17 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 17 İkincikânun 1939 Küçük hikâye Kardeş sevgisi Eveline Le Maire'den Hubermann Istanbulda • Sımon Jero güzel bir kızdır, o bunu kalbine sığmıyarak, gözlerinden taşan bilir. Fakat kötü bir ahlâkı vardır. An gizli bir sevinci olduğunu anlamakta nesi ve ablası tarafından şımartılmasın güçlük çekmiyeceklerdir. Fakat eve dögayet tabiî bulur, ve kaprislerine boyun nüp de ailesini Simon'un etrafında endieğmek üzere yetiştirilmiş olan erkek kar şe ile gezinir gö'rünce, bütün bu neş'e dadeşleri buna ısyan ettikleri zaman haksız ğılıp gidiyor. olduklan münakaşa bile edilmez. Küçük Andre ablasına koşarak: Simon'un beş yaşında iken az daha Ablacığım! Tam zamanında gelöleceğini, nekahet devresinin uzun müd din. Matmazelin sinirleri tutmu§. det muvakkat görürtdüğiinü ve çırp.nan Ne var? küçük hayatmın o zaman eiKİişeye dü Neş'esi uçup gitn'kten sonra, Odet'in şen ailesinin yegâne düşüncesi olduğunu tek düşüncesi var: Sakin olmak ve musöylenrek lâzım. Anne, baba, abla ve vazenesi bozulan eve biraz sükun ve hukardeşler, hepsinin aızusu, iradesi, ıstı zur vermek. rabı ve sevinci ancak Simon içindi ve oMadam Jero: nun yüzündendi. Ve kat'î olarak iyileş Yazın gideceğimiz yer konuşuldu tikten sonra, kendinden geçmiş bir aile da, diyor. nin merkezi olarak kaldı. Evde herî Ve Mösyö Jero izah ediyor: Simon'un rahatına o kadar uydurulmuş Bizim küçük Simon, lüks bir saytu ki, o, sırf kendisi tebessikn etsin dıye, fiyeye gitmek istiyor, halbuki benim vaetrafında yapılan fedakârlıklardan şüp ziyetim müsaid değil, gitsek gitsek ancak he bile etmiyordu. Vauclin'e gidebiliriz. Simon itiraz ediyor: Mademki evde her arzusu yerine getiriliyor, kötü bir ahlâkı olduğunu nasıl Vauclin'den nefret ediyorum. Obilsin? Kendisinden üç yaş büyük olan rada herşeyden mahrum kalacağım. O ablası Odet Jero güzel bir kızdır ve bu rası da çekilir şey mi? Halbuki başka na hiç aldırış etmez; gayet güzel bir ah lan.. lâkı var ve bunu bilmez, kendi saadetinVe ablasına hiddetli bir gözle bakı den evvel başkalannın saad«tiİ€ meşgu! yor. olmağı o kadar tabiî bulur. Madam Jero inliyor: DünyâTıın en meşhur keman san'atBöylelikledir ki, Domon'larm çocuk Yavrum, sen başkalanna bakma. kârlarından Bronislaw Hubermann bir larına hususî ders vermeği memnuniyet Onlar zengindirler. le kabul etmiştir, zira hergün Dotnon Ben yalnız arkadaşlanmdan bah konser vermek üzere şehrimize gelmiştir. Otuz senedenberi Avrupanın ve Alarda geçirdiği iki saat Jero ailesinin yii setmiyorum. merikanın büyük musiki merkezlerinde zünü güldürmek içindir.. Kriz Jero aileIması o kadar açık ve haksız ki, Odet harikulâde rağbet gören artist, bilhassa sinin işlerini hayli kanştırmıştır. Odet'in kızarıyor. Fakat Odet bugün herşeye te son üç dört sene zarfında san'atinin en sayesinde, Simon'un gene cici roblan o bessümle katlanabilir. Simon'un şikâyet yüksek mertebelerine erişmiş bulunulacaktır, biraz eğlence yüzü görecekler, leri kalbini kırmıyor, şımank hemşiresi yor. Bu nokta üzerinde bütün münekMösyö ve Madam Jero bu endişeyi hıçkırıklarla boşanıncaya kadar onu kidler müttefiktir. Birkaç hafta evvel Atinada üçü orkestra ile, ikisi solo olauzaklaştırmış olduklan için, evin maddî anlamağa çalışıyor. vaziyetinde üstlerine aldıkları fedakâr Bütün Jero ailesi şaşırmış bir vaziyet rak verdiği beş konseri buna canlı bir lığa daha iyi katlanacaklardır. te. Simon gözü sulu bir kız olmadığı için, delil diye gösterebiliriz. İstanbulun musiki seven halkı Hubermann'ı bu akşam Simon, ablasının, küçük Domon'lara bugün bu kadar ağladiğına göre, herhalFransız Tiyatrosunda dinlemek fırsatını alık etmesini pek de sevincle karşı de büyük bir kederi olsa gerek. Bu kız bulacaktır. cağız hastadır, bedbahttır, kendini acmadı. Ablasma: Sen talebelerinle meşgulken ben dınyor. Ve Odet gülmüyor artık. TEŞEKKÜR Ertesi gün. Ayni saatte Odet eve döne yapacağım? dedi. Bunu hiç dıişün BİR TEŞEKKÜR Aydın otelleri nüyor. Ev zahirî bir sükun içinde. Si dün mü? sahibi merhum Ibrahim Etemin eşi va Hiç sıkılmıyacaksın şekerim, be mon hastalığını ileri sürüyor. Doğrusu, lidemiz Bayan Ülfetin vefatı dolayısile nim gaybubetim esnasmda seni meşgul yüzü pek de emniyet vermiyor insana. gerek cenaze töreninde hazır bulunmak edecek güzel bir çalışma ve okuma prog Onu gizliden gizli kemiren kıskanclık, lutfunda bulunan ve gerekse bizzat vebb'yle giderse, sıhhatini ada<nakıllı sar ya bilvasıta elemimize iştirak eden dostramı hazırlıyorum. Evet! Sen başkalarını çalıştırır sacak. lanmıza merhumenin oğlu Nusret AyAblası göründüğü zaman, Simon ba dın, kızı Mürvet Kastarlak ile gelini ken ben yalnız başana çalışacağım, öyle ını çeviriyor: Ablasının aydmlık çehre Feriha Aydın ve damadı Dr. Nabi Kasmi? Bana bak cicim, on sekiz yaşın ini bir hakaret telâkki ediyor. Fakat O tarlak derin teşekkürlerini sunarlar. det'i çok da seviyor, kimbilir, belki de, dasın. Daima beraber olmıyabiliriz. Daima en iyi en dehşetli çok »evdiği için, onun başkalarile vakit ; Beni başmdan atmak istediğini aen heyecanlı Hlimler göster çıkça söyle. Zaten sen hiçbir zaman he geçirmesine ve sevgisini onlarla paylaş mekte şöhret kazanen masına içerliyor. şuna giden şeyi yapmazsın. Odet, ona doğru koşarak: Odet cevab vermiyor. Onu daima Seker kardeşim, diyor, hayat zanmemnun gören Simon, ablasının, haya Sineması ^^^m tından şikâyet etmediğine zahib ohıyor. nettiğin kadar fena değildir. Sana bir Hakikaten de öyledir, Odet, sevdikleri ürprizim var, bütün arzularmı tatmin nin saadeti için, bazan en sıkıcı işlere bi edecek bir sürpriz. Boş yere arama, bumatinelerden itibaren 939 mevsiminin le yüzünü buruşturmaksızın hatta sevinc lamazsın. ve Eskimo filmine nazine olarak Ve kardeşine, Domon'lann, yazı gele yapıyor. Altı aydır ki Odet küçük çevrilen Domon'lara ders veriyor. Lüs de, Janin çirmek üzere, Villers'e gideceklerini ande, bütün tembelliklerine ve bütün ya latıyor. Simon gayet soğuk: ramazlıklarına rağmen, Odet'e hoş görünmek için, ciddiyetle çalışıyorlar. Kü Bundan bana ne? diyor. Nereye çüklerin annesi ve babası bu işe gayet giderlerse gitsinler. memnunlar. Bunu Madam Jtro'ya da Acele etme. Dinle beni. Madam teşekkürle söylemişlerdir. İki aile ara Domon, kızlarile meşgul olacak, onları sında böylelikle ahbablık ilerliyor. Jero biraz çalıştıracak bir adam arıyor, beralar, Domon'ların toplantılarına çağınlı berinde götürecek. Benim fikrimi sordu, yorlar ve Odet sık s:k talebelerinde ye sen aklıma geldin. mege alıkonuluyor. Fakat Odet'in git Deniz, mavi gök, lüks bir hayat... tikçe artan neş'esine mukabil Simon git Simon gözlerini kapıyor, teneffüsü sık tikçe somurtuyor, zira Simon ablasını aşmıştır, bu rüyadan uyanmak istemi kıskanıyor. Amma gururundan birşey or. Fakat Andre'nin bir sualile uyanı söylemıyor. Ablasının kazandığı para fOT. nın aile bütçesind«ki ehemmiyetini ve Bu seyahati sen niçîn yapmıyor faydasını takdir edecek kadar zekidir, un Odet, diyor Andre. Küçük DomonBaş rollerde: fakat bu paranın bu kadar neş'e ile ka ar seni daha iyi tanıyorlar ve sana bazanılacağSıu aklı almıyor. Bunun için, nlıyorlar. Richard Arlen Mala Lili Talbat bir mağdur tavrı takımyor, annesi babası Neler de söylüyorsun Andre. Bigene endişeye başhyorlar ve Odet'in irsin ki ben seyahati sevmem, esasen gözlerindeki şen panltı sönüveriyor. ^aktim de yok. Sonra, Vauclin dururken mon bütün gün güldü, şarkı söyledi, halIşte tatil aylan geliyor. Parisin çehre en baska yere gider miyim? buki Odet dikişle nveşgul oldu. Simdi Andre'nin sualile endişeye düşen Si herkes uyumuştur, yalnız Madam Jero si değişmektedir. Artık caddelerde aceleci insanlar ve serseriler aza'mıştır. Abi mon, Odet'in cevabile tekrar emniyet bu uyanıktır; kızlarmın yarı karanlık odadeler ve mağazalar daha çok seyrediliyor. luyor. sına büyük kızınm karyolasma doğru Odet haklıdır, Vauclin dururken gidiyor. Elini kızmın yüzüne götürünce Mösyö Jero: aşka yere gidilir mi? diyor. onun ağladığını anlıyor. Müşfik sesile: Taşra Paristedir, diyor. Ve Odet gülerek tamamhyor: Ve Madam Jero tamamhyor: Üzülme sevgili kızım, diye mırıl Öyle y? I Simdi, şekerim, hazırhk danıyor, Allah büyüktür. Paris taşradadir. fapmak lâzım. Bir haftaya kadar şridi Cevab olarak küçük bir hıçkırık. MaFakat Simon dudak büküyor: orsunuz. Sana iki yeni rob ister, küçük dam Jero, kalbinin sızladığını hissediyor, Evet başta biz olmak üzere. Bütayyörünü düzeltmeli ve mantonun ya fakat sevgili Odet'in neye ağladığını pek tün yazı burada mı geçıreceğiz? de bilmiyor. (Sonu yann) Hayır evlâdım, yakmda Vauclin'e kasını değiştirmelisin. Akşamm on biri. Evde, herkes, yorÇeviren: gidecejız. dayanamıvarak, uyumuş. Si CAHlD SITKl TARANCl Vauclin mi? Güzel bir deniz limanı! Beni açmaz doğrusu. Trabzonlulara müjde Kardeşlerinden en küçüğü istıhza ediyor: Evet matmazele palaslar ve kaziPek yakmda geliyor. YiLDlZ sinemasında göreceksiniz. nolar Iâzımdır. Elbet ya! Fakat nerede? Trabzonda YILDIZ sineması Ve Odet kır evlerinin güzelliğini, ağac gölgeliklerinin serinliğini methetmeğe başlıyor. Fakat Vauclin'in lehine söyledikleri Simon'un socnurtkan çehresini bir türlü güldüremiyor. Bugün hava o kadar güzel ki, Odet'in IfJ MlvftznNlMUIJI çehresindeki neş'eyi izah etmeğe lüzum yok, zira o, hayattan memnun olmasını MÜSRHİPZRDE CELRL öğrenmiştir. Onu iyi tanıyanlar, Odet'de, SıNEMA 1939 mevsimi filimlerinden RADVO ( B U akşamki program ) Türkiye Radyodifüzyon Postaları DALGA UZUNLÜĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw, T. A. P. 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 müzik (küçuk orkestra Şef: Necib Aşkın) 13 saat, ajans, meteoroloji haberleri 13,10 müzlk (küçük orkestranın devamı) 13,40 Türk müziği Pl 18.30 program 18,35 Türk müziği (fasıl heyeti Muhayyer fsuslı) 19,20 saat, ajans, meteoroloji haberleri, ziraat borsası (fi at) 19,30 Türk müziği (muhtelif oyun havaları) 20 konuşma (Hukuk ilmi yayma kurumu) 20,15 Türk müziği (şarkı lar) 21 konuşma (Türkiye postası) 21,15 saat, esham, tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 21,30 müzik (radyo orkestrası Şef: Hasan Ferid Alnar) 22,30 müzik konuşmaları (folklor) 23,45 son ajans haberleri ve yarmki program. "Kauçuk mücadelesi,, Lâstik denilen maddeyi veren ağacın tohumunu Brezilyadan kaçırmak için binbir ölüm tehlikesi geçiren Ingilizin macerası Berlinden yazılıyor: Bu mevsimde Alrnanların yaptıkları filimlerin arasmda enteresan bir macera kordelâsı vardır ki, ayni zamanda öğretici bir eser d« sayılabilir. Çünkü çok heyecanlı mevzuundan Cenubî Amerikanm muhtelif yerlerine ve kauçuğa aid bir takrnı faydalı malumat da ediniimek mümkün olmaktadır. Kauçuk da bugün petrol, pamuk ve saire gibi bütün dünyanın iktısadî h;rs larını kendi üzerine çeken maddelerden biridir. İngiltere, servetinin mühim bir kısmını müstemlekelerinde yetişen bu maddeye medyundur. Fakat onun tchumunu ölüm tehlikesine rağmen Brezilyadan kaçırarak İngilterenin bu madded«n istifadesini temin eden de Henry Wickham isminde cesur bir İngilizdir. Henry bakir ormanlarda vahşi hayvanlara, yerlilere, hastalıklara karşı mücadele ettikten maada ayni zamanda o zaman Brezilya hükumetinin bu maddenin tohumunu harice çıkaranlar için vazetmiş o'ıduğu kanundan da yakasını kurtarmaya uğraşmıştır. Çünkü bu kabahatin cezası idamdır. Mevzu şöyle meraklı ve heyecanlı şekilde tertib olunmuştur. 1876 senesinde Henry, Brezilyanın kauçuk yetişen mıntakasına nadir kelebekler toplamak bahanesile giriyor. Bir takım tohumlar ele geçiriyor. Fakat, sevdiği Ingiliz konsolosunun kızı Mary yüzünden kendisine düşman olan Don Alonzo'nun takibinden bir türlü baş alamıyor. Operalar ve büyük konserler 20,35 Prag I: Mesinalı nişanlı. 21,1(J Bükreş: Mozart'ın eserlerinden mürekkeb konser. 21,20 Beromünster: Büyük orkestri konseri. 22,05 Londra (Regional): Lakme (Delibes'in). 22.05 Varşova: Ko Vadis? 22,35 Lille: Beethoven ve Mendels sohn'un eserleri. 22.35 Paris (P. T. T.): Fidelio. 22,35 Strassburg: Mignon. Oda 19,05 19,05 19,25 20,20 20,20 21,05 22,05 22,20 22,30 23,40 musikileri ve resitaller Brüksel I: Raynoldo Hahn'ın şarküan. Hamburg: Kemanla birlikte §an konseri, Munih: Piyano Ue birlikte §an konseri. Brüksel I: Kuvartet konseri. Paris (Radio): Keman konseri. Paris (Radio): Keman ve piyano konseri. Monte Ceneri: Haydn'in eserleri. Bükreş: Piyano ile Mozart'ın eser* leri. Munih: Kuvartet konseri. Viyana: Çifte piyano ile Brah ms'm eserleri. v Varşova: Hafif musiki. Monte Ceneri: Balet musikisl. Budapeşte: Hafif klâsik musikL Viyana: Hafif konser. " Kauçuk » filminde İngiliz konsolosunun kızı Mary'yi yaşatan Vera von Langen idama mahkum ediyor. Bu arada Marynin gayretile Don Alonzo'nun çaldırdığı nadir kelebeklerin biriktirilmiş olduğu kutu meydana çıkarılıyor, yeniden mu hakeme edilen Henry beraet ediyor, Mary ile birlikte «Wellington» gemisi nin kauçuk tohumlarını kendi memleketine götürmesmi iftiharla seyrediyor. Bugün Hindistanda, Seylan ada^ında ve Malaka'da yetişen o muazzam ka uçuk ormanlarını İngiltere Henry'nin bu gayretine medyundur. tngilterenin iktısad ve müstemleke tarihinde bu ehemmiyetli safhayı Almanların canlandırmalan hiç de abes görülmemelidir. Onlar, bu suretle Alman halkına müstemlekelerin kıymetini anlatmak stiyorlar. Hafif musikiler ve operetler 20,05 21,05 21,15 21,20 •' < NOBETÇI ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerin deki nöbetçi eczaneler şunlardır: Istanbul ciheti: Eminonünde (Mehm«d Kâzım), Alem • • darda (Arif Neşet), Küçükpazarda (Hik met), Kumkapıda (Haydar), Fatihte ıHüsameddin), Eyübde (Eyübsultan), Bakır köyde (Celâl) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Dellasuda), Kara köyde (Hüseyin Husnü), Taksimde (Li monciyan), Şışlide (Nargileciyan), Beşiktaşta (Süleyman Receb), Ha^köyde (Satfık), Ktısıırrpaşadâ (Müeyyed) eczaneleri. Kadıköyde (Kadıköy), Usküdarda (Ömer Kenan), Sarıyerde (Osman), Büyükadada (Şinasl Rıza) eczaneleri. fALKAZAR YARIN Birçok kereler yakalanmak, öldürülmek, parçalanmak tehlikesine maruz kalıyor, maamafih tohumları «Wellington» namındaki îngiliz gemisine götürmeğe muvaffak oluyor, lâkin kendisi tevkif oBaşroIIeri Rene Deltegen (Henry) ve lunuyor. Brezilya'daki askerî mahkeme, Vera von Langen (Mary) iyi temsil etkauçuk tohumu kaçırdığı sabit olama mişlerdir. Kordelâ heyeti umumiyesi itimasına rağmen onu casusluk töhmetıle jarile cbk" hareketlidir.' Bu akşam 21 de: FRANSIZ tiyatrosunda • Beşiktaş S U A D PARK HubermaıTın Konseri sinemasında AŞKIN GÖZ YAŞLARI Filminin son günleri yaklaşıyor. Fırsatı kaçırmayınız. Seanslar : 1.30 4 6,45 9 dadır. Fiatlarda zam yoktur. Telefon : 43143 18 Kftnunusani Çarşambagünü akşamı TURAN Tiyatrosunda ERTUĞRUL SADİ TEK Tiyatrosu Taksimde (Bu gece)' (KISMET) Vodvil 3 perde Pek yakında: İNSAN MABUD HALK OPERETt Bu akşam saat 9 da büyük operet ÜÇ YILDIZ Pek yakında senenin en neş'eli opereti (Modern kızlar)] Yazan: Mahmud Yesari KUTUB ŞEYTANLARI Ses kraliçesi H a m i y e t Yüceses CemalSahlrveDumbUIIU ismall birlikte iki oyun hirden. Hirinci oyun (Azab) 1 perde Cici • Blci komedi 3 perde ve arkadaşları Tafsilât el ilfinlarındadır. M E L EK Sinemasında YARIN AKŞAM İNCE ZEVKLİ GÜZEL BİR MEVZU NEFiS MACAR MUSiKiSi: Herkesin beğeneceği bir filim 1 BARONES ve UŞAGI l ANNA BELLA VILLIAM POVEL Numaralı koltukların bugünden aldırılması rica olunur. Tel : 40868 Baş rollerde: LORETTA YOUNG GEORGES SANDERS I BEKÇISI sinemasında ^^™^^" Herkesin ağzında dolaşan bir isim AŞKIN GÖZ YAŞLARI B u perşembe akşamı i P E K LIDA BAAROVA AŞKTAN DAHA KUVVETLi IB^aaBHHBBBi Ikinci büyük muvaifakiyeti olacaktır. Gayet hissî, mllessir ve heyecanlı S A K A R V A sinemasının Fransızca sözlü filminde. Bu perşembe akşamı

Bu sayıdan diğer sayfalar: