18 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

18 Ekim 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b i k ı b | | B | B Sağlık öğütleri: Veremden korunmak için ne yapmalıdır? Geçen hafta sizinle umumi olarak werem bahsini konuştuk, Bu hafta da Sİze ayrı ayrı veremden korunma ça- relerini söyliyeceğim. Teneffüs hıfzıssıhhası: Verem, al- | ma kabiliyeti insanlarda daha çocuklu- | ğunda başlar. Ve asl bu zamanda uzviyelin göstereceği mukavemet ve yahut zaiflik, hastalığın görünmesin- de büyük rol oynar. Binsenaleyh har yatın bu devresinde ana ve babaya, aile hekimine düşen mühim işler var. dır. İyi bir “tenelfüs terbiyesi" çok zaif vo bitkin bir çocuğu bile, hastalı- ga karşı kuvvelendire bilir. Burada bil- hassa mektep hekimlerine ve mektep hocalarma düşen mühim vazifeler de vardır. Genç ve yavru talebeye iyi te- nefflis etmesini, derin ve muntazam nefes almasını ve bu suretle saf hava- yı ciğerlerin en derin noktalarına ka- dar sevketmeyi öğretmelidir. Esaslı bir teneffüs veremi bertaraf etmeyi Fizik jimnastik, fevkalâde faydalı- dır. Fakat maalesef zamanımızda bu jimmnastikle spor biribirine çok karıştı- rılıyor. Spor, vücudü daha ağır, da- ha zar bir takım vaziyetlere hazırla- meak için tatbik oluman bir usuldür, ve çok dafa gençlerde iyi sıhhat yeri- me, büsbütün yorgunluklar tevlit edi- yor. Bu sebepten spor, şahsi hıfzıssıh- hat bakımından bir hatadır; çok iyi ve gok dikkatli idare edilmek şartile hu- susf bir kuvvet teşkil eden spor, çok ifratla yapıldığı takdirde bir zaaf &mi- lidir. Binaenaleyh ölçüsüz ve yolsuz yapılan sporlar, çok defa bilhassa çok gençlerde tevlit ettikleri yorgunluk ve bunun neticesi umumi zasf hasebile veremin uyanmasında âmil olabilir. Burada ilk alâmetler ateş, kuvvetten talarından ve birim veremediğimiz esaskı terbiyelerden biri de, bütün tirahat ve tatil zamanlarımı kapalı yer- lerde geçirmeleridir. San zamanda si- nema salgını veremin gençlerde biraz daha fazla genişlemesi hususunda bü- yük bir âmil olmuştur. Çünkü cuma- Jarını, tatil zamanını açık ve temiz ha- wada kırda geçirmesi icap eden yavru- lar, ve gençler bütün bu zamanlarını tiyatro, sinema, dans yerleri gibi ka- palı ve her türlü insanla dolu yerlerde I.,.*ı « kahatte kat'iyyen çocuklarınızı yuka- rıda saydığım kapalı yerlere gönder- Gıda hıfzısarhhası: Verem noktasın- dan çok mühimdir. Tam sıhhatte, sağ- lam bir çok adamlarda bile fena tan- zim edilmiş bir gıda bu adamı vereme hazırlayarak fena bir rol oynayabilir. Bu tehlike gençlerden ziyade büyük- lerde daha fazladır. Zamanımızda, evinin mutbağile uğ- raşanlar maalesef günden güne azalı- yor. Karkarma ki bir zaman gelecek çok temiz yemeklerile maruf (Türk mutbağı) tarihe karışacak, Şimdi her- kes, hor yerde ve ne bulursa yemekte- dir. Yerken de iyi çiğnemeye, rahat yemeğe dikkat eden pek azdır. Bu diş- lerin varifesini de mideye yüklemesi itibarile, midelerimiz için çok yorucu bir vaziyettir. Halbuki verem müca- delesinde baş sırada gelen mücadele kuvvetlerinden biri de midedir. Bir ta- raftan bunu zayıflatırız, diğer taraf. tan bu nasıl hazırlandığı bilinmeyen, ve alelâcele yenen yemekle barsakla- rımızı bozarız, Bundan ileri gelen bes- lenememek vereme yol açar. Maalesef bir çok münevverlerin bir çok gençle- rin dikkat etmediği bu nokta, bu ba- sit fakat çok ehemmiyetli nokta, bü- dir. Çok defa İhtiyaca kâfi olmayan gıda alımır, bol su, mebzul bahar ve biberle şişirilen yemek listesile kalori mikdarı lâzım olan hududun altında kalır. Bu suretle vücut, kaybettikleri- ni yerine koyamaz. Ve beslenemez. Zaifleme modası da bu grup-içinde- dir. Ban şahsen xalflamak için sirke İiçerek ağzınınm tadmı kaçıran ve bu su- retle yemek yemiyerek vereme yaka- Tanan bir genç kız görmüşümdür. — VUaviyetin bütün kuvvetini va taze- ligini muhafaza etmesi İçin uzabakkak iyi ve bol yemek lâzımdır. Yememek- le düşen vücutlar veremin uyanması için en müsait zemini teşkil eder. Şu hâlde gtda tayininde, et, yumur- ta gibi vücudün esasını teşkil eden maddelerle, yağ, şeker gibi yakmamız için lâzım olan maddeleri, meyva ve sebzo gibi bir çok emlâhı ve vitamini ihtiva eden maddeleri ihmal etmemek iyi çiğnemek, vaktinde yemek ve bol geçiriyorlar. Teneffüs ve ciğerleri ko- z dönü niğalliğir. ruma noktasından en mahzurlu vazi- yetlerden biri de budur. Bilhassa boğ- Dr: Rem. - Rif maca, kızıl, grip gibi hastalıkların ne- M K Alman, gu kaydedilmektedir! yada berberliğe ait eşya müzesi açılmıştır. Bu müzede, muhtelif dev- relerde berberler, hamamcılık, dişçilik gibi işler de yaptıklarından, hatta srrası- na göre hekimlik de ettiklerinden, yeni açılan müzede hamam tası, Hiyen, ibrik, kerpeden ve başka türlü türlü âletler bulunmaktadır. Resimlerde, müzede bu- hunan şeylerden bazılârı, bu arada Gört tane de ustura görülüyor. Bu usturala- rın ktgmen eski Romalılara, kısmen de Türklere ait berberlik âletlerinden oldu- uncü Lozanda fenni Birinci Şarlok Holmesi tanırör nız, Meşhur İngiliz müellifi Ko- nan Doyl'un romanlarından - diri- Kip çıkan bu esrarengiz şahsiyet o kadar canlanmış ve sizin, benim gibi bir hal almıştır ki yaşamamış demeğe insanm dili varmaz. Bu, birinci Şarlok Holmes? İkinci Şarlok Holmes olarak İs- viçrenin Lozan şehrinde kocaman bir polis enstitüsü kurup, Avrupa- nm en mükemmel, ve ehil polis hafiyelerini muayyen bir usul da- l iresinde yetiştiren yarı İngiliz Rudolf Arçibold Rays'ı tanıtmak- tadırlar. Polis hafiyesi Rays, harbi umu- miden sonra Sırbistana giderek o- ranın polis teşkilâtmda büyük ye- nilikler vücude getirmiş, yüzlerce talebe yetiştirmiş ve nihayet gene orada öldüğü zaman kendisine hü kümet tarafından resmit bir cena - ze alayı yapılmıştır. â Üçüncü Şarlok Holmes, Lozan- daki büyük enstitünün şimdiki şe- fi İsviçreli meşhur profesör — Bis- çof'tur. Bilmem biliyor muydunuz! Lo- zanda, büyük Lozan Üniversitesi- nin mühim bir kolu olan bir “fen- nt polis enstitüsü,, vardır.. Bura- dan, resmi poliş teşkilâtma men - sup olmryan bir nevi ayrı polis mezun olur. Diploması, üniversite diploması değerindedir. Ve ken - disi, polis ve hafiyelik mesleğinin en çok ihtiyaç duyulan ve bir çok cinayetlerin, öldürmelerin esrarı - nı fennt Lir surette muhakkak bu- lup çıkaran başlı başına bir ma- kamdır. “Fenni polis enstitüsü,, ne dün- yanm hemen her yerinden talebe gelmektedir. Enstitünün şefi olan İsviçreli cinayet mütahassısı meş- | hur profesör Bişçof her sene, yüz kadar yerli, yabancr talebeye dip- loma verir. Bunlardan yabancılar, polis işlerine yenilik ve caniye göz açtırmıyan en mükemmel, — fennf tahkikat usullerini getirmek için memleketlerine gittiği gibi, İsviç- relilerin de bir çok diğer memle- ketlere mütahassıs olarak gönde- rildiği vakidir. Polis - enstitüsü Br. Burada İşlenmiş bir çok m hur cinayetlerin cinayet âletleri, bütün vesikalık kıymetlerile sakla nır, Meselâ dairelerinden birine girerseniz, kanlı bir bıçak, ve du - manı âdeta tüten bir tabanca gö- zünüze çarpar, İnsanı bayıltan veya sersem e - den mütekâsif lâstikler, muştalar, sustalr çakılar, baltalar, ve çekiç - ler hep bu müzedede < 4 ada haluman orulendii bunlarm üzerinde yapılır.. Lozan üniversitesi mütahassısı polis hafiyesi şubesinin bir diğer dershanesine girdiğinz — tasavvur ediniz: Burada, gayet emniyetli farzedilen, fakat müşteri büyük kalp istirahati ile girdikten sonra, geceliyin herhangi bir şerir tara- fmdan kolaylıkla açılabilen ve âr- kasmdan feci bir cinayetin veya hırsızlığın vukuu muhakkak olan muhtelif tipte öotel odalarımım ka » pılarımı göreceksiniz. Bu kapılar, nasıl açılıyor? Hırsiz hangi - üsül- lere müracaat eder? Ve bazan, bizzat polis hafiyesi namzedi tara fından bu usüllere müracaat edi - lerek, şerire hiç fırsat vermiyecek | | bir ehliyet elde edilmeğe çalışılır..* Ve bu şekilde, hırsızın veya kati - | lin takip ettiği müthiş desiseler de —öğrenilmek suretile— bilâhare kolayca keşfolunabilecek bir hale getirilir. Mütahassıs polis enstitüsünün, bir başka dairesi de, içeriye giril - diği zaman tıpkı bir fotoğrafçının | karanlık odası gibi hiç ışıksız bir vaziyettedir. Talebe girer. Üzer - lerine kaprlar kapanır, ve bir - ül- traviyole şuar gösterilmeğe başla- nır, Ültraviyole şuar altmda, en “ustalıkla,, yapılmış sahte bir çe- Şarlok Holm üç defa yıkanan beyaz bir mendil katilin parmak izi nasıl bulunur | cinayetin, yahut hırsızlii ., eS!'f lir? ” Bir mektup zarfınm kâ$ | yapıştırıldığını, kaç türlü #7 4 kapatıldığmı hep keşfetm zımdır.... Mektup za: n pıştırıldiği — kırmızı çeşit çeşit olabilir. sahtekârlığın meydana çI sı için vesikaları muhal fennt tahlil gözünden ge$i” icap eder... Enstitünün büyük boratuvarında hergün İ çalışarak bunların hepsi ü bir ehliyet sahibi olurlar. a istersiniz. Üç defa bir mendilden katilin pa: ni bulup çıkarabilmek meth elde etmeğe uğraşırlar. Katilin eli dokunmuş bir ” üzerine soğuk ışık tutarak ” eritmeden parmak izinin fot0$ fisini alabilmişlerdir. Üç senenin sonunda ni büyük imtihan devresi gelir: hassıs polis hafiyesinin © tam altı hafta sürmektedir. Altı hafta sonra, kendini © lâhiyettar tekik adamı o! taya atacak diplöma verilir. bu uzun imtihan devresi esn da talebe, en müşkül, içindet kılmaza benziyen meselele: lettikten başka, bir de mü cinayet vak'ası halletmek m riyetindedir. p - ” Büğü, profesörler bi Cucas Bir pencerenin rezeleri sökV Bir yatağın dibinde ayak izleri rakılır, Bir şapka unutulur. Pi nayetin, poliş hafiyesini uğr: bilecek bütün karışıklıkları £ hususiyede tertip edilir. Fakat maktul farzedilebi adamı, talebenin hatırı içim,; den - öldürmediklerini — şimt söyliyeyim. Hikmet MÜN? Karl bedeker, seyahatt€ " edici kitapları ilk yazan — a0f cebe sığacak ' - kadar küçük herhangi bir memlekette | kin veya paranm muhakkak hile - | sini görürsünüz. | — Ayrıca, buruşmuş bir kâğıdımn veya yazısı silinmiş bir mektubun en gizli ve kaybolmuş hatlarımı, yepyeni basılmış bir kitap gibi ko- laylıkla okuyabilmeği, en aldan - maz mütahassısları yetiştiren bu mektebin talebesi üç sene içinde öğrenmektedir. Mektep bir “müzedir,, denebi - Daha ne gibi vaziyetler olabi- karıların işine pek — yaratı hundan yetmiş beş sene evek rinlevel 1859 tarihinde y tür. Ölümünün yıl dönümü Avrupa ve Amerika gaz - den ve kitaplarının ne kadaf dığından, uzun boylu bat? Dr. Süleyman »» Babrâli, Ankara caddesi NO Telefan. 22560

Bu sayıdan diğer sayfalar: