10 Kasım 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

10 Kasım 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYEf 10 lkindtesrfa 1940 Ölmez Atatttrk Çanakkaleden Yıllar ve asırlar, onun kıymetini arttıracaktır Yazan: ABİDÎN DAVER Atatürk, yalmz Türk tarihine değil, Insanlık, ve medeniyet tarihine de şeref veren ölmez büyüklerdendir. Çünkü O, Dcrneden başlayarak Çanakkalenin, Sakarysnm, Dumlupınarın mnzaffer Büyük Serdan olmakla kalmanıış; harbde gösterdiği kahrsman dehanın daha güzelini, daha bttyüğünü inkılâb yapmakta, devlet kurmakta da gösteren bir medeniyet kahramanı olmuştur. Tarihte büyük knmandan çoktur; fakat harb meydanlannda kazandığı zaferterin üstüne yeni bir hayat, yeni bir medeniyet kurabilen büyük insanlar azdir. Ordnlarmı sevk ve idaredc harikalar jaratan; fakat kazandığı zafcrlerden sonra yolunu şaşınp payidar eserler bırakmadan, yıkılan zafer taklannra albnda gömüliip kalan şefler çok görülmüstiir. Atatürk zaferle başı dönmiyen, bilâkis askeri zaferden sonra, ölmez eserler yaratan müstesna büyük adanılardan biri olmuştur. O, harbi gaye değil, vasrta bilmiştir; O, zaferi, tak değil temel olarak kullantnısttr ve bu tetnelin üstüne Türkiye Cumhııriyctini kurmuş, Türk inkılâbnu erurtmuştur. Asırlar var ki Türk kahramanlannın döktükleri kanlar bojle muaz7«m bir medeni eserin yükselmesine hizmet etmemişti. Türk Inkılâbı, yalnız Türk milletimn değil; bütün şark milletlerinin yolunn değiftiren, onlan karanlıktan nura çıkaran kutlu bir güneş olmuştur. Atatürkün eseri, zamanla solan, kararan, çöken değil; gittikçe güzelleşen, parlayan, yükselen bir varlıktır. Onun yaptığı inkılâb, kendisi gibi, kendi ismi gibi ebedî bir hayata mazhar olmuştur. Bu inkılâbm azametini, onun işçileri olan bizim nesillerimizden riyade istikbal takdir edeeektir. Çünkü Atatürk inkılâbı, büyüdükçe daha bol, daha lyi meyva veren bir ağac gibidir; yıllar ve asırlar onun kıymetiDİ artıracaktır. Yıllar ve asırlar geçtikçe büyük Türk milletinin bu Büyük evlâdı Ebedi Çef, ebedî Insan olarak taziz ve tebcil edilecektir. Bugünkü ve yarınki Türk nesillerine düşen en büyük vazife, Onun eserini daha güzellestirerek, daha kuvvetlendirerek yaşatmaktır. Bu yolda çalısırken unutmıyahm ki Onun nıhıı daima bbrimle beraberdir; bizim önderinüz, bizim kuvvet ve ilham kaynağımız. blzim nıüradimizdir. Atatürk asla ölmüş defildir; Türk mllleti, Büyük Şefinc «Ebedî Şef» unvanını vennekle Onun öbnezliğini kabul etmiştir. Cumhuriyet için, inkılâb için, vatan için çalışırken Onun çelik parıltıh gözlerinin birim ürıinmde oldnğunu, bize baktığını unutmıyahm. Bugünün ve yarının gcnc!c.!ne cımııet ettiği mukaddes vediayı muhafazaya çalışırken beceriksizlik ve llırr.al gös'eıir»ek Onun pür kaslannm çatıldığını, mnvaffak olduğumuz zamanlarda da, onun çüzel jüzıinün taltif ve teşvik edici bir tebessümle aydınlandığını ruh gozünıüzle görelim. Onn sevmek, Onu anmak kâfi değildir, bütün varhğimızla eserini yükseltmeğe çahşmak gerektir. İcab ederse bu uğurda ölmek, ölümlerin en giizeli ve en şereflisidir. Onun büjük eseri kunılurken sevine sevine canlarmı veren kahramanlar, bizim en yüce ömeğimizdir. Ebedi Şef, her an, bize bu örneği gosteriyor ve kendisine, kendi büyük ismine lâyık ohnamızı istiyor. Onun eserini bize emanet edip gittiği günün yıldönümünde, bir defa daha and Içellm, Büyük Atamıza verdiğimiz sözii tekrar edelim: Ebedi Şef, müsterih ol, sana lâyık olmağa çahşacağız; yurdn, istiklâli, cumhuriyeti, şerefi korumak için. icab ederse gözümüzü kırpmadan öleceğiz. atıra Musa onbaşının yakaladığı Avus tralyalı Atatürkün huzurunda Inonu nun m • • • • Türk MİUetine beyannamesi "Devletimizin banisi, milletimizin fedakâr, sadık hâdimi; insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması, eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır!,, Reisicumhur İsmet İnönüniin millete beyannamesi: •Büyük Türk miiletine: Butün ömrünü hizmetine vakfettiği sevgiü milletinin ihtiram kollan üstünde Ulu Atatürkün fani vücudü istirahat yerine tevdi cdilmiştirHakikatte yatnğı yer, Türk milletinin onun için ask ve iftiharla dolu olan kahraman ve vefalı göğsüdür. Atatürk, tarihte uğradığımız en zalim ve haksız itham günunde meydana atıhnış, Türk milletinin masum ve haklı olduğunu iddia ve ilân etmiştir. İlkönce ehemmiyeti ka\Tanmanıış olan gür sesi, asla yiBranmıyan bir kuvvetle nihayet bütün dhsnın şuuruna nüfuz etmiştir. En büyük zaferleri kazandıktan sonra da Atatürk, ömrünü yalnız Türk milletinin haklaruıı, insaniyete ezelî hizmetlerini ve tarihe hakkettiği meziyetlerini ispat etmekle geçirmiştir. Milletimizin büyüklüğüne, kudretine, faziletine, medeniyut istidadına ve mükellef olduğu insaniyet vazifelerine sarsılmaz itikadı vardı. «Ne mutlu Türküm divene» dediği zaman, kendi engin ruhunun, hiç sönmiyen aşkmı ne manah bir surette hulâsa etmişti. Fena zihniyet ve idare ile geri bırakılmış Türk cemiyetini, en kısa yoldan insanlığuı en mütekâmil ve en temiz rihniyetlerile mücehhez modern bir devlet haline getirmek onun başlıca kaygusu otmuştu. Teşkilâtı Esasiyemizde ve bngün hizmet basmfla, irfan muhitinde ve gcniş halk içinde bulunan bütün vatandaşların vicdanlarında yerlesmlş olan Iâik, milliyetçi, halkçı, inkdâbcı, devletçi cumhuriyet, bize bütün evsafue Atatürkün en kıymetli emanetidir. Üfulündenberi Atatürkün aziz adı ve haörası, bütün halkımızın en candan duygularile sarunuşnr. Memleketimizin ber köşesinde ve bütün milletçe kendisine gösterdiğimiz samimî bağlıhk, devlet ve milletimiz için kudret ve vefanm beüğ misalidir. Türk milletinin Aziz Atatürke gösterdiği sevgi ve saygı, onun niçin Atatürk gibi bir evlâd yetiştirebilir bir kaynak olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Atatürke tazim vazifemizi ifa ettiğimiz bu anda, halkımıza, kalbimden gelen sükran duygulanmı ifade etmeyi, ödenmesi lâzım bir Bbrc saydım. Milletler arasında kardefçe blr insanlık hayatı Atatürkün en ktymetli ideali idi. Bütün dünyada ölümünün gördüğü ihtiramı insanlığın âtisi için ümid verid bir müjde olarak selâralanm. Bu sözlerim, yazılarile ve toprağunızda şovalye askerleri ve mümtaz sahsiyetlerile yasunıza iştirnk eden büyük millctlere, Türk mllletiadına »ükranlarımın ifadesidir. Devletimizin bânisi ve miUetimitin fedakâr, sadık hâdimi, İnsanlık idealinin âşık ve mümtaz siması, Eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır. Bütün ömrünü hizmetine vercBğin Türk milletile beraber senin huzurunda tazimle eğiliyoruz. Bütün hayatında bize mhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıınn, sönmez meş'ale olarak, rnhlanmızı daima ateşli ve uyanık rntacaktır.» Reisicumhur İSMET İNÖNÜ Yazan: Cevad Abbas Gfirer Atatürkün 1922 de Birinci ordu karargâhında Sovyet dele^elerile birlikte alınmıs bir resimleri ABİDİN DAVER Mukaddes Atamızm bir tefekkür anı.. T ve tnönü Eskisebirin «mkntunt'an Anafartalarda kanlı taarruzlar dur nıuş, muhasım taraflar tamamile siper muhrebelerinden başka bir faaliyet gostermiyorlardı. Bir taraftan düşman esir vcrmemeğp son derece dikkat ve itina ediyor; diğer taraftan uzun süren muharebelerin t:ıl>iî' olarak yararbğı intikam almak hissine müptelâ olan erlerimiz, esir tuttnuyorlardı. Bu yüzden hasım taraf vaziyeti kumandanımuı arzusuna göre trzahür edemiyordu. Kurmay heyctimirin harekât şubesi, düşmamn eski vaz'ülceysini cephe istihbaratsızlığından hakikate yaklaştıranuyordu. Zaman zaman düşmanın bol cepaneli ve sürekli topçu ateş baskuılan, karaya iodirilmiş toplarının mevcudundan büyük değişikliği gbstermiyordu. Piyade ateş baskınlanmız, dusman plysdelerini yoklarken hiçbir tebeddülün vukuuna karar verdiremiyecek kadar eski kesafetini muhafaza eyliyordıı. Yalnız kumandamm bir hissikablel viıkuun ıstırabını çckiyordu. 0 büyük askere göre düşmanın nispeten durgun ve sakin vaziyetinin bebemehal aleyhimize bir hareket olduğu vc dahiyane hissiyatı daha ziyade düşmanın çekildiği merkezinde toplanıyordu. Bu manalı ve yerlnde olan duygu, Anafaftalar kahramanı Çanakkalede Anafartalar grupu kıtaatına efradın intikamını tahfif ve hakiki düşman vazi gasına tahammül etmiş olduğunu ve avı Nerelisin? dedi. Esir boksör: yetinin inkişafmı temin maksadile fsağ ııı elinden bırakmıyarak arkadaşlarının Avustralyalıyım. Cevabmı verdi. csir, makinelitüfek, tüfek getireceklare yardımlarile sürttkleye, süriikleye si Kumandamm: altm para da dahil ayn ayn kıymette perlerimize sağ olarak getirdiği taffilâtı Avustralya neresi, Ttirkiye neresi? takdir olunacak müküfatlar verileceği) ııota gcçmiş bulunuyordu. Silâhla memleketimize neje gcldin? mealindeki cmrini yaratmıştı. Bıi>uk huzuruna sunulan bu rapor ve Bizimle ne ahp vereceğin varf» Ve muKrtaatunız, aziz kumandanlaruim era izahat kumandanımı da memnun etti. lıarebe insani bir şey mi, beşerivct için rini hcnüz aldıkları günün gecesi idi ki, Ta^km hazzı (hadedesini!..) sini gıile iyi mi?.. suallerini lrad bu^urdular. grup kurmay heyetinin nöbetçi subayı, rek tekrar ettirdi Beser kudretinin haEsir boksör bu sualler karşısında kıAnafartalar muharebelerinin kanlı ve ricinde görülen bu savletin kahramanı: imhakâr taarruzlannda bihakkin çelik onbaşı Musajı esirle birlikte görmck is zjrdı. Yalnız: Ben sportmenim Muharebe de l>ir fırka (çelik tüm) unvanını kazanmış o tedi. spordur. Onun için asker yazıldnn. Di>elan on ikinci fırkadan veriîen telefon Emri 12 nci fırkaya teblîğ oiunmnstu. bildi. Diğer suallere cevab vermemişti. raporunu aldı. On ikinci fırka siperlerile kararçâhıKumandamm bu cevab üzerine güleBu rapor fırka cephesinden çıkanlan mız arasında tahiî zamanda bıle bir saüç kişilik bir kesif kolumuzun Avustral atten fazla süren bir yol vardı. Vaki! rek: yalı boksör bir esir ele geçirdiğini bil freceyarısniB gelmişti. Bizim Musanın sporonu nasıl buldiriyordu. dun? buyurdular. Musa onbasile esir boksör AvttstralMusa onbasıyı tepesinden gören bokTelefon mikrofonunu kulağmda tutan >ahyi görmek zevkinden malınım kalsubay kaydetdği kısa raporu bir tarafa mamak için kurmay heyeömiz uykuyu 'nr askerliğini unutarak kaskerini çı kardı: bırakmış, diğer bir kâğıda güIUınsiyerek fetia ehtıek kararını vermişti. kcsif kolunıuz eratının vazı ve halini Bu Türk askerini hürmctle selâmlaFe\kalâde yarahlıslı Musa onbaşı İle ve boksör Avustralyahnın esaret seklini ıım. Dedikten sonra: sikârma intizar dakikalan uzun sürü kıımandanuna arzedilmek üzere not edi Fasılasız bütün yumruklamama yordu Sabrımm birbirînden vaktığımız yordu. rağmen elinden gırtlağımı Inırtarama!igara!anmız takviye ediyordu. Not, henı göğüsleri kabartacak, ve hem dım. Bileğinin kuvvetine hayranım. Bana Geli>orlar!. Haberi kumandanımızdc hajretlere düsürecek manada idi. nazaran sıkletçe pek hafif olan bu er sidon baska hepimizi heyecanlandırmış. Şo'yle ki: perlerinize kadar beni sürükledi, gea> aklandırmı^tı. tirdi. Çıkanlan kesif kolumuzun onbaşısı Bol ısıkh kumandanımm harb bürosukısa boylu zayıf ve nahif Musa.. Yanına Cümlelerini söylerken gözleri yatar na giren Musa onbaşı ile boksör Avu«güclu kuvvetli iki er almış. Dii«man simıstı. tralyalı esir birbirinden pek nispetsizdiperlcrile siperlerimiz arasında kırk dürt Esir Avustralyalı boksörün kuınan Ier. Yanyana durdukları zaman vakametreji geçmiyen mesafeyi Musa onbaşı nın cereyanına derin derin hayret ve danıma bu munsıf ve takdirkâranc itirafı ve arkadaşları ağır dinlenmelerle ve yetaacciıbden kendimizi bir rürlü alama kahr?man Musa onbayışı çavuşluğa terfi re yapısık bir süriıklenme ile düşman dtk. Mu<:a onbaşı zayıf ve çelimsizdi. ettirdi. siperlerine jaklasmaktalarken zifiri kaBoksör ise bir doksan boyunda irİTan, Musaya hayran hayran bakarak kurranlıktan goremedikleri, ve ayni derin ağır cüsseli gıptalaria seyredilecek kabi may heyetimizin istihbarat subcsine sükunetle kendilerine doğru ileılcdikliiette sağlam yapılı idi. giden esir: yılguılık humması içerisinde lerini hissedemedikleri bir düşman keşEsaretin gnzlerimiz önfinde carlanan alınan ifadesi mensub olduğu ccphe vaşafına tos yapacak kadar yaklasmişlar. ziyetinin inkisafma vesile ve vaı'tilceyTüfek kullanmadan her iki düşman ne manzarası karsısmda kuvvet bakımm: simizi ikmale bâdim oldu. Ve düşmanın ferini tutmak istediklerinden daha ge r,Bn candan takdirlerimizi üzerinde tnpla^an Musaya kumandamm teveccüh e cephemizden Selâniğe iki fırkasınm nakride bulunan düşman neferi kaçmağa li de meydana çıkmıştı. derek: muvaffak olmuş. Ute kahraman Musa çavuşün ransipe Aferin onbaşı!.. Bu kocaman adamı Musa onbaşı; Türk asabiyetinin bütün tane vazife başarması; kumandanımm nasıl sürükliyebildin? hızile düşman kesif kumandanının elmaMusa onbaşı; Türklüğe hâs tcvazıui ile dahiyane buluşunu tespit ve teyide yaoğına (gırflağına) sarılmış, fakat Hlıısanın bir kaç misü boy ve cüsiede olan kumandanının gözleri içine kalbbii fır ramıştı. Ey Türk erleri; hepinlzin kanmızdaki boksbr Avustralyalı Musayı yumruk latacak gibi baktı ve kızararak: lamağa koyulmuş. Musanın yüzü gözü Efcndim karanhkta basbaşa gel esalet ve kahramanlık sizo Mnsaiaruı »ştiği halde düşmanınm yumruk darbelc dik. Sağ adam istemssin. Tufek kullan vaptıklarmı geride bıraktıracak kabiJi1 yedikçe çelik bileğinin kencli olan nıpdan bir sarmaşdolaş olduk. Ben o vettedir. Biliniz ki vazifesever ve fedal^r bîr aklannı yalnız şikânnın ilmiğinde nıın ilmiğine yapıştım. O beni boyuna îğında) sıkıştirmış ve arkadaşla Mimrukladı, fakat elimden kurtulaına Türk erinin saiâbetli vazife görflşü; çok defa |>aşkumandanlıklaruı bile maddî ıman ayaklanmdan sağlam tutun. dı. "'feim siperlere doğru çekin» Arkadaslarım ayaklanmdan çektüer. büyük masraflarile aydınlatamadıkian ir etmiş, durmuş. Beıı de onu boğazından çektiın. Siperi knnınlıkları yırtar ve bir çok meçhnlleri miıspetlestirir. "tusa onbaşıuın ild metre nıize kadar böyle sağ getirdim. boksdrün yumruk kasır ı Kumandanım boksör esire dönerek: Cevad Abbas GÜRER Türkiye Orduları Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Sakarya atı üzerinde Ey Türk Gencliğii Birinci vazifen Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebed muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. îstikbalde dahi, seni, bu hazineden mâhrum etmek istiyecek dahilî ve haricî bedhahlarm olaca"ktır. Bir gün istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen vazifeye atılmak için^ içinde bulunacağm vaziyetin imkân ve şeraitini düsünmiyeceksin! Bu imkân ve şerait, cok namüsaid bir mahiyette tezahür edebilir. fstiklâl ve Cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemi§ bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hiîe ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagrtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. BUtün bu şeraitten daha eîim ve daha vahım olmak üzere memleketin dahilinde iktidara sahib olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahibleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerm siyasî emellerile tevhid edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harab ve bitab düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı, işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtac olduğun kudretf damarlarındaki asil kanda mevcuddur. Gazi Mustafa Kemal 1927

Bu sayıdan diğer sayfalar: