27 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

27 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 MAYIS — 1995 HABER — Akşam Postası 13 Satış yerleri: Salıpazar magğazası Salıpazar Necati Bey caddesi No, 428-438, Tel., 44963 Metro Han: Tünel meydanı, Beyoğlu, Tel.44800 Elektrik Evi: Beyazıd Mürekkebciler caddesi Telefon: 24378 Veresiye serinlik!! Herhangi bir cereyan prizine takılabilir Elektrik vantilâtörü Sayeslnde istediğiniz Kadar_ Serinlik temin edebilirsiniz Kadikööy: Muvakkithane caddesi, m ’ Tel: 607890 SATİE'de ..0 28 Nisan caddesi Tel: 56.128 Usküdarı: 12 AY VADE iLE SATILIR — *“et rogsıgeceni | Ademi iktidar we bel gevşekliğini, sinir zafiyetini giderir E. NEŞ'ET KiNiN KOMPRiMELERi SITMA, GRiP, NEZLE & — Bir tek Kinin Komprimesi sizi bü- tün bu hastalıklardan — kurlarır . ğ IKANIN HAŞ Eczanelerden Kinin alırken daima 2 1ik zarf ve yahut da 10 adetlik 4üpler içerisinde Ğ , ». E. NEŞ'ET kinini İ Yekce Areviiz israrla isteyiniz | İ && Deposu: Ankara Cad. No. 88, İstanbül. KARAKöY S GELİRİNİZİ ARTTIRMAK İÇİN ECZAmi a € OPARÖNİZI'RANI(AYA YATIRINIZ Hüseyin Hüsnü L )e GRElekiriizdeni SönüRüz AU NOLANDE RANK ÜN haş:te Y PALAŞ—- 4ALALEMCİ HAN Galata, Karaköy caddesi No. 5 116 - RAGASTANIN OĞLU — Paristen kaçmak üzere — iken Btyen Düleyi onun — sayesinde yakaladık.. Bundan sonra bu adam — işimize her zaman için yarayabilir. Bilhassa ha- set damanları kabarlıldığı zaman... Maaklar hir müddet sustu. Bundan. sonca başını uallıyarak devam etti: — İşte, Mösyö dö Ragastanın Haşa- rat yatağına girmesi için en dyi çare. Kendisini Trlkoihwuı valye, Argo kralının himayesi altında onun bütün hükümetini gezehilecek- tir. Ragastan yüzünü ekşitti. Maşarat yatağına girmek için cok büyük biristek — duymakla — beraber Trike gibi birisiyle tanışmaktan «da son derece nefret ediyondu. Kral: — Öteki çare nedir? — ÜÖteki çare, Şevketmaap Haşarat Yatağı hakkmdaki bazı düşüncelerime temas eder, — BSöyleyiniz Monklar! Şöralye bi- Zim destumuzdur. — Pok Alâ! Haşarat yatağını zorla İstilâ ederek bu serseri inini mahvet- — Bu çare çok İyl. Fakat zavallı se- fillerle döyüşmek biraz fena. Şimdiye kadar çarpışacak — düşmanları — pek seçmiştim. — Anlaşılan siz bu canjleri pek iyi iyorsunuz! Bunlar - tüfekle «i dükları gibi —pek müthiş Teisleri de vardır. Bu hususta size hir fikir vereyim: Bunlardan “birini, en Zem vurulmazını yakalıyarak kaçması bence mümkün olmryan bir hapsekoy- — Üüm. Bu hapsin bir demir kapısı oldu: “deon iki asker gece Ha RR ser Öi i öi7 möldüeni —Pek âlâ! Bir —zaman gelecek ki BWAR A F S e FĞAR VP gündüz nöbet bekliyordu..Bununla be- raber cani gene kaçtı. — Vay canına!.. Bu nasıl herifmi», — Monklar, Şövalyeye bu mahpesin ismini de söyleyiniz... — Mösyü lö Şevalye, — bu mahpes Monfekon ölüler mahzeni idi. Ragaslan yerinden sıçradı. — Monfokon ölüler —mahzeni mi? diye bağırdı, “Kiral cevap verdi: — Evet! Nazıl bw müthiş bir şey de- gilmi?.. Ragastan kendini topladı ve: — Pek müthiş Şevketmaap dedikten sonra: — Çok iyi bir İş yapmışım doğrusu! Berseri reislerini karkutaruak eğleni- Berseri reislerini -kurtarmış aolmam gokiyi. Hele şu delikanlı... diye düşün- dü. Kral: — Eh... Neye karar verdiniz Müs- yö dö Ragastan? diye sordu. — Şevketmaap, eğer müsaade eder- seniz polis müdürüyle kararlaştıra- imm! —Hayhay Şöralye! Müsyö dö Monk lar. Mösyö dö Rayaslanın emrine tâbi olunurz. Şövalye size bir hizmet edebil diğimden dolayı kendimi hahtiyar sa- yarım. Dostlarımdan olmanız en iste- diğim şeydir. Ragastan hürmetle iğildi: — Şevketmaap! En fedakâr bir ben- deniz olduğum gibi hakkımda lütfen göstermiş — olduğunuz iyi muamele- den dalayı size ebediyyen şükran bor- eu duyacağım... Bunu — hiç bir zaman unutmıyacağım. Ve herhangi bir hiz- metinizde bulunmağı kendime bir şe- ref sayacağım. Y AŞ0 NŞ ÇA GA el — RAGASTANIN OĞLU » : — Onun için Şövalyeyi gayel iyi bir surette kabul ederek hakkında ne ka- dar iki yüzlü bir adam olduğunu bil- meyenleri meftun edecek derecede iltifat gösterdi. — Müsyö dö Şövalye isminiz bir Fransız ismi. Cesaretin en büyük bir şeref sayıldığısarayımızın Jantiyom- Jarı arasında sizin de bulunmanızı çok isterdim, Şöralye nezaketle eğildi. Ve gü- lümsiyerek: a — Şevketmaah, ben hiraz da Ro- mada âkinci almaktansa bir köyde bi- rinci olmağı tercih eden Sezarm bu.| yundayım!.. Şövalyenin mağrür tavırları, ve serbest hareketlerine şaşan Birinci Fransuva sordu: — Bu ne demektir?.. — BSiyasi usüllerden siyade — kalbi-. min isteğiyle hareket ederek idare et- tiğim Almn Kottluğunda ben - her hususta hattâ cesarette bile bir tane- yim. Halbuki burada ancak Şeyvket- maabtan sonra gelebileceğim. Bu cümlede Birinci Fransuvanım çok sevdiği bir hürmet eserinden faz- Ja olarak büyük bir guru da bulunmu- yordu. Kral: — Demek ki, bu adam sarayımda bulunmuş alsaydı kendisini benden sonra en büyük sayacak, Mareşal dö Monmoransi gibi hükümelin en meş- hur bir kahramanını, ilerde Fransa Kralı olacak Veliaht Hanriyi falan hep kendinden aşağı görecekti, diye düşündü, sonra yüksek sesle: — Mösyö! Herkese Tüyik — olduğu derecede itibar ottifinizi görüyor ve Yaksa ölen Kral zamanında yapdan seferden sonra mı kaldanz? dedi. — Hayır Şevketmaab.. Bunu da an- latayım: Bir sabah parasız pulsuz ©- larak kendimi Sen Antuvan sokağın- da buldum. Dünyada malik olduğum yezâne şey bir kılıç ve bu kulrcı taşı- mak hakkını veren Şövalyelik ünyanı idi. Bununla beraber muhakkak yük- selmek azmim biraz da hayalperstli- ğim vardı. Fakat sizin polis müdü- ründen evvelki gelenlerle aramı son derece bozan bazı kabahatlerim - de eksik olmuyordu. Şevketmaab, dün- yaya şöyle bir baktımı; Benden daha dişli bir çok adamların güç halle yi- yecek bulabildiği Fransada hiç bir müuvalffakiyet kazanamıyacağımı an- Tadım. Onun için buradan ayrılarak Italyaya gittim. İtalya harp içindey- di. Ben de öbürleri gibi yaparak orta- ya atıldım, kan ve ateş içinde çalış- tim. Nihayet bileğimin küvveti, saye- sinde kazanmağa muvaffak oldum.. Fakat, galiba canınızı sıkıyorum, Şev* ketmaab! Fransa Kralı, kahramanlık devir- lerine ait bir masal dinlediğini sanı- yordu. Ve bunu gayet sade bir Tisanla anlatan adamı gittikçe çoğalan bir hayretle dinliyordu: — Deyvam ediniz, beni Tevrkalâde memtun — ediyorsunuz! Kazanmağa muvaffak olduğunuzu — söylüyordu- nuz! — Evet, ömrümün son günlerini hoşça geçirecek bir yer ve kalbimi &- bediyen sevinç ve gaadetle çarplıra. cak bir aşk kazanmağa muvaffak ol- dum.. — Yani?. — Yani bir Prenslik ve tapılmaga Yyık bir kadım..

Bu sayıdan diğer sayfalar: