15 Nisan 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

15 Nisan 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lîe_l' cihetçe zararlı ir spor: Futbol! Vrupadan yeni gelen bir arka- "l'!"nle K 'a sokağın ortasında durduk metkep kapısından çıkan #önçleri seyrettik. Dolhın: l — Neslimiz, çok himmete muh- | Gâç! ediye aer acı söylendi.. İyi ge | İyi sıhht şerait ve bilhassa | 3Por... Evet, devlet, neslimizi da- | ha kuyvetlendirmek, daha güzel- *ştirmek için, bütçesinde spora Ne kadar para ayırsa yeridir! b — Ayırmıyor değil... -dedim.. l“?kfı epeyce yardım ediliyor... Akin, maaleşef, bizde spor — de- Tince, bilhassa en başta futbol an- ]l_!llıyoı... Ve bütün gayret bu sa- im oğunı gidiyor? — Evet.., Bizdeki gibi ol $üphesiz sakim... Bık,'::ll:lıu:: ;“' çocukluğuma ait bir hatıra an- atayım... Ben de mektepte iken o Ii.i'îı:'" lüllüphlidmı... Teşkil et. iz bir takımda, sağ açık oy- Dardım!... Ekser futbolcular gibi, sade bir ayağımla topa vurmağa a- l'!“'l*!---- Spor Yapıyorum — ve vııc::uım inkişaf i di- Ye bir. seviniyordum k çünün birinde, evde çı.:,m:,. Biştirdiğim srada, annem, birden- bire çığlık kopardı: “— Eyvah, evlâdım, sen ne ol- Muşsun? “— Ne olmuşum? — "“Su endam aynasının karşı- #ına geç te kendine baksana.... E “Vücudumun aksini seyredince ir çığlık ta ben kopardım. Çün- Ü, tol bâcağım sıskacık kalmış, :İ ise, onun bir buçuk misli - iri- Mişti... Bunun futbolden oldu - Srrir gee Nn e mülü bilâhare defaatle gör- “Ödüm patladı.. — Ömrümün kadar bu böyle kalacak :..d" Derhal bir takım aşağı Berek sol açık oldum!! ” Avrupada gençler futbola mu: lî"' bir yaştan sonra başlıyor. K çe ise, altr kulaç beberuhi bas- tak lar yangın yerinde kaydı- Yerine ha bre futbol... Garpta M istler, bu sporla beraber, her & atletizme rağbet eder. Bizde, Olmadığı için, bacaklar yamrı ;.:l bostan patlıcanına dönü- i kollar, sıska sıska iki yana ! kün Ürkiyede yapılacak şey, hü- 5 a n sıra- d.Hıuı’f“ı:tbol"ı"'ıkliıı gidip git- ini tetkik etmesidir. Para tbola gidecekse tahsisatı kesme- "idir, Yardım ancak atletizme ya- Pılmalıdır, Futbol zaten öyle almış Yürümüştür ki, tabit hızında, mem ı*— lâzım olduğu kadar, kendi l—dilıı devam edecektir. “Bir başka cihet: Spordan — bir ik terbiyesi beklenir. t giyede, futbolcular, oyuncula. da, ahaliyi de matlüp neticeden delildir. Hele halkın bir maç SeY- ;:"'— sarfettiği sözleri für Ya yazamıyacağım —ı' tırmalıyor. Futbol caraş gMaktan çıkmış, kumar, ti ..h__li:lîu gelmiştir de netice © buna varıyor! ı,_:"'!li düzeltmek için spor e- Mmücadele açmak lâzım: dı:;:ğu:wı Fakat bunun için de fatbojie, (lüakal bugünkü şekilde aç D aleyhine mücadele aç (va-Nâ) d ü ProfesörMalşın veda ziyafetinde Mazhar Osman B. gençlere taş attı Terbiye müderrisi Ismail Hakkı B. soruyor: Profesör Malş âlimle cahili mi seçti? Mazhar Osman B. cevap çö .. ! İvate, Azama Tam yirmi dokuz sene - oldu.. Mayısın iİk günlerinde — bulunu: yorduk. O gün Vefada riyaziye son imtihanına —şimdi bakalor- | ya— girmeğe hazırlanmıştım. Sa- bahleyin mektebe giderken gözü- me ilişen ilk gazetede gösterişli başlıkla bildirilen şu haberi oku: dum: “Çuşima sularında Rus ve Ja- pon filoları karşılaşarak müthiş veriyor: Ben böyle bir şey söylemedim Üniversite —ıslahat müşaviri rofesör Malş memleketine dön- len evevl bir ziyafet verilmiş, ziyafette nutuklar söylenmiş » ir. Terbiye müderrisi İsmail Hakkı Bey bu ziyafette Mızhır| Osman Beyin söylediği bir nutuk- ta kendisini de alâkadar eden ci- hetler olduğunu zannederek Yeni Adam mecmuasında şu açık mek- tubu neşretmiştir: “Profesör Albert Malşın mem- leketine dönmesi — münasebetiyle verdiğiniz nutukta kendisinin mül ga darülfünün müderrisleri ara- sında âlimle cahili seçtiğini ve bir tarih yarattığımı söylediğinizi ısrarla söylüyorlar, Bu hükmün ve iddiznm sahibi olup olmadığı- nızı sizden sormak ve öğrenmek istiş_'orum. Çünkü bu hüküm ve iddia benim şahsrmı da alâkadar ediyor. Bu sözü — hakikaten siz söylediniz mi? Yoksa ortada dola- Bir zabıt kâtbi tevkif edildi Son zamanlarda — üçüncü ceza 'ş mahkemesine ait bazı dosyaların satılmakta olduğu hakkında müd- deiumumiliğe vaki olan bir ihbar üzerine tahkikata başlanmış, ni- hayet yapılan bir cürmü meşhut üzerine mezkür mahkeme — zabi kâtiplerinden Cemil Efendi tevkif edilmiştir. İhbarın doğruluğunu anlamak için mahkemede dosyası bulunan Maznunlardan birinin aidat dos- yanın satın — alınması kararlaş- mış, Cemil Efendi ile teması ge- gilmiş, dosyanın 5O liraya - satıla- cak olduğu anlaşılmıştır. Niha- yet Cemil Efendi elinde dosya ile Beyoğlunda bir apartımana gider- ken yakalanmıştır. Bir atelye Selçuk kız san'at mektebi koc» peratifi Beyoğlunda Galatasaray d“"k yerinde Nil apartımanında bir dikiş, nakış, çamaşır atelyesi açmıştır. Kastenmi yaktı? İstanbul adliyesi dün Agop i> minde bir kunduracıyı tevkif et - miştir. — Agop Şişlideki dükkânı- nı bin liraya sigorta ettirmiş, dük- kâna 300 liralık eşya koymuştur. Nihayet bir kaç gün evvel dükkâ- nın altındaki bodrumdan yangın thıqıı da çabuk söndürülmüş » tür. — Yangında kaşit ihtimali kuvetle görüldüğünden Agop tev- kif edilmiştir. , Muhsin Bey İstanbul mıntakası Ticaret mü- dürü Muhsin Bey dün akşam An- karaya gitmiştir. Vergi tahakkukları Bina, arazi, vergileri tahakku- katı ikmal edilmiştir. Diğer ver. giler tahakkukatı dabir iki güne l kadar bitirilecektir. “için bir irfan ve vicdan borcud şan yalnız bir dedikodu — mudur? Cevap vermenizi ve — saygılarımı kabul etmenizi dilerim efendim.,, Dün bu mevzu üzerinde ne di- yeceğini öğrermek üzere Mazhar Osman Beyle konuştuk.: Bize şun- ları söyledi: , “Bu yazıyı gördüm. Bu şayialar maalesef memleketimizde dediko dunun pek çirkin bir şeklinden başka bir şey olmadığını yazarsı- nız. Sözüm yüzlerce davetli arasım- da usülen söylenen bir ziyafet nutkundan ibaretti ve bunda M. Malşm nezaketinden tevazuundan ilim ve irfanmdan ve gayet müş kül bir vaizfe üzerinde — olmakla beraber kimseyi rencide etmemek için ne suretle ince hareket ettiğin- den bahsederek kendisine hayırlı seyahatler temenni etmiş ve Türk âlimlerinin münferiden pek yük- sek zevatan ibaret oldukları hal- de muhtelif ekollara mensuhiyet- ten ve bilhassa teşkilâta olan ih tiyacrmızdan, bu teşkilâtı mem- leketin âlimleri arasında ahenk ve tesandı temin edecek mesai ortak- lığında kendilerinin mücerrep gör- güleriyle — başarabildiklerinde şükranla bahsetmiştim, Nasılaa başından nihayetini kadar hatırmnda 0 - lan sözlerim pek kıymetli olan ar| kadaşım İsmail Hakkı Beyefendi. nin kulağımna kasten — veya makrun — olmıyarak tahrif edil! rek isal edilmiş, Bu budalaca sö Zzü söylemeğe ne irfanım — ne d terbiyem müsaitir. Bahusus o ge ceki süyvarenin bir. çoğunu hocalar veya tanımadığım diği şahsiyetler teşkil — ediyordu. Eski hocalar arasında irfan ve liyakat- lerine herkesten ziyade — perestiş ettiğim büyük zatlar olduğunu if tiharla alenen yadetmek — beni Karnından bıçakladı Çarşıda kunduracılık yapan Ibrahim Refik Efendiyi araların- da çıkan bir kavga — neticesinde karnından bıçakla yaralıyan Halı- ct Muhiddin yakalanmış ve mec- ruh hastahaneye kaldırılmıştır. Parmakları koptu Eyüp lâstik fabrikasında çalı- şan ameleden Çorumlu Süleyman oğlu Mustafa makineye parmağı- nı kaptırarak kopartmış olduğun- dan hastahaneye kaldırılmıştır. Ayağından yaralandı Şoför Adilin idaresindeki 1951 numaralı otomobil, Beyoğlundan gecerken yolculardan gazete mü: vezzii Meşküre Hanıma çarparak ayağından yaralanmasına sebebi- yet vermiştir. söför yakalanmıştır. Hırsız çoban Tarabyada Ahiçelebi mahalle- sinde oturan Kosti — Efendinin e- vinden eşya çalan sabıkalı çoban İsmail yakalanmıştır. bir mücadeleye giriştiler. Müca- eleye girişen Rus filoları — “Roj ledvenski,, ve amiral — “Neboga- f,, un Japon kuvvetleri ise —A- miral “Togo,, ile amiral “Kamimu !rı., nın idaresinde — bulunuyordu. Altı saat süren bir harpte Amiral “Rojdevenski,, nin bütün filosu mahvoldu. Amiral “Nebogatof,, teslim oldu. “Rojdeveneki,, yara- h olarak Japonların eline geçti. Japonların bütün zayiatı üç dört yüz telefi aşmıyor. Japon gemile- rinde hasar yoktur.,, Bu inanılmaz havadis o vaktin Istanbuluna çabucak - yayılmıştı. Rus Çarlığının mütemadi darbe- lerini yemiş olan Türklerin yü- ünde bir sevinç eseri görülüyor- ha. Nihayet şimal ayısı, satveti udutsuz saltanat sarsılmış bulu- nuyorda, Yirmi küsur — parçadan ürekkep muazzam filosundan Pek çoğu dostum ve hocamdır. Kimi ihtiyarlıktan, kimi sıhhati yüzünden, kimi teşkilâtta has- beltesadüf — kadrodan çekilen bu zatların ebedi bir heykel olan şe- refli mazilerine dil — uzatmak en büyük bir küstahlıktır. Onların şe- refle terkettikleri yerleri hasbeten kader bu aczimle işgal ediyoruz diyerek kendime kıymet vermek budalalığında — bulunmıyacağımı tsmail Hakkı Bey arkadaşım her- kesten iyi bilirdi. ; Böyle dedikodular işitince ar kadaşımın samimiyetinden doğru- dan doğruya beklenen benden te- lefonla istizah idi. Bu gibi yalan” ve iftiralara sevdiğim ve hürmet ettiğim memleketin en güzide er- babı irfanma bir dakika benim yü zümden müteessir. görmek bile benim için büyük bir ıstıraptır. Bu sözlerimin pek samimf olduğunu beni bilenler takdir ederler. Mühendis mekte- binden ayrılan kim Mühendis mektebi profesörle- rinden hendesei tersimiye hocası Yusuf Razi Beyin vazifesine niha- yet verilmiştir. Bunun sebebi, im- tihan talimatnamesine muhalif o- larak geçen seneki imtihanda bir talebeyi sınıfta ipka bıraktığı ve vetahkikat neticesinde hâdisenin sabit olmasıdır. Yusuf Razi Bey Ankaraya gitmiştir. Komserlik imtihanı İstanbul polis müdürlüğü kad- rosundaki münhal üçüncü komi - serlikler için polisler arasında b'l'l imtihan — yapılacaktır. Yakında yapılacak olan bu imtihana gire - cekler nizamname mucibince be- hemehal polis mektebini ve iki se- ne hizmeti bitirmiş olacaklardır. Bu şerâiti haiz olanların imtihan- Jarı bittikten sonra birinci derece- de kazananlar münhallere tayin o lunacaktır. Ibrahim Tali Bey Trakya umum müfettişi — İbra- him Tali Bey çarşamba günü E- dirneye gitmesi muhtemeldir. Macar sefiri Macaristanın — Atine sefiri M. Yungerth Macaristanın Mostkova sefirliğine tayin edilmiştir. Sefir Peşteye gitmiştir. Adliye tayinleri Adliyede münhal zabıt kitabet- likleri için geçenlerde yapılan im- tihanda kazanan on beş kişi ayrıl- mış ve bunlardan bazıları tayin e- dilmiştir. Türkiye pratik farmakoloğlar sında idim. Hiç unutmam hocam Nazmi Bey, cebir hocam Ishak Efendi ve riyaziyeci Rasih Bey imtihan salonunda idiler, Nazmi Bey: “Burası da bir harp meydanı, dedi, burada Rasih . Be- yefendi Togo, İshak Efendi. Roj- devenski ve ben Nebogatof sayı- hrız!,, O vakit Ishak Efendi elle- efendim istemem!,, diye bağırma- ğa başladı ve büyük Rus mağlü- biyetinin dudaklarda uyandırdığı :ınddeı- arasında imtihan — edil. im, Yirmi dokuz sene geçti. Benim kumral | saçlarım ağarırken, hoca- larım birer birer toprağa gömül- haileler arasında zir ve zeber ol- du. Osmanlı saltanatı da bir çok maceralar sonunda tarihe karıştı. ne dost bir Sovyet hükümeti —ku- ruldu. O zamanın inkıraza mah- dinç, medeni, âtiye doğru yükse- lerek koşan bir Türk devleti — vü- €ude geldi. Çeyrek asır dünyanın — haritasını, milletlerin mukaddera- tını tamamen değiştirdi. tanbul limanında demir atmış olan Çuşima kahramanları Azama ve Ivate bende olanca mehabeti — ile canlandırıyor. Büyük Okyanusun bu — seyyar kalelerinin — isimlerini ©o zaman bir nevi hayret ve hürmetle söy - lerdik, Bugün devir değişmiş, dü- — şünceler değişmiş, milletlerin va - ziyetleri değişmiş olmasına — rağ- men gene o isimleri söylerken cs- ki kahraman ilâhların ismini yâd — birliğinden : 15—4'—-34 perşembe | ettiğim zamanda ga akşamı saat 22 de İstanbul Halke- | yip zevki içil hissediyorum. ğ vinde Mustafa Fuat Beyefendi | Azama, lvıl:ng;elı bir ğ atrafından meslek hakkında kon- | yalizmin mümessilidirler. Fakat — feranslar verilmeğe başlanacak « M. Gayur tır. Pratik Farmakoloğ arkadaş- (Devamı 7 nci sayıfada) larrmızım teşriflerini rica ederiz. bir şey kalmamıştı. " Imtihana girdim. Numaram küs — ük olduğundan ilk girenler ara- — çük olduğu ” d rini havaya kaldırarak: “İstemem — O zamanın düşman Rusyası yeri- — küm Osmanlı saltanatı yerinde — Yalnız o zamandan kalan bir hatıradır. Ve o hatırayı bugün İs- — İ € 4 dü, Koca Rus Çarlığı duyulmamış — İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: