22 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

22 Aralık 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yüz yirmi milyon kişiyi — idare eden karı koca! “Kadınlara ne fazla müsait davraîıifıalı kadın ne de oldukları için iş hayatında uzaklaştırmalıdır!,, Amerika, her memleket gibi bu| günü değil, fakat yarını, yarından Ötesini temsil eder. Orada yaşı- Yân çeşit çeşit ırklar, ve orada ko—4 nuşulan türlü türlü lisanlar, orada| hüküm süren türlü türlü mezhep-| ler hep birlikte yeni bir medeni-| Yet icadı için çalışır. Bugün bu memleketin başımnda Mister Rozvelt bulunuyor. Onun İş başına geldiği günden beri Ame rika bir ihtilâl devresi geçiriyor. Bu ihtilâl, en modern ihtilâl ola- taktı. Karı koca Rozveltler bu ih-! tilâli bir tekâmül hareketine çe- virdiler. Başka memleketlerde — devlet Teisi, ister, cümhur reisi, ister hü- kümdar, ister diktatör olsun, ©- Nun zevcesi ikinci derecede bir Mmevki alır. Bazı zamanlar kenar- da köşede görünür, bazıları da hiç göze görünmez. Onun şahsiyeti| kocasının şahsiyeti içinde kaybo- | lur, Rozveltler böyle dısğildirler.'l Madam Rozvelt kocasından ayrı, Müstakil bir şahsiyettir. Kendine göre fikir ve mefküre sahibi olan| bir kadındır. Çünkü Madam Roz- velt tam bugünün kadımıdır. İş ve vazife sahibi olan kadını — temsil eder. Mister Rozvelt onun nezaret ettiği ev eşyası fabrikalarına, ©- nun okuttuğu derslere, onun açtı- ğt kız klüplerine, onun fakir san- atkârlara yardım için verdiği kon- serlere karışmaz. Madam Rozvelt devlet merkezinden kalikar, bir, kasabaya gider, orada halk evleri- nin, yahut halk terbibyesinin ek- sik olduğunu görür. Neler yapıla- bileceğini kararlaştırır ve Vaşing- tona döner dönmez bu kararlarını tatbik eder. Onun bu şekilde hı-W reketi hem bir şahsiyet, hem bir zevce olmak haysiyetiyle sırtlan- dığı vazifeler üzerinde hiç bir te- Sir yapmaz. Bilâkis Madam Roz-| Vvelt her iki vazifeye de yetişir. Madam Rozvelt nasıl bir şah- tiyetse onun kocası da bir şahsi- Yettir. Enerjisi tükenmiyen bir namodan farksızdır. Onun iş ba- Şma gelmesine kadar, her hükü- Metin en belli baslı hedefi daha önceki neslin fikirlerini yeni nesle kabul ettirmek ve yüklemekti.! Halbuki Rozvelt yeni fikirleri ham benimsemiş, hem onların ile-| Tisine yürümüştü. Fakat Rozvelt| &yni zamanda siyasi bir adam da| Olduğu için siyasi şeraite de uyma- Yı bilir. Rozvelt en modern ihtilâli ba - | bunu tecrübe ediyoruz. Bir naza- riye işe yaramazsa başkasını de- niyoruz. Memleketimiz 48 hükü- metten müteşekkildir. Bütün mem lekete umumi bir yük yüklemeden bu hükümetlerin bir ikisinde tec- rübelerimizi yapıyoruz. ve icap ederse bunları tadil ediyoruz.,, Onun için on ay evvel Rozvelte bakan onu bir sosyalist sanabilir- | di. O zaman onun nutukları Sov- yet komiserlerin Kremlin — sara- | ymdan söyledikleri nutuklara çok benziyardu. Rozvelt hep işçilere hitap edi- yor onlara “memlekette işleri art- tıracak bir çare biliyorsanız bana bildiriniz. Vaşington para ile do- lu. Bu parayı size devretmek isti- yorum..,, Bunun üzerine Amerikanın bü- yük maliyecileri, büyük iş sahip- leri, tröstcüler, bankacılar Roz- velte karşı cephe aldılar. Rozvelt, | sidir. Bu güne kadar az çok ka- Karı koca Ruzveltler (Köşede M. Ruzvelt'in kızı annesile beraber) | bu cephe yüzünden mütessir ol. madı. Fakat çok geçmeden biraz muhafazakârlaştı ve sesini değiş- tirdi. Bunun neticesi olarak onun #armak niyeliyle iş başına geldi. Amerikada kırmızı bayrak dalga- lanmak üzereydi. Onun yerine Rozveltin mavi kartalr yükseldi. Fakat ihtilâl gene ihtilâldi. Çün- kü Amerikalı ferdin hürriyetini dlrlaçnmı'ıkln Amerika ananele- rinin “en köklüsünü baltaladı. Rozveltin kendisi der ki: “Biz içtimat adaleti kazan-| Mak için uğraşmıyoruz, hayır, bir Sok insanların daha azla, bir çok- rının daha çokla yaşayabilece- "Bini göstermek istiyoruz... Bugün h_“t"h dünyada şeraiti müsavileş- h_""!k için bir cereyan var. Artık ir insanın başkalarına zarar ver- Meden koskoca bir servet yapma- "“l imkân kalmadı gibi. Daha i- İ gitmek * için elele verip çalış- Mak icap ediyor. Önun için biz etrafından ayrılanlar, tekrar onun | etrafında birleştiler. O da yeniden harekete geçti. Böyl bir adaram karısı olmak, hiç te kolay bir iş değildir. Fakat Madam Rozvelt ameli ve azimkâr bir kadındı. Onun çin meşgul olduğu çeşit çeşit işler, onu zerre kadar yıldırmıyor. Es- kidn Amerika Cümhur reislerinin zevceleri, yapyalnız yaşar, ancak ara sıra kocalarıyle birlikte görü- nürlerdi. Madam Rozvelt ise, dai- ma herkesin içinde ve daima iş ba şındadır. Kendisi, bir insan tara- fından yapılacak insani her işe koşar. Vakit kazanmak için tay-| yareden istifade eder, ve günde 18 saat çalışır. Onun başlıca pren- siplerinden biri, iş hayatmı can- landırmak için hiç bir fedakârlık- tan geri kalmamaktır. Bu yoldn' konferanslar irat eder, sayısız !op lantılara riyaset eder, fakirlere nasıl yardım edilebileceği: dü. şünenlerle konuşur, çocukları mes ut etmek, talim ve terbiye sviyesi- ni yükseltmek için çalışanlarla, teşriki mesaf eder, makale yazar, radyoda nutuk söyler, iyi tetkik ettiği bahisler üzerindeki tetebbü- lerini neşreder.. Ona göre hayatın| en belli başlı zevki budur. Onun kocası bir lokomotif sa- yılırsa kendisini mükemmel biri katar saymak, hiç te yanlış olmaz. Karı koca Rozveltler, birbirin- den ayrı ve müstakil görenekle beraber müşterek — kanaatleri de vardır. İkisi de Feministtirler. Hattâ Rozvelt kumral saçlı, kum- ral güzel Fransis Perkins'i kabine sinde mesat nazırı yıpmıklı çı<' lışan kadmlara güvendiğini ispat) etti. Madam Rozvelte gö ka- dımmlara karşı ne fazla müsaitkâr davranmalı, ne de onları kadın ol dukları için iş hayatından uzak- laştırmalı. Mesele cinsiyet mesele- si değil, iktidar ve liyakat mesele- dmlar aleyhinde yaşayan bir fikir | | vardır. Fakat kabahat kadınlar: dadır. Çünkü ya pek ileri gidiyor- lar, ya pek kadınca hareket edi- yorlar.,, Sonra bu karı koca sulhcudur- lar, ve islâhcıdırlar. Onun iç'u'ı; Amerika gibi zengin bir memle- ket için en müthiş sefaletin baş almasına karşı bütün kuvvetleriy- le mücadele ediyorlar. Sonra iki- si de harp düşmanıdırlar. Mister! Rozvelt bunu izah ederek der ki: “Harp, hem ahlâk, hem ticaret bakımından bir cinayettir. Artık yer yüzünde yeni bir harp yapa-| cak, yeni bir harbi kazanmağa gücü yetecek millet kalmadı.Bü-| tün insanların yüzde doksanı sulh taraftarıdır. Arazi almak harbe atılmak devri artık geçti. Yarı me- SOY ADLARIİ Okuyucularımızın soy adların_ı neşrediyoruz ÖZER — Yüksek İktısad ve ticaret mektebi talebelerinden Hayri Çetin Yönak — İstanbul tahsil müdürü Rıza, divanı muhasebat temyiz rapor- törü Hakkı, Diler — İstanbul tahsil müdür mu: avini Şefik, Türker — Istanbul mımtakası tah- | sil müfettişi Hikmet ve Nafia Vekâleti şirketler dairesi memurlarından Tev fik. Özen — Adliye tevkifhane karakol kumandanı İsmail. Canay — Yenicami maliye şubesin" de Hayrettin, Devlet Matbaasında Kâmll, adliye icra muhasebesinde Ba> ha kardeşler. Gümrük muhafaza başmüdürlüğü ayniyat kalemi memurları aşağıdaki | soy adlarını almışlardır: Özdemir — (*) Bedri. Oğuz — Ne - cati. Yılmaz — Hüseyin. Acar — (*) Hakkı. Evren — Hüsnü, Şimşek — Eyüp dikim evi kesim us- tabaşısı H. Sakyı; allesi Hatice, oğul- ları: Necmettin, Seyfettin, Salâhat - tin ve Neclâ, Kuruhalık — Galata Billür sokak No, 1 ticarethanesinde Hüsrev. Akhun — Aksaray Murat Paşa ma> hallesi Cami sokak 7 No, mütekalt kaymakam Nurettin. Evrenberk — İstanbul Nafla baş- mühendisliği yol ve yapı işleri memur larından Ragıp. Ayvaz — Tramvay vatmanlarından Edirnekapılı Lâmi, Karaman — Kadıköy polis merkezi mürettebatından Hasan Hüsamettin. Çakar — Kadıköy Hasan Paşa M. taş ocakları bekçisi Ali, Sonu — Deniz ticaret müdürlüğü kılavazlak bürosundan Şükrü. Kılıç — İzmir esnaf — cemiyetleri mürakıbı oğlu “Akşam gazetesi muharrirlerinden Cemalettin diğer oğlu Seyfettin. Koçak — Tİlk tedrisat müfettişlerin: den İzzef, kardeşi belediye / Mmemurla- yından Safi. Tadık — 56 net mektep başmuallimi ve Ç, H. F Lânçça ocak relal Tüikpüçt Güç — İstanbul üniversitesi santral Hüsamettin, MaRaKERSEREKTERNNN deni kebileler bile Avrupai millet- lerin hükmü altında yaşayamıya - cak seviyeye gelmiş bulunuyor. Artık hiç bir millet, diğer milletin siyasi, mali tahakkümüne boyun eğemez. Amerika bundan sonra, kendini müdafaadan başka hîçl bir kaygu ile harp etmiyeoektir.ş Kendi işlerimiz bize yeter. Geçen!| harbe girişmekle, bir aile kavga- sına girişen adam gibi olduk. Ce- nubf Amerikayı, orta Avrupayı imara para verdik ve bundan da , bir şey kazanmadık. Artık kendi| işimize bakacağız, ve kendi mille-| timizle meşgul olacağız. Amerika- nımn kültürünü yükselteceğiz ve bu işte bilhassa kadınlardan istifade edeceğiz. Bugün sulheuluk, bir çocuktan farksızdır. Bu çocuğu büyütmek, yetiştirmek kadınların| elindedir.,, Amerikalılar, bu günlerde da- ha fazla kendi iç işleriyle meşgul oldukları için uluslar arası işlere fazla girişmiyorlar. Onları en çok alâkadar eden iki devlet Sovyet birliğiyle Japonyadır. Çünkü Sov-! yet Rusya, Japonyaya karşı Ame- rikanın bilkuvve menfaati sayılı- yor. Bunun haricinde Amerika, hemen hemen hiç bir devletle alâ- kadar olmamaktadır. Mister Rozvelt bunu anlatır- ken der ki: “Dünyada mıntakacılık siyase- ti aldı, yürüdü. Amerika birleşik cümhuriyetinin bir kimseye ihti- yacı yoktur. Kendi yağlarıyle kav! memuru Ferit. Ertuğrul — (*) Beykoz kazası polis memurlarından 356 numaralı Ibra- him, Akbaş — Şehremini nahiyesine bazlı Uzun Yusuf semt ocağı âzalarından Alk. Şehremini nahiyesine bağlı Uzun Yusuf Semt ocağı âzaları aşağıdaki soy adlarını almışlardır: Başaran — Zühtü. Cengiz — All Osman. ÜÖzçelik — Ali. Atilla — (*) Ibrahim. Isıkalp — Ziya, Akbulut — (*) Ali Ulvi, Özdemir — (*) Bahaet- tin. Özmaden — Neşet. Yalçın — (*) AİL Çelik — (*) Hamit. Yılmaz — Ya- kup. Güney — (*) Şehremini nahiyesine bağlı Uzun Yusuf semt ocağında Fahr Tİ. Erdoğan — €*) Avukat Halit Per- tev Bahçekapı birinel vakıf han 29 No, Demirel — Gümrük komisyoncusu Seyfettin ve ailece bu ismi almışlar -« dir, ! Meriç — Fındıklı posta müdürü Fa- ik, Okay — Fındıklı telgraf memuru Sabri. Aslanalp — Frndıklı havale memu « ru Şemsi, * Güney — (*) Fındıklı havale me « muru Şuadettin. Tükel — Fındıklı posta Seniye, Bitirim — Fındıklı posta müvezril Sait. Akın — (*) Fındıklı posta müvezzil Nihat. Akkuş — Fındıklı posta — müvezzil Enver, Ergen — Fındıklı posta — müvezzil Gavsi, Gür — Galatasaray (271) numaralı mağazada Rıza Nur, ve — biraderleri, Recep, Şeref, AN, Cebeci — İstanbulda amcası Üsküpte Hilsnü. memuru Abdülgani, Kenarları ( 'Ej işaretli soyadla- rt evvelce haşkaları tarafından a- lınmış isimlerdir. Sahiplerinin de- #iştirmeleri faydalı olur. GTEERUUNERSATENACEEEKMEnE rulabilir. Dünya ticareti gittikçe azalıyor. Hindistan, kendi pamuk larını kendi yapmağa başladı. Brezilya, kendine lâzım olan fab- rikaları yapıyor. Almanya bir yı- ğın gıda maddeleri idhal ediyor. du. Bu ihtiyacı da kendi eliyle ba- şarmağa karar verdi. Onun için herkes başının çaresine bakıyor.,, Amerika halki Rozveltlerin iyi bir maksat peşinde samimiyet. le koştuklarını takdir ederek Roz- veltlere destek olmuştur. Bütün Amerika halki, reisin herkesi hoş- nut etmek, herkese bir refah his. sesi ayırmak için çalıştığını anlı- yor ve onun her hareketini merak- la gözetliyor, onun her sözünü merakla dinliyor. Denilebilir ki cümhur reisi ile halk arasındaki her resmi engel kalkmıştır. Rozveltlerin — bütün kuvvetleri de buradadır. Beyaz sarayın kapıları daima açıktır. Cümhur reisiyle karısını halktan gizliyecek, ayıracak hiç bir kapalı kapı yoktar. Gündüzün veya ge- celeyin her istiyen vatandaş onla- rı ziyarst edebilir. Bu yoldaki bü- tün içtimai engeller kalkmıştn. Onun için her Amerikalı: — Reisi her zaman bulmak mümkündür! diyor. Bu da Rozveltlerin muvaffaki- | yetine yardım ediyor, onların yüz yirmi milyon insanı idare edebil- melerini kolaylaştırıyor. Ömer RIZA

Bu sayıdan diğer sayfalar: