2 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

2 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Zsmuoyğ ipuşse£ uyma “op “JJ 109195 ARİRŞ UYESİ panpa “apyaya uüaüdoy Şuşaruyı 'PSRP 04 ğ« pisnzjd “1pellj Iğığıs yodypp 1g wepurzeğod “p1S0y zufageg uvf öiğop vası “una pEnle 444 (iyara$ vüneş (0pun * akyzsa) upununınp yemeığn supap “PIY uyg uyauuoy wf3A yaudağzza yap » onlojar ayy Iğıduk UK “BAnsUYIZ “wepeu (Lunıngosu ağamaş/gs OZ rapapmpupsnp — unıng ypırap £of 149 wöeg uepyeudoy ou YE » Ty uğumunpınp nunsaplo yp4ng o unjojtrudu; ay şıvans nav yg ip “18 uyzı Uvpulseyeg yA1010)593 ŞUKğa yemmpınp o vp,wenzoy, nunsupao uyu oyLR$ “vansuvığ 'zo£ıjüng dısı — iypapaa$ adyzuu üapa Ww4 * ap oupzgs mavjönyeg ISA “ipza nu - Dz 198 VEğOp UOpUJSOUEO Yaaş pus » YpUAY UrusAnsUlğ “BPapyg3 ouygre wwdre5 ( çuyp pi yozakyopuas uvç *Börürel ge oL4mabyop LEzEŞ UESpJ 174 Kaju ng MUSH iasadpura$ eyup 1g tansutıj — 4p11IN 04p “ape up3ng Pre “pr yğep yeosupp HAZ vpuryuk upyı “i — “913 0503 ng vAnsutuğ — "39 urtkap supzes ONAPPI$ HUYH “POZU YAZIpOS #7g unğapıngayna uNaNŞLoj 144 ver “Pp “Tun eakyuıg3 epumg juag ouyrat uu » vpe zrağıpeppg spuu ng Wip£esjo #paauna uyumak 195 “uypıa oğlana. Meguy 1g uşğpşe uçmok olozn yo * TATPUA ozp5 yeşvs ng *WEPUN — “eye urpu Sp pruzouruoyy Op HUUH ApAyfapıuy unreansutıj uar3 (1357 PORN ajans aya yıyağyop APMONA TPUEX ApJaK nğnplo yağ İş vef UeUnjng 017) Yele ua “Pide dey üp ulıduy iğ “202173 ULUTANSULIZ ŞTİAS ruğeyiğ “priğugğ a4yp |104pp1 ij — ÖYEZEKAĞIS aremoy urpey 3uon) PIRAĞI BULMAN 1g ueğop O uupusumdoy ojf Lv YAP uye ay uoyyuzn “epue ug 1umS(0 INANİ EYE UY Nİ “BPAO3 YIkŞT yag ayazaf 1)g a4 YS 7a (ığıpeuulo işa) şğıpouğza urup “EN MY O yuvam UTPUN 4999193 şomupy epfezes “yeujo sı » 84 unzoduas 114 Jse uş ny uy “anpajdoş vpung urapves URNŞ WE * uyaas uyan “vava YW “uaysı Tözp3 ou ZO) Tuyp£asıağ elefunp Ta447 EYUP PİON “UMJABK F1B425 YW “yevejo 2007 ap Fury unumğn205 ng 496) "usg TUNPpASS zepuy ou şusuuy “iğ - 240 Turpa uyuyun vunğnooğ — * çiya a OP SUAZOS pg öyunzak aaey 1g vap “pul BIUOS Uayynpuppp oişues İvyyg “TPULEE aupza£ yryaguad 7g yazni VW “Sp uupzpyılı uuyeyupke epi #pop Zunsawı 1041jue ip - a6 yuygogos URUMINPINİ Uöz uaJ93 uoyrU)ğE UŞİJ Yep “Yuue “Ş9ay “uma *Odnjo 3UU8 EpuLye,, :oyuygg “ayagi “114p Slav yş Wp) um ğapunşng 113 “EY UTUBANSUBIJ yz ns ng WİĞP -upyad ağaulaj (0s ıâzuy BUVS “oşujp Ju “O yemuys NUN İNpJO 204 154 71SYŞIYS “2p997y uekrurinp zapay Up İRONİ rursogg AUĞRN “ugya Gşğıpyouaj ”49s uaursuruş ağ 13y 078 “seg — SupaLAR pg şe yozoyiğa azan — dığupyuk oy) “putpluarat puğaaşzgs “nok * myo dyığuu şuyu ( “umzodypa oyap “onu ejunung “10£0pıs numyoy “104 ih 4YINYAYGUVd “ PARDAYANLAR Fransuva dö Moumoransi kay- bolmuştu, Ve nerede bulunduğunu bi. len yoktu. Herkes ölmüş olduğuna karar veriyordü. Son defa olarak onu yüzlerce düş- manın hücum ettiği bir siperde bir a. vuç kahramanla beraber mahvolmak Üzere iken görmüşlerdi. Artık içi rahatlıyan Hanri, Jan iyileşmesini bekliyerek evin etrafın - da dolaşmağa başladı. Bardeşinin gidişinden on bir ay sonra bir gün Janı ihtiyar sütninenin bahçesinde gördü. Genç kadın matem elbisesi giymiş H. Fakat babasının mı yoksa Fransu- vanın mı matemini tuttuğu bellide- ğildi Yalnız büyük bir şefkatle bağrı - na bastığı bir çocuğu kucağında ta - gıyordu. Hanri bir plân tasarlıyarak yavaş yavaş geri döndü. Nihayet Jan iyileşti. Artık işe başlamak zamanı geldi. Bu da pek sade: Genç kadını kaçırarak zorla gatoya getirmek. Hanri bu cinayeti bütlin inceliklerine kadar kararlaş - tırdıktan sonra biraz sakinleşti. Şatonun avlusuna varmca Üstü başı toz toprak içinde bulunan bir süi- varinin atından indiğini gördü. Ren » gi scrardı. Acaba bu herif niçin gel - mişti. Bunu bir türlü kestiremiyordu. Lâkin bu adamım yüzünde okunan sevinçten hayırlı bir haber getirdiği belli idi. Süvari, Hapriyi görür görmez he men yanma koşarak selâm verdi ve sakin bir sesle: — Esaretten kurtulan Monsenyor | Fransuva dö Monmoransi oyarından; sonra şatoya dönecektir, Sevgili kar - deniyle kendisini sevenlere (haber vermekliğim için beni acele gönderdi. Emirleri bundan ibarettir, dedi. Hanri mosmor kesildi gözlerini yumdu. Fransuvanm kendisini sor - guya çekip yaptıklarından hesap is- tediğini görür gibi oldu. Sonra damarlarındaki kanın bey- nine sıçradığını ve yüzünün kıpkırmı- zu olduğunu, dudaklarının morardığı - nı hissetti, (o Yumruklarmı havaya kaldırıp: — Tânet olsun! diye homurdandı. Sonra, mezbahada boğazlanan bir ö - küz gibi, olduğu yere yığıldı kaldı. Luiz! Jan dört ay mütemadiyen ölüm - le pençeleşti. Kendisini yatırmış ol - dukları fakir köylü odasında ya ölüm yahut delirme, sakat kalma gibi fe - lâketlerle sonuçlanan © (neticelenen) beyin hümmasının ateşiyle gece gün - düz çırpımdı. Fakat sonunda (sağ ve tamamen sağlam olarak kurtuldu.Dördüncü ay geçince bütün tehlikeyi atlattı ve hümma da tamamen geçti. O vakit Jan, yatmış olduğu bü - yük bir yatağın içinde, gözlerini za « manla kararan tavan kirişlerine di - kerek müthiş bir sessizlik içinde sa - atler geçirdi. Hastalık bütün kuvvetini kesmiş- ti. Dayanılmaz bir odermansızlık onu aylarca ıstırap (o çektiği bu yatakta kalmağa mahküm ediliyordu. Bu suretle iki ay daha geçti Bir sonbahar sabahı, birinciteşrin güneşinin altın ışıkları, yazın son ve- dar gibi, acık olan pencereden içeri - ve girdiği sırada Tan da vücudunda daha büyük bir (O kuvvet hissederek kalkmak İstedi, uğsuvmizeş ŞuAg Up us — “nplodluuz nunğapun;na (Js9p0j74) rumşejun 9 | » EYZOM V4AA AŞAON 144 apujplajani Wi “Buyaas uryısy uturldoz #puyeng *# w 1pszdüyvul türe yeufnp 49'e 14 Op OPUNTUN vansuvuğ “aokuasuoy ipoppsuztırıy — “POP Uapsağeş youn. -2e nunğopTo apazdu upurSapıuy yasar uapamıajuşp IzJuyaalCos 'gisopi — İÇEAEİNİ TUUNİSEN VANSURIZ “PA vE 149 ğa -ağ ou up WJZM “iokuasuojç — yöre) Sea suyaaykgs Zığuuupe upezıs 0 “*npzos ad|p Zapaadu Uydapıuy BARSURIĞ “1pldANE VEE yamaşigs (yaşmu) 421496 a HİÇ uepuuafa unioM “APJMP Wyja8 1203045 “ıpeLokuğy » Te muo yelüuüjdoş o vpuupkom iğ) * YEİ EyOk UTUFANSUY 49443 9u05 144 1SWLEYU IBA SA İN O KOY perde ağoajıpi o irwjdoş unuoşe$ eğemuij * «5 ofApp$ METUBİ şsuszouruojg “TPATPIUN uyu Yap turu 94 NpJOp HPIZ23 ezedrei alyappı$ 14 * Tex a9URUNAİ 1e(Sang unuojeğ 1» wt4ap EJOk RLIŞALa Yaş ekrjatıyoj yupu *S| MPUPELTN YIK SAOS “yezeyo apufş uw> * akey a Suyars “etpez puçdp eruoş 1p:pu93 up “Up UÇİŞ yALIAA O aguy suşdapzuy gu * R#puOp TujSyaa uapzayııvans pyepuu * BE TONEĞETYEA als eşe “yi vi * Ok unuzay 1001190 ayzoysu 1wpey God uO UO UEÇEN Şus opuygruy unla, “aajrpaldos susıpuay nun3npunng irayras vav a ne EUE Yds ANS ag vzuos şappNW 44 yazağajıâ) YASUIN möoyaduad oyum! 9 uvutz unzü şuyu “Tpomg üeptrek Iğıpıs SUelowuoy Ep sansurıj Puma » a8 yaayapsa dry unıng Olga ng yönuyrdnk Yins 114 Fwpyean du “Aazp Jajez LEYYIpUEZEA Opar uLujuzuğpp Eluos uapumadıgyı$eu uopsaH 49fuyyu O yerslızğn azapıodığ * Yığrur yo5 ng ep ruyzsulağ 04 Syn a(ğağ j9 uourvure; çuplakyıfA BANY Mejapzo UOYLUĞ Yiuos uvpuny “yöne * #ypayduz oygouns ng umay, 9$J “ya wysaş upuığıpiğzuy 13 *BIYANM Bad 1g yarasyıo? vuyylırp » 10 uvu8pp uoway dılıut) Şupsıpuok Hıg Yopuy1ajij *seşnpıng yeivjo awı|g zay opza£ niyspp huo av| » MEMEK uwkyduş 1lıyydo “asar “1PJ (suvgouruojç gp YANSI “apo MvaAp | Oogozuynu Tepe ade) “ağ SULAZN 706 IĞpIOA “wepe ng “Asu 408 say yy “palas 2494 wp nuo nunĞıny Yam sg mpgak “LIŞPUŞ BULSEJEY MUVUĞNP Aja EpUSEJ <p 494 yEaRATES FIÇI e) ağn) “303 apuyja wepe 4)9 Uvunşüg epuğeg uLruşunşi “yöreye os eylug UOpAOYSU ZUpuY 2010 apuşsyaağ vrf 18 449 uepidek a)E 'MEN) Eyy “psa drey 14 #rpg asnj08 sp393 epui EE are) ulafiyerek irepeyez - e uyapyaypı "epik pped uuzupuığ * VI 'DSRYARİ urzajaaye EpMeİYEyOS GUN, MOJiNk ULURK Yaya 0 “1paojöyaişa mony o Uvpwaju aya UYIpAR ig EŞE rwyyodumdsı “prajzodua Yıftğrey afıp yuzayat mojyey — UVINVAYGUVd m PARDAYANLAR "” İhtiyar sütnine, sevinç yaşları dö- kerek zavallı kızcağızı giydirdi. Jan ayağa kalkınca güneşin girdiği pen - cereye kadar gitmek (İsteğini gös - terdi. Fakat henüz bir iki adım at - muştı ki acı bir çığlık kopararak el - Veriyle karnının iki tarafını tuttu, Doğumun ilk ağrıları başlamıştı. Sütnine onu tekrar yatağa yatır -. dr. Bundan sonra (ağrıların sik sık! gelmesinden doğan çığlıklar da çoğnl!. | dı. Jan çok acı çekiyordu. Birkaç sa- at sonra bir kere çırpındı sonra ar - tık öleceğini zannetti, Kendisine geldiği zaman, ağırla «| şan göz kapaklarını kaldırıp etrafı -| na bakımınca kalbi sevgi ve sevinçle çarpmağa başladı. Yanımda, ayni yas tık üzerinde, mini mini elleri yumulu, ; gözleri açık, küçücük yüzü süt gibi beyaz ve gül yaprağı gibi penbe bir bebeği, yavrusunu gördü. | Sütnine gözyaşı ile karışık bir gü- lümseyişle: — Bir kız doğurdunuz! Dedi. Janın ağzından: — Luiz! ismi çıktı. Sonra hafif ve sevgenlik (şefkat) dolu bir sesle: — Kızım! Kızım! sözlerini tek - rarladı, Yüzünü çocuğa döndürerek ve kı- mıdanmağa cesaret (o edemiyerek onu hayretle seyretti. Dudaklarında bir gülümseme belirdiği halde çocuğunu kolları arasına alıp okşadı. Fakat birdenbire hıçkırıklarla ağlamağa baş ladı. — Zavallı yavrum. Talisiz çocu- ğum.. Acaba doğru mu? Sen artık babasız mı kalacaksın? Sonra dudaklarını ağlıyan kızının yüzüne dokundurdu. Çocuk birdenbi- re ellerini açarak annesinin (başına dokundu ve saçlarını tuttu Sonra ya- vaş yavaş gözlerini yumup uyudu. ..e Luiz gittikçe güzelleşerek büyü - yordu. Yüzü teşekkül etmeğe başla - dığı zaman bu kızm son derece güzel olacağı anlaşıldı. Mavi gözleri ak - şam yıldızı gibi parlıyor, openbeağzı her zaman gülümsüyordu. Bu sevim - Vi bebek her tülü anlatımın o üstünde güzeldi. Jan artık kendisi İçin yaşamıyor. du. Hayatını çocuğuna © vakfetmişti, Yalnız akşamları yavrusu bir eli- ni annesinin başma dayayıp uyudu - fu zaman, Jan düşüncesini çocuğun- dan uzaklaştırarak (o kocasını, bütün varlığını hiç düşünmeden kucağına attığı âşıkını düşünüyordu. Acaba bir harp bahanesiyle ken- disini böyle fena bir vaziyette bıra - karak kaçtığı doğru mu idi? Onu ter- kederek bir daha dönmemek şartiyle gittiği muhakkak mı idi. Yoksa ölmüş mü idi. Bunları düşünürken büyük bir a cr duyuyor kalbinin kopacağını sahı - yordu. Uyuyan çocuk da ara $ıra yanak. larına düşen sıcak göz &Yaşlarından uyanıyordu. O zaman talisiz Janın annelik, duyguları uyanıyor, hatıralarını, aşkı nı bir tarafa bırakarak zavallı baba- sız çocuğu bağrına basıp tatlı ninni » lerle uyutuyordu. Bu ninni asırlardan beri anadan kıza geçmiş ve aslını hiç kaybetmemiş bir şarkıydı: — Uyu yavrum yu! Nazlı çocu » Zum uyu! Annesinin çırpındığı ce» hennemi, gülümseyişleriyle aydmla « tan meleğim uyu! Kederli annesi te « selli için gökten inen melek yavru &- vu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: