15 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

15 Haziran 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Ağustosu n İ5inde | harp başlıyacak İtalyan gazetelerinden Otobr “dünyanın dörtte üçünü tazyik ve zulümle idare eden İngiltereden zerre kadar korkumuz yoktur. Bu büyük deniz devletinin mıkudır dünyanım serbest kalan diğer rub' unu elde etmektir. Fakat biz buna | mani olacağız. Cebelüttarık, Sü- veyş ve Malta geçitleriyle bunla- rtın istihkâmlarından — korkmak vakti çoktan geçmiştir. Tayyare- ler bu mevkilerin ehemmiyetini düşürmüştür.,, diye yazmaktadır. Fafat acaba buralarını yıkıp denizden mi, yoksa yıkmaksızın havadan mı geçmeği düşünüyor- lar? -âvrens ölmedi mi Roma, 15 (A.A.) — Ottobre gazetesinin Portsaitten aldığı bir habere göre albay Lüvrens ölme- miş ve şimdi — Adisababaya gi!- mekte bulunmuştur. Londrada Entellijens servisin isteğile Lâvrensin ailesi bir kaza yüzünden albayı ölmüş gibi gös - termiştir. Ta ki, Lâvrens istediği gibi yeni işler arkasında nkoşabil- sin. ; Bin İngiliz petrol gemisi Port- saide uğradığı sırada geminin kap tanı yanmda bir bahriyeli ve bir yüzgeç olduğu halde yiyecek al - mak için karaya inmiş ve dükkâ- na uğradığı sırada Arap tecimen rüzgeçin Lâvrens olduğunu görmüş ve onu selâmlamaktan — kendini alıkoyamamıştır. Lâvrens kara - dan ve Sudan yolu ile gezisine de- yam etmiştir, Bugünlerde Adisa - EREĞ KN imgilizlere göre Iitalyanın maksadı ne ? Afrika işleri üzerinde söz söy - lemeğe salâhiyetli ve bu işten çok anlayan Sir Con Harris isimli bir İngiliz muharriri “Deyli Herald, gazetesinde yazdığı bir makalede Habeş — İtalyan meselesini bir başka görüşten anlatarak diyor H : “Bu dava Sinyor Musolininin Habeş hududundan elli mil içe rideki bir kaç kuyuya göz dikme- sinden çıkıyor. İtalyan direktörü- nün zihnini kurcalıyan Tsana gö- lü ile Beni Şangul'daki zengin altım madenleridir.,, Muharrir böylece, Habeiştanıtı Sudana yakın ve çok bereketli bir. suyu ihtiva eden Tsana gölünü anlatarak: “Tabiat, 6000 kadem irtifaındaki yüksek dağlar arasın- da satha 1350 mil murabbamda o- lan bu gölde tükenmez su hazine- si yaratmışlır. Gölün cenupu gar- bisindeki köşesinden her sene üç buçuk milyar kadem mikâbı su çıkıyor. İşte Nilin büyük kolu (Ma vi Nil) sularını buradan alıyor.., Demektedir. İngiliz muharriri, — bu gölün İngiltere için hayati ehemmiyeti olduğunu söyliyerek elli seneden- beri İngilterenin bu gölün suları- nı emniyet altma almak istediğini yazıyor. 1925 senesinde İtalya, bu gö- Kün sularile kendisine —ait olan Eritre müstemlekesinin sulanması!| nı temin için Habeş hükümeti ile konuşmaya girdiği vakit İngilte - renin Roma elçisi işe karışmış ve hattâ mevcudiyeti için elzem o - Jan Nil! nehrinin menbar üzerinde ecnebi bir devletin kontrol koy - maşıma İngilterenin razı olmaya - cağımı bildirmişti. Ingiliz muharriri diyor ki: “Tsana gölünün sularını kurak bir yer olan Eritre müstemleke- sine çevirebilmek için — Sezarın kudret ve havsalası lâzımdır.., Muharrir bundan sonra İtal - yada realist düşünenlerin bu göl hakkındaki düşüncelerini anlatı - yor ve İtalyanın, kendi fabrika - ları için lâzım olan 2 milyon lira- lık pamuğu yetiştirmek üzere E- ritrede pamuk büyütmek ve bu - nun için de Eritrenin sulanmasına yardım edecek Tsana — gölünün kontrolünü eline almak istediği - ni söylüyor ve diyor ki: “Bu ancak arsrulusal (beyne!- milel) bir şekilde olabilir. Yalnız İtalyanlar tarafından olamaz. Tu- na, nasıl beynelmilel bir idareye bağlanmışsa Tsana işi de bu tarz- da hallolunabilir, Fakat İtalya kendi başma ve menfaatine bu işi yapmak isterse, netice harp, kan Afrikada ve belki Avrupada ha- rabi olur.,, Italyanlar cenubi afrikadan levazım alıyor Afrikanın cenubundaki Kap şehrinden gelen haberlere göre, I- talya, şimdi enubi Afrikadan yi- yecek levazımı ısmarlamaktadır. Bu ısmarlanan şeyler, son İtalyan sevkiyatile alâkadardır. Et, reçel ve diğer yiyecek mad- delerden ibaret olam bu levazım, doğrudan doğruya İtalyanın Ha - beşistana hudut olan Afrika müs- temlekelerine gönderilmek için - "Bu haberi veren Deyli Herald..| gazetesi Kap şehri muhabiri, Mu- solininin bir Habeş harbinin önüne geçilmez olduğu kanaatini. bes - lediğini yazıyor. Bu sebepten Sü- veyş kalanının İtalyan nakliyatma karşı kapanması ihtimalini göz - önünde tutmaktadır. İtalyan müstemlekeleri için 15- marlanan bu yiyecekler — cenubi Afrikanın Kap ve Durban liman- larından gitmektedir ki, sevkiya - tın yapıldığı mıntakalara aynen İtalya kadar uzaktır. Bulgar vapuru kiralamışlar Paris: — Sofyada çıkan Utro gazetesine göre Habeşistana Ro - men hububatı göndermek üzere İ- talya üç Bulgar vapuru kiralamış- tır. Habeş sefiri İngi- lizlere güveniyor Roma: — Habeşistanın Roma elçisi gazetecilere demiştir ki:“Bu ihtilâfta İngiltere Habeşistan ta- rafını tutacaktır. Çünkü İngiltere İtalya ile Habeşistan arasında mü- sellâh bir ihtilâf çıkmasını iste - miyor.,, Ağustosun 15 inde harp Londra: — Umumi mütalea, i- talyanın, önümüzdeki ağustosun on beşine doğru harbe başlıya cağı merkezindedir. Tuz bugün ucuzluyor Tuz fiyatlarının — ucuzlatılması hakkındaki yeni — kanuna bugün - den başlanıyor.. Bu sabahtan iti - baren tuzlalarda ve tuz ambarla - rında tuzun kilosu üç kuruştan ve- rilecektir. Tuz persleende olarak ön kuruşa satılıyordu. Bugünden itibaren perakende — yedi kuruşa satılacaktır. ha 2A ll selede taraftarları yoktur. HABER — Akşam Postası Macaristan | Krallık istiyor : Macar parlâmentosunda baş- bakan Gömböşün Macaristanda krallık lehine bir söylev verdiği bildirilmektedir. Macar başkanı demiştir ki: “Macar tahtında ilk ödevi (va- zifesi) Macarın iyiliği için çalış- mak olacak bir ulusal kral gör- mek istiyorum..,, Fakat Macar başkanı bundan sonra, “Krallığen geri getirilmesi meselesinin ancak diğer uluslarla yapılacak bir anlaşma ile,, başarı- labileceğini ilâve etmiştir. Macar tahtına, Habsburg ailesin- den Arşidük Albert'i getirmeği düşünmektedirler. Arşidük Otto'nun Avusturya ile Macaristanı birleştirmek iste- mesi mümkün olduğu için bu me- İSabah Gazeteleri ne diyorlar? CÜMHURİYET — Yunus — Nadi bugünkü “hayatı ucuzlatmak - tezleri üzerinde sürüp gidecek,, adlı başyazı- sında içeri endüstri mahsullerinin dı- şardan gelen ayni cins endüstri mal- | ları arasında fiyat farkı olmaması- Tün halka ağır ve gayri tabil pön'ln-ı düğü noktasında durarak bunların dışardan gelenlerden ucuz olması en büyük bir istek olduğunu söylüyor ve diyor kiz Hayatı ucuzlatınak işi Başbakan için temelli bir programdır. Ve bunun için yapılması gerek — fodakârlıklar yalnırz şu veya bu kuruma yükletil- mekle kalmıyarak doğrudan doğruya devlet hazinesinin dahi kendi üzerine düşebilecek fedakârlıkları yapması şimdiden ve kesin olarak yöze alın: mış bulunmaktadır. KURUN — M. Asım Us — başyazı- sında Lozan zaferini hatırlatan bir başarımdan bahsetmektedir. Rıhtım şirketinin satın alınmasın- daki konuşmaları baştan sonuna ka- dar idare etmiş olan Saraçoğlu Şük- rünün Ülkü mecmuasında bu mese- deye dair çıkan bir yazısını okuyan Asım Us diyor ki: Biz, Yıhtım şirketinin Mmemlekete ne kadar zararlı bir milessese oldu- gunu biliyorduk. Fakat şunu itiraf- tan çekinmeyiz ki Saraçoğlunun — ya- zisını okuduktan sonra bunün — bildi- #ünizden çok daha geniş olduğunu öğrendik. İmparatorluk Türkiyesinde Garp istilâcılarının pişdarı olan imti- yazlı şirketler arasında en tehlikelisi ve en korkunç vıktım şirketinin — ilk satın alma teşebbüsünde istediği pa- rayı âalınan tedbirler neticesinde in- dirmeğe muvaffak olan — hükümetin bu zaferi Lozan zaferini hatırlatan bir başarumdır. TAN — Başyazısı Sami imzalıdır ve başlığı “yalnız iç pazarla ökonomi davamızı başaramıyız,, dir. Ökonomi davamızı ayrı ayrt nok- talardan gözden geçirdikten sonra diyor kiz Çalışkan çiftçi yığınlarımızın ge- Tirini arttırmak, soysal — seviyesini yükseltmek, maddi refahlarını ço- geltmak için bizlere hem “iç pazar,, hem “dış pazar,, gerektir. Ulusal düzenleri kurmak, ulural emniyeti koruyacak araçları edin- mek, ulusal ökonomiye hayat vermek ve bütün bunlarla birlikte öbütçeyi denk tutmak gibi zorlu Bir amaca erişmek için çalışırken ihracat bü- yük bir varlık ve kuvvet kayhnağıdır. ZAMAN — Zaman imzalı başyarı Tngiliz — melodundan bahsediyor. Ve Almanların Verrsay muahedesini tanımamaları üzerine tuttukları yol- da Fransızlarla İngilizlerin -Alman- dara karşı sıyasalarını anlatmakta- dır, İngilizlerin soğuk kanlılıklarını muhafaza ederek Almanlarla doğru- dan doğruya görüşmeyi tercih etme- lerinin isabetinden buna karşı Fran- sızların tuttukları yolda bozukluğu nu anlatmaktadır. bit önüelik li — Kamutay 15 HAZİRAN — 198. tatil oldu Otuz kanun kabul edildi Saylavlar, memleketi dolaşarak hava tehlikesini bildirecekler Ankara, 14 — Üç celse yaparak otuz kanun kabul eden Kamutay, tatil kararı vererek dağıldı. İlk celse Nuri Conkerin başkan- İ lığında toplandı. Amortisman san- dığı meselesi görüşüldü.. — Refik Şevket Maliye Bakanlığı kontrolu altımda bu müessesede çalışacak Merkerz Bankası direktör ve idare meclisi azalarmıım diğer işlerini ya- pıp yapmıyacaklarını sordu. Maliye Bakanı bu vazifelerin di- ğer işlere mâni olamıyacağını söy- ledi, Ankarada bir tarih ve coğrafya fakültesi kurulmasına dair l:anun lâyihasının müzakeresinde — yeni Kültür Bakanı Saffet Arikan kür - süye gelerek bakanlığın şimdilik lâyihada mevcud 150.000 lira ile çalışacağını, fakat lüzumu halin - de tahsisat isteyeceğini söyledi . Bundan sonra istihlâk vergisi, devlet memurları aylıklarının te- adülüne ilâve edilecek lâyiha, di - yanet işleri reisliği teşkilât ve va « zifeleri, posta, telgraf ve telefon momurlarının kefalet — borçları, Türkiye - İtalya klering anlaşması, aşkerf mülki tekaüt kanunu tadilâ- tı. Maliye Bakanlığı — teşkilât ve vazifeleri hakkındaki kanun lâyi - hası hakkında Raif — (Trabzon) müstacel olmadığıntdan müzakere- nin geri bırakılmasını istedi.. Ka » bul edildi. Birinci doğu genel müfettişliği - | ne tayin edilen Abidin Özmenin Kültür Bakanlığından istifası o - kundu., Askeri mükellefiyet kanu- nu tadilâtı, Çubuk barajı ağaçlan- ma lâyihası, — Ankara - İstanbul, Avrupa telefon ıslahı lâyihası, bi - ver, birer müzakere edilerek ka - bul edildi. İkinci celse Tevfik Fikretin baş- kanlığında toplandı.. Ankara be - lediyesinin — dışarıdan getireceği makineler ve yedek — parçalarının gümrüksüz girmesi, kanunla veri - len izinley üzerine yapılan kefa - letelrin nasıl yerlerine getirileceği, rTüsumu sıhhiye kanumunun doku - zuncu maddesinin tefsiri, sıcak ve soğuk maden sularının istismarı ile kaplıcalar hakkındaki lâyiha, Türkiye - İngiltere anlaşmasının tasdiki hakkındaki lâyihalar ka - | bul edildi. Üçüncü celse Abdülhalikin baş- kanlığında toplandı Posta, telgraf ve Telefon idaresi teşkilâtı kanımu ile diğer bazı kanunlar kabul edil - di. Receb Pekerle Cemal Tunca ta- rafından — başkanlığa verilen bir takrir okundu. İstanbul muhitinde güzel ve iyi film görmek isteyenler Bunda, Kamutay azalarının anâ temel kanununun on ikinci madde" sindeki vazifelerin yerine getir * mek, dinlenmek, birinci — teşrinin | birinci günü toplanmak üzere Kl.' | mutayın tatil kararı vermesi isteni” ı yordu. — Teklif ittifakla kabul & * | dildi. Başkan Abdülhalik: “ Hepinizin sağlıkla gidip ge" menizi, yurdda dolaşırken tanıdı * ğnız,tanımadığınız — bütün yurt” daşlara hava tehlikesini söyleme * nizi dilerim.,, dedi. Adliye müsteşarılgğı Ankara, 14 — Adliye Bal ğı müsteşarlığına ceza ışleri direktörü Hasan Seyfettin tayin ” dilmiş ve tayin, âli tasdika gönde” rilmiştir. t BTS aei ?.ıV NÇ e a K TIRAŞ BIÇAGI ünyanın en mükemm v Tıraş bıçağıdır Şimdiyekadar icad olunan bütün tıraş bıçakları arasındaâ €en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. P: yasada mevcat tıraş bıçaklarık ni şaşırtmıştır. Hasan tıraş BF çağının İ—2——A — numarali gayet keskin ve hassas taraflar rı vardır ki her bir tarafile I- akal on defa tıraş olmak Kkâ* bildir. Bu hesapla 5 kuruşluk bir adet Hasan tıraş bıçağıyl? 40 defa ve ıslak bardakla bi lendikte yüz dela tıraş yapık mak mümkündür ki dünyanıt hiç bir bıçağında bu yoktur. Hasan bıçağı - İsi niz halde başka marka verir” lerse aldanmayınız. — Taklidle” rinden sakınmız. Piyatı: 1 #” dedi 5 kuruştur. 10 adedi ** kuruştur. HASAN DEPOSU: Hasan Deposu: Ankara, İstanbul Beyoğlu- atlakt Şehzadebaşında Hilâl Sinemasına semelidir” Her yer 20, talebeye 15, paradi 15, talebeye 10 kıım!""* Bugünden itibaren birinci defa olarak iki büyük film gösterilecek? Birinci Film Türkçe sözlü ve şarkılı AŞK FIRTINALARI Hissi ve içtimai büyük film. ikinci Film Fraasızca sözlü ve ıll"'h Devri âlem Duglas Fairbant”* tarafından büzük harikalar Bugün ayrıca talebeye tenzilatlı matine her yer 10 k

Bu sayıdan diğer sayfalar: