21 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHTJRÎYET 21 İkmcitejTİn 1939 Macera Romanı: 10 [ Şehir ve Memleket Haberleri J 50 bin liralık vergî kaçakçılığı Doğru değil mi? Tasarruf ve Yerli Sakat ve faydasız Mallar haftası emirler üzerinde ısrar edilmemelidir Mekteblerde sabahleyin saat 8 de derslere başlanması, öğfeden sonraki saatlerin serbest mesaiye tahsis edilmesi, efkârı umumiyede haklı tenkidlere uğradı; itirazlarla karşılandı. Gazeteler, yeni sistem yüzünden doğan güçlükleri kaydediyor ve bilhassa öğleden sonraki serbest mesai saatlerinin hiçbir işe yaramadığını tebarüz ettiriyorlar. Birçok talebelerin, velilerinden getirdikleri tezkerelerle ve doktor raporlarile bu mahpes hayatmdan kurtulmanın yolunu bulduklan da iddialar arasmdadır. Akla yakın gibi gelen bu iddialar, bize feci bir tablo karşısında buIunduğumuzu ihtar ediyor: Mekteb, bir terbiye müessesesidir. Çocuk ve genc, kültüriinü, karakterini orada kazanır. Henüz olgunlaşmamış bir genci, neticesi süpheli bir emri yerine getireceğiz diye yalana, hileye nasıl alıştırabiliriz? Sahte sebeblerle doktor raporu temin eden, bahanelerle velisinden aldığı bir tezkereyi göstererek Maarif Vekâletinin bu pek faydalı telâkki ettiği sistemin tatbikatından kaçan ve bunun için mekteb idaresini aldatan, bu suretle yalanı, hileyi ve sahteliği öğrenen genc gözümüzün önündedir. Emir ve nizamlarile, mevzuat ve talimatnamelerile çocuğu ve genci hileye ve sahteye sevkeden müessese, her halde mekteb dediğimiz terbiye müessesesi olmamalıdır. Yeni tedris şeklinin ne netice vereceği sene sonunda belli olacak ve Vekâlet o zaman kat'î karannı verecekmiş! Zaten müteaddid imkânsızlıklar içinde bulunan mekteb nizamını ve aile hayatmı çorbaya çevirmek istidadmı gösteren bu tehlikeli sistemde daha fazla ısrar, manasızdır. Sakatlıklan tasfiye edelim derken haddi zatında faydasız, sakat ve hatta zararlı prensipler ve emirler üzerinde di'nılmamalıdır. divoruz, Siyasî îcmal Harb gayeleri Filip'in gene gözleri yaşanyordu. Ne na'yı kucaklardım. Birbirimizle bu oranlaşılmaz adam! Oyun mu yapıyor? Fa manda nişanlanmış gibiydik. «Eve gelince annem sorardı: kat niçin?.. Artık Suzandan satın alınacak bir zarf yoktu. « Saat kaç ? «Ben cevab vermeden odama kaSuzan, onun masa üstünde duran bir eçardım ve kapıyı kilidlerdim. Bu vazilinin üzerine elini koydu: Filip, dedi, rica ederim, kesmeyi yette, benim imtihanlanmı fena vermem lâzımdı. Halbuki aksi çıkb. Sınıfta birinniz. Emniyet müdürlüğü kaçakçılık bürosu ci oldum. Annem, hiç âdeti değilken, bu Kabul ediyor musunuz? Ben hamühim bir vergi kaçakçdığınm tahkikatma yatımda ruh bağlanndan başka birşeye muvaffakiyetime karşı sevincini o kadar el koymuştur. güvenmedim. Şeflerimin bende nahoş bu! belli etti ki, ona, Juliana'yı sevdiğimi, oİddia edildiğine göre, Süleymaniyede nunla evlenmek istediğimi açıkça söyledukları tabiat budur. İsmetiye caddesinde demir ve saraciye iş Bunun için ben de size şairsiniz, dim. Galiba fazla ileri gitmiştim. Annemin düşünceli gözlerle bana baktığını gö leri yapan ve iki yüzdcn fazla müstahdediyorum ya! mi bulunan bir limited şirketi, uzun za rünce dondum, kaldım. Fakat santimantal değilim. mandanberi iki defter kullanmak suretile «Beni Öğleden evvel yanma çağırdı: Hikâyenize devam ediniz. vergi kaçakçılığı yapmışur. Müessesenin « Filips, dedi, düşündüm. Van Ro Daha evvel, cevab veriniz: Size gübiri maliyeye göstermek üzere tuttuğu ve om'lann kızı senin için iyi bir parti devenebilir miyim? Bir mukavele akdedidiğeri de hakikî tediye hesablannı gösteyoruz demektir. Bunun maddî şartı şu: ğil. Baban sağ olsaydı buna kat'iyyen ren iki defteri mevcud olup hakikî defteri Beraber çalışacağız; ben sizin bütün lüks razı olmazdı. yalnız cumartesi günleri müessesede bu « Niçin, anne? lerinizi temin edeceğim. Manevî şartı lundurmakta ve tediyatı yaptıktan sonra «Bugün de kadıncağıza kabahat bulda... Kardeş olacağız. bun kaçırmakta olduğu iddialar arasmdamuyorum. Juliana'nm benim üzerimde ne Suzan gülüyordu; dedi ki: dır. Maliyeye karşı tutulan defterin her îkinci madde, parmaklarının ucu uyük bir tesiri olduğundan hiç haberi zaman orada bulundurulduğu anlaşılmışna iğne batırarak birbirlerinin kanını e yoktu. Kocasının fikirlerine, prensipleritır. Vaki olan ihbar üzerine kaçakçılık men kız çocuklarınm kan kardeşliklerine ne, âdetlerine daima sadık kalmak istebürosu memurlan bir aya yakın bir zabenziyor. Bunu da yapacak mıyız? Fa mesi onu böyle sertleştiriyordu. Başka mandanberi bu müesseseyi tarassud altına kat... Lâtifeyi burada kesiyorum. Şüp birşey söylemedim ve odama çekildim. almış ve nihayet defterlerini ve sair evraÜç gün, tam üç gün, ağzıma birşey koyhesiz... Filip... Bana güvenebilirsiniz. kını musadere etmişlerdir. Şimdiye ka^ar Suzan, beni affediniz, mühim bir madım. Juliana'ya yazdığım bir mektub yapılan vergi kaçakçılığınm miktan elli noktayı size haber vermek mecburiyetin masamın üstünde duruyordu. Dördüncü bin liradan fazla tahmin edilmektedir. deyim. Bu mukavele, imzalanmış kadar gün annem hatırımı sormağa geldi ve maBu husustaki tahkikat birkaç güne kamuteber olacak. Ona riayet etmezseniz, samın üstündeki zarh görünce, sadece: dar ikmal edilerek evrak adliyeye verile « Biraz daha düşünmeni rica edecezası, belki de bilmiyorsunuz, müthiştir. cektir. rim, Filips... dedi. Olsun! «Mektubu yollamadım ve ayni gün Ben bir peygamber değilim, alelâŞEHIR İŞLERÎ de bir adamım, değil mi Suzan? Fakat Tilburg'a gittim. Müessesemizin orada size yakın bir istikbali haber vereceğim. muhabirleri vardı. Oradan Viyanaya gitBelediyedeki imtihanlar Dikkat ediniz. Bugün cumartesi. Dört tim ve orada da iki sene kaldım. JuliaBelediyeye alınacak 60 memur için gün sonraki, yani perşembenin gazeteleri na'yı unutmağa karar vermıştim. Firmane bakınız. Orada şöyle bir haber okuya mızm mümessili olarak bütün Avnıpayı yapılacak imtihanlar, çarşamba ve percaksınız: «Cenevrede Leman gölü kena dolaştım. Çalışmak hoşuma gidiyordu. şembe günlerine tehir edilmiştir. rmda, dün bir cesed bulunmuştur. Bu, Senelerce iki defadan fazla semtine uğIstimlâk yüzünden eski kırk yaşlannda kadar bir kadındır. Hü ramadığım Harlem istisna edilirse hayaborclar viyeti anlaşılamamıştır. Bir intihardan tım, Viyana, Berlin, Leipzig, Paris, Lonfstanbul Belediyesi senelerce evvel bir dra, Belgrad ve Tilburg arasmda geçişüphe ediliyor.» çok istimlâk yapmış, fakat bunlann beSuzan Filip'in yüzüne hayretle baktı: yordu. Bir gün, Harlem'de, Juliana'nm delini ödememiştir. Belediye bu seneki Ciddî mi söylüyorsunuz? diye sor Berlin'e gittiğini ve ailesile orada yerleş bütçeye bunlann ödenmesi için 35,000 tiğini öğrendim. Avrupadan yolladığım du. lira koymuşru. Fakat halkm hukuku ta Evet. Perşembe günkü ısviçre ga iki mektubun niçin cevabsız kaldığım an sarrufiyesi daha ehemmiyetli görülerek zetelerine, bilhassa Journal de Geneve'e lamıştım.lbu defa Belediye, bütçesine ilâveten 100 Onu unutabilmiş miydiniz? bakmız. bin lira koyarak Şehir Meclisinin tasvi Evet ve hayır. Bu nokta çok garib bine arzetmiştir. Bu para tediye edildikSuzan gözlerini ondan ayırmıyarak: Anlamıyorum, Filip, dedi, perşem dir. Viyana'da bazı kadınlan sever gibi ten sonra Belediyenin eski istimlâk bebeye dört gün var. Gazete «dün» diye olmuştum. Sevdim de diyebilirim, sev dellerinden borcu 200 bin liraya inmiş yazacak. Öyleyse, o kadın bugün sağdır. dim, hatta çok. Fakat Juliana içimin bir bulunacaktır. Bu da müteakıb senelerde oda gibi kapalı, muhafazalı bir köşesin ödenecektir. Evet, Suzan. Demek bugün sağ olan bir kadınm de yaşamağa devam ediyordu. Suzan mmldandı: Harbiye çocuk bahçesinde üç gün içinde öleceğini veya öldürülece Erkek kalbi... ğini siz biliyorsunuz. yeni inşaat Filip hayretle sordu: Evet, Suzan. Harbiyede yapılacak çocuk bahçesi Niçin? Oldukça garib... Ve... Korkunc sahasına akan lağımlarla Yedek Subay Suzan bazı tecrübeleri olduğunu zanbirşey. Fakat... Bundan bana ne? okulu lağımlarının başka tarafa akıtılmanettiren vezinli ve hafif bir baş sallayışile: Bazı cezaların müthiş olduğunu ve sı için Belediye inşaata başlıyacaktır. Hepinizin, dedi, bütün erkeklerin şaka etmediğimi söylemek istiyorum. Harbiye çocuk bahçesinde 80 ayaklı bir Filip elini Suzana doğru uzatarak ılın apartıman gibi bir kalbiniz var. Her oda merdivenle yüzde on meyilli bir çocuk asına bir kadm yerleştiriyorsunuz. Poligam mış bir sesle ilâve etti: raba yolu yapılacaktır. Dolmabahçe sırt Bu sözlerimde hiçbir tehdid yok. şark erkeklerinden farkmız, bunu gizli larındaki yeşillik saha Lunapark haline Sizi bir hakikate karşı uyanık bulundur yapmanızdan ibaret. konacağı için evvelce hazırlanmış olan Fakat başka ne yapabilirdim? Jumak istiyorum. Mukavelemize daima saprojenin şimdilik tehiri kararjaştırılmıştır. liana benim için artık ebediyen hayaldi. dık kalmanız için. MÜTEFERRÎK Ben sizi ayıblamıyorum. Böyle konuşmak vazifeniz. Anlıyo Siz olsanız bu hayale sadık kalır rum. lhtikârla Mücadele mıydınız? Mersi, Suzan. Komisyonu Bilmiyorum, Filip, kendimden şim Ve kabul ediyorum, dedim size, îhtikârla mücadele komisyonu, dün öğkabul ediyorum. Mahremiyete de çok ri di alacağım cevab daima ayni olmaz. Billeden sonra Mıntaka Ticaret müdürü Avayet edeceğim. Biliyorsunuz ki benim miyorum. Paris'te bir dayımdan ve Istanbulda uzak Erkek ve kadın, bütün insanlar, in ni Sakmanm başkanlığmda toplanmıştır. Komisyon, bazı ihbarlar üzerinde ilk tetakrabalarundan başka kimsem yok. Av san böyle. kiklerde bulunmuştur. rupada hiç dostum yok. Zevzeklik et Devam ediniz. memden korkmamalısınız. Fakat, mukte İki sene evvel, Pariste idim. AnKanada ve Yugoslavyaya dir olsam bile hoşuma gitmiyen şeyleri nemden bir telgraf aldım. «Gel, fenalaşgönderilen ihrac malları yapamam, Filip. Bunu size peşin söyliye tım» diyordu. Hiç şüphesiz bu telgrafı yim. Ben casus değilim. Dün Kanadaya külliyetli miktarda kendisi yazdırmıştı. Üslubundaki açıklığı Şüphesiz. Bu maddeyi de ben ka ve keskinliği bunu gösteriyordu. Sabah muhtelif cins av derisi gönderilmiştir. bul ediyorum. Bundan başka uzun zamandanberi ilk leyin Harlem'e geldim. Hasta, şuunınun Suzan elini uzattı: bütün aydmlığını muhafaza ediyordu. Et defa olarak Yugosîavyaya 75 parça yün Tamam! dedi, şimdi anlahnız. rafındakilerin gözlerindeki derin hüzün halı iharc edilmiştir. Filip kendisine uzatılan bu süzgün ve den ve telâştan kendisinde eser yoktu. Türk Rumen ticaret zarif eli öptü. Sönen piposunu yakmağa Metaneti artmıştı: anlaşması uğraşırken: « Bu dünyadan gitmeden evvel seGeçenlerde imza edilen Türk Rumen Pek güzel... dedi, nerede kalmış ni bir kere görmek istedim, dedi. ticaret muahedesi dünden itibaren mer'ibm? Evet... O zaman on beşle on altı «Elini tutuyor ve gözyaşlarımı zapteyet mevkiine girecekti. Dün akşama kayaşım arasmda idim. Holandada, bilhas diyordum. İlâve etti: dar bu hususta alâkadar makamlara Ansa Lâhi'le Harlem arasmda, genclerin se« Artık ölebilirim. karadan bir emir gelmemişür. vjşmeleri her yerdekinin aynidir. Bu şe«Son sözleri bu oldu. Eski hizmetçihirlerde bisikletli ve yaya çiftlere tesa miz Anna başucunda hıçkırıyordu. Ihracat müsaadesi verilen düf edilir. Bunlar müstakbel kan koca«Annem gözlerini yanm açb ve penmemleketler lardır. Yanyana, bazan birbirlerine san cereye doğru baktı. Yeni ihracat kararnamesi dün öğleden larak yürürler. Bütün arkadaşlarun ara« Perdeyi kapatayım mı, anne? di sonra Gümrük başmüdürlüğüne gelmiştir. sında Juliana ile gezintilerini herkesten ye sordum. Kararnamede, 1, 2 ve 4 üncü maddeler saklamağa mecbur olan bendim. Annem «Kaşlannm hafif bir hareketile buna hükmünden istifade ederek ihracata mübu başbaşa gezmelere hiç müsamaha elüzum olmadığını anlattı. saade edilen memleketler şunlardır: decek bir kadm değildi. Fakat bu gizli«Hâlâ, hâlâ, içimde ona Juliana'dan Birleşik Amerika, Mısır, Suriye, Filislik bizim buluşmalarımızı artırıyor ve ihbahsetmek ihtiyacı vardı. O anında ken tin, Kıbns, Belçika, Fransa, Holanda, tiraslanmızı büsbütün kırbachyordu. Şehdisinden bir müsaade koparmayı düşünü Şimalî îrlanda, îsviçre, Yunanistan, Runn dışma çıkıyor ve kanal boyunda doyordum. Fakat cesaret edemedim. manya, Rusya, îtalya, îsveç hükumetlelaşıyorduk. Meşe ormanları arasında kü Suzan mmldandı: rile Bulgaristan, Estonya, Finlandiya, çücük bir köşemiz vardı. Bazan bir askerî Iyi ettiniz. Macaristan, Norveç, Polonya, Yugosmızıkanm davul sesinden ürkerek yuva Şüphesiz... Şüphesiz... Düşündükçe lavya, Japonya, Letonya, Litvanya ve smdan kaçan minicik bir geyik yanıbaşımızdan geçerdi. Bu nazlı hayvanlann ben de buna karar veriyorum. Fakat öy îngiltere... birdenbire ortaya çıkıp hemen gözden le zaaf anlanm var ki pişman oluyonım, Adalar kaymakamı kaybolmalan bize tatlı bir sürprkis W müsaadesini istemediğime pişman oluyoUzun müddettenberi rahatsız bulunan kuyla kanşık eğlenceli heyecanını verir rum. Bu cesaretsizlik beni Juliana'dan eAd.si\ar kaymakamı Şevket, iadei afiyet <bediyen ayırlyordu. di. Ben bu fırsattan istifade ederek Julia<Devam ediyor> ^Ştmiş, vazifesine başlamıştır. Büyük bir müessese hakkında takibat yapıhyor irincisinden 25 sene sonra karşılaştığımız ikinci büyük harb gerek askerî, gerek siyasî cihetten acayib birşey olup eski harblere hiç benzemiyor. Dünyanm en büyük üç devleti karada milyonlarca asker ve yüz binlerce en modern ve en tahribkâr silâhlan hazırlamış olduklan halde tektük musademelerde verilen zayiatm mecmuu sulh zamanında bu memlekelterde vukubulan otoBirincikânunun 12 sinden ''tibaren mobil kazalanmn kurbanları yekununa başlıyacak olan Onuncu Tasamıf ve bile baliğ olmuyor. Yerli mallar haftası münasebetile mektebHarbin siyasî garabeti ise niçin harbelerde yapılacak kutlulama programı hadildiği ve hangi muayyen ve müspet makzırlanmıştır. sad ve esaslar üzerine sulh yapılacağı bir Her sene olduğu gibi mekteb duvarla türlü sarih ve mukni bir surette hiçbir tanna bu hattanın ehemmiyetini tebarüz raftan bildirilmemiş olmasmdadır. Holanettiren vecizeler ve temsilî resim'er asıla da ve Belçika hükümdarlan tarafmdan caktır. Bu hafta zarfında para biriktiren Avrupa krallarından bir çoğunun iltizam mekteb talebeleri, kumbaralannı boşalt ve muzahereti inzımam ederek yapılan mak üzere toplu bir halde bankalara gi sulh teklifi bile harb gayelerini sarih bir deceklerdir. Her mektebde ulusal artırma program şeklinde tespite yardım edemecemiyeti tarafmdan hazırlanan «Yurdu imştir. İngiltere ile Fransa, bu teklife cemuza giriyoruz» adlı piyes temsıl edile vablannda, ortadan tecavüzü kaldırmak cek, talebelere bu mevzuda konferanslar ve yeni bir nizam kurmak gibi umumî ve verilecektir. müphem prensiplerini tekrar etmişlerdir. Bütün mektebîerde şimdiden hazırlıklara başlandı Ayrıca yatılı mekteblerde talebelere bu hafta içinde yemeklerde, üzüm, incir, fındık, badem, portakal, kaysı ve saıre gibi yerli mah yemişlerimiz yedirilecektir. Hafta içinde kooperatif bulunmıyan mekteblerde bu teşkilât yapılacaktır. Orta ve ilkmekteb talebeleri bulundukları semtlerde ellerinde vecizeler yazılı levhalarla resmigeçid yapacaklardır. Tasarruf ve Yerli Mallar haftası münasebetile Üniversite ve Yüksek İktısad ve Ticaret mektebinde ayrı ayn günlerde bütün talebe ve profesörlerin ıştirakile toplantılar yapılacakhr. Bu toplantılarda pıofesör ve talebelerden bazıları iktısıdî hayata ve memleketimizdeki ikt:sadî hareketlere dair mühim konferanslar vereceklerdir. Almanya dahi bunlara bakarak resmî bir cevab vermeğe bile lüzum görmemiştir. Parlamentolarda, siyasî toplantılarda, ferdler arasındaki görüşmelerde herkesi düşündüren başhca mesele harbin gayeleri ne olduğunun tasrihidir. Herkes ve bahusus kanını dökmeğe namzed her muharib niçin harbettiğini açık olarak bilmek istiyor. Meselâ îngiltere parlamentosunda harbin gayelerini iyice ve sarih olarak tespit için Fransa ve İngiliz dominyonlarile Londra kabinesinin başlamış olduğu gö~ rüşmelerin ilerleyip ilerlemediği sorulmuş ve biran evvel neticelenmesi istenmiştir. İngiliz parlamentosunun başlamak üzere olan yeni devresinde, harb gayelen üzerinde, etralfıca münakaşa yapılması da taleb edilmiştir. Amele partisinin lideri Attlee hükumetin harb gayelerini tespit etmesine intizaren kendisinin bu hususta neler düşündüğünü ve harb gayeleri hakkındaki kanaatinı Lon dranın bir salonunda söylediği uzun bir nutukta izah etmiş, amele partisi iş başına geldiği takdirde derhal tatbik edilecek olan harb gayelerini bütün İngiliz matbuatında da neşretmiştir. Attlee herşeyden evvel birinci esas olarak sulhun emir şeklinde yani zorla kabul ettirilmemesi, ve Alman milletinin fezlil, kahır ve taksim edilmemesi şartmı ileri sürmüştür. Tecavüze uğrıyan milletlerin istiklâlini iadede intikam ve tecziye düşüncesi olmamasmda ısrar etmiştir. Avrupada yeni kurulacak nizamın büyük devletlerden ziyade küçüklere dayanmasım istemiş ve Avrupa milletlerinin kendi aralarında federasyon şeklinde birleşmedikleri halde mahvolmaları muhakkak olduğunu söylemiştir. İkinci büyük esas Avrupah olsun, olmasm bütün milletlerin kendilerinin mümeyyiz medeniyetleri içiude ser bestçe inkişaf etmeleridir. Almanya, LehIilerin ve Çeklerin bu hakkııu tanıdığı zaman, îngilterenin de Hindistan halkının ayni hakkmı tanımasını şart koşmuştur. Üçüncü büyük esas umum devletlerin silâha müracaatten feragat etmeleridir. Dördüncü esas millî, ırkî ve dinî ekalliyetlerin hakları beynelmilel ahkâm ve teminatla muhafaza edilmesine aiddir. Beşinci esas, sulh ve hakkaniyeti muhafazaya memur devletlerin beynelmilel bir hâkim kuvvet ve otoritenin teşkilini ihtiva ediyor. Müstemlekelerin ilga edilerek bütün bu memleketlerin manda şeklinde idaresi ve her devletin ham madde menabiinden seyyanen istifade eylemesi de sonuncu esastır. Şimdi bütün îngiliz milleti ve imparatorluğu bu altı gaye üzerinde diişünmekle meşguldür. Farlamentodaki münakaşalar da hep bunun etrafmda cereyan edecektir. ÜNÎVERSİTEDE Fon Aster geldi Harb vazıyeti dolayısıle İsviçrede bulunan Üniversite Edebiyat Fakültesi felsefe profesörü Fon Aster, dün şehrimize gelerek fakültedeki vazifesine başlamış tır. Lisan bilen memurların imtihanları için... Yeni barem kanunu lisan bilen devlet memurlanoa iıirer derece terfi hakkı verdiğinden bu gibi memurları imtihan et mek üzere bıri Ankara Tarih Coğrafya Dil Fakültesinde, diğeri de Istanbul Üniversitesinde iki komisyon teşekkül etmiştir. Komisyonlar önümüzdeki aybaşından itibaren faaliyete geçerek memurlan imtihan etmeye başlıyacaklardır. Dosnı de&il mi ? Eroin kaçakçılığı yapan bir şebeke yakalandı Gümrük muhafaza memurlan, memleket içinde ve dışında eroin kaçakçılığı yapan bir şebeke meydana çıkarmışlardır. Bu şebeke efradı, dört kilodan fazla eroini harice çıkarmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. Şebekenin elebaşısı Ziya adında bir sabıkalıdır. Karısı da kendisile beraber çalışmaktadır. Bu kan kocadan başka, şoför Mustafa, eroin kaçakçılığından mahpus bulunan Taptas hanı kapıcısı Istefanm kansı Lamarini ve Madam Afroditi adında üç kişi daha yakalanmıştır. Şebeke dün akşam Adliyeye teslim edilmiştir. İnkılâb Enstitüsü yarın derslere başlıyor Üniversite İnkılâb Enstitüsü bu ders yılı tedrisatma yarın merasimle başlıyacaktır. İlk dersi profesör Hikmet Bajur verecektir. îkinci konferans Universitede serbest konferansların ikincisi, bugün saat 18,10 da konferans salonunda profesör Kossvvig tarafmdan verilecektir. GÜMRÜKLERDE Memur imtihanları îleride açılacak münhallere tayin edümek üzere îstanbul Gümrük Başmüdür; VtLÂYETTE lüğünde yüksek mekteb mezunları ic n ilân edilen imtihan, dün yapılmış ve müVali yarm geliyor racaat eden iki kişiden yalnız birisi imtiBakreşte bulunan Vali ve Belediye hana girmiştir. Ayın 23 ünde yapılacak olan kimyaReisi Lutfi Kırdar, bugün Rumanya gerlik imtihanına da dört kişi müracaat bandıralı Arkadya vapurile Köstenceden etmiştir. hareketle yarın şehrimize gelecektir. Yabancı diller mektebi dün tedrisata başladı Maharrem Feyzi TOGAY Çanta hırsızı çocuk Beyoğlunda Kumbaracı yokuşunda oturan çorabcı Yuda'nm oğlu îsak, dün Beyoğlunda Karlman mağazasmm vitrininden kırmızı renkte bir erkek çantası çalarken suç üstünde yakalanmıştır. Bacağı kırıldı Kanlıcada muhacir mahallesinde oturan sucu Salih, dün beygirle su almak üzere Çubukluya giderken birdenbire beygirin ayağı kayması üzerine yere düşmüş ve bacağı kırılmıştır. Yaralı Haydarpaşa Nümune hastanesinde tedavi altına alınmiştır. Dün tedrisata başhyan Lisan mektebi talebeleri ilk derste Üniversite Yabancı Diller mektebinde dünden itibaren derslere başlanmıştır. Görülen lüzum üzerine bu sene mektebin talimatnamesinde tadilât yapılarak kurlara devam mecburiyeti kaldınlmıştır. Kabul edilen yeni şekle göre talebeler iki zümreve aynlmaktadır. Herhangi resmî bir müessese hesabına Universitede okuyup da mecburi hizmeti olan talebeler eskisi gibi derslere devam etmek zaruretindedirler. Kendi hesabına tahsilde bulunan talebeler ise kurlara devam edip etmiyeceklerini sene başında mektebe bildireceklerdir, Cumhuriyet Aboneşeraıti}™^ 6 Bu ayhk Senelik Alb avlık Üç avlık Nöshası 5 kurustur ^mc Xoktox 140ü Kr. 2700 Kr. 750 > 1456 • 4M > 809 • uo •

Bu sayıdan diğer sayfalar: