17 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

17 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 İkincikânun 1939 CUMHURİYET Tıb âleminde İktısadî hareketler Bir çuval hikâyesi Buğdayı koruma vergisinin ihdasin danberi un çuvallanna vurulan mühürler, şimdi bir meseleye yol açmış bulunuyor. Meselenin esası şudur: Maliye Vekâleti unun çuvaldan çık ması için behemehal ağzının açılmasına lüzum olmadığmı, altından da çıkabile ceğini hesab etmiş ve bunun üzerine de ğirmenlerin müstamel un çuvallanna un koymalarını menetmiştir. Bu suretle bir hilekârlık yapılmasma meydan verilmiyecektir. Malumdur ki, çuval memleketimize haricden gelir. Bu vaziyette çuval tedariki bir takım külfetlere tâbidir. Her defasında yeni çuval tedarik etmek için evvelâ memleket haricine mühim miktarda dö vizin çıkmasını kabul etmek lâzımdır. Bundan sonra bu dövizin tedariki veya takas imkânının temini müşkülâtı başgöstermiyecektir. Bütün bunları takiben daima yeni çuval kullanmanm eski çuvala nazaran husule getireceği fiat farkı, ek meğin maliyet fiatma da tesir yapacaktır. Kanserle mücadele tarîhi Kanserle mücadele için esaslı keşif yapan âlimin heykeli yapılmak üzere kâfi miktarda altın Ingiltere hazinesinde saklıdır Yazan: Dr. İBRAHIM ZATİ ÖGET 1 ŞEHRiN İÇİNDEN DUYDUNUZMUi Gene o semsiye îngiliz Başvekili M. Çemberlayn'ın İtalya seyahati etrafmda birhayli tafss lât okuduk ve okuyoruz. Bu tafsilâttan bir tanesi pek manidardır. Başvekil, Cenovada, trenden inip, kendisini karşılıyanlarla bir müddet görüştükten sonra istasyondan çıkarken, başını çevirip, par \ makltğın kenarma toplanan kalabalığa bakmış. Ve, yüzünde geniş bir tebes süm peyda olmuş. Çünkü, parmakliklarm kenarı, alkışlarla etrafı inleten yüzlerce insanla dolu rmis ve hepsinin elinde bir semsiye varmış! Bu manzaıada güzel bir müjde manası var. Sulh şemsiyesi doğurdu, henn de italyada! Otuz sene kadar oluyor. Birleşik Ame herkesi endişeye sevketmekte haklı olan rika Cnmhuriyeti doktor ve âlimleri gerek bir hastahktır. *#* kendi memleketlerinde, gerekse bütün Kanser hakkında sayısız etüdler neşrodiinyada vâsi bir kanser mücadelesi pro pagandası yapmağa koyuldular. Ame lunmuştur. Fakat biz burada kanserin irt rikahların bu büyük propagandaya başla siyet ve sirayet meselelerinden birer nebze maları, birçok insaniyetperver Amerikan bahsedeceğiz: Kanser irsî midir? Değil midir? Sonra milyonerlerinin büyük mikyasta madd: yardımlarile hayli muzaheret de görmüş kanser sarî mıdır? Değil midir? Kanserin irsî olarak telâkkiye başlan tii. Bu mücadelenin başlangıcından on ması, son asrın iptıdalarına doğrudur. sene sonra, yani yirmi sene kadar evve . o zaman sıhhat nazırı bulunan Jüstin Go Bilhassa kanserli aileler nazariyesi bir çok dar'ın şahsî teşebbüsile, Fransada da bir müelliflerin uzun tetkik ve münakaşalarıkanserle mücadele cemiyeti teşekkül etmi na zemin olmuştur. Meseleye kat'î bir ve bu cemiyet Amerika ve İngılteredeki hüküm verebilmek ümidile cidden namüBu fiat farkı 1015 kuruştur, fakat az «Naşid hasta...» dedıkleri zaman ev dedikleri ilâcı, oyun bitip, eve geldıkten ayni teşkilâtla temasa geçerek gitgide tenahi denecek kadar neşriyat yapılmış görülemez. Daha müsaid bir formül buvelâ şaşaladım. Onun hastalığı bile bana çok sonra, aldım. kuvvetlenmiştir. O zaman bu mücadele tır. Kanserde veraset meselesi ya doğru lunması, lâzmı ve zaruridir. bir «tuhaf» geldi. Fakat, sonra evine giSordum: umumî hıfzıssıhhaya riayet ve hastalık dan doğruya ve yahud dolayısile olmak F.G. dip de o kabma sığmıyan sevimli san'at Şimdi doktorlar, ne diyorlar?.. lardan korunma esaslarına dayanmakta üzere iki kısma ayrılır. kârı, kül kedisi gibi, yatağma uzanmış On beş gün, istirahat edecekmişiz!. Dolayısile veraset kansere müsaid zeve ayni zamanda bir takrnı kanser dispangörünce adeta keyfim kaçtı. Fakat Na Eh... dedim, on beş gün, uzun bir ADLİYEDE serlerinin tesisini de istihdaf etmekte idi min ve kanserin inkişafı için istidadı şahişd; hasta halinde de gene o eski Naişd zaman sayılmaz!. Bu vesile ile de biraz Dispanserler, veremde olduğu gibi, sinin mevcudiyeti demektir. Halbuk Birahanede bir hâdise di. Yastıklar arasına gömdüğü başını güç dınlenmiş olursun! hastalarla hastaneler arasında bir vasıta doğrudan doğruya intikal ise çok enderJozefrn isminde Romanyalı bir kadın, lükle kaldırdığı halde, bizi ayakta karşıBaşını salladı: dir. Gerçi tıb edebiyatında anasımn me Karaköyde bir birahanede hâdise çıkarve bir irtıbat noktası teşkil etmektedir. lamak istiyordu: Ben sahneden başka yerde dinleneMedenî memleketler arasında mütefer mesindeki kanserin rahim içindeki yavru mış, getirilen çatalla bıçağm temiz ol Geçmiş olsun... mem! Allah sizi inandırsın. Diken üstünrik bir halde bulunan bu mücadele teşki suna sirayet ettiğine dair vaka'lar zikredi mamasından çıkan hâdise büyümüş, kaGüldü: de oturur gibiyim.» lâb, 1934 senesinde, yani bundan dört Hyorsa da artık bu, istisnaî denecek ka dın bağırıp çağırmıştır. Bunun üzerine Naşid bu sözleri söylerken, çıtır çıtır Benim pek aldırdığım yoktu ya!.. beş sene evvel beynelmilel ve umumî bir dar nadirdir. Bunun için kat'î bir karar çağınlan polis Rifatı tahkir ettiği iddiasile, İstanbul Asliye Dördüncü Ceza dedi, bir ara sol gözüm eskisi gibi gör yanan bir çini sobanın başında geniş bir mahiyet aldı, faaliyetlerini tevsi ederek çıkarmak da mümkün degildir. Halbuki mahkemesinde dün muhakemesi başla memeğe başlaymca telâşa düştüm. Al karyolaya kurulmuş, devetüyü kalm bathalk konferanslan tertibi, broşürler neşri, müsaid zemin ve şahsî istidad noktalarına mıştır. Müddeiumumîlik, Jozefinin tevlah.. Allah.. îlânlardaki büyük yazıları taniyeyi dizleri üstüne çekmişti. afişler asılması ve filimler gösterilmesi ve aid olan misaller pek çoktur. Bu gibi isti kifini istemiş, fakat mahkeme, serbest 939 markalı bir hoparlör, Londranın seçiyorum da küçük yazıları bir türlü çıbuna benzer diğer mücadele vasıtalarile dadlar hıfzısıhhat kaidelerine riayet et olarak muhakemesinin devamını kararkaramıyorum! Vakit geçirmeden doktora sesini odanın içine dolduruyordu. efkârı umumiye mütemadiyen teyekkuza memek, hayat rejimine, umumî bakıma a laştırmıştır. Tahkikatm tamamlanması Fakat, onun bu rahat dekor içinde de, koştum; o da bana: davet olundu.. O kadar ki, bazı memle id olan kusurlara inzımam eden uyandın için, muhakeme kalmıştır. Gözünden evvel, kendini bir iyice o yanyarıya nefesle ısınan çıplak sahneketlerde kanser hakkında bu kadar şid cı sebeblerin müdahalelerinin kanserin Bir dolandırıfcı takib edildi muayene ettirmelisin!.. yi özlediğine şüphe yoktu! detli mücadelenin halkı çok tethiş ettiği başlamasına çok tesiri olacağı muhakkakÜç kişinin beşer lirasmı dolandırdığı Sordum: Demesin mi?.. Al sana bir merak dave bu hastalığa karşı nakikî ve büyük bir hr. iddiasıle yakalanan Mehmed, Sultanah Turan tiyatrosu, ne olacak şimdi?.. O halde bu müsaid zemin ve istidadlar med Birinci Sulh Ceza mahkemesine yol ha!.. Iş, «Akil Muhtar» üstadımıza ka korku uyandırdığı söylenerek bazı tenkid Galiba on beş gün için Dümbüllülanmıştır. Tahkikata göre, Mehmed, dar dayandı. Meğerse, bizim «tansiler bile yürütüldü. Çünkü h«T yerde halk nelerdir? Bunlar umumiyetle bir takım hastalık Gülhane hastanesine muayeneye giden yon» umuz artmış!.. Şu «darıdünya» da yü angaje etmışler. Buna memnun oldum. kütlesi henüz hastalıkların isminden titriyerek birdenbire tedehhüş edecek halde ardır, bir takım müzmin tesemmümlerdir. Bahçeköylü Ziyanm önüne çıkmış, «ora yirmi iki tansiyonum olacağma, bir tek Biz ayağa kalkıncıya kadar, yerimiz boş değildir. Onlann falza korkması bilâkis Elhasıl bir takım arızî, haricî tromatizm da benim tamdığım doktorlar vardır, se pansiyonum olsaydı, yüreğim yanmıya kalmamış olur!» Temiz halk çocuğu Naşid, bu kompliler yani şedaid ve sairedir ki sırasile söy ni istedığin gibi muayene ettiririm> di caktı! Efendim, sizin anlıyacağınız, göze daha ziyade iyiliğe alâmet sayılır. ye beş lirasını dolandırmış. Hasan manı, belli ki arkadaşlık gayretıle yapı giden küçük damarlardan biri çatlamış. liyeceğiz. Bizde de muhterem profesörlerimizin minde yaşlı bir adam, ailesile YalovaŞimdi hekimlerin tavsiyesile adamakıllı yordu. Yoksa, yerinin hiç kimse tarafın Hastalıkların başında da frengi gelir. himmetile, geçen senedenberi bu mücadeva gideceği sırada, Köprüde yanına yakdan doldurulamadığını, o da bilirdi. BuBazı müellifler gibi frengi mikrobunun laşmış, <sana ve ailene ucuz bilet ah perhize yattık!» le filen balşamıştır. Şüphesiz henüz bu nu itirafa, kendi tevazuu mâni olabilir. Ensesini göstererek ilâve etti: kanserin bir nevi amili olduğunu iddia e nm. Ver bana beş lira da bozdurayımV mücadele azçok mütevazı bir haldedir ve Fakat «Naşidsiz» sahnenin boş koltukladecek kadar ileri gitmeğe asla hakkı yok demiş, parayı alınca kaçmış. Topkapıda Şuracığa, beş on tane de sülük vurbu da gayet tabiidir. Münevverlerrmizin, tur. Şu kadar ki frengili eşhasta kanser Osmandan da cbir peynir alış verişi yap duk!.. Hep, biz bizi sömürecek değiliz rı, şimdiden dile gelip haykırmağa başla zenginlerimizin, idarecilerimizin muzaheistidadı çok mühim bir mevki alır. Fren tım, üzerimde ufaklık yok, ver beş lira ya... Arayerde sülükler de geçinsio, de dılar: ret ve alâkaları arttıkça, faaliyet ve yar Naşidi isteriz!.. Naşidi isteriz!. ginin uzviyetteki tahribatı kansere çok da şimdi getiririm» diye parayı alınca dik. Ne yaparsın: Merhamet icabı... dımlannın daha esaslı olarak inkiaşf edeHasta san'atkârı üzmemek için, ko müsaid bir zemin hazırlamaktadır. îki kayıblara kanşmış. Kendisi, sorgusunda Ben bir aralık: ceği şüphesizdir. nuşmamızı kısa kesmeğe mecburduk. Ben, hastalık arasmdaki alâka bazan o kadar son iki hâdiseyi ikrar etmis, ancak ilki Peki amma, dedim, sen böyle ya çok oluyor ki kanser irsiyetinden bahsedi ni kabule yanaşmamıştır. Suçlu, tevkif takta kaldıkça sahneye çıkamazsın. Çıka son bir sual daha sordum: Bütün insanları daimî bir korku içinde edilmiştir. Jübilenin parasından elinize epeyce lirken doktor Türe'nin dediği gibi daha mayınca da... Ne demek istediğimi dertitreten kanser, hakikatte umumen zan Tevkif edilen balıkçı birşey geçti mi bari?.. ziyade kanser ve frengili irsiyet diye anhal anladı: nedildiği gibi gitgide artıyor mu? Bu ciAnkara caddesinde Nailin dükkâmnda mak bile caiz olabiliyor. Kesık kesik öksürerek cevab verdi: Beni de asıl düşündüren o ya!.. het cidden tetkike tnuhtacdır. Muhtelif Frenginin her muhite, her memlekete, kavga çıkaran balıkçı Sadullah, komiser dedi, hemen Allah yatırmasın! Yoksa, sı En büyük ümidim Partimizin yapAvrupa memleketlerinde on bin ölümden her yaştaki eşhasa musallat olan ve bütün Eteme sövdüğü iddiasile Dördüncü Ce fırı tükettik, gitti... mağı vadettiği yardımdadır. Hani, Nasen aşağı on beşinin kanserden öldüğü teszaya gönderilmiş, tevkif olunmuştur. ensicemizi tahrib eden bir hastalık olmasıj ^reddin Hoca, bir gün eşeğini kaybetmiş. Çalışamadığmız geceler maaşınız bit edilmiştir. Bütün dünyada ise senevî Birer buçuk ay hapis na göre, husule getireceği tagayyüratın Şarkı çağıra çağıra, dolaşırmış. işlemez mi?.. kanserden ölüm adedi beş yüz bin kanserin inkişafına müsaid bir zemin haOrta mekteb talebesi olduklarını söy Ayol, demişler, insan bir kaybını Maaşımız var mı ki işlesin... Ben miktanndadır. Size Avrupanın muhzırladığı fikri hemen her tarafta kabul c liyen Mustafa ve Rasim isimlerinde iki ararken, telâşlanır. Sen ise, şarkı söylü vaktile tiyatro sahibi olarak çalışırken, telif memleketlerinde kanserden ölüm nisgenc, «Ferah» tiyatrosu önünde Rifat dilmiştir. hastalık yüzünden işleri başına gelemiyen yorsun. Bu nasıl iş?., betine aid bazı istatistikleri naklediyorum. adlı birinin arka cebinden 17 lirasım Veremin kansere müsaid zemin hazırHoca gülmüş: vankesicilik suretile aşırmaktan Adliye artistlere, yarım gündelik verirdim. Şimdi Danimarkada on bin nüfusta ölüm adığı son senelerin bazı tetkikatından an ye verilmişlerdir. Bu parayı sonradan bu incehklere kimse dikkat etmiyor! De Bir şu dağın ardında ümidim kalmiktan 14, Holandada on buçuk, Nor laşılmıştır. Fakat bu henüz çok münakaşa yarı yanya paylaşmışlardır. Sultanah dim ya, hemen Allah yatırıp da, kapılara dı, demiş, eğer orada da bulamazsam, veçte on, Ingilterede on, Fransada yedi halindedir. Hâd ve müzmin içki iptilâsı med Üçüncü Sulh Ceza mahkemesince, baktırmasın... Şu bizim Asım babanın seyredin siz bendeki feryadı... buçuk, sekiz, İtalyada 6, İspanyada dört azamızı zayıflatan bir tesemmümdür ki birer buçuk av hapis kararile beraber. hali, aklıma geldıkçe içim kan ağhyor... buçuk, Cezayirdeki Avrupalılarda üç Şimdi, Nasreddin Hoca gibi ben de, bu zehirlenme irsî istidadları kamçılar. tevkif edilmislerdir. Ya, yetmiş kuruş alacağım diye, eline ge ümid ışığile dolu gözlerimi, Partimizin buçuk... Fransada 1906 senesinde on bin Ve yahud azamızın inhitata doğru süMevkuf Alman mühendisi çen paranm yarısını yol masrafma vere yüksek erkânına çevirdim. Temin edecekişideki ölüm nisbeti yedi iken 1912 de rüklenmesine ve bu suretle ensicenin habis bu nisbet sekize çıkmıştır. 1902 de FranSahte vesika tanzimi iddiasile yaka rek Yeşilköye taşınan yetmişlik Kemal ğim yardımla ihtiyarlık günlerimde, bir tagayyüratına yol açar. Herhalde bura lanan ve Sulh Ceza mahkemesince tev babaya ne dersin?.. sada kanserden 27,500 kişi ölmüş, 1912 yuva kurabılirsem ne mutlu!.. Olmazsa, da amil olan yalnız şarab değil, inbikten kif olunan tayyare insaat mühendisi Bu yaştan sonra, adamcağız, ne iş ya Hoca gibi, sonunda bize de hüngür hün de bu nisbet 31,700 e çıkmıştır. Kanser geçmiş fena içkilerdir. Rakılar, kokteyl Horst Franke isimli Alman genci. dün pabilir?.. Dedim ya, hepimizin hali, deşimal memleketlerinde cenubdan daha zigür ağlamak düşecek!.. er, viskiler gibi ki bunlar temas ettikleri de Adliveye getirilmis, dosyası Müddei rece derece yürekler acısıdır!.. yade münteşirdir. Şimal memleketlerine SALAHADDİN GÜNGÖR azayı mütemadiyen tahriş ederler. umumîlikçe Birinci Sorgu Hâkimliğine Ben sanki bu hastalığı durup durduk nisbetle Akdeniz sahillerinde nisbet yanFransanın şimal vilâyetlerinde bu gibi yollanmıştır. Yeniden sorguva çekilen yer de mi kaptım?.. Prova yaparken, dan aşağı düşüyor. Hakikaten cenuba DENÎZ İŞLERİ çkilerin çok kullamldığı yerlerde mide mevkufun tahkikatı devam etmektedir. sözde ısınalım diye yarım kürek ateşi bir inildikçe hastalık azalıyor. kanserlerinden ölüm nisbetinin pek çok Moiz'in muhakemesi mangala koyup getirirler!.. Kalorifer var «Sur» vapuru Yapılan tetkikatta umumiyetle kanseolduğu istatistiklerle tesbit edilmiştir. Beyoğlunda kıskançlıkla karısı Kalo amma, yakan kim?.. Titre bre titre!.. Denız Bankın İzmır körfez hattmda rin köylerden ziyade şehirlerde nisbeti Alkolizmden sonra malaryanın, kanda vu bıçaklıyarak öldürmekten mevkuf Gecenin üçünden, üç buçuğundan ev işleyen yeni vapurlarından Sur, havuzarttıgı gprülüyor. Bazı büyük şehirlerde kalsiyum miktarınm, demir emlâhının ta Moiz'in muhakemesineİstanbul Ağırceza vel, başı yastık yüzü görmiyen adam, yo lanmak üzere lımanımıza gelmiştir. hastalıklar azalmasma mukabil bazıların biî nisbette bulunmaması ve gene kanda mahkemesinde dün devam edilmiştir. rulmaz mı hiç?.. Teeyyüd etmiyen haber da, meselâ, Londra, Berlin ve Paris şe şekerin fazla miktarda bulunması gibi se Dünkü celsede müdafaa yapılmış. bıçaBirden sustu. Gözleri bellibelirsiz nemDün, bir gazete, memleketteki deniz hirlerinde bilâkis vak'aların arttığı tesbit bebler kanser için müsaid zemin telâkki gm. boğuşma sırasmda kazaen saplanlenmişti: işlermın ıdaresinde birlıği ve topluluğu dığı. vak'ada öldürme kasdi bulunmaedilmiştir. edilmektedir. Bırakalım, bu bahisleri... dedi, hem temin etmek için Şırketi Haj'riye ve Hadığı ve şiddetli tahrikin mevcudiyeti* Son yıllarda kansere daha fazla tesaHaricî sadmeler, kemik kırıkları, me kavdile vapılan müdafaadan sonra, ka anlatması uzun sürer, hem de çene yor Iç ıdarelerinin de Deniz Bank tarafmdüf edilmesi, hastahğın dünya yüzünde meler üzerine vukua gelen darbeler de dan mübayaa edıleceği ve hatta bu hurann bildirilmesi 15 şubata bırakılmış maktan başka faydası yoktur! artmasından ziyade yeni usullerle hasta anser tevlidine sebeb oluyor. Fakat sert tır. Ustad, dedim, bazı gazeteler, senin susta müzakerelerin başladığmm ^kuvlığın teşhislerinin yapılmasında aramak sadmelerinden ziyade üstüste vukua gelen sahnede, müşkül bir vaziyete düştüğünü vetle sövlendiğmi yazıyordu. AlâkadarBirisi mi öldürdü lar. böyle bir şeyden ademi malumat lâzımdır. Evvelce bir çok hastalıklar gibi mütemadi hafif darbelerden kanser için Mevlevihanekapısında Kalelçi denilen yazdılar, doğru mu?.. beyan edH^orlar. kanserin de teşhisi müşkül oluyor ve ne korkulur. Hiddetle yerinden fırladı: verdeki bir evde oturan elli beş yaşınolduğu anlaşılmadan hastalar gidiyordu. DEMtRYOLL Manevî darbelerin de kanser uyandır da Nazire, evinde ölmüs olarak bulun Ben sahnede hiçbir zaman müşkül Şimdi teşhis vasıtalarınm mükemmeliyeti, dığı söyleniyor. Meselâ son asrın binbir muş, polisçe vazivet Müddeiumumiliğe vaziyete düşmedim! Otoraylar geliyor hakikî vaziyeti ortaya koymaktadır. türlü üzücü, âsabı yorucu sebeblerile mi haber verilmiştir. Bunun üzerine Adliye Yok, canım.. dedim, öylesi değil. Ankara ile İstanbul arasında işletilDahilî uzuvlanmızdaki kanserlerin a de hazımlarının bozulması, ruhî teheyyü doktoru Enver Karanla Müddeiumumî Guya, bir ilâc almışsın da... Oyun esna mek üzere sipariş edilen otoraylar, budedinin arttığı, yani mide, karaciğer, ak cat ve sıkıntıların bilhassa mide kanserle muavini Orhan Köni. Kaleiçine gitmiş sında, seni çok rahatsız etmiş. Hatta ara günlerde şehrimize gelecektir. Bunlar ciğer, pankreas gibi azamızda cinsiyet i tevlid ettiğini profesör Furg kabul edi ler. doktor cesedi muavene etmiş, ba da bir sahneden kaçmağa mecbur olmuş geldikten sonra İstanbul Ankara yolu caklarda vara, bere izleri görmüştür. Dosekiz saatte katedilebilecektir. tümörlerin tezayüd ettiği iddiası gerçi kasun. ayısile cesed Morga kaldırılmıştır. bul olunuyor. Buna mukabil haricî kanVerdiğim izahata gülmek mi, yoksa Tevkif edilen hırsız Balık avlarken... ECNEBt MEHAFİLDE serlerin meselâ dil, dudak, burun ve sairekızmak mı lâzım geleceğini bir müddet Arnavudköyünde Yaninin eviaden eşTophanede oturan Yusuf oğlu Ahmed nin eski vaziyetini muhafaza ettiği ve belDükrok Ankarada ya çalıp kaçarken yakalanan İhsanm tayin edemedi. Fakat, neticede işi gene ile Ahmed oğlu Mehmed, gece Beşikki azaldığı kuvvetle iddia olunmaktadır. Şehrimize geldiğini yazdığımız. bey muhakemesi, İstanbul Asliye Dördüncü şakaya bozmağı tercih etti: taşta Çırağan Sarayı önünde balık avHer ne şekilde olursa olsun, kanser, be nelmilel Avcılar Cemiyeti Reisi Dükrok, Akıl, var, yakın var, canım!. In larlarken, sandal alabora olmuş, denize !eza mahkemesinde bitmiştir. Suç sabit şeriyet için çok mühim, korkunc, bilhas Ankaraya gitmiştir; hafta sonunda tek örülmüş, 10 ay hapis kararı verilerek san ilâc alıp da sahneye çıkar mı?. Ben düşen kazazedeler civardan geçen bir rar şehrimize dönecektir. evkif e^'i bu karlnr c''iii'"«iz a^^m mıvım?.. O motör EAS7A YA2AN SALAHADDİN «Bir şu dağın ardında, eğer orada da bulamazsam seyredin siz bendeki feryadı» Köpek vergisi Köpek vergisi meselesi, Fransada gitgide yeni şekiller alıyor. Kö>pekleri iki kısma ayınp lüks köpeklerden fazla vergi, lüks olmıyanlardan az vergi ahnmasına karar ve rilmiş. Evde beslenen her köpek, aşağı yuka n lüks sayılabileceğine göre bu işte nasıl bir tefrik yapılacağını pek anhyamadım amma, zahrr, kılığma kıyafetine bakacaklar. Tehlikeli şey! Vergi korkusundan, köpeğine tebdili kıyafet ettirenler çok olur sanınm. Giden sene 1938 senesmi hayırlısile selâmetledik amma, dedikodusu hâlâ bitmedi. îki kânumısam' arasmdaki on iki ay zarfında, Amerika efkârı umumiyesini en fazla alâkadar eden hâdisenin ne oldu| ğunu anlamak merakı, Amerikalıları, umumî âraya müracaate sevketmiş. Alı| nan netice şu. Amerikalıların yüzde yetmişi Çekoj Slovak hâdisesîni 1938 in en heyecanhj ve en şayanı dikkat hâdisesi diye karşıH lamış. Yüzde on, Almanyadaki aleyhj tarlığı; yüzde iki, Eden'in seyahati; yüzî de gene iki, Korigan'ın uçuşu; yüzde bir,! Garbo'nun yeni filmi lehine rey vermiş. Yüzde on da şu fikirde: «Giden sene hiçbir medenî adamın nazan dikkatini celbetmeğe lâyık bir sene degildir!» Bu fikri nasıl buldunuz? fl Bir kasırga rivayeti Hava, iki gündenberi çok iyidir. Sıcakhk derecesi dokuz santigrada kadar çıkmıştır. Dığer taraftan İtalyan heyetşinaslarmdan Frederika isminde bir zat yazdığı bir makalede kânunusani ayı ortasmda büyük bir kasırga olacağını, bu kasırganın memleketimizden geçerken mühim tahribat yapması muhtemel bulunduğunu bildirmiştir. İtalyan konsolosluğu, bu makaleyi alâkadar makama göndermiş, alelusul rasadhanenin de mütaleasmı sormuştur. Rasadhane, verdiği cevabda bu kabü şeylerin tahmine sığamıyacağım kaydetmiştir. Bu kasırga haberinin geçenlerde Karadenizde zuhur eden fırtına ile alâkalı olduğu tahmin ediliyor. ÜNİVERSİTEDE Hukuk Fakültesi için yeni ' kütübhane i Hukuk Fakültesi talebe sayısı günden güne arttığından mevcud kütübhane ihtiyaca kâfi gelmiyor. Şimdiye kadar kapalı bulunan eski biat salonu açılacak, burada büyük bir kütübhane tesis edilecektir. ] I 1 \ J , Kayak seyahati Her sene olduğu gibi. bu sene de Üniversite Rektörü Cemil Bilsel tarafmdan Uludağda bir kayak seyahati tertib edilmiştir. Kafile ayın 19 unda hareket ederek on gün kadar kaldıktan sonra, 30 kânunusanide şehrimize dönecektir. Kütübhanecilik kursu Maarif Vekâleti tarafmdan lisan muallimi yetiştirmek üzere bu sene açılan lisan kurslarma müşabih bir kütübhanecilik kursu vücude getirilecektir. Bu kurs için Almanyadan, ilmî şöhreti haiz bir mütehassıs çağırılacaktır. Dikkatsiz şoförün marifeti \ Evvelki gece 24.10 da, Şehzadebaşmda Şişliden Fatihe giden şoför Suadm idaresindeki 3103 plâka numaralı otobüs, tramvay caddesinde dururken arkadan gelen vatman Ahmedin idaresmdeki 179 numaralı tramvay arabasmın sadamesine maruz kalmıştır Çarpışma neticesinde otobüs biletçisi Halid yaralanmış, her

Bu sayıdan diğer sayfalar: