8 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

8 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

], I. IŞ | l O (yaki — Habeşistanda da bütün teşebbüs- 10 Yırmincl asırda hâlâ TT: Esır ticareti | Liberya Cumhurıyetının en belli başlı geliri esir ticaretinden elde Cenevreden yazılıyor: Uluslar Kurumu yıl!ardanberi uğraştığı halde esir ticaretini dün- ya yüzünden hâlâ kaldıramamış- tır. Bugün Uluslar Kurumuna mensup olan ülkelerde bile insan- ların hayvanlar gibi alınıp satıldı. ğı büyük pazarlar vardır. Dünya yüzünde ayrı ayrı on beş, memlekette bugün esir pazarları| alış verişlerini açıktan açığa yap- maktadırlar. Afrikada Liberya cümhuriyeti, Cenevrede Uluslar Kurumu işe başladığındanberi, bu kurumun üyesidir. Arsıulusal bir tahkikat komisyonunun Liberya hükümeti.! ne dair vermiş olduğu rapor her- kesin hatırındadır. Liberya hükü. meti, ülke içinde asayiş temin e- deceğim diye asker kıtalariyle ka- bilelerin üstlerine çullanmakta, aldığı esirleri de — Portekizlilerin Sao Tome, Prinçipe ve Fermando Po'daki kakao çiftliklerine — sat. maktadır. Bu ticaret, hükümetin belli baş- h gelir kaynaklarından biridir. Vergi vermiyor diye insanlar lanrp esir pazarlarında satıl. İmaktadır. Uluslar Kurumuna üye olan rağmen esaret hâlâ ortadan kaldırılamamıştır. Mesahası bir milyon 240.000 kilometre murab- Var olan bu ülkede 2.000.000 dan fa dır- vmmm dan ziyade “effort,, (gayret) sarfet- girmek. 7 — Gelen fırsatları kaçırmamak. 8 — Daha bilmem ki sayması lâ- zımsa muhtelit takımda yer alabilen bir oyuncunun topu stop edip yapa> cağını derhal kestirebilemek ve acemi tavırlardan kaçınmak. 9 — Kaleci ile beklerin, — beklerle halfların, halflarla forların irtibat tesis etmeleri fatbol kavaidinin, şera- İlinin esasını teşkil — eder. Dünkü o- yunda bizim çocuklar tamamen fut- bolün seyrine tabi oldular, Çok koş- tular, yoruldular, az iş gördüler, mağtup değilse de güçlükle berabere kalabildiler. Bütün maç müddeti zarfında her iki taraf için tuttuğum notları bura- da uzün uzan yazarsam belki de ©- yuncularımızın dünkü maç şeraitini bozuk bir gekilde nazarımızda teces- süm ettirmiş olurum. Hulâsa ola- Fak.. Atina muhteliti vaziyete daha hâ- kim, bizden ziyade zaman zaman ki- sa paslaşma kabiliyetine malik, fır- satlardan takımlarını istifade ettire- miyen, içlerinde bir kaçı müstesna diğer oyuncularla İstanbul takımla> rına her vâkit ve her yerde mağlup olmağa lâyık bir takım Bizimkiler ise... Kendilerine mağrur, oyun sistem- lJeri o günkü neş'eli olmalarına tabi, dilerlerse fevkalâde iyi, istemezlerse acemiden daha acemi, sallapati oyun, keyfi hücumlar, şüt atılmıyacak yer- de şüt, pas verilmiyecek yerde pas, kendi oyuncusuna topu vermek Vü- zimken hasme topu atan, topü - tüt- — mak İcab ediyorken kaçıran.. Vallahi bilmem ki biraz daha ileri gidersem bir çokları biraz çok acemi - diyece- ğim geliyor ve daha muhtelit takım- larda bazıları yer alabilecek oyuncu- - Jar değii. İşte dünkü maç- hakkında benim gördüklerim bu kadar. Üa A. Cafer edilir Gayet modern bir adam olan “Habeşistanın krallar kralı, Yu- danın aslan fatihi ve Tanrmın göz desi,, Heila Selassie bütün hüsnü niyetine rağmen esirliği kaldıra - mamaktadır. Bu geniş ülke hâlâ derebeyliklerinin ve büyük şefle- rin nüfuzu altındadır. Bunlar bazan sayıları bir milyon kişiye varan silâhlı ve mızraklı askerler- le geniş mıntakalara — ve köylere çullanarak yakaladıkları — çoluk çocuk, herkesi sürükleyip götürür- ler. Son günlerde Pas Heylu ile Sultan Aba Jafar binlerce esir a- zat etmiştir. Arabistan. Cenubt Amerika ve Portekiz müstemlekelerinde oldu- ğu gibi Çinde de esir alım satımı hâlâ bütün inkişafiyle devam et- mektedir. ier yıl Afrikadan Arabistana 5000 esir taşınmaktadır. Mekkede hâlâ esir satan dükkânlar vardır. Bilhassa genç ve güzel kızlar ça- buk alıcı bulmaktadır. Güzel bir kızın satış fiatı bazan bizim para- mızla dokuz yüz altmış liraya ka- dar yükselir. İngilizlerin, Fransızların ve İ- talyanların Şapdenizinde esir ka- çakçılarını kc valamak için ikişer avizo ve torpitoları — bulunduğu halde, Arap ve Afrikalı korsan- lulı başa çıkılııııııkl;dır. .. Fener-Güneş Muhteliti dün dönü Fener - Güneşmuhteliti sporcu - ları dün öğleden sonra İstanbula dönmüşlerdir. Romanyada güzel bir muvaffa- kıyet kazanan sporcularımız, ka- labalık bir halk kütlesi tarafın - dan karşılanmışlardır. ÜlkeOrürn . Kumkapı galip Topkapı suhasında yapılan tur- nuvada iy' bir varlık gösteren Kumkapı fotbol takımı dün Top- kapı ile yaptığı maçta, güzel bir oyundan sonra 3—0 kazanmıştır- Geçen hafta da Sümersporu 2—0 yenen Kumkapının — futbol takımı böylece turnuvada en iyi neticeleri almaya başlamışlardır. Ankara bisik- letçileri Edirne, 7 (A.A.) — Dün Siliv-| fiden hareket eden Ankara bisik- | letçileri 200 kilometreye yakın bir| yol aldıktan sonra akşam 18,30 da Edirneye varmışlardır. Bisikletçiler, şehir kenarında sporcular tarafından karşılanmış- lardır. Bugün saat yedide Edirne — Hasköy — İskenderköy arasında (70) kilometrelik bir yarış yapı- lacaktır. Bu yarışa Edirneden 10, Ankaradan 4 olmak üzere 14 bi-| sikletçi girecektir. | EABBR —— Akşam Postası Hitlerin gazetesinde bıze 7 TEM“[W — 1935 dair bir yazı çıktı Hitler partisinin organı Fölkı şer Beobalter 4 temmuz tarihli | nüshasında memleketimizi yakın- dan ilgiliyen (alâkadar eden) bir yazı neşretmiştir. Viktor Mzurer imzasını taşıyan bu yazı son zamanlarda Atatürk tarafından bir Amerikalı kadın gazetecisine verilen beyanatı ince- liyerek (tetkik ederek) Türkiye Cümhur Başkanının harp tehlike- sinin şimdi de mevcut — olduğunu söylediğine işaret ediyor ve Ça- nakkaleyi niçin tahkim etmek is- tediğimizi Atatürk'ün ağzından anlattıktan sonra diyor ki: “Türklerin noktai nazarına gö- re, Boğazlar tahkim edilmezse, Türkiye cümhuriyeti güney ve ba- tıdan (cenup ve garptan) daima tehlike altında bulunacaktır, Filhakika, Türkiye Balkan bir- liğine üye sıfatiyle Yunanistanla bağlanmıştır. Balkan birliği dı- şında kalmış biricik Balkan devle- ti Budgaristan ise, ne şimdi, ne de yakın bir gelecekte Türkiyeye kar. şı herhangi bir taarruz savaşı yap- mayı düşünemez. Hatırlardadır ki Balkan birli- ğine iştirak eden dört — develtten bilhassa Türkiye ile Yunanistan bu yılın başlangıcında Pariste ba- zı diplomatik teşebbüsler yapmış- lardı. Bu teşebbüslerden maksat İtalyanın müstemleke projelerinin ve hazırlıklarının Balkan blokuna bağlı devletler için bir tehlike ol-| duğuna dair Fransanın dikkatini | celbetmekten ibaretti. © Bundan başka Fransız - İtals yan anlaşmasının Yunan ve Türk | menfaatlerinin haleldar olabilece. ğine dair Atina ve Ankarada en- dişeler başgöstermişti- Bu münasebetle Ankara hükü. meti Sovyet Rusyaya da, Fransız hükümeti nezdinde bir müdahale yaptırmıştı. Bu suretle Fransa ile İtalya tarafından almak istenilen emniyet tedbirlerinin Türkiye ile Yunanistanımn Akdeniz ve Anado.| ludaki siyasal ve zirai durumlariy. le yakmdan alâkadar olabileceği bildirilmişti. Bu teşebbüsler üzerine Fransa İtalya ile çok güç konuşmalara gi- rişti. Türkiye Dışbakanı Tevfik Rüştü Aras da yakın şarktaki Bal- kan blokunun yakın Afrika ile de yakından alâkadar olduğunu söy. liyerek Balkan blokunun — yakın Afrikaya da teşmil edileceğini söyledi. Bu münasebetle Ankarada İn. giltere, Fransâ ve Sovyet Rüsya ile mıntakavi paktlar imzalamak kabil olacağı umuluyordu. Şunu da kaydedelim ki, Tür- kiye İskenderiye konsolosunu şim. diye kadar hiç bir Türk diplama. tının bulunmadığı Adisababaya elçi olarak göndermiştir. Hitlerin organı bundan sonra Orta Avrupx devletlerine karşı genel savaşa iştirak eden İtalya - nn Osmanit — İmparatorluğuna karşı takip ettiği siyasayı anlat - mış, 26 Nisan 1915 tarihli gizli Londra anlaşmasiyle on iki ada - nın İtalyaya yerleştirilmesini te - min ettiğini. 1917 Ağustosunda Sen Jan dö Mauzienne'de imza - lanan gizli anlaşma ile de güney (cenup) Anadolu topraklarının kendisine vetilmesini temin etti - ğini yazdıt'an sonra diyor ki: *“Bu suretle İtalya İzmirden A- danaya kadar bütün güney Ana- doluyu ele geçirerek mühtaç oldu- ğu buğday, pamuk, yün, manga:- nez, krom gibi kıymetli zenginlik- ler sayesinde milyonlarca İtalyan. ları rahat rehat yaşatabileceğini | umuyordu. Fakat bu hesaplar yanlış çıktı. Genel savaştan sonra — İngiltere | gizli anlaşmaları tanımadı. Bu sı- | rada Venizelos Anadolu hücumu-. nu hazırladı ve 1919 Eylülünde İz. | miri işgal etti. Yakın şarkta düçar olduğu tec-| ritten kurtulmak için İtalya der- hal Yunanistanla konuşmalara başladı ve avni yılın Temmuzun- da Tittoni — Venizelos anlaşması- nı imzaladı. Bu anlaşma sayesinde İzmir - den uzak'aştırılmış olan — İtalya, güney Anadcluda bir nüfus mın- takası temin etmişti. Bu vaziyet Türklerin İzmiri geri aldıkları 9 Eylül 1922 tarihine kadar böylece devam etti. Bu yeni durum karşısında İtal. yanın Türkiyede her ümidi kay- bettiklerini gören İtalya Dışişleri Bakanı Kont Sforza 1921 yılında toplanan Londra konferansında, Kemalist hükümetinin — Dışişleri Bakaniyle gizli bir anlaşma yap- mak istedi.. İtalya Anadoludaki bütün kuv- vetlerini geri çekeceğini söyliye- rek, güney (cenup) Anadoluda ve Zonguldakta bazı istifadeler isti yordu. Bu suretle İtalya diploma: tik yollarla Anadolu hakkındaki. emellerini tKhakkulk yordu. Ankara hükümeti bu anlaşma - nın Büyük Millet Meclisi tarafın - dan onaylanması lâzım geldiğini söyledi. Bu sırada İtalyanlar An- talyadaki kuvvetlerini geri çekti- ler. İtalyada faşistler işbaşına gel- dikten sonra gözler gene Doğu Akdenizine cevrildi. İtalyan gaze-| teleri, devlet adâmları gerek Lo- zan konferansında, gerek ondan sonra bu husustaki düşüncelerini açıktan açığa söylemeğe başla - dılar. Hattâ 1925 yılında bile | - talyan parlâmentosunda — şöyle sözler sarfedildi: “On iki adalar gibi, Anadolu da, yalnız İtalyan kuvvetiyle ye - niden mamüt bir hale gelebilir..,, Bir yıl aonra Musolini büyük bir donanma ile Trablusgarba git- tiği zaman Türk ordusunun mü- him bir kısm! İzmirle Antalya a- rasında toplandı. ©O zamana kadar Musul mesele- si hallediimemiş olduğu için İn - giltere, yakın şarktaki harp teh - * likesiyle fazla alâkadar olmak is - temiyordu. Bu meselenin — halli buhranlı durumu düzeltti. Bundan sonra, Musolini yeni - den eski plânlarını ele aldı, An - kara, Sofya, Atina ile Romanın iştirakiyle küçük anlaşmaya — ve Fransaya karşı bir kombinezon kurmak istedi. * Ankara bu işe girmek isteme - diği için 30 Mayıs 1928 de Roma - da'Türkiye ile İtalya arasında bir bitaraflık arlaşması imzalandı. B00 Alman pçazetesi, eski İtalyan maceralarından bahsetmiye neden lüzum görmüştür, bilmiyoruz ! Şimdiki rejimin memleketi çe- lik bir müdafaa ağı içine alması üzerine, İtalyanın o eski emeller- den çoktan vazgeçtiğini anlatma- yeği girdiği maceralat”yetiş- mez mi? Dost olduğumuz İtalya, yeni Türkiyenin ne kuvvette olduğunu anlamış ve başka yerlerde nasip aramağa başlamıştır. Esasen Hitlerci gazetecinin is- tihbaratında da noksan — vardır. Meselâ, Türkiye, — Habeşistanda pek eski zamanlardanberi siyasi memur bulundurmaktaydı. TUWOKİYE ZIRMAR: BANKASI Dana BiRik T iREN -RAHAT-EDER

Bu sayıdan diğer sayfalar: