4 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

4 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Temmuz 1939 CUMHURÎYET Vali ve Belediye reisinin gazetemize beyanatı [Baştarafı ı inci sahifede] Cezirede yeni rejim [Baştarafı 1 inci sahifede] Uzun bir mülâkat [Baştarafı ı inci sahifede] Bu talimatnamenin isünad ettiği kanun, oldukça eskidir. Sanırsam, 337 senesi sıralarında neşredilmiştir. Bu ba kımdan, zamanımızm yaşayış seviyesıne uygun görülmiyen maddeleri bulunmasinı tabiî görmek lâzımdır. Vaki itirazlan ayrı ayn tetkik ederek böyle bir neticeye vardık. Sanırsam Millet Meclisinin önümüzdeki içtima devresine yetiştirilmek üzere talimatnamenin tadilini teklif eden bir lâyiha hazırlana rak Meclise verilecektir. Şehir hastanesi Yeni şehir hastanesinin insaatına ne zaman başlanacağım sorabilir miyim?.. Bu iş için mütehassıs olarak celbettiğimiz Valter, hastanenin plânlarım hazırlamağa başlamıştır. Bu faaliyetın üç ay kadar devam edeceğini tahmin ediyoruz. Plân, en ince detaylarına varıncıya kadar, hiçbir noktayı ihmal etmiyecek bir sekilde hazırlanacağı cihetle, mütehassısa bu kadarlık bir zaman ayırmak zarureti vardır. Bütçemize yeni şehir hastanesi için if bir mil on iki yüz bin lira, inşaat masıafı koyduk. Bu paranın kâfi geleceğini umuyoruz. Maamahh icab ederse, bütçenin diğer fasıllarından münakaleler de yapılabilir. Stadyom... Şehir stadyomu?.. Bunun hakkrnda da, size son haberi verebilirim. Dolmabahçe sarayı karşısındaki eski Hasahır binalarınm (Istabliâmire) bütün müştemilâtile Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü emrine verildiğini şimdi telefonla bildirdiler. Bina, derhal yıktırılacaktır. İki mimarımız, bugünlerde, îtalyaya gidecek ve stadyom plânını hazırlıyacak olan îtalyan mimanna yardıtn edeceklerdir. Üç ay sonra, inşaatı münakasaya koyabilecek vaziy^tte bulunacağunızı kuvvetle tahmin ediyo rum. Açık lağımlar Açıkta akan lağımlar için tedbir alınıyor mu? Açık lağımlar, müzmin şehir derdlerinden birini teşkil ediyor. Şicndiye kadar, İstanbulda umumî lâğımların ancak dörtte biri derecesinde tesisat yapılabil miştir. Ve buna mukabil de, fakir şehir bütçesinin yedi mılyon lirası, bu işe narcanmıştır. Bütün lâğımları yapabilmek için en az otuz milyon liraya ihtıyac vardır. Biz, şimdilik; açıkta akmasında şedid sıhhî mahzur görülen lâğımları, peyderpey kapafcmağa uğraşıyoruz. Fakat de diğim gibi, bu herşeyden evvel, bir para işidir. Mühim mesele: Mıtır çarşıst Mısırçarşısmın müstakbel vaziveti? Burası, yardımcı hâl olarak kullanılacaktır. Istimlâk kararı, kat'idir. Bazı formalitelerin ikmalını bekliyoruz. Bunlar ikmal edilince, binayı esaslı bir surette tamir ve hâl tesisatına başlıyacağız. Mısırçarşısmın, üstü kapalı ve havasız bir yer oluşunu ileri sürerek, hâl şeklinde kullanmağa müsaid biı vaziyette bulun madığmı iddia edenler oldu. Halbuki, bizim yaptığımız tetkikler, bu iddianın esassız olduğunu ispat etmiştir. Mısırçarşısı, mükemmel bir hâl ola caktır. Burada, yiyecek maddelerinin, çabuk bozulacağı endişelerine gelince, hele içinde bulunduğumuz konfor asrında, böyle bir endişeye hiç yer yoktur. Mısırçarşısı hâlinde, mükemmel frigori fik tesisat yaptıracağız. Et, balık gibi günlük gıda maddeleri, bu sayede, uzun müddet bozulmadan muhafaza edilebi lecektir. Mısırçarşısmın, merkezî bir semtte bulunması, satışlarm tarafımızdan kontrolunu kolaylaşhracağı gibi, halkı da, ucuz yiyecek almak için uzak yerlere gitmek mecburiyetinden kurtaracaktır. Şimdilik, köşkün orman ve bahçelerini, umumî bir park halinde halka açmağa karar verdik. Önümüzdeki hafta içinde, bunun temin edilrnesi için alâkadarlara emir verdim. Hıdiv köşkünün bahçesindea hal kımız serbestçe istifade edecektir. Taksim ve kışlcf Prost'un gaybubetinde, yapıla cak işler? Şimdilik bilhassa Eminönü ve Taksim meydanlarıie meşgul oluyoruz. Taksim kışlası, Beledıyeye geçmek üzere bulunuyor. Burada, muhteşern bir bina yaptıracağız. Bizzat Prost tarafından çizilen esas plânına göre, bina, icab ettiği zaman, pencere ve kapıları açıîır.ak suretile büyük bir sergi ve üzeri kapalı bir umumî bayram yeri olarak da kuilanılabilecektir. Şehir kazinosu, ticaret kulübü, şehir kulübü, ve daha birçok teşekküller bu büyük binada yerleşeceklerdir. Ben, burada bir matbuat salonu açılması da çok muvafık olacağını düşünüyorum. «Ekmek meselesi yoktur» Ekmek meselesınde son vaziyct nedir? îstanbulda, bir ekmek meselesi yoktur. Un, muayyen borsa fiatı üzeıinden satılır. Ortada ihtilâfı mucib olan tek nokta, imaliye ücretidir. Biz, çuval başına 155 kuruş imaliye ücreti kabul ediyoruz. Fmncılar ise, bu ücretin 196 kuruşa çıkarılmasını istiyorlar. Aramızdaki bu küçük fark, ekmek fiatını nihayet on para fırlatabilir. Ya.ıi, sözün kısası, on para üzerinde fırıncılarla çekişip duruyoruz. Büyük fırınlar, fazla ekmek çıkardıkları için, Belediyenin kabul ettiği imaliye ücreti, kendilerine kâfidir, kanaatindeyim. Bu nispet, belki küçük fırınlar için daha az kârlı oluyor. Fakat dediğim gibi, bunu, üzerinde fazla meşgul olmağa değer bir iş olarak telâkki etmiyoruz. Etin ucuzluğu Et fiatlan ucuzlatılatnaz mı> Belediyenin, mezbaha ve nakliye resmi olarak, etten aldığı resim, kilo başma, beş kuruştan İbarettir. Yani, yedi ğimiz ete kilo başına yalnız beş kuruş biniyor demektir. Bu hale göre, etin, otuz kuruşa kadar satılması icab eder. Kasaba ve köylerde ucuza satılan et, şehre ge lince, neden bu kadar fırlasın?.. Belediye, mezbaha ücreti olarak etten on para dahi almasa, îstanbul halkı, eti şimdikinden ancak beş kuruş eksiğine yiyecektir. Kilo başına beş kuruşu ise, yediği etin temizliğinden emin olmak istiyen bir şehirli, hiç de fazla görmemelidir. Etin ucuzlatılması, büyük teşkilât işidir. Bu teşkilât da ancak devlet sermayesile ve devlet kontrolu ile temin olunabilir.» İstanbulun imar plâmnda yer alan en mühim mevkilerden biri Atatürk köprüsünün Azabkapı cihetidir. Burada arazinin meyilli bulunması yüzünden yeni yollar açılmak mecburiyeti hasıl olmuştur. Eski Şişhane karakolu arsasında bir çocu'k bahçesi yapılacaktır. Atatürk köprüsünün bulunduğu Azabkapıdan Karaköye kadar bir yol açılacaktır. Bu yol rıhtımlı olacaktır. Şehircilik mütehassısı, Atatürk köprüsünün Azabkapı kısmı için bir maket yaptırmıştır. geçid resmi yapılacaktır. Muazzam şcn etrafmda herhangi bir tafsilât alınama liklere bütün köyler halkı iştirak edecek mıştır. Maamafih bu görüşmenin son oltir. mıyacağı muhakkakhr. Cezirede yeni rejim Molotof, dün yeni Fransız îngiliz îskenderun .3 (Hususî muhabirimiz teklifleri hakkında şifahen ileri sürdüğü den) Evvelki gün Şama giden Yüce düşünceleri bugün teyid etmiştir. Söy Komiser, Cezire, Lâzkiye ve Cebelidü lerhdiğine göre Molotof, dün, nispeten ruzun tâbi olacağı yeni idare rejimini ilân daha az muhalif bir vaziyet göstermiştir. etmiştir. Maamafih bu hattı harekete ne gibi bir Tebligata göre, bu üç mıntakada Su mana verilmesi icab ettiği bilinmemekteriye bayrağının yanında mahallî bayrak dir. lar bulunacaktır. Daire reislerinden müSovyet makamları, evvelki günkü tebteşekkil bir meclis, mıntakamn valisini in liğlerinde, Ingiliz ve Fransızların yeni tihab edecek, vali de yanında çalışacak teklifler yapmış olması karşısındaki memmemurları seçecektir. nuniyetlerini bildirmişler ve bu sefer «yeÜç mıntaka, Suriye hükumetile işle ni» kelimesini müstehzi tırnak işareti içirinde tamamen müstakil ve Cezire valisi ne almadıkları gibi bu tekliflerin hiçbir Fransız olacaktır. Yanında bir yerli mu suretle ileriye doğru bir adım telâkki ediavin bulunacaktır. lemiyeceğini telmih eylememişlerdir. MaHer üç mıntakada Fransız mahkeme amafih, bu müşahede, yeni Fransız înleri kurulmuştur. Bu vaziyet karşısında giliz tekliflerinin hasıl ettiği intıbaı anlamuvakkat Buhari kabinesi çekilmiştir. mak için kâfi değildir. Cumhur Reisinin de istifası beklenmekteSanıldığına göre, Finlandiyalılar, Ledir. tonyahlar ve Estonyalılar, kendilerinin Karstaki merasim Kars 3 (a.a.) Bugün Hatayın a müsaadesi olmadan verilecek bir garantinavatana ilhakı dolayısile şehrimizde bü ye muhalefette devam etmektedir. Bu üç yük bir şenlik yapılmıştır. Hatayın ne memleketin Moskova Elçileri, bunu Ingive Fransız mümessillerine tekraren bildemek olduğunu takdır eden doğu bölgesinin en doğusundaki Kars ili halkı, bu dirmiştir. Fakat Moskovadaki Baltık millî muvaffakiyeti bugün pek coşkun bir memleketleri mahfillerinin kanaatine gösevinc içinde kutlulamış ve bu vesile i!e re, Ingilizler ve Fransızlar, garantiye doğruhunun şad olmasını dilediği Büyük Ata ru meyletmektedir. Diğer taraftan Baltık sının adını anarak milleti için her feda devletleri mümessillerinin hattı hareketlekârlığı gözönüne olan Millî Şefimiz rinde de bazı ince farklar kaydedilmektİnönüne ve mukaddes ordumuza sarsıl dir. maz bağlılıklarını ve sevgilerini bir defa Von Papen'in Moskova teyahati daha teyid eylemiştir. Almanyaya nota! [Baştarafı 1 inci saıujedel Artivinde Artivin 3 (a.a.) Hatayın anavatana kavuşması dün burada, Halkevi önünde ve bütün halkın iştirakile yapılan bü yük bir törenle kutlulandı. îstiklâl marşile açılan bu törende cöz söyliyen hatibler bu millî davamızın geçirdiği çetin safhaları ve bugün elde edilmiş olan neticenin büyük değerini anlatmışlardır. Bu vesile ile kalbleri bir defa daha Ebedî Şefe teveccüh eden Artivin halkı Cumhur Reisimiz Millî Şef inönüne ve Refik Saydam hükumetine sonsuz şükranlarını ifade eylemişlerdir. Bu merasimi müteakıb, Halkevi bah çesinde millî oyunlar oynanmış pehlivan güreşleri yapılmış, bu suretle Artivin halkı bu mes'ud hâdiseyi büyük bir neşe içinde tes'id eylemiştir. tekzib edildi Fransa ve Ingiltere, üç memleket arasında tam bir görüş birliği olduğunu teyid etmek üzere gerek doğrudan doğruya, gerekse Danzig'deki Milletler Cemiyeti yüksek komiseri vasıtasile müşterek bir teşebbüste bulunacaklardır. Bununla beraber ecnebi müşahidlerin kanaatine göre Şodaki'nin Danzig âyan meclisine Varşova hükumetinin bir nota sını tevdi etmesi ihtimali daha kuvvetli dir. Notada, serbest şehir statükosunun Danzig'in askerileştirilmesini menettiği hatırlatılacak ve son zamanlarda alınan askerî mahiyette tedbırler hakkında resmî malumat istenecektir. Ayni müşahidler notanın Leh hatlarına yapılacak herhaagi bir tecavüzün Polonyanın istiklâline karşı yapılmış bir tecavüz mahiyetinde telâkki edileceğine dair bir ihtan ihtiva etmesi de mümkün olduğunu ilâve eylemektedirler. Şimdiki halde Danzig'e karşı bir o;bir hareketi yapılacağına dair ortada bir emare yoktur. Danzig'deki Alman makamları, şeh rin Leh kıt'aları tarafından işgaline nâni olmak üzere serbest şehri tedricen asksrileştirmeğe devam eylemektedirler. Ecnbi müşahidlere göre Almanya hükumetinin maksadı Danzig'de cereyan eden hâdiselerin tamamile dahilî bir mahiyette olduğunu ve Almanyanın bu işlere karışmadığını, hatta ağustos sonunda Danzig limanına bir Alman kruvazörü nün geleceğinden Polonya hükumerini resmen haberdar ettiğini göstermekten ıbarettir. mitesi bu akşam toplanarak beynelmilel vaziyeti ve bilhassa îngilterenin Moskova sefiri Seeds'in Molotof'la yaptığı son mülâkata dair gönderdiği raporu tetkik edecektir. Bu rapor dün Londraya gelmiştır. Polonyanın Amerika sefiri Kont Potoki bu sabah Plymouth'a gelmiştir. Buradan Londraya ve Varşovaya gidecektir. Mumaileyh Avrupanm vaziyeti karşısında Amerikamn hattı hareketi hakkında hükumetine izahat verecektir. Çemberlayn'in nutku Londra 3 (Hususî) Başvekil Çemberlayn, Avam Kamarasının bugünkü celsesinde Danzig meselesi hakkında beyanatta bulunarak şunları söyle* miştir: « Son günlerde Almanlar Danzigte askerî mahiyette hareketlerde bulımmuşlar ve gönüllü teşkilâtı vücude ge tirmişjerdir. Alman hükumeti, Königsberg zırhlısınm 25 ağustosta Danzig'i ziyaret edeceğini ve üç gün orada kalacagını Leh hükumetine bildirmiştir. Leh hükumeti bu ziyarete muvafakat etmiştir. Danzig hâdiseleri münasebetile Fransız ve Leh hükumetlerile daimî temas halinde bulunmaktayız.» Fransa taahhüdlerini yerine getirecek Paris 3 (a.a.) Hariciye Nazirı Bone ile Paristeki Alman sefiri arasında yapılan mülâkatı mevzuubahs eden Le Temps gazetesi diyor ki: «Bone, Almanya hükumetine diplomasi yolile Fransamn vaziyetini sarahatle bildirmek için en münasib zamanı inti i hab etmiştir. Fransa akdettiği itilâflar I mucibince giriştiği taahhüdleri ifa etmeye azmetmiş bulunmaktadır. îngilterenin vaziyeti de aynidir. Bone'nin sözleri beynelmilel vazıyetm inkişafları için büyük bir ehemmiyeti haiz ve geçen senenin sonunda imza edilen Fransız Alman beyannamesinin metnine ve ruhuna tamamile uygundur. Bu beyannamede beynelmilel vaziyette ciddî bir gerginlik husule geldiği takdirde iki hükumet arasmda noktai nazar teatısi yapılması derpiş edildiği hatırlardadır. Fransa hükumeti, İngiltere gibi Fransamn da Danzig statükosunu değiştirmek üzere bir taraflı olarak yapılacak bir te rşebbüse veya şarkî Avrupanın statükosun: karşı yapılacak herhangi bir hare'tete mu"samahâ göstermiyeceğini Almanya sefirine hatırlatmağı sulh için faydalı ad detmiştir. • Paristeki sefiri tarafından keyfiyetlen haberdar edilen Almanya hükumeti Frmsa ile îngilterenin Polonyaya karşı giriş tikleri taahhüdlerin kat'î ve sarih oldu ğundan ve bu taahhüdlerin hinihacette lamamile yerine getirileceğinden haberi olmadığını iddia edemez. Bone Almanya sefirile pek nazik, ayni zamanda pek kal'î bir ifade ile konuşmuştur.» Berlin 3 (a.a.) Fon Papen'in hususî bir vazife ile Moskovaya gönderileceği hakkmdaki haberler, bu akşam rcsmen tekzib edilmiştir. Salâhiyettar Alman mahfilleri, Alman Sovyet ekonomik müzakerelerinin halen mer'i anlaşmalar çerçevesi dahilinde kalmakta olduğunu ilâve eylemişler dir. Âyan meclisinin mühim bir emri Hollanda tekzib ediyor Kelkitte coşkunluk Londra 3 (Hususî) Pravda gazetesi, îngilterenin Sovyetlerden Hoüanda ile İsviçreye garanti vermelerini istediğini haber vermektedir. Bu vesile ile Hollanda hükumeti tarafından bugün neşredilen bir tebhğ, Hollanda'nın Moskova'da cereyan eden müzakerelerle alâkadar olmadığını bildirmektedir. Kelkit 3 (a.a.) Hatayın anayurda kavuşması dolayısile günlerdenberi bayraklarla donanmış bulunan kazamızda dün binlerce halkın iştirakile bir merasim yapılmıştır. Bütün gün devam etmiş olan bu törende, öğleden sonra yapılan toplantı esnasında başta kaymakam ve belediye reisi olduğu halde birçok hatibler söz alarak bu millî başarıyı kutlulamışlar ve halk büyüklerimize sonsuz bağlılıklarını izhar eylemiştir. Bunu takiben de millî oyunlar oynanmış, öğleden sonraki toplantıda da cirid oyunlan yapılmıştır. Gece de, tören münasebetile burada toplanmış olan köylülerimiz için Halkevi salonunda bir temsil verilmiştir. Baltık memleketlerinin garantisi Londra 3 (a.a.) îngilterenin Moskova Sefiri Seeds, geçen cumartesi günü Molotof'la yaptığı mülâkat hakkında Hariciye Nezaretine bir rapor göndermiştir. Reuter'in diplomatik muhabirinin öğrendiğine göre, Baltık memleketlerinin garantisi meselesinden çıkması muhtemel bütün görüş ihtilâflarını halletmek azere yakmda Seeds ile Molotof arasmda bir mülâkat yapılacaktır. Varşova 3 (a.a.) Şarkî Prusya'dan Danzig'e silâh nakliyatı devam etmektedir. Diğer taraftan Danzig âyanı bir emirname neşretmiştir. Bu emimameye göre, ziraat ve metalorji işçilerinin bir kısmı, âyanın emrile, «gayrimuayyen bir müddet için, hususî ehemmiyette müstacel bazı işlerin yapılması için» seferber olunabilecektir. Bu emirname, bu suretle âyan meclisinin hizmetine alınacak işçilerin Danzig arazisinin haricine götürülebile ceğini de tasrih etmektedir. Danzig'deki yabancı mahfiller, âyan meclisinin aldığı bu tedbire büyük bir ehemmiyet atfetmektedir. Danzig yabancı mahfillerinin fikrine göre, âyan emri ancak işçiler, muhtemel istihkâm inşaatında, silâh ve mühimma tın tahliyesinde ve nihayet Alman ordusunda ve gönüllü kıt'alarında kullanıla caktır. Londrada mühim müzakereler Londra 3 (a.a.) Çemberlayn bu sabah Lord Halifaks da hazır olduğu halde Varşovadan son haberleri getiren İngilterenin Varşova Elçisi Kennar'dı kabul etmiştir. Başvekil, bu ziyareti müteakıb Buckingham sarayına giderek Kral tarafından kabul edilmiştir. îngilterenin Berlin Sefiri Neville Henderson yarın öğleden sonra tayyare ile Londraya gelecektir. Bone ile görüşmek üzere dün sabah Parise gitmiş olan Fransa sefiri Corbin bu sabah Londraya avdet etmiştir. Tahmin edildiaine söre, Hariciye ko Halifaks'm nutkunun akitleri Hatay davamızda telâkki tarzları [Başmakaleden devam] Bankalar baremi Kanunun ikinci müzakeresi yapılarak kabul edildi Ankara 3 (a.a.) Büyük Millet Meclisi bugün Refet Canıtezin başkanhğmda toplanmıştır. Celsenin açılmasını müteakıb söz alan Dahiliye Vekili Faik Öztrak, evrakı varide arasında bulunan ve belediyelerce yapılacak istimlâke aid olan kanun lâyihasının alâkadar Dahiliye, Adliye ve Maliye encümenlerinden seçilecek üçer azadan mürekkeb bir muhtelit encümen tarafmdan tetkik edilmesini istemiş ve kabul olun mustur. Bundan sonra ruznameye geçi lerek mahsus bir kanunla devletten bir hak temin eden veya sermayesinin yarısından fazlası devlete aid olan banka veya miiesseseler memurlarının maaş ve ücret erile hizmete girisleri ve terfi usulleri hakcındaki kanun lâvihası ikinci müzakeresi yarılarak kaK'il olunmu'tur. Meclis, askerî ceza kanununun bazı maddelerinin desnçtirümesine, Tü^kiye Estonya ticaret ve klering anla^masının bazı pozisyonlarında yapılan değişiklikle bevnelmilel sıhhî mukavelenin bazı maddelerini deği^tiren anlaşmanın tasdik'erine aid kanun lâyihalarının da birinci müzakerelerini yaparak çarsamba günü toplanmak üzere içtimaa nihayet vermiştir. Kimler çıkarılacak? Mısırçarşısmın san'at kıymetine halel getirilmeden tamiri üzerinde ehemmiyetle duruyoruz. Çarşının, etrafındaki binaların istimlâki, bize beş yüz bin liraya yakın bir paraya mal olacaktır. Bu çürükçank binalar kalktiktan sonra, Mısırçarşısı, şimdikinden çok daha gösterişli bir şekilde ortaya çıkacaktır. Mısırçarşısın daki aktar dükkânlarının bunlar, altı dükkândan ibarettir kendi yerlerinde kalmalarına müsaade edeceğiz. Çarşıyı tahliyeye davet edeceklerimiz, pamukçu, yorgancı ve mobilyeci gibi, Mısırçarşısı nm hususiyetile hiçbir alâkası buîunm; yan esnaftan ibarettir. Maamafih, bun ları da açıkta bırakacak değiliz. KenJi lerine başka bir yer bulup oraya taşm malarını temin etmeği düşünüyoruz. Hidiv parkt Çubukludakı H;div köşkünün otel ve kazino olarak kullanılacağı söyleni yor?.. Köşk için bazı tasavvurlar'tnız var. Ancak, burasını, zengin bir otel halinde işletmeği, otelcilerimiz, üzerlerine a'.mağa cesaret edemiyorlar. Eğer, karşımıza sermaye sahibi bir grup çıkarsa, kendilerile görüşmeğe hazırız. Harbin sulh muahedeleri arasında talihinin kat'î tayini zamana bırakılmış ve bu halile sözün doğrusu muvakkaten Türk hududu haricinde kalmıştı. 1921 şubat martında Londra konferansına iştirak eden Türk cnurahhas heyetile Fransa arasında cenub hududlarımıza dair olarak müzakere edilen sulh projesini Türkiye Büyük Millet Meclisi bilhassa îskenderun, Antakya ve havalisini hudud haricinde bırakıyor diye reddetmişti. Müteakıben Fransamn Frenklen Buyyon'u murahhas olarak Ankaraya göndermesile yapılan yeni müzakerelerde Sancağa Türklük ırk ve kültürü bakımından hususî bir rejim kabul ettirilmişti. Ankara müzakerelerinde Hataya Türklük bakımından hususî bir bayrak tanınmasına kadar herşeyi tasrihle verilen hususî ehemmiyet, burasmın Suriyeden ayn olan mahiyetini olanca açıklığile ortaya koymuş bulunuyor, ve bu halile Hatay Fransa ile Türkiye arasında muallâk bir mesele halinde kalmış oluyordu. İşte bu millî Türk meselesidir ki Fransa ile aramızda .afha safha hallolunarak son anlaşma ile de nihaî ve hakikî tesviye şeklini bulmuştur. Milletler Cemiyeti Hatay için muahedede kabul edilen hususî rejitni adeta istiklâl sayılabilecek çok ileri bir muhtariyetle tefsir ettikten sonra hakkı tanıyan Fransa o Türk bölgesinde bu tefsire mutabık bir idare şeklinin teessüsüne muvafakat ve muzaheret eyledi. Böylelikle Hatay Türk ülkesınin büyük Türk vatanından bir parça olduğu daha iyi meydana çıkmış oluyordu. Şimdi kendi meclısile idare olunmağa bashyan iki yüz küsur bin nüfuslu Hatayın bu gayritabiî vaziyette bırak'lmajındaki müşkülâtı biz de görüyorduk, Fransa da görmekte bulunuyordu. Türk Ha Londra 3 (a.a.) Lord Halifaks'm nutku hakkında tefsirlerde bulunan Times gazetesi ezcümle şöyle yazmaktadır: «Büyük Harbdenberi bir nutkun matbuat tarafından bu kadar kuvvetli bir ittifakla kabul edilmesi ilk defa olarak görüüyor. Bu hal îngiliz milletinin, katlandığı bütün fedakârlıklara rağmen, hüku metçe girişilen taahhüdlerin ifası hususunda nekadar azimkâr davrandığını gösteriyor. Çünkü mevzuu bahsolan Danzig'deki hürriyetler değil, Polonyanın ve daha bazı devletlerin istiklâlidir. Hitler'in Danzig'deki emelleri ırkî değil sevkulceyşidir. Almanya bir ihtilâfa sebebiyet vermediği takdirde ortaya bir ihtilâf çıkmı yacağı bütün alâkadar devletlerce ma umdur. Almanya, îngiliz milletinin Avrupayı askerî tahakkümü altma almağa teşebbüs edecek olan her devlete mukavemet et mek için tek bir adam gibi silâha sarıla cağını bilmelidir.» tayı Türk anavatanına bağlıyan son mes'ud anlaşma işte 1921 denberi sürüp gelen bu gayritabii vaziyeti tabiî ve hakikî şekline irca etmış olan bir anlaşmadır ki Türkiye için çok sevinilecek bir hâdise teşkil ettiği kadar dost Fransa için de şerefli bir hak tanıyıcılık olarak yükselmektedir. Totaliter memleketlerin daha diine kadar Türkleri haklı gördükleri bu meselenin müspet, mes'ud ve bilhassa mı:slihane halli muvacehesinde bugün tü>!ü mugalâtalara sapmaları onla'rın siyasetierinde saınimiyetten zerre bulunmadığının en son delilidir. Nıtekim hayat sahası nazariyesile onlar bütün dünya önünde ucu bucağı gelmiyen bir ihtirasın zebunu olduklarını göstermiş bulunuyorlar. İşte bundan dolayıdır ki Akdeniz ve Balkanlar emniyetinin takviyesi kendilerini kızdıran ve Hatay işi gibi en haklı bir davanın adalet ve medeniyet yollarile halHnde gülünc muğalâtalara sevkeden bir sebeb olmuştur. Milli birlik reisinin nutku Varşova 3 (a.a.) Millî birlik partisinin kurmay reisi albay Wenda söyle diği bir nutukta ezcümle demiştir ki: «Danzig üzerindeki haklarımıza zaratf verilmesini asla kabul etmiyeceğiz. Bi aid olan hiçbir seyi terketmiveceğiz.» jtalyanların çirkin bir hareketi [Baştarafı 1 inci sahifcdei YUNUS NADI mızı bir kâğıda yapıştırılmış olan eski bir resmini göstererek bu, siz misiniz? demiştir. Evet cevabını alınca: Sizin îtalyan topraklarma girmeniz yasakür. San Remo'ya gidemezsiniz, demiştir. Arkadaşımız kendisinin böyle yolu kesilecek bir anarşist değil; bir Türk mebusu ve gazetecisi olduğunu, diplomatik pasaportundan başka Ankaradaki İtalya sefaretinın bir lesepasesini hâmil bulunduğunu, İtalyaya girmesi memnu ise Ankaradaki îtalyan büyük elçiliğinin bu lesepaseyi vermiyerek memnuiyeti vaktile kendisine bildirmesi lâzım geldiğini, bütün Îtalyan memurlarının hüsnü muamele etmekle mükellef oldukları bir Türk mebusuna yapılan bu muameleyi pek çirkin bulduğunu söyliyerek protesto etmiştir. Arkadaşımıza pek nazik muamele eden karakol âmiri, o zaman, İsterseniz Romaya telgraf ve telefonla sorayım. Bekleyın; demiştir. Abidin Daver, bir dakika bile beklemiyeceğini, hemen Fransaya döneceğini, faket kendisinin Türkiyeden Fransaya gelirken îtalyadan geçtiğini, avdette, transit olarak İtalyadan geçmesine müsaade edılip edilmiyeceğini sormuştur. O zaman memur, arkadaşımızm İtalyadan geçişme hayret etmiş, Bu, bizim polisimizin bir hatası olacak. Yoksa İtalyadan geçmenize asla müsaade edilemez. Emir aldık; ancak yeni bir emir ahrsak geçebilirsiniz; demiştir. Arkadaşımız, bu emrin yeni mi, yoksa eski mi olduğunu sormuşsa da cevab alamamıştır. Fakat karakol âmiri, gittikçe nezaketini artırarak, Kan'daki adresinizi veriniz. Transit olarak geçip geçemiyeceğinizi Romadan sorayım. Yarın öğleye kadar size telefonla bildiririm, demiştir. Abidin Daver, telefonla değil, telgraf veya mektubla bildirirseniz daha iyi olur, demiş; o da kabul etmiştir. Bunun üzerine, arkadaşımız San Remo'dan geri gelen otokara bınerek Fransaya dönmüştür. Abidin Daverin pasaportunun bir suretini çıkaran, babasınm, anasmm, Türkiyede oturduğu evin adresini alan ve hatta doğduğu sene, ay ve günü bile kaydeden memur, ayni zamanda Kan'daki adresini de almışsa da, ertesi gün öğleye kadar değil ; 48 saat zarfında da, üç gün sonra da vadini yerine getirmemiş, arkadaşımızın îtalyadan transit olarak geçmesine müsaade edilıp edilmiyeceğini bildirmemiştir. Abidin Daver, bir mektubla hâdiseyi Roma sefirimiz Bay Hüseyin Ragıba bildirdiği gibi Parise avdetinde Paris büyük elçimiz Bay Suad Davaza da vaziyeti anlatmış, İtalyanların böyle nahoş bir muamelesine uğramamak için müsaade etseler dahi İlalyadan geçmemeğe ve başka yoldan avdete karar verrpiştir. İtalya hükumetinin, diplomatik pasaport ve İtalyanın Ankara sefaretinin lesepasesini hâmil bir meb'usumuza karşı yaptığı bu muamele gayet çirkindir. İtalya ile hali harbde değiliz, siyasî ve diplomatik münasebetlerimiz inkıtaa uğramamıştır. Öyle olduğu halde, İtalya hükumeti, Türk tebaasınin ve meb'uslarınm îtalyada ikamet şöyle dursun transit olarak geçmelerine müsaade etmiyor. Hükumetimizin ehemmiyetle nazarı dikkatini celbederiz. Bu çirkin hareket şiddetle protestc edilmeli, resmen tarziye istenilmeli; tekerrürünün önüne geçilmeli; aksi takdir de, mukabelebilmisil yapılmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: