23 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 23 Temmuz 1939 Şehir ve Memleket Haberleri ) Sîyasî icmal ((Satie» tahkikatı Rüşvet almaktan Marmarada evvelki Tarihî roman: 92 Yazan: Kadircan Kafl Japon Ingiliz anlaşması ütün dünya sulhunu tehdid eden büyük meselelerin asıl köklerı Avrupada Almanya ile İngiltere ve Asyada Japonya ile İngiltere arasında devam eden zıddiyet, geringlik ve rekabettir. Şimdi hiç beklenmiyen bir zamanda bunlardan biri olup Asyanın ve büyük Okyanus havzasının mukaddera tile sıkı alâkadar bulunan Tokyoda çok kısa süren ve lâkin son derecede ciddî olan müzakerelerin neticesinde pek çabuk meydana gelen Japon Ingiliz anlaşmasile bertaraf oldu. Tam iki taraf da silâha müracaat edecekleri vahim bir anda böyle bir anlaş manın meydana gelmesile büyük Okya nusun ortasmdaki Ingiliz dominyonu Yeni Zeland adalarile Avustralyadan Hind Okyanusunun garb sahillerine kadar uzanan ve dünyanın üçte ikisini teşkil eden genis saha gayet tahribkâr ve dehşetli olacak bir harbe sahne olmaktan kurtulmuştur. İngiltere ile Japonyanın arası son derecede açıldığı zaman Ingiliz ve Fransız deniz, ordu ve hava kuvvetleri başkumandanları ve umumî erkânıharbiyeleri reisleri Singapurda toplanıp Fransızların şimalî Afrikadan sonra en büyük müstemleke imparatorluğu olan Hindiçinî ile Ingiliz İmparatorluğunun belkemiği Hindistanın müdafaasmı düşünmüşlerdi. Japonyayı bu yerlere kolayca taarruz ederek hepsini de eline geçirmekten men için yegâne vasıta dünyanın üçüncü büyük bahriyesi Japon donanmasını tahrib ve imha olduğu bu konferansta anlaşılmıştır. İngiltere Hind ve Uzakşarktaki zayıf filolarım Japonyaya karşı tefevvuku te min edecek bir surette takviye edebilmesi için $imal denizile Akdenizi boşaltarak buralarda meydam Almanya ile İtalyaya boş bırakması lâzım geleceğini düşünmüstür. Japon donanmasının dokuz zırhlısına karşı Ingilterenin Uzakşarkta bütün bü yük Okyanusta ve Hind sularında tek bir zırhlısı bile yoktur. Nefsi îngiltere donan masile Akdenizde on altı zırhlısı vardır. Bunlardan Voliant ve Queen Elisabeth tamirdedir. Ingilterenin Japon donanma sile harbetmesi için mevcud bütün zırhlı larını baştanbaşa tahkim edilmiş Japon sularına göndermesi icab ediyordu. Son dakikada İngiltere, Avrupadaki bahrî tefevvukunu ve mevkiini kaybet mek tehlikesine maruz kalmamağa Asyada Japonya ile esaslı surette anlaşmağı tercih etmiştir. Şöyle ki Tokyoda Japon Hariciye Nazırı Arita ile Ingiliz büyük elçisi Sir Robert Craigie ilk görüşmede İngiltere herşeyden evvel Tiyençindeki vaziyetin üzerinde müzakerede bulunulmasını ve Ingiliz mıntakasmdaki îngiliz askerî kuvvetinin muhasaradan kurtarıl masında ayak diremişti. Japon Hariciye Nazırı ise Uzakşarkta Japon ordusunun yaptığı askerî harekât neticesi olarak değişen vaziyetin kabul edilerek îngiltere hükumetinin Çan KayŞek hükumetini iltizam etmekt«n vazgeçmesinde ve Japonyanın yeni kurmakta olduğu nizam ve intizamı tanımasında ısrar etmişti. Ingiliz elçisi Londradan yeni talimat almağa lüzum görmüştü. Bunu aldıktan sonra yapılan ikinci görüşmede îngiltere hükumetinin yalnız Tiyençin meselesi üzerinde görüşmek azminde olduğu görülmüştür. Japon Hariciye Nazırı müzake renin devamı Japonyanın noktai nazannı kabule bağlı olduğunu son söz olarak söylemiştir. Diğer taraftan Japon donanması ve ordusu erkânı Japon taleblerinin reddi harb demek olacağına şüphe bırakmamıştı, harb.ve sulhtan birini tercih etmekten başka bir çare kalmadığmı gören îngiliz sefiri vaziyetin bütün vahamet ve ciddiyetini Londraya bildirdi. İkinci defa gelen talimatta Japonyanın bütün talebleri esas itibarile İngiltere tarafından kabul edildiği haber verildiğinden üçüncü görüşmede anlaşma meydana gelip buhran zail o l muştur. Sulh en büyük iki tehlikeden birini atlattı demektir. Murad Paşanın Tokadda kışlamıyarak İstanbula İsmail İsa Canişin ifadesi Hırçm, üç buçuk ay Cihan motörü, batmak gelmekte olduğu duyulunca, Birinci Ahmed hapse mahkum oldu tehlikesini güç atlattı tekrar alındı Hünkâr sofasmın sedirinden fırladı Evvelki gece sabaha karşı Marmarada Emin isminde birinden rüşvet almaktan Biraz sonra Ömer Ağayı çağırdı: Yann erkenden İstanbula gidiyoruz! Dedi. Sonra emretti: Çakır Ali dedikleri sipahiyı bana getir! O kadar aradıklan halde tulamadı lar; ona en yakın bulunanlar gecedenber görmediklerini söylüyorlardı. Öğleye doğru kapıcıbaşı, Murad Pa şanın cevabını Padışaha götürüyordu: «Erzurumda kışlayup Şah üzeıine a zimetim ferman buyurulmuş; emir Pa dişahımındır. Bu kulunuz doksan yaşm da bir pirifaniyim. Gaza yolunda şehic olmak isterim. Lâkin ben kulun Şah üze rine gittikte henüz Anadoluda fırsat kol layan Celâliler fırsat bulurlar. Hele İçel de Muslu Çavuş, Aydın ve Saruhanda Yusuf Paşa ve diğerleri birleşerek mem lekete el uzahrlarsa îstanbuldan gene serdar mı çıkarılacakhr? Bizi kendı halimi ze bırakınız. İş sahibi işini bilir. Başkalarının sözlerine kapılmayınız. Evvelâ kendi memleketimizdeki düşmanı ortadan kaldıralım, sonra îrana gidelim!» Denizbankın Fındıkhdaki Satie binası alım satımı tahkikatında, Müddeiumumidüşman ülkesi mi sanır? Yoksa Padişa hımıza kasdi mi vardır? Elbet terbiyes likçe mütalea yazılırken, tetkikten geçıriverilmek gerektir. Celâlî bahanesiie A len dördüncü sorgu hâkimliğinin tahkinadoluyu kana boyadı, İstanbulu da öy kat dosyasmda görülen bazı cihetlerın tahkiki noksan kaldığı kanaati hasıl oldule mi yapmak ister? ğuna ve bu cihetler ikmal edilmek üzere Genc Padişah inci ve altm işleneli sa mur kürkü hışıldatarak, bir aşağı bir yutahkikatın tevsii istenileceğine dün dokunmuştuk. Filhakika, Müddeumumilik sorgu karı, hızlı hızlı gidip geliyordu. Mahfiruz Sultan hemen birkaç kapıc: hâkimliğine bu esastan talimatname göngönderilmesini ve ihtiyar bunağm baş dermiş ve sorgu hâkimi Sami de tahkikatın tevsiine başlamıştır. kesilmesini söylüyordu. Buna göre, Devlet Limanlar umum Her saat Murad Paşa hakkında yen müdürü Rauf Manyası şahid olarak dinhaberler geliyordu: liyen sorgu hâkimi, kendisinden aldığı iza«Serdar yanındaki bütün eyalet asker hatla noksan kalan cihetlerden bir kısrmnı lerini yerlerine gönderiyormuş; ancak birkaç bin yeniçeri ile üç bin sipahıyi bera tamamlamıştır. Bin lira kefaletle serbest ber bulunduruyormuş. îstanbula girerken bırakılan Denizbankın eski hukuk müşaviCelâlî reislerine aid dört yüz bayrakla ri avukat ismail îsa Caniş de sorgu hâk'mliğine davet olunmuş, tekrar ifadesi alın alay gösterecekmiş!.. mış, tahkikatta noksan kalan cihetlerden Gerek Birinci Ahmed, gerek Mahfibir kısmı da böylece tekmillenmiştir. ruz Sultan ayni zamanda mırıldandılar Diğer taraftan, dava edilen on üç kişi Dört yüz bayrak mı?.. den henüz mevkuf bulunan eski Denizlkisi de böyle bir zafer alayının ihti bank umum müdürü Yusuf Ziya Öniş yeşammı düşünüyorlar, hayran oluyorlard niden serbest bırakma isteğile müracaat Birinci Ahmed ellerini uğuşturdu: etmişse de, müracaati sorgu hâkimliğince Hele görelim!.. bu sefer de redde uğramıştır. Yusuf Ziya Mahfiruz da gülümsüyordu. Bu kaÖnişin bu seferki serbest bırakma iste dar parlak bir manzara görebileceğin ğinde, azamî kefaleti göstermeğe çal:şahatta düşünememişti. Demek ki hayali cağı kaydınm bulunduğu söylenilmekte ne bile getiremediği saadetîere erecekti dir. Kendisile beraber, eski Denizbank ve bu, Murad Paşanın sayesinde olacak umum müdür muavinlerinden Tahir Kevtı. Murad Paşaya düşmanlık ettiği için keble bina ve yapılar servisi şefi mühen adeta utandı; fakat acele etmemeliydi; dis Neşet Kasımgilin mevkufiyetleri, deacaba Murad Paşa bunu gerçekten ya vam halindedir. pabilecek miydi? Lâkin bir hakikat vard Sorgu hâkimliğince tahkikatın tevsii ki serdar yanındaki orduyu dağıtmakla muamelesinin sonu alındıktan sonra müdİstanbula yürümesinde fena bir maksadı deiumumiliğin mütaleasını yazmayı bitiolmadığını ispat etmiş bulunuyordu. receğine göre, meselelenin mahkemeye Padişah kendinden geçmis gibi duran intikal safhasına gelmesinin gecikeceği anMahfiruzu baştan ayağa kadar süzdü. laşılmaktadır. Hatta bu vaziyette meseleOnun bakışlarında bir azarlayış vardı. nin mahkemeye yaz tatilinin ortasına doğSanki: ru intikali ve muhakemenin Ağırczava Kasım Paşa ile Murad Paşa ara vekâlet eden ikincice^ada değil de, tat'l sında fark yoktur, öyle mi?.. den sonra Ağırcezada ba^laması, dün Adliye muhitinde bir ihtimal olmak üze Diyordu. . • ı Mahfiruz oralarda ^eâildi. Q 6adece re ortava atılmıstır. suçlu Adliye tebligat işleri mübaşirlerin bir deniz kazası olmuş, bir motör batmak den Basri Hırçınm muhakemesi, İstanbul tehlikesini güçlükle atlatmıştır. asliye dördüncü ceza mahkemesinde dün Alınan malumata göre, sabahın sisi içinsabah bitirilmis, karar da verilmiştir. de İzmitten İstanbula gelmekte bulunan Dün sabahki celsede müddeiumumî mu Karamürsel limanına bağlı Arsum tonluk avini Ali Kemal, mütaleasını söylemiş, Süleymanın motörü, körfezden çıkarken suçlunun para alırken memuriyetini an birdenbire başka bir motörle karşılaşmış latmamasına göre işlediği suçun dolandı ve anî bir çarpışma olmuştur. Bu motör rıcılık mahiyetinde sübut bulduğu, ceza Cihan motörüne sancak basomuzluğu bokanununun 503 üncü maddesine uyduğu doslaması dibinden bindirmis, 1,5 metre mütaleasını ileri sürmüş, ona göre tecziye boyunda 80 santim genisliğinde bir vara sini istemiştir. Sonra da müdafaa yapılmış, açılmıştır. Buradan su almağa başlıyan verilen mahkumiyet kararı bildirilmiştir. motör, hemen karaya doğru yol almaaa Mahkeme kararına göre, suçlu Basri Hır başlamış, bu esnada meçhu! motör de çm, dördüncü icrada bir işi bulunan Bo kacmıstır. ğazkesende Ballık aparhmanında mukim KÜLTÜR tSLERl Emine icranm tebligatını götürmüş, me Birinci mektebin bahçesi muriyeti mübaşirlik olduğunu anlatma İstanbul birinci ilkmekteb bahçesinin dan, kapalı bir şekilde, esyasının hacze tevsii için etrafta bulunan binalarm isdileceğine temasla eğer otuz lira verirse timlâk muamelesi ikmal edilmiştir. Yaicra muamelesini geriye bıraktırmağı va kmda bahçenin tanzimine başlanacaktır. detmiştir. Peşin olarak on beş lira almış, Halk tarafından yapılan mütebaki on beş lirayı Karaköyde bir mamektebler için yardım hallebicide buluşup almak üzere sözleşBeykoz, Ömerli ve Sırapınar köyle miştir. Emin, bu adamın resmî bir sıfatı olmadığı, kendini dolandırdığı şüphesile rinde halk tarafından yapılmakta olan işi avukatına açmış, sonra da polise haber mekteb binalarınm tamamlanması için vilâyetçe de bir miktar yardımda buverilerek ertesi gün mahallebicide meşhud lunulmasma karar verilmiştir. suç yapılmıştır. Mahkeme, hâdiseyi suçŞile köylerindeki mekteb lunun memuriyet vazifesini suiistimalle rüş inşaatı vete tasaddi şeklinde sabit görmiyerek, memur olduğunu söylemeden, sadece müŞile köyleırinde otuza yakın köy mekracaat ettiği adamın hulus ve saffetinden tebi yapılacağını yazmıştık. Bu mektebistifade ile on beş lira aldığı ve on beş lira lerin ders yıh başma kadar yetiştirilmesi daha almağa teşebbüs ettiği şeklinde sabit mukarrer bulunduğundan inşaatın idaresine Vilâyetçe mimar Şemseddin megörmüştür. Bu cihetten, müddeiumumî mur edilmiştir. Mimar, yann Şileye gimuavininin mütaleasma uygun kararla, decektir. Basri Hırçmın üç ay hapsi ve elli lira paÇocuk kampları ra cezası ödemesi kararlaştınlmış, diğer Her sene îstanbulun muhtelif semtletaraftan kendisinin, memur olduğunu söyrinde açılmakta bulunan çocuk kamplalesin, söylemesin memur vaziyetinde bu rile çocuk bahçelerinin gayrimuayyen lunması cihetinden, cezası dörtte bir nis yerlerde kurulması, büyük masraflar ihpetinde artırılmış, üç ay on beş güne, alt tiyarına sebeb olduğundan Maarif idaresi bu kamp ve bahçelerin her sene mış altı lira altmış kuruşa çıkarılmıştır. muayyen yerlerde kurulmasma karar vermiştir. tevsi ediliyor suçlu mübaşir gece bir kaza oldu Kin ve şfikran arasında... 43 O gün Diyarbekirde bir yaz havas vardı. O kadar ki yüksek kale duvarlarının ortasmda bir tekneye oturtulmuş gi bi duran şehir adeta yanıyordu; fakat dışarısı oldukça esiyordu. Bunun için de bütün halk geniş çayırlara çıkmış, her yıl sonbaharm son günlerinde yapılan a yarışlarile cirid oyunlarmı seyre dalmıştı Ufka doğru boz birrenk alan kırlarda renk renk elbiseler, renk renk insanlar, çeşid çeşid sesler kaynaşıyordu. Şurasla burada küme küme athlar dolaşıyor; yüksek eğerlerin üstünde heybetle duran yağız sipahiler orta yerdeki koşucularla ciridcileri dikkatle seyrediyorlardı. Bazan bunlardan üç beş tanesi ansızm atlarını mahmuzluyorlar; er meydanına atılıyorlardı. İkindiye doğru oyunlar büsbütün klzış Kuyucu Murad Paşanın göstereceği alatı; en az on bin seyircinin çevrelediği ge yı görmek için ne yapmak lâzım geldiniş ve yemyesil çayırtla belkî üç yüz atlj ğini düsünüyordu: çarpışıyordu. Bu aralık bir atlının daha Saadetlu hünkâr, Celâlî bayıaklaortaya fırladığı görüldü; fakat onun elinrını ben de görmek isterim; inayet bude cirid yerine yay ve ok vardı. Dosdoğyurasız!.. ru Nasuh Paşanın oturduğu atlas sayePadişah: bana doğru sürdü. Orada birdenbire dur Görürsüz... görürsüz!.. duğu, tirkeşinden bir ok alarak yaya takDedi; fildişi ve sedef kakmalı abanoz tığı, bütün kuvvetile gerdiği ve bıraktığı görüldü. Onun yanında bulunanlar uğul kapıdan geçerek gözden kayboldu. tuya rağmen bir ıslık duydular. Nasuh Bir gün sonra Murad Paşa üsküdaPaşanın biraz solunda ayakta duran, te ra vardı; denizin üstü yüzlerce irili ufaklı pesi yeşil çuhalı boz renkte kuzu derisin kayıkla doldu. Beş kadırga, güverteleri den kalpak; ipekli kısa entari, yırtmach baştanbaşa renk renk bayraklarla dolu biniş ve bol şalvar giyen bir adam, ol olduğu halde Bahçekapıya doğru geldiduğu yerde sallandı, elini kuşağına attı ve ler. Padişah bu alayı evvelâ Yalı köşoradaki kırbacını yakaladı, fakat kaldı künden, sonra da Ajay köşkünden seyramadı, çünkü bir ok onun sağ omzu retti. Mahfiruz Sultan ise yanında birile boynu arasına girmiş, ucu arkasından kaç kadın ve hadımağası olduğu halde çıkmış; oracığa düşmüştü. İbrahim Paşa kapısının önündeki kule Baş tebdilağası vuruldu... den baktı. Bu renk renk bayraklar ona Mehmed Ağayı vurdular!.. mızraklara saplanmış olan haydud baş Bre kimdir vuran?.. annı andırıyordu. Artık Anadolunun dü Tutun!.. Koman!.. ğünle başlıyan günleri hiçbir zaman kanlı Ortalık karışh; atlar ürktü, bir kısmı bir şekilde sona ermiyecekti; yıllarca kıznalkın içine daldılar. Kadınlar bağırıyor, gm güneş altında yanarak, yapışkan ve çocuklar çiğneniyor; erkekler sövüyorlar ğrenc çamurlar içinde boğularak edinidı. Bayram yerinde korkunc bir panik en küçük servetler yağma edilmiyecekbaslamıştı. i. O kadar arandığı halde bu işi yapan Mahfiruz sevinc vaşları döküyordu. tutulmadığı gibi kimin yaptığı da anlaArtık Kuyucu Murad Paşaya karşı şılmadı. ;in değil sadece takdir hisleri besliyordu. Çakır Ali şendi. Akşam karanlığmda Hatta son defa hislerine kapılarak Paatını dörtnal sürerken söyle mırıldanıyor dişaha söylediği sözlerden dolayı pismandu: k duyuyordu. Kayış Mehmed de geberdi; hele Fakat üç Mustafa ile şeyhüli»lâm Sunİstanbula gideyim, belki Rukuştan bir uüah Efendi genc kadın gibi Celâlî bebaber almır! Her nedense içimde urr.ud âsını yakından tanımış, onîarm kötülükvar!.. lerine uğramış değillerdi. Bunun için sadArtık orada yapyalnız kalacak değil :azamı hiç affedemiyorlar; hatta Padidi. Saray imamı Mustafa Efendinin ev ;aha gösterdiği parlak alay onların kıslâdlığı olmak az bahtiyarlık değildi. Genc .canclık hislerini adeta şahlandırıyordu. sİDahi hatta o zamana kadar buna niçin Hele Ekmekçizadeyi büyük bir korku o derece ehemmiyet vermediğini düşünelmıştı. Gizli ve hain bir ses ona sanki rek kendisini azarlıyordu. Hem de Kuhep şöyle diyordu: vucu Murad Paşadan iğreniyordu; onun Murad Paşanın intikamından kurvaptığı zulümleri düsünerek Mustafa E"• fendiye bütün acıkhğils. anjatacak, Padi :ulamazsm! (Arkast var) sahm kulağına kadar gitmesi için elden geleni yaDacaktı. Zeytin mıntakası Murad Paşanın Tokatta kışlamıyarak Bursa (Hususî) Merkezi Bursada gelmekte olduğu duyulunca Birinci Aholmak üzere Kocaeli ve Bursa vilâyet med hünkâr sofa'inm sedirinden fırladı: eri bir zeytin mıntakası olarak birleş Bu nasıl iştir? Niçin fermanımı irilmiş ve bu mmtakanın mütehassıs dın'emez?.. ığına Ziraat Vekâletince Ferruh Barlas Mahfiruz Sultanın geldiğini haber ver ayin edılerek Ziraat müdürlüğü bina di'er. Genc kadın yumruklarını sıkarak sında \azifeye bEşlamıştır. Zeytmcilik için halkı fennî şekilde adeta bağırıyor, Padisahı azarlıyordu: aaliyete sevketmek üzere vilâyetimiz Saadetlu hünkârım, bu nasıl serdar, nasıl vezirdir? Kasım Paşa ile bu de dört mmtakaya bir bakım memru da nun arasında ne fark vardır? Biri s,e\ de şönderilmiştir. Bu memurlar, Gemlık, " nce gelmez; ötekı, gelme dediğin hal znik, Mudanya ve Orhangazi kazaların•e ordu ile üzerimize yürür? Burasmı da çalışmaya başlamışlardır. 4 Bir şoför bir ameleye çarptî ŞEHÎR tŞLERl Pangaltıda Hicabi apartımanında oTaksim bahçesindeki havuz Yeni bir mâni çıkmazsa turan Rifatın idaresindeki 1179 numaralı otomobil, evvelki gece Beşiktaşa doğru da yapılacak tesisat ibrahimpaşa sarayı Teodora ismınde bir elektrik mühen disı Belediyeye müracaat ederek Tak sim bahçesindeki havuzda bazı tesisat yapmak teklifinde bulunmuştur. Yapılacak tesisat sayesinde havuzun fiski yesinden şemsiye şeklinde su fışkıracak ve buna istenilen renk verilecektir. Yann bunun üzerinde bir tecrübe yapıla caktır. Yol vergisi için beyanname usulü ihdas edilecek Yol vergisi tahakkuk şeklinin değiştirilmesi için Belediyece bazı tedbirler alınmasma lüzum görülmüştür. Şimdiki halde yol vergisile mükellef olanlann etvelleri mahalle mümessilleri tarafmdan tanzim edilmektedir. Bu tarz maksadı temine kâfi gelmediğinden beyanname usulü ihdası muvafık görülmek ;edir. Bundan başka müesseselerde çaışan müstahdemlerinden de yol vergilerinin çalıştıklan müesseselerce kesilmesi temin edilecektir. Armoni orkestrasının konseri ; giderken, Tophane Dikimevinde çalışan Hüseyne çarparak kolundan ve ayağından ağır surette yaralamıştır. Hüseyin, Beyoğlu hastanesine kaldıHapisanenin bütün müştemilâtile yıkıl rılmış, suçlu yakalanmıştır. ması işi, binayı yıkmağa talib olanlarla, Nafıa idaresi arasında zuhur eden ihtilâf Bir yankesici yakalandı yüzünden, birkaç zaman için teahhura Gece saat 4 te Karaköyden geçmekte uğramıştı. olan İbrahmin yanına sabıkalı yankesi Öğrendiğimize göre, binanın yıkma işi cilerden Amavud Mehmed yaklaşmış ne iki müteahhid talibdir. Bina, bunlar ve İbrahimin dalgmlığmdan istifade edan en müsaid şart dermeyan eden müte derek cebinden 11 lirasım çalmıştır. Fakat akabinde işi anlıyan İbrahim fer ahhide önümüzdeki salı veya çarşamba yada başlamış ve yetişen polisler oradan günü ihale edilecek ve yeni bir mâni çıkuzaklasmak üzere bulunan Mehmedi yamazsa perşembe günü yıkma faalivetine kalamışiardır. başlanacaktır. Hasta mahkumlar, birkaç gün evvel, Tevkifane hastanesine nakle Sarhoşluğun akibeti dilmiş bulunmaktadırlar. Dün, öeledpn Kasımpaşada Kulaksızda oturan Zihsonra da hanisane jandarma karakolu bo ni admda biri, kendini bilemiyecek de şaltılmıştır. Temelleri çok derinde olan recede sarhoş bir halde dolaşırken yükhapisane müştemilâtının yıkılması ve mo sekçe bir yerden düşerek muhtelif yerlozlarının taşınmas işi, tahmin edildiSin lerinden ağır surette yaralanmıştır. d»n daha uzun süreceSi anlasılmalctadır. binanın perşembeye yıkılmasına başlanıyor Elli kişiden mürekkeb şehir armoni orkestrası dünden itibaren faaliyete geİzmir (Hususî) Şehrimizde, Yan çerek ilk konserini Taksim abidesinde yalı Fettah namında, dolandırıcıhkla vermiştir. Bugün akşam saat 18 de Taksuçlu bir sabıkalı, sorgu hâkimi HüseBir dilsizin açtığı dövmek davasına sim bahçesinde, salı günü Gülhane paryin Günayın gırtlağına atılmak ve mekmda ve çarşamba gününden itibaren de dun sabah Sultanahmed üçüncü sulh ce murlara saldırmak istemiş. Yakalan Yerli Mallar sergisinin devamı müdde za mahkemesinde bakılmıştır. Dilsiz He mış, aklmdan mustarib olup olmadığı rant, Yervant isminde birinin kendisini tince sergide çalacaktır. nın tespiti için müşahedeye sevkedil Nuruosmaniye camii avlusunda çukura miştir. Resimler yoklaması iterek yumrukla dövdüğünü iddia et Fettah, Eskişehirli Hüseyin namında Belediye şubeleri tarafından önümüz miştir. Dilsizceden anlıyan bir kadm, birini dolandırmakla suçludur. deki ay iptidasından itibaren bina, buh mahkemede işaretle ona sual sorup ceHüseyin, İzmrre iş bulmağa gelmiş, an, tanzifat ve kuntrat resimlerinin vab almış ve hâkim Nusrata davacının yoklamasına başlanacaktır. Bu hususta dediklerini anlatmıştır. Mahkeme, Yer Fettahla karşılaşmıştır. Fettah, Hüseyşubelerce icab eden tertibat almmıştır. vantm ceza olarak yirmi beş lira öde nin safıyetinden istifade ederek, kendısmi Himayeietfal odacısı yazdıracağı baMeccanî halk plâjında yeni mesine karar vermiştir. Muharrem Feyzi TOGAY hanesiie ve mükemmel bir oyunla at MÜTEFERRİK latmış, (35) lirasım aldıktan sonra, Hıtesisat îstanbul Belediyesi tarafından Ha mayeiecfalin bir kapısmdan girmşi, öbür Başvekâlet yazı işleri Camiler tamir ediliyor remle Salacak iskeleleri arasında inşa kapısından çıkıp kaçmıştır. Polis, zavalh Camüerin ve eski eserlerin tamirine mudurlugu edilen meccanî halk plâjmda yeni tesiHüseynin verdiği eşkâl üzerine Fettahı devam edilmektedir. Azabkapı, Şemsisat vücude getirilmiştir. Plâja, altı metEmniyet umum müdürlüğü şube mü yakalamıştnr. Fettah, ilk defa inkâra sapre yükseklikte bir atlama kulesi ve ye dürlerinden Kâmranm Başvekâlet Arşiv mış, fakat müvacehe başlayınca hâkime paşa ve Eyüb camilerinin tamiri yakında bitmiş olacaktır. niden beş yüz kişinin soyunabilmesine dairesi müdürlüğüne terfian tayini üze ve memurlara saldırmıştır. 1 müsaic soyunma yerleri yapılmıştır. Ayni zamanda Trakyada ve memle rine Arşiv dairesi müdürü Halid de Başİstanbul Belediyesi, plâjm genişletil vekâlet yazı işleri müdürlüğüne naklo Konya vilâyetinde kuraklık ketin muhtelif mıntakalanndaki eski eserlerin tamiri de önce hazırlanmış olan mesi hakkındaki dilekleri nazarı dikka lunmuştur. tan zarar görenler program dahilinde yapılmaktadır. te alarak, yenidpn yedi yüz metrelik bir Pancar istihsal mıntakaların Konya (Hususî muhabirimizden) sahil parçasının plâj sahası içine alm daki tetkikler masma karar vermiştir. Plâj önünde, Bu yıl vilâyetimizde kuraklıktan müte aynca tahtadan bir de rıhtım vücude geYeni şeker istihsali zamanı geldiğin essir olan yerleri tayin ve zararları testirilmiştir. den ve pancarlar toplanmağa başlandı pit için Ziraat Vekâleti tarafından tetNfishası 5 kuruştnr ğından Türkyie Şeker fabrikalan umu kikata başlanmış ve bu işe Vekâlet şuKöroğlu tekrar çıkacak mî müdürü, Ziraat umum müdürü ve be müdürlerinden Reşid Saracoğlu ile Vekıller Heyeti kararile muvakkaten İktısad Vekâleti müdürlerinden birin ziraat müşavirlerinden Şevket An me Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. kapanan Köroğlu gazetesi, 26 temmuz den mürekkeb bir heyet pancar istihsal mur edilmiştir. Bu iki ziraatçi şimdi Altı aylıb 750 > 1450 » çarşamba gününden itibaren intişara mmtakalannda tetkiklere başlamışlar Konyada vazifelerini yapmak için ça Üç aylık 400 » 800 » 1 hşıyorlar. dır, başhyacaktır. Biı aylık , 150 » loktuı ADÜYEDE Bir dilsizi döven adam mahkum oldu İzmirde bir sabıkalı sorgu hâkiminin gırtlağına sarıldı Cu m h u r i y e t Aboneşeraiti|™f ••*

Bu sayıdan diğer sayfalar: