16 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

16 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbu noktada Haftada bir gün tatil Fakat bunun karar açılıncaya Kamutay karar ve güzel isi 20 bin lira Berberlik kazanç verg nelerine Ardıarası kesilmiyen makas şı - | kırttıları... briyantin — ve kolonya | kokuları biribirine karışmış.... Kı- sa fasılalarla bağrışmalar; — Servis ver.. — Kompres hazırla.. Bir berber salonundayız.. Vf Berberler Cemiyeti başkanı Ismail Hakkı ile karşılıklı oturmuş, ko - Nuşuyoruz.. Geçen gün, her zaman beni tıraş eden bir berber kalfası bana şöyle derd yanmıştı: — Hafta tatili işi bizim esnaf arasında henüz halledilmedi. Pat- ronlar iki taraflı oldular. Bir kıs - Mı pazar günü tatli yapmak isti - yor, Bir kısmı pazar günü tatiline taraftar değiller.. Ne oluyorsa bi - zim gibi işçilere oluyor.. Bari her iki tarafı uzlaştıracak ortada bir çare bulsalar.. . Meselâ, pazartesi günü öğleye kadar devam etmek üzere pazar Rünü öğleden sonra kapasak.. Bu I Yirmi dört saat — tatil hem bizim inlenmemiz için lâzım, hem de Ş ir gün tatil yaparsak, ertesi günü işler çoğalır.. Patronlar fazla işçi ş“tmlğu mecbur olurlar. Ortadaki Msiz arkadaşlara da iş bulunur. | , Berberler Cemiyeti - başkanı, işçilerin bu dileklerini haklı bulu- Yör, Ve bana diyor ki: — Haftada bir gün tatil yapmak lüzem., Beyoğlu tarafındaki, piya- sa yerlerindeki, büyük caddeler - deki dükkânlar resmt tatil günle - Tinde kapamaya hazırdırlar. Fa - kat mahalle içlerindeki küçük es - Haf tatil gününde iş ynpabîleîe!ı- 'erini düşünmek kendi tatilllerinin Pazarlesi ve ya salr günü olmasını İstiyorlar. — Fakat berberlerin ekseriyeti pazar günü tatil yapıl- Ması kararındadırlar. Zaten kon- Zrede bu yolda karar verilmiş ve keyfiyet ilgili makamlara bildiril- | Miştir, Eğer kanun çıkmadan evvel bu teklif yapılmış olsaydı, teklifimiz | Mu'| a kabul edilirdi. Maamafih, * .“"!ıııı' göıdüğüııüz karar beklemeden hafta tatili yap Sünleri öğleden sonra dükkânlarını siyle bu berber dük kan mağa başlamışlardır. Bunlar pazar için hü verildi . AHABER — Akşam Postası isteriz! kümetten bekliyorlar : ; kadar, vilâyet idareten bir d rerek bu işi halletsin san'atlardandır! — Berberlerin meselesi — Ondülâsyon mâki- Kamutay açılır açılmaz dileğimi - | kederden, hiddetten ateş püskürü- zin yerine getirileceği temin edil - di. Bundan ötürüdür ki, — biz bu işi olmuş gibi telâkki ediyoruz. Berberlerin İstanbul — ilbayın - dan (valisinden) şimdi bir dilek - leri var:. Kamutay açılıncaya Pa - dar bu tatili; idareten, diğer vi - lâyetlerde olduğu gibi, İstanbulda da tatbik etsin Ankara, İzmir, Edirne berberle- ri cemiyetlerinin verdiği ekseriyet | kararı üzerine, — pazar günü hep beraber kapatıyorlar. Bizim işçiler sabah yedide işba- | şt ederler. Akşam dokuz buçuğa ve ona kada çalışırlar. Hattâ saat on bire kadar açık berber bulursunuz.. Çalışma, hep ayakta ve yorucudur.. Bu vaziyette, e- bu şartlar içinde K çalışanların haf tada yirmi dört saat dinlenme- leri mutlaka lâ- zımdır. Esnaf bu havasız yerlerde sıhhatini kaybe | diyor. Elimizde | dört verem işçi var.. Küçük es naf işin bu fena tarafını düşün müyor. Mevcut san'atkârları ko- rumak İâzım.,, Biz konuşur: ken, dükkâna iki bayan geldi. Salona girer girmez kızlardan biri telâşlı bir sesle: — Berberlerin reisi burada mı? Diye sordu. Başı sargılarla sarı - he idi. İsmail Hakkı ile karşıkarşı - ya gclirgelmez. başındaki sargıla - rı çekti, attı. Birde ne göreyim , saçları dökülmüş cascavlak bir ka- |fa.. Öbür genç bayan şapkasını , Aman allahrm, onun da çıkardı. «er dökülmüş.. Kırlar. sazları yer v 1 gibi bazı berberler, umumü bir kapıyorlar. Fakat, rekabet dolayı- her yerde böyle yapılamıyor: yorlar.. Bir dükkâna iki lira mukabilin- de altı aylrk ondüle yaptırmışlar .. Eve dönünce birde ne görsünler, © canım kıvrım kıvrım saçlar, hal- laç pamuğu gibi dökülmüyor mu? Derhal orada zabıtlar tutuldu, dükkân tesbit edildi, — makinenin mühürlenmesi için iş polise akset- tirildi... . Cemiyet başkanı ile yalnız kal - dık.. Ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi.. İki ellerini dizlerine vu- rarak söylenip duruyordu: — Gördün mü birader? Başı - mız bu makinelerle derde girdi .. Önüne gelen devamlı ondülâsyon yapmağa başladı, Bilen bilmiyen, anlayan anlamayan.. Kalpakçılar - y Zavallı berberler sabahtan akşama hadar her gün işbaşındadır. Bizim de bir tatil günümüz olmalı, diyorlar. da bir şapkacı vrdı. İşittik ki şap » kacılığı bırakmış, altı aylık ondüle makinesi imâline başlamış. Demir- ci, çilingir, hamamcı, tarakçı bu yola döküldü.. Halkım — sıhhati ile oynüyorlar. İşte misalini gördük . Daha bunlara göre, ne acı şikâyet- son on beş günde aldığım şikâyet mektupları yirmiyi geçti.. Belediyeye bir teklif — yaptık : Mevcud ondülâsyon — makineleri bir fen mütehassısı — tarafından muayene edilmelidir. Bundan son- ra, belediye fen heyetinden ruhsat almadan dahilde makine yap - mağa müsaade olunmamalıdır ... Avrupadan getirilecek makine - ler, memleketten para çıkmaması için lüks eşya meyanma konul - malıdır. Avrupadan getirelecek makine- ler de fen heyeti tarafından ince- lenmelidir. Eğer makineler kalkmıyacak - sa berberler —mektebinde bunun için bedava bir kurs açacağız. Bu kursu bitirmiyenlerin bu makine - leri kullanmalarına müsaade e- dilmemelidir. Şimdiye kadar ondülâsyon ma- kineleri yüzü memleketten LAT Her sınıf halk plâjlarda, kırlarda uldaki 4000 berber bir hep birleşsiyor KŞŞ bir haftalık yorgunluğun — acısını çıkarırken.... 20.000 liradan fazla para gitti. — Berberler devamlı ondülâs - yonun kalkmasmı istiyorlar mı? | — Patronların bir kısmr maki - nelere taraftar; — çünkü kârlı iş.. Fakat işçiler istemiyorlar.. Çünkü kalfalar boş kalıyor, işsizlik artı - yor, ücretler iniyor. . ». * — Tıraş ücretlerini düşünmüyor musunuz?. — Rekabet yüzünden ücretler kendiliğinden iniyor.. Geçen sene- ye kadar birinci sınıf dükkânlar - da 10 liraya yapılmakta olan per- manat bu sene 6 İiraya yapılıyor. Hele bazı dükkânlar 2 - 3 liraya kadar indirdik. Tıraş alelekser indirmeyi 15 kuruştur .. Halbuki temiz takım, iyi malzeme | | ondülüsyon —yapamasmlar. Her kısımda yetişenlere ayrı ehliyet - name verilecektir. — İstanbulda kaç berber var?. — Dört bin... . Yanımızda oturan — şakacı bir Berberler hep tatil — istiyorlar. | Fakat bunun ara- İ larında anlaşmak suretile halledile. ni oluyor. Resmini gördüğünüz — ber. a ber Hüseyin Kara- kan geçen gün “Berberler anlaşınız., diye yazdığımız bir. yazıya Döyle ce- Dap veriyor, kullanan bir dükkânda bir tıraşın maliyeti 12,5 kuruştur. Elimizde san'at olarak bir saç işi kaldı. Onu da 30 kuruşa kadar indirdiler.. Bu ücretler büyük dük- kânların masraflarını koruyamaz. Bu yüzden bir çok esnaf vergi - den kaçmak için dükkânları bıra- karak apartrman katları tutuyor - lar. Sonra yeni kazanç vergisi ka - nununda bizi (Ç) fıkrasına — koy- muşlar. KanununN (C) fıkrasında doğramacı, heykeltıraş, saatçi gi - bi san'atkâr zümreler, (Ç) fıkra - sında da otelci, hamamcı — gibi san'atkâr olmıyan meslek sahipleri | vardır. Halbuki vardır. Halbuki berberlik “güzel san'atlar!,, dan - dır. Bizim C, fıkrasına — geçirilme - miz için bir dilekte bulunduk. C, fıkrasına geçersek kazanç vergi - sini yüzde yirmi beş üzerinden ve- lere şahid oluyorum.. Bu yüzden | receğiz.. Halbuki şimdi yüzde o - tuz beş üzerinden veriyoruz. — Ankarada kurulacağı söyle- nen esnaf federasyonuna taraftar mısınız?, — Buradaki birleşik esnaf bü - rosuna ekonomik durumdan fay- da görmek duygusiyle girmiştik .. Fakat bu umduğumuz sonu - ver - medi. Bu kere hükümet vaziyeti tamamiyle ele alıyor, demektir. Bu federasyon teşebbüsü iyi bir surette tatbik edilirse — elbet çok istifade ederiz. — Bu yıl mektepten kaç talebe çıktı?, — Hiç! (13) talebemiz - vardı, | (13) ü de döndüler! Çalışmamış - lar.. Eylülde —yeniden — derslere başlanacak... Mektebi İstanbul tarafmma geçi - receğiz... Büyük bir bina arayoruz Mektepte san'atin her — kısmı için ayrı kurslar olacak., İstiyoruz. ki devamlı ondülâsyon yapanlar sa - kal tıraşı, sakal tıraşını yapanlar müşteri lâfrmrza karıştır — Amatör tıraşçılârı tınurttamurz galiba!.. —. KA Gökpınar Saçları yanan bayanlar Aksarayda bir berberin elek- trikle devamlı ondülâsyon yapar- ken iki bayanın saçlarımı yaktığını yazmıştık. Berberler cemiyeti u- mumi kâtibi Cemal Akyüz, gaze- temize yolladığı bir mektupla bu hâdiseyi şöyle tavzih ediyor: “Cemiyete iki bayan geldi, me- seleyi anlattılar. Saçlarını mua- yene ederek bir zabıt tuttuk. Ak- saraya bir heyet giderek bu ber. berin makinesini gördü, berberin de ifadesi alındı. Bu berbere, ma. kinesi belediye fen heyetince mu- ayene edilmedikç, devamlı ödülüs. yon yapmamasmı söyledik, kabul etti ve imza verdi. Raporumuzu hazırlıyarak idare heyetine ver- dik. Saçları yanan bayanlara mah. kemeye müracaat etmelerini ve gazetelere başvurmalarını tavsiye eden biz değiliz. Onlar kendilikle: rinden yapmışlar..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: