9 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

9 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİVET 9 Temmuz 1939 MAH Tarihî roman: 78 Şeker Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal tahkikatı Halkın şikây etleri Adliye Vekâletinin nazarı dikkatine Bir vatandaştan şu mektubu aldık; bunda deniliyor ki: «Param olmadığı için nafaka taahhüdünü ihlâl ettığımden üç gün hapse mahkum edilmiştim. Müddeiumumilik ilâmat dairesinin hükmün infazı için vakı davetine icabet ettim. Mutad kayıd muamelesinden sonra beni jandarmaya teslim ettiler, ve iki jandarma refakatinde ellerime kelepçe vurularak bir kanh katil gibi İstanbulun en işlek caddesi olan Babıaliden götürüldüm, işin aslını bilmiyen meraklılar, bizi takib ediyorlardı, bu meyanda bir de seyyah kafilesile karşılaştık, ve ben memleketim namına utandım. Üç gün sonra tam saat onda mevkufiyetim hitama ermiş ve artık salıverileceğimi zannederken kapıda jandarma tekrar kelepçeye sarlıdı ve sağ kolumu ayni günde mahkumiyetini ikmaî eden meşhur sabıkalılardan birinin sol kolile kilidledi ve gene ayni yoldan ayni şekilde teşhir edilerek Adliyeye getirildik, mahkumiyet müddetim bir saat geçirilerek serbest bırakıldım.» Kanunlarımızda teşhir cezası yoktur. Borcdan dolayı mahkum olan bir vatandaşı, yabancı gözler önünde sürükliyerek götürmenin yanlışIığını Vekâlet de takdir ederek bu hususta birçok emirler vermişti. Kaldı ki, vatandaş mahkumiyetini saat onda bitirdiği halde hür olması lâzımgelen bir zaman zarfında bir saat müddetle hürriyetinden menedilmiş ve üstelik bu müddet kelepçeli olarak sokaklarda teşhir edılmek suretile geçirilmiştir. Adliye Vekâletinin ve bu manzaraların bir tanesile bile Londrada karşılaşmadığına emin olduğumuz kıymetli Adliye Vekilimiz Fethi Okyarın nazarı dikkatini celbederiz. Halic tersanesi Yazan: Kadircan Kaflı 1926 senesinden bugüne Sadrıazamın yaptırdığı konak bitmek üzere idi. kadar olan işler gözden Bunun dışı Paşayı hatırlatacak kadar heybetli, geçirilecek İktısad Vekâletinin gördüğü lüzum üiçi de cariyelere yakışacak kadar süslü idi Projenin tatbiki için havuzlara beş milyon lira sarfolunacak Bulgar Başveküinin seyahati ulgaristan Başvekili Köseivanof'un Berlini ziyareti; Avrupa siyasî âlemi tarafından en mühim siyasî hâdiselerden biri olarak karşılandı. Bunun başlıca sebebi bu seyahatin Balkanların büyük devletler arasındaki muazzam mübarezeye başlıca bir sahne teşkil ettiği bir zamana tesadüf etmiş olmasıdır. Böyle bir nazik vakitte şimdiye kadar haricî siyasette son derece ihtiyatkâr ve çekingen davranan Bulgaristanın, Başvekilini Almanyanın puytahtmı mahsus surette ziyarete göndermiş olması demokrasi memleketlerin matbuatı tarafından eııdişe ve mihver memleketleri gazeteleri tarafından da sevincle karşılanmıştır. Meselâ Fransa Hariciye Nezaretinin neşir vasıtası Temps; Köseivanof'u Balkan Yarunadası üzerinde büyük devletlerin arasında mühim bir diplomasi mücadele cereya nettiği bir zamana kasden tesadüf ettirmekle itham etmiş ve gerek Bulgaristana, gerek Berlinden sonra Köse ivanof'u resmî misafir olarak ağırlayacak Yugoslavyaya mihver devletlerinin mahrekine dahil olmamalan için ihtarda bulunmuştur. Ferhad Paşa hiç aldırmad:; hemen zıp zıp zıplıyacaktı. karşı tarafa geçti ve kendi çadınna taş Ertesi gün: atmaya başiadı. Sıpahılerden bir kısmı Erken geldin! çadırın iplerini kesmeye kalkışmca o da Denilmesin diye, dişini sıktı ve bütün ayni şeyı yapmaktan çekinmedi. gün konakta çalıştı. Akşam namazından Bu ağlanacak hal karşısında gülenler önce paşanın ötedenberi oturduğu konade vardı; fakat çoğu büsbütün köpürmüş ğa gitti. Kâhya, Yahudinin geldiğini söytü; kan dökülecekti. leyince Derviş Paşa hiç düşünmeden Ferhad Paşa ordunun hazinesinde ne emretti: varsa dağıttı; yetmedi. O zaman maaş Getir!.. aiamamış olanlar: Mimar kapı ardında yerlere kadar i Bizi bırak da Istanbula gidelim ğildi, sonra doğrularak elpenre divan ve ulufelerimizi oradan alalım. durdu. Dediler. Ferhad Paşa hiç düşünme Derviş Paşa sordu: den onlara izin verdi: Hesabı getirdin mi? Elbet gidesiz ve alasız! Evet sultanım... Yaz sonlarmda küme kiime sipahi Bugünedek birşey unutmuş değilÜsküdardan Istanbula geçiyor, şehrin kasin ya... Hepsini yazdın ya? labalık yerlerini, hanlarmı vahşi homur Evet sultanım!.. tularla dolduruyor; seslerini saraym içle Hele vir!.. rine kadar duyuruyorlardı. Onlann hakDerviş Paşa geniş bir divan üzerinde ları vardı ve Derviş Paşa hem para vebir taraftan tespihini çekiyor, bir taraftan remiyor, hem de eskisi gibi idamlar yada kendisine verjlmiş olan defteri gözden pamıyordu. geçiriyordu: Buraya en küçük masraflar Bu sırada Civan Bey Ağrıboza varKÜLTÜR tŞLERt bile yazılmış, hem de ayrı ayrı gösterilmış, orada deniz kıyısında bir köşke komişti. nuk olmuştu. Bir gün Peçevî İbrahim Ekalliyet mektezlerinde yazı Fakat Derviş Paşanın gözleri sahifeEfendi ile enginlere karşı otururken koydersleri ler üstünde kaydıkça o korkunc kaşlan nundan Derviş Paşanın verdiği saati çıResmî ilkmekteblerin müfredat progda çatılıyordu. Neden sonra tespihini yakardı; kâtibine uzattı: ramlannda yazı dersleri türkçe grupunnıbaşına bıraktı, kocaman elile sakalını Saate vukufunuz vardır; görün! dan ayn saatlerde gösterilmektedir. sıvazhyarak başını kaldırdı. İbrahim Efendi onu dikkatle gözden Şehrimizin bazı yabancı ve azlık ilkMimar Yasef demindenberi gözucile mektebleri, yazı dersi yapmamakta, bir geçirdi ve hayran oldu. Bu hislerini sanonun Şam ipeğinden entarisinin ve Eyüb kısmı da bu dersi türkçe grupu içindeki cak beyine açtı. Civan Bey: 1 Amma bunun maceras. vardır, işi hırkasının eteklerine, ayaklarındaki saatlerde göstermektedir. Bu vaziyet mestlere bakıyordu. Bu kadar. da kaba türkçe grupuna tahsis edilen saatleri aanlatayım! hatmiş gibi gözlerini kendi ayaklarının zaltacağmdan, önümüzdeki ders yılı baDedi. şmda, yazı dersleri, ayrı olarak müfreucuna çekri. Buyurun!.. dat programında gösterilen saat miktaO anda Derviş Paşanın sesi koca soCivan Bey anlattıkça ibrahim Efenrına göre, tedris edilecektir. dinin gözleri büyüyor, saati sahıbine uza fada sanki gürledi: Bu ne kadar para!.. Hususî mektebler imtihan tıyordu. Hikâye bittiği zaman Civan BeZavallı Yahudinin yüreği boğazına yin kucağına bıraktı, adeta çıkıştı: talimatlarına riayet Böyle şomu, böyle uğursuzu aca dayandı; bir cellâd satırınm k'.'.dan ince etmiyorlar mı? ba insan düşmanına bile verir mi? Ya ağzını ensesinde bulur gibi oldu. Resmî lise ve ortamekteblerin imti elı ? alır mı? Derviş Paşanın sinekten yağ çıkarmahan talimatnamesini tatbik eden hususî Derviş Paşanın kardeşi bu sözlere hak yı düşünecek kadar cimri olduğunu bilimekteblerin imtihan talimatnamesin verdi. Hemen uşaklardan birine, bir çe yordu. Yaptığı idamlar ıçin ne müfti deki kayıdlara lâyikile ehemmiyet verkic getirmesini emretti. Çekic gelince de den fetva, ne de Padişahtan ferman bek medikleri yapılan teftişlerden anlaşıl 1 mücevherlerini ayırdıktan ironra^ vurnp le'mediği' de birçok defatar gorülmüştü. mıştır. vurup ezdi, parçaladı, denize atti; Hesabın doğruluğunda ısrar ederse hiç Bu mekteblerin bazılan, muallim toph Sahiblerini idama götürenrpaafc Jbarşey: kaz.aamıyacağm.a. beki canını lantılarile cereyana aid rapor tutmadık : olmuştu, fakat Derviş Paşanın buna rağ kaybedeceğıne şüphesi yoktu. ları, sözlü imtihana girecek veya doğrumen ayni sona doğru gittiğini anlamak dan doğruya sözlü Lntihana tâbi olmaAlış veriş nmduğu gibi bitmemişti, güç değüdi. hiç olmazsa hayatını kurtarmanın çare dan geçecek talebeleri tespit etmekle ik«Şam» ın yağma edilmesi Mahfiruz sine bakmalıydı. Çünkü Derv'ş Paşanın tif aettikleri, hatta bazı defalar da taliİstanbul 3ehir Meclisi on beş güne kaSultanı bu azgın herife karşı bir kat da ağzjndan çıkacak olan iki keüme üzerine matname hükümlerine riayet etmedik dar fevkalâde bir toplanüya davet edileha düşman etmişti, çünkü bu yüzden o kapıcılar onun üstüne üşecekler; cellâdı leri tespit edilmiştir. cektir. Şehir Meclisi Tramvay, Tünel ve Vekâlet, bütün hususî mekteblere yolyılın vergisi herhalde tamam olarak top koşturup getirecekler ve bir vuruşta zaElektriğin Belediyeye devri hakkındaki lanamıyacak, yahud bunda güçlük çcki vallının başını gövdesinden ayıracaklardı. ladığı bir tamimde, sözlü imtihana girkanuna tevfikan Tramvay idaresinin allecekti. Eğer Derviş Paşanın yerinde iş •Ya.sef bütün bu düşünceleri ve kor mesi karar altına alınan talebenin, adtı aylık bütçesini tetkik ve tasdik edecekbilen bir vezir olsa Ali Canbolad haini kunc ihtimalleri bir anda akhna getir lan, mekteb numaralan, sınıflan, hangi derslerden sözlü imtihana girecekleri, tir. İdare halen bu bütçeyi hazırlamakla elbet şimdiye kadar yere vurulmuş olur miş, kendisini toparlamıştı. Den'iş Paşamuallimler meclisinin kararları bir liste meşguldür. Bundan başka gene Mechs du. nın önünde yerlere kadar iğildi; en kühalinde tespit edilerek Vekâlete göirde Tramvay idaresinin hesabatını kontrol etIstanbula biricik iyi haber Macaristan çük bir üzüntü sezilmiyecek kadar tatlı rilmesini istemiştir. mek üzere iki mürakıb seçecektir. Bu mühududlanndan gelmişti: Kuyucu Murad laşan bir sesle, adeta yalvardı: rakıbler dışarda hiçbir vazife ile alâkadar Lisan muallimleri kursu Paşa yıllardanberi devam eden Avustur Defteri kulunuza verin. Kul ve olmıyacaklardır. Kezalik tramvay pasoya harbini bitirmiş, Zidvetorok muahe kulun bütün malları efendisinindir. SulOrta tedrisat müesseselerine lisan muları hakkmda da Ş«bir Meclisi karar vedesini yaparak o tarafları sulha kavuş tanımızdan akçe istemek hiç hatırıma allimi yetiştirmek maksadile, geçen ders recektir. Mezkur idarenin Belediyeye dev turmuştu. Artık gerek halk arasında ve gelmedi. Sorulmasa ve istenilmese bunu yılında Üniversitede açılan kurslara bu ri hakkmdaki kanuna nazaran Şehir Mecgerek sarayda ve Padişah yanmda biri dahi elbet getirmezdim. Böyle bir ufak yıl da yeniden 60 talebe alınmasma ka lisi adedi üç yüzü geçmemek üzere icab cik akıllı vezir, biricik yüksek devlet a hediyeyi kabul etmekle verilen şeref ku rar verilmiştir. Talebenin seçme imti hanları 25 ve 26 eylulde Üniversitede ya edenlere Tramvay pasosu verebilecektır. damı olarak yalnız Kuyucu Murad Pa lunuza yeter de artar bile... pılacaktır. İmtihana girebilmek için Bu tevziatta müşkülât çekileceği anlaşılşa vardı. Ateş kesilen Derviş Paşanın başından yerli ve yabancı bir koleji veya liseden maktadır. Filhakika şimdiki halde eski Mahfiruz Sultan, Fatma Sultana tek aşağı sanki ılık sular dökülmüş, onu ya mezun olmak şarttır. Talebe, kursa de Tramvay şirketinin vermiş olduğu paso rar tekrar söylüyordu: tıştırmıştı. Yahudi mimar ona tek sözvam ettiği müddet haricinde hiçbir işle mikdarı dört bindir. Şehir Meclisi bu iş Selâmet için devletlu Murad Pa söyletmeden: meşgul olmıyacaktır. Talebelere ayda lerden başka Belediyenin Belediyeler şayı sadnazam yapmaktan başka çare Allah sultanımıza uzun ömürler 30 lir aücret verilecektir. Bankasından aldığı 5 bilyon liralık istikyoktur; her ne pahasma olursa olsun bu versin! Elbet konağı tiz günde bitirir, aMecburî hizmetlerini yap raz mukavelesini ve bu istikraza karşıhk na çahşmalıdır. nahtarını takdim ederim; sağlık ve saaolarak yüzde on oktruva resminin gösterilmıyan talebeler Bu fikri vakit vakit Padişaha aşıla detle, güle güle oturursuz! mesi hakkmdaki maddeyi de tasdik edemak istiyenler yalnız Mahfiruz Sultanla Vekâletler hesabına tahsil ettikleri cektir. Dedi ve çıktı. halde mecburî hizmetlerini ifa etmiyen Fatma Sultan değildi. Hoca Mustafa Fakat fena halde canı sıkılmıştı. talebe aleyhine alâkalı Vekâletler taraEfendi, Sun'ullah Efendi, diğer vezirler Tek mangınna kadar bütün parasını MÜTEFERRIK ve kızlarağası da ayni maksad uğruna harcadıktan, en şerefsiz ( ! ) bir insan fından dava açılmakta ve dava açıldık tan sonra bir vazifeye devam edenler çalışmaktan geri kalmıyorlardı. haline geldikten sonra bir de oorc mu hakkmdaki davadan vazgeçilmekte idi. Halk Partisi müfettişi geliyor Sadrıazamın yaptırmakta olduğu ko ödiyecekti! Bunu bir türlü kafası almıİstanbul mmtakası Halk Partisi müBu vaziyet Maliye Vekâletinin nazan nak bitmek üzere idi. Bunun dışarısı Der yordu. Her ne suretle olursa ojsun parafettişliğine tayin edilen Konya meb'usu dikkatini celbetmiş ve bazı kararlar alviş Paşayı hatırlatacak kadar heybetli, ları kurtarmak, hatta Derviş Paşadan mıştır. Tevfik Fikret Sılay yarınki trenle An içerisi de onun güzel ve kıvrak cariyele öc almak istiyordu. İşi, bordandığı bekaradan şehrimize gelecek ve işe başlıVekâlet, aldığı bu kararlann bütün rine yakışacak kadar süslü ve yaldızlı o zirgân Sabatay'a açtı; nerede ise onun Vekâletler tarafından tatbik edilmesini yacaktır. luyordu. Kireci bol kullanılıyor, keresteKadıköy Halkevi da kalbi duracaktı; borclusuna çıkıştı; Başvekâletten istemiştir. nin en iyisi harcanıyordu. Kafeslerini, oyKadıköy Halkevinin temel tama mefakat bundan ne fayda olabilirdi! Biricik Yeni kararlara göre, hâdisenin mah malarını, hele renk renk nakışlarını en iyi doğru yol, parayı kurtarmak için mima kemeye intikalinden sonra talebe, ge rasimi yarm akşam saat 6,30 da Vali ve ustalar yapıyorlardı. Mimar Yasef de riye kalan mecburî hizmetini Vekâlet Belediye reisi Lutfi Kırdar tarafından ra yardım etmekten ibaretti. masrafları iki misli olarak deftere yazı1 İkisi başbaşa verdiler. Kısa bi' zaman emrinde yapacağma dair yeniden bir yapılacaktır. yor; alabildiğine kabartıyordu. da şu neticeye vardılar: Derviş Paşadan taahüd senedi verecektir. Aksi şekilde Amerika ile ticaret anlaşmaDerviş Paşa ara sıra oraya gidiyor; hareket edenler kendilerine yapılan büparalan almak için ondan daha zorba, sının iyi işlemesi için tün masarifi zam ve faizüe birlikte ödeyapılan eseri gerçekten beğeniyordu. Fadaha kudretli olana baş vurmak lâzımyeceklerdir. Türkiye Amerika Birleşik devletleri kat: dı; o da Padişahtı. Padişaha doğrudan ticaret anlaşmasının daha iyi işlemesi Gel de akçeni al! doğruya birşey söylemeye imkân yoktu, Sarıyer ilkmektebleri sergisi için dün tacirler Ticaret müdürlüğü nezDemiyordu. Sanyer bölgesindeki ilk okullar ser dinde bazı teşebbüslerde bulunmuşlarfakat kızlarağasını veya diğer yakınlarını Halbuki Yahudinin parası bitmiş, hatgisi dün saat 17 de Sarıyerdeki 14 üncü dır. Bu meyanda Kambiyo müdürü Salih araya koymak mümkündü. ta başka bir Yahudiden ödünc almaya lArkasi var] mektebde büyük bir davetli kalabalığı de mıntaka Ticaret müdürü Mehmed Abaşlamıştı. Bir aralık alacaklı tarafmdan huzurunda açılmıştır. liyi ziyaretle, ayni mevzu üzerinde gö Adanada Bay Celâl Zeki Önal: sıkıştırılınca bütün cesaretini topladı, DerSergide Kızılay ve çocuk kamplan sa rüşmüştür. Öğrendiğimize göre pazar Teveccühlerinize ve alâkanıza teşekviş Paşaya söylemeye karar verdi. kür ederiz. Mümkün olduğu kadar, harcı lonlarile, Atatürk köşesi çok beğenilmiş tesi günü bu hususta bir içtima yapılaSon tereddüdlerle vakit geçirirken ta âlem olmamış mevzular üzerinde dur tir. caktır. lih güldü: Derviş Paşa konağı son defa mak prensipimizdir. Osmanlı tarihinin Mmtakada her okulun işleri sınıf smıf tşten el çektirildi dolaştıktan sonra mimara adeta çıkıştı: en meraklı faciası olan ve bahsettiğiniz gösterilmiştir. Sergide aynca ilkmekteb Niçin hesab getirmezsin? Yarın vak'ayı da başka bir romanımızda mev çocuklanna tavsiye edilmesi lâzım ge Taksim Beiediye Tahsil Başmemuru zu edinmeyi tasarlamıştık. Ümid ederiz len kitablar için de bir salon açılmıştı. Ali Rızaya mülkiye müfettişleri işten gelesin! K. K. Sergi çok takdir edilmiştir. ?1 çektirmişlerdir. Yasef o kadar sevindi ki nerede ise ki gecikmez. zerine evvelce Ankarada Türkiye şeker fabrikaları şirkeri merkezinde Vekâlet müfettişleri tarafından yaptırılmağa başlayan tahkikat bilâhare ayrıca bir komisyon teşkili suretile de devam etmekte idi. Vekâlet, bu tahkikatı fabrikalar ve bilhassa şirketin İstanbul şubesine de teşmilini lüzumlu görmüş ve müfettişlerden bazıları şehrimize gelerek teftişlere başlamışlardır. Öğrendiğimize göre, yapılan teftişler ve tahkikat şeker işinin yalnız bu günkü safhasına değil, Alpullu ve Uşak fabrikalarının kurulduğu günden, yani 1926 senesinden başlayarak bugüne kadar devam eden bütün safahatına şamil bulunmaktadır. Bu meyanda Alpullu fabrikasmı çalıştıran istanbul ve Trakya şeker fabrikaları şirketile Uşak fabrikasının faaliyeti, o sıradaki pancar alım satımları, haricden yapılan şeker mübayaatı, son zamanlarda yapılan şeker mübayaatı şirketin kân, şeker mübayaatında yapılan münakasalar ve sair hususlar üzerinde durulmktadır. Şehir Meclisi içtima edecek Öğrendiğimize göre Münakale Vekâleti Halicdeki Vekâlet havuzlan ve fabrikalarının ıslah ve tekâmülü için iki milyon lira tahsisine karar vermiştir. Halicde bir tersane kurulması hakkındaki p:oje hazırlandığı zaman halen mevcud ve fabrikalarda bu projeye dahil edilmiş ve bunların tevsii işi de plânlaştırılmıştı. Bu meyanda havuzların Azabkapı cihetindekileri için 5000 tonluk vapurların inşa edilebileceği beton kızaklar yapılması projede yer almıştı. Projeye göre Halic fabrikaları her türlü gemi inşaatına malzeme hazırlayabilecek bir kudrete getirHecek, havuzlarda bugün görülen ve içeriye su kaçınp tehlike arzeden kısımlar tamamen tamir olunacaktır. Münakale Vekâleti, müstakbel tersanenin en mühim kısmını teşkil edecek otan fabrika ve havuzların bu proje dahilinde tevsi ve ıslahı için bu tahsisatı verecek ve işe sür'atle başlanacaktır. Mevcud projeye göre tersanenin Valide kızağı tarafındaki kısmı i!e beraber ve o kısımdaki fabrikalar ve döKöseivanof'un seyahatine ehemmiyet kümhanelerin inşasma sarfolunacak para verilmesine bir sebeb de Balkanlarda Bul5,000,000 Türk lirasıdır. garistan ve Yugoslavyanın orta AvrupaADLÎYEDE daki Macaristan ile işbirliği yaparak yeHırdavatçı dükkânında tıbbî ni bir blok teşkil edeceklerine dair son zamanlarda sık sık şayiaların deveran eteşya bulunmuş miş olmasıdır. Macaristanın Balkanlı iki Balıkpazarmda Sabuncu hanında hır devlet ile birleşmesini icab edecek ortada davatçılık eden Ziyanın mağazasında a bir lüzum ve ihtiyac gözükmüyor. rama yapılmış, satış ruhsatnamesi olmaFakat ahiren ebedî dostluk muahedesidığı halde mağazada tıbbî ecza bulundule kat'î surette anlaşmış ve samimî dost ğu görülmüştür. Dün sabah Sultanah med birinci sulh ceza mahkemesinde olmuş Yugoslavya ile Bulgaristanın bu muhakeme edilen Ziya, «ben bu tıbbî seyahat neticesi olarak aralarında daha eczayı satmak maksadile bulundurmu sıkı işbirliği yapacaklarına şüphe ka'mayorum, esasen benim malım değildir. mıştır. Bulgar Başvekili Berline giderken İdris isminde biri emanet bıraktı> de Belgrada uğrayıp burada Yugoslavya Ha miştir. Mahkeme, tahkikat için başka riciye Nazırı Markoviç ile iki saat görüşgüne bırakılmıştır. müştür. Bulgar Başvekili; Hitler ve diğer Allahtan korkmıyan mühim Alman devlet adamlarile yaptığı müzakerelerden aldığı netice ve intıbaları Habibullah... Süleymaniye camiinin medrese kıs Yugoslavya Başvekilile Hariciye Nazırımından kurşun aşınrken görülen Ha na bildırerek komşu iki Slâv devletinin habibullah, dün sabah Sultanahmed birin ricî siyasetleri arasında ahenk ve işbirliği ci sulh ceza mahkemesine getirilmiş, ve temin edecektir. tevkif edilmiştir. Almanya Hariciye Nezareti tarafın Istikraz mukavelesi tasdik edilecek ve imar işleri görüşülecek Sıhhıye müzesi müdürünün imzasını taklid etmişler İstanbul Sıhhiye Müzesi müdürü Nureddinin imzasını taklidle bir inha müzekkeresi yazmaktan ve bu suretle arkadaşı Abdullahı bu müze hademeliğine yazdırmağa teşebbüsten maznun SıhhiBulgar Başvekili de cevabında Almanye müzesi hademelerinden Nacinin mev ya ile Bulgaristanın felâketlerle karşılaşkuf olarak ve bu harekete fer'an iştirak makta ve kendilerini toplamakta ayni yoten Abdullahın gayrimevkuf olarak mu lun yolcusu olduklarını ve Alman ve Bulhakemelerine dün sabah İstanbul Ağırgar milletleri arasındaki an'anevî dostluceza mahkemesinde başlanmıştır. ğun Umumî Harbdeki silâh arkadaşlığiîe Tahkikata göre, taklid imza ile inha bir kat daha kuvvet bulmuş olduğunu söymüzekkeresi yazan hademe Naci, Ab ledikten sonra Almanya ile Bulgaristanın dullaha bir istida verdirmiş ve yaptığı iktısaden birbirine bağlı bulunduklarını eişe karşılık ondan on beş lira almış. Müracaate müteallik evrak tekemmülle hemmiyetle kaydetmiştir. Köseivanof'un müdürün masasma gelince, müdür inha Berlini ziyareti neticesi olarak Bulgaristamüzekkeresine ve bilhassa altmdaki im nın bütün haricî ticaretinin üçte ikisini ezaya hayretle bakmış ve bu sahte mua linde bulunduran Aîmanya ile bu Balmelenin içyüzü bu suretle meydana çık kanlı memleket arasındaki dostluğun bir mış. kat daha inkişaf edeceği ümid edilebilir. Hademe Naci, <arkadaşıma iyilik ol Fakat Bulgaristanın hemen mihver devsun, işi kolaylaşarak sevinsin diye bu işi letlerile ittifak edeceği beklenmemelidlr. yaptım, amma para almadım. Aldığım Bulgar siyaseti Umumî Harbin verdiği üç buçuk liradır» demiştir. Abdullah da ibret dersinden sonra son derecede ihtiyat«ben inha ve imzanın sahteliğini bilme la hareket etmekte ve her mesele ve adımden istida takibile muamele yürüttüm» da azamî teennî ve basiret göstermektedir. müdafaasında bulunmuştur. Şahid olan Sıhhiye Müzesi müdürü Nureddin de Muharrem Feyzi TOGAY evrak önüne gelince işin nasıl farkına vardığını anlattı. Mahkeme, başka şa hidler de dinliyecektir. Bir sabıkalı iki kişiyi yaraladı dan verilen ayafette Nazır Von Ribbenrop Bulgar Başveküinin seyahati, Bnlgaristanın Almaaya ile dostluğunu derinleş:irmeği ve arttırmağı siyasetinin tabiî bir hedefi saydığına delil olduğunu tebarüz ttirmiştir. ŞEHlR ÎŞLERÎ Eminönü meydanının tanzimi Eminönü meydanının tanzimine aid hazırlanan plân ve keşifname dün Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar tarafından tetkik edilmiştir. Plânın tatbikına hemen başlanacaktır. Şimdiki halde camiin önündeki sedlerin meyli biraz indirilecek, bu sedleri kaplıyan tahtalann yerine duvar örülecek, meydan biraz doldurulacak, Köprünün sağ ve sol tarafındaki adalarda yeşillikler vücude getirilecek, meydan asfalta kalbedilecek, otomobiller sedden gitmeyip Balıkpazan istikametindeki yoldan geçeceklerdir. Taksim bahçesi cumartesiye açılıyor Taksim bahçesinin bahçe kısmınm inşaatı tamamlanmıştır. Mevsim yaz olduğu cihetle Belediye, bahçeyi hemen açmağa karar vermiştir. Şimdiki halde bahçenin büfe ve halâ kısımları ikmal edilmiş, bahçe yeniden tarh ve tanzim olunmuştur. Bahçe, önümüzdeki cumartesi günü açılacak ve bar kısmmda yapılacak olan bin kişilik büyük kazinonun da temel atma meraslmi yapılacaktır. Evvelki gece Küçükpazarda bir sabıkalı, biri ağır olmak üzere iki kişiyi yaralamıştır. Öksüzler mahaHesinde oturan sabıkalılardan Galatalı Arab Kadri, Küçükpazarda Taşçılar sokağında oturan Hamdi ve Hüseyin adlanndaki iki arkadaşile bir içki âlemi yapmışlar. Bu neş'eli âlemin sonlarma doğru adamakıllı sarhoş olan Kadri, ehemmi yetsiz bir mesele yüzünden arkadaşla rile münakaşaya başlamış ve bir an içinde bu münakaşaya kanlı bir şekil ver miştir. Bıçağına sanlan Kadri evvelâ Hamdiye saldırarak karnmdan ağır surette yaralamış, münakaşayı yatıştırmak üzere araya girmek istiyen Hüseyni de kolundan yaralamıştır. Yarahlar, celbedilen imdadı sıhhî otomobilüe Cerrahpaşa hastanesine kaldı nlmışlardır. Hamdinin yarası tehlike lidir. Vak'a mahalline gelen polisler, sabıkalı Arab Kadriyi elinde bulunan kanlı bıçağüe yakalamışlardır. Cu m h u r i y et Nushası 5 kuruştnı Türkiye Harîc icin icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » Altı aylık 1450 » 400 . Üç aylık 800 > 15ü m Bir aylık loktur Sirkecinin alacağı şekil Limanlar umum müdürlüğile Belediye, Sirkecinin yeni alacağı şekil hakkında temasa geçmişlerdir. Abone şeraiti j

Bu sayıdan diğer sayfalar: