17 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

17 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET KANSIZLIK benizsizlik icin yegâne deva kanl ihya eden Ç i p r t t En muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. ü u ı v l 17 İkincikânun 1939 Nörastsni, zaflyet ve Chlorose ) DADIC rAKJO Umum Müdürlük kulübleri zayıflatmış, genc elemanları spordan mahrum etmiştir Yazan: ABlDtN DAVER Karar yanlıştır Futbol oynayan İzmir Telefon Müdürlüğünden: mekteb talebeleri samı1 açık îdare ihtiyacı için muhtelif cins telefon kordonlarile makine akeksiltmiye çıkarılmıştır. 2 Muhammen bedeli 739 yedi yüz otuz dokuz liradır. Muvakkat teminatı 55.43 elli beş lira kırk üç kuruş olup eksiltmesi 18 kânunusani 1939 çarşamba günü saat 14 te İzmir Telefon Müdürlüğü binasmdaki Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. 3 Taliblerin muvakkat teminat makbuzu veya banka mektubile kanunî vesaikle mezkur gün ve saatte Komisyona müracaatleri. 4 Şartnameler^hergün İzmir Telefon Müdürlüğü ile îstanbul Telefon Müdürlüğü Levazım Âmirliğinde görülebilir. ( 8627 )' Sporcuların hüviyet varakaları değiştirilecek Beden Terbiyesi Umumî Müdürlü teşkilâtı yapılmasını da emretmiş, bir de bilirler. Onun için gazetelerde, mektebğünün mekteb ve Üniversite taiebesi talimatname göndermişti. Kulüblere da lerin civarında sahalar yapılacağı hakhakkındaki kararı yanlıştır. Bu yazı ile yanan bazı mektebler, şöyle böyle spor kındaki haberleri okuyunca gülüyorlar. neden yanlış olduğunu ispata çahşaca teşkilâtı yaptılar, mektebliler arasında Meselâ Galatasaray lisesinin, lstanbul bir mevsim futbol maçları tertib edildi. lisesinin sahalan acaba nerede, nasıl, ne gız. Kararın spor kulüblerini ve mektebü Fakat sonra unutulup gitti. Emri veren vakit yapılacak? Mekteblerin damlarıngencliği alâkadar eden zâhircn iki fa Maarif Vekâleti de, tatbik kabiliyeti ol da mı? Hele şu İstanbul Belediyesinin Muhiddin Üstündağın 13 senelik Bemadığını gördüğü için, ısrar etmedi. kat hakikatte bir cephesi vardır. Eski karar, bütün mekteblere, hatta lediye Reisliği zamanında yalnız lâkırfe Kararın kulüblere zararı Üniversite talebesine teşmil edilerek tek dısile geçindiğimiz meşhur şehir stadK Evvelâ, kulübler cephesinden tetkik yomu yapılsm, bakalım; her mektebe Yeniden cezalandırılan rar tazelendi. edelim: öyle kolayca bir saha yapmak tnümkün oyuncular I Mekteblerde spor tes.kilâtı na1 Kulübler, en iyi sporcu elemanolup olmadığını o zaman anlarız. Topkapı kulübünden 31 Kâmil Arselarını hem de lik maçlarının ortasmda mına hemen hemen hiçbir şey yoktur. Bu izahat gösteriyor ki, mektebliler ven bir ay, Vefa kulübünden 652 MustaSporda en ileri olan Galatasaray lisesi kaybederek zayıflamışlardır. Bu zâf, en için, kısa bir zamanda, ciddî, esaslı ve fa Topsakaloğlu bir ay, Beşiktaş kulüfazla para getiren ve kulübleri yaşatan bile ancak Galatasaray kulübü sayesinteşkilâtlı spor yapmak imkânı yoktur. bünden 53 Şeref Görkev bir ay, Fenerfutbola rağbeti azaltmış; kendi yaraüığı de, bir spor varlığı gösterebiliyordu. Onlar yalnız mekteb bahçelerinde gelişi bahçe kulübünden 258 Semih Arıcan bir Mekteblerin bazılannda spor teçkilâtı merak, zevk ve heyecanla yaşıyan bu güzel biraz futbol, voleybol, basketbol şöyle dursun, jimnastikhane bile yoktur. sporu körletmeğe başlamıştır. Yukarıda kulübleri ve bölge numaraoynıyabilirler. O kadar. 2 Futbol ölünce onun getirdiği İyi bildiğim için, Galatasaray lisesini larile isimleri yazılı idmancılara lik 2 Mektebli genclik spor yapma maçlanndaki suihareketleri dolayısile para ile yaşıyan diğer sporlar da ölüme nümune ve misal alarak devam ediyo rum. Diğerleri de buna kıyas olunabilir. ymca, vücudüne ve ruhuna zararlı fena hizalarmda yazılı müddetler için müsamahkumdur. şeyler yapacaktır. Genclik, vücudünün baka bovkotu cezaları verilmiştir. Bu ce3 Kulübleri idare eden amatör 1500 den fazla talebesi olan Galatasataşan kudretini ve ruhunun coşan heyeca zalar tebliğ tarihi olan 16/1/1939 tarihinidareciler, bu işi yukarıda bahsettiğimiz rayda ancak 4 0 5 0 kişi alabilecek dar nını başka ve kötü şeylere verecektir. den başlamaktadır. Alâkadar kulüblerle merak, zevk ve heyecan için yaparlar. bir jimnastikhane vardır. Mektebin ilk kısmında jimnastik ho Türk gencliği, diğer milletlerin genclik hakemlerin bu idmancıları müsabakalaKulübleri zayıf düşünce, takım çıkaralerine nazaran, zaten pek az spor yapar. ra ithal etmemelerMüzumu tebliğ olumaz hale gelince, parasrz kalınca, bu cası yoktur, sınıf hocalan bu işle de meşYeni yeni başlıyan heves de kmlacakhr. nur. idarecüer çürükçarık elemanlarla çalış gul olurlar. Mektebliler arasînda Yalnız orta kıscnın üç sınıfında jim Bu hal, teşkilât ve tesisat yapılmcıya maktan, durmadan artan parasızhga çare Kumkapı Orta okulu ile îstanbul Likadar devam edip gidecektir. Teşkilât aramaktan bıkıp usanacaklardır. Böyle nastik dersi vardır. Bu ders haftada 50 sesi arasında Davudpaşa sahasmda yave tesisat ise para ve zaman işidir. ce zevklerini ve heyecanlarını kaybedin dakikadır. Kararın kanuna uymıyan taraflan pılan futbol maçmı Kumkapı Orta okuLise kısmının dört sınıfında jimnastik ce istifa edip gideceklerdir. lu takımı 3 2 kazanmıştır. Beden Terbiyesi Umumî Müdürlüğü, Buçünkü idarecılerı ellerinden asker dersi de yoktur. Hocası da yoktur. Spor «ahaları müdürlüğü Orta kısmm bir tek jimnastik hocası bu kararile kendi kanununun ahkâmı haleri akrmıs kumandanlara benzeftnekte Beden Terbiyesi Umum Müdürlü, saricine de çıkmıştır. Bunları da hulâsa hata yoktur. Bu üzücü ve yeis getirici vardır. Bu jimnastik öğretmenine bile kâhalar müdürlüğüne mütekaid Binbaşı edelim: vaziyete düşen amatör kulüb idarecileri fi maaş verilmediği için, bütün hayatını Cemil tayin edilmiştir. Henüz yeni bir teşekkül olduğu için, ni karınrsak yerlerine koyacak adam bu mektebine hasredemiyerek hususî okul müdürlüğün bir müddet etrah dinleyip, esseselerde beden harekellerine tâbi ttı'amayız. (Tecrübemle biliyorum, zayıf larda da jimnastik hocalığı etmektedir. tuhnası lâzm geleceği îcra Vekilleri Galatasaray kulübile alâkası kesilince, vaziyeti tetkik edip, bu müteaddid cep \ıf?n kulüblere idarec, bulunmaz.) heli işi iyice kavradıktan sonra, kararlar Heyeiince tayin olunur.» diyor. Bu 4 Mektebü genclerin mevcu Galatasaray lisesinde bugün mevcud vermesi akıl ve mantık icabı idi. Halbu maddedeki hükümlerin henüz hiçbiri yadiyeti sa>e3İnde gızli profesyonel spor teşkilâtı sıfıra iner. Çünkü hocası ki müdürlük böyle yapmadığı gibi, ka pılmamış ve kulüblere mecburen devam lere karşı bir muvazeııe temin eden ku yoktur, mütehassısı yoktur, antrenörü nunun kendisine tahmil ettiği işleri de edecek gencler tayin edilmemiştir. Ulüblerimiz, bu gizli profesyonellerın eli yoktur. Mektebde, bugün, hâlâ bazı ça yapmadan bu kararı alelâcele vermistir: mumî Müdürlük, şimdi yegâne faaliyet lışmalar varsa, bunu lise ile kulüb arane dü.şmeğe mahkumdur. Bunlar, artık a Son karar, kanunun 7 nci mad sahası olan spor kulüblerinde en fazla sındaki münasebetlerin kurduğu eski teşpara almadan sahaya çıkmıyacakîardır. spor yapan mektebli gencliği kulüblerden kilât ve 35 senelik an'ane yürütmekte desindeki istişare heyeti teşekkül etmeFutbolcunun para kazandığını gö. çekmiştir. Böylece kanunun ahkâmı dadir. Böyle teşkilât ve an'ane mevcud ol den ve heyetin kanunen alınması mecren de meselâ atletizm yerine futbola çairesinde kulübleri kuvvetlendirmeden onmıyan diğer liselerimizde, spor naınma, burî olan reyi sorulmadan ittihaz edil lışacaktır. (Kolayı var o zaman da futların faal spor yapan azalarmın yarısınhiçbir şey yapılmıyacağına şüphe yok miştir. bolu ilga ederiz, olur, biter.) dan fazlasını elinden almıştır. b 26 ncı madde, bu kanunun tattur. MektebMerin zararlan Yüksek mekteblere ve Üniversiteye bik şekilleri bir nizamname ile tespit oSimdi mekteblilere gelelim. 3imdi hulâsa edelim: Umumî Mü Junur; diyor. Bu nizamname yapılma Kararın bir tek faydası vardır. Evve gelince, buralarda ne jimnastikhane, ne dürlük, Beden Terbiyesi kanununun 4 ünjimnastik öğretmeni, ne de spor mütehas dan kanunun tatbikma geçilmiştir. onu yazalım: cü ve 13 üncü maddeleri mucibince, kenc 8 inci maddenin C hkrasındaki, sısı ve antrenörü vardır. Gizli profesyonel futbolculuk pek di eli ayağı demek olan kulübleri zayıfEsasen, iş, orta okulların üç sınıfında, teşkilâtı ilgilendiren talimatnameler he latan, en faal genc spor elemanlarırmz otnahdud olmakla beraber, yavaş yavaş nüz yapılmadan bu karar verilmiştir. mekteb talebesine de sirayet ediyordu. haftada 50 dakika müddctle yapılan lan mekteblileri ve bilhassa Üniversite d 22 nci maddede muhtelif Ve lileri spor yapmak imkânından nekadar Simdi talebe için, mektebde iken futbol jimnastikle de bitmez. Şimdiye kadar kâletlerde, beden terbiyesi işlerile meşsüreceği meçhul bir zaman için tamadan para ve sair menfaatler kazanmak kulüblerin karşıladığı ihtiyacı tatmin için, gul olmak üzere birer beden terbiyesi mekteblerde jimnastik haricinde, talebemile mahrum eden bir karar vermistir. ümidi ortadan kalkacaktır. direktörlüğü kurulur; deniliyor. Son kaBu karar yanlıştır, vakitsizdir, aceledir, Malumdur ki bu karar, yeni deği'dir; nin yaşlarına göre, derece derece spor yapmak da lâzım<hr. Bunu yapmak için rar bu beden terbiyesi direktörlükleri ku zararlıdır. yedi sekiz sene evvel. Maarif Vekâleti mekteblerin hiçbirinde ögretmen yoktur, rulmadan alınmıştır. ABİDIN DAVER tarafından yalnız resmî lise ve ortamekmütehassıs yoktur, monitör yoktur, an e Kanunun 4 üncü maddesi Bu yazıyı yazdıktan sonra bazı gazetebler hakkında verilmiştir. Hususî mektrenör yoktur, vasıta yoktur, saha yok «Gencler için kulüblere girmek ve bo$ telerde okudum: Umumî Müdürlük yükfeb'er, yüksek meVf°b!er ve Üniversite tur, teşkilât yoktur. Hulâsa, hiçbir şey zamanlarında beden lerbiuesine devam sek tahsil talebesine müsaade edecekharic tutulmustur. Bu emir, hiçbir zayoktur. Yalnız herşeyin yapılacağı hak etmek mecburidir. Hangi uaştaki valan miş. Eğer bu haber doğru ise, Umumi man ciddiyetle takib ve tatbik ediîmekında rivayetler ve ütnidler vardır. Ku daşlann nekadar müddelle ve hansi Müdürlük kararın yüzde elli hatalı olmistir. lüblerde çalışanlar, bütün bunların ne mevsimlerde spor mükellefiyeti altmda duğunu kabul ve bunu tashih ediyor, deO vakit bu emri veren Maarf Vekâmanda vapılabileceğini pekâlâ bulunacakları ve ne gibi devair ve mü mektir. Teşekkür ederiz. A. D. ' i i 7msnHa, Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Futbol Ajanlığından: Aslen talebe olmadığı halde hüviyet cüzdanlarında talebe yazılı bulunan idmancılann kayıdlarınm düzeltilmesi hakkında birleşik kulüblerimize yazı ile tebligat yapıldığı halde bazı kulüblerimizin bu gibi idmancıları lik maçlarına iştirak ettirmekte oldukları hakem raporlarımn tetkikinden anlaşılmaktadır. 22/1/1939 tarihinden itibaren hüvivet cüzdanlarında talebe yazılı bulunan idmancılarm da müsabakalara iştirak ettirilmiyeceği müttefik kulüb ve hakemlerimize tebliğ olunur. Kulublerimizin bu gibi idmancıları halen talebe olmadığı hakkındaki vesikaları ve birer tane fotoğraflan ile birlikte Bölge merkezine müracaat ederek muvakkat lisans almaları ve hüviyet cüzdanlannı da tashih ettirilmek üzere Bölge bürosuna bırakmaları hususu tavsiye olunur. Dikkatinizi rica ederiz Kendinizde veya çocuklannızda; halsizlik, kansızlık, hazunsızbk, karın ağrıları, karın şişmeleri, burun ve makat kaşınması, ishal, oburluk, başdönmesi, salya akması, sar'aya benzer sinir halleri, gece korknlan mı hissediyorsunuz? Bu gayritabiî haller, vücudunuzda solncan bulunduğuna alâmettir. Derhal (İSMET SOLUCAN BİSKÜVİTt) alınız İSMET SOLUCAN BİSKÜVİTt barsaklarda kan cmerek yaşayan ve üreyen muzır hayvanlann en birinçi devasıdır. Büyük ve küçüklere itimadla verilir. Kutuların içinde kullamş t a m yazılıdır, okuyunuz ve çocuklanıııza senede birkaç defa ihtiyaten veriniz. Her eczanede fiatı 20 kuruştur. İSMET İSMİNE DİKKAT. Müzik Ögretmen Okulu Direktörlüğünden t 1 Okulumuzun kız ve erkek talebelerine açık eksiltme ile elbise yaptırılacaktır. 2 Kız talebe için 3545 takam, erkek talebe için 7585 takım. Kız talebe elbisesinin beherinin muhammen bedeli 24, erkek elbisesi beherinin muhammen bedeli 28 liradır. Muhammen bedel 3460 liradır. 3 Münakasa 2/2/1939 perşembe günü saat 15 te Ankara Mekteb Muhasebeciliğinde teşekkül eden Komisyon tarafmdan ypaılacaktır. 4 Talibler ayni gün ve saatte Komisyonda bulunmalı ve münakasadan bir saat evveline kadar % 7,5 teminat akçesini Muhasebecilik veznesine yatırmış bulunmalıdırlar. 5 Şartname ve nümuneleri görmek istiyenlerin Okulumuz Direktörlüğüne müracaatleri. 172 (338) RADYOLİN ile Sabah, Öğle ve akşam Her yemektçn soııra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız. Türk Hava Kurumu Çine Şubesinden: Çine Türk Hava Kurumunun maamülhakat 1939 yılı kurban deri ve barsr.kları 4/1/939 tarihinden itibaren yirmi gün müddetle açık arttırmıya konulmuştur. Verilen peyler lâyık had göriildüğü takdirde 20/1/939 tarihine raslıyan salı günü saat 18 de Kurum merkezinde kat'î ihalesi yapılacağmdan şartnameyi anlamak istiyenlerin İzmir, İstanbul, Aydın, Uşak, Turgudlu, Nazilli, Bozdoğan. Karacasu, Denizli Türk Hava Kurumu şubelerine baş vurmalan. ( 198 ) U Y K U S U Z L U K • SÎNÎR AĞRILARI • A S A B Î ÖKSÜRÜKLER • BAŞ D Ö N M E S I • B A Y G I N L I K SÎNİRDEN ÎLERİ GELEN Bütün Rahatsızlıklan îYî EDER TATLI Bı UYKU TEMİN EDER yordu. Evelin, yemek yemek istememiş çinde ne hülyalar kurmuş, ne arzular besri. Bir muzun bir ucunu ısırmış, üst talemişti. Halbuki, bunlann nekadarcığmı rahnı kabuğile beraber masanın üstüne elde edebilmişti. Frank'ı tdkrar görmek, bırakmıştı. Sonra, başını pencerenin ke tekrar onun yanında bulunabilmek için narına dayayıp, sokağı seyretti. Bakıyor, ne verebileceğini düşündü. «Herşeyi» fakat görrnüyordu. O gün böyle geçti. vermeğe, feda etmeğe hazırdı. Bu «herSonu gelmez bir gündü. Evelin saati şep>, bir bulut k,adar büyük ve müpne baktığı zaman, henüz iki idi. Bu işhem bir tabirdi... kenceye bir hafta, bir ay, bir sene taÇocuklar gezmeden döndüler. Ursonhammül etmek icab edeceğini tasa\vura un arabası koridorda gıcırdadı. Kleron, bile imkân bulamıyordu. Frank'tan uzak geçirdiği bu iik saatler onu harab etrniş apartımanm içinde patırtı ile koşru. Eveti. Bu nevi ıstırabların zamanla sükunet lin, altüst olan ruhu çocüklann odasuıda bulduğunu söylerler. Evelin buna inan selâmete erişecekmiş gibi, kendini oraya mıyordu. Simdi, onun hatırasını, sesinı, attı. Kleron, onun kucağma atıldı ve desözlerini, yüzünü, sigaralarının kokusunu, rin, kısık sesile, çapraşık bir çocuk hikâhenüz taze olarak duyuyordu. Kol saa yesi anlatmağa başladı. Kuyruğunda çitinin, banyo kulübesinde nasıl pırıldadı çek açan bir kuş görmüştü. Onun takliğını, henüz tamamı tamamına hatırlıyor dini yapıyor, odanın içinde kabara kabadu. Bu hatıra, şimdi bir hazine degerin ra dolaşıyordu. Evelin, hayretle, dadıde idi. Bütün bumlar, birgün gelip sola mn yüzüne baktı. Dadı: cak, sönecek, onu yoksul bırakacak ve Tavuskuşunu tarif ediyor, diye iherşey bitecekti. zah etti. Evelin düşünüyor, hakikî bir aşkla seven ve o aşkı kaybeden kadmlann, kendisinden daha bahtiyar olduklanna hükmediyordu. Onu mustarib eden şey, duyduğu askı tatmin edememesi ve ondan kurtulmamış olmasıydı. Bu bir hafta iGaliba, dadı ve çocuklar, hayvanat baıhçesine gitmişler, orada fazlaca kal mışlardı. Evelin, dadıya biraz çıkışmak icab ettiğmi düşünür gibi oldu. Fakat ondan çekiniyordu. (ATkasi var) RV kesildi. Fakat, kapalı göz kapaklannın altında birden bire Frank'ı gördü. Arkasında gri kostümü vardı. Kravab benekli idi. Düsseldorf sokağı ile kilise arasınHDD daki yolda, taksinin içinde onu ilk defa Roman: 22 öptüğü gün gözlerinin ta yakınında gördüğü o benekli kravat! Bedbaht insanlar, hava iyi de olsa, fena Müşaviri adlî, muhakeme günleri, Evelin. dizlerini, dalgın dalgın sabunda olsa, onu fena bulurlar. Yağmur, ke layordu. Frank'm hayalini daha fazla rırtlağma meşhur bir tenor gibi, bir takım karmakan^k tedaviler yapıyordu. Evelin, derlerini arttınr; güneş, ışığının şiddetile zaptetmeğe imkân yoktu. Onunla beraonun bitisik banyo odas'nda öksürdüğünü, hasıl ettiği tezaddan dolayı, onlara ıstırab ber kendisini Pariste talhayyül etmeğe uğ2arRa>a yaptığını ve tükürdüğünü işitince verir. raştı. Parise bir defa girmişti, o da, balaEvelin, banyoya girmiş, oturmuştu. yı seyahati içindi. Hatırında kalabilen, ka"özlerini kapr.yor, yorganına sarılıyordu. Yatak'an kalkmak, herkes gibi yaşamak Suyun sıcak değil ılık olduğu ve zoraki vurucu bir sıcaktan. san'at tarihinden. simr ona, başarılamaz, fevkalbeşer bir iş gibi aktığı sıkıcı günlerden biri idi. Güneş, baş ağnlarından, Luvr müzesinde bitmez, örünüyordu. Kocası, ayaklarının ucuna pencerenin buzlu cammda, binlerce kü tükenmez gezintilerden ibaretti. Çok faz>asa basa odadan çıkarken o tekrar uy çük kıvılcım tutuşturuyordu. Evelin, me la süslü kahvelerdeki garsonlarm kendisi'•^uva dabyordu. Uyandığı zaman öğle lul ve münkesir, suyun içine çömelmiş, le alay etmiş olduklan intıbaı vardı. Ec'akti yaklasmıs bulunuyor, hizmetçi ka dizlerini çenesine doğru dikmiş, kaşları nebilere mahsus otobüsleri, gezilip görülecek merakh yerleri de bunlara ilâve edindın V;eronik, süpürgesi. paçavrası elinde, çatık, düşünüyordu. vata&ın ayakucvna dikiliyor, ciddî ve öf Frank, o saatte Parise varmış olmalıy ce, hayalhanesinde canlanan bu Pariste, keli bir çehre ile, odayı toplamak mec dı. Acaba hangi kıravatını takmış, hangi Frank'ı taha>yül etmeğe imkân kalmıburivetinde olduğunu söylüyordu. Ev, E kostümünü giymişti? Bunu bilse, Frank ı yordu. "ç'Ti'siz harekete gecmiş, çocuklar, dadı tahayyül etmek daha kolay olacaktı. O Evelin banyodan çıktı, aheste aheste 'irüe beraber gezmese çıkmış bulunuyor nun yüzünü ve heyeti umumiyesile ken kurulandı ve yaşamağa yeltendi. Harab Trdı. Ona, ahlaya uflaya yataktan çıkıp, disini hatırlamak için zihnini pek çok zor bir haldeydi. Bir köşeye oturup, Frank'm cıplak ayakla banyo odasına gitmekten, ladı. Kafalarından teleplasma çıkartan söylediklerini, Frank'm yaptıklannı te'ker orada tembel tembel bir saat vakit geçir medyomların işine benzer bir yorgunluk teker, dakikası dakikasına, kelimesi kelinekten ba«ka yapacak iş kalmıyordu. tu bu. Ve öyle zor bir işti ki, adeta nefesi mesine hatırlamaktan, düşünmekten başYazan: VtKt BAU1V1 Ceviren: HAMDt VAROĞLU ka bir if yapamıyordu. Bunlar henüz pek fazla yakın, pek fazla zevkli ve hüzünîü şeylerdi. Sanki bütün hayatında, Frank Davis'in Berline geldiği o bir haftalık zamandan daha mühim, başka herhangi bir hâdise cereyan etmemişti. Evelin kendi kendisile alay ediyor, gülümsüyordu. Kendini böyle kaptırmanm mânasızlığını ve deliliğini bilmiyor değildi. Fakat o anda, bütün istediği bundan ibaretti. Bununla beraber, bu arada, birçok makul işler de yapıyordu. Meselâ, Kurtun, parası verilmiyen bir havagazi faturasından dolayı homurdandığını hatır ladı. Faturayı, yazı masasmın üstünde ve çekmecelerde aradı. Fakat beyhude. Bulamadı. Eldivenlerini temizledi, roblarmdan birmin beyaz pike yakasını söktü, yıkadı, nemli nemli ütüledi, tekrar dikti. Küçük briç takımlannı saydı. Çiçekleri bir kere daha suladı. Nihayet, Urson'a, ufacık yün patikler örmeğe başladı. Böyle ufak tefek eşyadan, vakıa, bir çekme dolusu vardı. Fakat, patikleri örerken, Urson'un minimini ayaklarını tahayyül etme'k >K>şuna gidiyordu. Veronik, hanımmm o sabahki faali yetini, hayretle ve somurtarak seyredi

Bu sayıdan diğer sayfalar: