12 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

12 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 AĞUSTOS — 1935 Afrikada bir düğün HABER — Akşam Postası a .. wv .. Jenubi Afrika yerlilerinden Zululara göre En kârlı ticaret kız satmaktır On beş semiz inek güzel bir genç kız elde etmek için kızın babasına verilen ücrettir enubi Afrika yerlilerinden Zu. tuların hayatı merakla takip, edilmeğe değer. Zuhuların yaşadıkları yer İn bitere | müstemlekesidir. İngiltere 1850 senesinde bu kabilelere | karşı harp açmış, bir #ue süren harp s0 - hunda kabilelerin reisi Settivayo e - *İr edilince yerliler müağlübiyeti ka - ile mecbur olmuşlardı. Üçüncü Na- Polyonun oğlu prens Luinin de öldü. Öl bu harpten sonra Zulular tamami- İe İngilizlerin esareli altına girdiler. Şimdi eskisine nazaran miktarları “salmış olmakla beraber gene Ameri- Kanın en mühim kabilelerinden aşağı deki yazıyı, Zulular arasında yıllarca kalmış bir ingiliz seyyahı yazmıştır. 4 iptidai insanlar — arasındaki çok Meraklı eclenme âdetlerini anlatıyor: üldüğü zaman bembeyaz diş- Ge leri göze çarpan on altı yaşın- daki bu zenci dilberini Silva ilk defa büyük bir evlenme bayramında görmüştü. Silva zengindi. Bir sene evvel ölön babası ona bir düzüne inekle altı ih - tiyar karısını miras bırakmıştı. Fakat * bu kadınlardan yakayı sıyırmanın Yolunu bulmuş, servetini iki misline Sıkarmıştı. Artık kendine (güzel bir kız satım almağı düşünebilirdi. Ru sebeple kapkara göğsü, kendisi. mİ eileden çıkartan bu on altı yaşın » “aki dilberin kim olduğunu, merasimi “are eden adama sordu: Aldığı ce - AP Şu oldu: | .<—Dabuli.. o Zuluların en kudretli sihirbazı Sukumbananın henüz açıl - Mi$ kıymetli çiçeği, Bu kız babasının ©» kiymetli malı ve ihtiyar günlerinin vendir Kadınlar ihtiyarlayınca, artık soytarılıktan başka şeye yaramazlar! rtesi günü Silva köyde en sa - mimt dostlarından birine git - #i. Belindeki (o gümüş kutuyu ona vererek: — AL, dedi, bunu Sukumbananm kı- 2! Dabifliye ver. İndunanın oğlu Sili- Va gönderdi. diye de ilâve et.. Bu kutunun “manası şuydu: Bir Zulu erkeğinin karısı ne kadar çoksa servetide o kadar fazla *meksir, Çünkü bu kadınların her biri birçok inek getiren kız çocuk- Seni seviyorum. Benimle evlen! || | Ertesi gün, uzun boylu bir kadm Sillivanm O karargâhına gelerek ona güzel haberler getirdi. — Sukumbanın kızı Dabuli sana bu gerdanlığı yolladı. Sonra kurnazca gözünü kırptı ve: — Yarın seni kuyu yanında bekli - yecektir, dedi. Kızın gönderdiği gerdanlık rengâ - renk boncuklarla işlenmişti. Taşıdı - ğı mana ise, bir aşk itirafrndan iba - retti, Gerdanlıktan küçük okları andıran uçlar sarkıyordu. Siliva bunları dik- katle saydı ve düşünceye daldı. Bu oklardan anlaşılıyordu ki, Su- kumbana kızını ancak on beş semiz( inek mukabilinde satacaktır. Düşündü, taşındı. İnekleri feda et - mekten başka çare yoktu. Fakat bir kere kurnazlığını denemek de lâzım. dı. ört arkadasile birlikte Sukum banayı görmeğe gitti. Ve da- ha kulubenin kapısı önündey- ken kederli bir sesli haykırdı: — Sukumbana!.. Sukumbana! Hali me acı! Gel bak ne hale geldim! İhtiyar yerli biraz (sonra kapıda göründü. Hiç bir şey bilmiyormuş -gi- di görünüyordu. Hayretle sordu: — Siliva hoşgeldin. Fakat bukadar kalabalıkla evimi ziyaretten maksa - dın nedir? — Sukumhana ( tutkunum! Kızma tutkunum! Onunla evlenmek istiyo - rum. Halbuki senin (o Dabuliye karşı beş semiz inek istiyeceğini duydum. Bense o kadar fakirim ki... Sukumbana yerinden sıçrıyarak cö- vap verdi: — Beş inek mi budala? Beş defa beş inekten üç defa beş inek fazla is- terim! Nihayet biraz yumuşar (gibi oldu. lar doğurması ihtimali vardır. Konuklarını içeriye çağırdı. Çekişe çe- kişe bir pazarlıktan sonra uyuştular. Siliva, sevgilisi Dabuliyi on beş se - miz inek mukabilinde satın alacaktı. İhtiyar adam tediyede kolaylık da gös teriyordu. İneklerin yedisi peşin veri- lecek, sekizi ise evlenme günü teslim edilecekti. ulular memleketinde, bir a Min karılarının sayısı malik olduğu ineklerin mik tarına göre değişen servet derecesine bağlıdır. Normal olarak bir genç ve güzel kızın fiyatı on ilâ on beş semiz inek- tir. Bu miktar bazan yirmi ineğe ka- dar çıkabilir, Bu fiyat hiç te çok gö - Düğüne giden Zulu'lar rülmez. Zira bir kocanın ne kadar şok ( karısı varsa o kadar çok kız babası olması, yani verdiği inekleri bir kat faiz ile geri alması muhtemeldir. Zulular en büyük değeri kızlarına verirler, Tersine olarak burada oğ - lan çocukların hiç mi hiç değeri yok- tur. Zira maddi bir kıymet taşımaz - lar, En zahmetli işler oğlanlara yükle - tilir. Hayvanları bakan, kulübeleri yapmak için gereken malzemeyi teda- rik eden, ava giden hep oğlanlardır. Kızlara gelince onlar dikkatli bir ihtimam içinde obüyütlürler. Yapı - lan yemeklerin en güzel parçaları on- lara verilir, . Süslenmek te onların hakkıdır. Er- keklere gelince çocuk, delikanlı çağı - na girince bir kabile şefinin yanma girer. Bir miktar hayvan tedarik e - derek evlenme kudretini kazanmca - ya kadar orada çalışır. Bir kere on beş inek sahibi olup ta evlendi mi hürriyet ve İstikbalini ka- zanmış olur. Böylece delikanlı serbes tiye kavuşmayı didinerek kazandığı hayvanlar mukabilinde satın alacağı genç kıza borçludur. Onun sayesin - de bir gün gelecek o da kız babası, yani kapitalist olacaktır. Kadın bir kere ©vlendi mi kocası nın malr sırasına girer. Yuvanın bü - tün yükü onun üzerindedir. Bununla beraber kadına kötü muamele edil - mez.. Bol gida alarak vücuttan düş « memesine ve ihtiyarlamamasına dik - kat edilir, Zira ancak bu suretle ka - dın kendisinden (beklenen bereketli dölü yetiştirebilecektir. Kocasına bol kız doğuran anaların itibarı oğlan analarından kat kat faz- Tadır. Zululara göre kadın pahalı bir i matadır. Onun için İyi bakıma ve gö- zetime ihtiyacı vardır. Fakat bir kere ihtiyarlıyarak çocuk yetiştirme kud - retini kaybetti mi artık fuzuli besle - nen bir mahlük menzelesine düşer. En Birbirleriyle evlenebilme.k için iki gencin anlaşmış olması kâfi değil dir. Kızın babasını on, on Dwş besili inek mukabilinde razı etmek gerektir. ağır yükler altında ezilir. Koca © - nun yüzüne bile bakmaz olur, Gıdası kesildikçe kesilir. Bu kabil (ihtiyar kadınlar düğün eğlencelerinde soyta - rilik yapmak, genç kızlara veya deli” kanlılara hizmette bulunmak suretiy- le yaşamak imkânmı bulurlar. ençlik, kızlar için bir cen - G net, delikanlılar için bir ce. hennem olduğu halde ihti- yarlık bunun tamamen ter! sinedir, İhtiyar erkek saygı içinde ya! şar. Kızlarının bolluğu nisbetinde re- ; faha kavuşur. İhtiyar kadın ise sü - rünen, bir dakika önce ölmesi İsteni - len işe yaramaz bir hayvandan fark- sızdır. İhtiyar erkek kızlarını sata «| rak servetini yapmıştır. Gençliğinde | görmediği rahata kavuşur. Bol bol| yer, İstediği gibi keyf sürer, | ilivananm düğün töreni | A fakla beraber başladı. Ih - tiyar erkek ve kadmlar tö-| rende yer alarak koca sah- rayı kaplıyan geniş bir yarım daire kur İ muşlardı. Yerliler en coşkun günlerin den birini yaşıyorlardı. Kargılar, oklar ve otokmaklarla mücehhez olan genç omuharipler iki karargâha ayrıldılar. Siliva ile dost - ! latr bu karargâhlardan birinin arka - sında, Sukumbana ve davetliler ise| öteki karargâhta yer aldılar Tören! bir kavga meydanını andırıyordu. Zi- ra. iki taraf biribirine karşı ağza alın-| mıyacak ve hatıra gelmiyecek küfür- leri savuruyorlardı. Buradaki âdete göre yağdırılan ha-| karetler ve küfürler ne ker ısırıcı ve) kızdırıcı mahiyette (olursa düğün o derece şik ve zarif sayılır. Ansızın yaşa sesleri duyuldu. Kabi - lenin başkanı Sukumhana ve kendisin den daha aşağı derecede diğer reisler ve sihirbazlarla birlikte tören sahası- na girdi. Kabile reisi (elini kaldırdı. Herkesin görebileceği bir işarette bu- Tundu. Küfür bombardımanı kesildi, Başkan kısa bir söylev (o verdi. Sonra töreneileri şenliklerde ( devama ça .| çırdı. | Ohe! Ohe! seslerinden sonra al | kışlar içinde danslar (başladı. Genç! kızlar bir halka olarak ilerlediler.! Şarkılar söyliyerek (o ahenkli adımlar atmağa, sıçramağa başladılar. Herkes hem dansı seyrediyor, hem de bu genç kızlar alayını idare eden gelini gö » zetliyordu. Gelin, yüzünü © tamamen kapıyan sahte incilerden (yapılmış bir maske taşıyordu. Elinde tuttuğu yaya ben- ziyen bir şeyle de otları karıştırarak bir şey arıyordu. oZulularm asırlar. danberi süren oananesine göre gelin kendisini kocasınm kolları arasına götürecek olan olan yolu arıyordu. Bu pandomima bir kaç dakika sür. dü. En iyi odansörlerden bir kısmı Silivayı bırakarak ilerlediler. Bunlar yol açıyorlardı. Nihayet dansörlerden biri kendin « den ancak yirmi adım ötede olan geli. ni bulma zamanı geldiğine hükmetti, Dabuliyi gören dansör koşarak Sili- vaya haber verdi, İşte kadınlar Siliva- nın taraftarı muharipler kağımlar gru puna hücum ettiler, Delikanlıların kuvvetli kolları gelini yakaladı ve u- zaklara götürdü. Silivanın taraftar - ları genç kızın babası Sukümbahti askerleriyle tutuştular; , Çok geçmeden yüzleri (o alçılanmış ihtiyar kadınlardan bir grup muharip ler arasma atıldı. Bu ihtiyar kadınlar hayat, ölüm ve mukadderatı temsil e- diyorlardı. Ellerindeki dallarla mu « haripler arasında koşuyor, ve sehir « kâr cümleler savurarak onları barış « mağa davet ediyarlardı. Sevgilisinin evi önünde bir Zalu delikanlısı Böylece iki grup uzlaştılar, barış « tılar. Asıl genel neşlik te bundan son- ra başladı. Siliva sevgilisine aşkının heyecanlarını duyururken bürada iki karargâh birleşmiş, genel şenlik dan- sı başlamıştı. Sofralar kuruldu. Se « miz öküz ziyafetine konanlar sabaha kadar içtiler, eğlendiler...

Bu sayıdan diğer sayfalar: