23 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

23 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtTET . 23 Temmuz 1939 DUYDUNUZMU Gözcü İngilterenin bü yük şöhretlerinden birisi de an'ane memleketi olması dır. Yüzlerce sene evvel teessüs etmiş usuller orada hâlâ caridir. Gene öyle üstünden asırla geçmiş müesseseler vardır ki. hâlâ yaşar j?ıansız gemilerini tarassud etmekle mükellef Barden ismindeki zatm me muriyeti de bu neviden. Barden'in yaşı seksen. Beş yüz sene evvel ihdas edilen memuriyeti de, Londra Belediye Lordluğu kadar ehemmi yetli bir vazife. O tarihte, yani beş yüz yıl evvel, Fransız gemilerinin Winchelxa'ya yaptıklan bir baskm üzerine bu gözcülük memuri yeti ihdas olunmuş. Barden ailesi de bir asırdanberi, babadan oğula intikal et mek suretile bu vazifeyi ifa etmekte. Barden'in maaşı, senede bir İngiliz lirası, iki şilin, altı pens. Bu ücret mukabilinde, gözcü, günde iki defa ufku tarassud ederek, Fransız gemisi gelip gelmediğini haber vermekle mükellef. Buraya kadar iş öyle kolay ki, hakikaten bir lira, iki şilin ve altı pensten fazla etmez. Müşkül nokta odur ki, Barden dostumuz, ufukta Fransız gemisi görürse, dost geliyor diye sevinecek mi, vazife icabı yerinecek mi? Yavru Yalovada aç ve Galatasarayla Demirsporun yapacağı karşılaşmayı sefil dolaşırken bulundu sinirlerine hâkim olan taraf kazanabilecektir Dün sabah Yalovada serseriyane dolaMillî küme şampiyonluğunu tayin edecek olan maçın birincisi bugün FenerHahçe stadyomunda Galatasarayla Demirspor takımları arasında oynanacaktır. îki takımın bu karşılaşmsı bütün nazarları üzerine çeken bir maç olacaktır. Galatasaray da, Demirspor da bir haftadanberi bu maç için çok ciddî bir hazırlığa başlamışlar ve kamp hayah geçirmişlerdir. Temmuzun yakıcı sıcağı altmda böyle mühim bir maç yapmak heı babayiğitin kârı değildir. Hele bu, spor hiç değildir. Fakat Millî küme maçlarının sürükiendiği âkıbet, iki takımı bu sıcakta karsılaştırmak mecburiyetinde bırakmıştır. Amatör futbol oynanan memleketİerde bir futbolcuya bu ka1 dar eziyet etmenin doğru olmadğm ., hatta buna hiç hakkımız bıle bulunamıyacağını, Futbol Federasyonunun takdir etmesi lâzımdır. Bu kadar ağır bir şerait içinde yapılacak bugünkü maçta nasıl bir netice alınabileceği, futbol meraklılarrıı haftalardanberi meşgul edip durmaktadır. Bu merak, kendi kendine değil, Futbol Federasyonunun, şimdiye kadar hiç şahidi olmadığımız bir şekilde elbette ehemmiyet vcrmesi, biraz da yapılan hatalann birbiri üzerine yığılmasından ileri geimiştir. Millî küme şampiyonluğunu kazanacak takımı meydana çıkaracak bu maçlar için Futbol Federasyonu şu hatalara düşmüştür: 1 îstanbul ile Ankarayı alâkadar den bir maç için diğer bir mmtakadan hakem seçmesi. 2 İzmirli Mustafanın mazereti karşısında hakem tayinini Millî küme maçarında hiç vâki olmadığı halde iki kulübe bırakması. 3 Millî küme maçlarındaki talimatname hilâfına maçlarm hasılatını, yalnız iki kulübe bırakması. 4 Güreş maçlarında tatbik edilen jüri şeklini futbol maçlarına sokmak suretile, hakem üzerinde menfi bir tesir yaptnası. 5 Geçen sene tatbik edilen dveraj meselesini ortadan kaldırması. 6 Galatasarayın sahası dururken maçı Kadıköyüne alması. Bugün yapılacak müsabaka, normal b;r oyun olmaktan çıkmış, âsâb geren, sinirleri bozan bir mücadele haline gelmistir. Bu kadar karışık bir şeV:' ve hava içinde cereyan edecek maçta ga' at, ancak bütün bu gürültülere kulaklarını tıkayan, gözlerini yuman, bütün manasile büyük bir sükunet içinde bulunan takımın hakkı ılacaktır. Bugünkü müsabaka Bugünkü spor hareketleri Kürek teşvik müsabakaları: Saat: 10. Yenikapı Yüzme teşvik müsabakaları: Saat: 13. Şeref Stadı. Birinci hafta at yarışları: Saat: 15 Veliefendl Galatasaray Demirspor Millî küme maçı: Saat: 17,30 Kadıköy stadı POff Bir baba çocuğunu terketti ASEP T A sinek, sivrisinek, güve ler ve diğer haşeratı uzaklaştırmak kabil olur. Temas suretile mücadele ve imhası lâzım gelen GUVELERIN SURFELERİ, KARINCALARI v e HAMAM BÖCEKLERİNIN İMHASI İÇİN ve kürklere, elbiselere, çamaşırlara, halılara, dolab çekmelerine ve sandıklara kutu içerisinde sablan Yemek salonlarına, yatak ve banyo odalarına, mutfaklara, aptesanelere, kahvelere, gazinolara, lokantalara, eşya depolarına asmakla TABLETİ İstanbul tenis şampiyonası İstanbul Teniş ajanlığından: 1939 yılı İstanbul tenis birincilik müsabakalarına 29/7/1939 tarihinde başlanacak ve aşağıdaki şartlar dairesinde ıntac olunacktır: 1 Müsabakalara 29/7/1939 cumartesi günü başlanacak ve 30/7/1939 pazar, 5/8/1939 cumartesi (dömi final) 6/8/1939 pazar (final) günleri devam olunacak ve tamamlanacaktır. 2Müsabakalar tek kadın, çift kadın, tek erkek, çift erkek, kadın ve erkek olarak yapılacaktır. 3 Müsabakalara yalnız amatörler iş tirak edebileceklerdir. 4 Müsabakaİar neticesinde birinciliği kazananlara kupa, ikincilere madalya verliceektir. 5 K a y ı d müddeti 26/7/1939 çarşamba akşamına kadar Türk Dağcıhk Kulübünde devam edecek ve 27/7/1939 perşembe günü saat 19 da kur'a çekilecektir. 6 Kayıd hergün sabah 9 dan akşam 19 a kadar devam edecektir. 7 Müsabakalara girecek oyunculardan hiçbir kayıd ücreti alınmıyacağı gibi arzu edenler serbestçe maçları takib edebileceklerdir. 8 Kulüb murahhaslannın 27/7/ 1939 perşembe günü saat 19 da yapılacak kur'a kesidesinde bulurnnak üzere Türk Dağcılığ Kulübüne teşrifleri rica olunur. 9 Müsabaka programı maçlardan bir gün evvel ilân olunacaktır. Yeni vampir Ecdaddan kalma süpürge, yerini yavaş yavaş elektrik süpürgesine bırakıyor. Bu süpürgenin mekanizmasını teş kil eden esastan istifade ederek, hava ile emıiecek ne varsa, onlara aid işi hep bu mekanizmaya gördürmek fikri üzerinde işliyenler, yeni bir keşifte bulundular. Ve galiba, bu yeni keşif, emici süpürkeden daha faydalı. Haşeratı imha eden sömürücü bir alet yapıldı. Tıpkı vampir sÜDÜrgeler gibi, gezdirdiğiniz yerde ne tahtakurusu bırakıyor, ne sivrisinek, ne de karasinek. Çok güzel bir icad. Fakat ne var ki. evvelâ ufak mikyasta yapılan bu fay dalı şeyler, sonradan büyüyor ve bu sefer, zararma pâyân olmuyor. İşte flit ve sivrisinek; işte boğucu gaz ve insanlar! Haşerata mahsus vampiTİe onun ağababası arasmdaki kısacık mesafeyi de keşfeden biri çıktı mıydı beşeriyet bir kere daha yandı demektir. şan yedi yaşlarında bir çocuk bulunmuştur. Yavrucağm perişan vaziyeti o civardaki halkın nazarı dikkatini celbetmiştir. Sima itibarile de o civarın yabancısı olduğu anlaşılan bu küçük yavru, kendisine verilen yemeği büyük bir iştahla yemiştir. Nereden geldiği sorulduğu zaman verdiği cevab yanında bulunanlarda hayret ve teessür uyandırmıştır. İsminin Hüdai olduğunu ve İstanbulda Paşabahçesinde oturduğunu, babasının Pasabahçedeki rakı fabrikasmda cesviyecilikle meşgul Arif olduğunu, bir gün evvel babasile beraber Yalovaya geldiğini, babasının bir bahane ile yanından ayrıldığını ve bir daha gelip kendisini aramadığını anlatmıştır. Yedi yaşndaki bu yavrucak bir geceyi aç susuz ağaclar arasında yatarak geçir miştir. Vaziyetten derhal alâkadar makam haberdar edilmiş ve Hüdai dün aksam Yalovadan Emniyet müdürlüğüne geti rilmiştîr. Çocuğun verdiği ifade yaşınm fazla küçük olması gözönünde tutularak kaydi ihtiyatla telâkki edilmiş ve verdiği adreste babası olan tesviyeci Arifin bulunarak celbine lüzum görülmüs ve hâdise etrafmda tahkikata ba«lanmıstır. KRISTALİZE Kullanmalı ASEPJAil Elâzığ Nafıa Müdürlüğünden: Kapalı Zarf Usulile Eksiltme İlânı 1 Elâzığda yeniden yapılacak 174,991 lira 11 kuruşluk keşif bedelli orta okul binası inşaatmın bu sene altmış bin liralık beton arme kısmı kapalı zarf usulile eksiltmyie konulmuştur. 2 Bu işe aid şartname ve evrak şunlardır: Baymdırlık işleri ^enel şartnamesi Fennî şartname Hususî şartname Hulâsai keşif Eksiltme şartnamesi Mukavelename İstekliler bu sjrtname ve evrakı Vilâyet Nafıa Müdürlüğünde görebilirler. 3 Eksiltme 10/7/939 tarihinden 3/8/939 tarihine tesadüf eden perşembe günü saat 15 te Elâzığ Nafıa Müdürlüğü odasında müteşekkil Arttırma, eksiltme Komisyonunda yapılacaktır. 4 Eksiltmive girebilmek için istekliler 4250 lira muvakkat teminat vermesi ve bundan başka aşağıdaki vesikaları getirmesi lâzımdır. A • 35 bin lira kıvmetinde bina işi yaptığına dair vesika. • B İhaleden en az 8 gün evvel Vilâyete müracaatle eksiltmiye girebilmek için alınmıs ehlivet vesikası. C 939 yıhna aid Ticaret Odası vesikası. D İnsaat müddetince iş başında diplomah bir mühendis veya bir fer memuru bulunduracağma dair taahhüdname. 5 Teklif mektubları yukarıda üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine makbuz mukabilinde verilecektir. Posta ile gönderilecek mektubların nihayet üçüncü maddede vazılı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfm mühür mumile iyice kapatılması şarttır. Fostada olacak gecikmeler kabul edilmez. • (5198) Bursanın meşhur Püskülsüz İsmaili öldü Bursa (Hususî) Bursanın kurtu luşu ve ordunun Bursaya girişi sırasında Uludağdaki çetesile ansızın şehre inerek, Bursayı da diğer bazı şehirler gibi yan maktan kurtarmış olduğu söylenen çete reisi Püskülsüz namile maruf îsmaıl ölmüştür. Püskülsüz İsmail, Umumî HarD yıllarında Bursa ve havalisinde yaphğı şekavetle şöhret almış, hatta bir gece şehre inerek kadm kıyafetile valinin evine gir miş, buna rağmen hiçbir zaman ele geçmemiş bir çete iken Millî Mücadelenin başlaması üzerine millî kuvvetlerle bir likte çalışarak memlekete ve millî kurruluşa hizmet etmiş, bunun için de İstiklâl madalyasile taltif olunmuştu. Son günlerde Püskülsüz İsmail belediyemiz tarafmdan ücretle bir işte istiadam edilmekte idi. 45 yaşlarında olan Püs külsüz on parasız olarak ölmüştür. Püskülsüzün; Mücadele yıllarında kendisine gönderilen bir mutavassılın, düşmanla teşriki mesai etmiş kimse olduğunu anlayınc?. kellesini kesip bir gaz tenekesine koyarak geri göndermesi Bursada meşhurdur. Tab'an halim selim ve vücudce çelimsiz olan Püskülsüzü Bursada tanımıyan hemen hiç kimse yoktur. Onun Umumî Har'b yıllarındaki eşkıyalığı icin (ortalığı titretmişti) tabiri kullanılır. Bununla beraber eşkıyalık hayatında fıkaraya dokunmamıs olduğu ve zenginlerden ıldığı paraları da ekseriya fıkaralara dagıttığı veya kendisinin yiyip içerek har cadığı herkesce bilinir. Püskülsüz hiç okumak yazmak bilmezdi. Ağır siklet dünya boks şampiyonluğu Dünya ağır siklet boks şampiyonluğu için Joe Louis ile, Bale Pastor arasındaki maç 20 eylulde Amerikada yapılacaktır. Bu mühim maç 20 ravund olarak yapılacaktır. Yirmi senedenberi ilk defa 20 ravund üzerinden yapılan yegâne maç bu karsılaşma olacaktır. TRHTRKURULRRDfm Hurtulunuz Eğe mıntakasmda incir vaziyeti Aydın, (Hususî) İncir mahsulünün doğum ve tutumu çok iyidir. llk yağ murlann faydası olduğu gibi son müsaid havalar ve sıcaklar da mahsulün tam bir nefasetle kemale gelmesine yardım et mektedir. Geçen seneki ihracat 40 bin tondu. Fakat bu miktarm içinde iç pazarlar için aynlmış ve bizzat müstahsilin yiyecek için alıkoymuş olduğu incirler de vardır. Satış mevsimi sonunda fazla taleb ve piyasa yüksekliği dolayısile bunlar da ihrac edilen partilere ilâve olunmuştu. Bu sene rekolte 45 50 bin ton olarak tahmin edilmektedir. İhracat müessese lerinin eksperleri, vaziyeti tetkike gelmişlerdir. Havaların bugünkü müsaid vaziyeti devam ederse, mahsui, iyi müşteri bulacaktır. Ancak bazı mıntakalarda görülen (Gökuyuzu) hastalığına da bir çare bulunması istenmektedir. Galatasaray kulübii kongresi Münakale Vekili, Demirsporun deniz lokalini açtı murakabe heyetini lâğvetti Galatasaray Spor kulübü, dün fevkalâde bir toplantı yaparak nizamnamesindei Cemiyetler kanununa uygun bir şekilde icab eden tadilâtı yapmıştır. Kongre, beş sene evvel bazı zarurî sebebler dolayifüe nizamnamesine koyduğu «yüksek mürakabe heyeti» hakLndaki maddeyi de kaldırmıştır. Kulübün her altı ayda bir yapmakta olduğu murakabe heyeti topîantıkaldırılmış olduğundan bundan böyle her sene umumî kongre yapılmış olacaktır. İzmir 21 (Huşjısî) Münakale Vekili Ali Çetinkaya Demirsporun deniz lokalini açtı, yarın tetkiklerine devam edecektir. îzmirde beynelmilel binicilik müsabakaları yapılacak îzmir 22 (a.a.) Beledive Kültürparkta beynelmilel binicilik müsabakalarının da yapılmasına karar vermiş ve mütehassıslarca tetkikata başlanmıştır. Bir dalyan Almanyaya yılan balığı ihrac ediyor İzmir (Hususî) Söke civanndaki dört dalyandan Sakızburnu dalyanı geçen sene olduğu gibi bu sene de Almanyaya hususî kaplar içinde diri yılan balığı sevketmek için faaliyete geçmiştir. Geçen sene ayni suretle kilosu 30 kuruştan 30 bin kilo sevkiyat yapılmıştı. Ayni dalyanda, balık yumurtası istihsalâtını artırmak için fennî tesisat bile yapılmağa başlanmıştır. O terziyi, oradakilerden birini filân eskiden tanıyor muydunuz? Hayır efendim, hayır. Kat'iyyen... Tanımadığınız bir yere kızmızı nasıl yolladınız? Muallimlerden bir diğeri ilâve etti: Hususile... Beyoğullarında bir yer! Sonra Seza Hanıma dönerek sordu: Siz Beyoğlunun nasıl bir yer olduğunu da mı bilmiyordunuz? Seza Hanım şaşırdı. Biraz evvel müdiriyet odasında Türkânı müdafaa eden tıknaz, uzunca boylu mua41im ayağa kalktı: Böyle ayrı ayrı suallerimizle kadmı şasırrmıyalım, dedi. Usule mugayirdir. Sual sormak hakkı yalnız reise aiddir. Hem bizim vazifemiz bu kadının mes'uliyetlerini aramak değil. Kızına aid bir diyeceği varsa söylesin. Ne biçim şeyler soruyoruz: Beyoğlunun fena şöhretini bir annenin bilip bilmemesile bizim ne alâkamız var? İtiraz sesleri yükseliyordu. Reis zile basarak azaları susturdu: Vaktimiz olmadığı için ayrı ayrı sualler sorulmasma müsaade ettim, dedi. Bu da riyasete aid bir haktır. Mevzua yabancı birşey de sorulmamıştır. A Umuml deposu I Kraspln, Istuıbuı, Galaıa. Vojtooı Hın I tzmirden antrenör istendi İzmir fuarında ypılacak maçlara işliak edecek İzmir futbolculannı hazırlamak üzere Galatasaray veya Fenerbahçe kulübleri antrenörlerinden birisi İzmire daet edilmiştir. Bir ağustostan, on eylule kadar İzmirde çalışacak olan antrenörün masrafı alâkadarlar tarafmdan verilecek tngilterede çocukların çalışma saati arttı Londra, 22 (a.a.) Avam Kamarasmda Dahiliye Nazırı, 1416 yaşındaki erkek çocukların bir hafta içindeki çalışma saatlerini 44 ten 48 e çıkaran bir kanun tevdi etmiştir. Kanun, 92 reye karşı 106 reyle kabul edilmiştir. Sonra önünde duran bir kâğıda bakarak ilâve etti: Muallimler meclisi kızmız hakkında bir karar vermeden evvel sizi dinlemeyi muvafık gördü. Sorulaca' lere kısa cevablar veriniz. Vaktimİ7 .tur. Otuz beş dakika sonra derslerimıze gireceğiz. Muallimlerden biri, parmak işaretile sakalhdan izin alarak Türkânın annesine sordu: Kızınızm kahve falma baktırmak için o terzihaneye gittiğini biliyor muydunuz? Seza Hanım ayağa kalkarak cevab verdi: Evet. Bu gibi şeylerin yalnız mekteblerce değil, hükumetçe de yasak olduğunu bilmiyor muydunuz? Kızınızm gitnıesine mâni olmak istemediniz mi? Falcılık, büyücülük yasak oldu. Duymadınız mı? Ah, efendim... altından böyle şeyler çıkacağını bilir miydim? Kahve falı nedir ki... Eğlence için evlerde hep yaptığımiz şey... Nereden aklıma gelirdi? Bilseydim ayaklarını kırar, göndermezdim. Hem benim kızım itaatlidir, «Gitme!» desevdim, gitmezdi. Başka bir muallim sordu: Beyoğlu Tahsilât Müdürlüğünden: Hazine alacağınm tahsilinin temini için Beyoğlunda Hüseyinağa mahal. lesinin Topraklüle sokağında yeni 6 No.lı «şarkan ev 20, şimalen ev 4, garban yol, cenuben ev 1, 2 mahdud> 5250 metre murabbaı miktarmda Hızır kızı Dilbere aid evin ipotek fazlası tahsili emval kanunu hükümlerine göre satılacaktır. Talib olanların 3/8/939 tarihine raslıyan perşembe günü saat 15 ten sonra Beyoğlu Kaymakamlığında müteşekkil İdare heyetine % 7,5 pey akçelerile birlikte müracaatleri ilân olunur. (5204) nalığın mes'uliyetlerini değil, meselenin teferrüatmı tayin için sorulmuştur. Devam edelim. Muallimlerden biri de kadına şunu sordu: Kızınız, ne olduğunu bilmediğiniz bir yerde nasıl vazife alıyor? Seza Hanım iki elini de uzatarak yalvardı: Bırakınız da anlatayım, beyefendi... Sesler yükseldi: Bırakın söylesin. Reis kaleminin ucile masaya vurdu: Sorgu şeklini değiştirmiyelim. Seza Hanıma bakarak ihtar etti: Siz yalnız sorulanlara cevab veriniz! Kadın ellerini önüne kavuşturdu: Efendim, dedi, insan her gittiği yeri bilir mi? Emniyet eder. Bir terzihane... Fena bir yer olduğunu hissedince Türkân ayağmı çekecekti. Biz nereden bilelim, beyefendi. Çok ihtiyac içinde kaldık, vallahi... Bakırlarımı, çamaşır kazanımı, karyolalarımızı hep sattık. Biraderim Niğdeden... Reis kaleminin ucile masaya vurarak bir daha ihtar etti: Yetişir. Siz yalnız soruîanlara cevab veriniz! Tıknaz muallim yüzü biraz daha kızararak ayağa kalktı: Nusret Bey! dedi, haksizlık ediyorsunuz. Bırakınız söylesin. Esbabı mucibe zikrediyor. Hakkıdır. Sözünü kesemezsiniz. Sakallı oturduğu yerde yarım doğrularak sesini yükseltti: Siz de riyasetin vazifelerîne müdahale edemezsiniz. Vazifelerinizi yapmıyorsunuz ki müdahale mevzuubahs olsun! Sakallı zile bastı: Oturunuz! dedi, size söz vermiyorum. Sizin bana söz vermemeye hakkınız yoktur. Hem bu kadınm, hem de bizim sözümüzü kesiniz, tek basınıza karar veriniz. Bu, hükmü karakuşidir. Siz bana hakaret ediyorsunuz. Hayır, siz vazifenizi suiistimal ediyorsunuz. Yanındakiler tıknaz muallimi kolundan çektiler: Otur yahu, mesele çıkarma... Vakit az... Sorulsun bakalım... Hayır! Bu şekli müzakereye taraftar değilim. Haksızlıktır. lArkast vari UÇURUMDA Roman: 36 Bu sözleri söyliyen adam, bütün oda halkile beraber başını ansızm kapı istikametine çevirdi: Bir kadın hıçkıra hıçkıra ağhyordu. Odayı derin bir sükut kapladı. Masanın başında oturan müdire, Seza Hanıma sordu: Ne istiyorsunuz, hanım? Türkânın annesi ıslak yüzünü kaldırdı, iki elini ağır ağır ona doğru uzattı. sonra birdenbire geri çekti, titreye titreye derin bir nefes aldı: Ben... dedi, be.i... Türkânın annesiyim! Bütün gözlerde büyük bir hayret parladı. Herkes, pürdikkat, ona bakıyordu. Müdire ayağa kalktı: Şimdi kızınızm meselesini miizakere etmek için muallimler meclisi toplanacak. Siz dışarıda bekleyiniz. Yazan : Server Bedi Saatine bakarak ilâve etti: Yarım saat sonra karar verirler. îcab ederse sizi dinlemek için de çağırırlar. Dışarıda bekleyiniz. Bütün muallimler de ayağa kalktılar. Seza Hanım başını önüne iğerek dışarı çıktı. Türkânın annesi, müdiriyet odasınm kapısında on dakikadan fazla beklemedi. Bitişik odadan çıkan bir hizmetçi kadın onu içeri aldı. Yeşil çuha örtülü uzun bir masanm etrafmda, biraz evvel müdiriyet odasında birbirlerile münakaşa eden hocalann hepsi toplanmıştı ve susuyorlardı. Masanın başında oturan yaslıca, sakallı, çatık kaşlı ve sofu yüzlü adam, Seza Hanıma kapının yakınında bir sancialye gösterdi: Oturunuz, oraya! dedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: