10 Kasım 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

10 Kasım 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ey yükselen yeni nesil! lstikbal sizsiniz. Cumhuliyeti biz tesis ettik; cnu iMâ ve idame e d e c e k sızsımz. K. ATATURK 17 I1CI VII Sflyi ! 5 8 3 9 umhuriyet İSTANBUL CAĞALOĞLU Teigraf ve mektub adresl: Cumhuriyet, îstanbul Posta kurosu? tstanbul No. 248 Teleiotu Basmuharrir: 22366. Tahrıı heyeü: 24298. Idare ve matbaa tasmı: 24299 24290 Benim naçiz vücua»" .»u bir gün elbet toprak . .acaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebed payidar kalacaktır. K. ATATÜRK 10 îkİIICİteSPİfi 1940 Onun ikinci Yıldöniimü Biiyük Matem Gfinflmfiz ikinci yıh Yaşarken Çrdulara kumanda veren, Tıirk milletinin mukadderatını tevk v« idare eden Mustafa Kemal yalnız Türk milletine değil, o milleti meydana getiren biz insan zerrelerine de biijrü kal« btnde teker teker yer ayıra, biliyordu. Ona ük defa jaklaştıgım aom he>eramm bugun, olumunuü ikırci yıldo* nıanunde, butun şıddetıle tekrar yaşa, 1920 seneânin yan idi. Hcnfaz bir kaç sydanberi faaüyete geçen Büyuk >fillet Meclisınde sık sık buhraniı ve gunıltüld toplantılar oluyordu. Nasılsa bir defa» sında btüunduğum bu dınatnık, kaynar toplanülardan bana sırayet eden zaptedılemez alâkanın zonle Mecbse gınne hrsatlanrtı kaçırmamayı, daha dnğntsu oraya girebihnek ıçin fırsat yatatma>i âdet edinmiştim. On iki yaşında ancak bulunduğumdan dinleyiciler Iocasında bile yerim olraamak lâzundı Zaten kursüde soylenen sozleri de pek anlıyanııyotdum. Fakat o kalabalık ve mırul(ulii içltma salonunun oyle çekid bir sıcakuğı vardı ki ve bnrası benim on ıki senelik hayatun için o kadar yeni idi ki, Geçioreadeki bağunızda ham uvezlerla kedıler* nişan almaktansa, kalpaklı, tıotmlu bir takım adaralann karşılıkh bnğnşmalanna uzaktan sessizce olsun karışmayı tercıh edı>ordum. *" Burası. içinde berkesın mualliınlik Iddiasmda bulunduğu bu>uk bu mektebe benriyordu. Sıralarda otoran poturla adamlar nobetleşe kürsnye çıkıyor, tıpkl d«rs verircesinc. yuktek sesle bir şçtler onlatıjorlardı Ottkiirfr bazan oslu talebeler gıbi dıkkatle dınlerlerdi I akat ekseri\a sonuna kadar dayanama7İar, yerI«rinden doğrularak ıtıraza başlarlardl. Iste o zaman kıyamet kopar ve ben anlatılması guç, tath bir heyecanla urpenrdım. Evet, vakıâ mevziılan pek kavnyamıyordum Fakat konuşulan şeylerin orada oruranlar, dısandakiler, başka sehirlerde >qşa\an Tnrkler. velhasıl hepımis ıcin çok ciddî, çok hayatî şeyler oldugunu seziyordum Ve şuurumdan ziyade insivaklanmla irine girmeğe çalıştığım bn harikulâde dunyayı bir tek isim dolduruyordu: Mustafa Kemal. Şimdi hatırlıyoram, o zaman daha dopru durust ordumuz bile yoktu. No İnonü, ne de Sakarya zaferleri henuz kaıanılmamıştı Fakat Anafartalar kahraraanı Mustafa Kemal, insanlann ve lıâdiselerin üstünde bir varlık olarak daha o zamandan herkesin içinde yaşıyordn O kürsuye çıktığı zaman koca salonda çıt isirilmezdi ve ben, onun cigerlerinden fıskıran madenî sesteki deria manavı. musikiyl anladığımız gibi, iliklcrfmle anlarthm. Bir gün gene Meclise girm^nin volnnu balmnşrorn İçtima hararetli oldn ve i'zun siırdü. Fakat Mustafa Kemal o pun ğoninmemişti Aksam karatıiığında celse tatil erfilip de salon bosaldığı zaman, bcni Geçîorendeki bağa eotürecek olan komsnnrnz İbrahim Süreyya (şimdi ki İzmit tneb'usu İbrahim Süreyya Yığit) dinleyiciler locastna gelerek beni aşağrja» tamamen bosalmış olan içtima salonuna indirdi. Birisini bekliyorduk. İşte o sırada salonun yan kapılanndan biri açıldı: Anafartalar kumnndam, Buvük kahraman Mustafa Kemal içcri piriyordu. Kalbimhv kopacaknıış gîbi çarphğını hissettini. Revecardan kıpkirmıu olmuştum. Başımdaid. knlaklanına NADİR NADİ fArkası 8 inci sahifede) Atatürk fani şahsiyeünde olmüştur, fakat ıçınden çıkarak istiklâl ve istikbalıle adeta yeniden yaratbğı biiyük Tıirk milletinin hayabnda ve bu memlekete ihda ettiği büyuk eserinde ebediyete namzed bir varlıkla ya$ayor ve yajayacaktır. anı Ataturkun, ve heyhat kı olumunun. İkı yıl once Ataturk fanı hayata gozlerını bu gun kapamıstı. işte ıkı yü evvel gunlerce butun memleketı matem ıçınde yuzduren bu acı kayıbm bu gun ıkıncı yıldonumunu ıdrak edıyoruz. İkı yıl once kuçuk çocuklanmızdan ıhtıyarlaıımıza kadar kadın erkek hepunızı kaplayıp ezen mıllî matemın samımî oluuğu kadar muazzam tezahurlerı bu gun gozlenmuın onunde bu daha canianarak kalblenmız burkuluyor. Ataturkun ölumu yalnız bız Turklerı mateme garketmekte kalmıyarak butun dunyada derın bir tesır ve teessurun uzanıp gıden akıslerını yaratmıg oldugunu da hatırlayalım. Buyuk olumuzun cenazesıne komjularımızdan başlayarak dunyanm bellıbaşlı butun mı rmlletlerı buyuk ıtına ve ıhtırnamlar la ıştırak etmışlerdu Ve bu ıştıraklerın en barız vasfı onların buyuk oluye kargı en sarnımî bir hurmet ve rauhabbetle dolu oluşunda ıdı. Tarıh boyunca hıç bir devude ve hıç bir asırda Ataturk gıbı halkın ıçınden çıkıp yukselen bir şahsıyete karşı boyle cıhanşumul denılccek kıymet ve ıhtışamda hurmet ve muhabbet tezahuru gosterılmış değıldır. Ne mutlu Türk milletine ki kendi sınesınde yoğurup yarattığı b o y le buyuk bir evlâdının az zamanda butun dunya mılletlerının kalblerını bu kadar kudret ve hakımtyetle teshır edebılmış oldugunu gormuj ve onun şahsmda kendı yuksek mahıyetıne ayrılan takdır v e ıtıbarla ıftıhara zafer bulmuştu. Aşıkâr bir keyfıyettır ki Ataturk gıbı buyuk ınsanlar yetıştıren bir mıllet, haddızatında buyuk bir mıllettır, ki her zaman aynı kabılıyetm sahıbi bulunmak hasebıle daha nıce büyukluklerın kaynağı olmağa namzed sayılır. Bunun ıçındır kı bugun dunyanm geçırmekte olduğu eşsız buhran karşısında Turk mılletı daha dun denılecek kadar yenı olan yakin taTihının harıkalarından kendı ısLkbalme meg'aleler tutmağa hak kazanmış bir mıllettır. Ataturk fani şahsiyetinde ölmuştur. fakat içinden çıkarak istıklâl ve ıstıkbalıle adeta yeniden yarattığı buyuk Türk milletinin hayatında ve bu memlekete ihda ettiği buyuk eserinde edebiyete namzed bir varhkla yaşayor ve yaşayacaktır. Ataturkun ölümü kalblerimizde hiç sonmez bir ateg yaktı. Fakat onun ebedî hayatı ufuklanmızı fasılasız aydınlatan bir güneştır. YUNUS NADİ f Arkasi sahife 4 siıtun S tel Bir hasbıhal Yazan: MİTHAT CEMAL" Ataturkun olumunu takib eden syah gunierde «Le Temps» gazetesi 23 ildncilesnn 1938 tarihli nushasında şn satırlnn basmışü: Kemal Ataturkun lirik bir portresi Turk milletinin ihtişamlı bir cenaze alayı yaptıfı biiyük tslahatçı. hayatında, bir çok şaırlere ılbam vermişti En meşhur parçalardan birinin muharıin Mithat Ceınaldir Gazinin heykelini yapan Italjan heykeltraşı Kanomkaya Mithat Cenıal hrtab ederken şo>le dijordu: Ay yıldız ıırukunda, çafaklar avucanda, Bir meşale olsun kuıerua bınbır ucunda. Nabzmdakı kan taştakı nabzında da dursua. (Arkası 8 inci sahiiede) Sen, her yüce varlığın üstünde bir güneşsin. Sen, gökteki güneşe yeryüzünde bir eşsin. Gece yoktu kurduğun yeni yurdun üstünde Bir benzerin doğmadı ne bu giinde, ne dünde. Bin bir asrın içinde gelip geçmiş insanlar Kuramadı kurduğun diyar gibi bir diyar. Sana öldü diyorlar, hayır, hayır ölmedin Sana öldü diyemez hiç bir kitab, hiç bir din. Gerçi tarih, önünde diz çöküp el bağlıyor Sana yerler ağlıyor, sana gökler ağlıyor Lâkin bırak onları, varsın sana ağlasın Nispeti yok, seninle ne kederin, ne yasın. Sen yerlere sığmadın, sana küre dar geldi Onun için şahlanan ruhun arşa yüceldi. Gündüz Nadir "Ata,, ya Şefin Sefi anlatışı Yazan: İSMAİL HABİB Bugun yapılacak ihtifalde, Ebedi Şefin «istirahat yerine tevdi» edıldiği gtin Miilı Şef tarahndan millete sojlenen belığ hıtabeyı okujacak talebevi seçmek uzerp, dun Galatasaray lisesinın kalabalık mevcudlu son sınıfında, o bjtabeyi hem kendim okudum, hem talebelere okuttum. Iki sene evvel butun memlekette buyuk matemie methuş rubiara bir emniyet ve gufran şelâlesi gibi dökulen o hitabeyi iki sene sonra okurken. sınıfta, ruhl<tıımi7dan anlatılamaz bir ulvi>etin urperişlcri geçti O hitabe iki vılın mesafesıle daha kabarmış, daha hejbetlenmiş, daha dokunakhlaşmışü. Maveralardan ses duyuyor gibiydik. Bujuk Atarurkaı butun buyukluğıle ve en salâhiyetle anlatan s < Sekiz c= fıkralık, ve her fırkasına bu* kıtabhk mana doldurarak, butun «luzumlu> yu teksif edip, bir kelimelık .fazla» >a imkân bırakmadan; tok, dolu, inanmış ve ınandırıa bir eda Ue, kaialara ı?ık, ruhlara ovunc, ve yureklere genişlık vere (Arkası 8 inci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: