29 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

29 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Temmuz 1939 CUMHURÎYET BİLMEDİĞİMİZ ŞEYLER İĞİİ Ticaret muahedesi Şehrin süt işi hal nin feshinden sonra safhasına girdi [Baştaratı l inci sahifede] Tokyo'da Japon Hariciye Nezaretine yapmış olduğu ziyaret hakkında sorulan suale cevab veren Hull, bu ziyaretten müspet bir netice çıkmamış olduğunu Süt işinin halli etrafmda yapılmakta söylemiştir. olan tetkıkler ilerlemektedir. Ziraat Vekâleti de bu mesele ile yakmdan alâka Bir tngiiz birliğinin talebi Londra 28 (a.a.) Milletler Cemi dar olmaktadır. Şehrimizde bulunan Ziyeline muzaheret, îngiliz birliğinin raat Vekili Muhlis dün Vilâyete giderek icra komitesi, bir karar sureti kabul et Vali ve Belediye Reisi doktor Lutfi Kırmiştir. Bu karar suretinde hükumetten darla birlikte İstanbul Ziraat müdürünün Amerikanın gittiği yola giderek İngiliz odasında bu husustaki tetkiklere devam Japon ticaret muahedenamesini feshet etmiş, icab eden izahatı almış ve lâzım gelen direktifleri vermiştir. mesi taleb edilmektedir. Ziraat Vekâleti İstanbulun süt işinin Japonyaya karşı zecri tedbir halline filen iştirak ve yardımda buîunaalınıyor caktır. Vekâletin elinde bulunan mer'a, Nevyork 28 (a.a.) Tokya, Ame orman ve hayvanattan istifade edilebilerikanın Çindeki yeni vaziyeti tanıması ceği gibi lüzumunda nakden yardım da takdirinde Amerika ile Japonya arasın yapılabilecektir. Belediye İktısad müdüda yeni bir ticaret muahedenamesi imzası rü Saffetle Yüksek Ziraat Enstitüsü îütiçin müzakerelere girişilmesinin mümkün çülük doçenti Ekrem Rüştü yakında Anolacağını bildirmekte olduğu bir sırada karaya giderek Vekâletle bu hususta teAmerika Hariciye Nazın Hull, yeni bir maslar yapacaklardır. Bu temaslar so muahede akdi için müzakerata ç;irişme nunda takarrür edecek esaslar dahiünde den evvel siyasî ihtilâfları yatıştırmak ve de bir şirket tesisine girişilecektir. bilhassa Çindeki Amerikan menafiine ve açıkkapı politikasına riayeti emniyet altına almak lâzım olduğunu söylemektedir. Japonyanın bu babda uzlaşmaya yanaşmaması ihtimaline binaen harb malIBaştarafı l inci iahtfede"\ zemesi, pamuk ve benzin ihracını meBaşvekil dün öğleden sonar bazı husunetmek suretile pek yakmda Japonyaya karşı iktısadî zecrî tadbirler tatbik edil sî ziyaretlerde bulunmuştur. Başvekilin bu akşam Ankaraya dönmesi ihtimalinden bahsolunmaktadır. mesi muhtemeldir. Miroir gazetesi, Japonyaya karşı amtnhisarlar Vekili bargo usulünün tatbik edilmesinin bütün Amerikan ticareti için çok vahim müşIzmirden şehrimize gelen Gümrük ve külât ihdas edeceğini gizlememe<tedir, İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz dün öğçünkü Japonya, Amerika ile yapılmakta leden evvel ve öğleden sonra İnhisarlar olan ticarî mübadelelerde üçüncü mevkii umum müdürlüğünde meşgul olmuştur. şgal etmektedir. Vekil, yarın Ankaraya hareket edecektir. Bu gazete, yekdiğerinden U7ak olan Ali Çetinkaya ki memleket arasında müsellâh bir ihtiOğrendiğimize göre, Münakale Velâf çıkmasına imkân vermemektedir. kili Ali Çetinkaya bugünlerde şehrimize NeuJYork Post, Japonyanın Ameri gelecektir. kadan hurda demir mübayaatı 1930 tarihinde iki milyon 900 bin dolar kıymetinde iken 1936 senesinde 14 milyona ve 1937 tarihinde 39 milyona çıkmıştır. Petrol mübayaatı ise 1934 tarihinde [Bastaraft 1 inci sahifede'] 20 milyon dolar kıymetinde iken 1938 törlü vasıtaları yenilemekle iş bitmiş olde 53 milyona baliğ olmuştur. mıyacağı için personellerin adedinı ve HATAY MEKTUBLARI Ziraat Vekâleti, vilâyete yardımda bulunacak Kayserinin ve Niğdenin tüccarları Hatayda Butüccarlar halis Türk ipliklerini iki misli fiata alarak Haleb malı diye memleketlerine yolladılar Yazan: Mekki Said ESEN Yalnız tngilterede dilencilerin bir sene zarfmda kazandıkları paranın miktarı iki milyondur. Dilenciler birliğinin resmî gazeteleri de vardır Arada sırada, ölen bir dilencinin kâh yatağının altında, kâh yorganınm içinde yahud kulübesinin bir köşesinde, servet denilebilecek yekunlu dünyalık keşfedildiğ ni işitiriz. Bu, yalnız dilencilere mahsus bir hal değildir. Bütün ömrünü sefalet içinde geçircn hasislerin de, öldükleri zaman, binlerce liralık para desteleri üstünde açlıktan can verdıkleri hayret ve ibretle görülen vak'alardandır.. Pariste ve Londrada, bu kabil milyoner dilencilere sık sık tesadüf edılir. Meselâ, geçenlerde, Londrada, dılencilikle mücadele cemiyetinin neşrettiği senelik raporda, dilencilerin bir sene zarfındaki kazanclar:nm iki milyon İngiliz lirası raddesinde olduğu zıkredılıyordu. Gene ayni raporda, yıllık kazancı 3 4 bin İngiliz lirasını bulan bir dilencinin bahsi vardı. Keza Londrada, bir serserinin kulübesinde zabıta tarafından yapılan araştırma esnasında, altı bin İngiliz lirasına yakın nakid para ve muhamminler tarafından dört bin sterlin kıymet konulan bir inci gerdanlık bulunmuştu. Ekseriya açlıktan, yahud soğuktan, bazan da hastalık neticesinde b'lerek, bütün bir ömür devamınca çektikleri sefaletin se Fransada bir sokakta suç üstü yakalameresi olan binlerce lirayı bırakıp giden nan bir dilenci karakola götürüliıyor hasis zenginlerden ve zengin dilencilerden mın etrafına üşüşenlerin pey sürdükleri işibaşka, bir de, para sahibi olduklarını hatilir. ber alan ahlâksızlar tarafından öldürülenFilânca kilisenin filân kapısınm sağ köler silsilesi vardır. şesi, muayyen bir bedelle müzayedeye koBunlardan, Dr. Lauvinerie, Fransanın nulur, Paris veya Londra borsasında olduTuluz şehrinde unutulmaz bir hatıra bığu gibi fiat arttırıhr, nihayet en fazla para rakmıştır. verene bu köse ihale edilir. Müzayede Dr. Lauvinerie, her hastaya şifa vermemurunun vazifesi, her sürülen peyi elinmekle şöhret kazanmış bir hekimdi. Çok deki taş tahtaya işaret etmektir. parası olduğunu haber alan bir katılin bıçağı altında can verdikten sonra, şehirde Amerikada, dilencilik, bir müessese hadolaşan bir şayia, bu meşhur simanın ismı line gelmiştir. Amerika zabıtasının yaptığı etrafmda ikinci bir şöhret efsanesi işledi. Bu şayiaya göre, doktor, mevcud servetini, tahkıkata nazaran, dilencilik san'atinde üspara hırsı yüzünden vaktıle bir komşusunu tad mertebesine yükselenler arasında, günöldürmek suretile ele geçirmişti. de elli dolar para kazananlar pek çoktur. Dilencilerin ve dilenciliğin en şayanı Nice Amerikalı dilenci vardır ki, bankadıkkat tarafı, bu işi meslek edinenlerin bi daki hesabı 50,000 dolar* yüfcselmiştir. riktirdikleri paranın mikdarından, kazanc Herşeyin, dünya mikyasına göre en büyülarının nispetinden ziyade yer yüzündeki ğü yapıldığı bir memlekette, dilencilik de dılenci teskilâtınm mahiyetidir. hem şekil, hem mahiyet itibarile azam^tli Meselâ, Paris dilencileri öyle mükem ölçüler içine alınmıştır. Meselâ, yalnız mel teşkilâta maliktirler ki, «Le Journal Nevyork şehrinde, bir gün zarfında dağıdes Mendigots» dilencilerin gazetesi is tılan sadaka mikdarı 200.000 dolardır. minde bir gazeteleri bile vardır. Fransada Kendi başlarına çalışamıyacak kadar intişar eden bu gazetenin, 1926 senesinde şahsî teşebbüsten mahrum dilencileri topAlmanyada neşrine başlanan Der Kunde ayıp çalıştıran, onların sırtından servetler isimli dilenci mecmuasından mülhem olkazanan dilencilik şeflerini, otomobil memuş bulunması muhtemeldir. Bu almanca zarlıkları denilen, hurda otomobillerin amecmuanın bütün dünyaya yayılmış mütıldığı viranelerden tedarik ettikleri arabahim mikdarda satış yapan resimli bir mecarla dolaşarak dilenenleri de unutmıyamua olduğunu kaydetmeden geçmiyelim. Pariste çıkan dilenciler gazetesi, dilen ım. *** cilik lehinde propaganda yapmak, dilenDilenciliğin arzettiği garabetlere bir nüciler arasmda irtibatı temin etmek ve dimune olarak, Londrada cereyan eden ve lenciler birliğinin menafiini korumak makilk bakışta masal sanılacak kadar hakikasadlarile kurulmuş, başına da, eski bir no:e uzak görünen bir vak'ayı zikredelim. ter kâtibi getirilmişti. Tereddiden tereddiGaliba geçen yaz mevsiminde Londraye yuvarlanarak nihayet dilencilikte karar ı zengin bir tacirin dul karısı, kızile birkılan bu sabık noter kâtibi, öğleden evvel gazetenin basmuharrirliğini yapar, öğleden likte, İngilterenin en kibar plâjı olan Brigsonra da, asıl mesleği olan dılenciliğe çı hton plâjına gitmişti. Orada, Tompson isminde, çok kibar, çok yakışıklı ve çok zenkardı. Dilenciler gazetesinin hergünkü basma gin bir borsacile tanıştılar. Çok geçmeden kalesinin mevzuu, mutlaka meslekîdir ve gene kızla Tompson arasmda başlayan dilenciler birliğini şiddetle alâkadar eden muaşaka, izdivacla neticelendi. Londranın hususlardan bahseder. Bu gazetenin ilân en kibar mehafiline mensub kimselerin iştisahifesi bilhassa şayanı dikkattir. Bu sahi rakile yapılan düğünlerinden sonra, kan fede, meselâ, Fransanın filân mmtakasın koca, müdebdeb konaklarına yerleşerek da münhal bir dilencilik bulunduğu haber yaşamağa başladılar. verilir. Yahud, bir dilencinin, müstereken Tompson, her sabah otomobiline binip çalışmak üzere bir meslektaş aradığını o yazıhanesine gidiyor, akşamlan geç vakit kursunuz. Günde en az otuz frank kazanc eve dönüyordu. Bu hayatın, hiçbir değitemin eden bir dilencilik sırrının satılık ol şiklik getirmeden, çok yeknesak devamı duğu nev'mden ilânları gene bu gazetenin gene kadını usandırmakta gecikmedi. Koilânat sahifesinde, dilenciler birliğile alâ casınm yazıhanesine, gündüzleri uğramak kası olmıyan yabancı unsurlara karşı sid ve biraz vakit geçirmek istediğini söyledikdetli bir mücadele açmak lüzumuna dair çe, Tompson'un şiddetli muhalefetile kartavsiyeleri de, resmî yazılara mahsus süşılaştı. Bunun üzerine, şüpheye düşen MaUınlarda okumak kabildir. dam Tompson, kocasının peşine takılıp soDünya dilencilerinin, Viyanadaki Pra kağa çıktığı bir gün, onun, gayet mırdar ter caddesi civarında kurdukları beynelmi ve şüpheli sokaklardan geçip, viran bir bilel panayır da, dilenciliğin dıkkate şayan naya girdıkten beş on dakika sonra, kör ditaraflarındandır. Pek çok uygunsuz şeyleri lenci halinde tekrar dışan çıktığmı görortadan kaldıran Almanya, dünya kadar müş, hakikati anlamıştı. Tompson, borsacı eski bir tarihi olan bu panayır hakkında veya banker değil, dilenci idi. henüz bir karar vermiş değildir. Madam Tompson, kocasını takib ederDilenciler panayırı, Prater civarında bulunan kasvetli bir kulübede, geceleri top ken yolda tesadüf ettiği bir polise vaziyeti lanır. Dünyanın bütün milletlerine mensub anlattı. Fakat polisin müdahalesi, işin bir dilencilerin birer murahhas gönderdikleri facia ile bitmesine sebebiyet verdi. Tompbu toplantı, son derece garib bir borsadır. son, polis tarafından isticvab edilirken, oKulübenin bir köşesinde, yedi iklime dal nun yanıbaşmda kendi karısının durduğubudak salmış bir teşkilât olan çocuk bor nu görünce kaçmak istedi, o esnada karsası, faaliyete gecer. Bir dilencinin kuca şıdan sür'atle gelen bir otomobilin altında ğmda tuttuğu bir miniminiye kira bedeli kalarak öldü. '•akdırı bu borsa azasına verilmis bir hakTompson, karısma 25,000 İngiliz lirası :ır. Biraz daha ötede, bir elinde taş tahta, bir servet bıraktı. Fakat kadın kabul etmeitekinde bir tas kalem, dilenme köselerini diei için, bu para bir hayır cemiyetine venüzayedeye çıkaran partal kılıklı bir adal rildi. TTT Başvekil Refik Saydam, dün Florya deniz köşkiinü gezdi Şehir Itf aiyesinin yeniden takviyesi takarrür etti müteferrik bazı masrafları da çoğaltmak Tokyo 28 (a.a.) Yiumari >g»ze suretile itfaiyeyi esaslı şekilde takviyeyi tesi, Japonyanın Amerikan pamuğuna muvafık bulduk. boykotaj yapması icab etmekte olduğunu 939 senesi bütçesine, itfaiyeye yeni yazmaktadır. motörlü vesait siparişi için 80 bin lira, Nichinichi gazetesi de Amerikadan zi müteferrik masraflara karşılık olarak 50 yade Ingiltereyi gözönünde bulundurmak bin lira tahsisat ayrılmıştır. Bu takviye lâzım ve çünkü Japon îngiliz menafii hareketine, önümüzdeki senelerde de denin her yerde girift olduğunu yazmakta vam edilecektir. Bu arada, bazı haklı şidır. kâyetleri mucib olan personel ücretlerine de bir miktar zam yapılmıştır. İtfaiyeM. Arita'nın izahatı mizde, öyle umarım ki, birkaç sene zarTokyo 20 (a.a.) Arita, bugünkü fmda, istediğimiz tekemmülü temin cdeNazırlar meclisinde, 1911 Amerikan bileceğiz. Japon ticaret muahedesinin Amerika Sipariş edilecek yeni motörlü vesaîtin Birleşik devletleri hükumeti tarafından şartnamesi hazırlanıp encümene verilmişdenonse edilmesi karşısında Japonyanın takib eyliyeceği siyaseti izah eylemiştir. tir. Encümen de şartnameyi tasdik ederek münakasa açılmıştır. Domei ajansınm salâhiyettar membaBunların İstanbula gelmesi altı yedi lardan öğrendiğine göre, hükumet vaziaydan evvel kabil olamıyacaktır.» yetin inkişafını sükunetle takib eylemekVali Lutfi Kırdar, evvelki gün Büyütedir. Şurası bilhassa tebarüz ettirilmektekadaya giderek bazı tetkiklerde bulunmuş dir ki, Japonya, değil yalnız Amerika Birleşik devletleri tarafından fakjıt ayni ve bu meyanda kazinoların fiat listelerini zamanda diğer devletler tarafından da ayrı ayn gözden geçirerek, alâkadarlara buna müşabih alınacak kararlardan do icab eden direktifleri vermiştir. ğacak vaziyete karşı koymak için lâzım Slovakyada tevkif edilen gelen programı çoktan hazırlamış bulunMacarlar maktadır. 'Budapeşte 28 (a.a.) Macar telgraf Japon mehafilinin kanaati ajansınm tasrih ettiğine göre, Slovak Tokyo 28 (a.a.) Hariciye Neza yadaki Macarlann vaziyeti gittikçe dareti namına söz söylemeye salâhiyettar ha ziyade güçleşmektedir. Zira, Slovak bir zat, matbuata şu beyanatta bulun makamlan, Macar partisinin kuvvet muştur: lenmesinin önüne geçmek için ellerin « 1911 muahedesi Amerika Birle den gelen her şeyi yapmaktadır. Macar ajansı, 30 Macann tevkif edilşik devletlerinin teşebbüsü üzerine feshediğini, Macar ileri gelenlerine karşı teddildiğinden, yeni bir anlaşma akdi hakkında ilk teşebbüsü yapmak da bittabi birler almdığını ve ezcümle evlerinde araştırmalar yapıldığmı bildirmektedir. Amerika Birleşik devletlerine düşer. Japonyanın bu fesih keyfiyetinden fazla müteessir olacağını zannermiyorum.» lâh ve harb malzemesi üzerine ambargo konması. Amerikada memmtniyet Vaşington 28 (a.a.) Bütün siyasî mahfiller, Japon Amerikan ticaret muahedesinin denonse edilmesini memnuniyetle karşılamaktadır. Siyasî sahada, bundan böyle cumhuriyetçilerle demokratlar arasında ıttıhad vücude geldıği görülmektedir. Bu keyfiyet ise, Amerikan Hariciyesinin evvelâ Uzakşarkta ve bilâhare bu Amerikan tedbirinin Avrupa vaziyeti üzerindeki tesiri dolayısile belki de Avrupada takib edeceği diplomatik hattı hareketi kolaylaştıracaktır. Diplomatik mahfillerin fikrine göre, muahedenin tamamile mer'iyet mevkiinden kalkmasını müteakıb Japonyaya Jcar§ı alınacak tedbirler şunlar olacakjır: Japon gemileri hakkında tahmil ve liman harclarının fazlalaştırılması, Japon tüccarlarının Amerika Birleşik devletlerine girişlerinin tahdid edilmesi, Japonyaya Amerikadan yollanacak si Japonlar boykoia haztrlamyor Yukanda Kırıkhanda halkın tezahüratından bir intıba. Aşağıda İskenderundaki deniz yanşlarında bulunanlardan bir grup Antakya, 28 (Sureti mahsusada giden cekten giyeceğe kadar akl a gelen bütun arkadaşımızdan) Çarşı tenhalaşıyor, o eşyanın fiatı, inanılmıyacak şekilde yükkadar ki manifaturacı dükkânlarının önün seliyor. Eşleri memlekette daha ucuza sade bile, içeri girmek için sıra bekleyenlerin tılan tuvalet eşyası, esanslar, lâvantalar, sayısı, bugün elliyi, altmışı geçmiyordu. pudralar, kremler bile, ateş pahasına süSadece bir Rum mağazası müstesna. On rülmektedir. Çarşılarda yalnız iki şey eski da Halebden gelme bazı kumasjarın ve fiatını, aşağı yukarı muhafaza ediyor: ipekli çorabların mebzulen bulunduğu ri Çakmaktaşı ve sigara kâğıdı. Çakmaktavayeti vardı. Yüzden fazlası kadın olmak şınm yüz tanelik paketi elli kuruştur, siüzere yüz elli kadar vatandaşın, asılsız gara kâğıdı da Bafra olursa iki kuruştan, bir şayia yüzünden, güneşin altında bey dığerleri altmış paradan veriliyor. Buna hude yeîe yanıp durdukları anlaşıhyor! rağmen alıcısı yoktur. Çarşı, on beş yirmi gün evvel uğradığı büAlış verişleri takib edenler çarşıya hüyük baskının acısını, şu son hafta içinde cumun bir müddet daha devam edeceğinkat kat çıkardı: îki yüze yakın Kayserilı den emin bulunuyorlar: Bazı müşteriler, ve Nığdeli tacirin, Türkiye ipliklerini, ayni dükkâna muhtelif fasılalarla uğrayaHaleb malı diye iki misli bahasına alıp rak, ayni şeyi sormakta imişler... Ne çıgittikleri muhakkaktır. İlk baskında bile kar? diyeceksiniz... İşin erbabı bundan çarşınm ancak birkaç kurban verdiği söy şu hisseyi alıyor: Mağazalarda tükenmiş leniyor. Bu hücumun en meşhur hâtırası olsa bile, evlere depo edilmiş mallar buşudur: Kayserili bir vatandaş, Antakyaiı lunduğu zehabı vardır... Bu stokların aesnaftan birine soruyor: zar azar piyasaya döküleceğini umanlar, Toptan, şu dükkâna ne vereyim?... herkesten önce kapmak için, bir müddet Once bir tek lâkırdı bile konuşmadan, daha köşeyi bekleyeceklerdir! sadece bir göz atışıle sorulan bu sual dükkâncıyı şaşırtıyor. Teklif ciddidir. Dükkân cı, verileceğini asla ummadığı bir parayı, üzerinde pazarlık açılması için söyleyiverince, Kayserili vatandaş: «Al!» diyor, keseye davranıyor. O gündenberidir, çarşıda fiatlar mütemadiyen artmaktadır. Akın durmadığı için esnaf bir saat evvel söylediğini az bularak, bir misli daha zam yapıyor. İki gün evvel Vahanın dükkânında viskiler (Coni volker) iki buçuk lira idi. Gazeteye telgrafı verip döndüğüm sırada dört liraya çıkmıştı, akşam üzeri beş liradan İskenderuna, sandık sandık sevkiyat yaptı. Içeîkinci bir nokta, Antakyadaki «bedavadan ucuz» malların şöhretini yeni duyanlar var. Fırsattan istifadeye koşanlarm bir kısmı da henüz yoldadırlar. Gelecekler ve mutlaka alış veriş edeceklerdir! Hiçbir şeyin kalmaması, olanlarm da ateş bahasına çıkması, satışa değil, satılacak malın ancak miktarına tesir edecektir. Niğdeli bir vatandaşın sözünü, çarşı esnafı, yüreklerine salâbet vermek için birbirlerine muttasıl tekrarlıyorlar: Bir kere niyet ettim, mal alacağım... Ucuz, pahalı, çürük çarık! Niğdeye eli boş dönemem. 1 Mekki Said Ç • Yerli Mallar Sergisinde • ) İngiliz Japon miizakereleri Tokyo 28 (a.a.) İngiliz ve Japon delegelerinin bu sabahki toplantısı sonunda aşağıdaki tebliğ neşredümiştir: «İngiliz ve Japon delegelerinin bugün saat 10 dan 13 e kadar Hariciye Nazır muavininin resmî ikamets;âhında vukua gelen yedinci toplantılarında, ekonomik meseleler bahis mevzuu edilmiştir. Delegeler, 31 temmuzda Hariciye Nezaretinde yeniden toplanacaklardır.» Domei ajansmın salâhiyettar bir membadan öğrendiğine göre, İngiliz ve Japon delegeleri, yaptıkları bugünkü toplantıda, para ve gümüş meselesi üzerinde karşıİıkla noktai nazarlarını bildirmşiler ve Çin doları meselesinin muhtelif safhaları üzerinde müzakerelerde bulunmuşlardır. Toplantı, bilâhare, her iki taraf delegelerinin bu mesele üzerinde düşünebilmelerini mümkün kılmak üzere, pazartesiye tehir olunmuştur. Paviyonumuz dün de yüzlerce ziyaretçi tarafından tetkik edilmiştir. 1 1 inci yerli mallar sergisine gün geç tir. Buna aid bir program hazırlanmaktikçe halkın alâkası artmakta ve halk tadır. Bilhassa akşam üzerleri sergi kapısı sergiye büyük bir tehacüm göstermekteçok kalabalık olduğundan ve bu da esadir. Bilhassa akşam saat 18 den sonra sen dar olan Galatasaray önünde mürur sergi fevkalâde kalabalık olmaktadır. Dün başta sabık Ziraat Vekili Faik ve ubura mâni teşkil ettiğinden halkın kolaylıkla sergiye girmesi içm yeniden terKurdoğlu olmak üzere şehrimizde bulutibat alınmıştır. Ayni şekilde halkın çok nan meb'usların birçoğu sergiyi ziyaret tehacüı gösterdiği Sümerbank, İstanbul etmişlerdir. şehri. «arlar ve «Cumhuriyet» paviSergi komkesi, sergi geceleri saat 11 e yonlar.nda da intizamın bozulmaması kadar açık bulunduğu için sergi bahçesin için sergi komiserliğince memurlar konulde bazı eğlenceler tertibine karar vermiş muştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: