze tiği hareket hattı cümlemiz için ehemmi ç.karması ve bunu cemiyete tasdik ettirAnkara 12 (a.a.) 1340 malî yılı yetle benimsenilmeğe değecek kadar va dikten sonra Altıncı şubede muamelesini re haricdedir.» başından 1935 malî yılı sonuna kadarki gönderiyor senelere aid olarak tahakkuk ettirilmiş ve Ve Başbakan hükumetin yolsuz hare karlı ve haysiyetlidir. Adaletin baskısı nihayetlendirip şoför mahalline konan Nevyork 12 (a.a.) Vaşingtondan şimdiye kadar tahsil edilememiş olan araketleri ezmekte nekadar azimkârsa hak ağır olmalıdır amma suçlular için, ve yal kırmızı karneyi alması lâzımdır ki bu bir NevyorkHerald Tribun gazetesine bil zi vergisi bakayasınm, munzam kesir ve sız yere masum vatandaşlann şereflerine nız onlar için. Masumiyetin en yüksek günlük meseledir ve bu yüzden otomobil Tamamile vuvaletlik tülden yapılmış dirildiğine göre, Çin hükumeti Amerika sürülecek lekeye karşı da o kadar hassa itinalarımıza lâyık namus ve şerefi bütün cezalarile birlikte, affına dair bir kanun sahibi bir gün otomobilini garajdan çı ve alt kısmı da gene vuvalet olarak bılâyihası hükumetçe B. M. Meclisinin ya mart ayında teslim edilmek üzere 200 siyetle davranmak kararında tereddüdsüz milletçe hepimizindir. karamaz ve tabiatile mutazarrır olur. rakılmış bir şapka. İlkbaharda rağbet tasvibine arzedilmiştir. bombardıman tayyaresi sipariş etmiştir. olduaunu pek güzel ve pek yerinde olaYUNUS NADt Halbuki herhangi bir şoförün elinde görmesi çok muhtemeldir. Silâh kaçakçılığı Îspanyada neticeye [Başmakaleden devam] doğru... hükumetimiz ve adliyemiz mesele üzerin Şoförler cemiyeti, plâka resminin tenzilini istiyor Hâlâ o eski derdler! I rifin sesi. Acaba? Halim sevindi ve ayağa kalktı. T a kendisi. Trabzanm hizasında Şerifin başı göründü. Halim ona doğru kollarını sallıyordu. Tefrika : 2 3 W M M W M Yazan : Server Bedi Şerif de onu görünce koşarak yaklaştı. îkincisi de bitmişti. «Sarhoş mu oldum, kâyelerini bırakalım, dava şu: Bir taHalim yer gösteriyor, soruyordu: çabucak?» dedi. Şöyle düşünmeğe de rafta Nevzad, öte tarafta Selma. Daha Köylü! Senin burada işin ne? Otur vam etti: «Hayır, ben bu sergüzeştin için doğrusu bir tarafta Nevzad, Feriha, uşuraya... Allah gönderdi seni... Yalnızhkde ancak Nevzadın yardımcısı, icab eder fuk, cemiyet, ahlâk, vicdan, falan; öte tan ölüyordTSTn. se cankurtaranı olarak bulunabilirim. Bir tarafta tek başına Selma! Tek başına Şenf de ona rastgelmekten memnun, faydam olacaksa kalayım. Yoksa ahlâkî ha?... Ne sihirli ve kudretli yalnızlık! oturdu: bir bahane ile kendi kendimi mi kandırıHayır, hayır!... Artık onu düşünme îki gecedir teyzemdeyim. Anyorum? Arkadaşa yardım ne ulüvvüce meli. Düşündükçe sarıyor, mel'un sihirnemden sonra sıra bende. Buraya biraz nab! vesilesile Selmaya kavuşmak ! baz. O harikulâde vücudünün sıcak mıkBöyle bir alçaklığa karar veren içim, ah natısı mesafe tanımıyor. Hatta şimdi bi rakı içmeğe geldim. Âlâ... Demek tabiiyat âlimleri de lâk ağlannm girift şebekesile örülü şuu le, Halim, evvelâ bir otomobile, sonra rumu kandırmak için ona âlicenablık for bir sandala atlıyarak Boğazm karşı kı rakı içerlermiş. mülleri mi yutturuyor? Hele şu dostane yısına geçmek, yahya gitmek istiyor. Ben Çubukluda, tabiatin içinde tafikirleri bir tarafa bırakalım. Hem ben Nevzadın biraz hakkı varmış. Halim bu biiyatçıyım. Burada, şehir havası içinde, demin karar vermiştim, yahya bir daha nu şimdi anhyor. Nevzad kurnazlık etti havaiyatçıyım. gitmiyecektim, şimdi bunlan bana hangi ve ondan her şeyi öğrendi: Selmanın maVe ilkönce havaiyat konuştular. Halim şeytan düşündürüyor?» Merak! Merak nevrasını da, Halimin ona karşı zâfını asıl mevzua girmek için kapı anyordu. olsa gerek! Halim merak ediyordu şüp da keşfetti. T a m vaktinde ıstırab çekiyor. Selma bahsıni Şerifin açmasını bekledi, hesiz. Ayni zamanda hem sevgili, hem de dost sabrı tükenince sordu: Hortlaktan ne haber? Kendi içine dikkatle baktı. Yalnız .ne ihanetine maruz kalmanın müthiş azabı... Şerif güldü: Halim kendini bir an Nevzadın yerirak mı? Hayır! Arzu da yardı. Istiyordu. Hortlağı bırak, bizim Salim öSelmayı istiyordu. Hah! İğri oturup doğ ne koydu ve onu büsbütün haklı buldu. ru konuşalım. Getir bir rakı daha. Şimdi Ansızm başını merdiven tarafına çevirdi. mür... dedi. Niçin? meselenin kendisile Nevzad arasındaki Basamaklardan: «Yukanda yer var mı?» Adamakıllı sapıttı. diye bağıran tanıdık bir ses çıkıyordu. Şefaslı daha aydınlatmıştı. Evet, fazilet hi SELMA ve GOLGESİ i Selmayı mı seviyor? Bilâkis... Selmayı hükumete haber vermek isliyor. Ha'.im dirildi ve Şerifin gözünden kaçmıyan bir alâka ifratile: Niçin? diye bağırdı. Şerif garsonun rakıyı kadehe boşaltmasmı bekliyordu. Biraz durdu. îlk yudumlardan sonra: Selmanın katil olduguna kani. Eski iddiası... Hayır, fakat şimdi yeni bir iddiası var. Üç gün evvel Çubuklu kıyılarında bir çocuk ölüsü bulundu. T a m Çubuklu da sayılmaz ya işte, gazeteler öyle yazdılar. Okumadm mı? Hayır, dikkat etmedim. Zaten gazeteler de birkaç satırla yazıp geçtiler. Ehemmiyet verilecek bir şey değil. Çocuk yedi sekiz yaşlarında. Bir doktorun kızı. Hâdise basit. Kıyıdan geçerken, rüzgâr çocuğun beresini alıp sulara atıyor. Çocuk ta kenara geliyor, dalgalar bereyi sahile yaklaştırırken elini uzatarak almak sevdasma kapılıyor, müvazenesini kaybederek denize dü?üyor ve boğuluyor. Nitekim bere çocuğun denize düştüğü noktada, sahilde bulunuyor. Dal galar atmış. Bütün tahminler bu nokta Onu geç amma ben kanya bir dada müttefik. Fakat gel Salim Beye sor, ha rastgeldim. iddia ediyor ki... Gene takibe mi çıktın? Şerif gülerek devam etti: Hayır... Gene o civarda rastgel Selma çocuğu yahya çağırmış, o dim. Gene o vakit. Gene o kıyafette. Ve radan denize atmış! sana bir şey söyliyeyim mi? înanmazsın. Halim gözlerini açtı: Nedir? Fakat bu iddiasını ne ile ispat edi Konuştum! yor? diye bağırdı. Halim zıpladı: Hiçbir ispat yok. Bir sürü muha Selma ile mi konuştun? kemeler. Uzun. Geç. onu. Saçma. Evet! Sakın Nevzada filân söyle Çok garib şey. Anlat bana. Me ma ha! Salimin de haberi yok. rak ediyorum. Halim düşündükçe sıçrıyor ve soruŞerif kadehini Halimin kadehile tokuş yordu : turarak: Nasıl konuştun? Bu çok şaşılacak Saçma! diye tekrarladı, manasız.. şey! îşte onu ben de bilmiyorum. YaHem sana bu merak nereden geliyor Allah aşkma!... Alâkadar mısın bu kadm nından geçerken bana garib bir cesaret geldi. Bu cesareti onun bakışı mı, hali mi la? Halim korkarak omuzlarını kaldırdı: verdi, benim merakım mı? bilmiyorum. Hayır canım... dedi, lâf olsun di Yanından »eçerken önünde durdum: ye sordırm, bu kadm bana merak veri« Affedersin:z, dedim, komşuyuz, yoT, biraz da Nevzad dolayısile... bir şey sormak istiyorum. Git Salimi bul. O sana anlat« Yol tenha idi. İn cin yok. Ne sosın. Vallahi bir cinayet romancısı Salim racağımi bilmiyordum. Bakalım ne yakadar teferrüat icad edemez. Söyledik nacak? diye merak ettim. Bunlan söylelerini not etsem kitab olur. dim. Ne diyor yahu? iArkatı var}

Bu sayıdan diğer sayfalar: